Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
f Cumhuriyet
Sahibr Cumhunyet Malbaacıhk ve Gazetecılık Turk Anonım Şırkelı adına
Nadir Nıdi 0 Gend \ayın Muduru HasaM Cenul. Mues^se Muduru
Eninr U^aklıgll. Yazı Işlen Muduru Okay Gonrnsin. • Haber \Urkezı
Muduru Yalçın Ba)er, Savfa Duzenı >.one'Lmenı Alı Acar, 0 Temsıtcıler
ANKARA \hmci Tın. IZMtR Hıkmrl Çetnkıya. ADANA Çctn Yıgnıogtıı
I, Pobtıka. Cdal Başhngıç, D>> HabetlCT Erpuı Balo. Ekonomı Ongiz Turti.il I, Sendıka !}Ukruı knmt, Kullur OUI l « t .
Efctım Onc» Şajbn. Hab«r Aja>lınna İsmri Beriun, Vur Haberlen VenJM Dogın. Spot Darııjmanı Abdıdkıdir tocttaaa,
Dm tazteı b m n Çffcşiun. <Vra$tınni Şşten AJpv. Duzeltme. 4,Mufoh Yua. • K.oordınatar AtaM Konıisan. • Malı l>lc
Ero) Eriıul. 0 Muhasrtıe Buknl Yenrr 0 Butçe-Planlama S*vp OsmuıtK^othı 0 Rrklam \>5t Toım. 0 Ek Yaymlar Hulyı
Mıyol 0 Idare HiMyın Gurcr, 0 lsl«me Ondrr Çdk. 0 Bılgı-islerr, N«l laaL 0 Pmofıel Stvp Bosunoofcl».
flttam vr hı«m Cuınhunwl Malbaaobk w Gaznmlık TAŞ. TOrt Oa* C«d J»/4! r ^ L ^ .
H3M Isı Pk. 246-lsaı*uJ W 512 05 0Î (20 h»), Teta. 22246 FK. (1) 526 60 72 0
Zıya Gokalp Bh InJulap S. No. 19'4, Td 133 II 4I-4
1
, Tdcn. 42344 Frn: (4) 133
Lortr H Zıa Blv 1352 SJ/3, TH 13 12 30. TÖOL 52359 FM. (51) 19 53 <0
Inono Cad 119 S No 1 Ka 1, Td 19 37 S2 14 im), Tdn. 62155, Ffcc (71) 19 3"" 52
TAKVtM. 2S HAZIRAN 1990 îrasak: 3.27 Guneş: 5.27 Öğle: 13 12 İkindi: 17.12 Akşam: 20.47 Yatsı: 22.38
Snemada oîosansür
'Çıplak
Süah'a
susturucu
Fılmin iki haftadır
gosterildiği
Ankara'da Metropol
Smeması'nda
Humeyni'nin
sarığının savrulduğu
vealtmdan'punk'
saçlarının gözüktüğü
sahneler kesildi.
AVŞE SAYIN
ANKARA — Türkiye ile İran
arısında diplomatik soruna ne-
dra olan "Çıplak SOah" filmiy-
le ılgili 'gösterilsin mi, kesilsin
mi" tartışmalan devam ediyor.
tstanbul'da ban sinemalarda fil-
min "sansüriü" gösterimi yö-
nünde "poös baskısı" sürerken,
Ankara Metropol sineması da
"otosansiir" uygulama yolunu
seçti.
Metropol sineması yetkilileri
yaklaşık iki haftadır gösterim-
de buiunan Çıplak Silah'ta hiç-
bir kesinti yapılmadığını açıklar-
ken, filmi izleyen seyirciler, Hu-
meyni'nin punkçu olarak yer al-
dığı bölümün çıkarıldığını gör-
düler. Bu arada Emniyet yetki-
lileri Metropol sinemasına fil-
min gösterilmemesi yönünde
herhangi bir telkjnde bulunul-
madığını öne sürdüler.
Bu arada Metropol sineması
yetkilileri, herhangi bir tehlike-
ye karşın sinemada gerekli gü-
venlik önlemlerini aldıklarını
bildirdiler. Son bir haftadır yap-
tığı reklamlarda 'Bu fdm hak-
kında söylenenlere görmeden
inanmayın" şeklinde spot kul-
lanan Metropol, "Çıplak Silah"
ın afışini de dısandaki panodan
indirdi. Filrn Metropol'de dağı-
tımcı firma UIP ile yapılan an-
laşma gereğince 9 temmuza de-
ğin gösterilecek.
Bu arada basında çıkan ha-
berler üzerine, Çıplak Silah'a se-
yirci ilgisi de arttı. Son bir haf-
tadır Çıplak Silah'ın gösterildi-
ği Metropol 1. salonunda 21.15
seansları da dahil olmak üzere
tamamen dolduğu gözlendi.
öte yandan, Dışişleri Bakan-
lığının başvurusu ılzerine Cum-
huriyet Savcılıgı'na sevk edilen
ve bilirkişi tarafından inceleme-
ye alınan filmle ılgili kararın kı-
sa sürede verilebileceği belirtil-
di. Bilirkişi değerlendirmesinde,
Çıplak Silah'ın Iran'ın dini lide-
rini "küçük dbşürüp
daşdnnediğiae" karar verecek.
Yetkililer, yabancı bir filmin,
başka bir ülkenin başvurusu ile
ilk kez değerlendinlecegini kay-
dederek, hukuki açıdan bu ko-
nuda bir "teamiıi" oluşmadığı-
na da dikkat çekiyorlar. İncele-
me sonucunda bilirkişi "kesin-
tisiz gösterilebüir" karan verirse
tran'ın itiraz hakkı bulunuyor.
KARADENJZ
'Variller için
Greenpeaceie
anlaşahm'
İZMİR (Camhuriyet Ege Bü-
rosu) — Karadeniz'e atılan ze-
hirli variller konusunda Türk
hükUmetinin ycterli tepkiyi gös-
termediğini belirten Boğaziçi
Üniversitesi Çevre Mühendisili-
ği Bolümü öğretim Üyesi ve Ka-
tı Atık Kirlenmesi Arâîtırma ve
Denetimi Türk Milli Komitesi
Baskanı Prof. Dr. Kriton Cari,
vanllerin hâlâ Karadeniz sahil-
lerinde gelişigüzel biçirnde depo-
landığını ve büyük bir tehlike
kaynağı olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Kriton Curi, "Be-
nim gönliımde >"atan aslında o
vanllerin içiadekini değil, sade-
ce dış kaplannı bir tekneye vûk-
leyip İtalyan sahillerine gotunip
atmak yatıyor. Bakın göıün o
zaman tepkileri. Ya da Greenpe-
ace Ue anlaşmak lazım. Onlara
varilleri teslim etmek gerek. On-
lar da gidip ttalyan Çevre Ba-
kaolığı'nın kapısının önüne
bırakıversinler" diye konuştu.
TRENE BAKIŞ — 2000'lerin Avrupası'nda süper trenler, en gozde ulaşım aracı olmaya yönelirken Türkiye Cumhurbaşkanı Turgut Özal, demiryolu ve trenlere hâlâ "komünisl ideoloji>e uygun" araç diye bakıyor.
Cumhurbaşkaniy "demiryolukomünistideolojiyeuygundur" derken, Avrupa "süper trenlere"yöneliyor
Ozal,trenî kaçırıyorHaber Merkezi — Cumhurbaş-
kanı Turgut Özal çağdaş gelişme-
len yakından izlemiyor. "Meget-
rends" türü kitaplar okumasına
rağmen, Özal'ın onceki gun An-
kara'da Sanayi ve Işadamlan Der-
neği'nin toplantısında yaptığı ko-
nuşmada "demir>olculuğun ko-
münist ideolojiye uygun oldugu-
nu" öne surmesi Cumhurbaşkanı
1
nın Avrupa'daki gelişmelerden ne
kadar habersiz olduğunu ortaya
koydu. Çunku 2000'lere doğru
birleşik Avrupa'da en önemli ve
rasyonel ulaşım aracının "süper
trenler" ve "demiryollan" olma-
sı planlanıyor.
Ozal, otoyolları savunup
"kontrolii kolay oldugu için ko-
mnnistlerin hep demiryolunda ıs-
rar ettüüerini" öne sürmuştu. Oy-
sa "liberal" ve "serbest piyasa"
ya dayalı Avrupa hükümetleri, gi-
derek demiryolunun, otoyollara
Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Ankara'da yaptığı
basın toplantısında "Demiryolu komünist
ideolojiye uygundur, çünkü kontrol etmek
isterler" demişti. Oysa hava trafiğinin giderek
sıkışması ve karayollarının çevreyi kirletmesi
nedeniyle 2000'lerin Avrupası'nda ulaşım
demiryollarına ve süper trenlere dayanacak.
Avrupa'nın önde gelen büyük sanayi
kuruluşları, süper trenlere çok büyük yatırım
yapıyorlar. Fransa ve Almanya arasında Avrupa
demiryolu ulaşım pazarında büyük bir rekabet
yaşanıyor. Fransızlar halen bu konuda önde.
Saatte 500 km. hıza ulaşan Fransız TGV'leri
uçaklann pabucunu dama atıyor.
göre "daha rasyonel, daha az
enerji harcayan ve çevreyi daha az
kirleten" bir ulaşım aracı olduğu-
nu kabul ediyorlar. Avrupa'da
hava trafiği alanı, yoğun seferler
sonucu büyük ölçüde tıkandığı,
otoyollar da büyiik çevre kirlen-
mesine neden oldugu için çok hızb
süper tren ulaşımı giderek "libe-
ral ideolojiye uygun bir sistem"
haline geliyor. özal'ın savundu-
ğu görüşler 1950'lerde "soğuk sa-
vaş döneminde", ABD'li petrol
şirketlerinin (Amerikalılann bile
çoktan terk ettiği) "anti-
komünist" şablonlarını yansıtı-
yor. "Dünya değişiyor komünist
rejimler eski metotlan terk edi-
yor" diyen özal'ın, ulaşım konu-
sunda değişen dünya ve değişen
Avrupa'da demiryollanna verilen
önemden habersiz olması Cum-
hurbaşkanı'nın, diğer konularda-
ki görüşlerine de kuşku düşuru-
yor.
Avrupa'da süper tren imalatı
şu sıralar Fransa ve Almanya'da-
ki buyük şirketler arasında büyük
bir rekabete ve mücadeleye sah-
ne oluyor. Thyssen, Krupp ve
Fransız demiryollan, süper tren-
lere büyük yatınmlar yapıyorlar.
Halen bu alanda Fransa daha ön-
de bulunuyor.
Paris muhabirimiz Sabetay Va-
rol'un bildirdigine göre Avrupa
kıtasında uçuş koridorlarında ar-
tan tıkanıkhk ve karayolu taşuna-
cılığının çevre kirliliğini arttırıcı
etkileri, Fransızları giderek demir-
yolu taşımacıhğını geliştirmeye
yönlendiriyor. Fransız teknoloji-
sinin mucizesi kabul edilen ve boş
vagonlarla saatte 520 kilometre
hıza ulaşan "çok hıziı tren"in
(TGV) performansının gün be
gün artması Paris'in demiryolu-
nun, geleceğin en uygun ulaşım
yöntemi olacağı konusundaki
inancını pekiştiriyor. tki hafta ka-
dar önce 21. yüzyılın TOV hari-
tasını kamuoyuna sunan Ulaştır-
ma Bakanı Micheal Delebarre,
halen 570 kilometre olan hızlı tre-
ne uygun ray uzunluğunun önü-
muzdeki 15-20 yıl içinde 3 bin 112
kilometreyeçıkanlacağıru, 11 bin
kilometrelik demiryolu ağının da
buna uyumlu hale getirileceğinı
açıkladı.
Semra Özal, Bakü'de ziyaretinin son gününde, onunına verilen oglen yeraegine katıldı. Özal, Bakülu kadınlann ısran nzerine Azeri miiziği eşliğinde oynadı. AA'ya
göre Semra Özal'ın bu hareketi. kadınlar arasında çok olumlu karşılandı. (Fotograf: AA)
Semra Özal 'gayri resmVAzerbaycan ziyaretini değerlendirdi:
Doğulu kadına ıııoral destekANKARA (Cumhuriyet Buro-
su) — Cumhurbaşkaru'mn eşi
Semra Özal, Azerbaycan Kadınlar
Birliği'nin davetlisi olarak yaptı-
ğı beş gunluk gezdyi, "Ziyareümi-
zin en önemli yanı, onlara moral
destek vermemizdir" diyerek de-
ğerlendırdi. Özal, Azerbaycanh
kadınlann "Doğulu Kadınlar
Birliği" kurma önerisini yararh
bulduğunu soyledi.
Semra özal, "Resmi bir gezi
olmadığım" surekli vurgulaması-
na karşın, beş gün boyunca Azer-
baycan Cumhurbaşkaru, Başba-
kanı, Kültur Bakanı ve başka ba-
zı yetkililer ile göruştü. Kültur Ba-
kanlığı, Turk Kadınını Güçlendir-
me ve Tanıtma Vakfı Başkanı
Semra Özal'ın gezi organizasyo-
nuna katıldı. Sanatçıların harcı-
rahlan Ue özel uçağın ucretınin bir
bölumunü karşıladı. PTT ise gezi
sırasında gazetecilerin haberlerinı
Türkiye'ye kolay geçebilmeleri için
iki görevli ile uydu yer istasyo-
nunu Bakü'ye gonderdi. Gezi-
nin dordüncu günunde Lenin Kul-
tür Merkezi'nde verilen konserde,
sanatçılar Osman Yağmurdereli,
Belkıs Akkale. Ela Altın ve Yük-
sel Uzel sahneye çıktılar. Sunucu
Cemile Kutgiin, Semra Özal'a,
"Anaımz" diye seslenirken, sanat-
çı Ela Altın da "Diinya kadınlar
başkanı da burada" diyerek övgu-
ler yağdırdı.
Semra Özal'ın Halk Cephesi li-
derleri ile görüşmemesi çeşitli yo-
rumlara yol açtı. Bu gelişmeler
üzerine Semra Özal, Sovyet birlik-
lerinin Bakü'ye girişinden sonra
öldürulen Azerilerin gömülduğu
ve "Şehitlik" olarak adlandınlan
Dağiıstu Parkı'nı gezinin son gü-
nunde Azerbaycan yöneticilerinin
karşı çıkmalarına rağmen ziyaret
etti.
Gezi boyunca Semra özal'a bol
bol hediyeler verildi. Geziye ka-
tılan 103 kişilik heyette yer alan-
lar da Bakü'de "karaborsada do-
lann degerinin yiiksekliği'" yu-
zünden zamanlannın çoğunu alış-
veriş içinde mağazalarda geçirdi.
Hızlı trenin başkent Paris'in
'jakoben' Fransız geleneğini geri-
leterek ademi merkeziyetçi bir
bölge politikasını başlatacağı ile-
ri süriilen saviar arasında.
Almanya'da yayımlanan "Der
Spiegel" dergisinin verdiği habe-
re göre Batı Avrupa ve Amerika-
daki demiryollan şu sıralarda bir
yatırım patlaması yaşıyor. Hava
yollannı, Avrupa üzerindeki sırurh
hava mekânında artık çok fazla
geliştirme olanağı olmadığından
demiryollan giderek daha büyuk
bir önem kazanıyor.
Mühendisler tarafından "ray
bağlantılı trafîk" olarak adlandı-
nlan demıryollan ulaşımma en iyi
örnek olarak, Fransız TGV hızlı
treni gösteriliyor. Bu süper tren
Paris - Lyon mesafesinde yolcu
başına yalnızca 2.5 litre petrol tü-
ketiyor. Bu rakam otomobilin yol-
cu başına tüketiminden 10 kat,
uçağın yolcu başına tüketiminden
ise 13 kat daha az.
Demiryolu uzmanlan demir yo-
lu «anayisinin büyüme oramrun
yılda yuzde 10'dan daha fazla ol-
duğunu tahmin ediyorlar. Yalnız-
ca Avrupa'daki yüksek hız mesa-
felerinin geliştirilmesi yaklaşık 200
milyar marka mal olacak. Doğu
Alman demiryollarımn modern-
leştirilmesi 120 milyar markı bu-
lacak. Federal Alman demiryollan
2000 yılına dek yolcu ve yuk va-
gonlarırun yapımı için 14 milyar
mark harcamayı tasarlıyor.
"Der Spiegel" dergisi demiryo-
lu sanayisinde yeni bir altın çağ-
dan söz ediyor. "Siemens", "Da-
imler / Prenssag - Salzgitter" ve
"Asea Brown Boveri / Thyssen"
olmak uzere üç büyük sanayi gru-
bu Federal Almanya'daki demir
yolları üzerinde etkinlik kurmak
için kolları sıvarken, yüksek hızlı
süper treninin yapunında kıyası-
ya bir yarış içine girmiş durumda-
lar. Bugüne dek bu branştaki fır-
maların çoğunun Alman 'ICE'
hızlı trenine şu ya da bu şekilde
katılımı var.
"Demiryolu galibinin" 1991 yı-
lının ilkbahannda saatte 250 ki-
lometre hızla Hamburg - Munih
hattmda kullanılması planlanıyor.
Bu tren, saatte 200 kilometre hıza
dek ulaşabilen "Intercity" trenle-
rinden hem daha hızlı hem daha
konforlu. Ama bu yeni tren bile
teknik olanaklann mümkün kıl-
dığı sınırlan henüz zorlamış değil.
Daha henüz faaüyete geçmemiş
olan ICE, örneğin dokuz yıldan
bu yana kullanılan Fransız
TGV'sinden hem teknik hem de
donanım açısından çok geri. TGV
daha hızlı, daha konforlu ve da-
ha sessiz.
Bu durumun farkma varmış
olan "Sfemens" finnası, şimdiden
Paris'teki TGV üreticisi Alsthom
ile gizlice ilişkiye geçmiş bile. Als-
thom ile işbirliği "Siemens"e TGV
teknolojisinden yararlanma ola-
(Arkası 19. Sayfada)
Tarihi eser
kaçakçılıgı
• MUĞLA (AA) —
Muğla'nın Marmaris
ilçesinde tarihi eser
kaçakçılığı yapan 3 kişi
yakalandı. Bir ihbarı
değeriendiren Muğla
Emniyet Müdürlüğü
kaçakçılık ve istihbarat
şubesi ekipleri, Hasan
Ündar (22), Ahmet Yıldız
(41) ve Sacit Muslu (23)
adlı kişilerin Marmaris
Ziraatçiler Kampı'nda
kaldıkları cadırda yaptıklan
aramada, erken Roma
dönemine ait oldugu
belirtilen, 3 adet çift kulplu
toprak testi ile toprak tabak
ve çömlekleri ele geçirdi.
Sanıklann, çesitli yerlerden
satın aldıkları tarihi eserleri
turistlere sattıklannın
- sanıidığı, soruşturmanın
sürdünildüğü belirtüdi.
Kamuda dil
tazminatı
• ANKARA (AA) — özel
hizmet tazminatı
arttırımından yararlanmak
isteyen teknik personel Ue
yabancı dil tazminatından
yararlanmak isteyen kamu
personelinin yabancı dil
bilgisi seviyesinin tespitine
ilişkin esaslar yeniden
düzenlendi. Maliye ve
Gümruk Bakanlığı Ue
Devlet Personel
Başkanhğı'nın dünkü Resmi
Gazete'de yayımlanan
tebliğine göre yabana dil
öğretmenleri Ue mesleğe
girmek için yabancı dil
bilmek zorunda olanlar, 1
Temmuz 1990 tarihinden
itibaren dii tazminatından
yararlandırılacaklar. Yeni
düzenlemede yabana dil
tazminatına esas diller
arasından Flamence
çıkartılırken Bulgarca,
Çinçe, Macarca, Rumence,
Lehçe ve Sırpça dilleri dahil
edildi.
Oğretmene
yabancı dil
• ANKARA (Cumburiyel
Bürosu) — îngüiz Kültur
Heyeti (The British
Council), IngiJizce
öğretmenlerini dil eğitimi
görmeleri için Ingiltere'ye
gönderiyor. Ingiliz Kültur
Heyeti'nden verilen bilgiye
göre Türkiye"deki lngilizce
öğretmenleri için bir master
programı uygulaması
başlatıldı. Program
çerçevesinde Ankara ve
İstanbul'dan belirlenen 15
lngilizce öğretmeni 10
temmuzda Ingiltere'ye
giderek eğitimlerine
başlayacaklar. tlk bölümü
yaz kursu şeklinde
gerçekleşecek, geriye kalan
bölümü ise Türkiye'de
yapılacak 20 haftalık eğitim
suresince öğretmenler
derslerini de
aksatmayacaklar. Başlanan
yeni programa daha sonra
başka gruplarla devam
edilecek.
Orman
yangınları
• Haber Merkezi — Ege
ve Akdeniz bölgelerinde
çıkan orman yangınlarında
yüzlerce dönüm alanda
dikili ağaçlar yandı.
Aydın'ın Kusadası ilçesine
bağlı Davutlar bucağında
öğleden sonra çıkan ve
kontrol alınan yangında 90
hektarlık çam ormaru zarar
gördü. Jçel'in Bozyazj
ilçesinde çıkan ve kontrol
altınan alınan orman
yangınında ise bin dekar
çam ormanı tamamen
yandı. lzmir'in Aliağa ilçesi
yakınlannda dün öğle
saatlerinde başlayan orman
yangınının ise kısmen
kontrol altına alınabildiği
bildiriliyor.
Azerbaycan Halk Cephesi lideriEbülfezAliElçibey:
Türk, doğuya dönünce kazanıyorAzerbaycan'daki bağımsızlık yanlısı hareketin önde gelen ismi, artık
'Aliyev' değil; yeni soyadını serbestçe kullanabilen Ali Elçibey. Halk
Cephesi'nin lideri "Sosyalizm mi var yahu? Sosyalizmin özünü
korladık (gömdük), sosyalizm yoktur. Devrimlerini de yaptılar, ama
sonunda bir şey çıkmadı" diyor.
FARUK BİLDİRİCt
BAKU — Yüzlerce kilometre uzakta, Atatürk-
ün "Söylev"ini okuyup Türkân Şoray'ın resimieri-
ne bakarak Turkıye'yi anımsayan Azerbaycan Halk
Cephesi lideri Ebülfez Ali Elçibey, "Azerbaycan.
Türkiye ile Orta Asya Turkleri arasında altın bir
köprii olacak" görüşunü savunuyor. Elçibey'e gö-
re "Azeri Turkleri için AUtürk yolu yeni basladı."
Azerbaycan'ın bağımsızlık mücadelesinin önde
gelen isimlerinden olan Elçibey, artık Sovyet asker-
lerinden saklandığı günleri geride bırakmış, muca-
delesini serbestçe verebiliyor. EIçibe>', eski soyadı
"Aliyev"i de artık kullanmıyor. Bakü'nun kenar
semtlerinden birinde küçuk bir dairede görüştuğu-
müz Eiçibey'in odasırun duvarlannı Atatürk'un bu-
yük bir portresi ile sanatçı Türkân Şoray'ın bir genç-
lik fotoğrafı suslüyor. Eiçibey'in en sevdiği Türk ya-
zarı ise Peyami Safa. Elçibey'e yönelttiğimiz soru-
lar ve yanıtları şöyle:
— Mücadelenizin amacı nedir? Sadece Azerbay-
can'ın özgürlüğü mü, yoksa özgur Azerbaycan'ın
yönetim sistemine yönelik hedefleriniz de var mı?
ELÇtBEY — Özgür bir Azerbaycan, laik bir dev-
let. Bizım yolumuz Atatürk yoludur. Ben bunu söy-
leyince bana dediler ki"Ne Atatürk yolu? AUtürk
yolu Türkiye için bir noktaya gelmiş artık." Ama
Azeri Turkleri için ve Azerbaycan için Ataturk yo-
lu yeni başladı. Yani bir çizgi var. O çizgiyi geçme-
yince birilerine çatmak olmaz. Bugünku Azerbay-
can, bugunkü Türkiye ile bir yere gidilemez. Bu-
nun hazırlığı yok. Hazırlamak için Ata'nın dediği
gibi milleti de hazırlamak lazım. Birinci isteğimiz,
milleti, içten, ruhtan temizlemek, onu yeni bir mil-
let gibi meydana koymak.
— Yani sosyalizmden kurtulmayı hedefliyorsu-
nuz?
ELÇİBEY — Canım, sosyalizmin özunü korla-
dık (gömduk). Sosyalizm mi var yahu? Sosyalizm
bir uydurma, sosyalizm yoktur. Türkiye'de de bazı
insanlan sosyalizme sokmuşlar. Carum onlara ya-
zıktır. Onları kimler aldatrruş?
— Sosyalizm daha önce mi yoktu, yoksa sonra-
dan bozulduğuna, yok olduğuna mı inanıyorsunuz?
ELÇİBEY — Sosyalizm helelik (şimdilik) yok-
tur. Marx'ın yazdığı, Lenin'in yazdığı sosyalizm
var. Ama olan bir şey yoktur. Hamisi (hepsi) ya-
landır. Beşeriyeti şaşırtmaktır, aldatmaktır. Marx
gibi Lenin gibi inkılapçılar, beşeriyeti aldatıyorlar.
İşçiyi, köylüyü kandırıyorlar, devrim y^ıpıyorlar.
Devrimlerini de yaptılar, ama sonunda bir şey çık-
madı.
— Azerbaycan halkının özgürittk mücadelesi ne-
den bu dönemde başladı?
ELÇİBEY — Azerbaycan, demokratik hareketi
1918-1920 yılında başarıya ulaştırdı, hürriyetini ka-
zandı. Sonra Kızılordu geldi, hepsini dagıttı. M.
Emin Resulzade'nın kurduğu devlet ilk Türk cum-
huriyetidir. Knışçev döneminde biraz sakinlik devri
başladı. Milletimiz bıraz kendinı topladı. Bugüne
geldik. Bütün dünyada demokrasi inkişaf ediyor.
Bunu Gorbaçov da gördü. Çare yok, ya geri adım
atarsın ya da ıslahat yaparsın. Azerbaycan halkı da
bundan ıstifade ederek meydana çıktı. Meydana çık-
tığımız anda Gorbaçov bizi vurmak için Ermeniyı
Karabağ'la kışkırttı. Siyasi gidiş yok burada. Siya-
si gidışte önce halk ayağa kalkarak toprağını koru-
raaya çahştı.
— O halde Gorbaçov'un yaptıklan ile söyledik-
leri şeyler birbirine uymuyor mu? Oysa surekli de-
mokrasiden, açıklık ve yeniden yapılanmadan söz
ediyor.
ELÇİBEY — Gorbaçov tamamen iki yüzlu bir
insan. Avrupa'da, Gorbaçov demokrasiyi mudafaa
ediyor deniliyor. Avrupa'da demokrasinin yayılrna-
sını Gorbaçov, önce Reagan ile sonra da Bush ile
Hanım Thatcber ile birlikte ele alıyor. Avrupa'da,
Almanya'da serhatleri açıyorlar, "demokrasi" di-
yorlar. Azerbaycan'da ise "Goymayın, bunlar baş
kesendi" diyorlar. Tamamen ikiyüzlü bir siyaset.
— Özgur Azerbaycan devletinin komsulanyla
özellikle Türkiye ile Uişkileri nasıl olacak?
ELÇİBEY — Azerbaycan ozgür bir devlet ola-
cak. Bir de Anadolu'da bugünku Türkiye olacak
tabii. Azerbaycan bundan sonra Türkiye ile Orta
Asya Turkleri arasında alün bir köprü olacak. Azer-
baycan, Türklük arasında bir köprüdür. Bu köp-
rüyü kuramazsak, koruyamazsak Türk dünyasını
birleştirmek mümkun olmayacak. Nasıl birleştire-
(Arkası 19. Sayfada)