18 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
f Cumhuriyet Sahibr Cumhunyet Malbaacıhk ve Gazetecılık Turk Anonım Şırkelı adına Nadir Nıdi 0 Gend \ayın Muduru HasaM Cenul. Mues^se Muduru Eninr U^aklıgll. Yazı Işlen Muduru Okay Gonrnsin. • Haber \Urkezı Muduru Yalçın Ba)er, Savfa Duzenı >.one'Lmenı Alı Acar, 0 Temsıtcıler ANKARA \hmci Tın. IZMtR Hıkmrl Çetnkıya. ADANA Çctn Yıgnıogtıı I, Pobtıka. Cdal Başhngıç, D>> HabetlCT Erpuı Balo. Ekonomı Ongiz Turti.il I, Sendıka !}Ukruı knmt, Kullur OUI l « t . Efctım Onc» Şajbn. Hab«r Aja>lınna İsmri Beriun, Vur Haberlen VenJM Dogın. Spot Darııjmanı Abdıdkıdir tocttaaa, Dm tazteı b m n Çffcşiun. <Vra$tınni Şşten AJpv. Duzeltme. 4,Mufoh Yua. • K.oordınatar AtaM Konıisan. • Malı l>lc Ero) Eriıul. 0 Muhasrtıe Buknl Yenrr 0 Butçe-Planlama S*vp OsmuıtK^othı 0 Rrklam \>5t Toım. 0 Ek Yaymlar Hulyı Mıyol 0 Idare HiMyın Gurcr, 0 lsl«me Ondrr Çdk. 0 Bılgı-islerr, N«l laaL 0 Pmofıel Stvp Bosunoofcl». flttam vr hı«m Cuınhunwl Malbaaobk w Gaznmlık TAŞ. TOrt Oa* C«d J»/4! r ^ L ^ . H3M Isı Pk. 246-lsaı*uJ W 512 05 0Î (20 h»), Teta. 22246 FK. (1) 526 60 72 0 Zıya Gokalp Bh InJulap S. No. 19'4, Td 133 II 4I-4 1 , Tdcn. 42344 Frn: (4) 133 Lortr H Zıa Blv 1352 SJ/3, TH 13 12 30. TÖOL 52359 FM. (51) 19 53 <0 Inono Cad 119 S No 1 Ka 1, Td 19 37 S2 14 im), Tdn. 62155, Ffcc (71) 19 3"" 52 TAKVtM. 2S HAZIRAN 1990 îrasak: 3.27 Guneş: 5.27 Öğle: 13 12 İkindi: 17.12 Akşam: 20.47 Yatsı: 22.38 Snemada oîosansür 'Çıplak Süah'a susturucu Fılmin iki haftadır gosterildiği Ankara'da Metropol Smeması'nda Humeyni'nin sarığının savrulduğu vealtmdan'punk' saçlarının gözüktüğü sahneler kesildi. AVŞE SAYIN ANKARA — Türkiye ile İran arısında diplomatik soruna ne- dra olan "Çıplak SOah" filmiy- le ılgili 'gösterilsin mi, kesilsin mi" tartışmalan devam ediyor. tstanbul'da ban sinemalarda fil- min "sansüriü" gösterimi yö- nünde "poös baskısı" sürerken, Ankara Metropol sineması da "otosansiir" uygulama yolunu seçti. Metropol sineması yetkilileri yaklaşık iki haftadır gösterim- de buiunan Çıplak Silah'ta hiç- bir kesinti yapılmadığını açıklar- ken, filmi izleyen seyirciler, Hu- meyni'nin punkçu olarak yer al- dığı bölümün çıkarıldığını gör- düler. Bu arada Emniyet yetki- lileri Metropol sinemasına fil- min gösterilmemesi yönünde herhangi bir telkjnde bulunul- madığını öne sürdüler. Bu arada Metropol sineması yetkilileri, herhangi bir tehlike- ye karşın sinemada gerekli gü- venlik önlemlerini aldıklarını bildirdiler. Son bir haftadır yap- tığı reklamlarda 'Bu fdm hak- kında söylenenlere görmeden inanmayın" şeklinde spot kul- lanan Metropol, "Çıplak Silah" ın afışini de dısandaki panodan indirdi. Filrn Metropol'de dağı- tımcı firma UIP ile yapılan an- laşma gereğince 9 temmuza de- ğin gösterilecek. Bu arada basında çıkan ha- berler üzerine, Çıplak Silah'a se- yirci ilgisi de arttı. Son bir haf- tadır Çıplak Silah'ın gösterildi- ği Metropol 1. salonunda 21.15 seansları da dahil olmak üzere tamamen dolduğu gözlendi. öte yandan, Dışişleri Bakan- lığının başvurusu ılzerine Cum- huriyet Savcılıgı'na sevk edilen ve bilirkişi tarafından inceleme- ye alınan filmle ılgili kararın kı- sa sürede verilebileceği belirtil- di. Bilirkişi değerlendirmesinde, Çıplak Silah'ın Iran'ın dini lide- rini "küçük dbşürüp daşdnnediğiae" karar verecek. Yetkililer, yabancı bir filmin, başka bir ülkenin başvurusu ile ilk kez değerlendinlecegini kay- dederek, hukuki açıdan bu ko- nuda bir "teamiıi" oluşmadığı- na da dikkat çekiyorlar. İncele- me sonucunda bilirkişi "kesin- tisiz gösterilebüir" karan verirse tran'ın itiraz hakkı bulunuyor. KARADENJZ 'Variller için Greenpeaceie anlaşahm' İZMİR (Camhuriyet Ege Bü- rosu) — Karadeniz'e atılan ze- hirli variller konusunda Türk hükUmetinin ycterli tepkiyi gös- termediğini belirten Boğaziçi Üniversitesi Çevre Mühendisili- ği Bolümü öğretim Üyesi ve Ka- tı Atık Kirlenmesi Arâîtırma ve Denetimi Türk Milli Komitesi Baskanı Prof. Dr. Kriton Cari, vanllerin hâlâ Karadeniz sahil- lerinde gelişigüzel biçirnde depo- landığını ve büyük bir tehlike kaynağı olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Kriton Curi, "Be- nim gönliımde >"atan aslında o vanllerin içiadekini değil, sade- ce dış kaplannı bir tekneye vûk- leyip İtalyan sahillerine gotunip atmak yatıyor. Bakın göıün o zaman tepkileri. Ya da Greenpe- ace Ue anlaşmak lazım. Onlara varilleri teslim etmek gerek. On- lar da gidip ttalyan Çevre Ba- kaolığı'nın kapısının önüne bırakıversinler" diye konuştu. TRENE BAKIŞ — 2000'lerin Avrupası'nda süper trenler, en gozde ulaşım aracı olmaya yönelirken Türkiye Cumhurbaşkanı Turgut Özal, demiryolu ve trenlere hâlâ "komünisl ideoloji>e uygun" araç diye bakıyor. Cumhurbaşkaniy "demiryolukomünistideolojiyeuygundur" derken, Avrupa "süper trenlere"yöneliyor Ozal,trenî kaçırıyorHaber Merkezi — Cumhurbaş- kanı Turgut Özal çağdaş gelişme- len yakından izlemiyor. "Meget- rends" türü kitaplar okumasına rağmen, Özal'ın onceki gun An- kara'da Sanayi ve Işadamlan Der- neği'nin toplantısında yaptığı ko- nuşmada "demir>olculuğun ko- münist ideolojiye uygun oldugu- nu" öne surmesi Cumhurbaşkanı 1 nın Avrupa'daki gelişmelerden ne kadar habersiz olduğunu ortaya koydu. Çunku 2000'lere doğru birleşik Avrupa'da en önemli ve rasyonel ulaşım aracının "süper trenler" ve "demiryollan" olma- sı planlanıyor. Ozal, otoyolları savunup "kontrolii kolay oldugu için ko- mnnistlerin hep demiryolunda ıs- rar ettüüerini" öne sürmuştu. Oy- sa "liberal" ve "serbest piyasa" ya dayalı Avrupa hükümetleri, gi- derek demiryolunun, otoyollara Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Ankara'da yaptığı basın toplantısında "Demiryolu komünist ideolojiye uygundur, çünkü kontrol etmek isterler" demişti. Oysa hava trafiğinin giderek sıkışması ve karayollarının çevreyi kirletmesi nedeniyle 2000'lerin Avrupası'nda ulaşım demiryollarına ve süper trenlere dayanacak. Avrupa'nın önde gelen büyük sanayi kuruluşları, süper trenlere çok büyük yatırım yapıyorlar. Fransa ve Almanya arasında Avrupa demiryolu ulaşım pazarında büyük bir rekabet yaşanıyor. Fransızlar halen bu konuda önde. Saatte 500 km. hıza ulaşan Fransız TGV'leri uçaklann pabucunu dama atıyor. göre "daha rasyonel, daha az enerji harcayan ve çevreyi daha az kirleten" bir ulaşım aracı olduğu- nu kabul ediyorlar. Avrupa'da hava trafiği alanı, yoğun seferler sonucu büyük ölçüde tıkandığı, otoyollar da büyiik çevre kirlen- mesine neden oldugu için çok hızb süper tren ulaşımı giderek "libe- ral ideolojiye uygun bir sistem" haline geliyor. özal'ın savundu- ğu görüşler 1950'lerde "soğuk sa- vaş döneminde", ABD'li petrol şirketlerinin (Amerikalılann bile çoktan terk ettiği) "anti- komünist" şablonlarını yansıtı- yor. "Dünya değişiyor komünist rejimler eski metotlan terk edi- yor" diyen özal'ın, ulaşım konu- sunda değişen dünya ve değişen Avrupa'da demiryollanna verilen önemden habersiz olması Cum- hurbaşkanı'nın, diğer konularda- ki görüşlerine de kuşku düşuru- yor. Avrupa'da süper tren imalatı şu sıralar Fransa ve Almanya'da- ki buyük şirketler arasında büyük bir rekabete ve mücadeleye sah- ne oluyor. Thyssen, Krupp ve Fransız demiryollan, süper tren- lere büyük yatınmlar yapıyorlar. Halen bu alanda Fransa daha ön- de bulunuyor. Paris muhabirimiz Sabetay Va- rol'un bildirdigine göre Avrupa kıtasında uçuş koridorlarında ar- tan tıkanıkhk ve karayolu taşuna- cılığının çevre kirliliğini arttırıcı etkileri, Fransızları giderek demir- yolu taşımacıhğını geliştirmeye yönlendiriyor. Fransız teknoloji- sinin mucizesi kabul edilen ve boş vagonlarla saatte 520 kilometre hıza ulaşan "çok hıziı tren"in (TGV) performansının gün be gün artması Paris'in demiryolu- nun, geleceğin en uygun ulaşım yöntemi olacağı konusundaki inancını pekiştiriyor. tki hafta ka- dar önce 21. yüzyılın TOV hari- tasını kamuoyuna sunan Ulaştır- ma Bakanı Micheal Delebarre, halen 570 kilometre olan hızlı tre- ne uygun ray uzunluğunun önü- muzdeki 15-20 yıl içinde 3 bin 112 kilometreyeçıkanlacağıru, 11 bin kilometrelik demiryolu ağının da buna uyumlu hale getirileceğinı açıkladı. Semra Özal, Bakü'de ziyaretinin son gününde, onunına verilen oglen yeraegine katıldı. Özal, Bakülu kadınlann ısran nzerine Azeri miiziği eşliğinde oynadı. AA'ya göre Semra Özal'ın bu hareketi. kadınlar arasında çok olumlu karşılandı. (Fotograf: AA) Semra Özal 'gayri resmVAzerbaycan ziyaretini değerlendirdi: Doğulu kadına ıııoral