Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 MAYIS 1990 HABERLER CUMHURİYET/15
Sargııv Ikiyıl gecikmiş bir karar. Inönü: Türkiye bir ayıptan kurtuldu
Kutlu ve Sargm özgür
Tduı
Kutlu ile Sargın'ın 900 gün süren tutukluluğundan
sonratahliye kararı sevinç gösterilerine dönüştü.
Çok sayıda milletvekili, yabancı gözlemcinin katıldığı
duruşmada izleyiciler kararı alkışlarla karşıladı.
J}
Tve!
SHP Genel Başkanı Inönü, Haydar Kutlu ile
Nihat Sargın'ın tahliye edilmesiyle ilgili olarak
Türkiye bir ayıptan kurtuldu. Tabii Sayın Kutlu
Sargın da bir eziyetten kurtulmuş oluyor" dedi.
ANKARA (Cumhuriyel Büro-
su) — Turkiye'ye döndükieıinden
bu yana 900 gündür tutuklu bu-
lunan TBKP liderlerı Haydar
Kutlu ve Nihat Sargın, dün An-
kara DGM'nin haklarında tahli-
ye kararı alması üzerine akşam
17.00'de salıverildiler. Tahliye ka-
rarının 32. duruşmanın sabah
oturumunda alınmasına karşın iki
liderin salıverilraelerinin uzama-
sı nedeninin Haydar Kutlu'nun
askerliğini yapmaması nedeniyle
yapılan işlemler olduğu öğrenildi.
Avukatlann, Kutlu'nun S milyon
lira tutannda ceza yatırarak be-
delli askerlikten yararlandığını
belgelemeleri üzerine tahliye iş-
lemleri tamamlandı. Kutlu ve Sar-
gın, daha sonra Ankara Melodi
Otel'de bir basın toplantısı düzen-
iediler, akşam da kalabalık bir
grupla yemek yediler.
Ankara DGM heyeti, dün ya-
pılan 32. duruşmada aldığı tahli-
ye kararında, düşüncenin suç ol-
maktan çıkanlmasına ilişkin cid-
di çalışmalar yapıldığını anımsa-
tarak bu durumda tutukluluğun
daha fazla uzamasının ileride gi-
derilmesi olanaksız zararlar mey-
dana getirebileceğini belirtti. Çok
sayıda Türk milletvekili, yabancı
gözlemci ile yerli ve yabancı ga-
zetecinin izlediği duruşmada, tah-,
liye kararı sevinç gösterilerine yol
açtı. İzleyiciler kararı alkışlarla
karşılarken Kutlu ve Sargın ise za-
fer işareti yaparak duygulanm di-
le getirdiler. Nihat Sargın, mah-
keme heyetine, "İki yıl gecikmiş
bir karar" dedi.
Haklarında başka bir tutukla-
ma kararı bulunmayan Kutlu ve
Sargın, Ankara DGM'nin verdi-
ği karar uyartnca dün öğleden
sonra serbest bırakıldılar.
Duruşma gergin başladı
Ankara DGM'deki duruşma
için polis, olağanüstü güvenlik
onlemleri aldı. Çeşitli illerden baş-
kente gelenler denetimden geçiri-
lirken DGM'nin bulunduğu Çev-
re Sokak'ın giriş ve çıkışında po-
lis tarafından güvenlik barikatlan
oluşturuldu. Sokağa girenler kim-
lik kontrolu ve aramadan geçiril-
difcr. Dtn*dştna salommda ve
DGM binası çevresinde de sivil ve
resmi polisler tarafından yoğun
önlem alındı. Duruşmaya girişte
kimlik kontrolu yapıldı. 100'e ya-
kın kişi polis barikatının dışında
bekledi ve duruşma süresince al-
kışla tempo tuttu.
