Katalog

5 MAYIS 1990 HABERLER CUMHURİYET/ll P A B T I L E B D E N Giderayak mı öğrenecekler ayında yapılacak yerel seçimler öncesinde, seçim yapılacak bölgelere götürülmesi istenen hizmetleri anket uygulayarak | S | saptaması muhalefetin »•»j tepkilerine yol açtı. SHP M Oenel Sekreteri Deniz Baykal, 1 "Şimdi rni akı 1ları başlanna I geldi. Giderayak memleketin I sorunlannı mı öğrenecekler" | diye sorarken, DYP Genel Başkan Yardımcısı Esat Kıratlıoğlu, "HaJk ANAP'a yine ders verecek" görüşünü savundu. SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal, ANAP'm anketi konusunda "Devlet olanaklarını seçimler için kullanmak, seçmene bir umut verme çabası ve gayreti" değerlendirmesini yaptı. Baykal, "Şimdi mi akılları başlanna geldi? Seçime 3 hafta kala bölgenin hangi hizmetlere ihtiyaç duyduğunu bir parti giderayak hâlâ öğrenememişse, bugün öğrenip sonra da sonuç alması mumkün değildir" dedi. DYP Genel Başkan Yardımcısı Esat Kırathoğlu da ANAP'ın anketini seçimlere devleti sokma çabası olarak niteledi. Kırathoğlu, "Biz bu seçimlerde devletle karşı karşıyayız, ANAP'la değil" dedi. (Ankara Cumhuriyet Bürosu) ANAP'm alternatif anketi Başkan Yardımcısı Metin Gürdere, muhalefet partilerinin alternatif politika üretip üretemediği konusunda anket yaptı. Anket sonucuna göre, "Muhalefet alternatif politika üretemiyor" diyenlerin sayısı yüzde 72.48 olarak belirlendi. Gürdere, "SHP ve DYP'nin bizim dışımızda bulup gündeme getirdiği bir şey yok. Bu partiler karşısında niye güçsüz olalım" dedi. Anketle ilgili olarak bilgi veren Metin Gürdere, muhalefet partilerinin alternatif politika uretemediklerini, yaptıkları araştırma ile tespit ettiklerini söyledi. "SHP ekonomide alternatif politika üretebiliyor mu?" şeklindeki soruya vatandaşlann yüzde 72.48'inin "hayır", yüzde 21.61'inin "evet", yüzde 5.90'ının ise "fîkri olmadığını" belirttiğini kaydeden Gürdere, aynı soruya DYP'lilerin yüzde 28.35'inin "evet" dediğini, buna karşın yüzde 66.82'sinin "hayır" dedigini açıkladı. (Ankara / UBA) 'Halkın içine girmeli' Halkçı Parti eski Genel Sekreteri Içel Milletvekili Fikri Sağlar, Genel Başkan Erdal tnönü'nün Güneydoğu gezisinde Güneydoğu sorununa nasıl bir çözüm getirileceğini çok açık bir şekilde anlatmasım istedi. Fikri Sağlar, Erdal tnönü'nün Güneydoğu gezisi öncesinde yaptığı açıklamada, Inönü'nün Güneydoğu gezisinde vatandaşın içine girmesini istedi. ANAP Genel Başkan a d a y ı v e G a z i a n t e p Milletvekili Hasan Celal Güzel, "telefonlannın sürekli dinlenmesinden" şikâyet etti. Hasan Celal Güzel, "Telefonlanm dinleniyor. Ahizeyi her kaldırdığımda Ibrahim Tatlıses türküleri dinlemekten usandım. Hiç olmazsa telefonları dinleyenler ara sıra müziği değiştirsinler" dedi. Hasan Celal Guzel, DGM'deki duruşmada suçlamaları cevaplayacağını ve bu ithamlarda bulunanlarla telefon dinleyenlerden de hesap soracağını söyledi. (Ankara / UBA) İnönüve Demirel Güneydoğu gezileri bugün başhyor. SHP Genel Başkanı Erdal Inönü, bugün Ankara'dan Diyarbakır'a gidecek. lnönü, Diyarbakır'da belediye başkanlığını, partisinin il ve ilçe örgütlerini ziyaret edecek, meslek kuruluşlarının temsilcileriyle görüşecek. lnönü, temaslannı yarın Mardin ve ilçelerinde süıdürecek. Pazartesi günü Hakkâri'ye gececek olan SHP lideri, Hakkâri merkez ve ilçelerindeki temaslarından sonra salı günü Siirt ve Bitlis'e gidecek. tnönü, gezisini 9 mayıs çarşamba günü Van'da düzenleyeceği basın toplantısıyla tamamlayacak. DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel de bugün Şanlıurfa'ya gidecek. Demirel üç gün sürecek gezisi boyunca Şanlıurfa, Bozova, Viranşehir.Ceyhanpınar, Suruç, Birecik, Hilvan ve Siverek'te partisince d.üzenlenen toplantılarda konuşacak. *DYP lideri, 7 mayıs pazartesi günü Ankara'ya dönecek. (Ankara/Cumhuriyet Bürosu) , DÜZELTME • 3 Mayıs 1990 günü gazetemizin beşinci sayfasında yayımlanan Turgut Çeviker'in "İlk Profeşyonel. Çizerimiz" başlıklı yazısında karikatürcü Cemil Cem'in mezarının Nakkaş Baba Mezarltğı'nda bulunduğu belırtılmişti. Turgut Çeviker, bu konuda yanıldığını, Cemil Cem'in mezarının Nâfi Baba Mezariığfnda - olduğunu iletti. Düzeltiriz. AvrupalşçiSendikalarıKonfederasyonu, Başbakan'a 'lMayıs'atepki3 mektubu gönderdi 'Demokrasiyi reddettiniz'ETUC Genel Sekreteri mektubunda Türkiye'nin 1980 yılından bu yana demokrasiye giden yolu henüz bulamadığını belirtti. İstanbul'da 21 siyasi dergi temsilcisi Gülay Beceren'i polisin vurduğunu iddia etti. tş-Sendika Senisi — Avrupa lşçi Sendikaları Konfederasyonu, 1 Mayıs'ta meydana gelen olayla- ra ilişkin tepki gösterdi. ETUC Genel Sekreteri tarafından dün Başbakan Yıldınm Akbnlut'a gönderilen mektupta, polisin mü- dahalesi kınanır, tutuklulann ser- best bırakılması istenirken, bu ko- şullarda Turkiye'uin AT üyeliğine karşı çıkılacağı bildirildi. I Mayıs olayları Avrupa Parlamentosu- nün 14-18 mayıs Strasbourg'ta ya- pacagı toplantıda gündeme geti- rilecek. ETUC Genel Sekreteri Mathi- as Hınterscheid, birer örneği AT Komisyonu, Avrupa Parlamento- su başkanlan ile Avrupa Konseyi Genel Sekreteri, Uluslararası Ça- lışma örgütü ILO Genel Sekrete- ri, SHP ve DYP genel başkanla- rına gönderilen mektubunda, Türkiye'nin 1980 yılından bu ya- na demokrasiye giden yolu henüz bulamadığı belinildi. ETUC Genel Sekreteri'nin mektubunda güvenlik güçlerinin 1 Mayıs gösterileri sırasında "vah- şi müdahalede" bulunduklan öne sürülerek olaylann Türk hüküme- tinin demokrasiyi ve dünyayı red- dettiğini bir kez daha kanıtladığı bildirildi. 1 Mayıs olayları ile Türkiye'de insan hakları ve sendi- kal özgürlüklere saldınnın bir yeni örneğinin verilmiş olduğu vurgu- lanarak tutuklulann derhal ser- best bırakılması istendi. Ayrıca yetkifcrini kötüye kullanan güven- lik güçleri hakkında soruşturma açılması gereğine işaret edildi. Türkiye'de insan hak ve özgür- lüklerinin ayaklar altına alınma- sı uygulamalannın sürmesi karşı- sında ETUC'un, 45 milyon üye iş- çisi ile birlikte Türkiye'nin Batı Avrupa ülkeleri arasında ve AT içinde yer almasına karşı çıkmayı sürdüreceği bildirildi. ETUC'un mektubunda, siyasi partilere bir kez daha insan hak- ları ve sendikal hakları sağlayacak yasa değişiklikleri için çağrıda bu- lunulurken ilgili tüm uluslararası platformlarda ETUC'un girişim- lerini sürdürmeye devam edeceği belirtildi. "Beceren'i polis vurdu" 21 siyasi dergi, 1 Mayıs günü devletin güvenlik güçlerinin Tak- sim'de "terör esrirdiğini" öne sür- dü. 1 Mayıs'ta polis açıklamasına göre "havaya ateş edilen" Harbi- ye'de olduklarını söyleyen L'rfani Yıldız da Gülay Beceren'in "poli- sin actıgı ateş sonucu" yaralandı- ğını iddia etti. 21 siyasi dergi adına dün lstan- bul Tabip Odası'nda düzenlenen basın toplantısında konuşan Eme- ğin Bayrağı Yaym Yönetmeni Ha- şim Kılınc, dünyada 1 Mayıs'm ya- sal ve meşru olarak işçilerce kut- landjğını, ancak Türkiye'de güven- lik kuvvetlerince estirilen baskı ve terörle dünyada ilk sırayı aldığıru ve militarist tutumuyla kendisin- den bir kez daha söz ettirdiğini sa- vundu. 1 Mayıs günü 3 bini aşkın kişi- nin gözaltına ahnıp 39 saat sonra serbest bırakümalan hukukçular- ca, "keyfi" bir tutum olarak ni- telendirildi. Polis Vazife ve Sela- hiyet Kanunu'nun bu şekilde uy- gulanmasmın hukuka aykın oldu- ğunu belirten hukukçular, "ba aygulamaya dünyanın başka ül- kelerinde rastlanmadıgına" de- ğindiler. Gözaltının bir "tedblr" oldu- ğunu belirten avukat Gülçin Çay- Itgil, "Yasaaın uygulaamasında ölçü nedir. Beni de alıyor, ögren- AYNI EVİ PAYLAŞAN 2 KIZ ARKADAŞIN 1 MAYIS ÖYKÜSÜ Biri hastanede diğeri gözaltındaSol omzundan yediği kurşunla "ömürboyu felç" olan Gülay Beceren'in ev arkadaşı Pınar Ann gözaltında. İki arkadaş ortaokulu birlikte okumuşlar. Pınar'ın annesi olayın şaşkınhğı içinde. "Kızımın nerede olduğunu öğrenemedik. En yakın arkadaşı felç olacak. Bu acıdan kurtulabilir mi? Biz kurtulabilir miyiz?" diyor. ESAT PALA ~ Dolapdere'de sol omzundan yediği tek kurşun yüzünden "ömiir boyu" felç olan İTÜ Elek- trik Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Gülay Beceren'in ortaokuldan ar- kadaşı Pınar Ann da halen göz- altında tutulanlar arasında. Poli- sin "İ Mayıs" nedeniyle DGM'ye sevkedilecek 244 kişilik listede "Harbiye'de gözaltına ahnanlar" bölümünde yer alıyor. Solunum cihaanın yardımıyla l.U. Tıp Fa- kültesi Yoğun Bakım Servisi'nde kendine gelme "miicadelesi" ve- ren Gülay Beceren de aynı liste- de geçiyor. Şimdi iki arkadaş " 1 Mayıs lşçi Bayramı'nı kutladıklan" gerekçesiyle DGM SavcılığYna ifade vermeyi bekle- yecekler. İki arkadaşın birlikte kaldıkJan Tarabya'daki evlerinde görüştü- ğümüz Pınar'ın annesi Gülsen Ann, olanlara bir türlü inanama- dığını belirterek, "Bir yerde hata var, ama nerede bOmiyorum. Genclerimiz de karşı taraf da ha- talı. Şu da var ki gençlerimize hiç hoşgöriılü davranılmıyor. Çocn- gunun iizulmesini, zarar görme- sini kim ister" diyordu. 1 Mayıs günü öğleden sonra, Giilay'ın vurulup hastaneye kal- dırıldığını öğrendikten sonra ko- sarak herrjen yanına gittiğini söy- leyen Ann, burada kızı için de meraklandığım gizleyemiyordu. Aradan üç gün geçmesine karşın birkaç saat dahi uyuyamadığını vurgulayan Ann, olayı duyar Opar'lanan...Toparianır. Orijinal = En iyisidir!* Opar = Orijinaldir. J En iyisi = Opar'dır. İşte, hepsi bu kadar. 43*"Ofijinal • yedek pofço" GÜLAY VURULMUŞ — 1 Mayıs günü patlayan silah Giilay'ı yere düşiirmüştü. En yakın arkadaşı Pınar, "Gülay vnruldn" diye bagın- yordu. Şimdi Gülay felç oldugundan habersiz DGM'ye çıkacağı günü bekliyor. (Fotograf: Ali Tevfik Berber) duymaz Edirne'den gelen eşiyle birlikte "karakol karakol" Pı- nar'ı aradıklannı belirtiyordu gözleri dolarak. Fotografının çe- kilmesine karşı çıkan Edebiyat Fakültesi mezunu Gülsen Ann şöyle başlıyordu sözlerine: "Bu bir kutlama sadece. Neden bu kadar büyütüyoıiar. Bütün dünyada kutlanıyor. Türkiye'de bu daha ne kadar gidecek? Poli- sin de yaptığı uygulamalan onay- lamryorum. Eğer kutlamaya izin verüseydi, en fazla bagınp çafcı- np dagtlabilirlerdi. Şimdi ikisinin de uzüntülerini yaşıyorum." Gulay ile Pınar'ın ortaokulda tanıştıklanm ve lisede ayrı kent- lerde okumak zorunda kaldıkla- rını belirten Gülsen Ann,kızı Pı- nar'ın elektroniğe çok meraklı ol- duğunu söylüyordu. Bir dersanenin açtığı Universi- te sınavı yarışmasında Edirne bi- rincisi olduğunu belirtiyor ve şun- ları ekliyordu: * "Tek istegi elektronik konu- sunda, kendteini ve bügisini gdis- tinnekd. İTÜ'yü kazandjğına çok sevinmiştik. Edirne Anado'c Li- sesi'nde onun kadar başanlı ög- rend pek yoktu." Giiisen Ann sozlerini şöyle sür- duruyordu: "liseye kadar ber şey iyi güzel, ama nniversiteye başlayınca insan çocuğu.vla pek ilgilenemiyor. Za- ten gelişmiş bir insanı da denet- lemeye gerek yok sanınm. Çoğu zaman bizim isteklerimizi kabul etmiyorlar tabii. Onlara her za- man 'tek doğru olarak kendinizi bilmeyin. Karşınızdakinin de dü- şnncelerine saygı duyun. Doğru- yn araşunn, öyle karar verin' der- dim. Çünkü çocuklanmın yaşa- mı. araştırarak ve çalışıp ögren- melerini istiyorum." Edebiyat Fakültesi'nde okudu- ğu 60'lı yıllarda yaptığı öğrenci- likten büyük zevk aldığını söyle- yen Gülsen Ann, özellikle 80 son- rasında öğrenci gençliğe "rahat nefes" aldırılmadığmı belirtiyor- du. "Onlara, kendilerini geliştir- me, daha iyi düşunebilrne olana- ğı saglanmıyor" diyen Ann, "Ge- çen yıl bir kez kaldıgı ynrtta Pı- nar'ı ziyarete gittim. Ama beni kapıdan içeriye sokmadıiar. Kaü bir disiplin içinde egitmek istiyor- lar. Çocnklanmu da tabü karşı çıkıyor bnnlara. Artık çocuklan- rnız eğitimlerivle ilgilensinler, uzülmesinler, zarar gbrmesinler" diye ekliyordu sözlerine bu cttm- leleri.. Konuşurken sık sık ağlamamak için kendini zor tutan Pınar'ın an- nesi Gülsen Ann, kızının duru- munun bundan sonra ne olacağı- nı merak ediyordu. Ann, "Arük yonıldum" derken sozlerini şöy- le tamamhyordu: "Evden çıkarken üzerinde in- cecik bir hırka vardı. Nerde oldu- ğunu bulabUsek, kazak götürece- gim. Bir şey de yiyememiştir. Gözaltına ahnması okulunu etki- ler mi? Gülay'ın dnrumunu bilmi- yordur sanıyorum. En >akın ar- kadaşı ömür bo>u felç kalacak. Bu uzüntüden ve acıdan kurtula- bilir mi? Biz kurtulabilir miyiz?" ciyi de alıyor. KeyfHige çok kolay götürecek bir öiçii bu. Yasada ol- sa bile böyle bir onlem alınamaz. Suç işlemeden önce 3 bin kişiyi al- mak, hukuka aykındır, yaalış bir oygulamadır" dedi. Istanbul Barosu Başkan Yar- dımcısı İbrahim Sinemillioflu da "Türkiye'de bukukun kisilerin ve yönetenlerin keyfine kaMıgını" söyledi. 1 Mayıs günu genç, öğ- renci, Doğulu diye binlerce insa- nın gözaltına alındığma dikkat ce- ken Sinemillioğlu, "Bo son dere- ce kötü ve ilkei bir uygulamadır. Hem içeride bem dışanda halkı- mızın hiç de layık olraadıfı bir yö- netim biçimi. Dünyanın hiçbir ye- rinde böyle bir şey göriUmez. İn- sanlar, suç işlemeden önce gözal- dna alınıp emniyette bekletili- yor" diye konuştu. 1 Mayıs olayları 3üde 43kişi tutuldandıHaber Merkezi — 1 Mayıs gü- nu meydana gelen olaylar sırasın- da İstanbul'da gözaltına alınan- lardan 24'ü tutuklandı. Istanbul DGM'ye çıkarılan 13 kişi serbest bırakılırken, 30 kişi de tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi- ler. Bursa'da 17, Edirne'de 2 gös- terici tutuklandı. İstanbul'da gözaltında tutulan 244 kişiden 67'si dun DGM Sav- cılığı'na getirdiler. 13 kişi, savcı- nın sorgusundan sonra serbest bı- rakılırken, 54 kişi tutuklanmala- rı istemiyle mahkemeye sevkedil- di. Sorgu hâkimi karşısına çtka- nlanlardan Enver Aydın, Seiahat- ün Alkan, Aslıba> Gülaydın, Mehmet Taşar, Mehmet Sakir Eden. Haydar Demir, Sinan Can, Mustafa Balar, İbrahim Aranan, Mehmet Kılıçarslan, Ali Gıindog- du, Musa Selvi, Sevim Ateş, Yu- suf İri, Yusuf Uçan, Hakan Ka- rasakal, Rıza Kalkan, Ali Seler, Necaaltin Dogan, Selçuk Bilmiş, Emir Arslan Atsız, Hasan Vural, Hilmi Karaoglan ve Kezban Oral tutuklandı. Dığer 30 saruk, lutuk- suz yargılanmak üzere serbest bı- rakıldılar. I Mayıs olayları nedeniyle Bur- sa'da gözaltına alınan 44 kişiden 17'si çıkanldıklan mahkemece tu- tuklandı. Edime'de ise gözaltınr daki Trakya Üniversitesi öğrencisi 9 kişiden 2'si tutuklandı, diğerle- ri serbest bırakıldı. 1 Mayıs gunü Dolapdere'de sol omzundan yedi tek kurşunla felç olan ITÜ Elektrik Bölümu 2. sı- nıf öğrencisi Gülay Beceren'in yo- ğun bakımdan çıkanldığı ve genel sağlık durumunun iyiye gittiği bil- dirildi. Yapay solunum cihazından dün çıkanldığı oğrenilen Gülay Bece- ren'in geçifdiği felç konusunda konuşan Istanbul Tıp Fakültesi Acil Servis sorumlusu Prof. Dr. Sâman Belgerden, "Bizdeki ve dunyadaki leknoloji, bu felç du- rumunu iyileştirmeye müsail degil " dedi. "NEREDEN BULDUN?" YÜRÜRLÜĞE GİRDÎ Bildirimler bir ay içinde verilecekANKARA (Cumhnriyel Büro- s«) — Ruşvet ve yolsuzlukla mü- cadele amacıyla milletvekilleri, bakanlar, kamu görevlileri ve baa basın mensuplannın mal beyanın- da bulunmalan zonınluluğunu düzenleyen "nereden buldun?" yasası uygulamaya girdi. Yasa kapsamında bulunanlar bir ay içinde mal bildiriminde buluna- caklar. Yasa kapsamına girenler, ken- dilerine, eşlerine, velayetleri altın- daki cocuklanna ait taşınmaz mallar ile kendilerine yapılan ay- lık ödemenin beş katının üzerin- deki para, hisse senedi, tahvil, al- tın, mücevher ve diğer taşınır mal- larla, hakları, alacaklan ve gelir- leriyle bunların kaynaklarını, borçlannı ve nedenlerini bildirim- de gösterecekler. Aylık geliri bu- lunmayanlar, büdirimde bulunul- ması zonınlu taşınmazlar için bi- rinci derecedeki devlet memurla- nnın net aylığınm beş katını dik- kate alarak hesaplama yapacak- lar. Mal bildirimleri, göreve başlan- gıçta verilecek, ayrıca sonu sıfır ve beş ile biten yıllarda yinelene- cek. Büdirimde bulunmayan ka- mu personeli göreve atanamaya- cak. Süresi içinde büdirimde bulun- mayanlara, büdirimi aJacak ma- kamlarca uyanda bulunulacak. Bu uyandan sonra otuz gün için- de özürsüz büdirimde bulunma- yanlara 3 aya kadar hapis cezası verilebilecek. Yasaya göre, gerçeğe aykın bil- dirimde bulunanlara 3 yıla kadar hapis, haksız edinimde bulunan- lara da daha ağır bir cezayı gerek- tirir suç olmaması durumunda 3 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 5 mil- yon liradan 10 milyon liraya ka- dar ağır para cezası verilecek. Haksız edinümiş mala el konu- lacak, zoralımın olanaksız oldu- ğu durumlarda Amme Alacakla- nnın Tahsili Usulü Hakkında Ka- nun'a göre bedeli tahsil edilecek. Gerçeğe aykın büdirimde bulu- nanlarla haksız mal edinenler ömür boyu kamu hizmetlerinden yasaklı olacaklar. Bu suçlan işle- yenlerin cezalan da erteleoemeye- cek. Yasaya aykın davranan kamu personelinin süratle yargılanabil- mesi için Memurin Muhakematı Hakkında ki Kanun hükümleri iş- letilmeyecek. Ancak müstesarlar, valiler ve kaymakamlar bu hü- küm dışında tutulacak. tnikap, rüşvet, ihtilâs ve zim- mete para geçirme ile "nereden buldun" yasasına ilişkin ihbarlar doğnıdan cumhuriyet başsavcüık- larına yapılabilecek. Ihbarı ya- panlann kimlikleri, kendi istekleri olmadığı sürece açıklanmayacak. Yasa, ihbann değerlendinne bi- çimini ve soruşturmada uygulana- cak kuralları da aynntılı biçimde dfizenliyor. Yasa kapsammdaki bildİTİmlerin gizliliğini de hükme bağlayan düzenlemeye göre, yü- rütülen soruşturmalar için istenen bütün bilgiler ilgili kuruluşlarca gecikmeye yol açmadan savcıhk- lara iletilecek. Suçlan n asker ki- şilerce işlenmesi durumunda so- ruşturma askeri savcılarca ytirü- tülecek. KİM NEREYE MAL BİLDİRİMEVDE BULUNACAK? BHdMmde buhınacatiaf Mılletvekıllerı. üakanlar Kamu görevlısı personel Yüksek mahkemelerın daıre başkanı ve üyeleri Noterler Oığer kamu kurum ve kuruluşlarıntia çalışanlar THK ve Kızıiay Derneğınde görevlıler Kamu kurumu nitelığindekı meslek kuruluşlannın görevlıterı Kamu kurumtj mteliğîndekı meslek ktmıluşunun yönetim ve denetim kurulu ûyeleri Görevlerinden aynlmış olanlar Siyasi parti genel başkanlan Kooperatrfler ve bırlıklenn başkanlan, yönetim kurulu üyeterı genel müdürterı Yemınlı mali müsavırler THK ve Kızıiay Derneğı ile kamu yaranna derneklerın genel yönetim ve merkez denetim kurulu üyeleri THK ve Kızıiay Derneği ile kamu yararına derneklerın şube başkanlan II genel meclisı üyeleri Belediye meclisi üyelen Belediye başkanlan Gazete sahıbı gercek kişiler. gazete sahıbi şirketlenn yönetim kurulu üyeleri. sorumlu müdürteri. başyazar ve fıkra yazarları Vakıf organlannda görevliler BUdirimiıı «er»ece«i yeı TBMM Başkanitğ Özlük işleriyle ilgjlı makam Mahkeme başkanı Adalet Bakanlığı Atamaya yetkili makam Kurum ve dernek başkanlığı Meslek kuruluşu başkanlığı Kuruluşun ilgili bulunduğu bakanlık Görevde ıken bilflirim vermeleri gereken makam Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Denetim yapan kuruluş Malıye ve Gûmruk Bakanlığı İçışlen Bakanlığı Bulunduklan ıl vallliği Valiler Belediye başkanlan Ictşlerı Bakanlığı Yerın en bûyûk mulkı amıri Vakıdar Genel Müdûrlûğû Özal: Neye alışamadıklarını biliyorum KUMLUCA / ANTALYA — Cumhurbaşkanı Turgut Özal, kendisine "alışamadım" diyenler için "Ben neye auşamadıklannı bi- liyorum. Halkın arasından çıkmış cumfaurbaşkanına alışamadılar. Onlar, totaüter ve otoriter cura- hurbaşkanına alışmışlar" karşılı- ğını verdi. Özal, kendisine yöne- lik eleştiriler için "Hamama giren terler" dedi. 1 Mayıs'la ilgili ola- rak görüşlerini de açıklayan özal, "Dogu Bloku'nun vazgeçügi şey- lerden bazı inatçılann vazgeçeme- digi görüşünü" one sürdü. Cumhurbaşkanı Özal, Şeker Bayramı öncesi başladığı tatilinin son gunünde dün Antalya'nın Kumluca ilçesinde halka hitap et- ti. Özal konuşmasında, turizm, ekonomi, politika ve kendisi ile il- gili eleştiri konulanna değindi. Türkiye'de yıllarca sağ-sol kav- gası yapıldığını söyleyen Cumhur- başkanı Özal, bu konuda basını da eleştirerek şövle dedi: "Dogu Bloku şöyle güzeldir, böyle güzeldir diye basında yazıl- dı, hikâyeler çıktı. Şimdi ne oldu bunlar? Mukavva ev gibi pat, pat, pat yıkıidı. Şimdi bakıyoruz 1 Ma- yıs dolayısıyla hâlâ o Dogu Blo- ku'nun bıraktığı şe>leri diriltme- ye çalışanlar var. Inanümaz bir inat bu. Ama demek ki zaman birçok şeyleri, hakikatleri ortava çıkanyor. Sovyetler Biıiigi vazgeç- ti, bizim bazı inatçılar vazgeçme- di. Herhalde iyi ders almışlardır." Cumhurbaşkanı Özal konuş- masında, "altşamadık" diyenleri de eleştirirken "Bazılan var, hâlâ alısamamışlar. Ben de ara sıra so- ruyorum. neye alışamadınız diye? Ben neye alışamadıklannı biliyo- rum. Totaüter ve otoriter cumhur- başkanına alışmışlar. Onun için demokratik cumhurbaşkanına, se- çimle gelmiş, TBMM'de seçilmiş, halkın arasından çıkmış, halkla beraber olmaya çalışan bir cum- hurbaşkanına alışamadılar" kar- şılığını verınce, kendisini dinleyen kalabalıktan alkış aldı. Özal, ken- disine alışamayanların "kaçakcı- lann, havadan para kazananlann" olduğunu söyledi. Türkiye'de denıokrasinin, ku- rum ve kurallarıyla işlediği görü- şünde olduğunu söyleyen Cum- hurbaşkanı özal, "Bazen yanlış karar da verilse bundan dönme- nin zor olduğunn" söyledi. özal şöyle dedi: "Beni begenirsiniz, beğenmez- siniz, bırakın şimdi. Her şe> ko- nuşuluyor. gazeteler yazıyor, ahnr- dıgım falan yok. Hayır, şa bakım- dan aldırdıgım yok. Bunu demok- rasi olarak gönıyorum ben. Ne olacak? Hamama giren lerler.