destekANKARA (Cumhuriyet Buro- su) — Cumhurbaşkaru'mn eşi Semra Özal, Azerbaycan Kadınlar Birliği'nin davetlisi olarak yaptı- ğı beş gunluk gezdyi, "Ziyareümi- zin en önemli yanı, onlara moral destek vermemizdir" diyerek de- ğerlendırdi. Özal, Azerbaycanh kadınlann "Doğulu Kadınlar Birliği" kurma önerisini yararh bulduğunu soyledi. Semra özal, "Resmi bir gezi olmadığım" surekli vurgulaması- na karşın, beş gün boyunca Azer- baycan Cumhurbaşkaru, Başba- kanı, Kültur Bakanı ve başka ba- zı yetkililer ile göruştü. Kültur Ba- kanlığı, Turk Kadınını Güçlendir- me ve Tanıtma Vakfı Başkanı Semra Özal'ın gezi organizasyo- nuna katıldı. Sanatçıların harcı- rahlan Ue özel uçağın ucretınin bir bölumunü karşıladı. PTT ise gezi sırasında gazetecilerin haberlerinı Türkiye'ye kolay geçebilmeleri için iki görevli ile uydu yer istasyo- nunu Bakü'ye gonderdi. Gezi- nin dordüncu günunde Lenin Kul- tür Merkezi'nde verilen konserde, sanatçılar Osman Yağmurdereli, Belkıs Akkale. Ela Altın ve Yük- sel Uzel sahneye çıktılar. Sunucu Cemile Kutgiin, Semra Özal'a, "Anaımz" diye seslenirken, sanat- çı Ela Altın da "Diinya kadınlar başkanı da burada" diyerek övgu- ler yağdırdı. Semra Özal'ın Halk Cephesi li- derleri ile görüşmemesi çeşitli yo- rumlara yol açtı. Bu gelişmeler üzerine Semra Özal, Sovyet birlik- lerinin Bakü'ye girişinden sonra öldürulen Azerilerin gömülduğu ve "Şehitlik" olarak adlandınlan Dağiıstu Parkı'nı gezinin son gü- nunde Azerbaycan yöneticilerinin karşı çıkmalarına rağmen ziyaret etti. Gezi boyunca Semra özal'a bol bol hediyeler verildi. Geziye ka- tılan 103 kişilik heyette yer alan- lar da Bakü'de "karaborsada do- lann degerinin yiiksekliği'" yu- zünden zamanlannın çoğunu alış- veriş içinde mağazalarda geçirdi. Hızlı trenin başkent Paris'in 'jakoben' Fransız geleneğini geri- leterek ademi merkeziyetçi bir bölge politikasını başlatacağı ile- ri süriilen saviar arasında. Almanya'da yayımlanan "Der Spiegel" dergisinin verdiği habe- re göre Batı Avrupa ve Amerika- daki demiryollan şu sıralarda bir yatırım patlaması yaşıyor. Hava yollannı, Avrupa üzerindeki sırurh hava mekânında artık çok fazla geliştirme olanağı olmadığından demiryollan giderek daha büyuk bir önem kazanıyor. Mühendisler tarafından "ray bağlantılı trafîk" olarak adlandı- nlan demıryollan ulaşımma en iyi örnek olarak, Fransız TGV hızlı treni gösteriliyor. Bu süper tren Paris - Lyon mesafesinde yolcu başına yalnızca 2.5 litre petrol tü- ketiyor. Bu rakam otomobilin yol- cu başına tüketiminden 10 kat, uçağın yolcu başına tüketiminden ise 13 kat daha az. Demiryolu uzmanlan demir yo- lu «anayisinin büyüme oramrun yılda yuzde 10'dan daha fazla ol- duğunu tahmin ediyorlar. Yalnız- ca Avrupa'daki yüksek hız mesa- felerinin geliştirilmesi yaklaşık 200 milyar marka mal olacak. Doğu Alman demiryollarımn modern- leştirilmesi 120 milyar markı bu- lacak. Federal Alman demiryollan 2000 yılına dek yolcu ve yuk va- gonlarırun yapımı için 14 milyar mark harcamayı tasarlıyor. "Der Spiegel" dergisi demiryo- lu sanayisinde yeni bir altın çağ- dan söz ediyor. "Siemens", "Da- imler / Prenssag - Salzgitter" ve "Asea Brown Boveri / Thyssen" olmak uzere üç büyük sanayi gru- bu Federal Almanya'daki demir yolları üzerinde etkinlik kurmak için kolları sıvarken, yüksek hızlı süper treninin yapunında kıyası- ya bir yarış içine girmiş durumda- lar. Bugüne dek bu branştaki fır- maların çoğunun Alman 'ICE' hızlı trenine şu ya da bu şekilde katılımı var. "Demiryolu galibinin" 1991 yı- lının ilkbahannda saatte 250 ki- lometre hızla Hamburg - Munih hattmda kullanılması planlanıyor. Bu tren, saatte 200 kilometre hıza dek ulaşabilen "Intercity" trenle- rinden hem daha hızlı hem daha konforlu. Ama bu yeni tren bile teknik olanaklann mümkün kıl- dığı sınırlan henüz zorlamış değil. Daha henüz faaüyete geçmemiş olan ICE, örneğin dokuz yıldan bu yana kullanılan Fransız TGV'sinden hem teknik hem de donanım açısından çok geri. TGV daha hızlı, daha konforlu ve da- ha sessiz. Bu durumun farkma varmış olan "Sfemens" finnası, şimdiden Paris'teki TGV üreticisi Alsthom ile gizlice ilişkiye geçmiş bile. Als- thom ile işbirliği "Siemens"e TGV teknolojisinden yararlanma ola- (Arkası 19. Sayfada) Tarihi eser kaçakçılıgı • MUĞLA (AA) — Muğla'nın Marmaris ilçesinde tarihi eser kaçakçılığı yapan 3 kişi yakalandı. Bir ihbarı değeriendiren Muğla Emniyet Müdürlüğü kaçakçılık ve istihbarat şubesi ekipleri, Hasan Ündar (22), Ahmet Yıldız (41) ve Sacit Muslu (23) adlı kişilerin Marmaris Ziraatçiler Kampı'nda kaldıkları cadırda yaptıklan aramada, erken Roma dönemine ait oldugu belirtilen, 3 adet çift kulplu toprak testi ile toprak tabak ve çömlekleri ele geçirdi. Sanıklann, çesitli yerlerden satın aldıkları tarihi eserleri turistlere sattıklannın - sanıidığı, soruşturmanın sürdünildüğü belirtüdi. Kamuda dil tazminatı • ANKARA (AA) — özel hizmet tazminatı arttırımından yararlanmak isteyen teknik personel Ue yabancı dil tazminatından yararlanmak isteyen kamu personelinin yabancı dil bilgisi seviyesinin tespitine ilişkin esaslar yeniden düzenlendi. Maliye ve Gümruk Bakanlığı Ue Devlet Personel Başkanhğı'nın dünkü Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğine göre yabana dil öğretmenleri Ue mesleğe girmek için yabancı dil bilmek zorunda olanlar, 1 Temmuz 1990 tarihinden itibaren dii tazminatından yararlandırılacaklar. Yeni düzenlemede yabana dil tazminatına esas diller arasından Flamence çıkartılırken Bulgarca, Çinçe, Macarca, Rumence, Lehçe ve Sırpça dilleri dahil edildi. Oğretmene yabancı dil • ANKARA (Cumburiyel Bürosu) — îngüiz Kültur Heyeti (The British Council), IngiJizce öğretmenlerini dil eğitimi görmeleri için Ingiltere'ye gönderiyor. Ingiliz Kültur Heyeti'nden verilen bilgiye göre Türkiye"deki lngilizce öğretmenleri için bir master programı uygulaması başlatıldı. Program çerçevesinde Ankara ve İstanbul'dan belirlenen 15 lngilizce öğretmeni 10 temmuzda Ingiltere'ye giderek eğitimlerine başlayacaklar. tlk bölümü yaz kursu şeklinde gerçekleşecek, geriye kalan bölümü ise Türkiye'de yapılacak 20 haftalık eğitim suresince öğretmenler derslerini de aksatmayacaklar. Başlanan yeni programa daha sonra başka gruplarla devam edilecek. Orman yangınları • Haber Merkezi — Ege ve Akdeniz bölgelerinde çıkan orman yangınlarında yüzlerce dönüm alanda dikili ağaçlar yandı. Aydın'ın Kusadası ilçesine bağlı Davutlar bucağında öğleden sonra çıkan ve kontrol alınan yangında 90 hektarlık çam ormaru zarar gördü. Jçel'in Bozyazj ilçesinde çıkan ve kontrol altınan alınan orman yangınında ise bin dekar çam ormanı tamamen yandı. lzmir'in Aliağa ilçesi yakınlannda dün öğle saatlerinde başlayan orman yangınının ise kısmen kontrol altına alınabildiği bildiriliyor. Azerbaycan Halk Cephesi lideriEbülfezAliElçibey: Türk, doğuya dönünce kazanıyorAzerbaycan'daki bağımsızlık yanlısı hareketin önde gelen ismi, artık 'Aliyev' değil; yeni soyadını serbestçe kullanabilen Ali Elçibey. Halk Cephesi'nin lideri "Sosyalizm mi var yahu? Sosyalizmin özünü korladık (gömdük), sosyalizm yoktur. Devrimlerini de yaptılar, ama sonunda bir şey çıkmadı" diyor. FARUK BİLDİRİCt BAKU — Yüzlerce kilometre uzakta, Atatürk- ün "Söylev"ini okuyup Türkân Şoray'ın resimieri- ne bakarak Turkıye'yi anımsayan Azerbaycan Halk Cephesi lideri Ebülfez Ali Elçibey, "Azerbaycan. Türkiye ile Orta Asya Turkleri arasında altın bir köprii olacak" görüşunü savunuyor. Elçibey'e gö- re "Azeri Turkleri için AUtürk yolu yeni basladı." Azerbaycan'ın bağımsızlık mücadelesinin önde gelen isimlerinden olan Elçibey, artık Sovyet asker- lerinden saklandığı günleri geride bırakmış, muca- delesini serbestçe verebiliyor. EIçibe>', eski soyadı "Aliyev"i de artık kullanmıyor. Bakü'nun kenar semtlerinden birinde küçuk bir dairede görüştuğu- müz Eiçibey'in odasırun duvarlannı Atatürk'un bu- yük bir portresi ile sanatçı Türkân Şoray'ın bir genç- lik fotoğrafı suslüyor. Eiçibey'in en sevdiği Türk ya- zarı ise Peyami Safa. Elçibey'e yönelttiğimiz soru- lar ve yanıtları şöyle: — Mücadelenizin amacı nedir? Sadece Azerbay- can'ın özgürlüğü mü, yoksa özgur Azerbaycan'ın yönetim sistemine yönelik hedefleriniz de var mı? ELÇtBEY — Özgür bir Azerbaycan, laik bir dev- let. Bizım yolumuz Atatürk yoludur. Ben bunu söy- leyince bana dediler ki"Ne Atatürk yolu? AUtürk yolu Türkiye için bir noktaya gelmiş artık." Ama Azeri Turkleri için ve Azerbaycan için Ataturk yo- lu yeni başladı. Yani bir çizgi var. O çizgiyi geçme- yince birilerine çatmak olmaz. Bugünku Azerbay- can, bugunkü Türkiye ile bir yere gidilemez. Bu- nun hazırlığı yok. Hazırlamak için Ata'nın dediği gibi milleti de hazırlamak lazım. Birinci isteğimiz, milleti, içten, ruhtan temizlemek, onu yeni bir mil- let gibi meydana koymak. — Yani sosyalizmden kurtulmayı hedefliyorsu- nuz? ELÇİBEY — Canım, sosyalizmin özunü korla- dık (gömduk). Sosyalizm mi var yahu? Sosyalizm bir uydurma, sosyalizm yoktur. Türkiye'de de bazı insanlan sosyalizme sokmuşlar. Carum onlara ya- zıktır. Onları kimler aldatrruş? — Sosyalizm daha önce mi yoktu, yoksa sonra- dan bozulduğuna, yok olduğuna mı inanıyorsunuz? ELÇİBEY — Sosyalizm helelik (şimdilik) yok- tur. Marx'ın yazdığı, Lenin'in yazdığı sosyalizm var. Ama olan bir şey yoktur. Hamisi (hepsi) ya- landır. Beşeriyeti şaşırtmaktır, aldatmaktır. Marx gibi Lenin gibi inkılapçılar, beşeriyeti aldatıyorlar. İşçiyi, köylüyü kandırıyorlar, devrim y^ıpıyorlar. Devrimlerini de yaptılar, ama sonunda bir şey çık- madı. — Azerbaycan halkının özgürittk mücadelesi ne- den bu dönemde başladı? ELÇİBEY — Azerbaycan, demokratik hareketi 1918-1920 yılında başarıya ulaştırdı, hürriyetini ka- zandı. Sonra Kızılordu geldi, hepsini dagıttı. M. Emin Resulzade'nın kurduğu devlet ilk Türk cum- huriyetidir. Knışçev döneminde biraz sakinlik devri başladı. Milletimiz bıraz kendinı topladı. Bugüne geldik. Bütün dünyada demokrasi inkişaf ediyor. Bunu Gorbaçov da gördü. Çare yok, ya geri adım atarsın ya da ıslahat yaparsın. Azerbaycan halkı da bundan ıstifade ederek meydana çıktı. Meydana çık- tığımız anda Gorbaçov bizi vurmak için Ermeniyı Karabağ'la kışkırttı. Siyasi gidiş yok burada. Siya- si gidışte önce halk ayağa kalkarak toprağını koru- raaya çahştı. — O halde Gorbaçov'un yaptıklan ile söyledik- leri şeyler birbirine uymuyor mu? Oysa surekli de- mokrasiden, açıklık ve yeniden yapılanmadan söz ediyor. ELÇİBEY — Gorbaçov tamamen iki yüzlu bir insan. Avrupa'da, Gorbaçov demokrasiyi mudafaa ediyor deniliyor. Avrupa'da demokrasinin yayılrna- sını Gorbaçov, önce Reagan ile sonra da Bush ile Hanım Thatcber ile birlikte ele alıyor. Avrupa'da, Almanya'da serhatleri açıyorlar, "demokrasi" di- yorlar. Azerbaycan'da ise "Goymayın, bunlar baş kesendi" diyorlar. Tamamen ikiyüzlü bir siyaset. — Özgur Azerbaycan devletinin komsulanyla özellikle Türkiye ile Uişkileri nasıl olacak? ELÇİBEY — Azerbaycan ozgür bir devlet ola- cak. Bir de Anadolu'da bugünku Türkiye olacak tabii. Azerbaycan bundan sonra Türkiye ile Orta Asya Turkleri arasında alün bir köprü olacak. Azer- baycan, Türklük arasında bir köprüdür. Bu köp- rüyü kuramazsak, koruyamazsak Türk dünyasını birleştirmek mümkun olmayacak. Nasıl birleştire- (Arkası 19. Sayfada)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle