25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28ŞUBAT1990 HABERLER CUMHURİYET/ll Özal'ın 6 saatlik gezisi • Istanbul Haber Servisi — Cumhurbaşkanı Turgut özal, dün eşi Semra özal'la birlikte özel uçakla tstanbul'a gelerek, Milliyet Gazetesi'nin geleneksel "Yıhn Sporcusu" ödül törenine katıldı. Yeşilköy Askeri Havaalanı'na saat 19.00 sıralannda gelen özal, burada kendisini karşılayan Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen'le bir süre görüştü. Harbiye Orduevi'ndeki kısa bir dinlenmeden sonra Etap Marmara Oteli'ne geçen Cumhurbaşkanı özal, ödül töreninde yaptığı konuşmada, "Ben cumhurbaşkanı olarak da spora en fazla desteği vermeye gayret edeceğim" dedi. Aynı törene katılan SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal ile Curahurbaşkanı Özal'ın bir araya gelmemeye gayret ettikleri gözlendi. Altı saatlik ziyaretten sonra özallar geceyarısı Ankara'ya döndüler. (Fotoğraf: Esat Pala) Evren'e guikast yalanlandı • MUĞLA (Cumhuriyet) — Eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e, suikast girişimi yapıldığı yolundaki haberler yalanlandı. Muğla Valisi Erol Çakır, Evren'e karşı bir suikast girişiminin söz konusu olmadığını belirterek bu konudaki haberlerin hayal mahsulü olduğunu söyledi. Vali Çakır yaptığı açıklamada, basında suikast girişimi olarak yer alan olayın, konvoya katılan bir minibüsun ehliyetsiz sürücüsünün polisten kaçarak takip edilmesi ve kaza yaparak durmasından ibaret olduğunu bildirdi. Vali Çakır, Munamar Oteli'ndeki yemekten dönen Evren'in olay sırasında Armutalan'daki evine çoktan varmış olduğunu bildirdi. Laiklik bildirgesi • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) — Atatürkçü Düşünce Derneği'nin, ilk Genel Başkanı Prof. Dr. Muammer Aksoy öldürüldüğünde hazırlıkları süren laiklik bildirgesi açıklandı. Bildirgede, "Atatürk ve Atatürkçüler, dinin değil din bezirgânlannın, vicdan özgürlüğünün değil başkalannın vicdan özgürlüğünü tanımayan, vicdan ve inancı tekellerine almak isteyen saldırganların karşısındadır" denildi. Genel Başkan Prof. Dr. Aksoy'un imzasının da bulunduğu bildirgede, laikliğe karşı gelişen gerici eylemlere dikkat çekilerek, bunlann başında üniversitelerde türban takılması ve Ayasofya'nın cami olarak ibadete açılması istemlerinin geldiği vurgulandı. Sürt Baro Başkanı vuruldu • BATMAN (Cumhuriyet) — Sürt Barosu Başkanı Avukat Zeki Ekmen, uğradığı silahlı saldırı sonucu ağır yaralandı. Batman'da oturan Ekmen, dun saat 20.30 sıralannda Ziya Gökalp Mahallesi'ndeki evinin önünde otomobilinden inerken, çevrede gizlenen kişi veya kişilerce üzerine ateş açıldı. Ekmen saldırı sırasında sağ ve sol omuzu, sağ ayağı ve sağ kalçasından aldığı kurşunlarla ağır yaralandı. Şentepe Dev-\bl davasında karar • ANKARA — (Cumhuriyet Bttrosu) — Yasadışı Devrimci Yol örgütii Uyesi oldukları iddiasıyla yargılanan 23 sanıktan 3'ü idam cezasına, 3'ü ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Ankara 4. Kolordu Komutanlığı (1) Numaralı Askeri Mahkemesi; dün sonuçlandırdığı davada, Ömer Tunca, Cemal Akın ve Mehmet Mustafa Koldaş adlı sanıkları idam cezasına çarptırdı. Mahkeme heyeti sanıklardan Abdullah Bulduk, Ahmet Gökbolat ve Ferit Murat Cankoçak'a da ömür boyu hapis cezası vardi. Yaklaşık 8 yıldır süren Şentepe Dev-Yol davasında 12 sanık 3-10 yıl arasında hapis cezasına çarptırılırken, S sanık da beraat etti. Dev-Sol ana davası • tstanbul Haber Servisi — Devrimci Sol ana davasına dün yapılan avukat savunmalarıyla devam edildi. Avukatlardan Osman Ergin dün 38 müvekkilinin toplarn 345 sayfa tutan savunmasını bitirdi. Duruşma sonrası cezaevine götürülmek üzere yola çıkanlan tutuklu sanıkları görüntülemek isteyen muhabirimiz Nihat Hahcı ise engellendi. Duruşma, avukatların savunmasının devam edeceği 3 Mart 1990'a bırakıldı. Perınçek DGM'de yargılandı • tstanbul Haber Servisi — 2000'e Doğru Dergisi'nin genel yayın yönetmeni Doğu Perinçek ile sorumlu yazıişleri müdürü Hüseyin Tunca Arslan dergide yayımlanan bir yazıdan dolayı "bölücülük" yaptıkları savıyla yargılanıyorlar. tstanbul 2 No'lu DGM'de dün yapılan duruşmada okunan iddianamede derginin 26 Kasım 1989 tarihli 48. sayısında yer alan "Cehennemde Tek Kürt Kalsa" başlıklı yazının "milli duygulan zayıflatmak amacıyla" yazıldığı ileri sürüldü. Perinçek ise savunmasında suçlamayı reddetti. Yurtta açlık grevi • İstanbul Haber Servisi — Feriköy Erkek Öğrenci Yurdu'nda dun bir grup öğrenci 5 arkadaşlannın yurttan atılmasını protesto etmek amacıyla açlık grevine başladılar. Yurt binasının ikinci katında toplanan yaklaşık 30 kadar öğrenci dün yurt aidatlannı ödemede bir gün gecikmeleri nedeniyle yurttan atılan arkadaşlannın geri alınmalarını istediler. Yurttaki temel ihtiyaçlarını da yetersiz olarak niteleyen öğrenciler arkadaşları geri alınıncaya kadar açlık grevini sürdüreceklerini bildirdiler. (Fotoğraf: Vedat Yenerer) 700 7000 saatte büyük küçük Istifa ve enflasyon tartışmasıyla hareketli bir gün yaşandı ANAP'ta işler karmakarışıkIstifa komedkj Aydın Milletvekili Nabi Sabuncu, dün partisinden istifa ettiğini açıkladı, ancak gruptaki oylamadan sonra istifadan vazgeçtiğini söyledi. Eskişehir Milletvekili Erol Zeytinoğlu, "İstifa tek yönlüdür oylanmaz. Bu komedi olur" dedi. Enflasyon kavgası Grup toplantısında Kayseri Milletvekili Nuh Mehmet Kaşıkçı ile Güneş Taner arasındaki enflasyon tartışması söz düellosuna dönüştü. Kaşıkçı "rakamlara yalan söyleten bir bakanın enflasyonu düşüreceğine kim inanır" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — ANAP'ta tam bir kargaşa yaşanıyor. Parti grubunda dun 'Aydın Milletvekili Nabi Sabuncu- nun önce istifasını verip sonra vazgeçmesi ile 'istifa komedisi" ne tanık oiunurken Devlet Baka- nı Güneş Taner, Kayseri Milletve- kili Nuh Mehmet Kaşıkçı ile yine "enflasyon kavgası" yaptı. tstifa ettikten sonra dün ilk kez Meclis'e gelen Mesut Yılmaz, ANAP mil- letvekillerinin yoğun ilgisi ile kar- şılaştı. Ancak Mehmet Keçeciler ve Ekrem Pakdemirii'nin Yılmaz'ı selamlamadıkları görüldü. Uzun süredir verdiği demeçler- le ANAP yönetimini ve hüküme- ti eleştiren Aydın Milletvekili Na- bi Sabuncu dünkü grup toplantı- sında söz alarak istifa ettiğini açıkladı. "Hiçbir kurum, taiçbir kişi ve grupla kırgınlığım yoklnr" diyen Sabuncu, kararını açıkla- dıktan sonra kürsüden inerken milietvekillerinin "Dur bakalım, oereye?" diye bağırdıkları görül- dü. ANAP Grup başkanvekille- rinden Ülktt Gökalp Güney de müdahale ederek, "Arkadaşımız erkekçe, demokratik bir biçimde istifa ettiğini söyledi. Bunu grup- ta tartışalım. Karan grup versin" önerisınde bulundu. Tartışma sü- rerken bazı milietvekillerinin Sa- buncu'nun istifasına ilgisiz kala- rak aralarında kulis yaptıkları gö- rüldü. Daha sonra grupta yapılan oylama sonucu, Eskişehir Millet- vekili Erol Zeytinoğlu ile Kars Milletvekili Sabri Aras'ın kabul oyuna karşın diğer milietvekille- rinin olumsuz oylarıyla istifa red- dedildi. Zeytinoğlu, istifa yönün- de oy kullanmasırun gerekçesini, "tstifa tek yönlüdür. Oylanmaz. Arkadaşımız iik cümlesinde par- tiden aynldıgını söyledi. Politika- da gidene kal denilmez. Bu kome- di olur" biçiminde açıkladı. Oylama sonucunun açıklanma- sından sonra Nabi Sabuncu, alkış- lar arasında "istifadan vazgec- tigini" söyledi. Bu arada adı isti- fa edecekler arasında geçen Van Milletvekili Muhlis Görentaş da grupta yaptığı konuşmada, 'Isti- fayı duşunmedigini" belirterek "Ama kabu edelim ki her şey toz pembe değil. Kötü gidişi düzelt- memiz lazım" dedi. Taner-Kaşıkçı tartışması Dünkü ANAP grup topiantı- sında, Devlet Bakanı Güneş Taner ile Kayseri Milletvekili Nuh Meh- met Kaşıkçı arasındaki "enflas- yon" tartışması "söz düellosuna" dönüştü. Kaşıkçı Taner'i, "enflas- yon konusunda rakamlara yalan söyletmekle" suçlarken, Taner de Kaşıkçı'nın kendisine karşı husu- met içinde bulunduğunu ve ciddi- ye almadığını söyledi. Güneş Taner'in enflasyonun düştüğü yolundaki açıklamaları- nı eleştiren Nuh Mehmet Kaşıkçı grupta soru önergeleriyle konuyu gündeme getirdi. Taner'in konuş- masından sonra kürsüye gelen Ka- şıkçı, bakanı sert bir dille eleştir- di. Basına kapalı yapılan toplantı- dan sonra Taner ve Kaşıkçı Mec- lis koridorlarının ayrı köşelerinde basın toplantısı düzenlediler. Ta- ner, Kaşıkçı'nın "kendisine karşı husumet içinde olduğunu" öne sürerek, "Geçen toplantıda açık- ladıgnn enflasyon rakamlannın yanlış olduğunu söyledi. Ben de devletin rakamlannı kullandıgımı, yanlıshk olmadığını söyledim" de- di. "Kaşıkçı'yı mahkemeye verece- ğinizi söylemiştiniz, verdiniz mi" sorusuna ise Taner, "Kendisini dddiye aJmıyorum" yanıtını verdi. Kaşıkçı ise, Taner'in açıkladığı enflasyon rakamlannın doğru ol- madığını, hesaplama yöntemleri- nin değişmesinden sonra sağlıklı karşılaştırma yapılabilmesi için mevcut oranlann da eski yöntemle değerlendirilrnesi gerektiğini sa- vundu. Kaşıkçı, "Bakan ocak ayında tüketici fiyatlannda yuzde 11 azalma olduğunu söyliiyor. Ama ocak rakamlannı eski hesap yöntemiyle belirleyince aslında diişmenin yiizde 11 değil, 2.5 ol- duğu anlaşılıyor" diye konuştu. Kaşıkçı şöyle devam etti: "Rakamlara yalan söyleten bir bakanın enflasyonu düşüreceğine kim inanır? Kendisine karşı bir husumetim yok. Ama istifası hem kendi hem de memleket haynna- dır. Bakan KtT'lere zam yapılma- yacağını söylüyor, ardından yapı- lıyor, ba ayıp". Dışişleri Bakanhğı'ndan geçen hafta istifa eden Mesnl Yüraaz, is- tifasından sonra ilk kez geldiği TBMM'de ANAP milletvekileri- nin yoğun ilgisi ile karşılaştı. Yıl- maz, kendisini selamlayan ANAP'hlarla tek tek öpüştü ve kuliste oturarak uzun süre sohbet etti. Mesut Yılmaz'ın TBMM'ye gi- rişinde ilk karşılaştıkları ANAP Grup başkanvekilleri Raşit Dal- dal, Ülkü Gökalp Güney ile ANAP tstanbul Milletvekili Ca- vit Kavak oldu. ANAP Grup baş- kanvekilleri Güney ile Daldal, Me- sut Yılmaz'a sarılarak öptüler ve "Hoşgeldiniz" dediler. Yılmaz ANAP kulisinde gaze- tecilerle sohbet ederken bakanlık- tan istifasından sonra çok rahat olduğunu söyledi. Yılmaz, bazı ga- zetecilerin "giilümsediğioi" hatır- latmaları üzerine de, "Evet artık beni bep böyle gulerken gorecek- siniz. Asık suratlı olmayacağım" yanıtını verdi. Yılmaz'ın elinde Andre Gromiko'nun "Hatıralar" adlı kitabının bulunması dikkat çekti. Mesut Yılmaz'ın ANAP kulisi- ne geldiğinin duyulması üzerine TBMM Genel Kurulu'nda bulu- nan çok sayıda ANAP milleıvekUi kulise çıkarak Yılmaz ile sohbet etmeyi yeğlediler. Devlet Bakanı Hüsnü Doğan ve Mustafa Taşar, Yılmaz'ı öperek ilk "Hosgeldin" diyen bakanlar oldular. Notlar Ticaret pürüzleri VECDt SEVİĞ TAHRAN — Başbakan Yıldı- run Akbulut, Tahran Mahrabad Havaalanı'na geldiğinde Türkiye ile tran arasındaki Serbest Döviz ve Ticaret Anlaşması'nın pürüzleri henüz giderilememişti. Akbulut, tran Cumhurbaşkanı I. Yardımcı- sı ile şeref salonunda dinlenirken, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarı Namık Kemal Kılıç, Türk heyeti yetkililerine pürüz çıkan konu hakkında kısa açıklamada bulu- nuyordu. Dönemin başbakanı Turgut Özal, 1984'te ilk resmi gezisini tran'a yaparken havaalamnda acı bir sürprizle karşılaşmıştı. Türki- ye'nin Tahran Büyükelçiliği'nde görevli bir mahalli memurun eşi, Işık Yönder, Ermeni teröristlerin saldınsına uğramıştı. Akbulut'un dün karşılaştığı durum bununla kıyaslanmayacak ölçüde hafifti. 1984'teki gezide dönemin devlet bakanı tsmail Özdağlar, petrol alım fiyatı pazarlığını yürütmüş- tü. Bu kez de benzeri bir görev Namık Kemal Kılıç'ın oldu. 8 Haziran 1990'da iki ülke ara- sındaki ticarette serbest dövize ge- cilmesi öngörülüyor. Bu tarihte Türkiye'nin lran'dan yaklaşık 200 milyon dolar alacağı olacağı he- saplanıyor. tranlı yetküiler, bu ala- cağı petroüe ödeme yanlısı. Türk- • iye bu koşula "e*et" diyor. Ancak lran'ın bir koşulu daha var, "Pet- rolü uluslararası fiyatlardan değil, anlaşmalarla beliıienecek rıyattan veririz" diyorlar. Işte gonışmeler de bu noktada düğümleniyor. Ancak Türk tarafı bu darboğa- zın kısa sürede aşılacağı umudu içinde. Başbakanla birlikte Tah- ran'a gelen 20 dolayındaki banka- cı, tran bankaları ile işbirliği ha- zırlığını tamamlama umu- dundalar. LİBERAL BAKA\LARDAN KATILMAMA EĞİLİMİ Bakanlar Kurulu'nda 'vekiP sıkmtısıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Baş- bakanvekili ve Devlet Bakanı Mehmet Ke- çeciler, Başbakanlık'ta "çalışmalann nıtin şekilde yüriitüldüğünü" belirterek bugün toplanacak Bakanlar Kurulu'na başkanlık edeceğini söyledi. Ancak bazı liberal bakan- ların Keçeciler başkanlığındaki Bakanlar Ku- rulu toplantısına katılmama eğiliminde ol- dukları öğrenildi. Başbakan Yıldınm Akbulut'a tran gezisi nedeniyle dört gün vekâlet etmesi tartışma- lara yol açan Mehmet Keçeciler, dün TBMM'de gazetecilerle sohbet ederken baş- bakan yardımcılığına 15 gün içinde atama yapılması zorunluluğu olmadığını kaydetti. Devlet bakanlannın tüzel kişiliklerinin olma- dığını vurgulayan Keçeciler'e yöneltilen so- rular ile yanıtları şöyle: '— Başbakan yardımcılığına atanmayı bekiiyor musunuz? KEÇECİLER — Makam ve mevkiler ge- çicidir. Öyle bir çalışmamız yok. — Vekâletiniz konusunda elestiriler var. KEÇECtLER — Vekâlet meselesi uzerın- de çok fazla durulması icabeden bir konu değildir. Luzumundan fazla büyütüldü. — Konya mitingi ile bağdaştınlarak sizin gibi bir kişinin Başbakan'a vekâlet edeme- yecegi öne süriilüyor. KEÇECtLER — Bu konularda vekâlet bittikten sonra konuşacağım. — Genelkurmay Başkanı Torumtay'ın Cumhurbaşkanı ile göriişmesinde sizin Baş- bakan'a vekâlet etmeraeniz gerektiğini söy- lediği doğru mu? KEÇECtLER — Hayır yanlıştır. Onu Sa- yın Cumhurbaşkanı'na sorun. — Sayın Cumhurbaşkanı'yla bu konuyu göriiştünüz mii? KEÇECtLER — Hayır. Sayın Cumhur- başkam'yla bakanlığım ile ılgili tayin mese- lelerini görüştüm. — Perşembe gıinıi haftalık olağan göriiş- me için Köşk'e çıkacak mısınız? KEÇECtLER — Henüz bilmiyorum. Programda varsa olur. — Bakanlar Kurulu'nu yann toplayacak mısınız? KEÇECtLER — Yüzde 70 toplanır. önemli meseleler varsa görüşülür. Bu Ba- kanlar Kurulu'na ikinci kez başkanlık edi- şim olacak. Daha once de Sayın Bozer yurt- dışındaydı, Sayın Başbakan da Cumhurbaş- kanlığı Konseyi üyelerine yemek veriyordu. O zaman başkanlık ettim. — Gündemde imza bekleyen önemli bir kararname var mı? KEÇECİLER — Bilemiyonım. Ama Baş- bakanlık'ta işler normal, rutin şekilde yüruyor. KEÇECtLER UĞURLADI — Başbakan Yıldınm Akbulut'u Tahran'a, yerine vekâlet edecek olan Devlet Bakanı Keçeciler uğurladı. Başbakan Akbulut TahmrûlaTAHRAN — Başbakan Yıldınm Akbu- lut, cumhurbaşkanlannın kendilerine kanun- la verilmemiş gorevleri yapamayacaklarını söyledi. Akbulut, milletvekili ve bakan olan kişilerin başbakan yardımcısı da olabilecek- lerini belirtti. Akbulut, resmi bir ziyaret için Tahran'a gi- derken uçakta gazetecilerin sorulannı yanıt- ladı. Başbakan vekâlet görevini Devlet Ba- kanı Mehmet Keçeciler'e bırakmasının tar- tışma yarattığını hatırlatan bir gazeteciye, "Türkiye'de insanlar milletvekili olabiliyor. Bakan olabiliyor. Bu insanların başbakan yardımcısı olmasını engelleyecek herhangi bir şey yok" karşılığını verdi. Akbulut, in- sanları peşinen mahkûm etmek ve değişik biçimde değerlendirmeyi doğru bulmadığıru belirtti. Akbulut, Başbakan yardımcılığından kastımn, verdiği vekâlet olduğunu kaydetti. Hükümette gezi sonunda revizyon olup ol- mayacağı sorusuna, "Şirodi böyle bir şey yok" yanıtını veren Akbulut, başbakan yar- dımcılığına yapacağı atama konusunda ise sorulara cevap vermek istemediğinı belirtti. Akbulut, "Keçeciler'e bırakılan önemli ka- rarnamelep var mı?" sorusuna, "Bütiin ka- rarnameler önemlidir" karşılığını vermekle yetindi. Başbakan, Keçeciler'e yonelik eleş- tirilerin hatırlatılması üzerine, "Gecmişte öy- le mazi yaşamış insanlar var ki" dedi. Başbakan Akbulut'u Tahran Mehrabat Havaalanı'nda Iran Cumhurbaşkanı I. Yar- dımcısı Dr. Hassan Habibi karşıladı. Habibi ile bir süre görüşen Akbulut, daha sonra Dı- şişleri Bakanı Velayeti'yi kabul etti. Habibi, akşam Akbulut'un onuruna ver- diği yemekte konuşurken, Türkiye'nin des- tek beklediği konulara değinmedi. Türkiye ve İran'dan "Müslıiman ülkelerimiz" diye soz eden Habibi, Kıbrıs, Bulgaristan ve Batı Trakya konularına değinmedi. Habibi ko- nuşmasını, "Türkiye'nin Miislüman mille- tine ve devletine mutluluk ve refah" dileye- rek bitirdi. Akbulut ise konuşmasında Kıb- rıs, Bulgaristan ve Batı Trakya konularına ağırlık verirken, Iran tarafırun üzerinde dur- duğu Afganistan, Filistin ve Lubnan soru- nuna da değindi. CUNEYT ABCAYUREK >anyor Sert Bir Mektup mu? ANKARA — Dün toplanan muhalefet gruplarının belirgin özelliği. değişik açı- lardan aynı hedefi ağır top ateşine tutma- larıydı. Yanm saat arayia toplanan iki mu- halefet grubunda ilk önce Erdal inönü, sonradan Demirel, Ermeni tasarısından yola çıkarak ABD'ye karşı değişik, fakat son derece ilginç yaklaşımlar sergilediler. Haber açısından Demirel'in bir iki cüm- lesi, hem iki ülke arasındaki ilişkileri hem de iç politikayı yakından ilgilendiriyordu. DYP lideri, TÖ ile Başkan Bush arasın- da bir "mektup teatısi" olayını birdenbi- re kürsüye getirdi. TÖ, Ermeni sorunuyla ilgili bir mektup göndermişti Bush'a. ABD Başkanı, "sert bir yanıt" vermişti. Ancak Demirel, "Yo- ğun biçimde akan bu söylentilerin mut- laka soruşturulup doğrulanması" gereğı- ni, özellikle basına dönerek söylüyordu. Ne var ki bu "söylentileri" açık bir top- lantıda kürsüye, hele basının önüne ge- tiren insan, yıllarca başbakanlık yapmıştı. Söylentıyle doğruluk arasındaki ince farkı bilirdi ve "soruşturma gereğini" özenle söylemesine karşın, kulağına "ciddı ki- mi bilgilerin" gelmiş olması çok olasıy- dı Başkan Bush'tan gelen yanıtın içeriği. neydi? Öğle saatlerinde bilinmıyordu. Dı- şişleri'nde hemen herkes toplantıdaydı. Demirel, mektup olayını ortaya attığı sı- rada Dışişleri Bakanı Alı Bozer, Çanka- ya'da, TÖ'nün yanındaydı. Haber hemen geldi. inanılır kaynaklara göre, konu he- men ele alındı. TÖ, Ermeni tasarısıyla il- gili Bush'a bir mektup göndermişti^ Ne rastlantı ki, tam o sırada Bush da TÖ'ye bir mektup yazma gereksinimini duymuş- tu. Yetkili ağızlara göre, "İki mektup ha- vada çakışmıştı." kalıyordu? "Havada çakışan mektuplar" Bozer'- in göreve gelmesinden önceye rastlıyor- du. Acaba Dışişleri'nin haberi var mıydı? Yoksa bu habersizlik Mesut Bey'ın istifa nedenleri arasında önemli bir öge miy- di? Tabii bunlar da belli değıldi. Yoksa TÖ, bir yabancı dostuna kaleme aldığı mektubu kendi basına mı düşünüp ta- şınmış ve postalamıştı? Demirel mektup- lar olayını ortaya atmasa TÖ olayı bir süre daha saklı tutacak, "dün geceki oylama- TÖ, Ermeni sorunuyla ilgili bir mektup göndermişti Bush'a. ABD Başkanı "sert bir yanıt" vermişti. Ancak Demirel, "yoğun biçimde akan bu söylentilerin mutlaka soruşturulup doğrulanması" gerektiğini özellikle basına dönerek söylüyordu. Içeriğınde neler vardı mektupların? Ta- bii TÖ, "Çok yakın dostu, hatta arkadaşı" diye niteledıği Bush'a Türkiye'nin görüş- lerini bir kez daha anlatıyordu. Söylen- dığine göre Bush ise, "Çok dostane bir mektup" kaleme almıştı. Dostluklar, yö- netimin elden gelen çabayı gösterdıği. övgüler vs. gibi arkadaşını okşayan bir mektup. Peki ama Demirel'in öne sürdü- ğü "Bush'tan gelen sert yanıt" nerede dan" çıkacak sonucu bekleyecekti. Oy- sa Dışişleri, dün akşam üzeri gece yarı- sına denk gelen ikinci oylamadan sürp- riz bir sonuç beklemiyordu. İşte o an, TÖ derhal mektupları piyasaya sürecek, ka- zandığı zaferi kamuoyuna duyuracaktı. Dün Köşk'te mektuplar olayıyla Ermeni tasansının dünkü ve gelecekteki gelişme- leri üzerinde de duruldu. TÖ'den Bush'a, Bush'tan TÖ'ye mektup olayını Dışışle- ri'ndeki bürokratlar, "arada diyaloğun sürdüğünü gösterdiğinden" memnunluk- la karşılıyorlardı. İnönü ise "İç politikada seçmenlere ya- pılan vaatlerin tarihsel gerçeklere bu ka- dar aykırı" olması halinde, ABD'deki de- mokratik sistemin "hasta" denilecek dü- zeye indiğini söylüyordu. Tabii bizim de- mokratik yaşantımız da daha görkemli düzeyde değıldi. ANAP'taki Meclis kor- kusu, dış politika sorunlarının açıkça tar- tışmasını engelleyecek ölçülere varmış, genel görüşme istemini çoğunluk reddet- mişti. İnönü, Beyaz Saray'a açıkça yükleni- yordu. Doğu illerınde Ermenılerden kay- naklanan haksızlıklara uğrayan Türkler olmasına karşın, Beyaz Saray, iç politi- ka kaygılarıyla gerçeği "tahrif ediyordu " Bush, Ermeni seçmenlerine söz ver- miş. Ama tarihsel yanlışlıklara yan tutmuş demeçler veriyor. İnönü, "Bu hareketle Amerikan demokrasisi büyük yara almış- tır" diyor. Doğru. Ancak, TÖ'den gıden mektuba Bush'tan iddia edildiği gibi "sert içerikli" yanıt geldiyse, yanm yamalak demokra- simizi bir yana bırakalım. Türkiye yine bü- yük yara almış olmayacak mı? Yılmaz'ın çevresinde geniş bir masa oluşturan ANAP milletve- kileri şunlar: "Rauf Ener, Hilmi Özen, Altan Kavak, Şükrii Zeybek, Ünal Ya- şar, İlker Genlik, Mehmet Akde- mir, Bahri KarakeçUi, Goksel Ka- laycoğlu, Temel Gündoğdu, Ala- attin Fırat, Raşit Daldal, Hasnü Doğan, Mustafa Taşar, Ramiz Sc- vinç, Ahmet Karaevli, Murat Ba- rur." Yılmaz, ANAP'lılar ile sohbet ederken Yılmaz'a sert elestiriler yönelten Çalışma ve Sosyal Gü- venlik Bakanı tmren Aykut da ku- lise çıktı. Aykut, Yılmaz'ın hemen karşısında oturan Devlet Bakanı Mustafa laşar'ın çağırmasına rağ- men, Yılmaz'ın yanına gitmekten kaçındı. Bu arada Başbakanveki- li Mehmel Keçeciler ile Maliye ve Gümrük Bakanı Ekrem Pakde- mirli de Yılmaz ile selamlaşmadan genel kurul salonuna girmeyi yeğ- lediler. Yılmaz, bir ara yanına Hasan Celal Güıeri destekieyen ANAP milletvekillerinden Mehmet Çe- vik'i çağırdı. Çevik ile öpüşen Yıl- maz, uzun süre Çevik'i yanına oturttu. Yılmaz'ın ANAP kulisindeki toplantıda, rahat ve neşeli olduğu görüldü. Yılmaz, yaklaşık l.S saat kulis- te sohbet ettikten sonra, Mustafa Kalemli ile birlikte TBMM'den ayrıldı. SHP'de 163 kaygısı 141-142 ve 163. maddeler Bakanlar Kurulu'nda Adalet Bakanlığı bu maddelerle ilgili çalışmalarını tamamladı, ve hazırladığı taslağı Bakanlar Kurulu'na sundu. Taslağın siyasi partilerle kamuoyunun görüşüne sunulacağı bildirildi. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — Adalet Bakanlığı, Türk Ce- za Yasası'nın 141, 142 ve 163. mad- delerine ilişkin çalışmasını ta- mamladı. Çalışmalann bundan sonraki bölümünü Bakanlar Ku- rulu yürütecek. Başbakan Yıldı- nm Akbulut, hazırlanan taslağın siyasi partilerin ve kamuoyunun tartışmasına sunulacağını açıkla- dı. Bu gelişmeler üzerine, siyasi partilerin de konuya yaklaşımla- rını yeniden gözden geçirmeye başladıklan kaydedildi. ANAP grubu, cuma günü bir araya gele- rek bu konuyu görüşme karan alırken, daha önce her üç madde- nin de kaldırılması yönünde yasa teklifı veren SHP'de ise 163. mad- de konusunda bazı kuşkuların oluştuğu öğrenildi. Adalet Bakanlığı'nca, hukuk çevrelerinin görüşleri alınarak ha- zırlanan ve Başbakan Yıldınm Akbulut'a iletilen yasa taslağında, 141, 142 ve 163. maddelerin tü- müyle kaldınlmasırun yer almadı- ğı öğrenildi. Taslağın, bu madde- lere "şiddel" unsuru getirdiği ve maddelerin içerdiği yaptırımları da yumuşatmayı amaçladığı kay- dedildi. Adalet Bakanı Oitan Sun- guriu, partisinin dünkü TBMM grup toplantısında, bu maddele- re ilişkin bakanlığınca yapılan ça- lışmanın tamamlandığını ve konu- nun artık kendilerinden çıktığım açıkladığı belirtildi. Sungurlu- nun, konunun artık Bakanlar Ku- rulu'nda ele alınarak, sonuçlandı- nlacağtnı söylediği de öğrenildi. Başbakan Akbulut da Adalet Ba- kanlığı'nca hazırlanarak kendisi- ne iletilen taslağı siyasi partilerin ve kamuoyunun tartışmasına aça- caklarını bildirdi. Taslağın, bu tar- tışmalar sonrasında Akbulut tara- fından Bakanlar Kurulu'nun gün- demine getirileceği ifade edildi. Bu arada her üç raaddenin de kaldınlması yönünde bir yasa tek- lifıni TBMM'ye veren SHP'de ise 163. madde konusunda bazı kuş- kular oluştuğu öğrenildi. SHP grubunun dünkü toplantısının ba- sına kapalı bölümünde, Çorum Milletvekili Cemal Şahin, 163. maddenin kaldırılmasına karşı çıktı. Şahin, 141 ve 142. madde- lerin kaldınlması gerektiğini, an- cak 163. maddenin kaldınlması- nın ise şeriat özlemcilerinin giri- şimlerine hız kazandıracağını sa- vundu. tçel Milletvekili Ekin Dik- men, tzmir Milletvekili Turan Ba- yazıt ve Gaziantep Milletvekili Abdülkadir Ateş ise Şahin'i yanıt- larken, bu maddenin şeriat hare- ketlerine zaten engel olmadığını ifade ettiler. İnönii'niin açıklaması SHP lideri Erdal tnönii de gruptaki konuşmasında, hükume- tin bu maddelere ilişkin yapılan düzenlemelerin Meclis'e getirece- ğini açıkladığına işaret ederek, amaçlarının Türkiye'de düşünce suçu diye bir olayın kalmaması ol- duğunu, TCK'nın söz konusu maddelerinin de bu açıdan ilk ola- rak akla geldiğini söyledi. "Bunu söylerken anayasanın temel daya- nakları ortadan kalksın istemiyoruz" diyen inönü, "Türk- iye laik bir düzen içinde yasama- ya devam edecefctir. Bunv.n en bas- ta konıyucusu biziz, SHP'dir. La- iklik, demokrasi içinde koruna- caktır. Halkın desteğiyle koruna- caktır. tşte bunu sağlamak önemli bir görevdir" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle