Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/6: DİZI-ROPORTAJ 28 HAZÎRAN1990
U G U R M U M C UKAZIM KARABEKIR ANLATIYOR
Kâzım Karabekir, Enver Ziya KaraVın ilkokullar için hazırladığı 'Cumhuriyet Tarihi' kitabına karşı çıka
Tarih'Nutuk'layazılmamalıTarih: 27 Mart 1945.
Yer: Milli Eğitim-Bakanhğı ba-
kan odası.
Odadaki üç kişi derin bir tar-
tışmaya dalmışlardır.
Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli
Yücri, lstanbul Milletveidli emekü
General Kaam Karabekir ve Prof.
Dr. Enver Zrya Karal, cumhuriyet
ve devnm tarihi konulannı tartış-
maktadırlar.
General Kâzım Karabekir, Prof.
Dr. Enver Ziya Karal tarafından
yazılan cumhuriyet tarihi kitabı-
nın hangi kaynaklara dayanarak
hazırlandığını sonnaktadır.
Karal şu yanıtı vermektedir:
— Ea çok Atatöfk'iin ••tku-
dan ve Tarik Kuramn'oan yayun-
ladıgı Tkrilı COt IV'dem, Genei-
knrmay Harp TariU Encttmeai
neşriyaündan, gazete kokksiyon-
lanndan ve İnkılap larihJ Ensti-
tüsü'Me gden vesUtılardaıı yarar-
laadıaa.
General Karabekir, Prof. Ka-
raJ'ın bu yanıtından sonra şu yo-
rumu yapmaktadır:
— Elimdeki mevcut vesikalar-
la bunlarifl benzerleri nesredilme-
dikçe Turk tnialap Tarihi doğru
dürüst yazılamaz.
Bakan Yücei, Karabekir'e şu ya-
nıtı vennektedir:
— Cumhuriyet tarihi, bir okul
kitabıdır. Bu itibarla inkılabımı-
zm bülün tafsflatını ihtiva etmez.
Bu şeyden önce ana hatlan belirt-
mek amacıyla yazdmıştır. Vesika-
lar neşredildikçe etraflı bir cum-
huriyet tarihi yazılması ve yazdı-
nlması daima mümkündür.
Karabekir, yeniden söz alır.
— Cumhuriyet Tarihi, çok ça-
lışüarak yazılmış bir eserdir. İk-
rih Kurumu'nun Cilt IV'den zih-
niyet itibanyla çok ileri olduğunu
kabul ediyorum, ancak khapta in-
kılabunızm esaslan değil teferru-
atlan yazılmış.
Karabekir, daha sonra, Kurtu-
luş Savaşı ile ilgili değerlendirme-
lerini yapar. Yücel, Karabekir ve
Prof. Karal arasında geçen konuş-
maiar bir tutanakla saptanır. (65)
Toplantılar, 30 mart günu de
sürer.
30 Mart 1945 günkü toplantıda
Karabekir şu açıklamayı yapar:
"Ben ortada bir Bolşeviklik te-
mayülü görünce bunu yok etmek
için M.Kemal Paşa'nın bir Bolşe-
yik Partisi kurmasını ve bu surct-
te bu teşebbüsü zararsız hale ge-
tinnesini teklif ettirn. Kabul etti.
Fakat ordu mümessili olarak par-
tide bulunmamı istedi. Rcddettim.
Çünkü ordunun bu işle meşgul ol-
mamasını istiyordum.
Yine bu smlarda Celalettin
Arif, Erzunım'a geldi. Esas mak-
sadımn Erzurum'da bir kuvvet
teşkil ederek Enver Paşa'yı cağırt-
mak olduğunu sonradan nnlnritm
lsmet Paşa çok geç olarak M.Ke-
mal Paşa ile Celalettin Arif Bey'-
in aralannın açık olduğunu sûy-
ledi. Celalettin Arif ve taraftan
kırk imzalı sahte bir tetgraf ile
M.Kemal Paşa'yı tehdit etmişler.
Ben müdahale ettim. M.Kemal
Paşa, Kâzım Dirik'e bu kırk kisi-
nin ellerini bağla, Ankara'ya sevk
et demiş. Benim müdahalem ile
mesele tavazzuh etti.
Mustafa Kemal'in durumu çok
zayıflamıştı. Kendisine destek ola-
cak bir kuvvet, Topal Osman'ı ve
Inıvvetlerini gönderdim:' (66).
Bakan Yücel, General Karabe-
kir ve Prof. Karal arasındaki gö-
rûşmeler, 2 Nisan 1945 gunû de
devam eder. Karabekir, bu toplan-
tıda da ileri sürdüğû savlarla ilgi-
li acıklamalar yapar.
Karabekir, 9 nisan günkü dör-
duncü toplantıda şu görüşü ileri
sürer:
"Nutuk çok yanlış ve tarafgira-
nedir. Nutuk'ta daha zdyade tefer-
ruat üzerinde durulmuş ve esaslar
kamiJen ihmal edilmiştir. Benim
yakılan kırk kitabım içinde biri de
nutkun hata ve sevap cetveli adı-
nı taşımaktaydı. Bunda nutkun
yanhşlan bir bir gösterilmişti"
Nutuk'a yanıt
1945 yılından, dilerseniz, kısa
bir silre için aynlahm ve 1927 yı-
hna dönelim:
Atatürk, Nutku, 1927 yüının
15-20 ekim günleri arasında CHP
Kurultayı'nda okumuş; Nutuk ilk
kez 1927 yılında yayımlanmıştır.
Kâzım Karabekir Paşa Nutuk-
un ilk baskısı üzerinde el yazılan
ile notlar düşmuş ve "Hakikat
mihveri yafcal hata sevap cetveö"
başhğı ile Nutuk'a yanıtlar vennis-
tir.
•Osmanfa Ordusu her tarmfta
zeddeamiş' sozu doğru değildir.
Şarktaki ordu Iran ve Kafkas
Azerbaycam'nda birçok zaferler
kazanarak oralara yerleşmiş buiu-
nuyordu. Hatta Şimali Kafkasya-
ya bile hâkim olmaya başlamıştı.
Mağlup ve perişan olan Filistin
1
deki Yıldınm Ordusu idi. Az sonra
Musul cenubundaki ordu perişan
olmuştu."
'Orduma eünden eslifaa ve cep-
hanesi abnmış ve •İmımıjrta,,'
Bu sözden, şarktaki, adına On-
beşinci Kolordu namı verilen Do-
kuzuncu Kolordu (4 fırkalı) müs-
tesnadır. Ben silah vermediğim gi-
bi Istanbul dahilinde olduğu hal-
de diğer kolorduların da elinden
silah ve cephaneleri aunmıyorduT
(...)
'Beni tsuabul'daa aeyf vc le*
dJb maksadıyla Aoadohı'va f©n-
•!•• •••!•• '
Kaydında, bana Anadolu'ya ge-
lecegM vaat ettiği halde neden ön-
ce Konya'dakı Ordu Müfettişh'ği-
ne (kendi harp ettiği ordu bakiye-
si) tayin olunduğu halde, hasta-
yım, terfi isterim diyerek kabul et-
mediğinın hakiki sebebinı yazmj-
yor. Sebep, hâlâ tstanbul'da Har-
biye Nazırlığı'nı alarak kalmaya
çalışması ve Padişah Vahdettin'e
damat olmaya uğraşmasıdır. (...)
Nitekım Konya'ya gitmeyı kabul
etmeyince oraya yine FUistin'de
Ordu Korautaru bulunan Mersin-
li Cemal Paşa göndenldi. (67). Bu
vazdyette M.Kemal'in de benim
mıntıkama gelmesini bazı arka-
14. sayfada milli teşkilat vemi-
tinglerin kendi tamimi ile yapüdı-
ğını anlatmak istiyor. Halbuki
kendileri Samsun'a cıktıklan 19
Mayıs'da, bu tamimi yapmalan
icap ederdi. On gun sonra tamim
etmesinin sebebi ne olabilir? *Ver-
diğim talimat üzerine her yerde
mitingler yapılmaya başlandı' di-
yorlar. Halbuki Erzunım'daki mi-
tingi 18 mayısta yanı M. Kemal
Paşa daha Samsun'a çıkmadan
önce yaptırmıştım. Trabzon'a ge-
lince burası MJCemal'in tamimin-
den sonra da yapmamıştır. (...)
Asabi mizaçh olan halkın miting
neticesinde Rumlara saldırması
"S. 38 1 eylöMe taarra edecck
düşman bulanuyaa tafttder_"
Yalan! tngilizîeY 7. Ördu tara-
fından mağlup edildiklcri için
durduruldular. Aksi takdirde ni-
çin Adana'ya karşı yürümeyecek-
lerdir?
Bolşeviklik ile ilgili savlara ver-
diği yanıt:
"S. 54.. Bolşeviklik... Çok al-
çakca uydurmak istediği bir hikâ-
ye 'bana yapıştırmak istiyor'.
"S. 76.. 'Bu da Anadolu'da te-
Ithijet saaibi gibi göıünen bir d-
manın Bolşevfldik ilanı ile müm-
kiin olar_.' herzesiyle de beni mu-
rat ediyorî'
Milli Eğitim Bakanhğı'ndaki bu
tartışma ve değerlendirme toplan-
tüanndan sonra Prof. Karal, Ge-
neral Karabekir ve Bakan Hasan
Âli Yücel'e görüşlerini bildirir.
Tutanağı olduğu gibi yayımla-
yalım:
General Kâzım Karabekir
"Cumhuriyet Tarihi" tenkitlerini
bitirdikten sonra Sayın Bakan En-
ver Ziya Karal'a, tenkitler uzerin-
deki düşüncelerini söylemesi için
izin verdi. Enver Ziya Karal da
tenkitlere şöyle cevap verdi:
Sayın generalın tenkitlerini dört
ana düşunce etrafında toplamak
mümkündür:
beürttiler "Mastafa Kenal geod
barbİB soaonda ordalan yeaJhniş
maginp bir geaeraMir. Padifaha
bans yapılnuuı için teigraf çek-
miştir. Halbaki Anadolu'aun do-
lasnndaki ordater ve komatanlar
venümemişür. Bu itibarla yenOmiş
bir komutanda yok farz ebnemiz
gereken savaşmak istek ve beyeca-
nı mağlap oimayan koffiotanda
vardır."
Sayın generalin bu izahı gerçe-
ğe uymaz. Çünkü mağlup olan or-
du, tek başına yaşayan mücerret
bir ordu değildir. Bu ordu bir dev-
letin ordusu. Böyle bir ordunun
başında ve içinde bulunmayan ve
Karabekir tarafından kabul edil-
diği de aşikârdır. Çünkü Mondros
Mütarekesi imzalanırken general,
mütareke imzalanmasın diye bir
itirazda bulunmuş değildir.
Mustafa Kemal'in padişaha
sulh yapılması için çektiği telgraf-
tan bir yıl önce Enver Paşa'ya ver-
diği bir raporda harbin kaybedil-
diği ve sulh yapılması gereğîni mO-
dafaa ettiğini de biliyoruz. Paşa
imkânlann Birinci Cihan Savaşı-
na devam edemeyecegimizi gördü-
ğü anda sulh yapümasmı teklif et-
mesi tabiidir. Fakat onun kafasın-
da ve yüreğinde bu sulh memle-
ketin işgalini ve milletin esaretini
Mustafa Kemal 'Nntak'u flk kez 15 Ekim 1927 tarihinde 2. CHP Bfiyuk Kurultayı'nda okamuştn. Nutuk aynı yıl yayunlandı.
Prof. Enver Ziya Karal, Kâzım Karabekir'in
iddialannın dajjanaksız olduğunu söyler.
Karal, Karabekir^in eleştirilerini yanıtlar.
KaraTa göre yaalan tarih, bir devlet tarihicür ve tarih
olaylannın devlet bakanlan etrafında toplanması bütün
devlet tarihlerinde göze çarpan bir gerçektir. Karal
aynca yazılan kitabın bir ders kitabı olduğunu ve bütün
'kahramanlan' saymanın imkânı olmadı^nı belirtir.
Prof. Karal, ders kitaplannda tarih eleştirisine yer
olmadığını ve Karabekir'in 'Nutuk'la ilgili iddialannın
kanıtsız olduğunu da ekler.
Kâzım Karabekir, Prof. Enver Ziya Karal
tarafından yazılan cumhuriyet tarihi
kitabının taraflı ve eksik kaynaklara
dayandığmı ileri sürer. Karabekir'e göre *Nutuk' çok
yanlış ve
<
tarafgirâne
>
dir. Daha çok aynntüar üzerinde
durulmuş, esaslar unutulmuştur. Karabekir 'Hakikat
Mihveri yahut Hata Sevap Cetveli' başlığıyla 'Nutuk'a
yanıtlar verir. Kâzım Karabekir, elindeki vesikalar ve
yakılan kitaplan göz önüne alınmadıkça sağhkh ve
doğru bir cumhuriyet tarihi yazümasının olanaksız
olduğu kanısındadır.
General Kâzım Karabekir,
Cumhuriyet tarihinde olayların
Atatürk ile Inönü etrafında top-
landığına ve inkılap tarihimizin
seyrinde onlardan başka daha pek
çok kimsenin emekleri olduğu
halde bu cihetin işaret edümedi-
ğine itiraz etmektedir.
Buna cevabımız şudur:
Yazılan tarih devlet tarihidir.
larih olaylannm devlet bakanla-
n etrafında toplanması bütün dev-
let tarihlerinde göze çarpan bir
.gerçektir. Bu aynı zamanda bir
metot meselesidir. Klasik bir ders
kitabında bir olayın bütün kahra-
manlanm saymak imkânı yoktur.
Bu imkânsızuk ders kitabının ano-
nim olmasını gerektirir. Kaldı ki
TOrk inkılabında Atatürk ile Inö-
nü arasında mevcut üikfl ve işbir-
liği o kadar kuvveUi ve yapıadır
ki bu hususta ısrar etmek tarih
gerçeğini belirtmekten başka bir
şey değildir.
3) Oiaylann gerçeğe uymayacak
şekilde sistemli yapılması ve tarih
kritiğine yer verilmemiş ohnası.
General Kâzım Karabekir'in bu
hususta yaptığı ıtiraza cevabımız
şudur: Ders kitabının yazılmasın-
da özel bir metot vardır. Bu tarih
kritiğine yer vermez. Tarih ders ki-
tabı olaylan sislemleştirdiği tak-
dirde ancak büyük bir devri kısal-
tarak alabilir. Zaten tarih ders ki-
tabından maksat öğrencilere tarih
hakikatlanru daha ziyade yapıcı
cepheleri ile ve sonuçlanyla öğret-
mektir. Bu itibarla tarih ders ki-
tabında olay hercumercini kritiğe
tabi tutarak ve kısahmayarak yaz-
mak, maksat ve metodu feda et-
mekten başka bir netice doğura-
daşlanmız ısrarla kendilerinden
rica ettiler. Hâlâ Istanbul'da Har-
biye Nazırlığı'yla uğraşmasını ar-
tık bütün muhiti ayıplıvordu. Eğer
dediği gibi şarka gelmek hususun-
da hâlâ ısrar ediyor idıyse, zama-
nın rical ve padişahı benim ikazı-
ma uymayan M.Kemal'i zorla
göndermiş olduklan anlaşüıyor
ki, kendileri ıçın elim bir vaziyet-
tirT'
(.„) MJCemal Paşa, itilaf devlet-
leriyle başa çıkamayacağımızdan
Milli Mucadeleye taraftar değildi.
Benim tek dağ başı mezar ofau-
caya kadar y» isökM ya ÖÜÜB' tck-
lifime delilik diyordu."
(...)
tehlıkesinden korkulmuştur!'
Karabekir, Nutuk'a düştüğfl
notlarda Atatürk'ün Kurtuluş Sa-
vaşı'nın başında "Amerikaa
mandası" ve "Bolşeviklik Uanını'
çözüm olarak düşünduğünü de
yazmış!
M.Kemal, Karabekir'in bu sav-
larına ei yazılan ile tuttuğu not-
larda şu yanıtlan veriyor:
Yıldınm ordulannın savaşta ge-
ri çekilmek zorunda kaldığı savı-
na karşılık:
"S. 37'de 7'nci ordu hakkında-
ki sözleri yalandır. Katma sırtla-
rındaki muharebeyi yapan 7. Or-
du'dur. 2. Ordu oradan Adana ha-
valisine nakil olunmamıştır"
Anadolu'ya geçiş ile ilgili sav-
lara:
"S. 46-49 '11 nisan cuma günü'
beni ziyareti. Baştan yalan, son-
radan uydurma ve bir tiyatro par-
çası.
tzmir'in işgali üzerine düzenle-
nen mitingler ile ilgili savlara:
"tzmir'in ısgali (15 Mayıs 335)
için mitingler ben emir verdikten
sonradn^' O zamana kadar hatta
ondan sonra da Irabzon yap-
tırmadı.
Karal: Karabekir'in
iddialan dayanaksız
Yeniden 1945 nisan ayına dönü-
yoruz:
1) Olayların psikolojik izahla-
nmn hatalı oluşu.
2) Olayların seyrinde iki tarihi
simanın belirtilerek diğerlerinin si-
lik gösterilmesi veya hiç gösteril-
memiş olması.
3) Olayların, gerçeğe hiç de uy-
mayan bir şekilde sistemli yapıl-
mış bulumnası, tarihi kritiğe hiç
yer verilmemiş olması.
4) Cumhuriyet Tarihi'nin yazıl-
masında esas olan Nutkun yanlış-
lar ile dolu olması ve esastan zi-
yade tefarnıan ihtiva etmesi.
Bu düşüncelerden birincisini ele
aJalım.
1) Sayın generaüm psikolojik
izahtan bahsederken en çok şunu
dolayısıyla yenilmeden kendisini
sorumlu saymayan komutanlar da
müteessir olur. Bu itibarla Ana-
dolu'nun doğusunda bulunan or-
du komutanlannın Mustafa Ke-
mal'den daha az müteessir olma-
lan güç kabul edilir. Kaldı ki bir
ordu komutanı yalmz başında bu-
lunduğu ordunun mukadderatı ile
ilgili değildir. Komutan mensup
olduğu milletin bütun ordularıy-
la yakından alakalı olmak gerek-
tir. Komutanlık ödevleri bunu em-
reder. Madem ki bu böyledir,
Mustafa Kemal'in yenilen ordula-
nnın yarattığı yeni şartlar bütün
ordu komutanlannca kabul edilir.
Zaten bu şartlann General Kâzun
tazammun etmez. Bu sebepledir ki
paşa, Mondros Mütarekesı'nin
şartlanna itiraz etmiş ve Milli Mü-
cadele'nin başına gecmiştir. Eğer
Mustafa Kemal'de savaşmak arzu-
su ve haksızlığa karşı isyan tema-
yülü olmasaydı, bu yolda yaptık-
larını izah etmek mümkün değil-
dir.
Bu düşüncelere dayanarak Ge-
neral Kâzım Karabekir'in Cumhu-
riyet Tarihi'nde psikolojik izab ha-
tası diye ileri sürdüğü fikre iştirak
edemiyoruz.
2) Oiaylann seyrinde iki tarihi
simanın belirtilmesi, diğerlerinin
silik gösterilmesi veya hiç gösteril-
memesi.
4) Cumhuriyet Tarihi'nin yazü-
masına esas olarak alınan
"Nutkun" hatalar ve yanhslarla
dolu olması.
General Kâzım Karabekir'in bu
hususta ileri sürdüğü düşünceleri
kabul etmemekte mazuruz. Çün-
kü hata ve yanlış olarak gösterdi-
gi şeylerin gerçekten öyle olduk-
lannı tevsik edecek delilleri yok-
tur. Her ne kadar M.Kemal'in
manda fikrine taraftar olduğunu
Nutuk'un bazı satııianyla ispat et-
mek istedilerse de bu satırlann
gerçek manası hiçbir tefsire ta-
hammul edemeyecek kadar açık-
tır ve bu manadan da generalin çı-
karmak istediği netice cıkmamak-
udır.
(65) Bu tutanaklan Hasan Âli Yû-
cel'in bzı Sayın Canan Eronaı'dan al-
dım. Kendisme bir kez daha tejekkdr
ediyorum.
(66) MSuphi - Yahya Kahya - Ali
Şükrü - Topal Osman ilişkileri ve bu
cinayetler arasındaki üişkileri ilgjnçtir.
Karabekir M.Suphı oiayı üe ilgili
olarak "Benim bu ışten haberim ohna-
dığını ve kahpece adaın öldürmek fit-
retiûde olmadığımi ve bunun ıçındir ki
Kahya'yı resmen dersestle mahkeme-
ye gönderdıgimi anlattım... Katiller
Ankara'dan gelmis Osınan Aja'nııı
adamlanymış diye yazjyor. (lstiklal
Harbımiz s: 1092).
(67) Korgeneral Cemal Mersinli
(1873-1941) Yıldınm Ordulan Komu-
tanlıgı yaptı. Kcarya'da 12. Ordu Mü-
fettişi iken tstanbul'da Ali Rıza Paşa
hukunKtinde Harbıye Nazırlıgı'na ge-
tirildi. Osmarüı Meclisı Mebusanı'nın
feshi (izerine IngüızJer tarafından Mal-
ta'ya sürüldû. Yurda dönüjte
TBMM'de 1. ve 4. devre mıUetvekilli-
ği yaptı. (özerdim Samı, Açıklamab
Söylev SözlügU, TDK Yay. s: 24; Kur-
tulus Baki, Tarihsel Oiaylarla Söylev,
Kurtuluş Yay. s: 340; Şimsir Bilal, Mal-
ta sürgünleri, Bilgi Yay. s: 22 vd).
(68) 7 Haziran 1336 hâkimiyeti mil-
liye: M.Kemal Paşa'nın beyanatı:
(..) "Ingiltere ve mıtttefiklenrun, bir
mıllet sıfaııyla yaşayabümek ıçın Uİzun
olan şartları ve hududu bıze verdikle-
ri takdirde milliyetperverlenn harici bir
kuvvete istinat etmeyecekierini anlar-
lar zannediyorduk. Işte ondao dolayı
biz bu vaziyetı muhafaza ettik. Aksi
takdirde Bolşeviklerden yardım almak
bizim için kolaydı.
Tiirkiye'de Amerikan mOzahareti
hakkında ne düşünduğünü Paşa'ya
sorduğum zaman dedi ki:
Biz, buna vaktiyle taıaftardık. Fa-
kat vaziyet-i hazıra şeraitı ilerledikçe
tabii bu imkân kalmadı. Milüyetper-
verlerin noktaı nazan su idi:
Turkiye, TürUer içındir ve Türkiye
mustakiJ ofanalıdır... (.) Bu bir halk ha-
rekitıdır. Ve âlem-ı Islamın yardımı-
na isünad ediyoruz. Tılrkler, en son
Müslüman muleti olduğu için musta-
kil kalacaktır. Diger yerlerdeki Mus-
htmanlar da duşmanlannuza karşı mtt-
caddc edecekkrdir. Bunlar ekseriye tn-
giliz idaresindedirler. Ve bizi mahvet-
mek ısteyenler de tngilizlerdir. Biz bu
salip harekâtırun en son salvetine ma-
ruz bulunuyonız. Fakat âlemi lslam
muhlik bu- surette uyanmıştu^'
Sıvas Kongrea'ndeki manda tartıs-
malan haiflrınHn bkz. Iğdemir, Ulug»
Sıvas Kongrea Hıtanaklan, TTK Yajt
1969. S: 50 vd.
Atatürk SOylev'de bu konoda fon-
lan söyler:
"Birindsi Ingiltere'ııiıı koruyuculu-
gunu istaaek; ikindsi Aınerika^ıııı gu-
dümünü ittemek.
Bu iki tttrltt karara varmış olanlar,
Osmanlı devletinın bir bütün olarak
Irftlnm^ıpı dttsunenlerdîr. Osm&nlj ül-
kesinin çeşitli devletler arasında pay-
lasılmasından ise bu ulkeyı bütün ola-
rak bir devletin kanadı altında bulu-
dunnayı yeğleyenlerdir.
(•).
Baylar, bu dunım karşısında bir tek
karar vardı, o da ulus egemenh^nıt da-
yanan tam bafcmsız yeni bir Turk dev-
leti kurmak
tste daha istanbul'dan çücmadan ön-
ce duşundüğumüz ve Samsun'da Ana-
dolu topraklanna ayak basar basmaz
uygulamaya başladığuruz karar, bu ka-
rar olmuftur. (Söylev, s: 9-10)