29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 HAZİRAN 1990 HABERLER CUMHURİYET/H ayıs davasında 10 tahliye • tstanbul Haber Servisi — 1 Mayıs 1990 günü Istanbul'da izinsiz gösteriye katıldıkJarı iddiasıyla yaklaşık 2 aydır tutuklu bulunan 76 işçiden 10'u ilk duruşraalarında tahliye edildiler. îstanbul 2 Numaralı DGM'de yapılan duruşma, otunımu yöneten Hâkim Osman Şen'in, "konuyla ilgili olmadığı" gerekçesiyle savunma avukatlannın konuşmalannı zaman zaman engellemesi nedeniyle gergin bir havada yapıldı. Mahkeme, işçilerin tahliyelerine karar verdi. (Fotoğraf: Nilgun Topbaş) Taşkın: Iddialar asılsız • tstanbul Haber Servisi — 1 Mayıs tutuklulanndan llker Taşkın, baa gazeteler ve Içişleri Bakaıu'nm, Gülay Beceren ve Bektaş özkan'ın kendisinin silahmdan çıkan kurşunlarla yaralandığı şeklindeki iddialannı yalanladı. Taskın, cezaevinden gazetemize gönderdiği açıklamada, bu iddiaların "komik ve asılsız" olduğunu söyledi. Emniyette ve sorgu hâkimliğinde kendisine bu tür suçlamalann yöneltilmediğini beürten llker Taşkın, "1 Mayıs günü silah taşıdığım ve ateş ettiğim, Gülay Beceren ile Bektaş Ozkan'ı yaraladığım iddiaları tamamen asılsızdır ve daha önce de belirttiğim gibi , DGM Savcısı'nın da böyle bir iddiası yoktur" dedi. Ikrgıtay'dan 9 idanıa onay • ANKARA (AA) — Askeri Yargıtay, Artvin yasadışı Dev-Yol örgütu davasında 9 idam kararı ile 8 sanık hakkında verilen ömürboyu ağır hapis cezalarını onayladı. Dava 9 yıl sonra Askeri Yargıtay'da sonuçlandı. Yargıtay, sanıklardan Sinan Demir, Etem Kara, Tümay Dunıkan, Sener Açıkgöz, Mehmet Çalık, Mustafa Böbrek, Cavit Okar, Fahri Taba ile özan Kahveci hakkında verilen idam cezaları ile Salih Karagöz, Ibrahim Aydın, Metin Aydın, Sabn Çamur, Mehmet Yılmaz, Celal Yavuz, Vedat Coşkun ve Ahmet Yücel çiftçi hakkında verilen ömürboyu ağır hapis cezalarını onayladı. Askeri Yarıtay, 4 sanık hakkında verilen idam cezasını ise bozdu. Halk Gerçegi toplatıldı • tstanbul Haber Servisi — Halk Gerçeği Gazetesi'nin 9. sayısı toplatıldı. Gazetenin 9. sayısında yer alan "Sürgün sürüyor ve süründuriiyor", "Direnen halkın sarı hocası", ve "SHB savaşçısı şehit düştü" başhklı yazılardan dolayı "milli duygulan yoketmek veya zayıflatmak amacıyla propaganda yapmak" gerekçesinden dava açıldığı kaydedildi. Halkın Gerçegi gazetesinin daha önce çıkan 5. ve 6. sayılan da toplatılmıştı. Işkencedenölüme rekor tazminat • ANKARA (UBA) — Gözaltına alındığı Gaziantep Emniyet Müdürlüğü'nde gördüğü işkence sonucu öldüğü öne sürulen Enver Sahan'ın eşi Hatice Sahan, Içişleri Bakanhğı aleyhine dava açtı. Dava dilekçesinde bakanlıktan manevi tazminat, destekten yoksun kalma tazminatı, cenaze masraflan da dahil olmak üzere toplam 183 milyon 266 bin lira istendi. Nöbetçi Idare Mahkemesi'ne verilen dava dilekçesinde Enver Sahan'ın komiser îbrahim Erdoğan'ın uyguladığı işkence sonucunda olduğunun Uluslararası Af Örgütıi raporlarına bile geçtiği ve bu rapora göre Türk hükümetinin "işkenceyle ölümü kabul ettiği" belirtilerek, "Cinayetten Içişleri Bakanhğı sorumludur" denildi. Apo ve Cemalettin KaplanTVde • Haber Servisi — Televizyonun 1. kanalında dün gece yayımlanan "Perde Arkası" prgramında, PKK lideri Abdullah öcalan (Apo) ve F.Ahnanya'dan Türkiye'ye yönelik olarak şeriat propagandasını surdüren Cemalettin Kaplan ile ilgili görüntulere yer verildi. Ertürk Yöndem'in hazırlayıp sunduğu programda F.Almanya'da yaym yapan "serbest kanal"ın tanıtımı yapılırken, PKK ve aşırı dincilerin de bu kanaldan yararlandıklanna değinildi. Programda Abdullah öcalan'nın PKK kamplarında çekilmiş göruntüleri ile Cemalettin Kaplan'ın görüntüleri yayımlandı. Eeki başkandan ilginç vaaz • ORDU (Cumhuriyel) — Ulubey eski Belediye Başkanı ve Müftüsü Mehmet Çelenk, Ordu'da bir camide verdiği vaazda, Trabzon ve yöresindeki sel felaketinin "AUah tarafmdan o bölgeye verilen bir ceza olduğunu" söyledi. Çelenk, "Allah adına hepinize sesleniyorum. En kısa zamanda Ordu'ya 10 cami yapümazsa Boztepe tepemize yıkılacak ve yer çamurla dolacak" dedi. öğle namazı öncesi verdiği vaazda, "Allah adına hepinize sesleniyorum" diyen Ulubey eski müftüsü ve eski Belediye Başkanı Mehmet Çelenk, "Ben büiyorum, kızına tanga mayo giydirip de bu cemaatin içinde olanlar da var" şeklinde de konuşunca camide bulunanların birçoğu camiyi terk etti. Korsan hac seferleri • ANKARA (AA) — Türkiye Diyanet Vakfı'nın, Suudi Arabistan'ın tanıdığı kontenjanın iki katına yakın hacı adayı kaydederek yol açtığı skandalın yankılan sürerken, bazı tarikatlara mensup kişilerce "korsan hac seferleri" düzenlendiği belirlendi. Türkiye Diyanet Vakfı'nın havayoluyla gönderilen son hacı kafilesi önceki akşam saat 16.30'da Esenboğa Havaalanı'ndan yola çıktı. Ancak akşam saat 18.30 dolaylarında havaalaruna getirilen ve hacı adayı olduğu ileri sürülen 300 dolayında kişi için çıkış işlemleri yaptırılmak istendi. Resmi kanallardan hacca gitmek isteyenlerde aranan belgelerden "menenjit aşısı" raporu bulunmadığı için bu kişilere çıkış izni verilmedi. Bunun üzerine, havaalanındaki sağlık görevüleriyle korsan organizasyonu gerçekleştirenler arasında tartışma çıktı. Ancak bu sırada olay yerine gelen ve havaalaru nöbetçi müdüru olduğunu söyleyen bir kişi, Sağlık BakanlığYrun kaşesini taşıyan aşı raporlarıru "fotokopi" yaptırarak düzenlediği evraklarla 300 dolayında kişiye çıkış izni verdi. Milli Görüg hacı adayları • ANKARA (AA) — Refah Partisi genel merkezi binası içinde "Milli Görüş Hac Organizasyonu" adı altında faah'yet gösteren özel bir şirket aracılığıyla, Suudi Arabistan'a 10 bin dolayında hacı adayı gönderildiği öğrenildi. Organizasyonu yüruten şirketin sahibi Bekir Darçın, Türk Diyanet Vakffnın hac organizasyonuna dahil olduğu ve vize işlemleri tamamlandığı halde gidemeyen hacı adaylannı, uçak, konaklama, "toprak bastı" ve araç paraları da dahil olmak üzere 1500 dolar karşıhğında hacca gönderdiklerini söyledi. Nakşi liderine 20 ay ceza • MALATYA (Cumtauriyet) — "Dini hissiyatı alet ederek çıkar sağladığı" savıyla 20 ay hapis cezasına çarptırılan Nakşibendi liderlerinden Hdil Kazancı'nın cezası Yargıtay tarafından onandı. Halil Kazancı, Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesi Çağlayan Köyü Ellekler mezrasında "Mal ve canlarını Allah'a teslim etmek için önce lidere teslim olunması gerekir" telkinleriyle müridi 4 kadınla cinsel ilişkiye gjrdiği savıyla tutuklanmış ve yargılandığı Malatya'ya DGM'de TCK'nın 163/4. maddesi uyannca 20 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Tunns'ta 'Dışarıdan gelecek akımlardan korkmuyoruz 9 diyen inönü: LaikliğiııbekçisiolacağızAnayasal Demokratik Birlik Partisi'nin davetlisi olarak Tunus'ta bulunan SHP lideri İnönü, "Demokrasiye tehdit dışarıdan değil içeriden gelir. Herkesin dini duygularına saygüıyız. Bu serbestçedevam edecektir " dedi. İnönü Cezayir'de dinci partilerin yerel seçimleri kazandığını belirterek 'Islam esaslarına dayanan yönetim kurulması evrensel demokratik yaklaşıma aykırı. Bizim yaklaşımımıza da aykırı. Dini duyguların siyasete karıştırılmaması gerekir' dedi. TUNUS (AA) — SHP Genel Başkanı Erdal tnönü, bOtün Mus- luman ulkelerde, dini esaslara da- yanan bir akınu iktidara getirme- yi amaçlayan hareketler bulundu- gunu belirterek, "Biz laik sistemin devamını istiyoruz. Bunnn bekçi- si olmaya devam edecegiz. Ancak bizinı dışımızda olan şevler lehdit oinştunnaz, demokrasiye tehdil içeriden gelir" dedi. Müslüman ülkelerdeki dini akırnların gelişrnesinin bazı Avru- pa ülkelerinde endişe yarattığım belirten tnönü, ancak bunun Türkiye açısından AT ile Uişkile- rini etkileyen temel bir faktör ol- madığını vurguladı. İnönü, dün x unus Başbakanı Ahmet Kanıvi tarafından kabul edildi. İnönü, görüşmeden sonra yaptığı açıklamada, Kanıvi'nin kendisine "izledikleri ekonomik reform programı sonucu enflasyo- nun yuzde 7'nin üzerine çıkmadı- gını ve gelir dağılımının bozulmadığını" anlattığı kaydet- ti. SHP lideri, "Sayın Başbakan bana, özelleştirme politikasında başanlı olduklannı söyledi. Ben de Türkiye'de bu konuda başanlı saglanamadığını anlatbm" dedi. Erdal Inönü'nun programına göre, Tunus Cumhurbaşkanı ve ik- tidar partisi lideri Zeynel Abidin bin Ali ile dün sabah yapması planlanan görüşme iptal edildi. Tunus yetkilileri göruşmenin, Bin Ali'nin rahatsız ve yorgun olması nedeniyle iptal edildiğıni açıkladı- lar. İnönü bu konuda bir soru üzerine, "Tunoslu yetkilOer bunun bir yanlış anlaşılmaya yol açma- ması gerektigini, iki parti arasın- daki ilişkilerin en iyi şekilde de- GERGtN — Atatürkçü imam, "Baktım olmadı şu kadar hizmetim geçmiş. Atanm imzayı, hadi eyvallah" diyor. (Fotoğraf: Cmnhuriyet) Atatürkçü imama tehditFatih'in Ümmü Gülsüm Camii İmamı Yakup Gergin kravat taktığı, hutbede Atatürk'ü övdüğü için tehdit mektupları alıyor. Gergin, "Her yerde Atatürk'ü anlatırım, tenkit ederlerdi, ama birkaç aydır eyleme dönüştü" diyor. MEHMETSARAÇ "Yarabbi Türkiye Camhuriyetimizi ve ordalanmızı, havadan karadan, denizden payidar eyle. CumhuriyetimizJn kurucu- su, önderi, Türkiye Cumhuriyeti'nin kur- tancısı Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'- nin aziz ve temiz ruhuna bediye eyledik deyince, o adam ellerini şoyle yana açtı, bana dik dik bakb. Sonra da bemen kalkn gitti, camiyi terk etti. Birkaç gun sonra da tehdit mektubunu aJdım." Fatih semtin- deki ÜmmU Gulsum Camii İmamı Yaknp Gergin'in bu sözler. Hayatmdan endişe ediyor ve kendisini korumak için silah nıhsatı almak istiyor. tmam Yakup Gergin, Diyanet Işleri Başkanlığı'nın 27 seneh'k kadrolu imamı. Mersin'de, Siirt'te uzun seneler imamlık yapmış, şimdi de 1970'ten beri Fatih ilçe- si Ümmü Gülsüm'de ımam. Başından fötr şapkasmı, boynundan kravatını eksik et- miyor. Zaten ne geldiyse başına bunlar- dan gelmiş, ama ne Atatürkçulüğünden vazgeçmeye niyetlı ne de giyiminden. Ba- kın nasıl anlatıyor öyküsunü: "Benim ranmetli babamın vasiyetidir Atatürkçüiiik. On iki sene Atatürk'le bir- likte muharebe yapmışlar. Savaş sırasın- da onun yapülüannı, gorduklerini anla- tırdı baaa. 'Atatürk'un izinden dönmeyeceksin" derdi. Hatasız knl yok- tur. Hatası var ise de magfiret eyle diyo- ruz. Ben 70'ten beri ber yerde her gördü- güme Atatürk'ü anlatınm. Tartışırdım, tenkit ederlerdi. Ama birkaç aydır eyleme dönüştü." Gergin bundan bir ay önce her zaman olduğu gibi hutbede ordudan, Atatürk- ten söz edince hernen ardından "tarih ogretme«i" imzalı bir mektup almış. Kal- kıp Fatih Karakolu'na gitmiş. "tpucu getiV demişler, "savcdığa başvur" demiş- ler. Siirtlilerin yoğun olduğu Fatih sem- tinde kendisi de Siirtli olduğu için kolay- lıkla tahmin edebilmiş mektubu kimlerin gönderebıleceğini Kendi yöntemlerine gö- re çözme>e çalışmış. Giyimine bulaşmış- lar bir gün kahvede oCururken. "Temiziik imandandır" deyince "Sende iman ne ge- zer. Sen Türldye Cumhuriyeti'ne, Ata- türk'e dna ediyorsun" demişler. Masayı kaptığı gibi yürümuş üstlerine. Sonra bu- nu da kendi yöntemleriyle çözmüş "Büliin bunlardan sonra beJki de beni öldürnrier. Zaten gecenlerde arkadaşımızı oldürmediler mi? Rubsat almak için baş- vuracağım. Kendimi korumak için. Artık verirler mi vermezler mi bilemem. Bu ko- nuda benden başka imam >ok. Taviz ver- mem. Bu yoldan donmemişim, donmem de. Bu yolun uzerinde olecegim" diyor Gergin. Kendisine sık sık başka ımarnla- nn geldiğini "Bu iş sana mı kaldı" dedik- lerini anlatan Gergin, onlara "Sizin yolu- nuz ayn benim yoium ayn, beni artık kira- se döndüremez" diyormuş. özellikle birkaç aydır Fatih'te şeriatçı gruplann çalışmalarımn artarak yüksel- diğini söyleyen Yakup Gergin, bu güçlere karşı mucadelede "Atatürkçülüge ve ba- vadan, karadan, denizden ordumuza gBveniyorum" diyor. Kendisinin bir örnek olduğunu, hayatını bu uğurda her an kay- betmeye hazır olduğunu söyleyerek Fatih- te nasıl tek olduğunu da şu ilginç örnekle açıklıyor: "Gecenlerde Ankara'dan Diyanet'ten geten, mutfülükten kaülan 360 tane imam ve miiezzinİD olduğu bir toplantı oldu. Fötr şapkamı gbip kravatımı takarak git- tim toplanbya. Bir de bakblar ki benden başka aralannda fötrlü, kravatlı yok. An- kara'dan gelenlere 'Bununla başa çıkamıyoruz' dediler. Bana bir şey diyene 'Rahmetli Ataturk emretmış' diyoram." Gergin konuşmamızjn sonunda son ça- re olarak şunu yapabileceğini söylüyor: "Baktım olmadı, şn kadar hizmetim geç- miş. Atanm imzayı. hadi eyvallah. Ama kimse beni Ataturkçulukten, inandıkla- nmdan vazgeçiremez." vam edecegini de bdirttiler" diye konuştu. Tunus Anayasal Demokratik Birlik Partisi'nin konuğu olarak bu ulkeyi ziyaret eden SHP Genel Başkanı tnönu, temaslannı değer- lendirirken, son zamanlarda bü- tün Müslüman ulkelerde dini akımların guçlendiğinin gözlendi- ğini belirtti. Cezayir'de aşuı dinci gruplann yerel seçimleri kazandığını, 1b-. nus'ta da belirli bir desteğe sahip olduklannı kaydeden lnönu şoy- le dedi: "Cezayir'de bu akımın taraftar- lan, şimdi demokrasinin önemli olmadıgını, Islam esaslanna da- yanan bir yönetim kurulması ge- rektigini soyluyoriar. Tabü bu yak- laşım e>rensel demokratik yakla- şırha aykın. Bizira yaklaşımımıza da ay kırı. Dini duygulann siyase- te kanştınlmaması gerekir. Turki- ye'de laik sisterain temel bir nite- liğimiz olduğunu biliyoruz. Bunn demokrasi içinde devam ettirme- ye kararhyız." TOrkiye'de demokrasinin olgun- luğa eriştiğini vurgulayan Erdal İnönü, dini akımlar serbest kalsa bile halkın siyasette dini esaslara dayanmayan partileri coğunlukta bırakacağına inandığını söyledi. SHP Genel Başkanı, bu doğrul- tuda düşünce suçunu kabul etme- diklerini ve TCK'nın 163'üncü maddesinin kaldınlmasını öner- diklerini kaydederek şunlan söyledi: ' "Biz laik sistemin devamını is- tiyoruz. Bunun bekçisi olmaya de- vam edecegiz. Herkesin dini duy- gularına saygılıyu, bu serbestçe devam edecektir. Ancak deviet la- ik olacaktır, hallumız da bunu is- tiyor." tnönü, laikliğe karşı hareketler örgutleyıp şıddet yoluyla anayasa- yı dini esaslara bağlama yoluna gi- denlere karşı yasal önlemler alın- ması gerektiğiru de belirtti. Diğer ülkelerdeki akımlann Türkiye için bir tehdit oluştura- mayacağını kaydeden tnönü şoy- le dedi: "Demokrasiye tehdit içeriden gtlebilir. Demokrasi anlaytşınuz yetersizse, demokrasiye inanmı- yorsak, demokrasiyi korumaya gticümüz yoksa tehdit oyle olar. Dışandan gelecek akımlardan korkmuyoruz." İnönü ve beraberindeki SHP beyeti, Türkiye'ye ddnmek üzere dün akşam lunus'tan uçakla ay- nldılar. İnönü Izmir'de SHP Genel Merkezi'nden edi- nilen bilgilere göre Erdal tnönü bu sabah uçakla istanbul'dan tzmir'e geçecek. Buradan Mam'sa'nın Se- lendi ilçesine geçecek ve otogan ve iki mahallenin su şebekesini hiz- mete açacak. tnönü ayrıca halka da hitap edecek. Gökçeören, Ala- şehir Kavaklıdere kasabasıru da zi- yaret edecek olan İnönü Pazaryeri asfalt şantiyesi açılışlannı yapacak ve kütüphane temeli atacak. Ah- metlı Belediyesi hizmet binası ve düğün salonunun açılışlannda da bulunacak olan tnönü, ekmek fabrikası temelini attıktan sonra tzmir'den uçakla tstanbul'a dönecek. DMP GenelBaşkanı Izmir'deki temaslannı sürdürüyor Dalan 163'ün kaldınlmasınaDMP Genel Başkanı Bedrettin Dalan Demirel'in tarikatlar konusundaki tavnnı ortaya koymasını isteyerek "Kendilerinin tarikatlarla ilişkileri nasıldı, arkasında mı, önünde mi, yanında mı? Başbakan iken tarikatlarla ilişkileri nasıldı? Bize onu söylesinler, onu da öğrenelim" dedi. 163. maddenin kaldırılmasının din devleti kurma tehlikesinî getireceğini belirten Dalan, İslam dininin korunması için 163. maddenin kalması gerektigini söyledi. tZMİR (Cumhuriyet Ege Büro- sa) — DMP Genel Başkanı Bed- rettin Dalan, DYP Genel Başka- nı Süleyman Demirel'in Nakşi- bendilerin ayn parti kurma giri- şiminin ardında iktidann olduğu- na ilişkin sözleri üzerine, "Ken- dilerinin tarikaUarla Uişkileri na- sıldı, oau söylesinler. 'Tarikatçılara karşıyız' diyebili- yoıiar mı? Desinler, ben de ondan sonra alkışlayayım. Sayın Demi- rel tavnnı açıkça ortaya koyarsa bundan en çok memnun olacak kişi ben olacagım" dedi. Dalan, Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın anayasanın kısaltılmasına ilişkin sözleri konusunda da "Vemine ragmen tarafsız kalmıyorsan. anayasayı MjifcM» da (fi»ff)tşj»my da ne mana ifade eder" diye ko- nuştu. DMP Genel Başkanı Bedrettin Dalan dün lzmir Gazeteciler Ce- miyeti, Türk-lş, Borsa, tzmir Ti- caret Odası ve Genç tşadamlan Derneği'ni ziyaret etti. Dalan tz- mir Gazeteciler Cemiyeti'ni zıya- DALAN DÜMEN BAŞ1NDA — Dün akşam saatlerinde Konak'Un Şehir Hatlan vapuruna binen Dalan, Karşıyaka'ya gidişi sırasında yurttaşlarla sohbet etti. Daha sonra kaptan köşkune çıkan Bedret- tin Dalan. dumen başına geçerek gazetecilere poz verdi. Karşıyaka^ da bulunan ilçe binasına yünıyerek giden Bedrettin Dalan, yolda yurttaşlarla görüştu. (Fotoğraf: Zafer Aknar) reti sırasında gazetecilerin çeşitli sorularını yanıtladı. Dalan, kör- fez kirliliği konusunda, "Aslında bu iş çok kolay, buradaki iş 2-2.5 yillık bir mesele bizim elimizde. Hem de 520 milyon dolann yan- sına çıkar o iş" dedi. Daian, Nak- şibendilerin parti kurma girişimi ve DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel'in bu girişimin ardında iktidann olduğuna ilişkin sözleri kendisine aktanldığında şunlan söyledi: "Bu girişimlerin arkasında ik- tidar olabilir veya olmayabiiir. Ama önemli olan tarikatçılık ve- yabut da şeriatçılık olayına karşı Türkiye'de siyasi partiler nasıl ba- kıyorlar. Kendileri o olayın aere- sinde. Arkasında mı, onunde mi, yanında mı? Bize onu söylesinler, onu da öğrenelim. Bugune kadar da neresinde durdular? Siyasi par- ti başkanı iken, başbakan iken ta- rikatlaria ilişkueri nasıldı? Kendi- leri arkalannda mı durdular, önunde mi durdular? Türkiye'de maalesef bu meseleyi siyasi par- tiler siyasi çıkar için kuHanmısjar- dır. Onun için de maalesef eski Adaiet Partisi, yeni Doğruyol Partisi de mevcuttur. Hangi grup- larla ilişkisi olduğunu da biliyo- ruz. Bir insan bir insanı lenkit ederken kendisinde o zafiyetin ol- maması lazım." Dalan TCK'mn 163. maddesi- nin kalkmamasından yana oldu- ğunu vurgulayarak bu konudaki sözlerini şoyle surdürdü: "Çıkıp diyebiliyorlar mı açık- ça, net bir şekilde, biz şeriat dev- leüne karşıyız. Atatürk Cumhu- riyeti'nden ve ilkelerinden yana- yız, Laik Türkiye'yi savunujoruz, diyebiliyorlar mı? Tarikatçılara karşıyız diyebiliyorlar mı? Desin- ler ben de ondan sonra alkışlaya- yım. 163. maddenin kaldırdması- nı istiyorlar ya 163. maddenin kaldınlması din devleti kurma gi- bi bir tehlike getirmesinden ote, tslam dinini bolup parçalamak gi- bi bir tehlike de getirecektir. Ta- rikat esasına göre partiler kuru- Inrsa, Muslumanlıgı da bin par- karşıçaya bölecek. Bizzat tslam dini- nin de korunması için 163. mad- denin kalması lazım. Sonunda ca- mileri de ayıracaklar, şu tarikatu camisi, bu tarikatın camisi diye. Bol ve yonet taktiginin en guzel, somut öroekleri. Onun için biz bu aşın akımlara Itarşıyız. Açıkça da ilan ediyoruz. Sayın Demirel de tavnnı açıkça koyarsa bundan eu çok memnun olacak kişi ben ola- cagım." Mao, Stalin silindi, Atatürk yaşıyor Dalan EBSO ve lzmir Ticaret Odası'nı da ziyaret etti ve ekono- mik, siyasal konulardaki görüşle- rini anlattı, Dalan, Ticaret Oda- sı'nda yaptığı konuşmada, Türk- iye'nin kimlik arayışı içinde oldu- ğunu belirterek, "Mao öldü, si- lindi. Stalin öldü, silindi. Ama Atatürk yaşıyor. Atatürk'un ge- tirdigM akıl çağını silmeye çalışı- yorlar. Bir turiü silemiyorlar" de- di. Laiklik konusunda da konu- şan Dalan, "Türkiye'nin gelece- ği konusunda samimi kuşkulanm var. Devleti yönetenler banlann üzerine fazla giderseniz o taraflar daha tehükeh olabilir, diyor. Pat- layacaklarsa patiasınlar, gördim. Patlarlar diye o tarafa tam gaz vermenin bir âlemi yoktur" diye konuştu. EBSO eski başkanı Ersin Faral- yab'nın "milli sanayi kavramın- dan artık vazgeçilmesi mi gerektiğine" ilişkin sorusuna Da- lan, "Ben memleketimde kunda- cak bir fabrikayı önce Türklerin kurmasını isterim. Dünyanın en liberal ekonomilerinde bile kendi sanayicisini koruma vardır" ya- nıtım verdi. Dalan, ihracatın gerilediğine de işaret etti ve "Türkiye bir darbo- gaza doğru gittiginde makası ter- sine doğru çevirmek zorundadır. Yani sonbahara doğru hıriı bir kur ayarlaması hadisesi ortaya p- kar. Onun arkasından da fskisin- den bin kat daha kötü bir döviz darbogazı patlak verebilir. Bu, banker faciasından daha büyük bir hadise olur" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle