Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahibı: Cumhunyet Matbaacılık ve Gazeıetilik Türk Anonim Sırkeıı adına'
Nadir Nadi 0 Gene! \aym Muduru H«san Cemal, Muessese Muduru:
Emiae l'şaklıgil. Yazı Işleri Muduru: Oka» Goncnsia. 0 Haber Merkezi
Muduru: Yslçın Bayer. Savfa Duzem Yoneımenı: AK Acar, 0 Temsılaler
ANKARA. AhınM Tan. İZMIR; Hiknrl (,«lnk«ya. AD\\A: Çetin Yijtnoglu
i, PolıtıU: Cdal B«tanf9Ç. Drç Habctler: Ijgrnı h«lcı, tkonomı: C'mgu Turfeuı. I, Sendıka: ^ « KrMıri, Kııhur Cttal IMH
EgKim: Oacı> Şa)**", Haber Ara>urma: İsm« kierVan, Yurt. Haberlerı Nccdd DoftM. Sptv Dajııynanı: 4bdu!k*lir Yuccfenaıı.
Din Yaalar: KCTCT. (.«hjkuı Arajurma: jakiıı Alpm. Dmcttmr Ab<WUı Ymncı. • kuordınalflr Ahmrl Koraban. • Malı Işier
Krol Ejfcut, 0 Muhısebe: Biıknt Vraer 0 Blitve-Planiama: Se*gi Osmaııbeşeofthı 0 Rfkiam: Ayy; Tonın. 0 Ek Yayınlar Hühv
Ak>ol # Idare Husoın (itrrr. 0 Htame: Önder Çdik, 0 Bılgı-lsİCTn: Saıl İıul. 0 Personci Srvo Bosuncıo£lu.
ftoun .r »bran ( umhunıf Malbaaalık vr GaMeciljk TA^ Turk Odj! C-ad 39/41 f f
u ı u |M PK 2«vlstanbul Td: 512 05 0! (20 haj. Tücı 2ZM« Faı: (II 526 60 72 0
fiûrıto- AnLan: Zı>a Ookalp Blv. Inkılap S. No: 19/4. TM. 133 11 4M7, Töâ 42J44 ftj. (4) 133
(I? K • Urair H 7jva Blv 1352 S.Z'3. Td: 13 12 30. Tdo: 52359 Fat (51) 19 53 «0
: Inonu iad. II<J S. No: 1 Kaı I, Tefc 19 37 52 14 hal). Tdoc 62155, F»x. (71) 19 37 52
TAKVtM: 28 ŞUBAT 1990 Imsak: 5.09 Gıineş: 6.34 Öğle: 12.21 lkindi: 15.27 Akşam: 18.00 Yatsı: 19.19
Fransız Paleontolog Yves Coppens'e göre 'alternatiftakılan' maymunlar iki ayak üzerindeyürümeyi başlattı
Iıısaıım atası: Marjinal mayımınAnadolu, insanın beşigi mi? Arkeolog ve
paleontologlar, milyonlarca yıl önce Doğu
Afrika ve Avrasya'da (Anadolu) yaşayan
canlıların iskeletlerini inceliyorlar. Amaç,
maymunların hangi aşamalardan geçerek
"insan" haline geldiklerini bulabilmek.
Homo habilis İnsanhk zincirinin ilk
atalarından sayılan ve yaklaşık 3 milyon yıl önce
toplu yaşamaya başlayan homo habilisin ilk I
yerleşim bölgelerinden birinin, bugünkü
Anadolu olduğu tezi üzerinde dur uluyor. I
Marjinal "dede" Fransız paleontolog
Coppens, maymunlann dört ayak üzerinde
gezindiğini, ancak bugünkü deyimle
"marjinal" ya da "alternatif" davranan bazı
maymunlann iki ayak üzerine kalktığını söylüyor.
Yararlı alışkanlık İki ayak üzerine, bazen
değişiklik olsun diye, bazen de zorunlu fiziksel
nedenlerle kalkan maymunlar kısa sürede
bunun meyve toplamak gibi yararlı işleve yol
açtığını öğreniyor. Sonralan bütün maymunlar,
marjinallerin yaptığını yapıyor.
tkinci alet İnsanlığa geçişte en önemli
etkenlerden biri, taş vb. gibi "birinci"
aletlerden "ikinci" bir alet üretebilmek. 20
milyon yıl önce maymunlar da alet kullanıyor.
lnsanlaşma, ancak "ikinci aletin" üretilmesi ile
birlikte başhyor.
Atalanmızın
soyağacı
Hegyptopitfıeque (Mısır
35-40 milyon yaşıraa
Proconsul (Doğu A(nkalı|
20-22 milyon yaşında
Homo Habılıs. ilk kez
Avrasya'da topluca
yaşamaya basladı
I
Kenyapittıeque (Kenyalı)
10 milyon yasınds
/
Büyuk maymunlar (Gorıl.
şempanze) (Doğu Afrikalı)
/
Australopıtheque
lAvustralyalı) 7 milyon
yasında
Australopıtheauelenn
soyu ilk ınsanlarla bır
sûre bir arada
yaşadıkün sor
r
a
tûkendı
hayef Homo
geçen canlı varhğın temel özeili-
gi, ürettigi ilk aielten ikinci bir alet
üretebilmenidir."
Fransız yönetmen Jean Jacqa-
es Annaud'nun "Ateş Savaşı" fil-
minde de anlatıldığı iizere, örne-
ğin Japonya'da yaşayan bir tür
maymunun yıkanmak, yemek ha-
zırlamak, hatta toplu tören yap-
mak gibi insana mahsus olduğu-
nu sandığımız eylemler gerçekleş-
tirdiği biliniyor.
Maymunluktan insanlığa geçı-
şin tarihinde, en önemli faktör, ya-
pılan ilk alet ve bu ilk aletle daha
sonra üretilen ikinci aletler... Ka-
zılarda da bu ikinci alet sayısının
kronolojik olarak arttığı saptanı-
yor.
1.5 milyon yıldır
konuşan insan
Dış Habericr Servisi — Fransız,
Ingiliz, Amerikalı arkeolog ve pa-
leontologlar her kazının, her la-
baratuvar çalışmasının sonunda,
bilimsel dergilerde ya da seminer
ve sempozyumiarda aynı sorula-
ra cevap anyorlar: Maymun nasıl
insan oldu? Evrim süreci nedir?
Yeryüzündeki iklim değişiklikleri
canhları nasıl etkilemiştir? May-
munlar dünyanın hangi bölgele-
rinde insanlaşmaya baslamıslar-
dır?
Konunun uzmanlanndan Fran-
sız paleontolog Yves Coppens, bu
konuyu Paris'te yayımlanan "No-
nvel Observatear" dergisinin son
sayısında "tlk İnsan Hakkında lf-
şaatlar" başlığı ıle kapak konusu
olarak işledi.
Insanlık tarihinin evren tarihi
ile koşut gittiğinj hatırlatan Co-
ppens, yeryüzünde canlıların ilk
olarak 4 milyar yıl önce keşfedil-
diğini belirtiyor. "Aslında şu an-
da penceremden gordügünüz
agaç, arkadaki dağtar ve ben, he-
pimiz aynı ailenin birey uosurla-
nyız" diyen Fransız uzman, insan-
hk tarihinin "degşiaı ve evrimier"
sayesinde geliştiğini sapoyor "Ba-
kın mesela yiirüme eylemi de bir
degişinıia, bir evrimin soaocudur.
Maymunlar, önceleri hep dört
ayak üzerinde yer değiştiririerdi.
Ama bugünkü terminoloji ile ay-
lun, alternatif ya da marjinal di-
ye adlandırabüecegimiz kinıi may-
munlar, belki de sırf değişiklik ol-
sun diye, ama aynı zamanda ön
ayaklanndan yararlanmak için iki
aj-aklanyla yüriimeya başladılar.
Belki ön ayakian yaralı filandı,
onun için iki ayak üzerinde yuni-
mek zonındaydılar. ama her ha-
lükârda, iki aj^k üzerinde yürii-
yünce ön ayaklannı da meyve, ot
toplamak için kuUanabiliyoriardı.
Zamanla, giderek tüm maymnn-
lar bu işlevsellikten yararianmak
istediklerinde onlar da iki ayak
nzeriode yürümeye başladılar" di-
yor Coppens.
Ancak bilim adamının açıkla-
malarında gecen "zamanla" söz-
cüğü, en az 10 milyon yühk bir sü-
reyi kapsıyor.
tkinci aleti yapabilmek
Şimdiye kadar Mısır'da, Avras-
ya'da yapılan kazüann sonuçlanm
da aktaran Coppens, en eski ata-
lanmızın bu iki bölgede yaşamış
olduklarının bilindiğini hatırlatı-
yor.
Memeli hayvanlann kendi ara-
lannda çiftleşerek yeni tiirler üret-
tiğini, Arap yarımadası, Mısır ve
Anadolu topraklannda yasarken
çeşitli uzuvlannda değişikliklere
uğradığını da belirtiyorlar.
Nükleer bivolojinin sağladığı
olanaklar sayesinde kalıt ve iske-
letlerin yaşlarının "100.000 (yüz-
bin) yıllık yanılma payıyla sap(a-
nabUdigini" belirten Fransız uz-
man, maymunla insan arasında-
ki temel farkın, genel olarak ka-
bul gören bir tez uyarınca "akıllı
davranmak" olmadığıru söylüyor
ve şu açıklamayı getiriyor: "May-
munlann da beyinleri vardır. Üs-
telik gerek konıntnak gerekse av-
lanmak için akıllı davrandıkian
da saptanmıştır. Alet icat etmek
ve alet kuüanmak da insanlara
raabsus bir edim degildir. Çünkü
20 milyon yıl önceki maymnnla-
nn da alet kullandıklan biliniyor.
tnsanı maymundan ayırt eden
yani Hegyptopiteque/Procon-
sol/Kcnyapiteqae ve nihayet Aust-
ralopitheque isimlerini v^rdiğimiz
m^mnnlardan önce Homo Ha-
bilis. sonra Homo Erectns ve ni-
Maymunu ınsandan ayırt eden
bir baska önemli fark da konuş-
mak... Coppens, "Homo Habilis
konuşmasını biliyor muydu?"
şeklindeki bir soruya şu yarutı ve-
riyor:
"Kesin olarak evet ya da h-ıyır
demek çok zor. Ancak kesin olan
bir şey varsa o da Australopithe-
que'in konosmadıgıdır. Çünkü ka-
fataanda >3püan inceteme, bu ya-
ratıgın konusamadığını kaıutla-
rmşür. tnsan, yaklaşık 100.000 yıl
önce kendi biyolojik kaderine ege-
men olmaya başladı. Ancak ko-
nuşmaya galiba 1.5 milyon yıl ön-
ce başladı. Yani Homo Hamilis-
likten Homo Erectusluğa geciş
aşaması sırasında. O dönemde ku-
nı ikh'mde yaşayan geç Homo Ha-
bilis, nefes borulannın da iklime
uygunluk göstermesi sayesinde ilk
sesleri çıkarmaya başladı. Daha
sonraki evrim aşamasında ise gırt-
lagın boyun hizasmda oluşması,
insanı ses çıkarmaklan heceieme
aşamasına getirdi. Çünkü konus-
ma dedigimiz şe>, aslında nefes al-
manın illegal ya da korsan bir bi-
çimidir. lşte insan o zamandan be-
ri konuşuyor..."
NE WS WEEK'TE INCELEME
Türkler
farkedildiDış Haoerier Servisi — News-
week Dergisi, 5 mart tarihli sayı-
sında, Sovyetler Birliği'ndeki
Müslüman halklar arasında gö-
rülen ayaklanma hareketlerindeki
Türk boyutuna dikkat çekerek,
uzun siireden sonra dünyarun ye-
niden Türklerin farkına vardığı-
nı belirtiyor.
Derginin verdiği haberde,
"Sovyetler Birliği'nin Orta Asya
steplerinde vaşajan Muslümanla-
nn aylardan beri manşetlerden
düsmeyen isyanlannın çok daha
az bilinen bir yönü var. Sovyel
Sosyalist Cumhuriyetler Birliği
çatısı altında yaşayan Muslüman-
lann 50 milyonunu -yani büyük
bir çogunlugunu- 6. yüzyılda
Çin'den çıkarak uzun süre Avras-
ya'ya hâkim olan, Turkce konu-
şan boylann tonınlan olan etnik
Türkler oluştunıyor" deniliyor.
Uzmanlar Sovyet Müslüman-
larının kendilerini öncelikle
"Türk" olarak lanımladıklamıı
belirtiyorlar. Philadelphia Dış
Politika Araştırmaları Bölümü'n-
den Dr. Daniel Pipes "Son bir
kaç ayda Türk olmak büyük
önem kazandı" diyerek "Eğer bu
IdşOer Islamcı olsalardı tran'a dö-
nerlerdi, miliiyetçi oldukları için
Türkiye'ye dönüvorlar" diye ek-
liyor. Genel olarak miliiyetçi akı-
mın büyük Türkiye'yi oluştur-
mak için devrimci bir atağa kalk-
maktan çok Moskova'nın ulusal
birliği sağlamakta güçlük çekti-
ği şu sıralarda Türk kimliğini ye-
niden yaratma amacında olduğu
düşünülüyor.
Etnik Türkler arasındaki en
ciddi bağı hiç kuşkusuz dil oluş-
turuyor. Balkanlar'dan Orta As-
ya'ya kadar olan geniş topraklar-
da Türkçe konuşulabiliyor. Bul-
gar Türklerini göçe iten nedenle-
rin başında Türkçe konuşulma-
sının yasaklanması geliıken,
Türkçe konuşulan Sovyet cum-
huriyetleri Azerbaycan, Özbekis-
tan, Kazakistan, Kırgızistan ve
Türkmenistan'daki ilk miliiyetçi
hareket, resmi dil olarak "Rusça
yerine Türkçe kullanma talebi sa-
yılıyor.
Türkler hakkında ilk yazılı bil-
giler Moğolistan'daki mezar ya-
zıtlanndan elde ediliyor. 6. ytiz-
yıla dayanan bu yazıtlarda 200 yıl
süren ilk Türk imparatoriuğunun
kuruluşu hakkındaki kayıtlar
okunabiliyor. Ortadoğu'daki en
büyük Türk imparatorluğunu
Hindistan'dan Ege'ye kadar olan
toprakları alan Timurlenk'in kur-
duğu biliniyor.
Bugün Türkiye"de 50 milyon
kişi yaşıyor. Türkiye dışında Çirf
den Yugoslavya'ya kadar uzanan
geniş bir bölgede ise 70-80 mil-
yon Türk bulunuyor.
Sovyetler Birliği'ndeki Türkler
seslerini yükseltiyorlar. Ankara
Cniversitesi'nden Aydın Yalçın1
ın belirttiği gibi "Glasnostnn il-
ginç bir gelişmesi olarak bu kişi-
ler artık kendilerini Türk diye ta-
nıtmaktan korkmuyorlar."
Türkiye bu durumda son dere-
ce nazik bir konumda bulunuyor.
Osmanlı Imparatorluğu'nun çö-
küşünden sonra dış ilişkileri ke-
serek içe dönen Türkiye diğer
Türklerle de ilişkiye girmemişti.
Bugün Türkiye'nin Orta Asya'da-
ki hareketler konusunda taraf-
sız" olmayabileceği kabul ediliyor.
Türkiye'nin konuyla ilgili pozis-
yonunu belirten Cumhurbaşkaıu
Turgut Özal'ın söylediği gibi,
"Türk hükümeti bir imparalor-
luk fikri peşinde değil. Arzula-
nan şey her nerede olursa olsun
Türkçe konuşan halklann kültür
ve kimliklerini koruyabilmeleri."
Maçka Anadolu Gazetecilik Lisesi 1. sınıf öğrencileri boş derslerden yakınıyorlar
6
Ders olsa da çalışsak'Haftada toplam 44 saat olan derslerinin 20 saati
boş geçen öğrenciler, "Öğretmenimiz yok,
bizimle ilgilenen kimse yok. Yalnızca kültür
derslerini görüyoruz. Meslek derslerini
öğrenemiyoruz" diyorlar.
FİGEN ATALAY
Derslerinin boş geçmesinden,
ödev yapamamaktan, öğrendikle-
rini unutmaktan yakınan öğren-
ciler duydunuz mu? Duymadıysa-
nız biz size bu "anonnal" öğren-
cileri tanıtmaya çalışalım. Bu öğ-
renciler, gazeteciliği lise düzeyin-
de öğretmeyi araaçlayan Maçka
Anadolu Gazetecilik Lisesi'nin bi-
rinci sınıfında okuyorlar ve bu 13
öğrencinin haftada toplam 44 saat
olan derslerinin 20'si boş. Bu boş
derslerin tamamı da gazeteciliğin
temelini öğretmeyi öngören mes-
lek dersleri. Milli Eğitim Bakan-
hğı Erkek Teknik Öğretim Genel
Müdürii Mehmet İyigün, bu ders-
lerin öğretmenlerini yetiştiren bir
kaynak bulunmadığıru belirterek,
bu konuda gazetecilerden "oltun-
lu yaklaşım" beklediklerini söy-
lüyor.
Gazeteci olmayı düşleyen Der-
ya, Süleyman, Ebru, Sevinç, Ba-
nş, Murat ve Erol, meslek lisesi
sınavlarını kazanarak bu okula
girdiklerinde çok sevinmişler. He-
le lisenin yalruzca Ingilizce ders-
lerinin verildiği hazırlık sınıfında
bu dili de öğrenmeye başlayınca,
"dil biien gazeteci olacagız" di-
ye sevinçleri bir kat daha artmış.
Ancak bu öğretim yılında lise bi-
rinci sınıfa başladı klarında değil
öğretmen, doğru dürüst sınıflan
bile olmadığıru görünce, sevinç ve
umut, yerini hayal kırıklığına bı-
rakmış.
Yaşıtlannın büyük çoğunluğu
birbiri ardına derslere girerken,
"ah şu dersin hocası gelmese de
13 KİŞt OKUYOR — Maçka Anadolu Gazetecilik Lisesi'nin 1. sınıfında 13 kişi okuyor. Derslerin haf- boş gecse" diye hayal kurarken,
tada 20 saati boş geçiyor. (Fotoğraf: M. Emin Saraç) zamanlannın büyük bölümü sine-
maya giderek, okey oynayarak,
sokaklarda dolaşarak geçen bu
öğrencüerin öykülerini kendi agız-
larından dınleyelim:
"Ögretmeniıniz yok, bizimle il-
gilenen kimse yok. lngilizce, fo-
tografçıltk, ses, görüntü kayıt ci-
hazlan, baskı yayım malzemeleri
derslerimiz öğretim yılı başından
bu yana boş geçiyor. Yalnızca
kültür derslerini görüyoruz. Bu
derslerin hocalan da sınıfta 13 kişi
olmamıza rağmen bizimle fazla U-
gili degiller. Bazen geliyor, bazen
geimiyoriar. Bazen son derste bi-
zi bırakıyoriar, sınav kâgıtlanmı-
za bile doğru dünist bakmıyoriar.
Hazırlık sınıfında tngilizceyi çok
iyi öğrenmeye başladık, ama şim-
di unutmaya başladık. Bu okula
girdigımiz için pişmamz. Tembel-
leştik. ogrenci olmayı unultuk. Ne
ögrenci gibi giyiniyoruz, ne ogren-
ci gibi davranıyoruz. Gazetecili-
ği öğrenmek için bu okula girdik,
degfl gazetecilik, biçbir şey öğren-
digimiz yok. Norraal bir okula
gitseydik hiç olmazsa iıniversite-
ye ginne şansımız olurdu."
Bu öğrencilerin "sınıflan da
sırufa benzemiyor. 183 basamakla
çıkılan sınıf çatı katında. Yani te-
neffüste bahçeye inmeye kalksa-
lar yan yolda derse giriş zili çalı-
yor. Demir parmaklıklarla kaplı
pencereden baktıklannda yalnız-
ca okul damının kiremitlerini gö-
rebiliyorlar. Dar ve çok alçak ta-
vanlı sırufta, her sınıfta mutlaka
bulunması gereken Atatürk fo-
toğrafı, tstiklal Marşı ve Ata-
türk'ün gençliğe hitabesi yok. Sı-
rufta hoca sandalyesi, çöp teneke-
si gibi "aynntı"İar da yok.
TV-5 bu akşam yayınına başlıyor
Avrupa'ya televîzyon yayını
TRT'nin deneme niteliğinde başlatacağı
yayınlar, Federal Almanya başta olmaküzere
8 Avrupa ülkesinden izlenebilecek.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) — TKT yurtdışı televizyon ya-
yınlarına bu akşam başlıyor. TV5
ya da diğer adıyla ITN (Canal ln-
ternational) FAlmanya başta ol-
mak üzere 8 Avrupa ülkesinden
izlenebilecek. F.Almanya'da yaşa-
yan Türklere yönelik olarak kab-
lolu TV sistemiyle gerçekleşîirile-
cek yayınlar Ankara ve İstanbul-
dan da izlenebilecek. TRT Genel
Müdürü Kerim Aydın Erdem, TV
Daire Başkan Yardımcısı Sedat
Örsel ve Ankara Televizyon Mü-
dürü Tekin Özertem TV5'in açı-
lışı nedeniyle F. Almanya'ya git-
ti.
TRT'nin "deneme" niteliğinde
başlatacağı yayınların ne zaınan
"gercek" yayına geçeceği de henüz
belirlenmedi. TV1, TV2 ve
TV3'ün önceki yayınlarından se-
çiien programlarla yayın yapacak
olan TV5, bu akşam F.AImanya
yerel saati ile 18.00'de (TSİ 19.00)
yayırana başlayacak. Günde 5 saat
yayın gerçekleştirecek TV5, haber-
lerle açılacak. TV5'in ilk günkü
yayınında "Susam Sokağı",
"Gençlik". "Türki>«m" belgeseli,
"Saide" adh TV oyunu ile Emel
Sayın konseri yer alacak. TRT bu
kanalda, F.AImanya ile yapılan
anlaşma gereğince, hiçbir şekilde
yabancı yayına yer veremeyecek.
TV5 haberleri özel olarak hazır-
lanacak.
Bu arada TRT'nin yayınına son
verdiği "Yarı Şaka Yan Ciddi",
"Güler misin Ağlar mısın" gibi
kabare-şovlann yanı sıra "Keşanlı
Ali Destam", "Kuruntu Ailesi" gi-
bi programlar "tekrar" yayımla-
nacak. TV5'in haber programla-
n içinde ise "32. Gün". "İkinci
Dünya Savaşı ve Türkiye" yer alı-
yor.
"Yann Artık Bugündür" adlı
drarnanın yanı sıra "Şifa Kapıla-
n", "Kaybolan Şehirler", •'Yagma-
lanan Anadolu". "tl İI Türkiye".
"Türkiye Mağaralan", "Türki-
yem" adlı belgeseller de TV5'in
programlarını oluşturuyor.
TV5'in sadece "tekrar" prog-
ramlarla yayına başlaması bazı
TRTciler tarafından eleştirilirken
üst yönetim, "Yeni başlıyoruz,
hoşgörüyle karşılansın" görüşûna
savunuyor. TRT'den bir yetkiii,
"Henüz deneme yayınına başla-
dık. Bu vayınlar zaten yurtdışına
yönelik olarak yapılıyor, oradaki
seyirci bu programlan izlemedi.
TRT'nin şimdiye değin yaptığı en
önemli iş bence yurtdışındaki va-
tandaşlarımıza yönelik yayına
başlamasıdır" dedi.
F. Almanya'ya uydu aracılığıy-
la iletilecek olan TV5 yayınları,
Ankara ve İstanbul'un her kesi-
minden izlenemeyecek. Ankara-
da Yenimahalle verici istasyonun-
dan yapılacak yayınlan, ancak bu
istasyonu gören alıcılar izleyebile-
cek. Ankara'da bu yayınların iz-
lenebilmesi için antenlerin Yeni-
mahalle verici istasyonu yönüne
çevrildikten sonra, alıcıların UHF
bandı 31. kanala ayarlanması ge-
rekiyor. İstanbul'da ise Çamlıca
verici istasyonundan yapılacak ya-
yınların izlenebilmesi için alıcıla-
rın UHF bandı 25. kanala ayar-
lanması gerek iyor. Uydu anteni
olanlar ise TV5'i net olarak ala-
bilecekler.
FAHRETTİN KURT
Enerji için
santraldan
başka yol yok
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) — Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakaru Fahrettin Kurt santral ya-
pımına karşı çjkan çevrecileri,
"Tuzu kuru olmakla" suçladı.
, Kurt, Türkiye'nin enerji açığının
^ \ her yıl giderek daha da artacağı-
| nı, bunun karşılanması için sant-
I J rallardan başka bir yolun bulun-
1
/ madığını iddia etti.
'/> ' Kun, dünyada elektriğin her ül-
kenin sorunu olduğunu belirterek,
"Termik santrallara karşı çıkaıı-
lar, tuzu kuru olup loplumun uç
kesimleridir. Halk onlaıia beraber
değil.
Biz mevcul teknolojinin im-
kânlannı en iyi kullanarak hepsi-
nin bileşkesini almaya çalışıyonız.
Her şeyi, insan için yapıyoruz.
Çevreyi mümkün olduğu kadar az
kirleteceksin ve diğer ihtiyaçlan-
nı da karşılayacaksın. Hiç kirlet-
memek mümkün değil. Ne yapar-
sanız yapın UiıJenir" Jedi.
Aile
planlaması
• Haber Merkezi — Aile
planlaması konusundaki
çalışmalarını sürdüren
Türkiye Aile Sağlığı ve
Planlama Vakfı'nın 5.
mütevelli heyet toplantısı
bugün yapılıyor.
Başkanlığını işadamı Vehbi
Koç"un yaptığı vakıf, 1988
yılında Türkiye'de ilk kez
gerçekleştirdiği aile
planlaması iletişim
kampanyasına bu yıl da
devam edecek.
Bilgilendirme, eğitim
çalışmalannın yanı sıra
klinik hizmetlerini de
sürdüren vakıf, bu
kliniklerde ana çocuk
sağlığı ve aile planlaması
hizmetleri veriyor.
Basın Konseyi
1400 üyeü
• tSTANBUL (ANKA) —
1988 yılı şubat ayında
kurulan Basın Konseyi'nin
1989 yıh sonunda 755 olan
üye sayısının 1990 yılında
1400'e ulastığı belirtildi.
Basın Konseyi'nin ayhk
bülteni Özgür Basın'da
yayımlanan habere göre
tirajı 50 binden fazla
günlük 9 gazetenin ve 34
derginin üye olduğu Basın
Konseyi'nin üye sayısı, 1990
yılında konseyin yaptığı
çağrıyla yüzde yüze yakın
bir artışla 1400'e ulaştı.
\eni kazı-
kazanlar
• ANKARA (ANKA) —
Milli Piyango İdaresi'nin
yeniden dizayn edilen ve
ikramiye planından
otomobillerin çıkarıldığı
hemen kazan (Jcazı-kazan)
biletlerini, mart ayının
ikinci haftasında (12-15
mart) piyasaya vereceği •
bildirildi. Milli Piyango
ldaresi Genel Müdürü
İlham Küsmenoğlu'nun
verdiği bilgiye göre iki
ayhk aradan sonra piyasaya
20 milyar liralık hemen
kazan bileti verilecek. Yeni
bastınlan biletlerin ön
yüzünde bazı değişiklikier
yapıldı. Biletlerin ön
yüzünde bir dünya resmiyle
bunun üzerinde Milli
Piyango'nun simgesi
güvercin yer alıyor. Bilet
üzerinde ayrıca gökkuşağı
(güneş tayfı) görüntüsü de
bulunuyor.
Çığ can aldı
• ERZURUM (AA) —
Elverişsiz hava koşullan
Doğu Anadolu bölgesinde
yaşamı etkiliyor.
Erzurum'un Tekman
ilçesine bağlı Kırıkhan
köyünden yaya olarak
Yavuklu köyüne giden
Abdülkadir Oktay (30), çığ
altında kalarak öîdü.
Oktay'ın cesedi, olaydan 5
gün sonra jandarma
tarafından bulundu.
Hakkâri'nin Beytüşşebap
ilçesine de 12 günden beri
elektrik verilemiyor.
Beytüşşebap ilçesinde 15
şubatta yoğun kar ve tipi
yüzünden elektrik
direklerinin devrilmesi
nedeniyle elektrikler
kesilmişti.
Tapu
Kadastro
• ANKARA (ANKA) —
Devlet Bakanı Kemal
Akkaya, Tapu ve Kadastro
Genel Müdürluğü
bünyesinde 1990 yılı
programında bürokrasiyi
azaltma ve işi
basitleştirmeye yönelik yasal
ve idari önlemler
ahnacağını söyledi. Devlet
Bakanı Akkaya, Tapu ve
Kadastro Genel
Müdürlüğü'nde yaptığı
basın toplantısında, 1990
programında ele alınacak
en önemli yasal önlemin
Anayasa Mahkemesi'nce
iptal edilen 3402 sayılı
Kadastro Yasasf nın 45'inci
maddesi yerine hazırlanan,
orman dışında kalan tarım
arazilerinin ve meskûn
mahallerin kullananlara
verilmesine yönelik yasa
olacağını ifade etti.
Memur
emeklileri
• ANKARA (AA) —
Emekli Sandığı Genel
Müdürü Özcal Korkmaz, 1
marttan itibaren 1920-1930
doğumlulann yer aldığı 2.
gruptaki 200 bin 464
memur, emekli, dul ve
yetimine 3'er ayhk maaş
çeki karşılığı toplam 326
milyar 812 milyon liralık
ödeme yapacaklarını
bildirdi. 3'er ayhkların
ödenmesinde çek yerine
banka hesabına geçme
uygulanıasına da mayıs
ayından itibaıen
başlanacağını belirtildi.