22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 TEMMUZ 1990 CUMHURİYET/15 HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGÜN meteorolojı Genel Müdürlü ğü'nden alınan bılgıye göre Yurdun kuzeybatı kesımlerı parçalı bulutlu ötekı yerter az bulutlu ve açık geçecek HA VA SIÇAKLJĞI Değışmeye cek RÛZGÂR Kuzey ve do- ğu yönlerden hafif ara sıra or ta kuvvette esecek DENIZLE . . . n < n r 4 ._ A , A h , RIMİ7DF Akripni7'dp nûnha seklığı 01-05 yer yer 1 metre dolayında buluna- K lodos% deSn- cak ta GÖLMHAVA Az bulutlu ve, açık ge- mızrJe yıldız ve poyrazdan 2-4 ?ecek Ruzgâr guney ve bat yönlerden hafif, ara kuvvetınde saatte 4-16 denız s ı r a o r t a k u v v e t t e e s e c e k G ö 1 •«ûçük dalgalı olacak rnılı hızla esecek Dalga yûk- Adana Adapaza/ı Adıyaman Myoıı Mn Antara Anta«ya Anlalya Artvın Aydm Balkesr ftleak Botu Ikırsa Çanaköle Çorum Oendı A 35° 23° DıyartHkif A 28° 18° Edkne A 39°23°£rancan A 30= 12° Ernmım A 32° 15° Estaşrtuc A 35° 19° Gaaantep A 31» 25° ûnesun A 38 o 21°Gunnj5han«A A 30° 18° HaMdn A A 38° 21° IStarö A A 31° 14° Istanbu A A 30° 14° Iznnr A A 38°2O°Kare A 33° 16° Kasumonu A 40° 22° Mamsa 30° 16° K Maraş 35°19°Merem 31° 10° MuOla 33° 16° Muş 40°23°Nıflde 29°20°0rtu 30° 17° R a 37° 22° Samsun 33°18°S«rl 28°21°Sınop 35°2TSnas 31° 13° TelonJaS 32°fata A 31° 13° Kaysert A 30° 16° Kırtüareü A 30°18°Konya A 31° 12° Kutaîıya A 3e°20°Malatya 32°M°Tiıııcelı 31° 17° Uşak 32°17°Van 31° 15° Vtegat 36°22°ZonguW* A 36° 20° A 38° 23° A 30° 25° A 35° 22° A 35° 19° A 32° 16° A 28° 20° A 2B°20° A 20° 21° A40°26° A 30°20° A 30° 13° A 28° 19° A 28° 21° A 36° 21° A 32° 16° A 33° 17° A 30° 13° A 26° 17» . aç* ( £ S.S A-aç* B-tukrttu G-guneşlı K-Urt S-asfc DUNYA'DA BUGÜN Amstentam A 22" Amman A 39° Atına Bagdzt Barmora Basel Mgnd Bartn Bonn Brukseı Kahıre» Ctımm Ceayır Odde Duöa ffanWurt Bme Hettmkı Kafııre Kopenhag KMn Ledoşa A 3S° A 41° A 31° A 30° A 33° A 25° A 21° A 24° A 27° A 30° A 32° A 4t° A 45° A 21° A 32° A 21» A 37° A 22° A 22° A 36° Unıngrad Landra Madnd Mılano Momreal Moskaa Munh N o W* Oslo Pans Prag ssi Rone Sotya Şam fel A«v lınus Varşoa Y 19° A 29° A 38° A 29° Y 28° Y 20° A 24° A 32° A 25° A 24° A 24° A 45° A 31° r 19° A 40° A 29° A 36° A 21» A 29° A 24° VfeshnotOT A 32° Zur* A 30° Vıyana BULMACA SOLDAN SACA: 1/ Ağır yuklen çek- mek ıçın manıvela ıle döndurulen ve don- duruldukçe urganı kendı uzenne saran çıknk 2/ Batılı tacır- lenn, tıcaret ıçın gel- dıklen Osmanlı lı- manlarında gurnruk dışında vermek ya da ödemek zorunda kal- dıkları her şey ıçın kullandıklan deyım Yapısına gırdığı söz- cüğe "yenı" aniamı katan yabancı bır önek 3/ Boyun eğen Anstoteles'e gö- re bır varlığı o varlık yapan şey 4/ Es- kı bır ağırlık ölçüsıi bırımı 5/ Oynak kemıklenn arasındakı açılan genışlet- meye yarayan kasların genel adı Ber- keiyum elementmın sımgesı 6/ Çal- gıç. Hayvanlara vurulan damga 7/ Bır renk Tasavvufta Allah'tan özge olan her şey 8/ Boğanotundan çıkan- lan ve hekımlıkte kullanılan zehırlı bır madde. 9/Fızıkte kuvantonlann özgul açısal momentı Eskı dılde yuva YUKARIDAN AŞAGlYA: 1/ Kalelerde mazgal ve mazgal sıperlerının oluşturduğu gınntılı çı- kıntılı dış duvarların ust bölümu 2/ Yazı Sağhk yönünden yapı- lan genel yoklama 3/ At alıp satan ya da yetıştıren kımse Turk- çede ılgı adılı 4/ Hububat tozu Dağlalesı 5/ Gonul erı Ek- «nek. 6/ Gerı zekâlı 7/ Zekâ. Verme, ödeme. 8/ Çayın etkılı mad- SSL Buğday tanesının olgunlaşmış ıçı 9/ tlkel bır sılah Gelenek 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet Türk sigaraları 20 TEMMUZ 1930 Bursa ve havalısınde tütün ışlen hakkında tetkıkat yaparak şehnmıze avdet eden tütün ınhısarı U M Behçet B ıdareye aıt muhtelıf ışlen dün bır muharnnmıze şu suretle anlatmıştır "— Bursa ve Mudanya'da tütün ışlerı, kaçakçılık ve mamulât satışları hakkında tetkıkatta bulundum Bursa ve Mudanya'da tütün satışlannda bıraz tenezzül olduğundan bu hususta lâzım gelen tedabır alınmıştır Bu cümleden olarak kaçakçılık ve gızlı tütün satışlanna mftnı otmak ıçın de ehemmıyetle meşgul olrnağa karar venlmıştır Italya'da tütün ve sıgaralanmıza çok rağbet göstenlıyor Orada da bır acentemız mevcuttur ve bu acenta vasıtasıle muntazam sevkıyat yapılmaktadır Idareraızce Avrupa tutun fabnkalarına staj görmek üzere beş harmancı göndenlmesıne karar venlmıştır Yakında hareket edecek olan bu beş harmancı, Arnenka, Almanya, Avusturya, Belçıka ve Polonya fabnkalannda staj göreceklerdır. îdare şımalî ve cenubî Amenka ıle Surıye ve Mısır'da buej tütün ve sıgara fabnkası açacaktır Bu fabrıbdar ya ıdarece tesıs edılecek, yahut talıplere verılecektır Fransa'da tütün ve sıgaralarımızın revacıru temın etmek ve çok satış yapmak üzere Fransa rejı ıdaresıne mensup bır tütüncülük mütehassısı ıle mukavele yapılmış ve -^mzalanmıştır ırton fabnkası tesısı ıçın de tetkıkat yapılmaktadır" Harekât bitti Çaldıran'da genış sahalı bır tarama hareketıne çıkan ordumuz yuruyuşunu mu\affakıyelle ruhayete erdırmış ve Zılân çevırme hareketınden kurtulabılenlen ımha etmiştir. Bu sefer de sıkıştnca İran (oprağına geçıp kurtulmak ısteyenler olmuştur Lâkın ordumuz hudutta kalmamış, şakılenn tran dahıhndekı karargâh ve toplanma yerlerı tamamen tahrıp olunmuştur Turk ordusu tran'da 80 kılometre uzunluğunda kat'î bır tenkıl hareketı yaparak butun eşkıyayı tek bır kışı kalmayıncaya kadar ımha etmiştir Kıtaat tedıp sahasından ordugâha döndü tran'da yapıtan yuruyuş esnasında ıkı hukumet asken arasında hıçbır hâdıse olmamış, plân sukûnetle tatbık edılmıştır Zılân baskınından evvel Çaldıran'a saldırarak telgraf tellerıru kesen şakılerle bırleşen köyluler tedıp edılmıştır Sahh Paşa sılâh arkadaşlanna gönderdığı bır tamımde son defa ıcra edılen takıp hareketırun tam bır ısabet ve muvaffakıyetle netıce verdığını söylüyor 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet Duruşmalar Yassıada'da 20 TEMMUZ 1960 Mılh Bırlık Komıtesı bugün öğleden sonra yaptjğı toplantıda sabık ve sâkıtlann err kısa bır zamanda Yassıada'da yargılanmalarını kararlaştırmıştır Avukatlann ve seyırcılerın yargılamalan kolaylıkla tâkıp edebıtmelen, yerlı ve yabancı basın mensuplarının yargılama safhalarına kolaylıkla ajan, gazete ve dergılerıne bıldırmelen ıçın gereken tertıbatın alınması, bu arada yargılamaların yapılacağı bınanın tertıplenmesı, bır basın merkezımn kurulması, telefon hatlannın çekılmesı, Yassıada'ya görevlılenn, muhabırlerın gıdıp gelmelen ıçın vasıta temmı ve bütün kolaylıklann sağlanması ıçın ılgılılere tâlımat venlmıştır Yargılama Yassıada'dalu kapalı spor salonunda yapılacaktır Bu salonda bazı tadılât yapılmış ve dınleyıcıler ıçın sıralar, suçlular ıçın hıicre ve yargı heyetı ıçın kursu hazırlanmıştır Duruşmalann safahatı kısmen radyo ıle de yayınlanacaktır Diğer taraftan Adalet Bakanlıgı en kısa bır zamanda yapacağı basın konferansı ıle sabıklann Yassıada'da yargılanması hakkında basuıa bılgı verecektır ^EÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet Tasak Oyunlar' 20 TEMMUZ 1989 TRT'nın yenı yönetımı, ayağının tozuyla, "yanda kesılen film sıkmtı"sıyla karşı karşıya kaldı Kenm Aydın Erdem'ın TRT Genel Mudürluğü'ne atanması ve onun gerçekleştırdıgı ataraa - görevden almalarla çehresı degışen TRT >6netımının ılk uygulaması, oncekı gun gosterılen Rene Clement'ın "Yasak OyynJar" fılmıru "ızleyıcı tepkısı" nedenıyle yanda kesmek old^ TV Daıre Başkan Yardımcısı önder Ulay, ızleyıcılenn "Hınstıyanlık propagandası yapıldıgY' yolundakı tepkılen nedemyle yayından kaldırma kararım kendısımn verdığıru söyledı TARTTSMA Fener PatrJkhanesi ? Lozan'dan beri, yetmiş yıldır ruhani görevini Turk bayrağı altında yerine getiren Fener Patrikhanesi'ne birdenbire Bizans bayrağının yakıştırılmasının ve başındaki din adamına da "Okumenik Konstantinopel Patriği" denmesinin amacını sormak Turk ulusunun hakkıdır. Amerika'yı zıyaret etmekte olan Fener Pat- rigı Dımıtnns'u göturen uçağın uzenne VV'as- hington'a varışında "Bizans tmparatorlugu" bayrağı çekıldığını, Dımıtrıus onuruna ven lecek zıyafetın davetı>elerınde de "Okumenik Konstantinopel Patrigi" ıfadesının kullaruldı- ğını gazetelerde okuduk Amenkan hukume- tının, son yıllarda, Turkiye'nın duyarlı oldu- ğu konulara, özellıkle Kurt, Ermeni ve Fener Patrıkhanesi konularına özel bır ılgı göster- dığı zaten görulmekte>dı Örneğın, 1980'lerın başlanndan ben, ulkemızı zi)aret eden butun Amerıkalı devlet adamlanrun Fener Patrıkha- nesı'nı zıyaret ettıklen dıkkatı çekmekte ıdı Kuzey ve Gune> Amerika Başpiskoposu Ya- kovas, Yunanıstan'a gıttığınde, Amenkalıla- rın Patnkhane'ye yaptıklan zıyaretlerın ken- dısi tarafmdan mı duzenlendığı bıçımındekı bır soruya "Hayır, ziyaretler Amenkan Dı- şışleri Bakanlığı'nın talimatıyla >-apılmaktadır" yanıtını vermıştır Nıtekım, SEİA göruşmelen ıçın Turkıye'ye gelen Ame- nka Dışışlen Bakanlığı musteşarlarından Ar- macost'un, Fener Patnkhanesı'nı zıyaret ettık- ten sonra, oradakı Turklerın tngılızce anlama- dığını sanarak yanındakı Amenkanlılara "Be- ni niye buraya gonderdder anlamadım" demesı de Yakovas'ı doğrulamaktadır Fener Patrıkhanesı, Istanbul'un fethınden bu yana daıma fesat yuvası olmuştur 1657 yı- hnda Patnk Parthenos II, 1821 yılında da Pat- rik Gngorius, Osmanlılar aleyhmdekı entrı- kalarından öturu astınlmışlardır Imparator- luk zayıfladıkça, vaktıyle Fatih'ın kendı ıra- desıyle, bır lütuf olarak verdığı ayncalıklar, kapıtuler haklar halıne dönuşmuş, Patrıkha- ne okumenik bır karakter kazanmış ve başta Rus Çarlığı olmak uzere, butun Batılı devlet- lenn ıçışlerımıze kanşması ıçın bır bahane ha- lıne gelmıştır Meşrutıyet dönemı tanhı, Fe- ner Patnkhanesı'nın entnkalannın ve Batılı devletlerın de, sözde Patnkhane'yı korumak ıçın yaptıklan mudahalelenn ömeklenyle do- ludur 1919 Mayısı başlannda, Yunanlüann tz- rair'e a>ak basmaJarından altı gun önce, Pat- nk hane, bır bıldın yavımlayarak, Osmanlı Rumlannın her türlu tebaalık sorumlulukla- rından bağışık olduklarım duyurmuş, Yunan lıların, lzmır'e ayak bastıkları gun de, Patnk- hane'nın Izmır'dekı temsılcısı Hrisoslomos "Hıristiyanlık adına giriştikleri bu mukaddes cihatta başanlı olmalan ıçin" Yunan ordula- rını takdır etmiştir Bö>le bır fesat yuvasıru kımse ulkesınde ıstemeyeceğınden, Lozan Konferansı esnasında Turk delegasyonu, Pat- rıkhane'nın geçmıştekı olumsuz etkınlıklerı- nı de sayarak, yurtdışına çıkarılmasında ısrar etmıştır Fakat Patnkhane"nın yurtdışma çı- mış yıldır ruhani görevıru Türk bayrağı altın- da yenne getiren Fener Patnkhanesı'ne birden- bire Bizans bayrağının yakıştırılmasının ve ba- şındaki dın adamına da "Okumenik Konstan-' tınopel Patrığı" denmesinin amacını sormak Turk ulusunun hakkıdır Bu davranışlarla Fe- ner Patnkhanesı'ne -belkı de ılerde oynatılmak ıstenılen önemlı rollenn gerektırecegı- yenı pa- yeler kazandırmak ıstenıldığı, bunlar yapılır- ken ılerde Turkıye ıle Yunanıstan arasında ya- ratacağı anlaşmazlıklar üzennde durulmadı- ğı sanılmaktadır Amenka'nın tutumu "Duş- manlanmı biliyorum. Tanrı dostlanmdan korusun" sozunu anımsatmalctadır Turkıye'de "evrensel bır Konstantinopel patnklığı" yok- tur Türkıye'de yalnız Turk kanunlanna bağ- lı ve Türk kurumu mtelığını taşıyan bır Fener Patnkhanesı vardır Onun da Türkıye'dekı ta- rıhsel gorevını artık tamamladığını ve daha ıvı hızmet verebıleceğı bır ulkeye naklının ısabetlı olacağını sanıyoruz Çunku zaten Turkı>e'de Fener Patnkhanesı'ne bağlı Ortodoks hemen kartılması sağlanamamış, sonuç olarak, yet- kısı yalnız dın ışlerıyle sımrlı bır "Turk kunımu" halıne getırılmesı koşulu ıle Turkı- ye'de kalması kabul edılmıştır Lozan'dan be rı de cumhuriyet hukumetlerı, Patnkhane'ye daıma, bazı asın davranısları hoşgöni ıle kar- şılanan bır "Turk kurumu" muamelesı yap- mıştır Yakovas'ın son gunlerdekı demecıne ka- dar Patnkhane'nın Turk kurumu nıtehgı, Lo- zan'ın bır hukmu olarak, her tarafta ıtıbar gör- muştur Bızzat Yakovas'ın, Dımıtrıus'un öku- menhğınden söz edılırken "Lozan Antlaşma- sı zaten daha once de ihiai edılmişti" demesı de bunu kanıtlamaktadır Lozan'dan ben, yet- hemen kalmamıştır Patnk Dımıtrıus'un Amenka gezısını, ul- kemıze gırmesı yasaklanmış olan Yakovas ter- tıplemıstır özal'ın özel ıznıyle memleketım- ze gırıp çıkan bu kışıye bır daha gınş ıznı ve- rılmemesının daha uygun olacağını san- makta>ız. Ayrıca, saygınlığımıza yapılan saldırıdan öturu, hukumetımızın, ekım 1990'a kadar ım- zalanması kararlaştırılan "Turkıye-Amerıka Ev Sahıbı Ülke Desteğı" Anlaşmasını da ım- zalamaktan vazgeçeceğını ummaktayız. SACİT SOMEL Ernekli Elçi Kültür Politikaları ve Müzeler Son yıllarda muzelerden eser kaybolması veya çalınması olayları, geçmişe gore artış gostermektedir. Ama ne yazık ki buna kimsenin aldırış ettiği yoktur. Adi polis vakası gibi işlem gormektedir. Turkiye'de, Ataturk sonrası kultur polıtıka- lan tam bır kavram kargaşası görunumunde- dır Hele çok parttiı doneme geçıldıkten son- ra, bu kargaşa gıderek artmış, kulturumuzu nereden başlatacağımıza karar veremeden, gu- numuze kadar ulaşmıştır Gelışmış Batı toplumlanna baktığımızda kültur, her zaman polıtıkadan ayn tutulmuş- tur Hatta Islam ulkelerının bazılannda bıle bu gözlenebılıyor Oysa ulkemızde hukümet- ler değıştıkçe, kultur anla>ışımız ve polıtıka- mız sureklı değışmektedır Uzun vıllardan berı tutturduğumuz "milli kultur" polıtıkamızın dahı ne olduğunu kımse ortaya kovabılmış de- ğıldır Anadolu, tanhın en eskı dönemlennden bu yana, kesıntısız, çeşıtlı uygarlıklara vatan ol- muştur Hıçbırı dığerını >ok ederek kendı u>- garlığını yaratmamıştır Hepsı bırbınnden et- kılenrruştır Erken Islam sanatında Bizans; er- ken Bizans sanatında Roraa etkılen goz ardı edılemez Bu etkıleşım tanhın dennlıklerıne doğru gıtmektedır Kulturu bır butun olarak algılamak gerekır Vaktıyle "Turk eserleri dışındakıler sahiple- rine iade ediisin" dıyen "Kultur bakanları- nın çıktığı ulkemızde, ne yazık kı utanılacak bır bıçımde, kültur ayrımı yapılmaktadır Is- lam oncesı Anadolu ujgarlıklan, sankı bu ul- kenın kultur mırası değılmış gıbı uvey evlat muamelesı gormektedir Arkeolojık ve bılım- sel kazılara aynlan butçe, lyıce budanırken sa- nat tarıhı kazıları desteklenmektedır Kulturumuzun bır bölumunu ustu kapalı bır bıçımde reddederken dığer bır bölümune kucak açı>or görunmemıze rağmen, onu da tam olarak yaptığımızı ıddıa edebılır mıyız 9 Eğer mıllı kultürumüzden, Turk ve Osmanlı eserleri kastedılıyorsa, bırkaç muze dışındakı de>let, vakıf ve betediye müzelen ıle taşınmaz varlıkların ıçler acısı durumu ortadadır Bı- lınçsızce ehlıyetsız müteahhıtlere ıhale edıle- rek yazık edılen camı restorasyonlan, eskı ha- lıları ve mıhrap şamdanlan ıçındekı görevlı- lerce yenılerıyle değıştırılen camılenmız, res- tore edıldıkten sonra, tekrar kendı halıne bı- rakılıp harabeye dönen kervansaraylanmız, ıçınde dunya kadar kıymetlı eserlenn teşhır edıldığı vakıf ve beledıye müzelerımız ve da- ha nıcelen hovardaca harcadığımız mıllı kul- turumuzun parçaları değıl mıdır 9 Bekçısız, odeneksız ve uzmansız bır şekılde sabah açı- lıp akşam kapanan, tozlu ve köhnemış bu mu- zelenn, tekkelerden farkı yoktur Uzman ola- rak çahşanların çoğu, unıversıte smavlannda puanı tesadufen orayı tuttugu ıçın, arkeolog veya sanat tanhçısı olmuş ve şansı yaver gıttı- ğınden bır muzeye gırmeyı becerebılmıştır An- cak hem kendısı hem çevresı bu ışı benımse- medığınden, yaptığı ış konusunda hıçbır ıde- alı ve ısteğı yoktur Bunun doğal sonucu ola- rak da olumlu bır ış uretılememektedır İçle- nnden, bır şeyler yapmak ısteyenler cıksa da- hı onlerıne kıtap engelı ve odenek çıkmakta- dır Araştırmalarda yardımcı olacak bır kıtap- lıktan yoksundurlar Arkeolojı ve sanat tan- hı, geçmış uygarlıklan ınceleyen ve bırbırını tamamlayan ıkı ayn bılım dalıdır Bu konu- larda çalışanlar, unıversıte veya muzelerde ol- sun, yerlı ve yabancı yayınlan ızlemek zorun- dadırlar Ancak bugun ünıversıtelerde dahı kı- tap ödeneğı >okken muze kütuphanelen akla bıle gelmemektedır Son yıllarda muzelerden eser kaybolması ve- ya çalınması olayları, geçmişe göre artıs gös- termektedır Ama ne yazık kı buna kimsenin aldırış ettığı yoktur Adı polıs vakası gıbı ış- lem gormektedir Müzeler sadece, göstenş ol- sun dıye, yurtdışına sergı göndermeye yarayan bırer depo olarak duşunülmeye başlanmıstır Güya tanıtım amacıyla yurtdışmda senelerdır gezdırılen bu eserlerın, geleceğıne ılışkın hıç- bır endışe duyulmamaktadır Olaya, görkemlı açılışlarda ust duzey yönetıcılen ve eşlerının bulunduğu, daha sonra masrafları sergıyı da- vet eden ulkece karşılanan muze uzmanları- nın sırayla yurtdışına çıkması ıçın bır fırsat olarak bakılmaktadır Anadolu toprakların- da yaşamış ve göçmüş nıce uygarlıklann kul- tur kalıntıları ıle ılgılı basılan "Sergi Kalalogu" dışında, çoğunlukla başka bır et- kınlık yapılmamaktadır Ne bır konferans ne bır dıa göstensı ne de belgesel tanıtım akla bıle gelmemektedır Bakanlık temsılcısı (komıser) olarak gon- derılen muze uzmanlarımn çoğu herhangı bır Batı dılını bılmedığınden, sergı sırasında so- rulan sorulan dahı yanıtlavamamaktadır Daha nıcelennı sayabıleceğımız bu karga- şa karşısında, bız neyın tanıtımını yapıyoruz anlamak mumkün değıldır Hangı taraftan baksaruz kultur pohtıkalanmızdakı çehşkılen ve becenksızlıklen görmek mumkundur Turkıye'de hukumetler kulture egemen olduk- ça \*e kultur önemlı ışler sıralamasında en altta yer aldığı sürece, bu kargaşa yaşanacak ve bundan kazançlı çıkan Turkiye olmayacaktır TANJU ANLAGAN Arkeolog Careers Driven by HIGH TECHNOLOGY MİKES.a joint venture company In the field of Electronic VVarfare-formed by America's LORAL and Turkey's KAVALA- seeks experienced ACCOUNTANT vvith the follovving qualifications: -University degree in Finance and/or Business Administration -Completed military servıce for male candidates -Turtosh nationalıty, -3 or more years of experience, -Experienced candidates in Cost and G/L Accounting,Fixed Assets are prefered, -Good command of English. Send your resume.specifying salary requirements to : MİKES Microvvave Electronics Systems.lnc, Kader Sokak 6 / 4 G.O.P. 06700 ANKARA not later than August 1,1990. Ail applicatiorts wıll be kept corrftdential. GEMEREK ASLİYE HUKUK HÂKİMLtĞl'NDEN Dosya No 1989/213 Duruşmagüau 5 10.1990 sa- at 10 50 Davacı Suleyman özturk ve- kılı tarafmdan davalılar Kemal özden ve Emın Şafak aleyhme açtığı alacak, akdın feshı dava- sının yapılan açık duruşması ka- rarında Davalılardan Gemerek Çepnı kasabasından Şevket oğlu Ke- mal Özden'e tüm çabalara rağ- men adına duruşma günunü bıldınr teblıgat teblığ edıleme- mıştır Çepnı kasabası Nahıryolu mevkıınde kaın D Osman Erte- kın ıken Emır Gumüş B YolK Tahsın Uluso> ıken şımdı Hüse- yın Bayıryuzu G. Davacı taşın- mazı ıle çevnlı bulunan taşınmaz uzenne kavak dıkılmek suretıyle davalılara ortaklığa venldığı ka- vak dıktıklerını, ancak köyu terk ettıklennden ılgılenmedık- Ierını belınerek onaklığın (ak dın) feshıne karar venlmesmı ıstemektedır Yukanda açık kımlığı yazılı bulunan davalının duruşma ıçın tayın edılen gune kadar duruş- maya bızzat gelmesı ya da ken- dısını bır vekıl ıle temsıl ettırmesı, aksı takdırde bundan bûyle dava ve yargılamanın yok- luğunda yürutülüp sonuçlandı- nlacağı ılanen teblığ olunur Basın 47329 ANKARA...AJNKA MUŞERREF HEKİMOĞLU Çağrı Karşıda Kazdağı eteklennden doruğuna kadar nıce olaylar ya- şanan yuce dağ Tarıhı de goruntusu kadar görkemlı Ilk guzel- lık yarışması da o tepelerde yapıhyor dünyamızda Tanrılar Afro dıt'ı seçıyorlar Ama ben Afrodıt'ı değıl, Sarıkız'ı anımsarım Kaz- dağı'nı seyrederken Bu dağlarda güzel bır dırenışı sımgeleyen kızı Sarıkız femınıst kadınların öncüsü bence Haksızlığa karşı dırenışı sımgelıyor O dırenış nedenıyle masallaşıyor Ören'de en guzel komşunun Kazdağı doğrusu, en uzun söyleşılen de Sarı- kız'la yapıyorum gaiıba Kazdağı'nın eteklerınde gelışen çırkın- lığe nasıl dayanıyor dıye merak edıyorum Tahtakuşlar'dan Al- bey Kudar seslendı geçen gün Muze çalışmaları haylı ılerlemış, gıdıp gormemı ıstıyor tahtakuşlar'ı, o guzel koy mezarlığını çok özledım Yeşıl çamlar altında bembeyaz mezarlar, mezar başın- da güzel yazmalar, gıysıler, çtçekler meyveler O mezartarda ölü- ler mı yatıyor bılmem1 ' Belkı de olümsuzler Tepede Sarıkız, ha- vada kekık ve çam kokusu, aşağıda Ege nın mavılığı, ölümu de- ğıl, ölumsuzlüğü düşünüyor ınsan Denızın mavı esıntısı, dağın şarkısıyla yenıden doğduğunu, dtrıldığını hıssedıyor Edremıt Ege'nın en temız korfezı hâlâ Otekı korfezler haylı kırlenmış durumda, ama Edremıt Korfezı'nı kurtarmak umudu hâlâ var Yaz aylannı bu kıyılarda geçırenlerın de ortak bır özle- mı var şımdı Mavı bır park özluyorlar Bu körfezın ulusal bır park gıbı korunmasını dılıyorlar Guzellığını temızlığını yrtırmemesı ıçın ortak çabalar göstenlmesını yerel yonetıcılerle halkın el ele ver- mesını Daha çok gecıkmeden gereklı önlemlenn alınmasını Ören'dekı dostlarla Artur'a ya da Ayvalık'a uzanınca soyleşılerı- mızde bu mavı düş var artık Kımı dostlar haylı umutsuz, sevgı- sız bır toplumda boyle çabaların beklenemeyeceğını one suru- yorlar Temızlık ışlerıne haylı özen gösteren yerel yonetıcılere kar- şın, sokağı çöpluk sanan, karpuz kabukları atan kışılerden kör- fezı kurtarmak, mavı bır park oluşturmak çabalarına katkı ola- mayacağını söylüyorlar Ancak umutsuz eylem olmaz değıl mı? Mavı park ozlemı de umutla gerçekleşır elbet Bu gûzel doğa, bu mavı denız, Edremıt Körfezı nın dantel koyları hepımızın Ören, Artur, Ayvalık, Şırınkent bahçelerınde gezerken şaşınyorum kı- mı zaman Tahır Hoca'nın çıplak kampı nasıl yemyeşıloldu Klup Orıent nasıl çıçek bahçesıne dönuştu, Arkent'ın beyaz evlerı ne çabuk ağaçlarla renklendı1 Ahmet Yorulmaz'ın balkonunda çay ıctık geçen akşam Tapu ve Kadastro Srtesı yemyeşıl UğurMum- cu ıle sıtenın çıplak göruntusunu guçlukle anımsadık Şımdı her yerde ağaç ve çıçek fışkırıyor Zakkum ve sardunyalar delırmış gıbı Bıraz sevgı ve ozenle toprağın yüzû gulüyor bırden Denı- zın mavısı neden gulmesın? Bızım balkonda dostlarla konuşur- ken mavıyı güldurmenın yöntemlerını de tartıştık geçen gece Körfez beledıyelen bılımsel bır yaklaşımla bu mavı düşü gerçek- leştırebılır Ama once kesın karar vermek gerekır Yerel yönetıcı- ler olarak bu kıyılara kalıcı bır şeyler bırakmayı gerçekten ıste- mek gerekır Bu karar doğrultusunda yontemler oluşur sonra Içerden ve dışardan parasal olanaklar sağlanabılır Doğal gu- zellıklenmız de, kultur varlığımız da daha çok degertenır o zaman Körfezdekı yerel yonetıcılenn bılımsel bır panel ıle ışe başla- ması beklenıyor şımdı Burhanıye nın SHP'lı Beledıye Başkanı da çok ısteklı gorünuyor bu gırışıme Sanırım ötekı yerel yonetı- cıler de katılırlar ve guzel kararlara yonelırler Ege'nın ötekı ucuna da anlamlı bır selam olur bu gırışım Yal- nız Ege'nın ötekı ucundakı değıl Okyanus'un ötesındekı dost- lara da Bırkaç kez yazdım, yınelemekten hoşlanıyorum Geçmış yuz- yıllarda savaş donemınde bılgeler toplanır, barışın yollannı arar- larmış Ören'de Ikıbın yılına doğru da sürüyor söyleşıler Bılım adamları, dıpomatlar, yazarlar, sanatçılar bır araya gelınce yıne barış söyleşılerıne dalıyorlar Ulkemızde barış bır özlem hâlâ Ege'nın bır barış gölune dönuşmesı de gıderek guçleşryor Ama doğayla barışmak çok güç değıl bence Edremıt koyunda mavı bır barış ımzalamak SHP'lı yerel yonetıcılere çok yakışır değıl mı'' Denızı temızlemek, kırlenmesını önlemek, balıklara çağrı yollamak bır polıtıka sorunu değıl, bıraz sevgı ve ozenle gerçek- leşecek bır duş Bu yazım da mavı bır cağrı körfezdekılere Ye- rel yönetıcılerden korfezde oturanlara, tatıle gelenlere, her ku- şaktan doğayr sevenlere, denızın kırlenmesıne üzülenlere de, herkesın ulaşmasını dılıyorum ÇAHŞANLARIN SORULAR1/SORUNLAR1 Y1LMAZ ŞİPAL "Eşimden Başka Kimsem Ifoktur" SORU: 79 yaşında bir SSK emeklısiyim. SSK'dan halen al- makta olduğum emekli aybgım şoyledir: Derece 5 Kademe 7 Gosterge 1150 Katsayı 255 Oran ""076 Maaş 1150 X 255 X »?«76 = 222.870 Sosyal yvrdım zaramı 175.000 Toplam 397.870 Sorulanm şunlardır: 1) Esımden başka kimsem yoktur. Maaş yanlız vefa- tımda eşıme bağlanacaktır. Vefatımda dul maaşı bag- latmak içın eşimin nereye ve ne gıbı vesıkalarla muracaatı gerekir? 2) Yukandakı maaş durumuma gore esime ne nispette maaş ve sosyal yardım zammı bağlanacaktır? K.A. YANIT: Öncelıkle sıze ve eşınize uzun, mutlu ve bırhkte bır ya- şam dıleyelım 1) Eşlerden bırının vefatı durumunda, dul aylığına hak kazanan sıgortalı eşlen, bulunduklan ıldekı Sosyal Sıgortalar Kurumu Bölge Mudürluğü'ne, İstanbul'da oturanlar ıse tstanbul Ihtıyarlık Bölge Mudürluğu'ne başvurarak oradan alacaklan belgelen doldurduk- tan sonra gerı vererek dul aylığı bağlatırlar 2) Sosyal Sıgortalar Yasası'nm 68 maddesı, "Eş ve Çocuklara Aylık Bağlanması"na ılışkın hukumlen duzenlemıştır Yaşlılık aylığı almakta ıken ölen sıgorta emekhsının almakta ol- duğu yaşlılık aylığının "A) Dul eşıne % 50*51, aylık alan çocuğu bulunmayan dul eşıne "o 75" oranında dul aylığı bağlanır Aylığa hak kazanacak çocuğunuz bulunmaması nedenıyle eşı- nize bağlanacak ayhğın oranı, sızın aldığımz emekli aylığının % 75'ı olacaktır Sosyal Sıgortalar Yasası Ek Madde 24'e göre "Söz konusu sos- yal yardım zammı hak sahıplenne her dosya ıçın tamamı tevzı edı- lecek şekılde ve eşıt oranda böluşturulur" Yasa hukumlen gereğı, çocuksuz dul eşlere sıgortalı yaşlılık ay- lığının 07 o 75*ı ıle sosyal yardım zammının tumu bağlanmaktadır 1 Temmuz 1990'a kadar geçerlı olan 255 katsayı ıle 175 bın lıra sosyal yardım zammına göre 1150 göstergeden yaşhhk aylığı alan bır sıgortalının dul esıne bağlanacak aylık 222 870 TL sıgortah yaşlılık aylığı X <7»75 = 167 153 TL dul aylığı 175 000 TL sıgortalı s yardım zammı X %100 = 175 000 TL s yardım zammı, 342 153 TL toplam dul aylığı DUYURU 21 Temmuz 1990 günü GÜLAY BECEREN'le dayanışma amacıyla düzenlenen GECE gereklı ıznın ahnamaması nedenıyle iptal edilmiştir TERTİP KOMİTESİ NOT Tophnacak davetıye bedellen Gulay Beceren adına açılan hesaba yatmlacaktır GEÇMİŞLE GELECEK Sabahattin Kudret Aksal 2 bası 3000 lıra (KDV ıçınde) Çağdaş Yayınlan Turkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-htanbul Odemeli gonderilmez. HUKUKSUZ DEMOKRASİ HalitÇelenk 3 bası 5000 lıra (KDV ıçınde} Çağdaş Yayınlan Turkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-tstanbul Ödemeli gonderilmez.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle