05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 MAYIS 1990 DIŞ HABERLER Yunanistan Parlamentosudeneyimlipolitikacıyıyine seçti BALTIK CUMHURÎYET/3 litvanya'ya destek yok • Dış Haberler Servisi — * Litvanya Başbakanı Kazimiera Prunskiene, bağımstzlık karanna destek bulmak için gittiği ABD'de umduğunu bulamadı. Bush Sovyet yönetimi ile Litvanya arasındaki görüşmelerde arabuluculuk yapmayı reddederek sorunun barışçı yollarla çözülmesini istediklerini söyledi. Kanh seçim kampanyası • ROM A (Cumhuriyet) — İtalyan yerel seçimlerinde silahlar konuşuyor. Seçim kampanyası sırasında vurulan 10 belediye başkan adavına ek olarak yaralananlar ve siyasi partilerin merkez binalarına atılan bombalar, 6-7 mayısta yapılacak olan seçimlerin aa bilançosunu oluşturuyor. 70'li yıllarda terör örgüılerinin pçnçesine düşen İtalya, geniş çaplı bir "mafya torörünun" etkisi altına girmiş bulunuyor. Yarın ve pazartesi günü yapılacak olan belediye ve yerel seçimleri kontrol etmek isteyen mafya, ülkenin güney yörelerinde kendisine bayrak açarak kampanya yapmaya kalkışan adaylar ya da "baba"lara verdikleri taahhutlerde durmayan politikacılan hiç v'ekinmeden öldürüyor. AtinaTiran gerginligi • ATtNA (AA) — Bir Arnavut vatandaşının Yunanistan'ın Tiran Büyükelçiliği'ne sığınmak istemesi sırasında meydana gelen olaylar nedeniyle iki ülke arasında beliren gerginlik, Yunan hukümetinin görüşmelerde bulunmak üzere büjükelçisini Atina'ya çağırması üzerine daha da tırmandı. Karamanlis başkan Yapüan ikinci tur oylamada 153 oy alan Konstantin Karamanlis'e iki oyu da bağımsız Türk azınlık milletvekilleri Sadık Ahmet ve Ahmet Faikoğluverdiler. STELYO BERBERAKtS " ATtNA — Yunanistan parla- mentosunda dün yapılan ikinci tur oylamada 84 yaşındaki Kons- tantin Karamanlis Cumhurbaş- kanlığı'na seçildi. 300 sandalyelik parlamentoda yapılan oylamada 153 oy sağlayan Karamanlis'in adaylığına iktidardaki Yeni De- mokrasi Panisi'nin (YDP) 150 milletvekili DİANA partisinin tek milletvekili ile Batı Trakya Müs- lüman Türk azınlığının sözcüleri iki bağımsız milletvekili destek verdi. Dünkü oylamada, birinci tur- da olduğu gibi sosyalist PASOK'- un 125 milletvekili parlamento es- ki Başkanı Yanis Aievras'ı, ko- KURT POLİTtKACI — 1955-1963 yıllan arasında 8 yıl başbakanlık. 1980-1985 yılına dek cumhurbas- kanlıgı yapan Konstantin Karamanlis hâlâ siyaset sahnesinde ön plsnda. münistlerden oluşan SINASP1S- MOS Partisi1 nin 21 milletvekili felsefe profesörü Konstandn Des- potopulos'u destekledüer. Karamanlis ilk tur oylamada 149 oy sağlamıştı. Geçen pazar- tesi günü yapılan oylamaya 294 nüUetvekili katümış, Karamanlis, oyların 149'unu almıştı. Oysa ilk tur oylamada adayın cumhurbaş- kanı seçilebilmesi için en az 180 oy sağlaması gerekiyordu. tlk tur oylamada hiçbir aday 180 oyu sağlayamayınca dün yinelenen oy- lamada Karamanlis ikinci tur için en az gerekli olan 151'den fazla oy sağlayarak beş yıllık bir ara- dan sonra yine cumhurbaşkanh- ğı koltuğuna oturdu. Yapılan açık oylamada Gümülcine milletveki- li Sadık Ahmet ile lskece Millet- vekili Ahmet Faikoglu'nun Kara- manlis'i desteklemiş olması YDP milletvekillerini memnun etti. Demir LeydVye seçim balyozu Başbakan Margaret Thatcher'ın Muhafazakâr Rartisi elindeki 8 belediyeyi kaybederken genel seçimlerdeki oy oranı yüzde 31 'e düştü. EDİP EMİL ÖYMEN LONDRA — Ana muhalefet lşçi Partisi, evvelki gun 201 belediye için yapılan yerel se- çimde ulke capında oy oranını arttırdı. An- cak Londra'da beklenenden az oy aldı. Kesin sonuçlara göre tşçi Partisi, halen yönetimin- deki 97 belediyeye 9 yenisini kattı. İktidarda- ki Muhafazakâr Parti ise yönetimindeki 56 be- lediyeden 8'ini kaybetti. Buna göre belediye meclislerine îşçi Partisi 300 yeni üye sokarken, Muhafazakâr Parti 191 üyesini kaybetti. Ye- rel seçimdeki oy dağılımı, genel secimde de ay- THATCHER - "Keüe vergisi" ve enflasyon n e n tekrarlandığı takdirde, Başbakan Marga- yenilgide en büyük rolü oynadı. re, Thatcher'ın seçimi kaybetmesi ve lşçi Par- tisi'nin Avam Kamarası'nda 56 sandalyelik bir çoğunluğa sahip olması gerekiyor. Ülke capın- da kesin sonuçlara göre Muhafazakâr Parti- nin 1987 genel seçimindeki yüzde 43 oranın- daki oyu şimdi yüzde 31'e düşmüş durumda. Buna İcarşılık lşçi Partisi'nin oy oranı yüzde 32'den yüzde 42'ye çıktı. Bu secimde aldığı so- nuc, lşçi Partisi'nin 11 yıllık Thatcher iktida- rı sırasındaki en büyük başansı. Yerel seçim sonuçlart, her zaman olduğu gi- bi parti liderleri tarafından "kendileri için bir başan" diye nitelendi. lşçi Partisi lideri Neil Kinnock, ilk alınan sonuçlar için "Önemli bir başan elde ettik" derken, Başbakan Thatcher de "Kelle Vergisi hakktndaki kamuoyu yok- lamalanmn yanlış olduğu görüldü, vergi is,le>ecektir" dedi. Merkez partilerden "Liberal-Demokratlar" bir ölçüde varlık gös- terirken, David Owenin "Sosyal Demokrat Parti"si silindi. Başbakan Thatcher'in gözde belediyelerinden ve Asyalılann yoğun yasadı. ğı Bradford'da yönetim lşçi Panisi'negeçti Dugun ıçırı toplu para mı lazım? Yapı Kredfden alın! (Herkesöyleyapıyor.) Yapı Kredi, isteyen herkese, 1.000.000 TL'den 15.000.000 TL/ye kadar Ferdi Kredi veriyor. Düğün masraflan için, balayı için, buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi için, mobilya için. İstediğin.iz her şey için! Yapı Kredi, Ferdi Kredi'nizin tamamını bir kerede ve nakit olarak verir. Elinize toplu para geçer. Alışverişlerinizde peşin para avantajını kullanırsınız. Aldığmız Ferdi Kredi'yi, Yapı Kredi'ye 3 ayda, 6 ayda, 9 ayda ya da 12 ayda ödeme imkânına sahipsiniz. Şimdi herkes her türlü ihtiyacı için Ferdi Kredi alıyor. Siz de Ferdi Kredi alın! Ferdi Kredi,Yapı Kredi'den alınır. YAPnCKREDi "hizmette sınır yoktur" Letonyuda bağımsızhk kervanına katüdı Parlamentonun bağımsızhk bildirisinde 'Letonya Cumhuriyeti'nin, her zaman var olduğu ve bugün fiilen yeniden kurulduğu' ifade ediliyor. MOSKOVA (Ajanslar) — Sov- yetler Birliği'nin Litvanya ve Es- tonya cumhuriyetlerinden sonra Letonya Cumhuriyeti de 1940 yı- lmdaSovyetler Birli|i'nin ilhakıyla sona eren bağımsızlığının iadesini istedi. Parlamentonun bağımsızlık kararıyla birlikte cumhunyetin adındaki "Sosyalist" sözcuğu kal- dıniarak "Litvanya Cumhuriyeti" adıbenimsendi. Karar, 201 sandalyeli Letonya Parlatnentosu'nda bir çekimser oya karşıhk 138 lehte oyla alındı. Letonya'nm SSCB'de kalması ge- rektiğini savunan 57 üye oylama- ya katılmadı. Letonya Parlamentosu'nda dün sabah göruşülmeye başlanan bağımsızhk bildirisi, SSCB'yle birlik yanhsı Rus nüfusun temsil- cileri olan milletvekiUerinin oya- lama taktikleri sonucu uzun süre oya konulamadı. Uzun tartışma- lar sonucu başlanan oylama sıra- sında, SSCB'yle birliği destekle- yen Rus asıllı milletvekilleri salo- nu terk ettiler. Muhaliflerin lideri Litvanya Ko- münist Partisi Başkanı AlfreİJs Ru- biks' "tum şehiıierde kitle gösteri- lerive polittkgrevlerle'' karara kar- şı koyacaklarını açıkladı. Rubiks, Letonya'da kendıne bağlı bir yone- tim oluşturması için Devlet Başka- nı Mihail Gorbaçov'a başvuracak- larını da kaydederek bağımsızhk kararı için referandumagidilmesi- ni istedi. Letonya Parlamentosu'nun ka- bul ettiği bağımsızlık bildirisi, Le- tonya'nın bağımsızlığının iadesi için Sovyetler Birliği yönetimini Letonya yönetimiyle görüşmelere çağırıyor, ancak Litvanya örne- ğinde olduğu gibi doğrudan ba- ğımsızlık ilan etmiyor. Kabul edilen bildiride Leton- ya'nın, kesin suresi konusunda bilgi verilmeyen bir geçiş süreci sonunda bağıinsızlığına kavuşma- sı öngörulüyor. Ayrıca "Letonya Cumhuriyeti'nin, her zaman var olduğu ve bugün fiilen yeniden kurulduğu" ifade ediliyor. Bu arada Letonya Parlamento Başkanı Anatoti Gorumov, Sov- yet televizyonunda yayımlanan açıklamasında kabul ettikleri ba- ğımsızlık bildirisinin yalnızca Le- tonya'nın yerli halkımn değil, bu cumhuriyette yaşayan öleki Sov- yet yurttaşlanmn da çıkarlarını düzellmesi gerektiğinin bilincinde olduklarını bildirdi. SSCB Başkanı Mihail Gorba- çov, geçen ay kabul ettiği Leton- ya liderlerine, bağımstzlık yolun- da adım atmaktan vazgeçrneleri haJinde, Letonya'nm SSCB için- de kalarak "merkezle konfedera- tif ilişkilere sahip olabilecegini" bildirmişti. Washinqton Sabancı'dan Beyaz Saray'a mesaj WASHINGTON (AA) — Işa- damı Sakıp Sabancı, Beyaz Saray özel Kalem Müdürü Jotan Sunu- nu'ya ABD Başkanı George Bush'a iletmesi için Türkiye"yi il- gilendiren uluslararası konularda- ki görüşlerini içeren bir mekvup verdi. Sabancı, Bush'a yazdığı mek- tupta Osmanlı arşivlerinin açıldı- ğını, ancak araşürma için başvu- ran olmadığını hanrlattı. Saban- cı mektubunda, Türk-Amerikan ilişkileri, Türkiye"nin AT üyeliği, Ermenı tasansı ve Kıbns konula- nna değindi. Washington'daki "uluslararası konsey" toplantılanna katılan işa- damı Sakıp Sabancı, toplantının önceki gün öğleden sonraki bölü- münde Bush'un "kurmay başkanı" John Sununu ile bir ara- ya geldi. Sabancı, Sununu ile yap- tığı söyleşi sırasında New Hamp- shire Koleji'nden fahri doktora unvanı aldığını anlattı. Beyaz Sa- ray'a atanmadan önce New Hampshire Valisi olan Sununu ise bu rastlanuya dikkat çekerek Sa- bancı'ya "Işte şimdi on ikiden vurdunuz" dedi. Sabancı, ağustos 1988'de baş- kan yardımcısıyken George Bush'a Ermeniler konusunda yazdığı mektubun ve Bush'un cevabının kopyaları ile Ermeni terörüne iliş- kin bir video kasetini de Sununu- ya iletti. Bush bu mektubunda 1915 dö- neminde yaşanan olaylar konu- sunda "oldukça fazla göriiş aynlıgı" bulunduğunu yazmış ve "Bu trajedinin çözülmesini ancak bilimsel araştırmalar sağlar" de- mişti. Bush, 12 Ağustos 1988 tarihli mektubunda Türkiye'nin Osmanlı arşivlerîni açması gerektiğine de değinmiş ve "kamu görevinde kal- dıkça", Ermeniler konusunun ar- şivlerin incelenmesi yoluyla çözül- mesinde ısrar edeceğini duyur- muştu. DU1YKADA BUGIJN AUSIRMEN Kime Ne? Ulkemizde, uzun yıllar topJumda olması gerekenler, Jurhan Sel- çuk'un resimli romanı Abdülcanbaz'da gerçekleşti. Üçkâğıtçılık ve köşe dönücülük, gerçek yaşamda sürekli yol alırken, resimli romanda yenik düşüyofdu. Osmanlı tokadı ile dürüstlüğüyle, ze- kâsıyla, yurtseverlığiyie ilgili Abdülcanbaz'ın gönüllerde böyle- sine taht kurmasının bir nedenı de acaba gerçek yaşamda bir türlü hak ettikleri yerlerı bulamamış erdemlerin, doğruluğun, dü- rüstlüğün Turhan'ın fırçasında olması lazım gelenin içindeki hak- edilmiş noktalara varabilmeleri miydi? Son zamanlarda karşılaştığımız olaylar, toplumumuzun bir kez daha olması gereken konusunda, resimli romanlardan geride kaldığını gösterıyor. Nitekim Necdet Şen'in çizgi romanmdaki düşsel genç parti lideri Doğan Önder, son günlerde toplumumuzu çok ilgilendi- ren bir olay ile ilgili olarak nasıl bir yol tutulması gerektiğine ışık tutan ipuçları veriyordu Gerçekten Doğan Önder, özel yaşamıyla ilgili olarak gerçek- le en ufak bir ıhşkısi olmayan çırkın yalanlan bile yanıtlamak ge- reğtni duymuyor, "özel yaşammın yalnızca kendisinı ilgılendir- diğini". bazı kişilerde kendi zararına yanlış ızlenimler uyandır- ma pahasına da olsa büyük bir rahatlıkla söyleyebiliyordu. Ne yeizık ki son olaylar gerçek yaşamın bir kez daha çızgi ro- manın gerisinde kaldığını, olması gerekenın toplumsal yaşamt- mızda gerçekleşmediğini göstermış bulunuyor. Gerçek yaşamdaki siyasilerimiz Doğan Önder'in yürekliliğini gösterebilmiş değillerdlr. Güzel-Hande olayından soz ettiğim anlaşılmıştır sanıyorum. Toplumun çeşitlı kesimleri güzel-Hande olayının kendilerini en ilgilendirmeyen yanı üzennde uzun uzun dururlarken, gelişme- nin en dehşet verici yönünü gözden kaçırdılar. Ve ne yazık ki • bu arada olayın kahramanlanndan Hasan Celal Güzel de son olarak UBA'ya yaptığı açıklama ile tarihsel bir olanağı kaçırmış bulunuyor. Sayın Hasan Celal Güzel, UBA'ya verdiği talihsiz de- meçte, "Hande ile hiçbir ilişkim olmadığına yemin ederim" de- miş ve bizce doğrusu çok ayıp etmiş. Yırmıncı yüzyılın dördüncü çeyreğinin yarıdan çoğunu da ge- ride bıraktığımız bir dönemde, sorumlu bir politikacıya yakışan davranış, olayın Hande ile var olduğunu ileri sürülen ilişki ile il- gili yönü hakkında "Size bu konuda hiçbir şey söyleyecek deği- lim. Hande Hanım ile ilişkim yok demek bile kimsenin karışma- ya hakkı olmadığı bir konuda açıklama yapmak demektir. Be- nim ilişkimin olup olmaması kimseyı ilgılendirmez. Olsa olsa eşi- mi ilgilendirir. Bu, olayın kamuyu ilgilendiren yanı değildir" de- mek olmalıydı. Gerçekten de siyasal liderlerın özel yaşamiarı da kımseyi ii- gilendirmez, ilgilendirmemelidir. Bu gerçeği birçok insanın ve kurumun beynine vura vura yerleştırecek yüreklilikte adamlar çıkmadığı takdirde, toplumumuz seksüel röntgenci ve komplo- culardan bir türlü kurtulamayacak. Demokrasimizin sayrılığına yeni aksaklıklar eklenecektir. Sorumlu, bilinçli bir politikacı, özel yaşamı ile ilgili sorular ko- nusunda açıklama yapmayı reddedecek kadar yürekli olabilme- lidir. Hande olayının toplumu ilgilendiren yanı; Dışişlerı'nden bazı belgelerin aiınıp alınmadığı, alındılarsa bu belgelerin gizlilik ni- teliği taşıyıp taşımadıkları ve kimlere verildikleri, bu arada Han- de Mumcu ile Hasan Celal Güzel'in bu olayda sorumlulukları olup olmadığıdır. Hande Mumcu'nun Hasen Celal Güzel ile duygusal ya da cirv sel bir ılişkisi olup olmadığı, var ise nereye kadar ulaştığı ya da buluşma frekansı, kimseyi, devletin güvenlik güçlerini de yargı- yı da ilgılendirmez. Ne yazık ki Güzel-Hrnde olayında soruşturma bu yönde ge- lişmemiş. Hande Mumcu'nun gözleri kapalı alınan iiadesinde kimsenin üstüne vazife olmayan sorular sorulmuştur. Doğrusu ya basının da Güzel-Hande ilişkısıne yaklaşımı si- yasâl yaşamımızdaki seksüel röntgencilik sayrılığını daha da art- tırır bıçimde olmuştur. Kimi gazeteler, Güzel-Hande olayı ya da Hânde Mumcu'nun özel yaşamıyla ilgili öylesine ayrıntılar ve doğru ya da yanUş bil*- gıler vermişlerdır kı insanın tüylerinin ûrpermemesi elde değil. Demokrasiyi, özgürlükleri, msan haklarını korumak ıstiyorsak herkesin özel yaşamına saygı göstermek kadar kendi özel ya- şamımıza saldırıldığı ya da onunla ilgili doğru ya da yanlış söy- lentiler ortaya atıldığı zaman, tartışmanın içine düşmemeyi ve "sana ne? kıme ne?" demeyi öğrenmemız gerekir. Yoksa özel yaşammızla ilgili bir yalana karşı 'bu yalandır, doğ- rusu şudur" yanıtı verdiğiniz zaman, özel yaşamın ortaya dö- külmesini ve tartışılmasını kabul etmiş oltırsunuz ki bu büyük bir yanlıştır. Hasan Celal Güzel bu yanlışa düşmüştür. Keşke düşmeseydi, görecekti ki zaman içinde çok daha güç- lü bir duruma gelecekti. KKTC \arın, yeniden sandık başına tZZET RIZA YALLN LEFKOŞA — KKTC'de yann genel seçimler yapılacak. KKTC halkı, 15 gün aradan sonra yeni- den sandık başına gidecek. İkti- dardaki Ulusal Birlik Partisi (UBP) ile muhalefetteki iiç parti tarafından desteklenen Demokra- tik Mücadele Partisi (DMP) bu- gün son kozlarını oynayarak sö- zü yarın seçmene bırakacaklar. KKTC, 10 nisandan başlayarak çifte seçim dönemi yaşıyor. 22 ni- sanda yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminde Rauf R. Denktaş'ın açık farkla kazanmasımn ardm- dan, 10 nisanda başlayan genel se- çim kampanyasına buyük hız ve- rildi. İktidardaki UBP, seçim kampanyası süresince, "Denk- taş'la birlikte güzel gunlere" ima- jını vermeye çalıştı. Denktaş ta- rafından kurulan UBP, uzun ik- tidan doneminde uyguladığı po- litikalar nedeniyle muhalefet par- tilerinin boy hedefî oldu. UBP Genel Başkanı ve Başba- kan Derviş Eroğlu, seçim konuş- malannda sürekli olarak "dış güçierin Denktaş'ı ve KKTC'yi yıkma planlarına", "muhakfetin Denktaş'a kostek olmak istedigi- ne" değindi. Eroğlu, DMP'ye destek veren Türkiye'den gelenle- rin oluşturduğu Yeni Doğuş Par- tisi (YDP) tabanına da sürekli ses- lenerek, bu tabanın UBP'ye kay- masına çalıştı. KKTC seçimlerinde gerçekten ilginç bir muhalefet ortaya çıktı. Sol eğilimli Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) ile sosyal demokrat Toplumcu Kurtuluş Partisi (TKP), Türkiyelilerin partisi YDP ile işbirliği yaparak tek çatı altın- da seçime girme karan aldılar. Üç partinin tek çaü altında seçirae girmesindeki en büyük neden, se- çim sisteminde yapüan değişiklik- ti. Israilgazetesinin iddiası Kral Htiseyin'în yatına Israil botları ateş açtı KIİDÜS (Ajanslar) — Israil'de yayımlanan bağımsız "Haaretz" Gazetesi bir Israil devriye botu- nun Kuıldeniz'de Ürdün Kralı Hüseyin'in bulunduğu yata ateş açtığını ileri sürdu. Israil Savunma Bakanlığı "Ha- aretz Gazetesi'nin haberlerini ya- lanladı. Israil ordu sozcusü de, AFP'ye yaptığı açıklamada. Kral Hüseyin'in yatına ne ateı? aı;ıldı- âını ne de takip edildiğini söyle- di. Haaretz, NV'ashıngton'daki Or- tadoğulu kaynaklara davanaıak verdiği haberde. Kral Hüseyin'in yatına, kralın koprudc bulundu- ğu sıraci.! bir İsrail devriye botıın- dan ateş açıldığını yazmıştı. Bu arada Anman'ın bu olayı Washington nezdinde şiddetle protesto ettiği bildirildi. ABD Dı- şişleri sozcüsü Richard Boucher de, ABD'nin Kudüs Büyükelçisi'- nin Israil hükümet yetkilileriyle görüştiiğunü ve Amerikalıların olaydan derin kaygı duyduklan- nı kendilerine ilettiğini söyledi. Büyukelçinin böyle bir olayın tek- nulanmayacağına dair güvence aldığı da belinildi. Öte yandan ajanslar, bir Israil askeri yetkitisinin olayı doğrula- dı|ını. ancak Kral Hüseyin'in he- def alınmadığını soyledığini bil- dırdiler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle