Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 MAYIS 1990 CUMHURİYET/17
HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE BUGÛN
Meteoroloji Genel MüdürtüSü'nden
alınan bilgiye göre; yurdun kuzey ve
do0u kesimleri parçalı cok buhjtlu.
Marmara'nın dojusu, KaraOenız, iç
Amdolu'nun kuzey ve doğusL. Doğu
Atateniz, Doflu Afladotu'nun Kuzey ve
battsı ile Güneydoğu Anadolu'nun ba-
tısı yağtşlı geçecek Yağışlar yağmur
yer yer sağanak, Karadeniz'in iç ke-
sifnferinde ipnde karta kanşık yağmur
ve kar yafiışlı geçecek. H A * SICAK-
LIĞi Oejjışmeyecek. RÜZGAR: Ku2ey
ve batı yönlerden hafrf ara sıra orta
kuvvettc yer yer kuvvetfice esecek.
Oenizierde riiârir; Dogu Akdeniz'de
gûnbabsı ve lodos, M d denizlerimiz-
<fe y*ta ve tarayekten 3-5 yer yer 6
kuvvetinde saatte 10-21 yer yer 27 de-
Adana
Adapazan
Adıyaman
A V K I
AJrı
Araara
Antakya
Afltalya
Artvm
Aydın
BöMear
Bilec* '
ftei
nlz mili hızla esecek. Denlz mutedil dalgalı olup, Van Gölü'nde
hava parçalı çok bulutlu geçecek. Rüzgâr güney ve baû yönler-
den haff ara sıra orta kuvvette esecek. GU haffi çalkantHı ola-
cak Görûş uzaklığı 10 km. dobyında bukınacak.
g
Bitlıs
Bolu
8ursa
ÇanakMle
Conım
Oenszli
Y 21° 10° Diyartatar Y 18° 5 Manisa A 19° 6°
Y 15° 4°Edıme B 18° 6°KMara$ Y 17° 7°
Y 21° 9°Erancan Y 10° 2°Mersin Y 20° 12°
B 11° 0°Erajrum K 7° 0°MuJla A 20° 3°
K 9° 0° Esfeehir Y 11° 2°Muş Y 13° 3°
Y 11° 2°Gajaı«p Y 20° 7°NıJde B 10° 0°
Y 21° 13°Giresun Y 12° 8»0nJu Y 11° 8°
B 23°10 GümüştıaneY 10° 2°Rıze Y 13° 9°
Y 13° 6°Hakkân Y VF 3°Samsun Y 11° 8°
A 21° 6°lspam B M° 1°Siırt B 18° 8°
B 17° 4°istanbul Y 15° 6"Sinop Y 11° 7°
Y 15° f\2mr A 20° 8°Srvas K 7° 0°
Y 13° 4° Kars Y 9° 0° Tetardaö B 16° 6°
Y 14° 3°Kasamonu Y 8° (PTrataorı Y 13° 9°
Y 10° 0°Kaywri K 8° 1°TUIKSI< Y 13° 4°
B 16° 5° Kırtdan* B 18° 5°U$ak B 14° T
Y 17° 6°Konra B O
1
f *n Y 12° 2°
Y 9° 2°Kû1alva B 11° O°Ytajal K 7° 0°
A 24° 4°Maötya Y 15° 5°Zongulda* Y 11° 5°
, tuıulkı ^ is» ^fcartı A-aç* B-bulullu G-güneşlı K-karlt S-se* Yyajmurlu
BULMACA
SOLDAN SACA:
1/ Daha çok parmak-
larda olan ve derinle-
re kadar işleyen dola-
ma. 2/ lçinde taşıl
bulunmayan toprak...
Doğu Anadolu'da bir
ırmak. 3/ Ön parçala-
n birbiri üzerine gele-
cek biçimde yapılmış
ceket, yelek gibi giy-
siler için kullanılan
sözcük. 4/ Sahip...
Menzil. 5/ Armağan
olarak bir kimse ya
da takıma verilen kal-
kan biçiminde levha...
Yön göstermek için belli yerlere konu-
lan işaret. 6/ Tahıl ürünlerinin alımıy-
la görevli kuruluşumuzun simgesi... Atı
tımar etmekte kullanılan kıldan kese.
7/ Yelkeni dolduran dik rüzgâr. 8/ Bir
nota... "Benzer, eş" anlamında eski
sözcük. 9/ Tanıtma filmi.
YUKARIDAN AŞAGlYA:
1/ Kılıç, mızrak, süngü gibi silahlann
çarpışmasından çıkan ses. 2/ Eli işe
yatkın, becerikli... Komisyoncu. 3/ Sat-
rançta özel bir hareket... Gemileri, farklı iki su düzeyinin birinden
öbürüne aşırmak için yapılmış ara havuz. 4/ Bir Avrupa ülkesinin
para birimi... Suyosunu. 5/ Kuduz... Temel ağırlık birimi. 6/ Oto-
mobillerin çekiş ve hızmı ayarlamaya yarayan dişliler düzeni. 7/ En
büyük... Avrupa'da bir başkent. 8/ Cilve.. Adına her yıl uluslara-
rası yarışmalar düzenlenen Cezmi önadlı Türk atleti. 9/ Osmanlı
donanmasında kullanılan, yelken ve kürekle yürütülen çektiri sını-
fı gemi.
60 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Kadın kimin esiri?
5 MAYIS 1930
Doktor Mazhar Osmar. B.
ortaya bir mesele attı, dedi ki:
"Kadın tahakküm için,
ezmek için yaratılmamıştır.
Mahkûmiyetten, himayetten
ve esaretten zevk alır. Bir
esaretten kurtulmaya
çalışırken diğer bir esaret
ağının içine düşer."
Bu söz kadınları fena halde
hiddetlendirdi. Dünyayı
pembe tırnaklannın ucunda
çevirdiklerini iddia eden
kadınlar da doktora, Yavuz Sultan Selim gibi korkunç bir
padişaha atfedilen şu beyit ile cevap verdiler:
Şirler pençei kahrımda olurken lerzan / Beni bir gözleri
ahuya zebin etti felek!
"Kadın mı erkeğe hâkimdir, yoksa erkek mi kadına"
münakaşalarını okurken elimize bir Fransız karikatürü
geçti.
Bu karikatüre nazaran, kadın, Haşmetlû Moda
Hazretlerinin hüküm ve esareti altındadır. Kadınlar
diyecekler ki, modaya esiriz, ama erkeklere esir değiliz ya...
lşin fena tarafı şu ki, kadınları daimi bir esaret altında
tutan Haşmetlû Moda Hazretlerini de sevk ve idare edenler
kadınlar değil, erkeklerdir. Bu itibarla Mazhar Osman B.
davayı kazanacak gibi görünüyor.. Siz ne dersiniz
Hanımefendiler?..
Venizelos ve dostluk
M. Venizelos Şikago'da çıkan Deyli Niyoz gazetesi
muhabiri mahsusuna beyanatta bulunmuş, Yunanistan'ın
dahili ve harici siyasetini, bu siyasetinin sulhperverliğini
izah etmiştir. Türkiye ile mevcut ihtilafın emlake ait olup
hiçbir siyasi mahiyeti haiz olmadığını, Yunanistan'ın
Türkiye'ye karşı dahi müsalemet siyaseti takip etmek
kararında olduğunu, Rum nüfusunu kendi arazisinde
yerleştirdiği, Anadolu'ya karşı Yunanistan'ın artık hiçbir
nazar ve emeli olmadığını, Rum muhacirleri istihsal ve
iktisadi inkişaf mesaisinde çalıştıracağını ilave eylemiştir.
Kış!
Enikonu yaz geldi artık,
diyorduk. Sıcaklar adamakıllı
kendini verdi, tahta kuruları
ile rüfekası gene gece
yolculuğuna başladılar. Ruzu
H'zır da girdi, herkes
mantosunu, paltosunu attı.
Hatta geçen cuma kırlarda,
mesirelerde elleri çiçek
demetlerinden bayraklı şen kafileler, istasyonlarda spor
gömleklı delikanlılarla, saçları dağınık, etekleri uçuşan
küçük hanımlar bir şataret akını halinde gülüp
zevkediyorlardı.
Halbuki evvelki gün hava birdenbire soğudu, hafif bir
yağmur başladı. Damlayan saçaklar, ıslak sokaklar ve en
fecii şemsiyesiz yola çıkıp da sırsıklam olanlar... Galiba kış
vaktinde gelip hıncımı alamadım, diye zaman zaman böyle
geri döner gibi yapacak ve bizim neşemizi alıp götürecek...
Asıl hazini tenha ve ucuz bulup kıra çıkanların garip başına
gelenler... Hiç olmazsa şu eyyamı bahur bassa da herkese,
eh yaz geldi, kanaatini verse, mevsimsiz yağmurlar âlemin
keyfini bozmasa...
30 YIL ÖNCE Cumhuriyet
5 MAYIS 1960
Gazetemiz 30 Nisan - 9 Mayıs 1960 tarihleri arasında
tstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından
kapatıldığından yayımlanmarmştır.
GEÇEN YIL BUGÜNCumhuriyet
Toplu dayak
S MAYIS 1989
1 Mayıs 1989'da çıkan olaylarda ölen Mehmet Akif
Dala'nın Zeytinburnu'ndaki cenaze töreni sırasında, polis,
olayları görüntülemek isteyen gazetecilere cop ve taşlarla
saldırdı. Polis saldırısı sırasında çeşitli gazete ve dergilerde
görevli altı gazeteci yaralandı. Güvenlik güçlerinin Dalcı'nın
cenazesini kaçırmasından sonra, cenaze töreni düzenlemek
isteyenlerle polis arasında çıkan çatışma sırasında da,
aralarında polislerin de bulunduğu 30'u aşkın kişi
yaralandı. Olaylar sırasında polisin, kendilerine taşlarla
direnen gösteridlere karşı yine silah kullandığı, topluluğu
kıyasıya copladığı, zaman zaman da taş attığı görüldü.
Çevik Kuvvet Müdürü Necmettin Yıldınm olaylardan
sonra, "Polisin silah kullanmadıgını, yalnızca göz yaşartıcı
bombaya başvuruldugunu" söyledi. Cenaze töreni
sırasındaki olaylarda SO'ye yakın kişi de gözaltına alındı.
DÜNYA'DA BUGÛN
Lerangraö
Londra
Maand
Mtlano
Montreal
Mostova
Mû.iıh
New Yorfc
Osio
Pars
Kahıre •'
VVasitngtonA 15°
Züritı A 25°
TARTISMA
Bu Yıl da Vtlattık Sa> dırî
Daha çok imam hatip liseleri, Anadolu imam hatip liseleri
sayesinde birkaç dilde birden yağrtıur duası yapacak din
adamları, yiyecek üretiminde kendi kendine yetebilen ender
ülkelerden biri olma sıfatını koruyabilecek!
Bir süre gazetelerde yağmur duasına çıkan
•^çaresiz" insanlarjmızın haberlerini içimiz ezi-
lerek izledikten sonra Akdeniz üzerinden ge-
len yağışlı hava imdadımıza yetişti!.. Yağmur-
lardan birkaç gün önce "Bu yılki mahsulden
büyiik ölçüde umul kesildigi"ne dair yarı res-
mi apklamalar, "Son yagmurlar sayesinde ku-
raklık tehlikesi atlatıldı" şekline dönüştü.
Geçen yıl da kuraklık sonucu ortaya çıka-
bilecek tablonun, hükümetin "anında tedbir-
leri ve hububat ithalatı" ile bir ölçüde önlen-
diğini çok iyi hatırlıyoruz. Bu >il da benzeri
"acil" tedbirlerin gerekecegini tahmin etmek
kehanet sayılmamalı.
Âtmosferdeki karbondioksit miktarındaki
hızlı artışın sonucu olarak ortaya çıkan sera
etkisi dünya sıcaklığırun da artmasını sağlıyor.
Bu etki artık geniş kesimlerce bilinen bir ger-
çek ancak iklimdeki değişikliğın Türkiye'yi na-
sıl etkileyeceği ise hâlâ bir "giz."
Dünyadaki genel sıcakhk artışınm 2O3O"da
ortalama 1,5°C olacağı ve âtmosferdeki kar-
bondioksit miktarının 2040'a kadar ikiye kat-
lanacağı bilimadamlannca hesaplanıyor. Ay-
nca araştırmalar ülkeler ve yöreler bazında de-
taylandınlıyor. 40, 50 yıl gibi bir gelecefcte çe-
şitli ülke ve bölgelerde neler olabileceğine ka-
baca bir bakarsak sürenin yarım asır gibi uzun
değil, aksine ivedi tedbirler gerektiren çok kı-
sa bir hazırlık zamanı olduğu açıkça gönile-
cektir.
l,5°O
>
lik ortalama artışın her tarafta eşit ol-
mayacağı, kuzey enlem kuşaklarında daha faz-
la gerçekleşeceği bekleniyor. İskandinav ülke-
Ierinde 6°C varması çok olası. Ayrıca bu ül-
keler azaJan yağışlardan da diğer kuşaklara
göre olumlu etkilenecek. Sonuç olarak Kazey
ve Orta Avmpa'nın dünya gıda pazarındaki
rolü gittikçe artacak.
tzlanda'da koyun yetiştiricih'ğinin 5 kat daha
verimli hale geleceği, Finlandiya'da hububat
poliükasındaki ufak tefek değişikliklerle üç
misli ürün artışı sağlanacağı; Birieşik KraJlık,
Fransa ve Italya'da ürün çeşitlerinde değişik-
likle birlikte halkın bazı alışkanbklarında da
değişikliklerin teşvik edileceği; Japonya'nın da
sera etkisinden yararlar umduğu, ulusal pirinç
stoklarını iki katına yüfcseltebilecekleri; Ka-
nada değişen koşullann olumsuz etkisinden,
ancak hububat türlerinde bir dönüşum yapa-
rak bir ölçüde kurtulabileceği; ABD'nin çok
uzun vadeli çabalara gerek duyacağı; Orla
SSCB'de bugünkü Avrupa topraklarında uy-
gulanan ürün ve yöntemlerin kullanılacağı:
Afrika'nın durumunun ise tamamen içler acısı
olacağı, yan kıraç bölgelerin de tamamen ku-
ruyacağı geniş araştırmaların sonucu olarak
apaçık belli, deniliyor.
Türkiye'ye özgü, kendi bilimadamlarımızm
çalışmaları ne düzeyde, bunu pek kolay öğre-
nemiyoruz, fakat yabancıların yayınlarından
kopya çekersek, bizim de uzun vadeli dönü-
şüm programlarına ihtiyacımız olduğu kesin.
Değerli bilimadamlanmızın şimdiden bir di-
zi önlem paketleri ve gerçekçi programlar ha-
zırladıklanna eminim. Ancak sorun program-
lar hazırlanmasında değil, programlarda ve
onların uygulanmasmda kısa vadeli politik çı-
karları, halkın ve ülkenin uzun vadedeki ge-
nel çıkarlan ile çeliştiklerinde (ki hep çelişir!)
bir kenara atabilecek iküdarların yokluğun-
dadır.
Öyle görülüyor ki uzun vadede sürdürüle-
cek en yaygın politika bol miktarda nefesi kuv-
vetli hocaların yetiştirilmesi olacaktır. Daha
çok imam hatip liseleri, Anadolu imam ha-
tip liseleri sayesinde birkaç dilde birden yağ-
mur duası yapacak din adamları, yiyecek üre-
timinde kendi kendine yetebilen ender ülke-
lerden biri olma sıfatını koruyabilecek!
OSMAN GÖSTERİŞLİOĞLU
Nazilli
Üniversite ve Devlet
Bir ülkenin gelişmesinin vazgeçilmez ön koşulu olan
üniversitelere karşı bu katı bakış DP döneminde başlamış ve
son yirmi yıl içerisinde doruk noktasına ulaşmıştır.
Toplum olarak üniversitelere ve özellikle
üniversite gençliğine olumlu bakmıyoruz. Bu
kurumlan ve bu kurumlann onsuz olmaz ko-
şulu olan yükseköğrenim gençliğini devamlı
dışlıyor, çözümünü, toplum olarak bulama-
dığımız sorunlann baş nedenini öğrenci genç-
likte ve üniversitelerde arıyoruz. Ülkede yö-
netimi elinde tutan siyasi iktidar "Anarşi ve
teröıün kaynagı üniversitelerdir" diyebiliyor.
Üniversite ve üniversite öğrencisineplan düş-
marüığımızı gizleyebilmek ve kendimizi haklı
çıkarabilmek için de "üniversiteye sızan dış
giiçler" kalkanının arkasına sığmıyoruz.
Bu düşmanlığın kaynağı yeni değildir. Bir
ülkenin gelişmesinin vazgeçilmez ön koşulu
olan üniversitelere karşı bu katı bakış DP dö-
neminde başlamış ve son yirmi yıl içerisinde
doruk noktasına ulaşmıştır. Yönetimi ellerinde
bulunduran siyasi iktidarlar bilinçli olarak bu
kurumlann karşısında olmûşlar ve modeller
geliştirerek bu kurumlara nasıl hâkim oluna-
bileceğinin yollarını aramış'lardır. Her on yıl-
da bir yüksek öğrenim yasasının değiştirilmesi
ve getirilen yeni yasaların bir türlü meşralaş-
mamasının nedeni hep bu hâkim olma anla-
yışından kaynaklanmaktadır.
Bir ülkenin en gelişmiş ve ilerici kurumlan
olan üniversitelerin gelişebilecek olan gerici si-
yasi anlayışlann güdümüne girmesi mümkün
değildir. Bunun en açık örneğini günümüz
üniversitelerinde görmekteyiz. Çağdışı bir
Yüksek öğrenim Kurumu'nun tekeline bıra-
kılan üniversiteler, geniş bir öğrenci kitlesiyle
bu çemberin içine girmemek için direnmek-
tedirler. Uygulanan baskıcı ve yıldırmacı po-
litikalar bu güçlerin mücadelesini gerıletemi-
yor.
Çünkü bu mücadele gücünü ilerici, de-
mokralik isteklerden alıyor. Ve bu istekler top-
lumun genel istekleriyle tam olarak çakışıyor.
Toplumun haklı istekleri de anarşi ve terör yut-
turmacasıyla durdurularaıyor.
Bugün üniversite öğrenci kitlesinin haklı is-
teklerine karşı geliştirilen baskıcı yöntemler-
de gücünü devletin korunmasından alıyor.
Kolluk güçleri gelişen her demokratik tepki-
yi ve masum istekleri devletin kişiliğine karşı
işlenen bir cürilm olarak değerlendirebiliyor.
1yi yemek çıkması için yemek boykotu yapan
bir öğrencinin DGM'ye sevk edilmesim'n açık-
laması budur. Ya da bir öğrencinin hocasıyla
giriştiği bir tartışmanın "polis, jandarma
çagınnm" tehditleriyle bitmesinin anlamı da
budur.
Örnekler çoğaltılabilir. Üniversite yö-
netiminin idare gücünü jandarma ve polisten
alması haklı isteklerin devletin varlığına yö-
nelmesini/yönlendirilmesini ve bu isteklerin
karşılanmaması için kullanılmasını sağlıyor.
Sonuç olarak, üniversitelerin, devletin yö-
netimini üstlenen siyasi iktidarlann güdümüne
girmek istememesi üniversite ile siyasi yöne-
timlerin kıyasıya mücadelesine yol açıyor. Yö-
netimdeki siyasi anlayış üniversitelerde geli-
şen haklı istekleri bilinçli olarak, yönettiği dev-
letin varlığına yöneltip, kendi yetersiz uygu-
laıhalannı haklı çıkarmaya ve meşrulaşürmaya
çalışıyor. Devlet her zaman haklıdır anlayışıyla
hareket eden halk da büyük oranda bu görüş-
lere destek veriyor.
Bu mücadelede kazanan elbetteki tarihin
gösterdiği gibi üniversiteler olacaktu". Çünkü
üniversiteler ve üniversite öğrencileri güçleri-
ni bilimin ve aydın olmanın engin gücünden
alıyorlaj.
MEHMET ALİ YAZICI Ankara
Öğrenci
POUTIKA VE OTESI
MF.HMF.n KEMAT.
İyiye Gidiş Değil...
Bayar ve Menderes 1957 seçimlerini kazanmış olsalar da üç
yıl boyunca (1957-60) iktıdardan düşmeme derdine kapıldılar. Bu
korkuyladır ki 1960'ın nisanında Tahkikat Komisyonu'nu kurmak
zorunda kaldılar. Kendilerine bağlı ve her zaman boyun eğen
dört mılletvekilıyle bir yasa önerisi verdirdiler. Bu yasayla mu-
halefete her türlü basktyı yapabileceklerini umdular. Öneriyi ve-
ren milletvekilleri MuzafferOral, Hüseyin Ortakçtoğlu, Sefer Onat,
Reşat Akşemsettinoğlu'ydu. Şöyle bakıyorum da, o günden bu
yana 30 yıl geçmiş. O yıllarda doğan çocuklar bugün 30'unu geç-
mişler, eğer siyasete atılmışlarsa çoktan milletvekili, hatta ba-
kan olmuşlardır
1957 seçimlerinde iktidar partisi sayısal bakımdan azınlığa düş-
müştü. Ama seçim yasasına göre milletvekili çoğunluğunu elinde
tutuyordu. Seçimlerden sonraki üç yılda muhalefetin zorlama-
sı. bugün olduğu gibi, erken seçimde. İktidardakiler seçime gi-
deceklerine Tahkikat Komisyonu Yasası'nı çıkararak baskjya geç-
tiler. Baskı yasasına göre Tahkikat Komisyonu cumhuriyet sav-
cılarına, sorgu yargıçlanna, askeri adli amirlere tanınmış yetki-
lerin hepsini kullanacaktı. Bununla da kalmıyor, yayın organla-
rını yasaklıyor, toplatıyor, el koyuyor. basımevlerini kapatabiiyor-
du. Her türlü evrak ve belgeye yayımından önce -basımevinde
iken- el koyabiliyordu. Yani bugün çıkarılan kararnamelerden bi-
raz daha hafifi, belki de benzeri.
Uzun tartışmalardan sonra Tahkikat Komisyonu kalabalık bir
kadro ile kuruldu. Astığı astık kestiği kestik gibilerden bir baskı
dönemi başladı Komısyon dilediğini sorguya çekiyor, tutukluyor,
gözaltına alıyordu. Komısyon, olağanüstü savcıların bütün yet-
kileri ile donatılmıştı.
Ne oldu?
Gördük ki Tahkikat Komisyonu 27 Mayıs'ı getirdi.
27 Mayıs'ı kimse beklemiyordu Siyasal iktidar baskıya baş-
vurdu mu, karşısına başka bir baskı çıkıyordu.
Bayar-Menderes rejimi elindeki çoğunluğa dayanarak baskı-
yı getırebilıyordu, ama bu çok sürmüyor, başka bir baskı rejimi
ardından geliyordu.
Şöyle düşünelim: Eğer Bayar - Menderes rejimi baskıya baş-
vurmasa da demokrasiye sarılsaydı ne asker gelirdi ne de bir
gecede iktıdardan düşerlerdi. Demokrasiye sarılmak mı kolay,
baskıyı getirmek mi? Demokratlara, adları demokrat olmasına
karşın baskıyı getirmek daha kolay görünmüştür. Çıkar Tahkikat
Komisyonu Yasası'nı, kur Tahkikat Komisyonu'nu, getir sıkıyö-
netimi, her türlü demokratik harekete engel ol, böylece ülkeyi
yönet!.. İlk bakışta kolay görünen bir yol, sonra ne denli çetin
olduğunu kanıtlamıştır.
Demokratik geleneği olmayan, demokratik baskı örgütleri bu-
lunmayan ülkelerde siyasal iktidarlar sıkıştılar mı, hemen baskı
rejimine baş vururlar. Böylece görûntü demokrasiye de çok ya-
zık oluyor!..
Yok muydu parti içinde bu gidişe dur diyebilecek kişiler? El-
bette, tek tük de olsa vardı. Ancak baskı rejimini kurmadan ön-
ce bu gibilerin sesleri solukları kesilmişti.
Gerilere gitmeye gerek yok. Yakın tarihte tek partili Halk Par-
tisi yeni bir partiye dayanamamıştı. Terakkiperver Fırkası'na da-
yanamadı kapattı. Daha sonra Serbest Fırka'ya dayanamadı, onu
da kapattı.
Demokrat Parti geldi. O da muhalefete dayanamadı, baskı re-
jimini getirince kendi devrildi. Gelen askeri rejimler demokrasi-
ye dayanabildi mi? Onlar baskı rejimleri getirdiler, sonra gittiler.
12 Mart, 12 Eylül böyle değil mi?
En sona gelelim.
Askeri rejimin bir uzantısı olan ANAP, iktidarı süresince de-
mokrasi yararına hiçbir şey getirmedi. Dahası var, getirmediği
gibi kanun gücünde kararnamelerle demokrasiyi boğmaya
yöneldi.
Görülüyor ki, bu iyiye gidiş değildir!..
ÇAUŞANLARIN
Sayın PSİKOLOJİ ÖĞRETMENLERİ | Sayın TARİH ÖGRETMENURİ
Bu yıl öğrencilerinize okutacağınız "ALTIN" kaiiteli PSİKOLOJİ
Ders kitabı
HEM AVRUPA STANDARTLARINDA, HEM EKONOMİK
Usder :çin PSİKOLOJİ
SAMİ GÜRTÜRK
M.E.B. Tallm ve Terbiye Kurulu'nca kabui edllmiş ve 5.3.990 tadh ve 2307 sayılı Teb-
llğler Derglsi nde yayınlanmtştır.
Sn. PSİKOLOJİ ÖĞRETMENLERİ
PsikoloJI alanındaki son yenlllktert de içeren Sami Cürtûrk'ün PSİKOLOJİ Ders Kitabı
Ltselere postalanmıstır. Bugüne kadar renkdl ornek kitaDiarımızı alamayan Sayın öğ-
retmenlertmlzlnaşağıdakl ûcretslz istek Formunu doldurarakadresimize gönder-
melerinl rica ederiz...
KtTAPLARIMIZI İNCELEMEDEN KARAR VERMEYİNİZ.
Ücretsiz Örnek Kitap İstek Formu
ALTIN KİTAPLAR YAYINEVI 34440 Cağaloğlu/İstanbul
Tel. 522 40 45 - 526 80 12
OSratmMin Adı. Soyadı:
Okulu • Mresi:
IrtadiŞİ kitap:
"ALTIN KİTAPLAR"
Okul Kitapknnda da Öncü...
Müfredat Programına göre hazırlanan Bembeyaz 1. Hamur kâ-
ğıda basılmış yepyeni bir Tarih kitabı
MESLEK LİSELERİ İÇİN TARİH
Prof. Or. Erdoğan Merçil - Prof. Dr. İsmet Miroğlu -
Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu
Sayın Meslek Lisesi Tarih öğretmenleri, Artık öğrencilerinize 2
kitap değil, tek kitap aldıracaksınız.
Blrincl hamur, bembeyaz kâğıda basılmç, örnek kitaplanmız Meslek Llsesl aoresle-
rlne Dostalanmıştır Bugüne kadar örnek kltaplanmızı alamayan sayın öğretmenie-
rimöln aşağıdaki ücretslz btek Formunu doldurarak. adresimlze gondermeierinl rica
ederiz.
KtTAPLARIMIZI İNCELMEDEN KARAR VERMEYİNİZ
Ucretsiz örnek kitap istek formu
ALTIN KİTAPLAR YAYINEVİ 34440 Cağaloğlu/İstanbul
Tel: 526 80 12 - 522 40 45
Öğrstmenin Adı,
Okulu Adrtji:
kitap:
Soyatfı:
"ALTIN KİTAPLAR"
Okul Kitapknnda da Oncü...
SORULARI/SORUNLAR1
YTLMAZ ŞİPAL
"Çocuksuz Dulum"
SORV: T.C Emekli Sandığından 1982 yılında 2. derece 6.
kademeden emekli çocuksuz dulum.
tki yıl sonra annesi Sosyal Sigortalar Konımu'ndan
emekli olacak kız yeğenimi evlat edinmek istiyorum.
1) Ben oldükten sonra kız yeğenim, evlenmedigi sii-
rece benim maaşımı alabilir mi? Alabilirse ne oranda
alır?
2) Aynı zamanda başka kızı, olmayan ve SSK'dan
emekli olacak olan annesinin de maaşını alabilir mi?
3) Evlat edindikten sonra sağlık yardımlanndan da
yararlanabilir mi?
N.V.
YANIT: 1) T.C. Emekli Sandığı Yasası'nda, a) Kan, b) Koca, c)
Çocuklar, d) Ana, e) Baba "dul ve yetimler" olarak tanımlanmış-
tır. Yasanın 73. maddesi uyannca da "evlat edinilmiş" ve evli ol-
mayan kız çocuklar da öz çocuklardan ayrıcalıksız yasayla tarunan
yetim aylıklarından yararlarurlar,
Evlat edinilen ve evli de olma-
yan kız çocuklara yetim aylığı
bağlanması tartışmasızdır.
Emekli aylıği alanın ölümünde,
ölen "dul karı veya koca bırak-
mazsa aldığı emekli aylığının "ye-
tim bir kişi ise % SO'sini, 2 kişi ise
yiizde 80'ini, 3 kişi ise yüzde
100'ünü alacaktır".
2) Sosyal Sigortalar Yasası uya-
nnca yetim aylıkları, "yaşları ne
olursa olsun evli olmayan, evli ol-
makla beraber sonradan boşanan
veya dul kalan ve Sosyal Sigorta-
ya, Emekli Sandıkları'na tabi bir
işte çalışmayan, buralardan gelir
veya aylık almayan" kız çocukla-
ra bağlanabilmektedir.
Evli olmayan kız çocuklara,
Sosyal Sigortalar Kurumu'nca ye-
tim aylığı bağlanabilmesi için ya-
sa ile kurulu sosyal guvenlik
kurumlanndan aylık ya da gelir
almaması, bunun dışında SSK ve
Bağ-Kur sigortalısı ya da Emekli
Sandıgı iştirakçisi de olmaması ge-
rekmektedir.
3) Emekli, dul ve yetim aylığı
alanlarla bunlann bakmakla yü-
kümlü oldukları aile bireylerinin
sağlık yardımlanndan yararlan-
malarına ilişkin tüzükte, evli ol-
mayan kız çocuklar için uygulama
değişiktir.
Evli olmayan kız çocuklardan
yetim aylığı alanlar, yaşları ne
olursa olsun tüzükte öngörülen
sağlık yardımlanndan eksiksiz ya-
rarlanabilmektedir.
FİYATI 6300 TL
İLAN
ESKİŞEHİR
İKİNCİ SULH CEZA MAHKEMESİ'NDEN
BİI DİRİLMİŞTİR
SAN1K: ŞERİF HİKMET BAŞER - Yunus ve Binnazdan olma 1937
D.'lu Samsun - Ladik Salur Köyii nüfusuna kayıtlı, Halen Eskişehir
Sakarya Caddesi No: 6O'ta oturur.
HÜKÜM ÖZETİ: Yukarıda kimliği yazılı olan sanığm Eskişehir Zi-
raat Bankası Köprübaşı Şubesince kendisine verilen çek kamesini ban-
kanın geri istemesine rağmen iade etmediği ve böylece Çek Kanunu'na
aykırı davrandığı anlaşıldığından,
Mahkememizin 2.2.1990 tarih 1989/676-1990/50 numarali kara-
rıyla sanığın 3167 sayılı kanunun 13. maddesi gereğince 60.000 lira
ağır para cezasıyla cezalandınlmasına karar verilmiştir.
Bu karar sanığın mevcut adreslerine tebliğ edilememışlir. Zabıta
tahkikatı ile de sanığın yeni adresi tcspiı olunamamıştır.
Bu nedenle 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 28. maddesi uyann-
ca hüküm özetinin ilanen tebliğine karar verilmiştir.
Hüküm ilan edildiği tarihten yedi gün sonra sanığa tebliği edilmiş
sayılacaktır.
İlan olunur. 11.4.1990
T.C.
AKYAZI SULH CEZA MAHKEMESİ
HÜKÜM ÖZETİ
Esas No: 1987/90
Karar No: 1989/524
Akyazı Süt Fabrikası, Yonca Süt Mamülleri Yesütaş A.Ş.'de imal
edilmekte olan Yonca Süt nanı ve isminde piyasaya sürülen süt ürün-
lerinin gıda maddeleri nizamnamesine aykırı olduğundan dolayı ya-
pılan açık yargılama sırasında;
Sanık Akyazı İnönü Mahallesi, Küçücek Caddesi üzerinde bulu-
nan Akyazı Süt Fabrikası, Yonca Süt Mamülleri Yesütaş AŞ sorum-
lusu Nihat Akın'ın mahkememizin yukarıda esas ve karar numara-
lan yazılı kararı ile TCK'nın 396,647 sayılı kanunun 4, TCK 72. mad-
deleri gereğince neticeden 32.OOOTL ağır para cezasrile cezalandınl-
masına, 7 gün süre ile işyerinin kapatılmasına, 3 ay süre ile failin cürme
vasıta kıldığı Akyazı tnönü Mahallesi, Küçücek Caddesi üzerinde bu-
lunan Yonca Süt Fabrikası Süt Ürünlerinden dolayı meslek ve sana-
tın ve ticaretin tatiline, verilen cezanın teciline karar verildi. 16.4.1990
Basın: 23310
ROMANVE
Y4ZARUK
ONURU
Samim Kocagöz
2000 lira (KDV içinde)
Çağdaf Yayınlan Türkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul
Ödemeli gönderilmez.
KEMALÎZMİN
DRAMI
Vedat Nedim Tör
2. bası 2000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yaymlan Türkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul
Ödemeli gönderilmez.
Yetim aylığı almayan kız çocuk-
arın sağlık yardımları alabilmesi
çin "öğrenci değillerse 18 yaşı bi-
er bitmez, öğrenci iseler orta öğ-
renimde 20, yüksek öğrenimde 25
vaşları biter bitmez, şayet öğreni-
ni terk ettilerse terk tarihinden
ıemen sonra (bekâr ve çalışmıyor
seler) muhtaçlık ve mal bildirim
jelgelerini düzenleyip sandığa
göndermeleri gerekir."
DÜŞÜNÜYORUM
ÖYLEYSE
VURUN
İlhan Selçuk
19. bası 5000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yaytnlan Türkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul
Ödemeli gönderilmez.