Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28ŞUBAT1990 HABERLER CUMHURİYET/ll
Özal'ın 6 saatlik gezisi
• Istanbul Haber Servisi — Cumhurbaşkanı Turgut
özal, dün eşi Semra özal'la birlikte özel uçakla
tstanbul'a gelerek, Milliyet Gazetesi'nin geleneksel "Yıhn
Sporcusu" ödül törenine katıldı. Yeşilköy Askeri
Havaalanı'na saat 19.00 sıralannda gelen özal, burada
kendisini karşılayan Büyükşehir Belediye Başkanı
Nurettin Sözen'le bir süre görüştü. Harbiye
Orduevi'ndeki kısa bir dinlenmeden sonra Etap Marmara
Oteli'ne geçen Cumhurbaşkanı özal, ödül töreninde
yaptığı konuşmada, "Ben cumhurbaşkanı olarak da
spora en fazla desteği vermeye gayret edeceğim" dedi.
Aynı törene katılan SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal
ile Curahurbaşkanı Özal'ın bir araya gelmemeye gayret
ettikleri gözlendi. Altı saatlik ziyaretten sonra özallar
geceyarısı Ankara'ya döndüler. (Fotoğraf: Esat Pala)
Evren'e guikast yalanlandı
• MUĞLA (Cumhuriyet) — Eski Cumhurbaşkanı
Kenan Evren'e, suikast girişimi yapıldığı yolundaki
haberler yalanlandı. Muğla Valisi Erol Çakır, Evren'e
karşı bir suikast girişiminin söz konusu olmadığını
belirterek bu konudaki haberlerin hayal mahsulü
olduğunu söyledi. Vali Çakır yaptığı açıklamada, basında
suikast girişimi olarak yer alan olayın, konvoya katılan
bir minibüsun ehliyetsiz sürücüsünün polisten kaçarak
takip edilmesi ve kaza yaparak durmasından ibaret
olduğunu bildirdi. Vali Çakır, Munamar Oteli'ndeki
yemekten dönen Evren'in olay sırasında Armutalan'daki
evine çoktan varmış olduğunu bildirdi.
Laiklik bildirgesi
• ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) — Atatürkçü
Düşünce Derneği'nin, ilk Genel Başkanı Prof. Dr.
Muammer Aksoy öldürüldüğünde hazırlıkları süren
laiklik bildirgesi açıklandı. Bildirgede, "Atatürk ve
Atatürkçüler, dinin değil din bezirgânlannın, vicdan
özgürlüğünün değil başkalannın vicdan özgürlüğünü
tanımayan, vicdan ve inancı tekellerine almak isteyen
saldırganların karşısındadır" denildi. Genel Başkan Prof.
Dr. Aksoy'un imzasının da bulunduğu bildirgede, laikliğe
karşı gelişen gerici eylemlere dikkat çekilerek, bunlann
başında üniversitelerde türban takılması ve Ayasofya'nın
cami olarak ibadete açılması istemlerinin geldiği
vurgulandı.
Sürt Baro Başkanı vuruldu
• BATMAN (Cumhuriyet) — Sürt Barosu Başkanı
Avukat Zeki Ekmen, uğradığı silahlı saldırı sonucu ağır
yaralandı. Batman'da oturan Ekmen, dun saat 20.30
sıralannda Ziya Gökalp Mahallesi'ndeki evinin önünde
otomobilinden inerken, çevrede gizlenen kişi veya
kişilerce üzerine ateş açıldı. Ekmen saldırı sırasında sağ
ve sol omuzu, sağ ayağı ve sağ kalçasından aldığı
kurşunlarla ağır yaralandı.
Şentepe Dev-\bl davasında karar
• ANKARA — (Cumhuriyet Bttrosu) — Yasadışı
Devrimci Yol örgütii Uyesi oldukları iddiasıyla yargılanan
23 sanıktan 3'ü idam cezasına, 3'ü ömür boyu hapis
cezasına çarptırıldı. Ankara 4. Kolordu Komutanlığı (1)
Numaralı Askeri Mahkemesi; dün sonuçlandırdığı
davada, Ömer Tunca, Cemal Akın ve Mehmet Mustafa
Koldaş adlı sanıkları idam cezasına çarptırdı. Mahkeme
heyeti sanıklardan Abdullah Bulduk, Ahmet Gökbolat ve
Ferit Murat Cankoçak'a da ömür boyu hapis cezası
vardi. Yaklaşık 8 yıldır süren Şentepe Dev-Yol davasında
12 sanık 3-10 yıl arasında hapis cezasına çarptırılırken, S
sanık da beraat etti.
Dev-Sol ana davası
• tstanbul Haber Servisi — Devrimci Sol ana davasına
dün yapılan avukat savunmalarıyla devam edildi.
Avukatlardan Osman Ergin dün 38 müvekkilinin toplarn
345 sayfa tutan savunmasını bitirdi. Duruşma sonrası
cezaevine götürülmek üzere yola çıkanlan tutuklu
sanıkları görüntülemek isteyen muhabirimiz Nihat Hahcı
ise engellendi. Duruşma, avukatların savunmasının
devam edeceği 3 Mart 1990'a bırakıldı.
Perınçek DGM'de yargılandı
• tstanbul Haber Servisi — 2000'e Doğru Dergisi'nin
genel yayın yönetmeni Doğu Perinçek ile sorumlu
yazıişleri müdürü Hüseyin Tunca Arslan dergide
yayımlanan bir yazıdan dolayı "bölücülük" yaptıkları
savıyla yargılanıyorlar. tstanbul 2 No'lu DGM'de dün
yapılan duruşmada okunan iddianamede derginin 26
Kasım 1989 tarihli 48. sayısında yer alan "Cehennemde
Tek Kürt Kalsa" başlıklı yazının "milli duygulan
zayıflatmak amacıyla" yazıldığı ileri sürüldü. Perinçek ise
savunmasında suçlamayı reddetti.
Yurtta açlık grevi
• İstanbul Haber Servisi — Feriköy Erkek Öğrenci
Yurdu'nda dun bir grup öğrenci 5 arkadaşlannın yurttan
atılmasını protesto etmek amacıyla açlık grevine
başladılar. Yurt binasının ikinci katında toplanan
yaklaşık 30 kadar öğrenci dün yurt aidatlannı ödemede
bir gün gecikmeleri nedeniyle yurttan atılan
arkadaşlannın geri alınmalarını istediler. Yurttaki temel
ihtiyaçlarını da yetersiz olarak niteleyen öğrenciler
arkadaşları geri alınıncaya kadar açlık grevini
sürdüreceklerini bildirdiler. (Fotoğraf: Vedat Yenerer)
700
7000
saatte
büyük
küçük
Istifa ve enflasyon tartışmasıyla hareketli bir gün yaşandı
ANAP'ta işler karmakarışıkIstifa komedkj Aydın Milletvekili Nabi
Sabuncu, dün partisinden istifa ettiğini
açıkladı, ancak gruptaki oylamadan sonra
istifadan vazgeçtiğini söyledi. Eskişehir
Milletvekili Erol Zeytinoğlu, "İstifa tek
yönlüdür oylanmaz. Bu komedi olur" dedi.
Enflasyon kavgası Grup toplantısında
Kayseri Milletvekili Nuh Mehmet Kaşıkçı ile
Güneş Taner arasındaki enflasyon tartışması
söz düellosuna dönüştü. Kaşıkçı "rakamlara
yalan söyleten bir bakanın enflasyonu
düşüreceğine kim inanır" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) — ANAP'ta tam bir kargaşa
yaşanıyor. Parti grubunda dun
'Aydın Milletvekili Nabi Sabuncu-
nun önce istifasını verip sonra
vazgeçmesi ile 'istifa komedisi"
ne tanık oiunurken Devlet Baka-
nı Güneş Taner, Kayseri Milletve-
kili Nuh Mehmet Kaşıkçı ile yine
"enflasyon kavgası" yaptı. tstifa
ettikten sonra dün ilk kez Meclis'e
gelen Mesut Yılmaz, ANAP mil-
letvekillerinin yoğun ilgisi ile kar-
şılaştı. Ancak Mehmet Keçeciler
ve Ekrem Pakdemirii'nin Yılmaz'ı
selamlamadıkları görüldü.
Uzun süredir verdiği demeçler-
le ANAP yönetimini ve hüküme-
ti eleştiren Aydın Milletvekili Na-
bi Sabuncu dünkü grup toplantı-
sında söz alarak istifa ettiğini
açıkladı. "Hiçbir kurum, taiçbir
kişi ve grupla kırgınlığım yoklnr"
diyen Sabuncu, kararını açıkla-
dıktan sonra kürsüden inerken
milietvekillerinin "Dur bakalım,
oereye?" diye bağırdıkları görül-
dü. ANAP Grup başkanvekille-
rinden Ülktt Gökalp Güney de
müdahale ederek, "Arkadaşımız
erkekçe, demokratik bir biçimde
istifa ettiğini söyledi. Bunu grup-
ta tartışalım. Karan grup versin"
önerisınde bulundu. Tartışma sü-
rerken bazı milietvekillerinin Sa-
buncu'nun istifasına ilgisiz kala-
rak aralarında kulis yaptıkları gö-
rüldü. Daha sonra grupta yapılan
oylama sonucu, Eskişehir Millet-
vekili Erol Zeytinoğlu ile Kars
Milletvekili Sabri Aras'ın kabul
oyuna karşın diğer milietvekille-
rinin olumsuz oylarıyla istifa red-
dedildi. Zeytinoğlu, istifa yönün-
de oy kullanmasırun gerekçesini,
"tstifa tek yönlüdür. Oylanmaz.
Arkadaşımız iik cümlesinde par-
tiden aynldıgını söyledi. Politika-
da gidene kal denilmez. Bu kome-
di olur" biçiminde açıkladı.
Oylama sonucunun açıklanma-
sından sonra Nabi Sabuncu, alkış-
lar arasında "istifadan vazgec-
tigini" söyledi. Bu arada adı isti-
fa edecekler arasında geçen Van
Milletvekili Muhlis Görentaş da
grupta yaptığı konuşmada, 'Isti-
fayı duşunmedigini" belirterek
"Ama kabu edelim ki her şey toz
pembe değil. Kötü gidişi düzelt-
memiz lazım" dedi.
Taner-Kaşıkçı tartışması
Dünkü ANAP grup topiantı-
sında, Devlet Bakanı Güneş Taner
ile Kayseri Milletvekili Nuh Meh-
met Kaşıkçı arasındaki "enflas-
yon" tartışması "söz düellosuna"
dönüştü. Kaşıkçı Taner'i, "enflas-
yon konusunda rakamlara yalan
söyletmekle" suçlarken, Taner de
Kaşıkçı'nın kendisine karşı husu-
met içinde bulunduğunu ve ciddi-
ye almadığını söyledi.
Güneş Taner'in enflasyonun
düştüğü yolundaki açıklamaları-
nı eleştiren Nuh Mehmet Kaşıkçı
grupta soru önergeleriyle konuyu
gündeme getirdi. Taner'in konuş-
masından sonra kürsüye gelen Ka-
şıkçı, bakanı sert bir dille eleştir-
di.
Basına kapalı yapılan toplantı-
dan sonra Taner ve Kaşıkçı Mec-
lis koridorlarının ayrı köşelerinde
basın toplantısı düzenlediler. Ta-
ner, Kaşıkçı'nın "kendisine karşı
husumet içinde olduğunu" öne
sürerek, "Geçen toplantıda açık-
ladıgnn enflasyon rakamlannın
yanlış olduğunu söyledi. Ben de
devletin rakamlannı kullandıgımı,
yanlıshk olmadığını söyledim" de-
di. "Kaşıkçı'yı mahkemeye verece-
ğinizi söylemiştiniz, verdiniz mi"
sorusuna ise Taner, "Kendisini
dddiye aJmıyorum" yanıtını verdi.
Kaşıkçı ise, Taner'in açıkladığı
enflasyon rakamlannın doğru ol-
madığını, hesaplama yöntemleri-
nin değişmesinden sonra sağlıklı
karşılaştırma yapılabilmesi için
mevcut oranlann da eski yöntemle
değerlendirilrnesi gerektiğini sa-
vundu. Kaşıkçı, "Bakan ocak
ayında tüketici fiyatlannda yuzde
11 azalma olduğunu söyliiyor.
Ama ocak rakamlannı eski hesap
yöntemiyle belirleyince aslında
diişmenin yiizde 11 değil, 2.5 ol-
duğu anlaşılıyor" diye konuştu.
Kaşıkçı şöyle devam etti:
"Rakamlara yalan söyleten bir
bakanın enflasyonu düşüreceğine
kim inanır? Kendisine karşı bir
husumetim yok. Ama istifası hem
kendi hem de memleket haynna-
dır. Bakan KtT'lere zam yapılma-
yacağını söylüyor, ardından yapı-
lıyor, ba ayıp".
Dışişleri Bakanhğı'ndan geçen
hafta istifa eden Mesnl Yüraaz, is-
tifasından sonra ilk kez geldiği
TBMM'de ANAP milletvekileri-
nin yoğun ilgisi ile karşılaştı. Yıl-
maz, kendisini selamlayan
ANAP'hlarla tek tek öpüştü ve
kuliste oturarak uzun süre sohbet
etti.
Mesut Yılmaz'ın TBMM'ye gi-
rişinde ilk karşılaştıkları ANAP
Grup başkanvekilleri Raşit Dal-
dal, Ülkü Gökalp Güney ile
ANAP tstanbul Milletvekili Ca-
vit Kavak oldu. ANAP Grup baş-
kanvekilleri Güney ile Daldal, Me-
sut Yılmaz'a sarılarak öptüler ve
"Hoşgeldiniz" dediler.
Yılmaz ANAP kulisinde gaze-
tecilerle sohbet ederken bakanlık-
tan istifasından sonra çok rahat
olduğunu söyledi. Yılmaz, bazı ga-
zetecilerin "giilümsediğioi" hatır-
latmaları üzerine de, "Evet artık
beni bep böyle gulerken gorecek-
siniz. Asık suratlı olmayacağım"
yanıtını verdi. Yılmaz'ın elinde
Andre Gromiko'nun "Hatıralar"
adlı kitabının bulunması dikkat
çekti.
Mesut Yılmaz'ın ANAP kulisi-
ne geldiğinin duyulması üzerine
TBMM Genel Kurulu'nda bulu-
nan çok sayıda ANAP milleıvekUi
kulise çıkarak Yılmaz ile sohbet
etmeyi yeğlediler. Devlet Bakanı
Hüsnü Doğan ve Mustafa Taşar,
Yılmaz'ı öperek ilk "Hosgeldin"
diyen bakanlar oldular.
Notlar
Ticaret
pürüzleri
VECDt SEVİĞ
TAHRAN — Başbakan Yıldı-
run Akbulut, Tahran Mahrabad
Havaalanı'na geldiğinde Türkiye
ile tran arasındaki Serbest Döviz
ve Ticaret Anlaşması'nın pürüzleri
henüz giderilememişti. Akbulut,
tran Cumhurbaşkanı I. Yardımcı-
sı ile şeref salonunda dinlenirken,
Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarı
Namık Kemal Kılıç, Türk heyeti
yetkililerine pürüz çıkan konu
hakkında kısa açıklamada bulu-
nuyordu.
Dönemin başbakanı Turgut
Özal, 1984'te ilk resmi gezisini
tran'a yaparken havaalamnda acı
bir sürprizle karşılaşmıştı. Türki-
ye'nin Tahran Büyükelçiliği'nde
görevli bir mahalli memurun eşi,
Işık Yönder, Ermeni teröristlerin
saldınsına uğramıştı. Akbulut'un
dün karşılaştığı durum bununla
kıyaslanmayacak ölçüde hafifti.
1984'teki gezide dönemin devlet
bakanı tsmail Özdağlar, petrol
alım fiyatı pazarlığını yürütmüş-
tü. Bu kez de benzeri bir görev
Namık Kemal Kılıç'ın oldu.
8 Haziran 1990'da iki ülke ara-
sındaki ticarette serbest dövize ge-
cilmesi öngörülüyor. Bu tarihte
Türkiye'nin lran'dan yaklaşık 200
milyon dolar alacağı olacağı he-
saplanıyor. tranlı yetküiler, bu ala-
cağı petroüe ödeme yanlısı. Türk- •
iye bu koşula "e*et" diyor. Ancak
lran'ın bir koşulu daha var, "Pet-
rolü uluslararası fiyatlardan değil,
anlaşmalarla beliıienecek rıyattan
veririz" diyorlar. Işte gonışmeler
de bu noktada düğümleniyor.
Ancak Türk tarafı bu darboğa-
zın kısa sürede aşılacağı umudu
içinde. Başbakanla birlikte Tah-
ran'a gelen 20 dolayındaki banka-
cı, tran bankaları ile işbirliği ha-
zırlığını tamamlama umu-
dundalar.
LİBERAL BAKA\LARDAN KATILMAMA EĞİLİMİ
Bakanlar Kurulu'nda 'vekiP sıkmtısıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Baş-
bakanvekili ve Devlet Bakanı Mehmet Ke-
çeciler, Başbakanlık'ta "çalışmalann nıtin
şekilde yüriitüldüğünü" belirterek bugün
toplanacak Bakanlar Kurulu'na başkanlık
edeceğini söyledi. Ancak bazı liberal bakan-
ların Keçeciler başkanlığındaki Bakanlar Ku-
rulu toplantısına katılmama eğiliminde ol-
dukları öğrenildi.
Başbakan Yıldınm Akbulut'a tran gezisi
nedeniyle dört gün vekâlet etmesi tartışma-
lara yol açan Mehmet Keçeciler, dün
TBMM'de gazetecilerle sohbet ederken baş-
bakan yardımcılığına 15 gün içinde atama
yapılması zorunluluğu olmadığını kaydetti.
Devlet bakanlannın tüzel kişiliklerinin olma-
dığını vurgulayan Keçeciler'e yöneltilen so-
rular ile yanıtları şöyle:
'— Başbakan yardımcılığına atanmayı
bekiiyor musunuz?
KEÇECİLER — Makam ve mevkiler ge-
çicidir. Öyle bir çalışmamız yok.
— Vekâletiniz konusunda elestiriler var.
KEÇECtLER — Vekâlet meselesi uzerın-
de çok fazla durulması icabeden bir konu
değildir. Luzumundan fazla büyütüldü.
— Konya mitingi ile bağdaştınlarak sizin
gibi bir kişinin Başbakan'a vekâlet edeme-
yecegi öne süriilüyor.
KEÇECtLER — Bu konularda vekâlet
bittikten sonra konuşacağım.
— Genelkurmay Başkanı Torumtay'ın
Cumhurbaşkanı ile göriişmesinde sizin Baş-
bakan'a vekâlet etmeraeniz gerektiğini söy-
lediği doğru mu?
KEÇECtLER — Hayır yanlıştır. Onu Sa-
yın Cumhurbaşkanı'na sorun.
— Sayın Cumhurbaşkanı'yla bu konuyu
göriiştünüz mii?
KEÇECtLER — Hayır. Sayın Cumhur-
başkam'yla bakanlığım ile ılgili tayin mese-
lelerini görüştüm.
— Perşembe gıinıi haftalık olağan göriiş-
me için Köşk'e çıkacak mısınız?
KEÇECtLER — Henüz bilmiyorum.
Programda varsa olur.
— Bakanlar Kurulu'nu yann toplayacak
mısınız?
KEÇECtLER — Yüzde 70 toplanır.
önemli meseleler varsa görüşülür. Bu Ba-
kanlar Kurulu'na ikinci kez başkanlık edi-
şim olacak. Daha once de Sayın Bozer yurt-
dışındaydı, Sayın Başbakan da Cumhurbaş-
kanlığı Konseyi üyelerine yemek veriyordu.
O zaman başkanlık ettim.
— Gündemde imza bekleyen önemli bir
kararname var mı?
KEÇECİLER — Bilemiyonım. Ama Baş-
bakanlık'ta işler normal, rutin şekilde
yüruyor.
KEÇECtLER UĞURLADI — Başbakan Yıldınm Akbulut'u Tahran'a, yerine vekâlet edecek olan Devlet Bakanı Keçeciler uğurladı.
Başbakan Akbulut TahmrûlaTAHRAN — Başbakan Yıldınm Akbu-
lut, cumhurbaşkanlannın kendilerine kanun-
la verilmemiş gorevleri yapamayacaklarını
söyledi. Akbulut, milletvekili ve bakan olan
kişilerin başbakan yardımcısı da olabilecek-
lerini belirtti.
Akbulut, resmi bir ziyaret için Tahran'a gi-
derken uçakta gazetecilerin sorulannı yanıt-
ladı. Başbakan vekâlet görevini Devlet Ba-
kanı Mehmet Keçeciler'e bırakmasının tar-
tışma yarattığını hatırlatan bir gazeteciye,
"Türkiye'de insanlar milletvekili olabiliyor.
Bakan olabiliyor. Bu insanların başbakan
yardımcısı olmasını engelleyecek herhangi
bir şey yok" karşılığını verdi. Akbulut, in-
sanları peşinen mahkûm etmek ve değişik
biçimde değerlendirmeyi doğru bulmadığıru
belirtti. Akbulut, Başbakan yardımcılığından
kastımn, verdiği vekâlet olduğunu kaydetti.
Hükümette gezi sonunda revizyon olup ol-
mayacağı sorusuna, "Şirodi böyle bir şey
yok" yanıtını veren Akbulut, başbakan yar-
dımcılığına yapacağı atama konusunda ise
sorulara cevap vermek istemediğinı belirtti.
Akbulut, "Keçeciler'e bırakılan önemli ka-
rarnamelep var mı?" sorusuna, "Bütiin ka-
rarnameler önemlidir" karşılığını vermekle
yetindi. Başbakan, Keçeciler'e yonelik eleş-
tirilerin hatırlatılması üzerine, "Gecmişte öy-
le mazi yaşamış insanlar var ki" dedi.
Başbakan Akbulut'u Tahran Mehrabat
Havaalanı'nda Iran Cumhurbaşkanı I. Yar-
dımcısı Dr. Hassan Habibi karşıladı. Habibi
ile bir süre görüşen Akbulut, daha sonra Dı-
şişleri Bakanı Velayeti'yi kabul etti.
Habibi, akşam Akbulut'un onuruna ver-
diği yemekte konuşurken, Türkiye'nin des-
tek beklediği konulara değinmedi. Türkiye
ve İran'dan "Müslıiman ülkelerimiz" diye
soz eden Habibi, Kıbrıs, Bulgaristan ve Batı
Trakya konularına değinmedi. Habibi ko-
nuşmasını, "Türkiye'nin Miislüman mille-
tine ve devletine mutluluk ve refah" dileye-
rek bitirdi. Akbulut ise konuşmasında Kıb-
rıs, Bulgaristan ve Batı Trakya konularına
ağırlık verirken, Iran tarafırun üzerinde dur-
duğu Afganistan, Filistin ve Lubnan soru-
nuna da değindi.
CUNEYT ABCAYUREK >anyor
Sert Bir Mektup mu?
ANKARA — Dün toplanan muhalefet
gruplarının belirgin özelliği. değişik açı-
lardan aynı hedefi ağır top ateşine tutma-
larıydı. Yanm saat arayia toplanan iki mu-
halefet grubunda ilk önce Erdal inönü,
sonradan Demirel, Ermeni tasarısından
yola çıkarak ABD'ye karşı değişik, fakat
son derece ilginç yaklaşımlar sergilediler.
Haber açısından Demirel'in bir iki cüm-
lesi, hem iki ülke arasındaki ilişkileri hem
de iç politikayı yakından ilgilendiriyordu.
DYP lideri, TÖ ile Başkan Bush arasın-
da bir "mektup teatısi" olayını birdenbi-
re kürsüye getirdi.
TÖ, Ermeni sorunuyla ilgili bir mektup
göndermişti Bush'a. ABD Başkanı, "sert
bir yanıt" vermişti. Ancak Demirel, "Yo-
ğun biçimde akan bu söylentilerin mut-
laka soruşturulup doğrulanması" gereğı-
ni, özellikle basına dönerek söylüyordu.
Ne var ki bu "söylentileri" açık bir top-
lantıda kürsüye, hele basının önüne ge-
tiren insan, yıllarca başbakanlık yapmıştı.
Söylentıyle doğruluk arasındaki ince farkı
bilirdi ve "soruşturma gereğini" özenle
söylemesine karşın, kulağına "ciddı ki-
mi bilgilerin" gelmiş olması çok olasıy-
dı
Başkan Bush'tan gelen yanıtın içeriği.
neydi? Öğle saatlerinde bilinmıyordu. Dı-
şişleri'nde hemen herkes toplantıdaydı.
Demirel, mektup olayını ortaya attığı sı-
rada Dışişleri Bakanı Alı Bozer, Çanka-
ya'da, TÖ'nün yanındaydı. Haber hemen
geldi. inanılır kaynaklara göre, konu he-
men ele alındı. TÖ, Ermeni tasarısıyla il-
gili Bush'a bir mektup göndermişti^ Ne
rastlantı ki, tam o sırada Bush da TÖ'ye
bir mektup yazma gereksinimini duymuş-
tu. Yetkili ağızlara göre, "İki mektup ha-
vada çakışmıştı."
kalıyordu?
"Havada çakışan mektuplar" Bozer'-
in göreve gelmesinden önceye rastlıyor-
du. Acaba Dışişleri'nin haberi var mıydı?
Yoksa bu habersizlik Mesut Bey'ın istifa
nedenleri arasında önemli bir öge miy-
di? Tabii bunlar da belli değıldi. Yoksa
TÖ, bir yabancı dostuna kaleme aldığı
mektubu kendi basına mı düşünüp ta-
şınmış ve postalamıştı? Demirel mektup-
lar olayını ortaya atmasa TÖ olayı bir süre
daha saklı tutacak, "dün geceki oylama-
TÖ, Ermeni sorunuyla ilgili bir mektup göndermişti Bush'a. ABD
Başkanı "sert bir yanıt" vermişti. Ancak Demirel, "yoğun biçimde
akan bu söylentilerin mutlaka soruşturulup doğrulanması"
gerektiğini özellikle basına dönerek söylüyordu.
Içeriğınde neler vardı mektupların? Ta-
bii TÖ, "Çok yakın dostu, hatta arkadaşı"
diye niteledıği Bush'a Türkiye'nin görüş-
lerini bir kez daha anlatıyordu. Söylen-
dığine göre Bush ise, "Çok dostane bir
mektup" kaleme almıştı. Dostluklar, yö-
netimin elden gelen çabayı gösterdıği.
övgüler vs. gibi arkadaşını okşayan bir
mektup. Peki ama Demirel'in öne sürdü-
ğü "Bush'tan gelen sert yanıt" nerede
dan" çıkacak sonucu bekleyecekti. Oy-
sa Dışişleri, dün akşam üzeri gece yarı-
sına denk gelen ikinci oylamadan sürp-
riz bir sonuç beklemiyordu. İşte o an, TÖ
derhal mektupları piyasaya sürecek, ka-
zandığı zaferi kamuoyuna duyuracaktı.
Dün Köşk'te mektuplar olayıyla Ermeni
tasansının dünkü ve gelecekteki gelişme-
leri üzerinde de duruldu. TÖ'den Bush'a,
Bush'tan TÖ'ye mektup olayını Dışışle-
ri'ndeki bürokratlar, "arada diyaloğun
sürdüğünü gösterdiğinden" memnunluk-
la karşılıyorlardı.
İnönü ise "İç politikada seçmenlere ya-
pılan vaatlerin tarihsel gerçeklere bu ka-
dar aykırı" olması halinde, ABD'deki de-
mokratik sistemin "hasta" denilecek dü-
zeye indiğini söylüyordu. Tabii bizim de-
mokratik yaşantımız da daha görkemli
düzeyde değıldi. ANAP'taki Meclis kor-
kusu, dış politika sorunlarının açıkça tar-
tışmasını engelleyecek ölçülere varmış,
genel görüşme istemini çoğunluk reddet-
mişti.
İnönü, Beyaz Saray'a açıkça yükleni-
yordu. Doğu illerınde Ermenılerden kay-
naklanan haksızlıklara uğrayan Türkler
olmasına karşın, Beyaz Saray, iç politi-
ka kaygılarıyla gerçeği "tahrif ediyordu "
Bush, Ermeni seçmenlerine söz ver-
miş. Ama tarihsel yanlışlıklara yan tutmuş
demeçler veriyor. İnönü, "Bu hareketle
Amerikan demokrasisi büyük yara almış-
tır" diyor.
Doğru. Ancak, TÖ'den gıden mektuba
Bush'tan iddia edildiği gibi "sert içerikli"
yanıt geldiyse, yanm yamalak demokra-
simizi bir yana bırakalım. Türkiye yine bü-
yük yara almış olmayacak mı?
Yılmaz'ın çevresinde geniş bir
masa oluşturan ANAP milletve-
kileri şunlar:
"Rauf Ener, Hilmi Özen, Altan
Kavak, Şükrii Zeybek, Ünal Ya-
şar, İlker Genlik, Mehmet Akde-
mir, Bahri KarakeçUi, Goksel Ka-
laycoğlu, Temel Gündoğdu, Ala-
attin Fırat, Raşit Daldal, Hasnü
Doğan, Mustafa Taşar, Ramiz Sc-
vinç, Ahmet Karaevli, Murat Ba-
rur."
Yılmaz, ANAP'lılar ile sohbet
ederken Yılmaz'a sert elestiriler
yönelten Çalışma ve Sosyal Gü-
venlik Bakanı tmren Aykut da ku-
lise çıktı. Aykut, Yılmaz'ın hemen
karşısında oturan Devlet Bakanı
Mustafa laşar'ın çağırmasına rağ-
men, Yılmaz'ın yanına gitmekten
kaçındı. Bu arada Başbakanveki-
li Mehmel Keçeciler ile Maliye ve
Gümrük Bakanı Ekrem Pakde-
mirli de Yılmaz ile selamlaşmadan
genel kurul salonuna girmeyi yeğ-
lediler.
Yılmaz, bir ara yanına Hasan
Celal Güıeri destekieyen ANAP
milletvekillerinden Mehmet Çe-
vik'i çağırdı. Çevik ile öpüşen Yıl-
maz, uzun süre Çevik'i yanına
oturttu.
Yılmaz'ın ANAP kulisindeki
toplantıda, rahat ve neşeli olduğu
görüldü.
Yılmaz, yaklaşık l.S saat kulis-
te sohbet ettikten sonra, Mustafa
Kalemli ile birlikte TBMM'den
ayrıldı.
SHP'de 163 kaygısı
141-142 ve
163. maddeler
Bakanlar
Kurulu'nda
Adalet Bakanlığı bu
maddelerle ilgili
çalışmalarını tamamladı,
ve hazırladığı taslağı
Bakanlar Kurulu'na sundu.
Taslağın siyasi partilerle
kamuoyunun görüşüne
sunulacağı bildirildi.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) — Adalet Bakanlığı, Türk Ce-
za Yasası'nın 141, 142 ve 163. mad-
delerine ilişkin çalışmasını ta-
mamladı. Çalışmalann bundan
sonraki bölümünü Bakanlar Ku-
rulu yürütecek. Başbakan Yıldı-
nm Akbulut, hazırlanan taslağın
siyasi partilerin ve kamuoyunun
tartışmasına sunulacağını açıkla-
dı. Bu gelişmeler üzerine, siyasi
partilerin de konuya yaklaşımla-
rını yeniden gözden geçirmeye
başladıklan kaydedildi. ANAP
grubu, cuma günü bir araya gele-
rek bu konuyu görüşme karan
alırken, daha önce her üç madde-
nin de kaldırılması yönünde yasa
teklifı veren SHP'de ise 163. mad-
de konusunda bazı kuşkuların
oluştuğu öğrenildi.
Adalet Bakanlığı'nca, hukuk
çevrelerinin görüşleri alınarak ha-
zırlanan ve Başbakan Yıldınm
Akbulut'a iletilen yasa taslağında,
141, 142 ve 163. maddelerin tü-
müyle kaldınlmasırun yer almadı-
ğı öğrenildi. Taslağın, bu madde-
lere "şiddel" unsuru getirdiği ve
maddelerin içerdiği yaptırımları
da yumuşatmayı amaçladığı kay-
dedildi. Adalet Bakanı Oitan Sun-
guriu, partisinin dünkü TBMM
grup toplantısında, bu maddele-
re ilişkin bakanlığınca yapılan ça-
lışmanın tamamlandığını ve konu-
nun artık kendilerinden çıktığım
açıkladığı belirtildi. Sungurlu-
nun, konunun artık Bakanlar Ku-
rulu'nda ele alınarak, sonuçlandı-
nlacağtnı söylediği de öğrenildi.
Başbakan Akbulut da Adalet Ba-
kanlığı'nca hazırlanarak kendisi-
ne iletilen taslağı siyasi partilerin
ve kamuoyunun tartışmasına aça-
caklarını bildirdi. Taslağın, bu tar-
tışmalar sonrasında Akbulut tara-
fından Bakanlar Kurulu'nun gün-
demine getirileceği ifade edildi.
Bu arada her üç raaddenin de
kaldınlması yönünde bir yasa tek-
lifıni TBMM'ye veren SHP'de ise
163. madde konusunda bazı kuş-
kular oluştuğu öğrenildi. SHP
grubunun dünkü toplantısının ba-
sına kapalı bölümünde, Çorum
Milletvekili Cemal Şahin, 163.
maddenin kaldırılmasına karşı
çıktı. Şahin, 141 ve 142. madde-
lerin kaldınlması gerektiğini, an-
cak 163. maddenin kaldınlması-
nın ise şeriat özlemcilerinin giri-
şimlerine hız kazandıracağını sa-
vundu. tçel Milletvekili Ekin Dik-
men, tzmir Milletvekili Turan Ba-
yazıt ve Gaziantep Milletvekili
Abdülkadir Ateş ise Şahin'i yanıt-
larken, bu maddenin şeriat hare-
ketlerine zaten engel olmadığını
ifade ettiler.
İnönii'niin açıklaması
SHP lideri Erdal tnönii de
gruptaki konuşmasında, hükume-
tin bu maddelere ilişkin yapılan
düzenlemelerin Meclis'e getirece-
ğini açıkladığına işaret ederek,
amaçlarının Türkiye'de düşünce
suçu diye bir olayın kalmaması ol-
duğunu, TCK'nın söz konusu
maddelerinin de bu açıdan ilk ola-
rak akla geldiğini söyledi. "Bunu
söylerken anayasanın temel daya-
nakları ortadan kalksın
istemiyoruz" diyen inönü, "Türk-
iye laik bir düzen içinde yasama-
ya devam edecefctir. Bunv.n en bas-
ta konıyucusu biziz, SHP'dir. La-
iklik, demokrasi içinde koruna-
caktır. Halkın desteğiyle koruna-
caktır. tşte bunu sağlamak önemli
bir görevdir" dedi.