Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURIYET/6 2 ŞUBAT 1990
EmekliEmniyet Müdürü Mustafa Yiğit, Türkiye'deki Islamcı hareketleri değerlendirdv
ırtica tehlikesi lıâlâ gizli mî?HtKMET ÇETtNKAYA
lZMtR — Eski İçel ve Istanbul Emniyet Mü-
duru Yaşar Mustafa Yiğil'le son yülarda gjderek
ağıriığıru hissettiren dini akımlar ve tslami ha-
reketler üzerine bir söyleşi yaptık. Özellikle
Türkiye'deki irticai faaliyetler konusunun öne
çıktığı söyleşi sırasında, Mustafa Yiğit, soz-
konusu akımların cumhuriyetin ilanından bu
yana gizli çahşmalannı surdurdüklerini, bu-
gün de hem tarikatlar hem de polis ve ordu-
ya sızma yoluyla etkinliklerini antırtnaya ça-
İıştıklannı söyledi.
—Sayın Yiğit, sizce laiklik nedir, irtica ne-
dir? İrticai faaliyetler nasıl boyutlandınlabi-
lir? Hukuki durum nedir?
YİClT — Konuyla ilgisi itibarıyla laiklik
üzerinde kısaca durmakta fayda vardır. Fel-
sefı açıdan laiklik, iman ve inanç yerine ak-
lın hâkimiyetini kabul eden bir anlayıştır. Si-
yasi açıdan laiklik, siyasi iktidarın dini kud-
retten aynlmasıdır. Hukuki açıdan laiklik, so-
yut olarak devlet ile dınin birbirine karışma-
ması olarak tanımlanmaktadır. Bir devletin la-
ik olabilmesi için o devleti idare edenlerin hep-
sinde başkalarının iman ve itikatlanna hür-
met ve arilayış gostermek iradesi hâkim olmak
gerekir. Lai'dik, din ıle devletin aynlması, dev-
letin din, dınin de devlet işlerine karışmama-
sıdır.
Tehlikeli irtica'
Irticaya gelince; inica geri donme, yapılan
air yeniliği istemeyerek eskiye dönmeyi iste-
me, ilericilik duşmanlığı, korukorune taassup,
geri zihniyet olarak tanımlanmaktadır. trtica
dinden ziyade dinsizliğe ve taassuba yakındır.
Irtica, taassup, gericilik ve her cephesi ile ile-
ricilik duşmanlığı, ilericilik faaliyetlerini kö-
künden yok etmeye yonelik olan gayretlerin
tümudür.
Ceza Yasamızda "basit irtiaı" diyebileceği-
miz bir husus vardır. Bu, toplu ve organize hal-
de değil, belırli ve kişisel şekilde gericilik ve
taassubu ifade eden irticai hareketlerdir. "Teh-
likeli irtica" ise toplumu şeriat hükümlerine
göre düzenlemeyi hedef alır.
—Türkiye'deki irticai faaliyetler konusun-
da ne diyorsunuz? Bunlann geçmişe inerek bir
deferlendirmesini yapar mısınız?
YtĞÎT — Bilindiği gibi din, bir ülkenin en
köklii muesseselerinden biri olup milliyetçilik
ile birlikte ana yapısını teşkil edeı. İslamda
devlet, şeriat esaslarına gore kurulmuş oldu-
ğundan din, ulke ve ulusun tek gücu olmuş-
tur. Diğer bir deyimle bir tslam ulkesınde di-
ni akımları kontrol edebilen veya ondan ya-
na olanlar ulkeye hâkim olmuşlardır. Osmanlı
tmparatorluğu'nda devlet (padişah) ile dini
bütunleşmiş olarak goruyoruz. Bu durum Os-
manlı Imparatorluğu'nun yıkılmasına ve cum-
huriyetin kurulmasına kadar devam etmiş ve
dini esaslara göre idare edilen Osmanlı devle-
ti, yerini laik Türkiye Cumhuriyeti'ne bırak-
mıştır.
Şeriat devleti özlemcileri
Ancak cumhuriyet, dini akımları tamamen
kontrol altına alamamış, cumhuriyetin gücü
karşısında sinen, fakat faaliyetlerini gizliden
gizliye devam ettiren şeriat devleti özlemcile-
ri su üstüne çıkacak fırsatı daima beklemiş-
lerdir. lstiklal Savaşı'ndan hemen sonra savaş-
tan yeni çıkmış olmamızı fırsat bilen Nakşi-
bendi tarikatının "Halidiye" kolu mensupla-
rı, Şeyh Sait'in oncülüğunde isyan etmişler,
bunun üzerine Bakanlar Kurulu'nun 1547 sa-
yıh, 23 Şubat 1341 (1925) tarihli karan ile Ela-
ziz, Genç, Muş, Ergani, Dersim, Diyarbekir,
Mardin, Urfa, Siverek, Siirt, Bitlis, Van, Hak-
kâri ve Malatya vilayetleri ile Erzurum'un Kiğı
ve Hınıs kazalarında örfı idare (sıkıyönetim)
ilan edilmiş ve suçlulann yakalanıp cezalan-
Eski tstanbul Emniyet Müdiını Mustafa Yigit (sağda) tzmir Temsilcimiz Hikmet Çetinkaya'ya Türkiye'de irtıcamn gelişimini anlattı. d-otograf: Zafer Aknar)
PORTREMUSTAFA YİĞİT
Poliskolejinden
Interpol'e
1927 yüında
Adapazan'nda doğdu.
1947 yılında polis _« —*"
kolejini, 1948-1949
döneminde de polis
enstitüsünu bitirdi.
1962-1963 yıllarında
ABD'de Ordu lstihbarat
Okulu'nda ve Federal
Narkoük Büro'da kurslar
gördu.
1967'de Emniyet Genel Müdurluğu Önemli
tşler Şube Müdüru oldu. 1971 yılında
Gaziantep Emniyet Mudurluğu gorevine
başladı. 1976 yılında Emniyet Genel
Mudurluğu ıstihbarat Başkanlığı, 1978
yılında Emniyet Genel Mudurluğu
Yardımcılığı yaptı. Aynı yıl Panama'da
Interpol Avrupa Icra Komitesi üyeliğine
seçildi.
1981'de İçel Emniyet Müdürlüğu, 1983
yılında Istanbul Emniyet Müdürlüğu
gorevinde bulundu. 1987'de emekli oldu.
\Z Eylül 1980 tarihinden sonra yurtdışındaki din
görevlilerimizin maaşlannın 'Rabıta' adlı İslami örgüt
tarafından ödenmesinin ve buna mümasil başka
olaylann başlı başına teker teker incelenmesi icap eder.
1986 arahk ayındaki bir istatistiki bilgiye göre o tarihte
muhtelif tarikatların fikirlerini yayan 18 derginin tirajı
489 bin, günlük yayımlanan dört gazetenin tirajı ise
199 bindi. Ve o tarihteki Sayın Başbakan, 'Günlük
tehlike yoktur, potansiyel tehlike vardır' demekteydi.
Acaba bugün durum nedir?
dırılmasından sonra sıkıyönetıme 23 Kasım
(Teşrinisani> 1927'de son verilmiştir. Bazı ir-
ticai faaliyetlerin görülmesi üzerine Turkiye
Büyük Millet Meclisi'nin 167 sayüı ve 25 (Teş-
rinisani) Kasım 1925 tarihli karan ile onayla-
nan hükümet teklifi uzerine Erzurum vilaye-
tinde bir ay sure ile sıkıyönetim ilan edilmiş
ve süresi sonunda hitama ermiştir. Menemen
kazasında meydana gelen irtica olayı uzerine
Turkiye Buyuk Millet Meclisi'nin 594 sayılı ve
1 Ocak 1931 tarihli karan ile onaylanan hü-
kümet kararına istinaden Bahkesir ve Mani-
sa merkez kazaları ıle Menemen kazasında bir
ay süre ile sıkıyönetim ilan edilmiş ve suçlu-
lann cezalandırılmasından sonra kalkmıştır.
Bu olaylardan sonra laiklik ilkesi anayasamı-
za girmiştir. Ikinci Dünya Savaşı ve onu taki-
ben çok partili hayata geçişten sonra siyasi
partilerin iktidara gelebilmeleri için halkın
oyunu almalarından başka yol kalmadığının
anlaşılnası uzerine yukarıdaki bölümlerde
izah edilen "Bir tslam ülkesinde dini akımla-
rı kontrol edebilen veya ondan yana olanlar
ölkeye hâkim olmuşlardır" fikri çerçevesinde
bir sûre içerisinde partilerin dini akımları önce
okşayarak, sonra desteklemelerine kadar va-
ran yolun aşılmasına neden olmuştur. Tatbi-
kat, dini akımları destekleyenierin kazandığını
göstermiştir.
—Türkiye'de irticai akımların gelişmesi ne
sekilde olmuştur? Örneğin 1950'de Demok-
rat Parti'nin ezanı Tiirkceden Arapcaya çevir-
mesinin bu akımların gelişmesine katkısı ol-
muş mudur? Tarikallann sağ siyasi partilerin
şemsiyesi altına girip faaliyet gostermeleri ko-
nusunda ne diyorsunuz?
YİĞtT — Demokrat Parti'nin Turk siyaset
sahnesinde ve siyasi iktidarının ilk yıllarında
ezanın Türkçeden Arapcaya dönuştürülmesi
için yurt çapında başlatılan eylemler netice
vermiş ve yıllar önce Arapçadan Türkçeye çev-
rilmiş olan ezan yeniden Arapcaya çevrilmiş-
tir.
Bugün de üniversite ve yuksekokullarımız-
da okuyan kız öğrencilerin bir türban olayı
vardır. Yanm asn aşkın cumhuriyet tarihimiz-
de olmamış bir olay bugün aynen ezanın Türk-
çeden Arapcaya çevrilmesinde izlenen yolun
ikiye ayırmak hatalı bir görüş olmamalıdır.
ARAMCO'culann Sünni, Humeynicilerin Şii
olduklan göz onünde bulundurulacak olursa
laiklikten uzaklaşılması halinde bu gnıplar
arasında vuku bulacak huzursuzluklann ve-
hametini şimdiden düşünmek icap eder.
Zahiren siyasete kanşmayı, mezhep ve ta-
rikat faaliyetlerini ret ile Islam dininin emret-
tiği farz ve sünnetleri tereddütsüz ve noksan- '
sız ifasını isteyen bir ibadet gibi gösterilen, ha-
kikatte ise yargı kararlanndan anlaşıldığı üzere
dil, ırk, renk gözetmeksizin Kuran'a inanan-
ların bir bayrak altında toplanmalannı ve şe-
ri kanunları tatbik edecek bir halife yöneti-
minde toplumun yönetilmesi için gayret sar-
fettikleri anlaşılan "Nurculaıf'ın, Yargıtay Bi-
rinci Başkanlanndan Imran Öktem'in cenaze
töreninde çıkardıkları olaylann da yakın ta-
rihimizde ibretle tetkiki icap eder.
Anayasa Mahkemesi'nce kapaülan Milü Ni-
zam Partisi ve onun devamı olarak kurulup
12 Eylül 1980tarihine kadar faaliyet gösteren
Milli Selamet Partisi'nin faaliyetleri tabii ki
konumuz bakımından büyük önem arz eder.
3-14 Man 1976 tarihinde Pakistan Ulusal Se-
erat Komitesi'nin Pakistan'ın Ravalpindi ken-
tinde toplanmasını temin ettiği üluslararası
Seerat Kongresi ve bu kongrede alınan karar-
lar, tavsiyeler ve tekiifler ile bunlardan han-
gilerinin bugüne kadar Türkiye'de tatbik saf-
hasına konulduğu ile o kongreye iştirak eden
Turk hükumetinden bir devlet bakaru hakkııı-
da yine o tarihte Yargıtay Başsavcılığı ile Baş-
bakanlık arasında Siyasi Partiler Yasası'na gö-
re yapılacak inceleme için cereyan eden yazış-
malar incelenmelidir.
12 Eylül 1980 tarihinden sonra yurtdışındaki
din görevlilerimizin maaşlannın "Rabıta" adlı
İslami örgut tarafından ödenmesi ve buna mü-
masil başka olaylann, başlıbaşına, teker teker
incelenmesi icap eder. 1986 yüı aralık ayındaki
bir istatistiki bilgiye gore o tarihte muhtelif ta-
rikatlann fikirlerini yayan 18 derginin tirajı
489 bin, günlük yayımlanan dört gazetenin ti-
rajı ise 199 bindı. Ve o tarihteki Saym Başba-
kan, "Günlük tehlike yoktur, potansiyel teh-
like vardır" demekteydi. Acaba bugün durum
nedir?
—Son olarak Turk Silahlı Kuvvetferi'nde ir-
tica soruşturması oldu. Bu, ordu içinde ilk mi-
dir? Hangi tarikat ordu ve polis orgütü için-
de guçtudıir? Tarikatlann devlet içinde örgüt-
lenmeleri konusunda ne diyorsunuz?
YİCİT — Saym Çetinkaya, bu sorunuza ya-
nıt 4 Ocak 1990 tarihli Cumhuriyet Gazetesi'n-
de verilmiştir. O tarihli Cumhuriyet
Gazetesi'nde Amerika Birleşik Devletleri Mis-
souri Üniversitesi Siyasal Bilgjter Fakültesi'n-
de hazırlanan Turkiye ile ilgili bir inceleme-
den bahsedilmekte ve "Ukiyye" denilcn bir sis-
tem ile tarikatlann devleti içten içe ele geçir-
mesinden bahsolunup isimler verilmektedir.
Olaylar gözönünde cereyan ediyor. Imam ha-
tip lisesi mezunlan ile ilahiyat fakülteleri me-
zunları kamu kuruluşlannda etkin görevlere
nında yer almalan tabıidir. Burada dış güç- getirilmektedir. Memuriyete atanacak kişiler
lerden kastedilen devletlerin gizli servisleridir. için açılan sınavlarda hiç alâkası yokken so-
Olaylara bu açıdan bakarsak dış güçlerin
Turkıye'ye dini akunları kontrol ederek hâkim
olma yolunu seçmiş olmalan olasıdır. Yani
olay politiktir ve bu güçlerin ideolojik (rejim)
yapılan ile ilgisi yoktur. O bakımdan bir grup
komünizm, yani So\ yet Rusya karşıtı olduğu
rulan dini sorular, memurlara meslek içi eği-
tim yaptırılır gibi dini eğitim yaptınlma tasa-
rıları basında her zaman görülen haberlerdir.
Devleti ele geçirmeyi hedef almış örgtttlerin
Silahlı Kuvvetler'e ve polis gücüne bigâne kal-
ması tabii ki düşünülemez. Bugün imam ha-
benzeri bir şekilde sergilenmektedir. Olayın viçin dini akımlan destekler. Onun için de en tip Hseleri mezunları harp okullanna gireme-
r.as>miı> Aa n*.i ^m.r-Aa UniımA,.minm 1,n
*>n nn \ «:..:.. t_«ı,n
»ur
Aimnn ^nn a^ar
T^ mektedir. Fakat polis teşkilatına girmektedir~geçmiş de göz önunde bulundurularak ona gö-
re değerlendirilmesi lazımdır.
Bu konuyu burada kısaca kaydettikten son-
ra yine kronolojik sıraya dönelim. 1936 yılın-
da Kemal Pilavoglu tarafından kurulmuş olan
Ticani tarikatında o tarihte geniş çaplı bir fa-
aliyete başlamısdır.
Bu yıllarda Nurcularm faaliyetleri de dik-
kat çekicidir. Görüluyor ki, dinin ulkemizde
inkâr edilemez bir gücu vardır. Bunu goren ve-
ya bilen dış güçlerin de bu dini akımların ya-
uygun zeminin tarikatlar olması icap eder. Ta-
rikatlar ele gecirildikten sonra partilere bu yol-
la sızılması daha kolay olur. ARAMCO di-
yebileceğimiz bu grup, Arap ülkelerinin hima-
yesinde görulmektedir. Bunun karşıtı da Batı
ve bilhassa Amerika Birleşik Devletleri kar-
şıtı, hatta duşmanı olması lazun gelen bir grup
ki o da Humeynicilik diyebileceğimiz gruptur
ve Iran'dan destek almaktadır. Bu durumda
Türkiye'deki teokratik devlet yanhlannı
"ARAMCO'cular" ve "Humeyniciler" diye
ler. Silahlı Kuvvetler mensuplan "düsmana
karşı" yetiştirilirler. Polis teşkilatı mensupla-
n ise "sanığa karşı" yetiştirilir. Onun içindir
ki örgutlerin bu kuruluşlara sızma hedefieri,
amaçlan farklıdır. Örgüt, Silahlı Kuvvetler'e
"stralejik destek" sağiamak için sızar. Bu ne-
ticeten "ihtilale" gidecek yoldur. örgüt, po-
lis gücüne "taktik destek" için sızar.
StRECEK
MUAMMER AKSOY'A
SAYGI
Ataturkçu duşuncenin, laiklik ve hukukun üstunluğu
ilkelerinın yılmaz sa\unucusu Muammer Aksoy'u
aramızdan ayıran çirkin saldırı, kendine hangi adı
verirse versın, duşunce ve orgutlenme özgurluklerinin
onundekı engelleri kaldırma amacındaki halkımızın en
geniş birliğıni parçalamak, turban ve Ayasofya
olaylannda olduğu gibi insanların dini inançlarıyla
demokratik hak ve ozgurluklerin kazanılması
mucadelesini karşı karşıya getırmek isteyen köku
dışanda murteci-faşıst odakların girişımlerınin bir
parçasıdır.
Butun dunyanın banşa ve aydınlığa yoneldiğı bir
donemde yurdumuzu baskıya ve karanlığa mahkûm
etmeye çalışan odakların ilkel ve insanlık dışı
tuzaklarına duşmemek, demokrasi mucadelesini ve
halkımızın bu doğrultudaki birliğıni guçlendırmek,
saldırıya en tutarlı cevap ve demokrasi şehidi
Muammer Aksoy'un mucadelesıne saygının gereğıdır.
Aşağıda imzası bulunan Turk Muhendis ve Mimar
Odaları Bırliğı bunyesındeki odaların Istanbul'dakı
oda, şube ve temsilcilikleri olarak saldırıyı kınıvor, bu
mucadelede gorevlerımizı \erine getireceğımizi
kamuoyuna duyuruyoruz.
IMMCIII İMunİMil ll lv<M>nlinıı>M>ıı Kıırulıı
IMVKtli l.fini Muhrıuli.lırı Odusı
IMMOlt Kl.kcrik Muh.iun.lin llıla.ı I.IHI.IIUI Şu\n~~\
İMMIIK Miıımrlnr Odu.ı Kuınhııl -HIH-İ
IMMOlt lıı.nnı Mülnıııli-lırı Oılu-ı Uıunhııl ^ııhr.ı
IMMOH KnıiMi Mııhıııdi-I.ri (hla-ı l.uınhııl >I(N-i
IMMOlt Mukiııu MMII,IKİİ-U ri O<IMM l.uuılıul ŞUIH-.İ
IMMOB llariiH >r K«<la-lr.ı Mııhrtıdı.lrri OIIIIM I-I. >lv
1 MMOB Zirınıl Muhrnliiı.lerı O<l.ı«ı Umııbul >?ııl*-M
FMMOB Jt-ofiziL Viıılırııtli.lerı U<|aM Mtırıııuru H4il<£f Irııı.
1MMOK Madrıı Mühı-ııılMrrı (hlu.ı İMııııhııl lt«,|u,- !,.,„
IMMOK M.lnlıırjı Mlllıı-ıulİNİrri Oıln-ı İMıııllııll IVnısilriligi
IMMOB -J.-I.ir 1'luı.lunm >1uh<>ı<IU M- Mıın.ır O.la.ı Ul. l<-ııı
MUAMMER HOCA'YA
SAYGI
Istanbul Barosu olarak, MUAMMER AKSOY için 3.2.1980
günu (yann) Ankara'da yapılacak cenaze torenine butun
meslektaşlarımızı çağırıyoruz.
Ayrıca bu saldırıyı hukuk devletine yonelik bir tertip saydığımız
için 5.2.1990 Pazartesı gunu (saat ll'de) Istanbul Barosu onunde
buluşup Taksim Anıtı'na çelenk koyacağımızı belirtıyoruz.
ISTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI
NOT: 3.2.1990 gunku söyleşi ve kokteyl iptal edilmiş olup
Ankara'ya gidiş için Baro'ya telefon edilmesim ve 5.2.1990 gunu
cüppe>le gelınmesini rıca ediyoruz.
Hocanıız. Pı
MUAM
AKSO
öldürdü
\ASLIY
•of. Dr.
MEK
>Y'u
ler
IZ
Gerçek Hedefleri; Demokrasidir.
Yurttaşlar,
uyanık olalım; oyunu bozalım.
MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ
ISTANBUL ŞUBESİ
Nol: Cenazesi 3 Şubat 1990 Cumartesi gunu oğle
namazında Maltepe Camisi'nden kaldırılacaktır.
2 Şubat Cuma 21.00'de harekeı edecek Anadolu
Ekspresi'nde öğretım uyeleri ve Mulkiyeliler için 2
vagon ayrılmıştır. Biletler Haydarpaşa Gan'ndan
almacaktır.
Prof. Dr.
MUAMMER AKSOY'a
SAYGI Toplantisı
Butün aydınlar ve demokratlar davetlidir.
4 Şubat 1990 Pazar, Saat: 16.00
Mulkiyeliler Lokali
Kuruçeşme / İstanbul
İnsan haklarına ve demokrasiye sıkılan kurşunlar
Hocamızı hedef aldı...
Onun için öldürülmüş diyorlar... İnanmayız!
Ona kurşun işlemez... Onlar ancak şapkasını
vurdular!
Tek kişilik ordu Hocam:
Tüm ulkeyi acıya boğdun. Ant olsun ki
Bayrağım yere düşurmeyeceğiz?..
Ölüm adın kalleş olsun... YARAMAZ
Katil senin de... ÖĞRENCİLERİN
AV. CEMİL CAN - AV. FAİK CANDAN
Değerli hukukçu ve bilim adamı
Prof. Dr.
MUAMMER
AKSOyun
iğrenç bir cinayetle öldürulmesini şiddetle kınıyonız.
Butün Atatürk de\rimcilerinin başı sağ olsun.
TÜRKİYE YAZARLAR SENDİKASI
Ataturkçu düşüncenin ödun vermez savunucusu ünlü hukukçu,
değerli sosyal demokrat, demokrasi âşığı,
Prof. Dr.
MUAMMER AKSOY'un
Demokrasi duşmanlannca katledıhşını nefretle kınıyoruz.
Gerçek demokrasınirv gelişi engellenemeyecektır.
SHP BAKIRKÖY tLÇE ÖRGÜTÜ ADI1NA
İBRAHİM YENER
Sitemiz mensubu hukuk ve Ataturk ilkelerinin
yorulmaz savunucusu
Profesör Doktor
MUAMMER AKSOY'un
katledilmesi hepimizi derinden sarsmıştır.
Ailesine ve tüm ^akınlanna başsağlığı, hepimize
sabırlar dileriz.
AC1BADEM HUKUKÇULAR VE İDARECtLER
StTESt ÇEVRE KORUMA. GÜZELLEŞTİRME.
YARDIMLAŞMA DERNEĞİ
EĞİT-DER'DEN DUYURU
Laik hukuk devleti, bağımsızlık \e deraokrasi mucadelemizin
yılmaz savaşçısı, örguılu oğretmen hareketimizın düşun
enıekçisi, büyuk insan, buyuk oğretmen
Prof. Dr. MUAMMER ARSOY'ıııı
hunharca öldürulmesi, ulkemizi yasa boğmuş, öğretmenler
arasında daha bir özel ve derin uzuntü yaratmıştır
Onun anısına olan saygımızın bır gereği olarak demokrasi
mucadelesindekı yerimizı daha da güçlendırmeye kararlı
olduğumuzu kamuo>"una saygıyla açıklarız.
KfttT-DER GE>EL MERKEZİ
Değerli Hocamız
Prof. Dr.
MUAMMttK
AKSOY'ukaybettik. Olayı lanetliyor,
anısı önünde saygıyla eğiliyoruz.
ANKARA SANAT TÎYATROSU
Hematoloji Bılim Dalımızın kuruculanndan Prof. Dr.
MUZAFFER AKSOY'un kardeşı Turk Hukuk Kurumu
Başkanı
Prof. Dr.
MUAMMER AKSOY'un
menfur bir cinayete korban gittiğini büyuk bir uzuntüyle
öğrenmiş bulunuyoruz. Bu muessif olayı şiddetle kınar,
merhuma Tann'dan rahmet, geride kalan kederli ailesine
başsağlığı diler, tazıyetlerimizi sunanz.
ISTANBUL TIP FAKÜLTESt İÇ HASTALDCLARI
A.NABİLİM DALI VE HEMATOLOJt BtLİM DALI
MENSUPLARI
Turk Hukuk Kurumu'nun Başkanı
Prof. Dr.
MUAMMER AKSOY'un
katli tüm Ataturkçulere ve hukuk devleti savunucularına
yöneltilen tehdıttır.
Kendisi sonsuza dek bayrağımız ve durusı insanlık örneğimiz
olan aziz hocamızın yeri doldurulamaz
Üzuntülerımizi ve inançlarını savunmamızın görevimiz
olduğunu duyururuz.
Türk Hukuk Kurumu eski G.Sekreteri
Av. Dr. METİN ŞEKERCİOĞLU AİLESİ
BAŞSAĞUĞI
Derneğimiz kurucu üyesi ve onursal başkanı Prof.Dr.
Muzaffer Aksoy'un değerli kardeşı ve Türk adaletinin
onurlu temsilcisi,
Prof. Dr. Ml'AMMER AKSOY'un
hunharca katledilmesini esefle kınar, Turk milletine ve
değerli ailesine başsağlığı dileriz.
İSTANBUL THALASSEMİ DAYANIŞMA
DERNEĞİ