05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 MAYIS 1990 HABERLER CUMHURİYET/15 Sargııv Ikiyıl gecikmiş bir karar. Inönü: Türkiye bir ayıptan kurtuldu Kutlu ve Sargm özgür Tduı Kutlu ile Sargın'ın 900 gün süren tutukluluğundan sonratahliye kararı sevinç gösterilerine dönüştü. Çok sayıda milletvekili, yabancı gözlemcinin katıldığı duruşmada izleyiciler kararı alkışlarla karşıladı. J} Tve! SHP Genel Başkanı Inönü, Haydar Kutlu ile Nihat Sargın'ın tahliye edilmesiyle ilgili olarak Türkiye bir ayıptan kurtuldu. Tabii Sayın Kutlu Sargın da bir eziyetten kurtulmuş oluyor" dedi. ANKARA (Cumhuriyel Büro- su) — Turkiye'ye döndükieıinden bu yana 900 gündür tutuklu bu- lunan TBKP liderlerı Haydar Kutlu ve Nihat Sargın, dün An- kara DGM'nin haklarında tahli- ye kararı alması üzerine akşam 17.00'de salıverildiler. Tahliye ka- rarının 32. duruşmanın sabah oturumunda alınmasına karşın iki liderin salıverilraelerinin uzama- sı nedeninin Haydar Kutlu'nun askerliğini yapmaması nedeniyle yapılan işlemler olduğu öğrenildi. Avukatlann, Kutlu'nun S milyon lira tutannda ceza yatırarak be- delli askerlikten yararlandığını belgelemeleri üzerine tahliye iş- lemleri tamamlandı. Kutlu ve Sar- gın, daha sonra Ankara Melodi Otel'de bir basın toplantısı düzen- iediler, akşam da kalabalık bir grupla yemek yediler. Ankara DGM heyeti, dün ya- pılan 32. duruşmada aldığı tahli- ye kararında, düşüncenin suç ol- maktan çıkanlmasına ilişkin cid- di çalışmalar yapıldığını anımsa- tarak bu durumda tutukluluğun daha fazla uzamasının ileride gi- derilmesi olanaksız zararlar mey- dana getirebileceğini belirtti. Çok sayıda Türk milletvekili, yabancı gözlemci ile yerli ve yabancı ga- zetecinin izlediği duruşmada, tah-, liye kararı sevinç gösterilerine yol açtı. İzleyiciler kararı alkışlarla karşılarken Kutlu ve Sargın ise za- fer işareti yaparak duygulanm di- le getirdiler. Nihat Sargın, mah- keme heyetine, "İki yıl gecikmiş bir karar" dedi. Haklarında başka bir tutukla- ma kararı bulunmayan Kutlu ve Sargın, Ankara DGM'nin verdi- ği karar uyartnca dün öğleden sonra serbest bırakıldılar. Duruşma gergin başladı Ankara DGM'deki duruşma için polis, olağanüstü güvenlik onlemleri aldı. Çeşitli illerden baş- kente gelenler denetimden geçiri- lirken DGM'nin bulunduğu Çev- re Sokak'ın giriş ve çıkışında po- lis tarafından güvenlik barikatlan oluşturuldu. Sokağa girenler kim- lik kontrolu ve aramadan geçiril- difcr. Dtn*dştna salommda ve DGM binası çevresinde de sivil ve resmi polisler tarafından yoğun önlem alındı. Duruşmaya girişte kimlik kontrolu yapıldı. 100'e ya- kın kişi polis barikatının dışında bekledi ve duruşma süresince al- kışla tempo tuttu. Duruşmaya 4'ü SHP'li 12 mil- letvekili, 6 TBKP Merkez Komi- te üyesi, 34 Avrupalı gözlemci, 150 kadar savunma avukatı, 50 kadar yerli ve yabancı gazeteci ile TV ekibi ve çok sayıda izleyici ka- tıldı. Kutlu ve Sargın'ın duruşma salonuna girişlerinde, salonda bu- lunanların alkışla tempo tutmaları atmosferi gerginleştirdi. DGM Başkanı Vehbi Benli, bu koşullar- da duruşmayı sürdüremeyeceğini belirterek duruşmaya 09.45'te bir saat kadar ara verdi. 10.30'da ye- niden başlayan duruşmada, Baş- kan Benli'nin tutumu yeniden ger- ginliğe yol açtı. tstanbul Barosu Başkanı Avukat Turgut Kazan söz alarak mahkemenin bu tutu- muyla bir yöntem hatası yaptığı- nı belirtti. Başkan Benli ile de tar- tışan Kazan, yasaların uygulan- masını ve kesintisiz bir biçimde duruşmalara devam edilmesini, duruşmalann 30'ar gün ara ile ya- pılmamasını istedi. Davanın ka- nıtların incelenmesi aşamasında kilitlenip kaldığını da savunan Kazan, başkanın sözlerine müda- halesi üzerine "Ben 27 yıllık hu- kukçuyum, neyi nasıl anlatacağı- mı bana kimse anımsatamaz, ne- yi nasıl anlatacağımı ben bilirim" dedi. Benli, bu kez Kazan'a, "yiiksek sesle ve dinleyicileri he- yecanlandıracak* şekilde konuştuğu" gerekçesiyle mudaha- le etti ve bunu bir uyarı şeklinde tutanağa geçirdi. Kazan da Ben- li'ye, "Duruşmayı yönetme gö- revleriniz arasında bana müdaha- le etme yetkiniz yok" diye tepki gosterdi. Kazan, "Müvekkillerimizin se- lameti, özgürlüğü, hakkı, tıuku- ku için bir an önce bu davayı bi- tirin. Biz Yargıtay'a gitmek isti- yoruz. Çunkıi bu dava kilitlendi. Bin yıl sıirer. Buna ne benim ne de miivekkillerimin ömrii yeter. Sizden başka bir şey isteraiyonım" dedi. "Haksızlıko kadar büyiik ki isyan ediyorum" diyen Kazan, "Bir Gıimulcine'de isyan eltim, bir de burada. Ora- da yargılama kısa siirede sonuç- landı, burada ise siiriiyor" dedi. Başkan Benli, Kazan'ı aynı ses to- nuyla konuşmaya devam ettiği için bir kez daha uyardı ve bunu da tutanağa geçirdi. Kûtîüi "Konuşmayacağım" Daha sonra dosya içinde yer aJan kanıtların okunmasına geçil- di. Okunan kanıtlara ilişkin gö- rüşu sorulan Haydar Kutlu, "Amaç, tutukluluğun uzatılması- dır. Biz bu o>unun tarafı olmak niyetinde değiliz. Savcılığın, dos- yadaki belgelerden hangilerinin delil, hangilerinin delil olmadığı- nı bildirmesi gerekir. Lsule ilişkin bu yöntem çözülmeden ben Ankara DGM'de oybirliği ile alman tahliye gerekçesinde, "düşüncenin suç olmaktan çıkarılmasına ilişkin çalışmalara" işaret edilerek tutukluluğun zararlara yol açacağı kaydedildi. Hapisteki 900 gunun oykusu u n i ı v a r l a r ı v ı l r + ı k " T a n l i > e * v 'ncini yaşayan TBKP liderleri Haydar UU\tU. î a i 1 y i l i . U l V da r Kutlu ve Nihat Sargın, dun akşam Demet Res- taurant'da partililerin verdikleri yemege katıldılar. Yemekte konuşan Sargın, demok- rasi giiçkrinin haksız uygulamaya "gösterilebilecek en ust derecede tepkiyi gösterdiğini" soyledi. Haydar Kutlu da yemek almosferinin "bayram >eri"ni andırdığını belirte- rek, "Türkiye'de yerinden oynamaz sanılan taşian hep birlikte yerinden o>nattık. Yı- kılmaz denilen duvarian yıktık. Dalgalanmaz denilen toplumu dalgalandırdık. İnsanlann değişebileceğini gösterdik. En önemli kazancımız budur" dedi. Yaklaşık bin kişinin katıldığı yemekte >abancı konukların yanı sıra, SHP Genel Sekreter Yar- dımcısı Hikmet Çetin, Edirne Milletvekili Erdal Kalkan, bağımsız milletvekilleri Ad- nan Ekmen, Kemal Anadol, Husnü Okçuoğlu, İbrahim Akso>, Tevfik Koçak, Ankara Büyiikşehir Belediye Başkan Yekili Yaşar Çatak, Sincan Belediye Başkanı Aziz Giir- soy, Köy-Koop eski Genel Başkanı Nedim Tarhan ile Otoraobil-tş Sendikası Genel Başkanı Celal Özdoğan da bulundular. (Fotograf: Banş BU) konuşmayacağım" dedi. Savunma avukatlan, dosyadaki yazılı tüm belgelerın sanıklaıa tebliğ edilmesini, hem savcılığın hem de savunmanın buna ilişkin değerlendirmelerini toplu olarak yapmalarını istediler. Mahkeme heyeti, buna ilişkin kararın, gele- cek duruşmada tarafların görüş- leri alındıktan sonra verilmesıni öngördü. Başkan Benli, saatin 12.00'ye yaklaştığım belirterek duruşmayı sonuçlandıracağını kaydedince yeniden söz alan Kazan, mahke- me heyetine, davaya ilişkin basın- da yer alan yazıların bulunduğu bir dosya ile Adalet Bakanlığı'nın hazırladığı 141, 142 ve 163. mad- delere ilişkin alternatifli taslak metinlerini verdi. Ve tahliye Daha sonra savunma avukatla- rı 20. kez tahliye istediler. Anka- ra DGM Savcısı Osman Turhan bu isteme karşı çıktı. Bu sırada sa- londa bir sessizlik yaşandı. Kısa bir süre sonra Mahkeme Başkanı Benli, heyetin oybirliğiyle aldığı kararı okudu. Tahliye kararının gerekçesinde şöyle dendi: "Düşüncenin suç olmaktan çı- kanlması hususunun uzun süredir kamuoyunca tarnşıldığı. konunun TBMM'de grubu bulunan siyasi partilerce de olumlu karşılandığı, bu hususla Ugiii olarak Adalet Ba- kanlığı'nca hazırlanan alternatifli yasa önerilerinin Bakanlar Kurulu göriışüne sunulduğu, Bakanlar Kurulu'nca konunun incelendigi, miiteakip toplantılarda incelen- mesi işlemine devam edilmesi yo- lunda karar verildigi yetkililer ta- rafından ifade edilnüş bulunduğu, gerekçeleri ile birlikte basında yer alan değişikliğe ait tasarılann TCK'nın 141. 142 ve 163. madde- lerine suçlann oluşması için yeni unsurlar ila>esi ve her haliikârda cezalarda önemli ölçüde indirim yapılması hususlannı içerdiğinin anlaşılmasına, Bu suretle sanıklann yargılan- dıklan suçlan itibanyla yasada leblerine değişiklik yapılacağına dair ciddi çalışmalar bulunduğu- nun izlenilmesine, Buna göre tutuklu sanıklar A. Nihat Sargın ve Nabi Yağcı'nın nezaret ve tutuklulukta geçen sii- releri dikkate alındığında ve tu- tukluluk hallerinin devamı takdi- rinde ileride telafisi olanaksız za- rarlar husule geleceği düşünce ve kanaatine tanldıgından tutuklu bulunan bu iki sanığın bihakkın tahliyelerine, oybirliği ile karar verildi." Sevinç gösterileri Kararın okunması üzerine du- ruşma salonundakiler, bir anda sevinç yumagı oluşturdular. Ka- rarın okunması üzerine salonda- kilerin birbirlerine sanldıkları, al- kışla tempo tuttukları görüldü. Sargın da mahkeme heyetine, "Bu, iki yıl gecikmiş bir karar- dır" dedi. Kutlu ve Sargın ile bir- likte bazı tutuksuz sanıklann da zafer işareti yaptıkları görüldü. Bu sevinç gösterileri, duruşma sa- lonu dışına da taştı. Aynı sevinç gösterileri DGM binası dışında ve Çevre Sokak'ta da sürdü. Duruşmayı kimler izledi? Kutlu ve Sargın'ın tahliye edil- dikleri dünkü 32. duruşmayı, SHP milletvekilleri Rıza Yılmaz, Erdoğan Yetenç, Halil Çulha, Ka- mer Genç, bağımsız milletvekilleri Kemal Anadol, Hiisnii Okçuoğ- lu, Tevfik Koçak, fbrahim Ak- soy, Mehmet Ali Eren, Adnan Ekmen, Ekin Dikmen, İsraail Hakkı Önal, Çankaya Belediye Başkanı Doğan Tasdelen, İHD Genel Başkanı Nevzat Helvacı, Genel Sekreter Akın Birdal, Sar- gın'ın eşi Yıldız Sargın, TBKP Merkez Komite üyeleri Ziilfii Dic- leli, Erdal Talu, Toygun Eraslan, Şeref Yıldız, Yüksel Selek, Meh- met Boztsık, Ruhi Su'nun eşi Sıd- dıka Su, oldürülen DİSK eski Ge- nel Başkanı Kemal Türkler'in eşi Sebahat Türkler ve Prof. Dr. Sa- dun Aren de izledi. Duruşmayı, TRT'nin yanı sıra birçok Avrupa televizyon ve radyo muhabirleri, 50 kadar Türk ve Avrupalı gaze- teci ile birlikte yurtdışından gelen yabancı gozlemciler de izledi. Inönü: "Türkiye, bir ayıptan kurtuldu" SHP Genel Başkanı Erdal tnö- nü, TBKP liderleri Haydar Kut- ,u ve Nihat Sargın'ın tahliye edil- mesiyle ilgili olarak "Türkiye, bir ayıptan kurlulmuş oluyor" dedi. Inönu, dün düzenlediği basın toplantısında konuya ilişkin ola- rak şu açıklamayı yaptı: "Memnunlukla karşıladığım bir olay. Türkiye, bir ayıptan kur- tulmuş oluyor. Uznn süre aleyhi- mizde Avnıpa'da, dünyada hare- ketlere sebep olan bu çağdışı gö- rünümden kurtulmuş oluyoruz. Tabii Sayın Kutlu ve Sargın da bir eziyetten kurtulmuş oluyor. Bu hareketin düşünce suçundan kur- tulmayla sonuçlanmasını bekliyo- rum. Hâlâ parlamentoya getiril- memiş olan düşünce suçunun kal- dınlraası ile ilgili maddeler geti- rilmelidir ve demokrasimizin te- mel kusurianndan birisi olan dü- şünce suçu golgesinden Türkiye artık kurtulmalıdır." Başbakan Yıldınm Akbulut, TBKP yöneticileri Haydar Kutlu ve Nihat Sargm'm serbest bırakıl- masına ilişkin olarak "Memngni- yet verici bir husus. İnsanlann hürriyetlerine kavuşması normal- dir. Mahkemenin kararı da bu yolda tecelli ettiğine göre bizim di- yecek bir şeyimiz yoktur" dedi. Duruşma sonrası Tahliye kararının ardından sa- at 44.00'ten itibaren TBKP'liler, Merkez Kapalı Cezaevi'nin önü- ne Kutlu ve Sargın'ı karşılamak üzere toplanmaya başladılar. Bu arada çok sayıda güvenlik görev- lisi, cezaevi önünde toplanan ka- labalığı kordon altına aldı. Ulu- canlar Caddesi de trafiğe kapatıl- dı. Cezaevi önünde toplanan TBKP'liler, tahliyeyi beklerken zaman zaman ellerinde kırmızı karanHllerle halay çektiler. Haydar Kutlu'nun "yoklama kaçağı" olduğu ve bu nedenle po- lis tarafından askerlik şubesine götürüleceğinin açıklanması üze- rine Kutlu ve Sargın'ın avukatla- n Haydar Kutlu'nun 30.12.1988 tarihinde yasadan yararlanarak Maliye Bakanlığı'na ödediği 5 milyon liralık "bedelli askerlik makbuzunu" getirdiler. Bu ara- da Nihat Sargın'ın tahliyesinde bir sorun olmadığı, ancak Haydar Kutlu ile birlikte cıkmak için "as- kerlik sorununun çözülmesini beklediği" öğrenildi. Tahliye iş- leminin gecikmesi üzerine cezae- vi önünde toplanan kalabalık, olayı alkışlarla protesto etti. Gü- venlik güçleri, duruma müdaha- le etmedı. Saat 16.00'da cezaevi yöneti- mince istenen belgenin geldiği, an- cak Cebeci Askerlik Şubesi'nden ikinci bir belgenin beklendiği bil- dirildi. Bekleyiş sürerken, Kutlu ve Sargın'ın yaklaşık 20 parça koli, iki bavul ve bir döşekten oluşan özel eşyaları bir kamyonete yük- lendi ve cezaevi dışına çıkanldı. Haydar Kutlu'nun "askeriiklen muaf olduğunu kanıtlayan" bel- gelerın tamamlanmasından sonra saat 17.00'de Kutlu ve Sargm ce- zaevi kapısından çıktılar. Cezae- vinin çıkışında Nihat Sargın'ın eşi Yıldız Sargın, avukatlar, yaban- cı gözlemciler ve TBKP'liler eşli- ğinde cezaevinin dışkapısına ka- dar yürüyen Kutlu \e Sargın, za- fer işaretleri yaptılar. Bu arada ce- zaevi önünde toplanan TBKP'li- ler"Komünist partisi engellene- mez", "Kutlu, Sargın aramızda", sloganlan attılar ve "Güneşin Sofrasındayız" marşını söylediler. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — TBKP yöneticileri Haydar Kutlu ve Nihat Sargın 900 gıin sonra özgurlüklerine kavuştular. 15 Kasım 1987'de Esenboğa Ha- vaalam'na inen iki lider Ankara Emniyet Mudürluğu siyasi şube ekiplerince gözaltına alındı. 22 gunlük gözaltından sonra tutuk- lanarak Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'ne konan Kutlu-Sargın'ın 900 günlük öyküsü şöyle: Kutlu ve Sargın ilk kez, tutuk- landıktan 7 ay sonra 8 Haziran 1988'de yargıç önune çıktılar. Dörtbin sayfadan oluşan 11 kla- sorluk davanın ilk duruşmasına 200 kadar avukat, 72 yabancı göz- lemci, çok sayıda yerli ve yabancı gazeteci ile parlamenter geldi. An- cak duruşma salonunun dar olu- şu nedeniyle davayı izlemek iste- yen bu kişilerin büyük bölümü dı- şarıda kaldı. Polisin, DGM'nin bulunduğu Çevre Sokağın giriş ve çıkışmdaki yoğun güvenlik önlem- lerı ve barikatlan dikkat çekerken, bu önlemler bugüne kadar yapı- lan 31 duruşma boyunca da sür- dü. Bu olağanüstü önlemler nede- niyle DGM Başsavcısı Demiral, savunma avukatlarınca ileriki günlerde Adalet Bakanlığı'na şi- kâyet edildi. Demiral hakkında so- ruşturma açıldı. Avukatlar bu ola- yı n yaşandığı duruşmayı topluca terk ettiler. Bunun üzerine mah- keme heyeti duruşmayı ertelemek zorunda kaldı. Polis ayrıca ilk duruşmayı izle- mek için gelen dinleyicılerden de 30'unu gözaltına aldı. Diğer du- ruşmalarda gözaltına alınanlarla birlikte bu sayı 100'e ulaştı. Poli- sin özellikle Ankara dışından ge- lenleri, kent dışında araçlardan in- dirip>flşlemesi, zaman zaman ken- te sokmaması da dikkat çekti. Son olarak nisan ayı içinde yapılan 31. duruşmayı izlemek üzere otobüs- lerle çeşitli illerden başkente gel- mek isteyen 500'e yakın kişi polis tarafından kente sokulmadı. An- kara DGM Başsavcısı Nusret De- miral'ın talimatı üzerine harekete geçen polis, duruşmayı izlemek ve TBKP'li olduklarına ilişkin DGM Savcılığı'na dilekçe vererek kendi- lerini ihbar etmek isteyen bu kişi- leri başkentin yanı sıra çevre ilçe- lere de sokmadı. İhbar dilekçele- rini verecek herhangi bir makam buiamayan bu kişiler geldikleri il- lere dönrnek zorunda bırakıldılar. Kutlu ve Sargın'ın duruşmala- rına özellikle yabancı gözlemciler de büyük ilgi gösterdiler. Bugün- ku duruşmaya kadar başkente ge- len yabancı gözlemcilerin sayısı 300'ü buldu. Yargılama boyunca Kutlu ve Sargın hakkındaki dava dosyası eklenen belgelerle kabardı. 32. du- ruşmaya gelindiginde dava dosyası 10 bin sayfaya yakın 17 klasöre ulaştı. Yargılamada halen bu bel- gelerin incelenmesi sürüyor. He- nuz bu belgelerın üçte birinin in- celendiği behrtilirken tüm bu bel- gelerin gözden geçirilmesinin en az 1-1.5 yıl sürebileceği belirtildi. Yargılama süresince davaya DGM'nin bakmaya görevli olup olmadığı da savunma avukatlann- ca sık sık dile getirildi. Ancak bu savlar DGM Heyeti'nce sürekli reddedildi. DGM Heyeti ayrıca 6 nisanda 31. kez karşılarına gelen Kutlu ve Sargın'ın tahliye istemle- TBKP LİDERLERİ KUTLU VE SARGIN TAHLİYELERKVİ DEĞERLENDİRDİLER: Türkvedünya demokrasisinin zaferiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — TBKP liderleri Haydar Kuüu ve Nihat Sargın, tahliyelerinin Türk ve dünya de- mokratik kamuoyunun bir zaferi oldu- ğunu söylediler. Kutlu ve Sargın, tahliye edildikten sonra, Kızılay Melodi OtePde bir ba- sın toplantısı düzenlediler. Sargın, TCK'da değişiklik yapılması yönünde hazırlanan taslağın bu haliyle "geçici" olmak zorunda olduğunu savunurken, Kutlu, 163. maddenin de kaldırılması gerektiğini, Sovyetler Birliği ve Doğu Avrupa'daki gelişmeleri destekledikle- rini, parti programlannda "çok parti- li demokratik sosyalizme" yer verdik- lerini söyledi. Sargın, "Ölum orucu sırasında size herhangi bir söz verildi mi?" şeklinde- ki soruya, "Hayır. Bize doğrudan ula- şan böyle bir şey yok. Ancak olayları değerlendirdik. Sayın Cumhurbaşkanı- nın yabancı gazetecilere verdiği deme- ci değerlendirdik. Bu bizim için bir te- minatlı. Kamuoyunun ve demokrasi güçlerinin de isteği üzerine ölum oru- cuna ara verdik" karşılığını verdi. Kut- lu da bir soru üzerine en geniş Mark- sist solu içeren bir parti kurulduğunda, TBKP'yi feshedebileceklerini kaydede- rek, "Böyle bir parti olduğunda TBKP'nin varlığının sürdurülmesi için neden kalmayacağını ve bu partinin içinde olacağımızı söyledik" dedi. Basın toplantısının başında kısa bir açıklama yapan Dr. Nihat Sargın, da- valanyla ilgili olarak siyasal partilerden işçi ve işveren sendikalanna kadar "en geniş consensusun" sağlandığını vurgu- ladı ve "Herkesin ortak düşüncesi, ne- den tutuklu olduğumuzdu. Bugün tah- liyemizle ilk sonucu almış bulunuyo- nız" diye konuştu. Tahliye edilrnelerin- de Türkiye'de demokrasi isteyen her ki- şi ve kuruluşun payı olduğunu kayde- den Haydar Kutlu da kendileriyle da- yanışma içinde hareket edenlere teşek- kür etti. Kutlu, "Biz bir bakıma Tür- kiye'ye yeni gelmiş sayılırız. Havaala- nında indik ve cezaevine girdik. De- mokrasiyle Tiirkiye'nin bir şey kaybet- mevecegini ve çok şey kazanacağını bi- liyoruz. Türkiye'nin sorunlarının banş içinde, diyalogla çözülmesinden yana- yız. Bugün alınan sonuç, bu aydın ge- lecek için bir adım sayılmalıdır" dedi. Kendilerinin tahliye edilmelerıyle so- runun çözülmeyeceğinı, halen cezaev- lerinde çok sayıda düşünce suçlusu bu- lunduğunu anımsatan TBKP yönetici- leri yerli ve yabancı basın mensupları- nın sorularını şöyle yanıtladılar: —Bundan sonra partinizi kurma yö- nünde bir girişiminiz olacak mı? SARGIN—Elbette, öyle bir başvuru yapılacak. Ancak hazırlıklann tamam- lanması lazım. —Bu konuda hukümetten bir beklen- tiniz var mı? SARGIN—Hayır, hukümetten bir beklentimiz yok. Tabii ki, hükümet uyelerinden Sayın Cumhurbaşkanına kadar, düşünce suçları, komunist par- ti kurulması gibi konularda verilen söz- lerin tutulması lazımdır. Bunlann dışın- da özel bir beklentimiz yok. —Ölüm orucunda size herhangi bir söz verildi mi? SARGIN—Hayır. Bize doğrudan ulaşan böyle bir şey yok. Ancak olay- ları değerlendirdik. Sayın Cumhurbaş- kanı'nın yabancı gazetecilere verdiği de- meci değerlendirdik. Bu bizim için bir teminattı. Kamuoyunun ve demokrasi güçlerinin de isteğiyle ölüm orucuna ara verdik. —Ölüm orucu nedeniyle mabkemeye bir zorlama yapılmış olabüir mi? SARGIN—Bilemiyorum. Onu mah- keme üyelerine sorun. —TCK'da yapılması düşünülen deği- şiklik çalışmalarını izliyor musunuz? Nasıl değerlendiriyorsunuz? SARGIN—Turk Ceza Yasası'nda değişiklik yapmayı ongören o taslak, kabul edilirse, bu haliyle yasalaşırsa, geçici olmak zorundadır; geçici olma- ya mahkûmdur. Bugüne kadar duşüıı- ce suçlarının cezası arttırıldı. Şimdi tas- lakla cezalarda azaltmaya gidilmek is- teniyor. Duşünce suçundan cezayı azaltma nedeni neyse, o aynı zamanda kaldırma nedenidir. —Geniş bir ydpazede yeni bir Mark- sisl parti kurma çalışmaları var. TBKP'yi feshedip, yeni Marksisl parti çalışmalanna katılacak mısınız? KUTLU—Türkiye'de komunist par- tisinin kurulması için tüm koşullar ha- zır değil. Biz en geniş Marksist solu ku- caklayan bir parti olduğunda TBKP'nin varlığının surdurülmesi için neden kalmadığını ve bu partinin için- de olacağımızı söyledik. Ama TBKP'nin kuruluşu bir formalite değil- dir. Girişimlerimiz de\am edecek. TBKP'yi kuracağız. —TBKP liderleri olarak diğer parti li- derlerini ziyaret edecek misiniz? KUTLU—Diğer siyasi parti liderle- rini öncelikle teşekkür için ziyaret ede- ceğiz. Tabii ki, diğer siyasi parti lider- lerini aynı zamanda diyalog politikamı- zın gereği olarak ziyaret edeceğiz. Sa- dece siyasi partileri değil,'bizimle da- yanışma içinde hareket eden \e kamu- oyu oluşturan bütün kuruluşları, orgüt- leri ve basın kuruluşlannı da ziyaret edeceğiz. —Sayın Kutlu, şu anda esiniz de tutuk- lu. Neler düşünüyorsunuz? KUTLU—Tabii ki, üzulüyorum. Eşim ve duşünceleri yüzunden cezaev- lerinde bulunan diğer arkadaşların da çıkmalarını bekliyorum. SARGIN—Bu maddelere dayanarak insaniaııu suçlanması olanaksız hale gelmiştir, kaldı ki, tutuklu olsunlar. —Doğu Avrupa'daki gelişmeleri nasıl değerlendiriy orsunuz? KUTLU—Biz cezaevine girdikten sonra dünya çok hızlı değişti. Bunlan izlemeye çalıştık. Ama bilgilenmemiz eksikti. Olanaklar ölçüsünde gelişme- leri izledik. Biz Sovyetler Birliği ve di- ğer Doğu Avrupa ülkelerindeki demok- ratik hareketleri doğru bulduk, destek- ledik. Bildiğiniz gibi bizim parti prog- ramımızda çok partilili demokratik sos- yalizme yer verilmiştir. —163. maddenin kaldırılması. İslam te- meline dayalı partiler kurulması konu- sunda ne düşünüyorsunuz? SARGIN—Biz baştan beri ayırun ya- pılmaksızın, hepsinin kaldırılması ge- rektiğini savunduk. Çunkü duşüncele- rin bir ayrımla, bir kesimin diğerleri üzerinde bir ağırlık kazanmasına karşı çıktık. Demokrasi bir bütündür. Şüp- hesiz o görüşte değiliz, istemiyoruz. Ama diyalog ve tartışma orıamı içinde gerçeklerin ve doğruların gösterilebile- cefuie iııanıyoruz. KUTLU—Din olgusu. sosya! bir ol- gudur. Hiçbir sosyal olgu, yasak yön- temlerine dayanarak ne ortadan kaldı- rılabilir ne de harhangı bir yone kana- lize edilebilir. Biz modcrn bir Türkiye'- den yanayız. rıni de aynı duruşmada 18. kez "ahlı suçlann niteligi, kanıt dara- mu ve kanıtlarda bir değişiklik olmaması" nedeniyle reddetti. 1988 haziranından bu yana ya- pılan 31 duruşma boyunca avu- katlar duruşmayı ikinci olarak ocak ayında yapılan 27. duruşma- da topluca terk ettiler. Avukatlar, Ankara Barosu'nun DGM Baş- savcısı Demıral'ın tutumunu pro- testo için aldığı "DGM'yi boykoT kararı uyarınca duruşma salonu- nu topluca terk ettiler. Kutlu ve Sargın yargılama süre- since iki kez de açlık eylemi yap- tılar. Bunlardan ilkini 1989 yılı so- nunda Ankara Merkez Kapalı Ce- zaevi'nde ortaya çıkarılan bir tü- nel nedeniyle tutuklulara yonelti- len baskıyı protesto amacıyla aç- lık grevine başlayan siyasi tutuk- lulara destek vermek için gerçekleştirdiler. Bir haftaya yakın süren bu eylemin ardından Kuüu ve Sargın son olarak da nisan ayı başında 20 gün süreyle açlık eyle- mi yaptılar. Kutlu ve Sargın, 141-142 ve 163. maddelerin kaldı- rılması, en azından kaldırılacağı- na ilişkin inandırıcı adımlar atıl- ması ve Komunist Partisi konu- sundaki yasağın kaldırılması ama- cıyla 6 nisanda Ankara DGM'de- ki duruşmalarında ölum orucuna başladıklarını açıkladılar. Bu ey- lemlerini 20 gün sürdüren Kutlu ve Sargın, bayram öncesinde istem- leri doğrultusunda bazı önemli adımlar atıldığını belirterek ey- lemlerine son verdiler. Kutlu hakkında Malatya DGM'de bazı dergilerde yer alan yazılanndan ötürü açılan dava, beraatle sonuçlanıp bu kararda kesinleşirken Sargın hakkında da TlP yöneticüiği nedeniyle Istan- bul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ayrı bir dava görulmeye başlandı. Bu dava Ankara DGM'deki ana davayla birleştirilirken, Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde de Kutlu ve Sargın hakkında bu kez "anayasaya hayır" propagandası yaptıkları ve Cumhurbaşkanı'na hakaret ettikleri gerekçesiyle 4. bir dava daha açıldı. Bu dava da bir- leştirilme istemiyle Ankara DGM'ye gönderildi. Bu gelişmeler sürerken Kutlu- nun eşi Ayşe Çiçek Yağcı da bir başka TBKP davasının sanığı ol- du. 6 ocakta Turkiye'ye dönüşün- de Istanbul'da gözaltına alındı. Daha sonra salıverilen Ayşe Çiçek Yağcı ardından Ankara DGM'nin istemi üzerine yeniden gözaltına alındı. Ankara Emniyet Müdürlü- ğü'nde 11 gün sorgulandıktan son- ra tutuklanan Ayşe Çiçek Yağcı ile birlikte 60 TBKP'li hakkında An- kara DGM'de dava açıldı. Anka- ra DGM'nin yanı sıra tstanbul DGM'de de TBKP'nin yasallaş- masına ilişkin basın toplantısı dü- zenleyen TBKP'liler hakkında ikinci bir dava daha görulmeye başlandı. Kutlu'nun eşi Ayşe Çi- çek Yağcı halen üç aydır Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nde tutuk- lu bulunurken, Adalet Bakanı Ol- tan Sungurlu ise Kutlu ve Sargın- ın 20 günlük ölüm oruçları sürer- ken bayram öncesinde hakkında herhangi bir yasal işlem yapılma- yan Sargın'ın eşi Yıldız Sargın'ı makamında kabul ederek gorüşü- yordu. Kutlu ve Sargm, emniyette kal- dıkları süre içinde kendilerine iş- kence yapıldığı gerekçesiyle Yeni- mahalle Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundular. Bu başvuruyu inceleyen Yenimahalle Cumhuriyet Savcısı Ahmet Erdem takipsizlik kararı verdi. Ağır Ce- za Mahkemesi'nde bu karara ya- pılan itirazdan da bir sonuç alına- mayınca, konu kişisel başvuru prosedürü çerçevesinde Avrupa gündemine taşındı. Kutlu ve Sar- gın, avukatlan aracılığıyla Avru- pa tnsan Hakları Komisyonu'na başvurdular ve işkence gördükle- rini, özgürlüklerinin yasalara ay- kın bir biçimde kısıtlandığım öne sürdüler. Kutlu ve Sargın'ın başvunısunu kabul eden komisyon, gerekli in- celemeleri yapmak uzere üç yar- gıcını iki kez Turkiye'ye gönder- di. tlk olarak geçtiğimiz yıl ekim ayı sonunda Ankara'ya gelen yar- gıçlar, Kutlu ve Sargın'ın yanı sı- ra Cumhuriyet Savcısı Erdem, An- kara Emniyet Mudürluğu Eski Si- yasi Şube Müdüru Hasan Eryıl- maz ve Adli Tabip Talat Ynrt- man'ın ifadelerine başvurdu. İkin- ci kez bu yılın ocak ayında Anka- ra'ya gelen yargıçlar, Kutlu ve Sargın'ı Eryıimaz ile yüzleştirdiler. DGM Başsavcısı Nusret Demiral ise yargıçlara ifade vermeyi ikinci kez reddetti. Demiral'ın yanı sıra yargıçlar, aralarında Siyasi Şube TKP Masası Sorumlusu Başkomi- ser İbrahim Dedeoğlu'nun da bu- lunduğu soraucu emniyet göre\li- lerinin ifadelerine de başvurama- dı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle