29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 ŞUBAT1990 CUMHURlYET/7 EVSANLAR FÜSUN ÖZBİLGEN G Ö R Ö Ş Eserier ve zaman Eserler üretildikleri andan başlayarak güzeldirler ve zaman onlan çirkınteştirmez, kötüleştirmez. Bob Dylan CANLI İNSAN PAZARINDAN BİR KESİT Yasak meydanda iş avıSABAH saat 06. Sisli bır tstan- bul sabahında Mecidiyeköy mey- daru. Üst geçidin tam karşısında- ki küçuk meydanda yavaş yavaş hareketlenme başlıyor. Ara so- kaklardan bırer ikişer çıkan in- sanlar meydanda toplanıyorlar. Dikkat çekmemek için olsa gerek toplu durmaktan kaçınıp uzun arahklarla bekliyorlar. Sayıları henüz 40-50 kadar. Uslü başı dökülen bu erkek kalabalığın hepsi de tıraşsız. Köy- lerinden kalkıp Istanbul'a bir ış bulma umuduyla gelen bu insan- lar Mecidiyeköy ışçi pazarlannın emek satıcıları. Bu meydanda beklemeleri yasaklanımş. Yine de yapacak bir şcy bulamadıkları için burada loplanıp kendilerine bir iş verecek insanlann gelmesını bekliyorlar. Genellikle de inşaat- larda amele olarak çalıştırılıyor- lar. Yanlanna yaklaşıp konuşmak istiyoruz. Tedirgin bir şekilde ya- nımızdan uzaklaşıyorlar. Bir ta- nesi kızgın bir şekilde konuşma- ya başlıyor: "Kardeşim yazacaJmnız da ne olacak? HJçbir şey degişmeyecek. Barada aylardır iş belüiyoruz. bnlamıyoruz. Hiçbir şey konuş- mam, resim de çektirmem. Kara- oğlan başbakan olsavdı, o zaman mikrofonu ettme alır istediğin ka- dar konns.urdum." Aylarca bekleyip iş bulamıjorlar. Konuşmak ısteyenler de çıkı- yor, ama bir şartla diyorlar, "Adt- mızı ve meraleketimizi sonnaya- caksm." "Ben her şeyi antatacagınT di- yen birisi başlıyor konuşmaya, "Sabah saat 5'Ie uyanıp, elimizi yiıznraüzu yıkadıktan, sonra bu meydana geliyonız. İş bekliyoruz. tş gu'ç yoktur. Ne yapacagız? Bu- rada bepimiz perişan olmuşuz. 200 kişi var burada, işsiz guçsuz kalmışlar. Gidecek bir yerimiz yok. Yiyecek bir halimiz yok. Bodnımda vaüyonız. Oralan da nıtnbetlidir. Butün arkadaşlar hastalanmışbr. Bodnımda 7 ta- ne oda var, her bir odada 11 kişi yatar. Pisliklen ve kirden adam dayaomaz." — Sizi almaya gelenler ne gibi ışler yaptırıyorlar? "Adanı bnraya geliyor, '15 ta- ne adam lazım' diyor. Çöpliik iş- leri yapünyor, inşaat işleri yap- tınyor. Kazma kiirek sallıyoruz akşama kadar. Aldığımız da 10 bin lira. Burada 15 bin liradan fazla ucretle iş bulamazsınız." — Belirli bir saatten sonra iş çıkmayınca ne yapıyorsunuz? "Kahveye gidiyor otunıyoruz. Kahvede çay içe içe cay parası bile veremiyoruz. Şimdi adam 6 ay- İSTANBUL'DA DÖRT MEVSİM Pavyon kadınlan arasında bu adam da nereyi dikizliyor diyorsaıuz; o sadece filmin göriıntu yönet- meni. Işık ayarlannı konlrol ediyor. (Fotoğraf: Uğur Günyiiz) Pavyon sahnesinin çekimi ÖGLEDEN sonra saat 2.30 ci- van. Beyoğlu'nda bir pavyonda- yız. lçerde konsomasyona çık- rnak için bekleyen kadınlar bir tarafta oturmuş. Muşteri olarak gelen erkekler ise başka bir taraf- ta. Ortalıkta ise ordan oraya ko- şuşturan ve pavyon görüntusüne hiç uymayan işlerle uğraşan bir- kaç adam ve bir kadın var. Pav- yonlar günduz açık olmaz. Bu pavyon da aslında açık değil. Çekimleri 1 yıidır suren "îs- tanbul'da Dört Mevsim" adlı belgeselin neredeyse son sahne- leri çekiliyor. Öraer Latfi Akad'- ın TRT için hazjrladığı belgesel dört oölumden oluşuyor: Doğuş. tstanbul bir şarkıdır. tstanbul bir özieındir. lstanbul bir kavgadır. Ortalıklarda dolaşanlar TV ekibi. Çekimleri yönlendiren ka- dın ise filmin yapımcısı ve ikinci yönetmeni Sunar Kural Aytuna. "Var olan butun lstanbul'u ya- şamak istedik" dıyor belgeseli anlatırken. "Doiuş böhimû tamamen bel- gesel. fnsansız, yemyeşil doğa. Kalabalıktan, kargaşadan, tra- fikten uzak Istanbul'u ele aldık. 'lstanbul Bir Şarladır' bolumun- de ise iki gencin aşkıyla birlikte gunumuz îstanbul'unu yaşadık. lstanbul Bir Ozkmdir' bolu- munde yıllar sonra birbirini bu- lan iki sevgiliyle, yitip giden ve özlenen Istanbul'u işledik. 'ts- tanbul bir kargadır'da da bir iş- çi ailesiyle birlikte ekmek kavgası veren insanlan \e gece Istanbul'- unu goruntiiledik." tstanbul'da hemen her şeyı çektiklerini, bunların uzun ydlar TRT'de belge niteliğinde kalaca- ğını anlatan Aytuna, çektikleri bazı yerlerin daha şimdiden yok olduğunu anlatırken "tstanbul elden gidiyor, biz onu kovalama- ya cauşıyonız" diyor. Yaklaşık 4 saat sürecek belge- selin gece Istanbul'u için ayrılan süresi 1.5-2 dakika. Bu bölumün çekimlerine aynlan zaman ise iki hafta. Bir gece Taksim AciPde sabahlama, bir gece kulubü, po- lis baskını ve zührevi hastalıklar hastanesi, Tarlabaşı'nda bir meyhane, sokaklarda gece bo- Vunca sarhoşlar, sokak kızları, dönmeler ve bir pavyon görun- tüsu. Bir iki dakikaya bunların hepsi sığacak. Gece hiçbir pavyon çekim için izin vermediğı için gunduz bu pavyon kiralanmış. Figuran sa- natçılar çağrılmış. Gerçek bir pavyon havası yaşatılmaya çalı- şılıyor. Sahneye kiralık bir saz ekibi ve bir şarkıcı yerleşiyor. Masalara kadınlar ve erkekler ikişer ikişer dağıtılıyor. Işıklar gece ışıklan gibı ayarlanıyor. Bi- raz da şekerli suyla yapılmış sis ile hava dumanlanıyor. Artık çekıme başlanacak. O sı- rada figüranlardan iki kişinin ne- rede olduğu soruluyor. Namaz için camiye gittikleri anlaşılıyor. Namazdan sonra geliyorlar. 16-17 yaşlarında, makyajia büyük görünmeye çalışmış bır kız. Mini eteğıyle sahneye çıkıp mikrofonu alıyor. Şarkıcı rolu- nü oynayacakmış, zaten gerçek- ten de şarkıcılık yapıyormuş. "Annesi de burada" diyorlar. Başı iyice bağlı, kapalı bir anne. Uzaktan kızıru izlıyor. Bıraz son- ra bir başka şarkıcı geliyor. Kızı sahneden indirıyorlar. Kenarda konsomatrislerle oturmasını söy- Iuyorlar. Annesi dayanamıyor: "Ben kıznna konsomatrisiik ro- lii oynatmam" diyor, kızını alıp gidiyor. Çalgıcılar muziğe, kadın da şarkısma başlıyor. Bazı masalar- da içjci nıyetine konulan kolalar ıçiliyor. Herkes doğal, kimse rol yapmıyor. Ve yönetmenin "evet" sesiyle çekim başlıyor. PİYANO, KANUN, KEMENÇE, GİTAR Gfilsen Tuneer, piyano ve kemençe eşliğinde "Dımbıllı"yı söyler- ken. (Fotoğraf: Muharrem Aydın) Gece kulübünde türkü StNEMA ve tiyatro sanatçısı Gıilsen Tuneer şu sıralar Siyah ve Gumuş adlı gece kulubunde değişik bır programla bu kez şarkı söyleyerek sahneye çıkıyor. tstanbul Belediye Konservatuva- rı Tiyatro Bölumu'nu bitiren Tüncer, çeşitli tiyatrolarda sah- neye çıktı ve bir çok fılmde rol aldı. "Ölmez Ağacı" ve "Bir Tren Yelculuğn" filmlerindekı rolü ıle en lyi yardımcı kadın oyuncu odulleri kazanan sanat- çı son olarak Reha Erdem'in Nantes Fılm Festivali'nde ödul alan "A-Ay" tılminde başrol oy- nadı. Muzik çalışmaları yıllar öncesine, Nâzım Hikmet ve Pir Sultan Abdal resıtallerine daya- nan Gulsen Tuneer bugunlerde sahneye çıktığı Siyah ve Gumiış1 te, duzenlemelerini Nail Yavuz- un yaptığı parçalan değişik bir tarzda yorumluyor. Piyano, ka- nun, kemençe ve gitardan oluşan sazlar eşliğinde Tuneer "Haydar Haydar", "Bir ateş ver sigaramı yakayım", "Burası Muştur", "Dırabılh" turkulerıni yorumlu- yor. Tuncer'ın "bis" parçası ise "Boncuklu." Çok yöniü bir sa- natçı olan Gulsen Tunçer'in mü- zığıne Mehmet Teoman şu yoru- mu getiriyor "Benim gozumde Gulsen Tuneer hizim öz kaynak- lanmızı Dogu ve Batı sentezin- de böylesine butunleştiren çok ender sanatçılardan biri..." dır buradadır. Cebinde çay parası yoktur. Ne yapacak adam? Evli barklıdır. Çoluk çocuğu memle- kette para beklemektedirler. Bi- zim halimiz ne olacak bilmiyo- rvaî" — Devletten neler istiyor, ne- ler bekliyorsunuz? "Hükümetten ne isteyecefiz? Bulgar vatandaşı gelir ona iş ve- rir. Turk vatandaşıaa vermez. Bulgaristan'dan gelen aH«ml«r hep çahşıyoriar, şirketlere giriyor- lar. Türkiye'nin vatandaşı da b«- rada surunuyor." tşçiler isimterini vermeme ve resim çektirmeme istekJerinin ne- denini ise şöyle açıklıyorlar: "Şimdi karakoldaki polisler duvarea, luzıyorlar. Diyorlar ki "Madem ki burada bekliyorsu- nuz, siz niye kendinizi gazetelere veriyorsunuz. Böyle dertlennizi anlatıyorsunuz." — Sizi şu ilerideki Şişli Emni- yet Amirliği'nden mi çağınyor- lar? "He ya. Hangisini tntariarsa öyle bir doüyorlar ki... Kume halinde yere dıişuruyorlar. Biz burada dunırken adam 'ba mey- dan işçi meydanı degil' diyor." — Polisler sizi vurduğunda şi- kâyetçi olmuyor musunuz? ".Nasıl şikfiyetçi olacaksın. Devlet geçen sene yasak etti bu meydanı." SORULAR VE MATRAK YANITLAR Rüşvet yerirsek işimiz yapılır ÜNİVERStTELERE ve çeşit- li okullara girış sınavlan, "test" sistemıni yaygınlaştırdı. Yine de bazı öğretmenler klasik yöntem- le sorularını sorup uzun yanıtlar almayı yeğliyorlar. Geçenlerde Bursa Cumhuriyet Bürosu'nda bir araya gelen bazı öğretmen ve öğrenciler, sınav sistemleri uze- rinde tartışırken klasik sınavlann bır sakıncası daha ortaya atıldı. Uzun yanıtları okumaya sıkılan öğretmenler, bazı uydurma yanıt- larm da farkına varmayabiliyor- lardı. Bu uydurma yarutlardan örneklerı arkadaşımız Adnan Baştopçu öğretmenlerden derledi. Sorular, yanıtlar ve sorulara verilmesi gereken gerçek yanıtlar şöyle: Üniversitede "işletme hukuku" sınavı. SORU — "Kumar borcu nasıl bir borçtur? YANIT — Kumar borcu na- mus borcüdur. ödenmezse pislik çıkar. DOĞRU YANIT: Kumar bor- cu ödenmesi zorunlu olmayan borçlardandır. Borçlar hukuku sınavı. SORU — Hapis hakkı nedir? YANIT — T.C. vatandaşı olan herkesin hapse girme hakkı var- dır. Bir kimse hapse girecek bir suç işlemezse, "Sen bu suçu hap- se girmek için işledin. Bu yüzden seni hapse koymuyonız" de- nilemez. DOĞRU YANIT: Bir örnekle açıklarsak TV tamircisı, tamir et- tiği TV'nin tamir ucretini TV sa- hibinden alamazsa, TV'yı para- sını alana dek tamirhanesinde hapis tutabilir. Müfettiş yardımcısı alan ku- rumlardan birinin sınavında. SORU — Rüşveti tanım- layınız. YANIT — Ruşvet bir ışi yap- tırmamız gerektiğinde resmi ku- ruluşlarda çalışanlara işimizi yap- tırabılmemiz için verilen paraya denir. Ruşvet verilirse işimiz ya- pılır, verilmezse yapılmaz. Üniversitede, idari biümler fa- kültesinin maiiye bölümünde so- rulan bir soru, "uydurmaya da- vetiye çıkarması" açısından ken- disi de ilginç. SORU — Bayan Sorunsal, ote- den beri götürü usulde vergilen- dirilmektedir. Yıl içinde kocası Abdulrezzak Maganda'dan da- yak yiyen Bayan Sorunsal, koca- sından ayrı yaşamaya başlamış. Ve efkârını entel barlarda femi- nizm muhabbetleri yaparak gi- dermeye çalışmıştır. Bu arada iş- yerine denetime gelen vergi kont- rol memuru Husamettin Teftişe- der, personel Husnu Emirkulu1 ndan Bayan Sorunsal'ın işyerine uğramadığını öğrenince, götüru usulden yararlanamayacağını söyler. Sizce bay Teftişeder, savuı- da haklı mıdır. Neden? YANITLAR — 1 - Entel bar- lara takılanlar götüru usulden ya- rarlanamazlar. 2- Kocasından ayrı yaşayanlar götüru usulde vergiden yararla- namazlar. DOGRU YANIT — Götürü usulde vergilendirilmenin koşul- larından bin de kendi işyerinde fiilen çalışmak ve bulunmaktır. Bayan Sorunsal bu koşulu yeri- ne getirmediği için götürü usul- de vergilendirmeden yarar- lanamaz. HAYVANLAR İSMAİL GÜLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHIÇ AK pcrhkalmm yla ilgı/t foterde piiHaeeRm b/r o/t /?/n 6vnun j tarıfıgk kanş/nış.. ft ^n yapttkfon hahuı dtfrnek için yctyın/odtktart d fa Yay bvrcvna yazılma$ı jerekenler de, As/an t>muna PİKNtK PtYALEMADRA EÜNE, İCOUJMA VS2İP yORSUrJ. fflZLJ GAZETECİ yECDET ŞEN 0AŞKAM OO&Zu SOİLUYO S£ÇiiEN POSTu SE&İ Mi MBCÜSE . roK MUPUf? Bne BT/UİYO- AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAS GÜRSES vıue CALDI AÇTIM.IU/IMMIVCAKSINIZ AMA öâSt veave*: pek de kbi&y değil rnî GARFIELD jı\ı DA ns 3-8 (^oooo^) ; 1 TARİHTE BUGÜN MiMTAZ ARIKAN 28 ŞUBAT ZEKI RIZA SPOREL... İ898'DE SUGUM, UMLU Furgotcu Z.EKI I5/2A (SPoeEL) DOĞMUŞru. ISTAM8UL DA- Kl KUÇD'Lf ÇAYifSlNPA FUfSOLA LJIMtf, ^EA/EBBAHÇE 'N'M T-4K/MINDA UEMEH SlvRlLMlÇT?. YEe ACMf$rr 18 YIL ^/ZAL/KS/Z V , ^ rAKfMDA SAA/rKPOR GOZEt/t YAPAN ZEKI ISlZA SPOR.EL, 'Ş ^/~Z-~\ '6 KEZ DE MtLLi TAK/MDA OYNAMlŞrt MıLLI FU^SOL. ^ T N ? ^ \ TAKIM/A//N ILK GOLUMU 4O MET7ZEPEN AT~AN SPOlÇEL, \ ^£\ TU/?K f^urSDLUNUfJ BN GOLCU & ı SSZ MAÇTA 47O GOL ArMtŞTI 1965 ytUNDA CUMHUZt- ' YET &AZETES/'MIM DuZ-EMLEDlĞl g//S AMICETLE, "4-2 YtUN EM lYı " SAPrAHlZKEN, OKTAY't 8l-
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle