Katalog

5 MA YIS 1990 CUMHURİYET/7 ANKARA HAVASICumhuriyet Ankara Bürosu DIPLOMASI Şam'a şeker Sunye Devlet Baskanı Hafız Esad'ın Moskova gezısınden "mutiu" donduğunu yabancı ajanslar butun dunyaya duyurdu Konunun Turkıye açısından onemını Deviet Bakanı Kamran İnan'a so r du^ — Efendım Şam - Moskova yakınlaşmasını nasıl değerlendırı- yorsunuz 9 INAN — Yakınlasma falan yok — Ama konu gazetelere boyle yansıdı? INAN — Tabıı, Gorbaçov goruntu olarak öyle dıyecektı. Suri- ye yalnız kaldı Bu yalnızlığına care arıyor — Moskova bu yalnızlığa çare olmaz mı? INAN — Yok yok, Moskova Şam'a bır seker vermıstır, o kadar YASALLIK MESELESI HAYVANLAR ISMAIL GLLGEÇ ANAP'lı Demirel'den Ozal'a ceza ANAP Genel Başkan Yardımcısı Galip Demirel 1 Mayıs ertesı gazetecıleri partıde topladı Amacını da açıkladı "Arkadaşlar bugün sızlerle Türkıye'de yasalar ve yasalara uyulması hakkında sohbet edeceğız" Toplantı aslında "sohbet" değıl, basın toplantısıydı, ama gazetecıler dınlemeye koyuldular: "1 mayıs'ta yasaların yasak saydığı eylemler yapıldı Asıl sorun 1 Mayıs'ın ışçı bayramı olarak kutlanmaması değıl, yasalara uyulup uyulmamasıdır." Demirel, sonra da başta "soyadaşı" olmak üzere muhalefet lıderiertne çattr. "Bın 'yollar yürümekle aşınmaz' dıyor, yollar değıl ama devletın müesseselerı aşınıyor Öbürü de yuruyuş yasalara uymuyor, Bu, yasaların tanınmamasına yol açar, anarşıye neden olur" Demirel, gayet formda devam edıyordu Gazetecıler de "Eiendım ayıptır söylemesi, bu 1 Mayıs korkusu nedır? Yeter artık" dedıkçe, Demirel once gulümsüyor, sonra da "alternatıf" öneriyordu- — Köfte günu kutlansın, pilav günu yapılsın; oniara karışmıyoruz kı. Yeter kı yasal olsun. Ağzından "yasallık" lafı dLşmeyen Demirel, gayet lotıkrarlı gıdıyordu kı, bır soru geldı Demırel'ın "yasal ıstıkrar"ını bozacak gıbi görünen soru şöyle idi: — Efendim yasallık deyip duruyorsunuz, Cumhurbaşkânı Özal yollarda sürat yapıp trafik GUNÜN FOTOĞRAFI T.C. Başbakanı Eseoboğa'da karşılanırken (Fotograf: Sclfel Guner) ~ŞEKER İTHALATI Böcek ve zararlıların girişi yasak "Yerli Malı Haftası'nı sağladığı ıthalat kolaylıkları ile "sızlere ömür" eden ANAP iktıdarı, şimdı de gözünü "bayram'lara dıkti. Hedettekı ılk bayram ise, "şeker" bayramı. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, hafta içinde yayınladığı basın bültenınde gururla sundu. "ithal bağlaritısı yapılan 254 UŞLANMAZ MİLLETVEKİLİ Özai'a hakarete dava SHP Ankara Mılletvekılı Rıza Yılmaz, bır süreönce cumhurbaskanı Özai'a karşı besledığı duyguların, çektığı telgrafta dıle getırdr "Sayın Cumhurbaskanı enflasyonu da, sızı de aşağı çekmenın yolu seçtmle bulunacaktır. Böylece halksız ve haksız bır sekılde yönetım kademelerıne oturanlar tarıhteki yerlenni alacaklardır" Yılrnaz "telgrafı'na yanıt beklıyordu. olur ya. cumhurbaskanı belkı kendısıyle "aynı hislerı paylaşıyor" olabılirdı. Yılmaz'a yanıt "sarı zarf" ıçınde geldi. Yanıtın üstünde "fezleke" yazıyordu. Yılmaz' ın basına da yansıyan açıklaması, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nı harekete geçırmiştı. Suçu, Cumhurbaşkanına hakarettı. Cumhuriyet savcısı Adalet Bakanlığı'ndan takibat ıznı alındığı takdırde, Yılmaz'ın dokunulmazhğının kaldırılmasını ve yargılanmasını istiyordu. Yılmaz, şımdılerde çok memnun, telgrafının olumsuz da olsa tepkı getırmesıne sevınıyor, telgrafta ıste'dıklerinın gerçekleşmesıni de hâlâ ıstıyor. bın ton şekerden bırıncı partisı Derince lımanına geldı." Bültende ithal şekerın kullanımında htçbır sakınca olmadığı vurgulanırken, şekeri taşıyan gemının de "reklâm"ı yapılıyordu "Gemınin şeker taşıyan bölümlerı paslanmaz çelik veya gıda maddelerıne uygun boya ile korunmuştur. Konvayörlen de aynı zamanda yiyecek maddesıne uygun şekılde hıjyenıktır Depolama ve tanlıye safhalarında insan eli değmemektedır " Bültende gemıden alınan önlemler de unutulmamıştı: "Böcek veya dığer zararlıların girişi kesınlıkle yasaklanmıştır." IŞ VE IŞÇI BULMA Gastro- ekonomi İş ve Işçı Bulma Kurumu, mem- leketın işsizllk sorununa "kann- ca kararınca" çözüm bulmaya çalışıyor. Kurum, personeline bakılırsa, bırakın Türkıje'nın sorunlarını, kendı sorunlarını bıle çözmek- ten acız Kurumdakı "bordro mahkümla- n", Ramazan boyunca yemek- hane kapatıldığı için "lokanta mahkûmu" olduktan sonra, hafta ıçınde yemek ücretlerı de arttırılınca isyan bayrağını açtılar. Çalıstıkları kurumun özellığı ge- reğı "ışsızlığın anlamını"nı lyı bıten personel. bu duruma yük- sek sesle karşı çıkamadı An- cak şımdılerde buyük çoğunluk, zammı protesto ıçın yemeklere gırmiyor Kurum yonetıcılerının ıse bu duruma aldırdtğı yok. Bır grup personel ıse duygularını şöyle ifade edıyor: "Bu kurum boyle yönetılecek- se ya bız ya da yonetıcıler ken- dı kendımizın ışsızlık kaydmı yaptıralım" kurallannı ıhlal edıyor Acaba bu konuda bır şey yapılması gerekmıyor mu' Demirel. once güldü. Ozal'ı savunsa, bütün konuştukları havada kalacaktı Başka zaman, gözü kapalı "bızı ılgilendırmez" diyeceğı soruya 'mecburen' beklenen yanıtı verdr — Ben trafik polısı olsam Sayın Cumhurbaşkanına ceza yazardım. Eğer trafik polısı görmuş de ceza vermemışse suçludur. Demirel gazetecılerden yakayı kurtarmıştı Bakalım Özal'dan kurtarabılecek mı? İNÖNÜ HİKÂYELERİ Savunma Erdal Bey'den memleketın sorunlarını çözmekten başka şeyler de beklenır: Imzalı resım gibı... Geçenlerde bır kokteylde gazetecı-yazar Mümtaz İdil, Erdal Bey'ı yakaladı Mümtaz Bey "lyı satranç oynamakla" övûnüyordu Bellı kı Erdal Bey'i de yenerek bu "övüncünü" arttırma nıyetındeydi. Erdal Bey'ı hafıfçe tahrık eden bir açılış yaptr. — Efendım siz de babanız kadar iyı satranç oynar mısınız? Erdal Bey "tahrıklere kapılmalı", ihtiyatlı bır çıkışta bulundu' — Yok yok, ben o kadar iyi değılim... Mümtaz Bey "atak oyunu" sevıyordu: — Sızınle bır karşılaşma yapalım .. Erdal Bey ise "ihtiyatlı"- — Olur, bır ara oynarız . Mümtaz Bey sabırlı, kolay pes etmeyen oyunculardandı: — Gün ve saat kararlastıralım. Erdal Bey kendıne güvenini kaybetmeden klasık bır hamle yaptı. — Olur olur kararlaştırmz Mümtaz Bey hamleyı izledı, karşı hamle ile sıkıştırdr — Öyle olmaz. Hem benım adım ne bilıyor musunuz? Telefonumu da almadınız. O halde oynayacağımıza söz verın. Erdal Bey "son" hamlesınin "mat" olduğundan emin, Mümtaz Bey'e dönerek ve gülerek dedi ki: — Pekıyi söz veriyorum Ama politıkacıların ne kadar kolay söz verdiklerıni unutmayın. Mümtaz Bey'e gıdecek "kare" kalmamıştı. Gazetede bir soru: "Acaba neden böyleyız?" Öyieyiz de ondan!... * * * Emnıyet Genel Mudürü Necatı Bılıcan- "Aksoy ve Emeç'in katıllehnı bulacağız." Bu soze, en çok katıller gülmuşiur! * • • Los Angetes Tımes Gazetesı'nden' "Türkıye'de alarm zllleri çalıyor." Yani trticanm etekleh zil çalıyor!. . * * * Bir başlık: "Önemlı olan maksattırf' TRTde ise onemli olan makastıri. Sınasi Nahit Berker MUS - HUŞ Türkünün aslı Burası Muştur, yolu yokuştur, gıden gelmıyor acep ne iştır! Hepırnız bu türküyü boyle bilirız Ancak türkünün aslı böyle değilmış. Harıta Genel Komutanlığı'ndakı Harıtacılık Müzesı'nın açılışında Mıllı Savunma Bakanı Safa Giray açıkladı. Hepimızın "Muş" dıye bildiğı aslında "huş"muş. Bakan Giray bu gerçeğı Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necip Tonımtay ve üst düzey askeri yetkilılere şöyle anlattı: "Bız hep orayı Muş olarak bilirdık, ama Muş'un yolu yokuş değıl kı! (Elıyle Yemen harıtasjnı ışaret ederek) aslında turkude adı geçen yer Yemen'dekı Huş kentiymiş " KİM KİME DUM DUMA BEHIÇ AK PİKNİK PtYALE MADRA HIZLI GAZETECİ \ECDET ŞEJV IL6IÜ KARAI? >VIETN EFEMP/vı (MZANlZ ÇİZGİLİK KÂML MASARACl AĞAÇ YAŞKEN EĞÎLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES SUSAU DML KOHUSAK) TCf GARFIELD JMDAVIS ( MİZAUABA-jJ TARİHTE BUGÜ1N MÜMTAZ ARMA'S 5 Mayıs NIK GlBı 1926'LARIN AUNAYNASt.. 1321.'OA SUGUfJ, IU6IHÇ &IR /4LIN AYNASt İLE İL- 6ILİ REKIC4M FHAMSIZ 8A£IN<NM YSK ALMtŞ- ri. GEUBLLIK.LE KUlAK-SUfHJN -8O6A2. HEKıM- LERıNtN KUU-ANDIĞI B'R AlMr OLAN ALtN AVNASl, BAŞA T?4KtLAN $£/?/O' V£ ÖN TA- RAFTAKI İÇgUK£y AYNASI ILE BtLİMİjS- söz. JtoNusu ALerrE ıse, DAHA IYI A ŞlLA8ıLlA£Sl İÇİN SAZt OCJ-B& AYUAMIN ÖNUNE &r£ LAUSA VE ICONMUŞTU. 8ü ALIN AYNAS/yLA 2O Ctn 1.2Om 'YE KA0AS UZ4K7AKJ OSJEL£Rl 8 eK. GöfZAA£ OLANAĞI ALAUI ISE 71PLA KfS/rZJ OEĞİU>İ , JEOLOJI, FIZ'K, *LıMYA, PULCULUK , KUYUMCUUJK M£SL£Kl-£/ZP£ ÇAL/ÇAtJLAR yARABLANASİLİIîPİ