Katalog

CUMHURİYET/10 HABERLER 5 MAYIS 1990 FMD ödülleri verildi • ANKARA (Cumhuriyet) — Başbakan Yıldınm Akbulut, Foto Muhabirleri Derneği'nin (FMD) düzenlediği geleneksel "Yıhn Basın Fotoğraflan Yarışması"nın ödül dağıtımı törenine katıldı, törene spordan sorumlu Devlet Bakanı Ismet Özarslan, Spor- Toto Teşkilat Müdürü Erdenay Oflas da katıldı. 4 dalda dağıtılan ödülleri şu gazeteciler aldı. Haber fotoğrafı: lrfan Alyanak (Güneş), Selahattin Yılmaz (AA), Mücahit Büber (Milliyet) Serbest fotoğraf: Ali Eke Yılmaz (Günaydm), Hüseyin Tek (AA), Neşet Özmen (Tempo) Spor fotoğrafı: Süleyman Arat (Hürriyet), Neşet Özmen (Hürriyet), Davut Aktaş (Samsun / HHA) TV haber görüntüsü: özdemir Kayabek ve Şeref özer, Necdet Baser, Sonat Korer. 4 kilo eroin ele geçirildi • İstanbul Haber Servisi — Istanbul'da Narkotik Polisin düzenlediği operasyonda, 3 kilo 850 gram eroin ele geçirildi. Olayla ilgili 3 kişi yakalandı. Bir istihbaratı değerlendiren polis, Salih Bayram ve lskân özdemir adlı kişilerde uyuşturucu madde bulunduğunu ve satmak için müşteri aradıklarını belirledi. Bu kişilerle alıcı gibi davranarak temas kuran polis, eroini Yenikapı Sahil Parkı'nda kilosunu 18 milyon liradan almak üzere anlaştı. Buluşma günü Narkotik Şube Ekipleri, Salih Bayram ve İskân Ozdemir'i, 14 paket halindeki 3 kilo 850 gram eroinle yakalayarak gözaltına aldı. Olayla ilgili soruşturtnayı sürdüren polis, sanıkların suç ortağı olduğunu belirledikleri Mehmet Durmuş'u da kaldığı otelde yakaladı. Sanıklann eroini, Van'dan getirerek, İstanbul'da satmaya çalıştıkları öğrenildi. Dtinya Trafik Haftası • İSTANBUL (AA) — "Dünya Trafik Haftası" bugün İstanbul'da başlayacak. Hafta 11 mayısa kadar düzenlenecek etkinliklerle kutlanacak. Trafik Denetleme Şube Mudürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre, bugün saat 10.00'da, çeşitli araçlardan oluşan bir konvoy, polis bandosu eşliğinde, Maslak Trafık Denetleme Şube Mudürlüğü'nden hareket edecek. llk geçit töreni, Büyükdere Caddesi üzerinde yapılacak. Trafik Ha.tası boyunca, ilk ve orta dereceli okullarda trafıkle ilgili eğitici, öğretici konferanslar verilerek, film ve slayt gösterileri sunulacak. Aynca kahvehanelerde ve trafik şube müdürlüklerinde, trafik kurallan anlatılarak, vatandaşların trafikle ilgili sorımları tartışılacak. Hafta süresinde, îstanbul'un merkezi yerlerine, anayollardaki köprü ve üst geçitlere trafik sloganlarını içeren pankartlar asılacak. Bu arada, çeşitli sürücü grupları için hazırlanan 1 milyon adet renkli broşür, trafik ekiplerince sürücülere dağıtılacak. Ttirk elçiligine saldın • ROTTERDAM (AA) — Hollanda'nın Rotterdam ve Deventer kentlerindeki Türk konsolosluklannın önceki gece kundaklanmak istendiği bildirildi. Polis yetkililerinin dün verdiği bilgiye göre sol eğilimli bir grubun üstlendiği eylemler sırasında ölen ya da yaralanan olmadı, ancak konsolosluk binalannda hafif hasar meydana geldi. Hollanda'nın AND Ajansı'na telefon eden bir kişi, "eylemİerin, 1 Mayıs günü, İstanbul'da polisin göstericilere karşı güç kullanmasını protesto etmek amacıyla düzenlendiğini" söyledi. 23 şoför Irak'ta gözaltında • ANKARA-GAZtANTEP (AA) — Türkiye'den . Kuveyt'e canlı hayvan taşıyan 23 Türk şoförünün, kamyonlan ile birlikte 40 gündür Irak gümrüğünde gözaltında olduğu öğrenildi. Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, konunun kendilerine intikal ettiğini, şoförlerin Basra mahkemesinde yargılanacağını söylediler. Yetkililer, Irak tarafından verilen bilgide, Kuveyt'e gitmekte olan kamyonlarla kaçakçılık yapıldığına ilişkin ihbar üzerine şoförlerin gözaltına alındığının belirtildiğini kaydettiler. 7 TİKKO'cu tutuklandı • İstanbul Haber Servis! — İstanbul'da soygun ve bir güvenlik yetkilisine suikasta hazırlanan yasadışı TKPMLr TİKKO örgütü Uyesi oldukları savıyla yakalanan 8 kişiden 7'si İstanbul DGM'de tutuklandı. Sanıkların polisteki ifadeleri üzerine, 5 örgüt üyesinin daha Izmir'de gözaltına alındığı bildirildi. İstanbul Siyasi Şube'de sorguları tamamlanarak İDGM Savcılığı'na gönderilen sanıklardan Cemal Gerçin, Fikri Turhan, Müslüm Kaloğlu, Yusuf Demir, Nurettin Ölmez, Veysel Tekin ve Ali Ekici tutuklandı. Cahit Karaaslan ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. tstanbul Emniyet Mudürlüğü'nden dün yapılan açıklamada, İstanbul'da yakalanan 8 kişinin ifadeleri doğrultusunda lzmir'de aynı örgüt üyesi 5 kişi daha gözaltına alındı. Açıklamada, hücre yöneticisi "Nihat" ve "Erdal" kod adlarını kullanan Enver Doğru'nun da arandığı kaydedildi. Açıklamada aynca, sanıklarla birlikte 4 çeşitli çapta tabanca, bol miktarda mermi, 1 Kaleşnikof marka tüfek ve mermileriyle, boru bombalar, eter ve sahte nilfus cüzdanları ele geçtiği bildirildi. DYP lideri, ÖzaVın 'Ermenilerle uzlaşın' talimatına açıklık getirdv 'Ermeni gazeteler açıkladı'» e m s i l ettikierini iddia Demirel, olayın Philadelphia'da Ermenilerin çıkarttıklan 'Armenian Reporter' Gazetesi'nde ^ . S S S L î açıklandığınıbelırterek Bızımehmızdekopyaları ıog kuraiım, buniaria var. Biz boş yere konuşmayız. Gazetelerde' kimin kim ile konuştuğu da var" dedi. ANKARA (Cumburiyel Bıiro- su) — DYP Genel Başkanı Siiley- man Demirel, Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın siyaseten kısa pan- tolonlu olduğunu söyledi. Demi- rel, "Yiizde 15 oy ancak vucudu- nu örtiiyor, birtakım yerleri çıp- lak kalıyor. Yiizde 15 oy ayıbını örtmeye yelmiyor" dedi. Demirel, dün DYP Genel 1da- re Kurulu toplantısı öncesinde ga- zetecilerin sorularını yarutlarken, Çankaya'dan Türkiye'nin ABD Büyukelçiliği'ne "Ermenilerle uzlaşın" talimatı verildiğine iliş- kin iddialann ABD'deki Ermeni gazetelerinde açıklandığını belirt- ti. Demirel, olayın Türk-ABD iliş- kileriyle ilgili yönuyle değil, "Tiirkiye'de Çankaya sakini olan zatın Ermeni sorunundaki tavnyla" ilgilendiklerini belirte- rek, şunları söyledi: "Bizim iddiamız Türkiye'yi edelim, canıminınlara biraz taviz verelim' şeklinde yaklaşamazsı- nız. ABD'deki Ermeniler 'Os- manlılar bizim ecdadımızı katletti' diyoriar. 'Canım bunda ne var' derseniz, o zaman ABD Başkanı'na diyeceginiz birşe) kal- maz. Dedeleriniz katil, siz de ka- tillerin torunu olursunuz. Dede- lerimizin katil, bizim de katillerin torunu olmamıza biz razı olama- yız. Fevkalade ayıp olur. Neyin pazarlığını yapacaksmız? Bu isti- kamette yönelinmiş herşeye has- sasiyeümiz vardır. Esasında konu önumuzdeki hafta içerisinde Mec- lise getirilecektir." Olayın Philedelphia'da Erme- nilerin çıkarttıkları "Armenian Reporter" Gazctesi'nde açıklan- dığını belirten Demirel, "Bizim elimizde kopyaları var. Biz boş yere konuşmayız. Gazetelerde ki- min kim ile konuştuğu da var" dedi. Demirel, Ozal'ın "Ben otoriter- lotaliter cumhurbaşkanı değilim. Onlar böyle cumhurbaşkamna alışmamışlar" sözleri anımsatılın- ca da, şöyle konuştu: "Alışamadım diyenler, ne oto- riter, ne totaliterden bahsediyor. Alışamadım diyenler 'Yuzde 15 halk desteğiyle cumhurbaşkanı olunmasına alışamadım' diyoriar. Yoksa ceketsiz veya kısa panlo- lonlu cumhurbaşkanına alışama- dım iddiası yok ortada. Alışıla- mayan şe>, siyaseten kısa panto- lonluluk veya kısa gömlekliliktir. Yiizde 15 oy ancak vücudunu ör- tiiyor. Birtakım yerleri çıplak ka- lıyor. Yiizde 15 oy ayıbını ortme- ye yelmiyor. Ayıbım örtmiiyor." Eleftherotipia'ya demeç Demirel, Yunanistan'da yayım- lanan Eleftherotipia gazetesine verdiği demeçte de Türk-Yunan ilişkilerinin iyi olmasından iki ül- kenin de çıkarı olduğunu belirtti. Demirel, bugüne kadar konuştu- ğu Yunanlı yetkililerin kendisine hep Türkiye'nin büyük ülke ol» masından korktuklannı söyledik- lerini kavdederek, "Biz de Türki- ye'nin saldırgan bir ülke olraadı- ğını, gucünii iyi bildiğini ve çıkar- lan doğrultusunda hareket ettiği- ni, dola>ısıyla Yunanistan'ın korkmaması gerektigini soylüyo- nız" diye konuştu. Demirel, iki Türk milletvekilinin Yunan par- lamentosuna seçilmesinin Türki- ye, Batı Trakya azınlığı ve Yuna- nistan için "rahatlatıcı" bir geliş- me olduğunu ifade ederek, azın- lığın Yunanistan'ı tehlikeye sok- madığım, Yunanistan'ı saboteet- mediğini belirtti. "Süper top"un parçası cuma sabaha karşı Atatürk Havalimam'ndan İngiltere'ye gönderildi. (Fotoğraf: Fual Kozluklu) 'SÜPER TOP' OLAYININ DİPLOMATİK YANKILARI SÜRÜYOR Boru gitti, izi kaldıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Türk- iye'nin, Irak ile Batı'nın arasını açan "söper lop" olayına istemeyerek de olsa karışması- nm diplomatik yankıları süniyor. Arap ülke- lerinin diplomatlanna göre Türkiye'nin Irak- ın süper topunda kullanılacağı savıyla el koy- duğu boruyu onceki gün lngiltere'ye iade et- mesi, "Ankara'nın böyle bassas konularda as- lında kimden yana olduğunu açığa vurdu". Söz konusu diplomatlar son olayın "Fırat'ın snlan" gıbi konularda zaten bazı "kuşkulan" olan Arap ülkeleri tarafından "nol edilme- sinin kaçınılmaz olduğunu" belirttiler. An- kara'daki yetkililer ise Tttrkiyetain bir egemen ülke olarak olayda takdir hakkını kullandı- ğını vurguladılar. Arap diplomatik kaynaklan arasmda yap- tığımız "nabız yoklaması", kendileri açısın- dan sorunun, Irak'ın iddia edildiği gibi bir süper top uretiyor olmasından kaynaklanma- dığını ortaya çıkardı. Bir diplomatın ifadesi ile "Burada sorun, tartışmalı bir konuda Türkiye'nin bir Arap ülkesine karşı Batı ile işbirliğine girerken gösterdiği hcves." Bunun, gözardı edilemeyeceğini" kaydeden bu diplomatlann duyduklan sıkıntılar şu se- kilde özetlenebilir: — Irak'ın uzun menzilli bir süper top pro- jesi üzerinde çalıştığı tartışılabilir. Avrupa- daki yumuşamaya karşın Ortadoğu'daki ger- ginliğin sürmesi, böyle bir proje üzerinde ça- lışıhyor olmas\ olasıhğını her zaman gündem- de tutuyor. Ancak işin içinde kimler var, ona iyi bakmalı. Listeye bakıldığında bölgedeki silahlanmaya katkıda bulunan ülkelerin he- men hemen hepsı Batılı ülkeler. — Aralarındaki sorunlar ne kadar ciddi olursa olsun Arap dünyası, "dışandan gelen müdahaleler" karşısında her zaman kenetlen- mişterdir. İşin içine Israıl boyutu da girdi mi, bu kenetlenme daha da pekişmiştir. Türki- ye'nin boru olayında yanlız lngiltere ve ABD ile değil, aynı zamanda İsrail ile işbirliği yap- tığı iddialan var. Olayda AVVACS uçakları- nın kullanıldığı kulaktan kulağa dolaşıyor. Ankara'daki yetkili kaynaldar ise bu görüş- leri tumüyle reddediyorlar. Türkiye'nin "ulus- lararası sonımlulukları olan egemen bir ül- ke olduğunu" vurgulayarak Ankara'nın bo- ru olayında kendi takdir hakkım kullandığı- nı belirtiyorlar. Boruyu iade etme kararında, uluslararası uygulamalar ile "Ortadogu'da- ki tehiikeli silabJanma eğilimlerinin" de he- saba katıldığını belirtiyorlar. İZMİR'den HİKMET ÇETİNKAYA SHP LİDERİ İNÖNÜ "Akbulut, başbakan olduğunun farkında değil' ÜMtT ASLANBAY KIRIKKALE — SHP Genel Başkanı Erdal İnönıi, "Turkiye1 - de bir başbakan var ama başba- kan olduğunu kendi de unutuyor, farkında değil" dedi. Inonu, dün Kınkkale'de parti- sinin düzenlediği "özelleştirmeye ve işci kıyımına son" mitinginde konuştu. SHP lideri, daha önce Ankara'nm Mamak ilçesinde he- yelandan zarar göre yurttaşlann evlerini ziyaret etti ve bu yurttaş- lara Toplu Konut Fonu'nca yar- dımda bulunularak yeni evlere çı- karılmaları için iktidara çağrıda bulundu. Elmadağ ilçesinde de belediyeyi ziyaret eden ve yaptığı kısa konuşmada "Yakında seçim olacak" diyen İnönu, Kınkkale'- de MÇP'li betediye başkanvekili Fatih Karadurmuş ile Vali Fikret Giiveu'i ziyaret etti, yeni il olma- lanndan dolayı kutladı. Daha sonra Cumhuriyet Meydanı'na se- çim otobüsüyle gelen SHP lideri burada, kalabahk ve coşkulu bir topluluğa hitap etti. "Siz demokrasiye biz size alışamadık" pankartının dikkat çektiği mitingde sık sık "Başba- kan tnönü" sloganı alıluı. tnönü, Cumhurbaşkanı Turgut özal'ı eleştirirken, "Biz Amerika'da mı yaşıyoruz? Amerikah çiftçileri ör- nek gosteriyor^ Allah Allah, ana- yasada cumhurbaşkanı çiflçinin uninünıin laban rıyatını saptar di- ye bir şey yok" dedi. tnönü, bu arada "Başbakan Inönn" diye bağırılınca sozlerini şöyle sürdür- dü: "Sağolun, iyi niyet gösteriyor- sunuz. Belki farkında değilim ama aslında Tiirkiye'de bir baş- bakan var, Sayın Akbulut. Ama Kırmızı Lambalar Altında İZMİR — Üç yıla yakın bir süredir An- kara DGM'de yargılanan TBKP liderleri Nihat Sargın ve Haydar Kutlu, dün yapı- lan duruşmalan sonunda tahlrye edilditer. Bir süre önce yasal Türkıye Komünist Partisi'nin kurulması için 20 gün sürey- le ölüm orucu yapan Sargın ve Kutlu için hem yurtdıştnda hem de Türkiye'de "de- mokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla" yerleşmesi için büyük destek gelmişti. Evet, bugûn TBKP'nin iki lideri Sargın ve Kutlu tutuksuz olarak yargılanacaklar. Bu süre içinde de Türkiye dışına çıkarna- yacaklar. Kamuoyu yillardır TCK'nın 141., 142. ve 163. maddelerini tartışıyor. Bu, hem iç basında hem de dış basırtda yakından izleniyor. Kamuoyunda kimi çevrelerde destek görüyor, kimi çevelerde görmüyor. Ama başta Cumhurbaşkanı Özal ol- mak üzere, Başbakan Akbulut, muhale- fet liderleri Demirel ve İnönü sık sık "dü- şüncenin ve örgütlenme özgürlüğünün" getirilmesini savunuyorlar. Yine stk sık yabancılar, AT kapısını ça- lan Türkiye'ye karşı şu gerekçeyi de öne sürûyorlar: — AT sadece malların serbest dolaşı- mı değil, düşüncelerin de serbest dolaş- tığı bir yerdir. Türkiye yeni bir dönemin eşığinde mi? Elbet Sargtn ve Kutlu'nun 900 gün sonra salıverilmeleri, tutuksuz yargılan- maları, demokrasi ve ınsan hakları açı- sından sevindirici bir gelişmedir. sim çizdi diye günlerce döven, sonra si- yasi polise teslim eden okul müdürü, bu yaptığından mutlu olduğunu, gerekirse yine yapacağını açıklamıştır. MÇ, Buca Cezaevınde yatmış, oradan adli tıbba gönderilmiş, başından bir dizi macera geçmiş bir çocuktur. Tuvalet du- varma Nâzım Hikmet'in adını yazdığı ve orak çekiç resmı çizdiği için tutuklanan, Bugün 17 yaşındaki "küçûk komünist" M.Ç.'yi düşünürken ajanslar Sargın ve Kutlu'nun tahliye haberini "flaş" olarak geçiyorlardı. 30 yıl önce "kırmızı lambalar" altında gitar çalan çocuklan "komünist" diye yakalayanlar bugün kaç yaşında? Ancak şu anda TCK'nın 141., 142. ve 163. maddelerinin kaldırılması, "düşün- ceye örgütlenme özgürlüğünün" verilme- si tartışma halındedir Bu üç maddenin kaldırılıp katdırılmayacağı ise bir açıklık kazanmamıştır. 15 yaşındaki MÇ'nin başına gelenleri, Türk kamuoyu ve yabancı kamuoyu sa- nırız hâlâ unutmamıştır. 15 yaşındaki bir çocuğu tuvalet duva- rına, rnasasına. defterine yazı yazıp re- adı "küçûk komünisf'e çıkan MÇ, bugün okulundan ayrılmış, belki şu sıralar Al- manya'nın yolunu tutmuştur Acaba neden? Önce öğretmenleri, ardından arkadaş- ları dışlamıştır MÇ'yi. Onunla kimse ar- kadaşlık kurmamış, oturduğu apartman sakinlerinden kimileri "O bir komünist" diyerek çocuklarını uyarmışlardır. Hele kimi gazeteler o tarihte başlıkla- rını şöyle atmışlardı: —15 yaşında bir komünist yakalandı... Eh böyle haberler çıkınca da İzmir'i mekân tutan ayakkabıcı çocuklar. mıdye- ciler, kapıcı çocuklan, süpermarketlerde- ki taşıyıcılar, komiler MÇ'nin oturduğu Karataş semtinden kaçıp başka mahal- lelere yerleştiler Bir apartman kapıcısı da şöyle diyordu: — Bu çocuk 15 yaşında komünist ol- muş, büyüyünce ne olur bilmem... Anlattıklanmız gülmece değil gerçeğin kendisiydi ve 1989 yılında MÇ gündeme gelince zaman zaman yazmıştık. Sargın ve Kutlu 900 gün sonra tahliye oldular. Bu, ülke demokrasisi için sevin- dirici bir gelişmedir. 20 gün süren açltk grevi Sargın ve Kut- lu'da elbet kalıcı hastalıklar da bırakmış olabilir. Bugün 17 yaşındaki "küçük komünist" MÇ'yi düşünürken ajanslar Sargın ve Kutlu'nun tahliye haberini 'flaş' olarak geçiyorlardı. 30 yıl önce "kırmızı lambalar" altında gitar çalan çocuklan 'komünist' diye ya- kalayanlar bugün kaç yaşında? Acaba Türk demokrasisi kaç yaşında? kendisi de unutuvor. Farkında de- gil başbakan olduğunun. Taban fiyatını cumhurbaşkanı ilan edi- yor, bakanlannı kendisi atavama- dı. Sonra çıktı TV'ye herkesi ya- salara saygıya' davet ediyor. Asıl ^apılması gereken şey cumhurbaş- kanına yasaya uygun davranma- yı ogretmektir." İnönü, hükiimete "Özal'ı değtt, işciyi köyliiyii diişünme" çağnsın- da bulunurken, enflasyonun art- tığını, sanayileşmenin durduğunu, işten çıkarmalar yapılırken fabri- kaların da yabancılara dağıtıldı- ğını söyledi. tnönü, "Zaten eme- ğe saygılan yok" diye konuşuıı- ca bir vatandaş, "alıştık" diye ba- ğırdı. Bunun üzerine SHP lideri, " Altşma, alışma böyle şeye alışıl- maz" yanıtını verdi. tnönü, ANAP'ın artık gittiği- ni de vurgularken, "Yakında se- çim olacak, öyle bir gidecekler ki kendilerini loparlayana kadar, kaç sene geçer bilmem, belki de hiç toparlayamazlar" dedi. Bu iktidarla enflasyonun düş- meyeceğini de anlatan S H f lide- ri sözü 1 Mayıs olaylarına getire- rek, bütün dünyada kabul edilmiş bir günde işçilere yasal yüruyüş iz- ni verilmediği için kargaşa ve olaylar çıktığını, bir genç kızın felç olduğunu söyledi. İnönü, "Bütün bunlar iktidann aczidir, bülün dünyada kutlanan, neşe içinde geçirilecek bir gün umacı olarak gösterüiyor. Bunlara izin vermezseniz, kanşıklık çıkar. Ar- tık izin vermelisiniz. Butun bun- lann sorumlusu bugünkü iktidar- dır. Demokrasiyi kabul etmek istemiyoriar" diye konuştu. SHP lideri, daha sonra örgüt tarafından verilen yemeğe katıldı. Gece Ankara'ya döndü. Erbakan: Bende alışamadım ANKARA (ANKA) — Refah Partisi Genel Başkanı NecmettİB Erbakan, Cumhurbaşkanı Turgul Özal'ın seçilişi, tavn ve uygulama- ları karşısında, "Ben de alışa- madım" dedi. DYP Genel Başkanı Demirel'i, "Hiçbir konuda çö- züm getirememiş insan" olarak ni- teleyen Erbakan, SHP Genel Baş- kanı İnönü için de "Sorunlar kar- şısında bir şe> söylenmesinin id- raki içinde bile değil" biçiminde konuştu. Erbakan yaptığı açıklamada, ANAP'ı, "Erken secimi engeUeme derneği" olarak niteledi. Erkaban, "Bu dernekte Çankaya da var mı?" sorusuna ise, "Dernekler ay- nı şeküde diişünen insanlan içine alır" karşılığını verdi. RP Genel Başkanı bugün seçim yapılrnası halinde, ANAP'm kendi getirdi- ği baraj sistemi ile ancak 8 millet- vekili çıkarabüeceğini de öne sür- dü. Sessiz, ekonomik, uzun ömüriü: Demirdöküm Hidrofor.Demirdöküm Hidrofor güçlüdür: En üst kata da en alt kattaki kadar basınçlı, güvenli su sağlar. Sessizdir: Uykunuza engel olmaz. Ekonomiktir: En yöksek verimi en düşük enerji harcamasıyta gerçekleştirir. Üstelikçok uzun ömürlüdür: Çocuklarınıza da üerde aynı konforu sağlar. Gecikmeyin, şimdi sizin de Demirdöküm Hidrofor konforunu yaşamanızın tam zamanı. (X) DemirdökümMUSK w ISI DM*IM MEIKEZliRt I M M Te( (t) 178 06 05 -169 72 61 M o n T« (4) M 87 78 - 11fl 2t 00 Iza*TeK51)196033 BumTa (24)231099SaanTel (36)1510S GBiaiATOIOKZTltlUJ-TalaiPaşaCad Harmaıc.Sok Daruşşîtaka lOzaifcjHamNo 3Levent80640ISTANBUC W(1)1»2720(7Hat)Fate (1)1782?a ManBiH|illMurmite(4)1gC2fl-12543 22|FaKs. (4) 118 7044 'Marksist Sol' nasıl bir kurultay istiyor? Tepeden pazarhğa rettç Poliüka Servisi — "Sosya- listlerin Birlik Partisi"nin kunı- luş sürecinde, gündemin önemli bir bölüraünü, haziran ayının so- nunda toplanması beklenen 1. ku- rultaya katılacak delegelerin na- sıl belirleneceği oluşturuyor. Gerek CirişiıncUer Kurulu'nda gerekse de "Yüriitme Kurulu'n- da bulunanlar bu konuda ortak bir yöntem belirlemek amacıyla çalışmalarını sürdürüyorlar. "Sosyalisüerin Birlik Partisi" için bir araya gelenler bu konuda 'şimdilik' farkh görüşler öne sü- rüyorlar. önumuzdeki günlerde yapılacak toplantılarda tek bir gö- rüş! belirlenmesine çalışılacak ve seçflen yöntem doğrultusunda Is- taabul'da toplanacak kurultaya katılacak delegelerin bölgelerde belirlenmesine başlanacak. "Yüriitme Kurulu" üyelerin- den sözcü Oral Çalışlar "Nasıl bir kurultay" sorusunu yanıtla- dılar. Oral Çalışlar "Sosyaiistlerin Birlik Partisi" girişimınin kurul- tay öncesi izleyeceği >olu anlatır- ken "Tepeden pazaıiıgı ve bir eği- limin digerini alt edebileceği bir seçim tarzını reddediyonız. Ama- cımız herkesia kendini parti için- de hissedebileceği, sesini duyura- bileceği ve en alt organdan en üst organa kadar temsil edebileceği bir renkliligi yaratabilmektir. He- defimiz, parmak sayısına daya- nan çoğnnluklar değil, herkesin ikna olduğu mutabakatlardır. Kimse dıslanmayacak, kimse ku- nı çoğunluk hesaplanyla süreci keyfine göre yönlendirmeyecek- tir" dedi. Çalışlar, izlenmesini düşündü- ğü yöntemi şöyle anlattı: "Önce ilçe bazında loplantılar yapılacaktır. Bu toplantılara bu girişimi destekleven herkesin ka- olma hakkı vardır. Anadolu'da il- çe toplantılanna katılan ve 1. ku- rultayda yer almak isteyen herke- sin katılabilmesi hedefimizdir. Eğer katılım çok olur da yerimiz yetmezse ve delege usulüne baş- vurmak zonında kalırsak -ki ben bunnn İstanbul dışındaki ii ve U- çeler için gerekeceğini sanmıyorum- o zaman da bağım- sız sosyalistler başta olmak üze- re, bütün eğilimlerin az çok tem- sil edilebildiği bir yol izlenmesini esas alıyoruz." Katılımların ilçe toplantılanna dayanılarak gerçekleştirileceğini söyleyen Çalışlar, "Ancak bazı yöreJerde birkaç ilçenin bir araya gelmesiyle toplantalar da yapıla- bilir. Bu konuda esnek bir çizgi iz- lenmesini istiyonız. İl düzeyinde, bazen de bölge diızevinde anlam- lı toplantılar yapmak niyetinde- yiz. Özellikle işçilerin yoğun ola- rak yaşadıgı bölgelerde ve Diyar- bakır, Van gibi yörelerde raerkez- den deslekli yerel toplantılar bedefliyoruz" görilşünü dile ge- tirdi. Çalışlar, ilçe toplantılannın bölgedeki sosyaiistlerin inisiyatifr ile olacağını, Yüriltme Kurulu'- nun yalnızca gelişmelerden, top- lantı günlerinden haberdar ol- mak, çeşitliliği ifade edebilecek katılımlar sağlayabilmek için fikir ve önerilerini belirteceğini anlat- tı. Çalışlar, "İlçe ve il düzeyinde yapacağımız toplantılan haziran ortasına kadar bitirip ilk kurultayı haziran sonunda toplamak istiyo- nız. İlk kurultay kurucu kurulta- yın gıinünü beiirleyecek iki kural- tay arasmda görev yapacak olan yüriitme kunılunu seçecek, (iizük ve program hazırlama komisyon- lannı belirleyecektir. Bu secimler- de gruplar kuvvel çekişmesi yap- mayacaktır. Hepimizin ikna oidu- ğu ve onayladığı mutabakat liste- leri önerilecektir" diye konuştu.