05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 DİZİ-RÖPORTAJ 5 MAYIS 1990 Ereğli-Armutçuk arası çalışan kara tren 45017, maden işçilerini önce işlerine götüriiyor, sonra evlerine kavuşturuyor Emektar treninyolcusu emekERDAL YAZICI Karademz durgun, Karadenız sakın, çarşaf gıbı, "Ört ki ustune yattm..." Sıs cökmuş denızın us- tüne, sıs çökmüş Ereğlı Garı'nın üstttne. Bır bahar gtifıu Karadenız uykuda, Ereğlı uykuda Saat sa- bah 6 30 Ereğh'nın emektarı beş çıft tekerlı, dört dıngülı 45017, of- layarak puflayarak gara gırmek üzere. Makınıst çektı kolu, kara tren öttu, öttu Dudük sesı Ka- radenız'e çarptı, tekrar gerı dön- du, yankılandı, yankılandı Bebe ler bır goz kırptı bu sese, anneler kulak kabarttı, 'pışpış'ladılar be belerını Bırdenbıre Ereğlı Gan canlandı, sıs ıçınde sıluetler beür- dı, bırbırı arkasından 6 45 trenın- de yerlennı aldılar Kara trenin yolcuları madencılerdı 'Kara d- mas'ı gun ışığına çıkaranlar 'Ateşçı' ha bıre ocağa komür sal- lıyordu, nar gıbı kömurün ustüne yenılen atıldıkça 45017 'oflgyıp pufluyor'du Sankı acelesı vardı, ne olurdu sankı bırkaç dakıka ge cıkse. Saat 6 45, makınıst yerını aldı, hareket duduğünu çaJdı ve kara tren son kez ötturdu dudu- ğunu Ereğlı ve Karadenız uzerıne ardmdan yola koyuldu Ereğli-Armutçuk arası dağlara, bağlara, bahçelere bahar gelmış, erıkler, elmalar çıçek açmış, ba yırlar yeşıllenmjş 13 km'lık yo îu kara tren zorakı tırmanıyor ne de olsa yaşı ılerlemış. Yıne "Ne olursa olsun tas çıkutıyor yenı yelme dızellere..." Sıslerı, yeşıllık lerı yararak ılerlıyor "53'te doşenmış" raylarda Altımızda Karadenız bır görunüp bır yok oluyor, bır balıkçı teknesı sıslerı ve mavılığı vara yaıa ılerlıyor, "Rasgele kaptan" desek duyulur mu acep 9 Üstumuzde yeşıllık, köy kadınları larlada, çapada Koy erkeklen kara trende, maden yo lunda Kımı köy kadınları trene kadar gelıp uğurluyorlar "erlerini.' Sankı 'Alamarryalara' uğuriar gı- bı Sankı gıdıp de dönmeyecek gı bı Keşkek köyunden Celal Yıldız da uğurlananlardan 88'ın beşııı cı ayında gırmış madene. Babası 30 yıllık madenden emeklı Ma- dencı Celal henuz yenı, ne düşu- nur acaba Karadenız'ı seyreyler- ken yuksekten GözJennde hâlâ uyku mahmurluğu, kara tren ko- şarcasına ılerlerken kendısınm ayakları gerı gerı mı gıder" "Ye- nn altına inmesem, coşsam, uç- sam Karadenız'e" dıye mı geçırır ıçınden 9 İnmese madene kım ge tırecek eve ekmeğı? Çıkarmasa kara elması nasıl çalışacak kara tren, fabnkalar 7 Ereğlı Armutçuk arası 5 durak, 4 tunel Ve arada dört köy var Ballı, Kemer, Gokme, Keşkek Hepsı de madencı köylen Her köyden yolcusunu ala ala ılerlıyor kara tren Ateşçı Selahattın yuk tendıkçe yuklenıyor ocağa " 'Aza- mı surat 65 km', ama bunun yarı- sı da olsa ıyı " Göstergeler gös- tergeler Buhar basıncı, su sevıye sı Bunlara bağlı, cıvatalan duş- muş sallanan borular Nereden çıktığı kolayca anlaşılan su sızın- tıları "Ah bır bakımdan geçst, aacık topariansa, siz gornn bn emektan" dıye soylemyor Ikı so- luk almadan yıne yuklenıyor oca ğa Ateşçı Selahattın her kurek sallayışında şahlandıkça şahlanı yor kara tren Makınıst Sabn Mahir el sallıyor tarladakı çapa Madencıler yorgun, madencder bıtkin. Komurlerle bıriıkte madencıier de "yuklendı" Kara trene. Bu kez de 'sag' donujorlar e\lerıne.. (Fotograf: Selçuk Knndakçı) Ereğli'den kalkan kara tren, sisleriy yeşilleri yararak ilerliyor. 53'ten kalma raylarda. Armutçuk'a kadar 5 durak, 4 tünel var. Ballı, Kemer, Gökme ve Keşkek, hepsi de madenci köyleri. 13 kilometrelik yokuş yolu, yavaş yavaş katediyor emektar tren. Yolcular birazdan madenegirecekler. İnmese madene kim getirecek eve ekmeği? Çıkarmasa kara elması, nasıl çalışacakkara tren,fabrikalar... A rmutçuk Istasyonu 'ndan bır daha biniyor madenciler. Bu kez dönüş yolundalar. Yeraltından delinen dağ, kara elmas yeryüzüne, gün ışığına çıkanlmış. Elenıp, anndınlıp bantlarlayük vagonlanna yuklenıyor kömür. Emektar kara trenin arkasına üçyolcu vagonununpeşi sıra, 12 kömür vagonu takılacak. Önce madencıler, arkada madenler, dereleri tepelen aşarak Ereğh'ye mecekler. Boyacı Unal ve tmıt, her tarafın sıyahlara burunduğu bu çevrede acaba beyaza mı boyuyorlar ayakkabılan 0 (Kotograf. F.rttal Vazıcı) cılara. Uzaktakılere de kara trenin duduğünu çalıyor selam venne. Onumuzde bır tünel, tunel karan- lık, tünel zından Kıvılcımlar sa çarak, ortalığı dumana boğarak ılerlıyor, sonu ha geldı ha gelecek Burunlarda ustupu, mendıl "Ko- lay mı kara trenin ısını, dumanı- nı yutmak, vagonda yolculuk el- meye benzemez..." Derken tunel bıtıyor ve herkes derın bır nefes alıyor "Oh be yasamak varmış." Vagonlarda 'memlekettekı son havadısler' okunurken, az da ol- sa 'şekerleme' vapılırken, yolun sonu gorunuvor Şakalaşan, bır- bırıne takılan, gazete kanştıran madencıler toparlanıyorlar, 'şe- kerieme' yapanlar uyandırılıyor Ka/sıda Kandtllı Maden Ocakla- n Makasçı yeşıl ba>rağı>la ge- çış ışaretı verıyor Ve madencıle- nn yerustundekı son dakıkalan 13 km'hk yokuşu tırmarup bıtıren kara tren denn bır nefes alıp 'oh çekerken' madencıler de ocağın volunu tutuyorlar Armutçuk Istasyonu'nda kısa dalgada turküleı hem de Bedıa Akarturk'ten "Şu dağlan delme- lı/Kul edıp elemeh..." Sankı ma- dencılere sesleruyor turku Dağ delınıyor yeraltından, dağ entılı- vor yeraltından, kul gıbı de olma- sa 'kara elmas' yeryuzune, gun ışı- ğına çıkarılıyor madenaler tara- fından. Elenıp anndınlıp bantlar- la yuk vagonlanna yuklenıyor Bu kez 45017'nın arkasına uç yolcu vagonunun peşı sıra 12 kömur va- gonu takılacak, Toplam 1200 ton ındırecek Erefli'ye..." gece vardı- yalarıyla bıriıkte. Onde madencı- ier, arkada madenlen, derelen te- pelen aşarak, bulutlardarrkayarak Karadenız'e, Ereğh'ye mecekler, gun ışığının, yaşamanın tadına va rarak Armutçuk Gan'nda ıkı boyacı, bın Irfan, bın Ünal Unal henuz ılkokul 'beş'te. Sorsak mı kı neyı boyarlar bu kara madenlenn ıçın- de"> Her taraf kara, ayakkabıUr kara Beyaza mı boyarlar karayı 9 Ne gezer Kahverengı ayakkabıyı kapkara eder bu boyacüar, bellı kı fırçalanna da anrruş kara, maden- den Kara tren oflayıp puflayıp sonra da sustu Armutçuk tstasyonu'n- da Ardından ateşçı Selahattın ve makınıst Sabrı de ınıp bır köşeye çekıldıler, sırtlarını guneşe vere rek Kara elmas doldukça dolu- yordu yuk vagonlanna Bırbın pe şı sıra dızılecekler emektarın ardı sıra Kara tren yorgun, makınıst ve ateşçı yorgun, "dınlensınler bir hele.." Makasçı da yanlanna gel- dı, 'gırgır'larıru geçtıler, oradan buradan anılar tazelenırken, ma kasçı "Zaman epey ıleriedi" dıye- rek ışe koyuldu Yollar açıldı, yol- lar venldı Ateşçı ocağı canlandır- dı ve manevralar başladı Bır ıle rı bır gerı derken vagonlar bırbı- rıne kenetlendı emektann peşı sı ra Bu kez emektar ters döndu Ereğlı'ye aşağı "Emoiyet açısın- dan..." Saat sabahın sekızı, Kandıllı Maden Ocağı'nda gece vardıyası bıttı ve yenn dıbınden bırer gul gı- bı fışkırdılar madencıler gun ışı- ğına Sonra da 9 trenınde yerlerı ru aldılar teker teker Bu kez yor gundular, bıtkındıler Konuşma- >a, şakalaşmaya hallen yoktu, ne- rede sabah vardıyasındakı şaka- laşmalar, gırgırlar 7 Yuklerle bır- iıkte yolcular da yerlennı aldılar, saat 9, makasçı yıne yeşıl bayrağı ve duduğuyle yol verdı, "Haydi uğuriar ola..." Kara tren duduğu nu ötturdu, bu seferkı sesı daha hoş geldı kulaklara, ne de olsa madencılen *sağ salim' ulaştınyor du se\enlerıne. Üstelık madencı- lerın —el emeğı, alın terı— ma denlerıru de taşımaktan gurur ve se\ınç duyuyor gıbıydı sankı Ar dından beş çıft teker bırbın ardı sıra dönduler, donduler Önde makınıst ve ateşçı, arkada maden cıler ve madenlen, gerıde Armut çuk tstasyonu'nu, ıstasyon şefim, boyacı İrfan ve Ünal'ı bıraktılar Ve bır de maden ocaklannı Raylar uzadıkça uzuyordu san- kı, ucarak gıtmez mıydı bu kara tren 9 Kadmlar 'erierine', bebeler babalanna kavuşacaktı çünkü. Her köye vanşta emektar bırer bı- rer bıraktı madenalen kadınlan- na, yavrulanna, hem de sağ-salım Bu kez turkudekı gıbı "Tren gelir hoş gelır / Odalan boş gefar-." de ğıl, odalan doluydu 'Uzun Meb- med'ın torunu Nevzat Yumnıtaş da aynı trendeydı, Ereğlı'nın Kes- tanecık köyunden 26 yıllık ma- dencıydı, şapkasını önüne eğmış, trende 'uzun oturmuş', bıraz da ol- sa şekerleme yapmak ıstıyordu, ama nafile, çocuk askerde, sözleş- me yakın ve ardından emekhlık Sonra yeraltına elveda "Hayırlı- sıyla sağ-salım emeklı olabılsey- dık." Madencı Nevzat haklı öy- le ya, heT gün sevdıklenyle helal- leşıp çıkıyorlardı evden, "Ne olur önce tunel bıtıyor ve madencıler derın bır 'oh' çekıyor. Soora 13 kilometrelik yokuşu tırmanıp bin'ren kara trene gelıyor sıra. O da denn bır nefes alıp 'oh' çekiyor ve madencıler ocağın volnnu tutuyortar. (Fotoğraf: Sedat Tosunoğlu) ne olmaz, gıdıp de geimemek var." Ereğlı Garı'na bır durak kaia yuklünUn tamarnım bıraktı kara tren Manevralannı tamamladı, kömurlen Erdemır'ın dızelıne, yolcu vagonlanna —ıçınde 5-10 kışıyle kendısıne alarak son du- rağın yolunu tuttu Son durak Ka- radenız Oradan öteye yol yok kı gıdıle. llgınçtır Kımbılır hangı dağlan, ovaları aştı da geldı Tur- kıye'ye, Ereğlı'ye 45017 özlemez mı gelıp geçtıgı yerlen, hele hele ılk memleketı tngıltere'yı? Ereğlı-Annutçuk arası 7 yıldır ça- lışır Yorulmuştur, belkı de dınle- meye, ılgıye ıhtıyacı vardır Belkı de bıkmıştır 13 km'lık aynı raylar- da gıdıp gelmekten Ya Karade- nız'ın mavüığmden, dağlannın ye- şıllığmden 9 Kara tren çok yer ge- zıp görmuştur, ama vazgeçemez Karadenız'ın bınbır çeşıt mavıstn- den, yeşılınden, sısınden, bulu- tundan Yolcular ve vagonlan garda ka- lırken emektar, evımn (deponun) yolunu tuttu Eh ne de olsa bıraz daha dmlenmehydı Sırtmda 1200 ton taşımıştı, >okuş aşağı da olsa sankı 'dızlen' yorulmuştu Depo- da yağlanacak, kulu alınacak, su- vu konulacaktı Sonra yıne garda, oğleden sonrakı vardıyaya gıde- cek, madencıler bekleyecektı De- poda ıkı çalışmayan '45'lığın ya- nı sıra, gecelen çalışan 45001 var- dı Kendısı gunduz çalışır o gece, tabıı makmıstı, ateşçısı de hep Sabrı'yle Selahattın olacak değıl dı ya' Onlar da dınleneceklerdı Ateşçı Arslan, gelen lokomotı- fin kulunu aldı, hareketlı yerlerı- nı yağladı, suyunu doldurdu \e de ocağa komur atmayı ıhmal etme dı Ustüpuyu ehne alıp tozlanmış, yağlanmış göstergelerı, lambala- rı tek tek elden geçırdı "Eh iş ta- mam"dı "Emektar 2 30 seferıne hazır"dı Makınıst ve ateşçıler, cumhun- yetin ılk yıllarından kalma vago na geçtıler Aynı zamanda büro gı- bı de kullanılıyordu bu vagon tçı- ne beton dokulmuştü, ama otu- raklarından kul tablasına kadar bırçok bolumu korunmuştu Ma- sada manyetolu bır telefon, duvar- da —ıçınde saate 250 km hız ya- pabılen trenlerın fotoğraflan bulunan— bır takvım Kara tren dınlenmedeyken, makınıst Sabrı ve ateşçı Selahattın vardıyayı ar kadaşlarına teslım edıp evlerının yoIuDu tuttular Makınıst Abdul lah, vardıyayı devraldığına aıt def- terlere ımzaları çakıp ış elbısele- nnı gıyınıp ışbaşı yaptı Yağlama tamam, su, kul, kömur Ve yağlanıp kulu alınan, suyu tamamlanan 45017 oğle sonrası tekrar yola koyuldu gara doğru Hareket saatı 2 30, yolculann r o99'u madencı, bılet 1000 TL Yol yıne aynı >ol, raylar da öyle. Karadenız'ın mavısı ve yeşılı Her saat bambaşka Değışık olan sa- dece vardıya Ayrıhklar yıne aynı, buruk ve huzunlu Kavuşmalar ıse uçarcasına
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle