Katalog

CUMHURÎYET/10 HABERLER 20 TEMMUZ 1990 P A R T I L E R D E N Bayrampaşa seçimlerini koordineli bir şekilde yürütmek, verimli bir sonuç alabilmek için bir "s%im komisyonu" oluşturdu. Konuya ilişkin bir açıklama yapan SHP lstanbul tl Sekreteri Behlül Ablak, "Kendi 1 alanında etkin yaklaşık 100 kişiden oluşan il jjseçim komisyonu ilk toplantısım yaparak 7çalışmalanm başlattı. Toplantıda izlenecek seçim stratejisi belirlendi. Aynca rnaii sorunlardan, kitle örgütleriyle ilişkilere kadar değişik konularda komiteler oluşturulmuş ve bunlar çahşmalanna başlamıştır" dedi. Bayrampaşa seçimleri için tl Başkanı Ercan Karakaş başkanlığmda oluşturulan seçim komisyonu, tstanbul milletvekilleri, lstanbul Belediye Başkanı Prof. Dr. Nurettin Sözen, Metin Tüzün, Asaf Savaş Akat, Seyfettin Gürsel, Korel Göymen, Algan Hacaloğlu, Ayla Akbal, Perihan Ergun gibi konulannda uznyın isimlerden oluşuyor. 5 1 ^ldede seçen a y ) a r >Ç>n de yapılan belediye başkanhğı seçimlerinin resmi sonuçları Resmi Gazete'de yayunlandı. Yüksek Seçim Kurulu seçimlerin temel hükümleri ve seçmen kütükleri hakkındaki yasanın seçimlerde aday olan kamu görevlilerinin seçimi kaybetmeleri halinde 1 ay içinde başvuımalan durumunda eski görevlerine iade edileceği hükmüne göre resmi sonuçları yayunlandı. Kararda, "1 ay"ın YSK'nın seçim sonuçlannı resraen ilaruyla başlayacağı belirtildi. YSK'nın ilçe seçim kunıllannca düzenlenen tutanaklara dayanarak açıkladığı resmi sonuçlara göre 51 yerde yapılan belediye başkanlığı seçimlerinde ANAP yuzde 34.50, DSP yüzde 5.28, DYP yüzde 17.35, 1DP yüzde 00.05, MÇP yüzde 3.81, RP yüzde 10.24, SHP yüzde 23.50, SP yüzde 00.22, Bağımsızlar ise yüzde 05.05 oranında oy aldı. Belediye meclisi üyelıği seçimlerine göre de partilerin oy dağılımlan şöyle: "ANAP yüzde 36.66, DSP yüzde 05.80, DYP yüzde 20.24, IDP yüzde 00.03, MÇP yüzde 02.73, RP yüzde 10.30, SHP yüzde 23,39, SP yüzde 00.19, Bağımsızlar yüzde 00.76." Y o 1 Partisi, Başbakan Y,idınm Akbulut hakkmda "makam otosu ve başbakanlık ucağını kullanarak seçim yasaklanm ihlal ettigi" gerekçesiyle Meclis araştırması açılraasını isteyecek. DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, Başbakan Yıldınm Akbulut'un 22 temmuz günü belediye j başkanlığı seçimi yapılacak Ordu'nun Ikizce / ilçesine gitmek üzere Samsun'un Merzifon ilçesine kadar başbakanlık uçağı ile geldiğini ve gezisi sırasında da makam otosunu kullandığını hatırlattı. Demirel, seçim yasakları gerekçesiyle siyasi partilere TRT ekranının kapatıldığım da belirterek "Bu haksızhktır. Hükümet devletin olanaklarını kullamyor, propaganda yapıyor, siyasi partilere ise televizyon ekranı kapaühyor. Başbakan seçim ya- şaklarını ihlal etti. Bunu Meclis konusu vapacağız" dedi. DYP TBMM grup başkanvekilleri Köksal Toptan ile Vefa Tanır, konunun incelenmesi için genel başkan Süleyman Demirel'in talimat vennesi üzerine çalışmalara başladılar. Grup Başkanvekili Toptan, konuya ilişkin bilgi verirken "Sayın Vefa Tanır belgeleri inceliyor. En kısa zamanda TBMM Başkanlığı'na başvurulacak" şeklinde konuştu. C ı i n e v t A r k i n ANAPTe5küatBa5kanı * - U l l C y l İ"V1 M l l orhan Demirtaş, sanatçı Cüneyt Arkın'ın ANAP'a girmek isternesınden memnun olduğunu söyledi. Demirtaş, "sanatçılann peşinde olrnadıklarını" savundu. Orhan Demirtaş, sanatçı Cüneyt Arkın'ın ANAP'a girmesi konusunda Cumhuriyet muhabirine, "Kendilerınin ANAP'a girmek ve ANAP'ta bizimle beraber olmak gibi bir arzuları oldu. Biz de çok memnun olduk" dedi. Demirtaş, "Fatma Girik'in SHP'ye girişinden sonra siz de mi sanatçılann peşine düştünüz?" sorusuna, "Biz sanatçılann peşindeyiz diye bir tabir olmaz. Ama bize gelip ANAP'lı olmak isteyen herkese kapımız açık. Ancak kimsenin peşinde degiliz" yjihıtraı verdi. ANAP'a girecek başka sanatçı olup olmadıgını bilmediğini söyleyen Demirtaş, "Bana şu anda ANAP'lı olmak istediğini, ANAP'ta hizmet aşkı olduğunu söyleyen bir başka arkadaşrm yok. Ama yarın, öbür gün başkası olabilir" diye konuştu. Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bildiğim kadanyla COneyt Bey geldi. Başbakanımızı yol açılışı yapılan tören mahallinde ziyaret etti, görüştü. Ben de orada öğrendim!' (Ankara / Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yıldınm Akbulut Etimesgut'ta 19 a ğu s to s ta yapılacak yerel seçim nedeniyle, önceki akşam ANAP Ankara İl örgütü'ne ve milletvekillerine "moral yemeği" verdi. ANAP Ankara milletvekilleri ile il, ilçe örgütlerinin yöneticileri, belediye meclis üyeleri ve Eümesgut Belediye Başkan adayı Ramazan Tosun'un da araJarında bulunduğu 85 partilinin katıldığı yemek, Başbakanlık Konutu'nda düzenlendi. Akbulut yemekte yaptığı kısa konuşmada, partililerden seçim için "ev ev dolaşarak çaİışmalarını" istedi. Akbulut 26 Mart seçimleri ile 3 Haziran seçimlerinin sonuçlannı karşılaştırarak "3 Haziran'dakj başan çok çahşmamızın sonucudur. Yine çok çalışmak zorundayız" dedi. Başbakan, başanlı olacaklanna inandığını ifade etti. (Ankara / Cumhuriyet Bürosu) SHPnin şölenine izin yok • Istanbul Haber Servisi — 19 ağustosta yapılacak belediye başkanlığı seçimleri için siyasi partilerin seçim kampanyaları sürerken, SHP'nin Bayrampaşa Stadı'nda 21 temmuzda yapacağı şölene tstanbul Gençlik ve Spor tl Müdürlüğü tarafından izin verilmedi. lstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen olayı "açık bir çifte standart örneği" olarak nitelerken, SHP'nin Bayrampaşa Belediye Başkan adayı Vahit Çalın, şölenin Ankara'dan engellendiğini söyledi. AIDS'e karşı zakkum ekstresi • BONN (AA) — Dr. Ziya özel tarafından bulunan NO-2 maddesinin AIDS tedavisinde de kullanılabileceği bildirildi. Münih Üniversitesi Farmakoloji profesörlerinden Hildebert Wagner NO-2'nin diğer kanser ilaçlan gibi kanserli hücrelere doğrudan saldırmadığını ve vücudun bağışıklık sistemi üzerinde etkisini gösterdiğini belirterek, "Bu tespitlerimiz doğrulandığı takdirde Dr. özel'in çalışmalan sadece kanser tedavisinde değil, AIDS tedavisinde de kullanılabilecek" dedi. Wagner yaptıklan araştınnalarda Dr. özel'in elde ettigi sonuçları doğrulayacak belirtiler gördüklerini, ancak kesin bir şey söylemek için zamanın erken olduğunu da sözlerine ekledi. By-passanıeliyatı olan hasta öldü • tSTANBUL (AA) — Michael De Bakey'in konsültasyonuyla, Doç. Dr. Cevat Yakut ve ekibi tarafından dttn by-pass ameliyatı yapılan Azmi Dönmez öcal öldü. Dr. Michael De Bakey tarafından dün yapılan açıklamada, ameliyatın başanyla geçtiği, ancak hastanın kısa bir süre sonra yoğun bakımdayken "aritmi" durumuna girdiği, yapılan her türlü tıbbi ve cerrahi desteğe rağmen kontrol altına alınamaması uzerine öcal'ın saat 13.00'te öldüğü bildirildi. De Bakey, açıklamasında, "konuya açıklık getirmek için şunu özellikle belirtmek isterim ki, ameliyatı yapan ekip, yardımcı personel ve International Hospital'daki ameliyathane ve yoğun bakım şartları, gerçekten yüksek seviyededir" dedi. De Bakey, by-pass ameliyatından sonra bu tür şanssızlıklann, dünyanın her yerinde ve ABD'de de, yüzde 5 oranında görüldüğünü kaydetti. Prof. Egeci'nin yeni görevi • tstanbul Haber Servisi — lstanbul Üniversitesi Kadın Doğum Ana Bilim Dalı Başkanlığı'na Prof. Dr. Yalçın Eğeci seçildi. Prof. Cevat Babuna'mn emekli olması nedeniyle boşalan üniversitenin Kadın Doğum Ana Bilim Dalı Başkanlığı'na dün yapılan seçimle getirilen Eğeci uzun yıllar kadın doğumda profesörlük yapmıştı. A nayasaMahkemesi'nin KHK'lan esastan incelemeyealma kararını hukukçular değerlendirdi: Kararnamenin iptali şartOrhan özdeş (Damştay eski başkanlarından) Karar söz konusu kararnamelerin anayasada belirtilen olağanüstü hal kararnameleri kapsamında görülmediği anlamındadır. Kapatılan dergi ve matbaa yöneticileri idari yargıya başvurabilir. Kapatılan 2000'e Doğru dergisi yöneticileri işlemin iptali için Danıştay'a dava hazırlığında. TURAN YILMAZ ANKARA — Anayasa Mahke- mesi'nin, tçişleri Bakanı ile Ola- ğanüstü Hal Bölge Valisi'ne "san- sflr ve sürgiin" başta olmak üze- re geniş yetkiler tanıyan 424 ve 425 sayıh KHK'lan esastan ince- leme. karannı değerlendiren hu- kukçular söz konusu karamame- ler için yargı yolunun açıldığını savundular. Bu arada kapatılan 2000'e Doğru dergisi yöneticileri bu işle- min iptali için Danıştay'a açacak- lan davanın hazırlıklannı sürdür- düklerini, bugün tçişleri Bakan- lığı'na başvurarak Anayasa Mah- kemesi karanrun ışığmda derginin kapatılması ile ortaya çıkan açık anayasa ihlalinden dönülmesi cagnsında bulunacaklannı büdir- diler. 2000'e Doğru ve Halk Ger- çeği dergilerinin basıldığı Iücak Matbaası, tçişleri Bakanhğı hak- kında Danıştay'da 30 milyonluk dava açtı. Danıştay eski başkanlarından Orhan özdeş, Anayasa Mahke- mesi'nin bu karan sonrasında söz konusu kararnamelerin "olaga- nistü hal kararnamesi" diye ad- landınlamayacağım söyledi. Türkiye Barolar Birliği Başka- nı Onder Sav da "Anayasa Mah- kemesTnin esastan inceleme kara- nnı alması, hukuk devleti ve ha- knkun üstünlügü Hkderinnı uygn- lanması apsmdaa yerinde ve anlamlıdır" dedi. tstanbul Barosu Başkanı Tur- gut Kazan ise cumhuriyetin temel niteliklerini değiştirici bir dttzen- lenmenin yapılamayacağını anım- satarak "Bu nedenle Anayasa Mahkememesi'nin soz konusu ka- ramameyi denetiVme yetldsi varcbr. Bu kararname ile devletimiz asla hoknk devleti olamaz. tptal edil- mesi zorunlndnr" diye konuştu. Bilindiği gibi Anayasa Mahke- mesi SHP'nin yaptığı başvuruyu esastan incelemeye 5'e karşı 6 oy- la önceki gün karar vermişti. Bu kararla anayasaya aykınhğı iddia edilemeyeceği öne sürülen Güney- doğu kararnameleri için yargj yo- lunun da açıldığı kaydedilmişti. Idari yargı yolu Anayasa Mahkemesi'nin, SHP'nin yaptığı iptal başvurusu- nu esastan incelemeye almasını değerlendiren Damştay eski baş- kanlanndan Orhan özdeş. "Aııa- yasa Maidcemesi'ain bu karan, soz konusu kararnamelerin ına- yasanın 148. maddesinde belirti- len olağanuslu bal kararnamele- ri kapsamında görülmediği anla- mındadır. Bu dunımda, soz ko- nusu kararnamelere dayamlarak yapılan tasarruflar akyhine. Ana- yasa Mahkemesi'nin bu karan da gerekçe gosterilerek idari yargıya başvnrulabüir. Kapatılan dergi ve matbaa yöneticfleri böyk bir baş- vuruyu yapabilirler" diye konuştu. Türkiye Barolar Birliği Başka- nı önder Sav da KHK'larla "ya- samanın devredilraezliği" kuralı- nın hükümeti denetleyemez duru- ma sokulduğunu belirterek şöyle dedi: "424 sayıh KHK, toplnma Türk insanına yeni dertler, yeni sıkmoiar getirmiştir. Sürgün ku- rumlaşmış, basına sansür anaya- sa iie yasakianmış olmasına rag- men hayatiyet kazanmış, matba- alann kapatılması gundeme gel- miştir. Olağanustu hale. ilan edil- digi bölge dışında bütiin yurtta oygulama alanı yaratılmıştır. 424 sayıh KHK ile Ugili olarak Ana- yasa Mahkemesi'ne gidilebilece- ği carafımızdan, 10 Mayıs 1990 gunü yapılan Danıstay konuşma- sında açıkça belirtilmişti. Bugün konuyu, Anayasa Mahkemesi'nin esastan inceleme karan almasını huknk devleti ve hukukun üstün- lüğü ilkelerinin uygulanması açı- sından yerinde ve anlamh bııl- maktayız." tptal edilmeleri gerekir yüı KHK'nın (olağanüstü hal ka- rarnamesi olduğu için) 148. raad- deye göre iptalinin istenemeyece- ği tarhşılmış ve i'u sorun aşılnuş- Dr. Doğnısu çok sevindirid bir yol alınmıştır" dedi. "Bize göre 424 sayılı KHK'mıı iptali iki nedenle mümkün ve gereklidir" diyen Kazan, bu ge- rekçeleri şöyle açıkladı: "Birincisi, bu kararname ile anayasaya karşı hile yapılmıştır. Olağanüstü Hal Bölgesi dışına ta- şan kuraJlar, olağan bir kararna- me kuralı sayuır. Ve mutlaka Anayasa Mahkemesi'nin deneti- mi içinde kahr. tkincUi, bu karaname fiilen anayasayı değiştiriyor. Yargı dev- re dışına çıkanlıp yargıçlan ve savcüarı Olağanüstü Hal Valisi'- nin emrine veriliyor. Yani, bu ka- rarname hukuku ilga ediyor. Oy- sa anayasanın 4. maddesi '2. maddedeki cumhuriyetin nitelik- Istanbul Barosu Başkanı Tur- leri degişürilemez, degiştirilmesi teklif edilemez' dediğine göre bu nitelikleri açıkça değiştiren bir olağanüstü kararname inceleme gut Kazan da Anayasa Mahkeme- si'nin bu karan ile önemli bir adım attığını belirterek "424 sa- dışı tutulamaz. Aksi halde olağa- nüstü hal kararnameleriyle cum- huriyeti kökten tahrip etme, hu- kuk devletini iyice islemez hale ge- tirip şeriat devrini kurma yolları açılrruş olur. Cumhuriyetin temel nitelikleri- ni değiştirici bir düzenleme yapı- lamayacağına göre olağanüstü ka- ramameyle kapalı olan bu yol açı- lamaz. Meclis'in yapamayacağı- ru hükümet hiç yapamaz. Bu ne- denle de Anayasa Mahkemesi'nin söz konusu kararnameyi denetle- me yetkisi vardır. Bu kararname ile devletimiz asla hukuk devleti olamaz. tptal edilmesi zonmlu- dur." 2000'e Doğru dava hazırlığında Güneydoğu kararnameleri uya- nnca Bölge Valiliği'nin istemi uzerine tçişleri Bakanhğı'nca ka- patılan 2000'e Doğru Dergisi So- rumlu Yazı Işleri Müdürtı Adnan Akfırat, Anayasa Mahkemesi'nin karanndan sevinç duyduklannı belirterek "SS kararnameleri ola- kanı Bedrettin Dalan, Türkiye'nin 40 yıldan beri yanlış yönetildigi- ni, bu nedenle, tstanbul'un susuz, Anadolu'nun da ekmeksiz kaldı- gını söyledi. Dalan, "Demokratik baskı gruplannın bu kadar hiç ettigi bir donera yaşanraamıştır" dedi. DMP lideri, dun Kapalıçar- şı'yı gezerek kuyumcu ve esnafla görüştü. Dalan'ı Kapalıçarşı giri- şinde, Esnaf Dernegi Başkanı Metin Benşen ve kalabalık bir grup VkTkrir > '|iar|1 DMP Ge- "Başbakan Dalan", sioganlanyla karşıladı. Dahm çarşı tnrn sıra- MJ*JM.M.KSIM^IM. n e | g^_ sında turistlerin de eliıû sıktı. Daha sonra, Kuyumcular Çarşısı'nda Bekir Sıtkı Özailar'ı ziyaret eden Dalan'a altın kaplama bir nazar boncuğu takıldı. Esnaf Dernek Merkezi'ni de ziyaret eden Dalan, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin yanlış idare edildiğini söy- ledi. Dalan, kuyumculann sorunlannı dinlerken de, Kapahcarşı'da bir "altın borsası" kurulması gerektigini bildirdi. (Fotoğraf: Erdo- ğan Köseoğlu) ANAP^U BİRLtK 'YETERSİZŞ HEP'Lİ AKSOY ^İÇERİĞİNE KATILMIYORUZ' SHP'nin ^Güneydoğu Raporu' içîn kampanya tç Politika Servisi — Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından SHP'nin "Güneydoğu Raporu" ile Ugili başlatılan soruşturma sü- rerken, parti genel merkezi, hazır- lanan raporu geniş halk kitleleri- ne duyurmak amaayla çok sayı- da kitap ve broşür hazırlatıp bu- nu düzenleyecegi kampanyalarla bölgeye dağıtma karan aldı. ANAP Siirt MUletvekni Kemal Biriik ile Halkın Emek Partisi Ge- nel Sekreteri tbrahim Aksoy da dün yaptıklan açıklamalarda ha- zırlanan raporu her şeye ragmen olumlu bir adım" olarak nitelen- dirdiler. Birhk ve Aksoy, raporu "yetersiz" ve "içeriğine kaülmıyornz" şeklindeki gerekçe- lerle eleştirdiler. Ankara DMG Başsavcısı Nus- ret Demiral, dün yaptığı açıkla- mada, SHP genel merkezine bir yaa ile başvurduklanru, gazetder- de yayımlanan raporun tam met- nini ve bu raporu hazırlayanların adlarmı istediklerini belirterek şunlan söyledi: "Parti yöneticilerinin konuya İlişkin basında yer alan goruşlerini de soruşturma kapsamı içinde de- gerlendiriyonız. Şu anda sonıştur- mamız doküman toplama aşama- sında bulunuyor. Konuya ilişkin deferiendirmeyi bu işlemkrin ta- AUtlmy (SHP) Biz raporla siyasal iktidan da uyarmış olduk. Ama oradaki muhatabımız geniş halk kitleleridir. Geniş halk kesimleridir. Sorunun boyutlarını ve önemini ortaya koyuyoruz. Aksoy (HEP) Bu rapor, Türkiye'nin sorunlarına yaklaşımımızın, sorunları saptamamızın, çözüm önerilerimizin ne kadar haklı olduğunu göstermiştir. Biriik (AÎVAP) Raporun hazırlanması güzel ve sevindirici. Bu konuda SHP geç bile kaldı. Ancak merak ettiğim bir konu var. SHP, Kürt milletvekillerini ihraç etti. Şimdi rapor hazırhyor. mamlanmasının ardmdan yapaca- gız. Bu arada SHP'nin parti tıiztik ve programını da istedik. Soruş- turma sonunda Siyasi Partiler Ya- sası'na aykın bir dunıra sapiama- •nız halinde, konuyu Cumhuriyet Başsavcüığı'na da iletecegiz." ANAP Sürt Milletvekili Kemal Biriik, SHP'nin hazırladığı rapo- ru yetersiz bulduğunu belirterek "Her şeye rağmen olumlu bir adım" nitelemesinde bulundu. Biriik şunlan söyledi: "Raporun hazırlanması güzel ve sevindirid. Bu konuda SHP bi- le geç kaldı. Ancak merak eltigim bir konu var. SHP, kendi bünye- sindeki Kürt kökenli milletvekil- lerini partiden ihraç etti. İhraç ne- deni de. bana göre, sadece Kürl kimlikleriydi. Bundan sonra rapor yazmak, degerlendirmeierde bu- lunmak. teoride bir şeyler söyle- mek bana anlamsız geliyor. Önemli olan pratikte somut şey- ler yapmaktır. Ancak ber şeye rağ- men SHP'nin bu noktaya gelrae- si olumlu bir adımdır." Halkm Emek Partisi Genel Sekreteri tbrahim Aksoy da "Kürt raporunu" değerlendırirken, böyle bir raporun hazırlanmasının bile HEP'in hakhlığını gösterdiğini vurguladı. Aksoy, parti olarak ra- porun içeriğine katılmadıklarını, ancak ilk adım olarak iyi denile- bilir saptamasını yaptıktan sonra şu görüşleri dile getirdi: "Bu .rapor, Türkiye'nin sorun- lanna yaklaşımımızın, sorunlan saptamamızın, çözum önerileri- mizin ne kadar haklı olduğunu göstermiştir. Raporun içeriğine katılmıyonız. Ama ilk adım ola- rak iyi denilebilir. Bunu hükümel de kabul etmeli ve sonbaharda Meclis açılışında konu Meclise de getirilmeli. Biz konunun Mecliste çözumlenmesinde yarar göriıyo- ruz. Umanm hükumel de sonına sahip çıkarak ve Mecliste göruşül- mesine engel olmaz." öte yandan ANAP Mardin Milletvekili Vahap Dizdaroglu ise, parti grubunda "Kurt sorunu" di- ye bir sorun bulunmadığına dik- kat çekerek, raporun hazırlanma- sında ana nedenin, SHP'nin Gü- ney Doğu Anadolu Bölgesi'nde kaybettiği oy potansiyeuni yeniden kazanmak olduğunu ilerı sürdü. Vahap Dizdaroglu ozetle şöyle ko- nuştu: "Bu kaybedilmiş bir oy po- tanşjy»(nıi kazanmak dognıltu- sunda yapılmış siyasi bir manev- radır." Güneydoğu Raporu'na ilişkin eleştirileri değerlendiren SHP Ge- nel Saymaru Fuat Atalay ise, 12 Eylül yönetiminin sivil uzantısı olan parlamentodan Türkiye'nin demokratikleşmesine yönelik böy- lesine önemli bir sorun için bir çö- zum beklenemeyecegini kaydeder- ken, diğer parti temsilcilerinin açıklamalannı da "muhatap" ola- rak kabul etmediklerini vurgula- dı. Atalay, hazırlanan raporda ül- kenin demokratikleşmesiyle ilgili en önemli sorunlardan biri olan "Güneydoğu" sorunu bütün yön- leriyle en ince aynntılanna kadar işlemeye çalıştıklannı belirterek şunlan söyledi: "Biz raporla siyasal iktidarlan da uyarmış olduk. Ama oradaki muhatabımız geniş halk kitleleri- dir. Geniş halk kesimleridir. So- runun boyuüannı ve önemini or- taya koyuyoruz. Raporumuzun başmda da belirttiğimiz gibi, bn parlamentodan beklediğimiz bir şey de yoktur. Raporun içeriğine ilişkin ekştirikr ise hayii ilgjnç. Bu eleştireler de Güneydoğu'daki te- mel sorunlara, tespitlerimize, ra- porumuzun içeriğine, sistematigi- ne, oradaki kavramlara ilişkin hiç- bir değerlendirme yapılmamakta- dır. Yapılan degerlendirmeler, ba- sit yüzeysel, afakidir." IZMIR'den HİKMET ÇETİNKAYA Kaçak mı, Değil mi? İZMİR — Okluk Koyu'ndaki Devlet Konukevi kaçak yapı mı, değil mj? Bir süre önce Cumhurbaşka- nı Turgut Özal ve eşi Semra Ha- nım'ın tatil yaptığı Okluk Koyu'n- daki Devlet İstatistik Enstitüsü'- nün dinlence merkezi aylar ön- ce baştan sona düzenlenmiştı. Özellikle banyo ve tuvaletteki fa- yanslar, küvet, lavabo gibi ge- reçJer dışarıdan ithaJ edilmiş, sa- londaki oturma grubu da ftalya'- dan getırtilmişti. Biliyorsunuz, bir süreden be- ri koruma amacıyla güney Ege kıyılarında inşaat yasağı var. An- cak Devlet Konukevi bu yasağı deldi. Okluk Koyu'na görkemli bir yapı dikildi. Gözden ırak o do- ğa cenneti güvenlik güçlerince kordon altına alındı Cumhurbaş- kanı özal ve eşi sık sık Okluk Ko- yu'na gelecek bundan böyle. Yaz aylarında çaİışmalarını bu- rada sürdürecek. Uydu yayını, faks, bilgisayar, kısaca çağın teknolojisine uygun her türlü ile- tişim ağı kurulduğundan dünya- da olup bitenler de anında izle- nebilecek Okluk Koyu'ndan. Okluk Koyu'ndaki Devlet Ko- nukevi'nin ruhsatı var mı, yok mu? Bu sorunun yanıtı kimilerine göre "evet", kimilerine göre "hayır" oluyor. Ancak yapı bir banka tarafıncian yaptınlmış, ar- dından DİE'ye satılmış. Konuş- tuğumuz kişiler, "Ruhsatrolabilir de, olmayabilir de" diye yanrt ve- rirlerken aralarında tartışma çı- kıyor. Çünkü yörenin orman ve Hazine alanı olduğu söyleniyor. Bir bankanın bu yeri 49 yıllığına kiraladığı da belirtiliyor. Bir baş- ka sav da arazinin Vakıflar'a ait olduğu yolunda. Böylece tartış- ma uzayıp gıdiyor. Bankanın adı Vakıfbank. İnşa- at ı yapan fırmanın adı ise Meh- met Nazıf Günala ait MNG inşa- at şirketi. MNG grubunda yer alan Günal İnşaat, Ankara Hil- ton'dan sonra izmir Hilton'un ya- pımını üstlendi. Aynca Kral Ba- rajı inşaatının bir bölümünü aldt. Daha önce İstanbul Bayrampa- şa Sebze Hali inşaatı, Izmir'de çimento siloları. Golbaşı TEK loj- manlan, Fethiye DSİ sulama ka- nallarını yaptı. Cumhurbaşkanı Özal ve eşi- nin kaldığı, Vakıfbank denetimin- deki Devlet Konukevi'nin kaçak yapılıp yapılmadığını biz tam ola- rak saptayamadık. Bu konuda Marmarıs Belediye Başkanlığı'n- dan da açık bir yanıt alamadık. Her neyse... Yatağan Belediyesi, üç ünite- lı termik santral alanında inşa et- tirilen 27 blok, 126 daireden olu- şan lojmanlar için Türkiye Elek- trik Kurumu'na 675 milyon lira ceza kesti. Ören Belediyesi de Gökova Termik Santralı için ku- rulan 500 yapıyı mühürledi. Be- lediye Başkanı, yapıların her bi- ri için 3 milyondan başlayıp 300 milyona dek çıkan para cezası uygulayacağını açıklıyor. Yata- ğan ve Gökova termik sitelerine toplam cezanın 150 milyar lira tutacağını gazete haberlerinden öğreniyoruz. Yatağan Belediyesi ile Türki- ye Elektrik Kurumu şu anda mahkemelik. Dava, Yatağan As- liye Ceza Mahkemesi'nde sürü- yor. Kurum yetkilileri kaçak ko- nutlar için şöyle diyor: — Suç bizim değil, yüklenici firmanın. 675 milyon liralık ceza- yı onlar ödesin. Marmaris, Yatağan, Ören, Muğla'ya bağlı iki ilçe ve bir bel- de. Marmaris'te belediye başka- nı ANAP'lı, Yatağan ve Ören'de ise SHP'li. Yatağan ve Ören belediye meclisi, TEK lojmanları kaçak yapıldığı için mühürteme ve pa- ra cezası karan alıyor. Marmaris Belediyesi, Vakıfbank'ın yaptığı, daha sonra Devlet Konukevi'ne dönüştürdüğü DİE tesisinin ka- çak yapılıp yapılmadığını açıkla- mıyor. Evet, Özallar'ın yaz aylarında Okluk Koyu'nda dinleneceği, Vakıfbank denetimindeki, DİE'- ye ait ve şimdilerde Devlet Ko- nukevi olan yerin öyküsü şimdi- lik bu kadar. Helikopter pistinden bilgisaya- ra, uydu yayınından ithal mobil- yalara kadar her şey var Konu- kevi'nde. Özal ailesı yaz boyun- ca sık sık gelecek Okluk Koyu'- na. Efe Özal denizde su kayağı yapacak; terzi Müberra Dala- man'a GAP uçağıyla gelip askeri helıkopterle Okluk'a inecek, Bu- rada Semra Hanım'a yeni yazlık giysiler dikecek Terzi Müberra'- nın dikiş makinesinin markası Yoknaz... rak tanımlanan karantameler, Türidye'de var olan hukuk reji- minin çok ötesinde, onu aşan bir durum yaratmışlardı. Bunun Anayasa Mahkemesi'nce incele- meye aknması, Türkiye'deki hak mücadelesinin, hukukun korun- masının önemli bir adımıdır. Biz başından beri baikın özgürlük is- temlerinin bu tür kararname ya da yasalarla durdurulmasıaı mümkün olmadığını söylüyor- duk. Anayasa Mahkemesi'uin bu karan da halkın özgürlük istem- leriyie bir noktada çaluşıyor" dedi. Yayınlan durdurulan "2000'e Doğru" ve "Halk Gerçeği" der- gilerini bastığı gerekçesiyle 10 gün süreyie kapatılan Ilıcak Matbaa- sı, bu işlemden ötürü lçişleri Ba- kanlığı hakkında Danıştay'da 30 milyon liralık maddi tazminat da- vası açtı. Avukat Emcet Olcayto dava dilekçesini salı gunü posta yoluyla Danıştay'a gönderdikle- rini, ancak henüz alındı belgesi- nin kendilerine ulaşmadığım söy- ledi. İnsan Hakları Komisyonu Kııtlu ve Sargın için rapor hazırlanıyor HAKAN KARA ~ tZMİR — Nihat Sargın ve Hay- dar Kntlu'nun Avrupa İnsan Hal lan Komisyonu'na yaptıklan bi- reysel başvurular yerinde görüldü. Yaklaşık 2 yıl süren duruşmalar sonunda komisyon, konuyla ilgi- li olarak bir raporun hazırlanıp Avrupa Konseyi Bakanlar Komi- tesi'ne sunulmasına karar verdi. Avrupa İnsan Haklan Komis- yonu daha önceki duruşmada Türkiye'deki gözaltı uygulaması- nın Avrupa insan Haklan Sözleş- mesi'nin 5. maddesindeki güven- celerle çeliştiğini saptamış, Sargın ve Kutlu'nun başvurulanyla ilgili olarak "kabul edUebüiriik" karan vermişti. Böylece ilk kez Türkiye 1 den yapılan bir bireysel başvunı "kabul edilebüir" görülmüştü. Avrupa İnsan Haklan Komis- yonu'ndaki son duruşmada Nihat Sargın ve Haydar Kutlu'yu İzmir Barosu avukatlanndan Güney Dinç, Ankara Barosu avukatlann- dan Ersen Şasal temsil ettiJer. Hü- kümet temsilcileri ise Prof. Dr. Suat Bilge, Akın öncül, Prof. Dr. Heribert Golsong, Deniz Akçay ve Münd özmen'den oluştu. Duruş- ma sonunda Avrupa İnsan Hak- lan Komisyonu Haydar Kutlu ve Nihat Sargın tarafından yapılan bireysel başvurularia ilgili olarak bir raporun hazırlanıp Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nc gönderümesine karar verdi. Elrim- kasım aylarında hazırlanması beklenen rapor davacılara ve on- lann avukatlanna verilmeyecek' basına açıklanmayacak. Raponnt Avrupa İnsan Haklan Sözleşme- si'nin 32. maddesine göre Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'ne ile- tilmesinden sonra üç aylık süre içerisinde Türk hükümetinin tutu- muna göre çeşitli sonuçlar doğu- rabileceği belirtildi. Hüküraetin dilerse kendi koy- duğu çekinceleri kaldırarak hazır- lanacak raporun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gönderil- mesini isteyebileceğini belirten uz- manlar, böylece Nihat Sargın ve Haydar Kutlu'nun başvurulanmn Türkiye ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde görüle- cek ilk dava durumuna gelebile- ceğini belirttiler. Diğer olasılıklar ise şöyle sıralandı: "Türk hükümetinin çekinceyi kaldırmaması durumunda Avru- pa Konseyi Bakanlar Komitesi 3 ay içerisinde Avnıpa İnsan Hak- lan Komisyonu raporunu oylaya- cak. Rapor 3'te 2 çogunJuk ile ka- bul edilir, olumlu karar veriHne, Bakanlar Komitesi Türk hüküme- tine komite karanmn gerektirdi- ği önlemleri alması için süre tanır. Istenecek önlemlerie Türkiye'deki gözaltı mevzuabnm köklü bicim- de degişürilmesini gundeme geti- recek. Çünkü Türkiye'deki gözam uygulamasınm gerek yargı dene- timinden yoksun bulunması ge- rekse çok uzun olması, özellikle anayasanm 19. maddesinin 15 gü- ne kadar gözaltına olanak veren hükmiı Avrupa tnsan Haklan Sozleşmesi'yle celişmektedir. Ay- nca gözaltına almanın hakim ka- ranna bağlanması, gözaltına alı- nan kisilere bir başka mahkeme- ye itiraz bakkınm tamnması, Uc- bir suurianuı obnalanu arBfariıy- la, valunlanyla görikfme <" na sahip olı vence altma \ _ deme gelecek. Difer j a t a Ûfi rüp görmedikleri tora muayene ettlriladtrl, iskenceye gedik verca, lattınjl oneu •ygnnnaMiavi emMtni or- tadan kaMınlması gerekccck." Bu arada Avrupa Konseyi Ba- kanlar Komitesi'nin alacağı karar- lar doğrultusunda hükümetlerin düzenleme yapmamalan duru- munda bu hükümetler hakkında bazı önlemler uygulayabileceği ve bu önlemlerin Avrupa Konseyi'n- den çıkarmaya dek varabildiği be- lirtildi.