Duruşmaya 4'ü SHP'li 12 mil-
letvekili, 6 TBKP Merkez Komi-
te üyesi, 34 Avrupalı gözlemci,
150 kadar savunma avukatı, 50
kadar yerli ve yabancı gazeteci ile
TV ekibi ve çok sayıda izleyici ka-
tıldı. Kutlu ve Sargın'ın duruşma
salonuna girişlerinde, salonda bu-
lunanların alkışla tempo tutmaları
atmosferi gerginleştirdi. DGM
Başkanı Vehbi Benli, bu koşullar-
da duruşmayı sürdüremeyeceğini
belirterek duruşmaya 09.45'te bir
saat kadar ara verdi. 10.30'da ye-
niden başlayan duruşmada, Baş-
kan Benli'nin tutumu yeniden ger-
ginliğe yol açtı. tstanbul Barosu
Başkanı Avukat Turgut Kazan
söz alarak mahkemenin bu tutu-
muyla bir yöntem hatası yaptığı-
nı belirtti. Başkan Benli ile de tar-
tışan Kazan, yasaların uygulan-
masını ve kesintisiz bir biçimde
duruşmalara devam edilmesini,
duruşmalann 30'ar gün ara ile ya-
pılmamasını istedi. Davanın ka-
nıtların incelenmesi aşamasında
kilitlenip kaldığını da savunan
Kazan, başkanın sözlerine müda-
halesi üzerine "Ben 27 yıllık hu-
kukçuyum, neyi nasıl anlatacağı-
mı bana kimse anımsatamaz, ne-
yi nasıl anlatacağımı ben bilirim"
dedi. Benli, bu kez Kazan'a,
"yiiksek sesle ve dinleyicileri he-
yecanlandıracak* şekilde
konuştuğu" gerekçesiyle mudaha-
le etti ve bunu bir uyarı şeklinde
tutanağa geçirdi. Kazan da Ben-
li'ye, "Duruşmayı yönetme gö-
revleriniz arasında bana müdaha-
le etme yetkiniz yok" diye tepki
gosterdi.
Kazan, "Müvekkillerimizin se-
lameti, özgürlüğü, hakkı, tıuku-
ku için bir an önce bu davayı bi-
tirin. Biz Yargıtay'a gitmek isti-
yoruz. Çunkıi bu dava kilitlendi.
Bin yıl sıirer. Buna ne benim ne
de miivekkillerimin ömrii yeter.
Sizden başka bir şey
isteraiyonım" dedi. "Haksızlıko
kadar büyiik ki isyan ediyorum"
diyen Kazan, "Bir Gıimulcine'de
isyan eltim, bir de burada. Ora-
da yargılama kısa siirede sonuç-
landı, burada ise siiriiyor" dedi.
Başkan Benli, Kazan'ı aynı ses to-
nuyla konuşmaya devam ettiği
için bir kez daha uyardı ve bunu
da tutanağa geçirdi.
Kûtîüi
"Konuşmayacağım"
Daha sonra dosya içinde yer
aJan kanıtların okunmasına geçil-
di. Okunan kanıtlara ilişkin gö-
rüşu sorulan Haydar Kutlu,
"Amaç, tutukluluğun uzatılması-
dır. Biz bu o>unun tarafı olmak
niyetinde değiliz. Savcılığın, dos-
yadaki belgelerden hangilerinin
delil, hangilerinin delil olmadığı-
nı bildirmesi gerekir. Lsule ilişkin
bu yöntem çözülmeden ben
Ankara DGM'de oybirliği ile alman tahliye
gerekçesinde, "düşüncenin suç olmaktan
çıkarılmasına ilişkin çalışmalara" işaret edilerek
tutukluluğun zararlara yol açacağı kaydedildi.
Hapisteki 900
gunun oykusu
u
n i ı v a r l a r ı v ı l r + ı k "
T a n l i
>
e
*
v
'ncini yaşayan TBKP liderleri Haydar
UU\tU. î a i 1 y i l i . U l V da r Kutlu ve Nihat Sargın, dun akşam Demet Res-
taurant'da partililerin verdikleri yemege katıldılar. Yemekte konuşan Sargın, demok-
rasi giiçkrinin haksız uygulamaya "gösterilebilecek en ust derecede tepkiyi gösterdiğini"
soyledi. Haydar Kutlu da yemek almosferinin "bayram >eri"ni andırdığını belirte-
rek, "Türkiye'de yerinden oynamaz sanılan taşian hep birlikte yerinden o>nattık. Yı-
kılmaz denilen duvarian yıktık. Dalgalanmaz denilen toplumu dalgalandırdık.
İnsanlann değişebileceğini gösterdik. En önemli kazancımız budur" dedi. Yaklaşık
bin kişinin katıldığı yemekte >abancı konukların yanı sıra, SHP Genel Sekreter Yar-
dımcısı Hikmet Çetin, Edirne Milletvekili Erdal Kalkan, bağımsız milletvekilleri Ad-
nan Ekmen, Kemal Anadol, Husnü Okçuoğlu, İbrahim Akso>, Tevfik Koçak, Ankara
Büyiikşehir Belediye Başkan Yekili Yaşar Çatak, Sincan Belediye Başkanı Aziz Giir-
soy, Köy-Koop eski Genel Başkanı Nedim Tarhan ile Otoraobil-tş Sendikası Genel
Başkanı Celal Özdoğan da bulundular. (Fotograf: Banş BU)
konuşmayacağım" dedi.
Savunma avukatlan, dosyadaki
yazılı tüm belgelerın sanıklaıa
tebliğ edilmesini, hem savcılığın
hem de savunmanın buna ilişkin
değerlendirmelerini toplu olarak
yapmalarını istediler. Mahkeme
heyeti, buna ilişkin kararın, gele-
cek duruşmada tarafların görüş-
leri alındıktan sonra verilmesıni
öngördü.
Başkan Benli, saatin 12.00'ye
yaklaştığım belirterek duruşmayı
sonuçlandıracağını kaydedince
yeniden söz alan Kazan, mahke-
me heyetine, davaya ilişkin basın-
da yer alan yazıların bulunduğu
bir dosya ile Adalet Bakanlığı'nın
hazırladığı 141, 142 ve 163. mad-
delere ilişkin alternatifli taslak
metinlerini verdi.
Ve tahliye
Daha sonra savunma avukatla-
rı 20. kez tahliye istediler. Anka-
ra DGM Savcısı Osman Turhan
bu isteme karşı çıktı. Bu sırada sa-
londa bir sessizlik yaşandı. Kısa
bir süre sonra Mahkeme Başkanı
Benli, heyetin oybirliğiyle aldığı
kararı okudu. Tahliye kararının
gerekçesinde şöyle dendi:
"Düşüncenin suç olmaktan çı-
kanlması hususunun uzun süredir
kamuoyunca tarnşıldığı. konunun
TBMM'de grubu bulunan siyasi
partilerce de olumlu karşılandığı,
bu hususla Ugiii olarak Adalet Ba-
kanlığı'nca hazırlanan alternatifli
yasa önerilerinin Bakanlar Kurulu
göriışüne sunulduğu, Bakanlar
Kurulu'nca konunun incelendigi,
miiteakip toplantılarda incelen-
mesi işlemine devam edilmesi yo-
lunda karar verildigi yetkililer ta-
rafından ifade edilnüş bulunduğu,
gerekçeleri ile birlikte basında yer
alan değişikliğe ait tasarılann
TCK'nın 141. 142 ve 163. madde-
lerine suçlann oluşması için yeni
unsurlar ila>esi ve her haliikârda
cezalarda önemli ölçüde indirim
yapılması hususlannı içerdiğinin
anlaşılmasına,
Bu suretle sanıklann yargılan-
dıklan suçlan itibanyla yasada
leblerine değişiklik yapılacağına
dair ciddi çalışmalar bulunduğu-
nun izlenilmesine,
Buna göre tutuklu sanıklar A.
Nihat Sargın ve Nabi Yağcı'nın
nezaret ve tutuklulukta geçen sii-
releri dikkate alındığında ve tu-
tukluluk hallerinin devamı takdi-
rinde ileride telafisi olanaksız za-
rarlar husule geleceği düşünce ve
kanaatine tanldıgından tutuklu
bulunan bu iki sanığın bihakkın
tahliyelerine, oybirliği ile karar
verildi."
Sevinç gösterileri
Kararın okunması üzerine du-
ruşma salonundakiler, bir anda
sevinç yumagı oluşturdular. Ka-
rarın okunması üzerine salonda-
kilerin birbirlerine sanldıkları, al-
kışla tempo tuttukları görüldü.
Sargın da mahkeme heyetine,
"Bu, iki yıl gecikmiş bir karar-
dır" dedi. Kutlu ve Sargın ile bir-
likte bazı tutuksuz sanıklann da
zafer işareti yaptıkları görüldü.
Bu sevinç gösterileri, duruşma sa-
lonu dışına da taştı. Aynı sevinç
gösterileri DGM binası dışında ve
Çevre Sokak'ta da sürdü.
Duruşmayı kimler
izledi?
Kutlu ve Sargın'ın tahliye edil-
dikleri dünkü 32. duruşmayı,
SHP milletvekilleri Rıza Yılmaz,
Erdoğan Yetenç, Halil Çulha, Ka-
mer Genç, bağımsız milletvekilleri
Kemal Anadol, Hiisnii Okçuoğ-
lu, Tevfik Koçak, fbrahim Ak-
soy, Mehmet Ali Eren, Adnan
Ekmen, Ekin Dikmen, İsraail
Hakkı Önal, Çankaya Belediye
Başkanı Doğan Tasdelen, İHD
Genel Başkanı Nevzat Helvacı,
Genel Sekreter Akın Birdal, Sar-
gın'ın eşi Yıldız Sargın, TBKP
Merkez Komite üyeleri Ziilfii Dic-
leli, Erdal Talu, Toygun Eraslan,
Şeref Yıldız, Yüksel Selek, Meh-
met Boztsık, Ruhi Su'nun eşi Sıd-
dıka Su, oldürülen DİSK eski Ge-
nel Başkanı Kemal Türkler'in eşi
Sebahat Türkler ve Prof. Dr. Sa-
dun Aren de izledi. Duruşmayı,
TRT'nin yanı sıra birçok Avrupa
televizyon ve radyo muhabirleri,
50 kadar Türk ve Avrupalı gaze-
teci ile birlikte yurtdışından gelen
yabancı gozlemciler de izledi.
Inönü: "Türkiye, bir
ayıptan kurtuldu"
SHP Genel Başkanı Erdal tnö-
nü, TBKP liderleri Haydar Kut-
,u ve Nihat Sargın'ın tahliye edil-
mesiyle ilgili olarak "Türkiye, bir
ayıptan kurlulmuş oluyor" dedi.
Inönu, dün düzenlediği basın
toplantısında konuya ilişkin ola-
rak şu açıklamayı yaptı:
"Memnunlukla karşıladığım
bir olay. Türkiye, bir ayıptan kur-
tulmuş oluyor. Uznn süre aleyhi-
mizde Avnıpa'da, dünyada hare-
ketlere sebep olan bu çağdışı gö-
rünümden kurtulmuş oluyoruz.
Tabii Sayın Kutlu ve Sargın da bir
eziyetten kurtulmuş oluyor. Bu
hareketin düşünce suçundan kur-
tulmayla sonuçlanmasını bekliyo-
rum. Hâlâ parlamentoya getiril-
memiş olan düşünce suçunun kal-
dınlraası ile ilgili maddeler geti-
rilmelidir ve demokrasimizin te-
mel kusurianndan birisi olan dü-
şünce suçu golgesinden Türkiye
artık kurtulmalıdır."
Başbakan Yıldınm Akbulut,
TBKP yöneticileri Haydar Kutlu
ve Nihat Sargm'm serbest bırakıl-
masına ilişkin olarak "Memngni-
yet verici bir husus. İnsanlann
hürriyetlerine kavuşması normal-
dir. Mahkemenin kararı da bu
yolda tecelli ettiğine göre bizim di-
yecek bir şeyimiz yoktur" dedi.
Duruşma sonrası
Tahliye kararının ardından sa-
at 44.00'ten itibaren TBKP'liler,
Merkez Kapalı Cezaevi'nin önü-
ne Kutlu ve Sargın'ı karşılamak
üzere toplanmaya başladılar. Bu
arada çok sayıda güvenlik görev-
lisi, cezaevi önünde toplanan ka-
labalığı kordon altına aldı. Ulu-
canlar Caddesi de trafiğe kapatıl-
dı. Cezaevi önünde toplanan
TBKP'liler, tahliyeyi beklerken
zaman zaman ellerinde kırmızı
karanHllerle halay çektiler.
Haydar Kutlu'nun "yoklama
kaçağı" olduğu ve bu nedenle po-
lis tarafından askerlik şubesine
götürüleceğinin açıklanması üze-
rine Kutlu ve Sargın'ın avukatla-
n Haydar Kutlu'nun 30.12.1988
tarihinde yasadan yararlanarak
Maliye Bakanlığı'na ödediği 5
milyon liralık "bedelli askerlik
makbuzunu" getirdiler. Bu ara-
da Nihat Sargın'ın tahliyesinde
bir sorun olmadığı, ancak Haydar
Kutlu ile birlikte cıkmak için "as-
kerlik sorununun çözülmesini
beklediği" öğrenildi. Tahliye iş-
leminin gecikmesi üzerine cezae-
vi önünde toplanan kalabalık,
olayı alkışlarla protesto etti. Gü-
venlik güçleri, duruma müdaha-
le etmedı.
Saat 16.00'da cezaevi yöneti-
mince istenen belgenin geldiği, an-
cak Cebeci Askerlik Şubesi'nden
ikinci bir belgenin beklendiği bil-
dirildi.
Bekleyiş sürerken, Kutlu ve
Sargın'ın yaklaşık 20 parça koli,
iki bavul ve bir döşekten oluşan
özel eşyaları bir kamyonete yük-
lendi ve cezaevi dışına çıkanldı.
Haydar Kutlu'nun "askeriiklen
muaf olduğunu kanıtlayan" bel-
gelerın tamamlanmasından sonra
saat 17.00'de Kutlu ve Sargm ce-
zaevi kapısından çıktılar. Cezae-
vinin çıkışında Nihat Sargın'ın eşi
Yıldız Sargın, avukatlar, yaban-
cı gözlemciler ve TBKP'liler eşli-
ğinde cezaevinin dışkapısına ka-
dar yürüyen Kutlu \e Sargın, za-
fer işaretleri yaptılar. Bu arada ce-
zaevi önünde toplanan TBKP'li-
ler"Komünist partisi engellene-
mez", "Kutlu, Sargın aramızda",
sloganlan attılar ve "Güneşin
Sofrasındayız" marşını söylediler.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) — TBKP yöneticileri Haydar
Kutlu ve Nihat Sargın 900 gıin
sonra özgurlüklerine kavuştular.
15 Kasım 1987'de Esenboğa Ha-
vaalam'na inen iki lider Ankara
Emniyet Mudürluğu siyasi şube
ekiplerince gözaltına alındı. 22
gunlük gözaltından sonra tutuk-
lanarak Ankara Merkez Kapalı
Cezaevi'ne konan Kutlu-Sargın'ın
900 günlük öyküsü şöyle:
Kutlu ve Sargın ilk kez, tutuk-
landıktan 7 ay sonra 8 Haziran
1988'de yargıç önune çıktılar.
Dörtbin sayfadan oluşan 11 kla-
sorluk davanın ilk duruşmasına
200 kadar avukat, 72 yabancı göz-
lemci, çok sayıda yerli ve yabancı
gazeteci ile parlamenter geldi. An-
cak duruşma salonunun dar olu-
şu nedeniyle davayı izlemek iste-
yen bu kişilerin büyük bölümü dı-
şarıda kaldı. Polisin, DGM'nin
bulunduğu Çevre Sokağın giriş ve
çıkışmdaki yoğun güvenlik önlem-
lerı ve barikatlan dikkat çekerken,
bu önlemler bugüne kadar yapı-
lan 31 duruşma boyunca da sür-
dü. Bu olağanüstü önlemler nede-
niyle DGM Başsavcısı Demiral,
savunma avukatlarınca ileriki
günlerde Adalet Bakanlığı'na şi-
kâyet edildi. Demiral hakkında so-
ruşturma açıldı. Avukatlar bu ola-
yı n yaşandığı duruşmayı topluca
terk ettiler. Bunun üzerine mah-
keme heyeti duruşmayı ertelemek
zorunda kaldı.
Polis ayrıca ilk duruşmayı izle-
mek için gelen dinleyicılerden de
30'unu gözaltına aldı. Diğer du-
ruşmalarda gözaltına alınanlarla
birlikte bu sayı 100'e ulaştı. Poli-
sin özellikle Ankara dışından ge-
lenleri, kent dışında araçlardan in-
dirip>flşlemesi, zaman zaman ken-
te sokmaması da dikkat çekti. Son
olarak nisan ayı içinde yapılan 31.
duruşmayı izlemek üzere otobüs-
lerle çeşitli illerden başkente gel-
mek isteyen 500'e yakın kişi polis
tarafından kente sokulmadı. An-
kara DGM Başsavcısı Nusret De-
miral'ın talimatı üzerine harekete
geçen polis, duruşmayı izlemek ve
TBKP'li olduklarına ilişkin DGM
Savcılığı'na dilekçe vererek kendi-
lerini ihbar etmek isteyen bu kişi-
leri başkentin yanı sıra çevre ilçe-
lere de sokmadı. İhbar dilekçele-
rini verecek herhangi bir makam
buiamayan bu kişiler geldikleri il-
lere dönrnek zorunda bırakıldılar.
Kutlu ve Sargın'ın duruşmala-
rına özellikle yabancı gözlemciler
de büyük ilgi gösterdiler. Bugün-
ku duruşmaya kadar başkente ge-
len yabancı gözlemcilerin sayısı
300'ü buldu.
Yargılama boyunca Kutlu ve
Sargın hakkındaki dava dosyası
eklenen belgelerle kabardı. 32. du-
ruşmaya gelindiginde dava dosyası
10 bin sayfaya yakın 17 klasöre
ulaştı. Yargılamada halen bu bel-
gelerin incelenmesi sürüyor. He-
nuz bu belgelerın üçte birinin in-
celendiği behrtilirken tüm bu bel-
gelerin gözden geçirilmesinin en
az 1-1.5 yıl sürebileceği belirtildi.
Yargılama süresince davaya
DGM'nin bakmaya görevli olup
olmadığı da savunma avukatlann-
ca sık sık dile getirildi. Ancak bu
savlar DGM Heyeti'nce sürekli
reddedildi. DGM Heyeti ayrıca 6
nisanda 31. kez karşılarına gelen
Kutlu ve Sargın'ın tahliye istemle-
TBKP LİDERLERİ KUTLU VE SARGIN TAHLİYELERKVİ DEĞERLENDİRDİLER:
Türkvedünya demokrasisinin zaferiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) —
TBKP liderleri Haydar Kuüu ve Nihat
Sargın, tahliyelerinin Türk ve dünya de-
mokratik kamuoyunun bir zaferi oldu-
ğunu söylediler.
Kutlu ve Sargın, tahliye edildikten
sonra, Kızılay Melodi OtePde bir ba-
sın toplantısı düzenlediler. Sargın,
TCK'da değişiklik yapılması yönünde
hazırlanan taslağın bu haliyle "geçici"
olmak zorunda olduğunu savunurken,
Kutlu, 163. maddenin de kaldırılması
gerektiğini, Sovyetler Birliği ve Doğu
Avrupa'daki gelişmeleri destekledikle-
rini, parti programlannda "çok parti-
li demokratik sosyalizme" yer verdik-
lerini söyledi.
Sargın, "Ölum orucu sırasında size
herhangi bir söz verildi mi?" şeklinde-
ki soruya, "Hayır. Bize doğrudan ula-
şan böyle bir şey yok. Ancak olayları
değerlendirdik. Sayın Cumhurbaşkanı-
nın yabancı gazetecilere verdiği deme-
ci değerlendirdik. Bu bizim için bir te-
minatlı. Kamuoyunun ve demokrasi
güçlerinin de isteği üzerine ölum oru-
cuna ara verdik" karşılığını verdi. Kut-
lu da bir soru üzerine en geniş Mark-
sist solu içeren bir parti kurulduğunda,
TBKP'yi feshedebileceklerini kaydede-
rek, "Böyle bir parti olduğunda
TBKP'nin varlığının sürdurülmesi için
neden kalmayacağını ve bu partinin
içinde olacağımızı söyledik" dedi.
Basın toplantısının başında kısa bir
açıklama yapan Dr. Nihat Sargın, da-
valanyla ilgili olarak siyasal partilerden
işçi ve işveren sendikalanna kadar "en
geniş consensusun" sağlandığını vurgu-
ladı ve "Herkesin ortak düşüncesi, ne-
den tutuklu olduğumuzdu. Bugün tah-
liyemizle ilk sonucu almış bulunuyo-
nız" diye konuştu. Tahliye edilrnelerin-
de Türkiye'de demokrasi isteyen her ki-
şi ve kuruluşun payı olduğunu kayde-
den Haydar Kutlu da kendileriyle da-
yanışma içinde hareket edenlere teşek-
kür etti. Kutlu, "Biz bir bakıma Tür-
kiye'ye yeni gelmiş sayılırız. Havaala-
nında indik ve cezaevine girdik. De-
mokrasiyle Tiirkiye'nin bir şey kaybet-
mevecegini ve çok şey kazanacağını bi-
liyoruz. Türkiye'nin sorunlarının banş
içinde, diyalogla çözülmesinden yana-
yız. Bugün alınan sonuç, bu aydın ge-
lecek için bir adım sayılmalıdır" dedi.
Kendilerinin tahliye edilmelerıyle so-
runun çözülmeyeceğinı, halen cezaev-
lerinde çok sayıda düşünce suçlusu bu-
lunduğunu anımsatan TBKP yönetici-
leri yerli ve yabancı basın mensupları-
nın sorularını şöyle yanıtladılar:
—Bundan sonra partinizi kurma yö-
nünde bir girişiminiz olacak mı?
SARGIN—Elbette, öyle bir başvuru
yapılacak. Ancak hazırlıklann tamam-
lanması lazım.
—Bu konuda hukümetten bir beklen-
tiniz var mı?
SARGIN—Hayır, hukümetten bir
beklentimiz yok. Tabii ki, hükümet
uyelerinden Sayın Cumhurbaşkanına
kadar, düşünce suçları, komunist par-
ti kurulması gibi konularda verilen söz-
lerin tutulması lazımdır. Bunlann dışın-
da özel bir beklentimiz yok.
—Ölüm orucunda size herhangi bir söz
verildi mi?
SARGIN—Hayır. Bize doğrudan
ulaşan böyle bir şey yok. Ancak olay-
ları değerlendirdik. Sayın Cumhurbaş-
kanı'nın yabancı gazetecilere verdiği de-
meci değerlendirdik. Bu bizim için bir
teminattı. Kamuoyunun ve demokrasi
güçlerinin de isteğiyle ölüm orucuna ara
verdik.
—Ölüm orucu nedeniyle mabkemeye
bir zorlama yapılmış olabüir mi?
SARGIN—Bilemiyorum. Onu mah-
keme üyelerine sorun.
—TCK'da yapılması düşünülen deği-
şiklik çalışmalarını izliyor musunuz?
Nasıl değerlendiriyorsunuz?
SARGIN—Turk Ceza Yasası'nda
değişiklik yapmayı ongören o taslak,
kabul edilirse, bu haliyle yasalaşırsa,
geçici olmak zorundadır; geçici olma-
ya mahkûmdur. Bugüne kadar duşüıı-
ce suçlarının cezası arttırıldı. Şimdi tas-
lakla cezalarda azaltmaya gidilmek is-
teniyor. Duşünce suçundan cezayı
azaltma nedeni neyse, o aynı zamanda
kaldırma nedenidir.
—Geniş bir ydpazede yeni bir Mark-
sisl parti kurma çalışmaları var.
TBKP'yi feshedip, yeni Marksisl parti
çalışmalanna katılacak mısınız?
KUTLU—Türkiye'de komunist par-
tisinin kurulması için tüm koşullar ha-
zır değil. Biz en geniş Marksist solu ku-
caklayan bir parti olduğunda
TBKP'nin varlığının surdurülmesi için
neden kalmadığını ve bu partinin için-
de olacağımızı söyledik. Ama
TBKP'nin kuruluşu bir formalite değil-
dir. Girişimlerimiz de\am edecek.
TBKP'yi kuracağız.
—TBKP liderleri olarak diğer parti li-
derlerini ziyaret edecek misiniz?
KUTLU—Diğer siyasi parti liderle-
rini öncelikle teşekkür için ziyaret ede-
ceğiz. Tabii ki, diğer siyasi parti lider-
lerini aynı zamanda diyalog politikamı-
zın gereği olarak ziyaret edeceğiz. Sa-
dece siyasi partileri değil,'bizimle da-
yanışma içinde hareket eden \e kamu-
oyu oluşturan bütün kuruluşları, orgüt-
leri ve basın kuruluşlannı da ziyaret
edeceğiz.
—Sayın Kutlu, şu anda esiniz de tutuk-
lu. Neler düşünüyorsunuz?
KUTLU—Tabii ki, üzulüyorum.
Eşim ve duşünceleri yüzunden cezaev-
lerinde bulunan diğer arkadaşların da
çıkmalarını bekliyorum.
SARGIN—Bu maddelere dayanarak
insaniaııu suçlanması olanaksız hale
gelmiştir, kaldı ki, tutuklu olsunlar.
—Doğu Avrupa'daki gelişmeleri nasıl
değerlendiriy orsunuz?
KUTLU—Biz cezaevine girdikten
sonra dünya çok hızlı değişti. Bunlan
izlemeye çalıştık. Ama bilgilenmemiz
eksikti. Olanaklar ölçüsünde gelişme-
leri izledik. Biz Sovyetler Birliği ve di-
ğer Doğu Avrupa ülkelerindeki demok-
ratik hareketleri doğru bulduk, destek-
ledik. Bildiğiniz gibi bizim parti prog-
ramımızda çok partilili demokratik sos-
yalizme yer verilmiştir.
—163. maddenin kaldırılması. İslam te-
meline dayalı partiler kurulması konu-
sunda ne düşünüyorsunuz?
SARGIN—Biz baştan beri ayırun ya-
pılmaksızın, hepsinin kaldırılması ge-
rektiğini savunduk. Çunkü duşüncele-
rin bir ayrımla, bir kesimin diğerleri
üzerinde bir ağırlık kazanmasına karşı
çıktık. Demokrasi bir bütündür. Şüp-
hesiz o görüşte değiliz, istemiyoruz.
Ama diyalog ve tartışma orıamı içinde
gerçeklerin ve doğruların gösterilebile-
cefuie iııanıyoruz.
KUTLU—Din olgusu. sosya! bir ol-
gudur. Hiçbir sosyal olgu, yasak yön-
temlerine dayanarak ne ortadan kaldı-
rılabilir ne de harhangı bir yone kana-
lize edilebilir. Biz modcrn bir Türkiye'-
den yanayız.
rıni de aynı duruşmada 18. kez
"ahlı suçlann niteligi, kanıt dara-
mu ve kanıtlarda bir değişiklik
olmaması" nedeniyle reddetti.
1988 haziranından bu yana ya-
pılan 31 duruşma boyunca avu-
katlar duruşmayı ikinci olarak
ocak ayında yapılan 27. duruşma-
da topluca terk ettiler. Avukatlar,
Ankara Barosu'nun DGM Baş-
savcısı Demıral'ın tutumunu pro-
testo için aldığı "DGM'yi boykoT
kararı uyarınca duruşma salonu-
nu topluca terk ettiler.
Kutlu ve Sargın yargılama süre-
since iki kez de açlık eylemi yap-
tılar. Bunlardan ilkini 1989 yılı so-
nunda Ankara Merkez Kapalı Ce-
zaevi'nde ortaya çıkarılan bir tü-
nel nedeniyle tutuklulara yonelti-
len baskıyı protesto amacıyla aç-
lık grevine başlayan siyasi tutuk-
lulara destek vermek için
gerçekleştirdiler. Bir haftaya yakın
süren bu eylemin ardından Kuüu
ve Sargın son olarak da nisan ayı
başında 20 gün süreyle açlık eyle-
mi yaptılar. Kutlu ve Sargın,
141-142 ve 163. maddelerin kaldı-
rılması, en azından kaldırılacağı-
na ilişkin inandırıcı adımlar atıl-
ması ve Komunist Partisi konu-
sundaki yasağın kaldırılması ama-
cıyla 6 nisanda Ankara DGM'de-
ki duruşmalarında ölum orucuna
başladıklarını açıkladılar. Bu ey-
lemlerini 20 gün sürdüren Kutlu ve
Sargın, bayram öncesinde istem-
leri doğrultusunda bazı önemli
adımlar atıldığını belirterek ey-
lemlerine son verdiler.
Kutlu hakkında Malatya
DGM'de bazı dergilerde yer alan
yazılanndan ötürü açılan dava,
beraatle sonuçlanıp bu kararda
kesinleşirken Sargın hakkında da
TlP yöneticüiği nedeniyle Istan-
bul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde
ayrı bir dava görulmeye başlandı.
Bu dava Ankara DGM'deki ana
davayla birleştirilirken, Ankara 6.
Ağır Ceza Mahkemesi'nde de
Kutlu ve Sargın hakkında bu kez
"anayasaya hayır" propagandası
yaptıkları ve Cumhurbaşkanı'na
hakaret ettikleri gerekçesiyle 4. bir
dava daha açıldı. Bu dava da bir-
leştirilme istemiyle Ankara
DGM'ye gönderildi.
Bu gelişmeler sürerken Kutlu-
nun eşi Ayşe Çiçek Yağcı da bir
başka TBKP davasının sanığı ol-
du. 6 ocakta Turkiye'ye dönüşün-
de Istanbul'da gözaltına alındı.
Daha sonra salıverilen Ayşe Çiçek
Yağcı ardından Ankara DGM'nin
istemi üzerine yeniden gözaltına
alındı. Ankara Emniyet Müdürlü-
ğü'nde 11 gün sorgulandıktan son-
ra tutuklanan Ayşe Çiçek Yağcı ile
birlikte 60 TBKP'li hakkında An-
kara DGM'de dava açıldı. Anka-
ra DGM'nin yanı sıra tstanbul
DGM'de de TBKP'nin yasallaş-
masına ilişkin basın toplantısı dü-
zenleyen TBKP'liler hakkında
ikinci bir dava daha görulmeye
başlandı. Kutlu'nun eşi Ayşe Çi-
çek Yağcı halen üç aydır Ankara
Merkez Kapalı Cezaevi'nde tutuk-
lu bulunurken, Adalet Bakanı Ol-
tan Sungurlu ise Kutlu ve Sargın-
ın 20 günlük ölüm oruçları sürer-
ken bayram öncesinde hakkında
herhangi bir yasal işlem yapılma-
yan Sargın'ın eşi Yıldız Sargın'ı
makamında kabul ederek gorüşü-
yordu.
Kutlu ve Sargm, emniyette kal-
dıkları süre içinde kendilerine iş-
kence yapıldığı gerekçesiyle Yeni-
mahalle Cumhuriyet Savcılığı'na
suç duyurusunda bulundular. Bu
başvuruyu inceleyen Yenimahalle
Cumhuriyet Savcısı Ahmet Erdem
takipsizlik kararı verdi. Ağır Ce-
za Mahkemesi'nde bu karara ya-
pılan itirazdan da bir sonuç alına-
mayınca, konu kişisel başvuru
prosedürü çerçevesinde Avrupa
gündemine taşındı. Kutlu ve Sar-
gın, avukatlan aracılığıyla Avru-
pa tnsan Hakları Komisyonu'na
başvurdular ve işkence gördükle-
rini, özgürlüklerinin yasalara ay-
kın bir biçimde kısıtlandığım öne
sürdüler.
Kutlu ve Sargın'ın başvunısunu
kabul eden komisyon, gerekli in-
celemeleri yapmak uzere üç yar-
gıcını iki kez Turkiye'ye gönder-
di. tlk olarak geçtiğimiz yıl ekim
ayı sonunda Ankara'ya gelen yar-
gıçlar, Kutlu ve Sargın'ın yanı sı-
ra Cumhuriyet Savcısı Erdem, An-
kara Emniyet Mudürluğu Eski Si-
yasi Şube Müdüru Hasan Eryıl-
maz ve Adli Tabip Talat Ynrt-
man'ın ifadelerine başvurdu. İkin-
ci kez bu yılın ocak ayında Anka-
ra'ya gelen yargıçlar, Kutlu ve
Sargın'ı Eryıimaz ile yüzleştirdiler.
DGM Başsavcısı Nusret Demiral
ise yargıçlara ifade vermeyi ikinci
kez reddetti. Demiral'ın yanı sıra
yargıçlar, aralarında Siyasi Şube
TKP Masası Sorumlusu Başkomi-
ser İbrahim Dedeoğlu'nun da bu-
lunduğu soraucu emniyet göre\li-
lerinin ifadelerine de başvurama-
dı.