03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 ŞUBAT 1990 CUMHURİYET/15 HAVA DURUMU Meleoroloıı Genel Mûüûrtüği nden alınan bılgıye sâre, yurdun kuzey ke- simlen parçalı bulutlu. Marmara, Ka- radenız <k yurdun ıç ve doğu tesim- leri yer yer yoğun olmak ûzere sislı, difier yerter u bulutlu ve açık gece- cek. HAVA SICAKLIĞ!: Önemli bir de- Jisıkıık olmayacak RÜZGAR: Kuzey ve doflu yönlerdeo hafif, ara sıra orta kuvvette esecek. Denıztenmıale rüz- glr: Batı Karadeniz. Marmara ve Ak- denirte yıkJız ve karayekJen 3 ıla 5. TURKIYE'DE BUGUN '«n a l t l f l ( l a <"** Azbukjftı ve açık ge- fif tt ^ 15, yer yer 2 m.. ige açıktannda 3 m v görüş uzaMığı 10 km. sıs arıında 1 Mana Mapazarı Adıyaman AJycm M n Ankara Antakya Antalya Artvın Bankesır BiKok Sıogöl Brtta Bolu Bursa ÇanaHota Çorum Denali A t9° 8°Dıyart»lor S 16" 7°Edıme A 12° -2° Eroncan S M° (FEraınım S -4° -1S°Eskışet»r S 10° -2° Gaaartep A 20° 12° Gıresım A 20° 4° Gumüshane S 11° -5° Manısa 11° 4 KMaraş 4° -6° Mersm -6° -24°MuJa 8°-2°Muş 12° FNifrle 13° 5°0n)u S 8° 2°Hak«n A 20° 6°lsparB S 16° 5° İstanbul S 11" 0°tanır S S S s A s S 2° -8° Kastamonu S 4°-6° Samsun 6°-3°S»rt 13° 5°Smop 17° 6°Sıvas A 18° 7» A 16° 3° A 20° 3° A 15° 7° A -3° -16° S 11°-8° S 13° 5° S 10° 5° S 12° 6° A 14° 2° 10° 5° 8»-8° S 11° 2°Ka»swı S 16° 5°KırM«l S 14° 7°Konyj S M° -3° Kütahya A 16° 5°Malatya 10° -2° Tra&Sft 10° -3° Tunceiı 13° 4°Usak 6°-5°Van 12° -3° Vbzgat 7° 5° ZonguMak A-aç,k B tnj»ıt!u G-guneşl. K-urlı S-ssh } * ^ Kopentıaç\T) j DÜNYA'DA BUGÜN Untngrad Londra Madnd Miano Montreal Moskova Mûmh New Yortc Oslo Paris Prag hahıre. BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Divan edebiyatın- da her bendi altı dize- den oluşan nazım bi- çimi. 2/ Bir geminin başka bir gemiden ya da kıyıdan açılması... Genellikle yakmak için kullanılan iri sa- man. 3/ Bir çeşit ka- lın pamuk bez. 4/ Be- lirti... Bir meyve... Bir gösterme sıfatı. 5/ tl- kel benlik... Hattatla- rın kâğıt cilalamakta kullandıklan özel bir bileşim. 6/ Mesleğini salt kazanç için kullanan kimse. 7/ Bir avuç dolusu... Argoda esrar. 8/ Akde- niz'de, hapishanesi ile ünlü küçıik bir Fransız adası... Kansızlık. 9/ Çöl böl- gelerinde yaşayan bir sürüngen türü... Donuk renkli. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Ucu topuzlu sopalarla vurularak ça- lınan bir dizi levhadan oluşmuş Af ri- ka kökenii çalgı. 2/ Sivrisineğe benzer , bir böcek... Kahramanlık, savaş gibi MLŞ-MLilJ^lM-O-LJiJ konulan işleyen şiir türti. 3/ tddia, tez... Göreceli. 4/ Jüpiter geze- genine verilen bir başka ad. 5/ tneğin erkek yavrusu... Bir renk. 6/ Bir yarış yelkenlisi. 7/ Fransa'da kullanılmış eski bir para biri- mi.. Mühür. 8/ Osmanlılar'da sırur boylarında görev yapan bir sı- mf asker... Fas'ın plaka işareti. 9/ Tümör... Pamuktan dokunmuş basma. 60 YIL ÖNCE CumhuhYet Kraliçe Paris'te 2 ŞUBAT 1930 Kraliçe Mübeccel Namık Hanım bu akşam Parise muvasalat etti, milletimizin asil çehresini Avnıpa'ya getirdi. Istasyon sefaretimiz erkanı, Türk kolonisi, yerü ecnebi gazeteciler ve binlerce halk tarafından hararetle karşılandı. Türk kolonisi "Yaşasın Türkiye Güzellik kraliçesi" avazelerile gan çınlatıyordu. Mübeccel Hanım mütebessim ve asil tavırlarıyla müstesna bir sempati tevlit etmişti. Kendileri Palai d'Orsoy oteline misafır edildi. Kraliçemiz Türk sefiresi Galibe Hanımefendinin himayelerindedir. Akşam yemeğine Galibe Hanım davet ettiler. Kraliçe beynelmilel güzellik müsabakası jüri heyeti reisi M. ValePe, sefaret erkanından Cevat Bey tarafından takdim olundu. Galibe Hanfendi yarın Mübeccel Hanım şerefine bir cay partisi verecek ve kendisini kolonimize takdim edecektir. Çaya M. ValePte davetlidir. • Sefaretimiz kıaliçepin yeni başian tuvaletleri ile meşgüldür. Sefarethanemizde ve umum şehirde Türk Güzellik Kraliçesi tahayyülden üstün şedit bir alaka uyandırmıştır. Kendisi hürmetle karşılanırken yüzlerce objektif, bu en güzel Türk kızının hayalini tesbit ediyordu. Peynirlerimiz Peynirciliğimizin terakkisi ve mühim ihracat mevaddımız meyanına girebilmesi için Ticaret Odası alakadarların nazarı dikkatini celbetmiş ve bu meseleyi esaslı surette tetkike karar vermiştir. Aynca peynir imal ve tarzı istihsaline de muayyen ve fenni bir istikamet vermek ve icap eden mütehassıs ve levazımatı celbetmek üzere müstahsilleri birleştirmek ve anlaşürmağa da teşebbüs edilecektir. Alakadar bir zat muharririmize peynirlerimiz hakkında demiştir ki: " Bir zamanlar Türkiye peynirleri gerek nefaset, gerek hususi ve mütenevvi tarzı imalleri hasebile her tarafta aranır, ayru zamanda hazmı kolay ve hususi bir lezzete malik olan bu peynirler, hediye olarak bile gönderilirdi. Tanıtmamanuza rağmen aranmaya başlanmış bilhassa ihracaatımız Mısır ve Yunanistana kadar yapılmıştı. Şimdi bu mahreçler tamamen kaybolmuştur. Elyevm peynirlerimizin tertibi noksan ve bozuktur. Tereyağı ve kaymağı ihmal edilmemelidiı. Bütün bunlarla beraber peynirci ustaları lazım ve teknik terakki şarttır." 30 YIL ÖNCE CumhuhYel Safa Kılıçlıoğlu 2 ŞUBAT 1960 Yeni Sabah Gazetesi Idare Meclisi Başkanı Safa Kılıçlıoğlu'nun avukatı, dün sabah saat 11.45'de, Safa Kılıçlıoğlu'na karşı yapılan tecavüz olayını Savcılığa intikal ettinniştir. Anıkat, Müracaat Savalığına verdiği dilekçede, olay gecesi, Safa KıLçhoğlu'na karşı meçhul şahıslar tarafından yapılan tecavüz olayını anlatmakta ve mütecavizlerin Emlak Caddesi ile civar sokaklan kontrol altına aldıklarını, Kılıçlıoğlu'nun yolunu kesip öldürme teşebbüsünde bulunduklarmı bildirmektedir. Dilekçe ile birlikte Bayan Kılıçlıoğlu tarafından, mütecavizlerden biri olduğu kesinlikle tesbit edüen bir resmi de savcılığa veren avukat, suçlularm yakalanmasıyla, tecziyelerini talep etmektedir. Öte yandan Safa Kılıçlıoğlu'na karşı yapılan tecavüz olayıyla ilgili olarak polis, düne kadar herhangi bir teşebbüse geçmemiştir. GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet Avrupa Sözleşmesi 2 ŞUBAT 1989 "İşkence, insanlık dışı uygulamalar, onur kırıcı davranış ve cezaların önlenmesi" konusunda yaptırımlar ve yeni denetim esasları getiren ve Türkiye tarafından da imzalanan Avrupa Sözleşmesi dün yürürlüğe girdi. Sözleşme gereği kurulacak komitelerle sözleşmeyi kabul eden ülkelerde işkence, insanlık dışı muameleler ve onur kırıcı davranış ile cezaların yerinde incelenmesi esası getiriliyor. Bu kapsamda kurulacak bir komite aracılığıyla işkence ve kötü muamele iddiaları bulunan veya izlenimi oluşan tüm yerler denetlenecek. Ancak komitenin en iyimser ihtimalle işlerine sonbahardan önce başlaması beklenmiyor, çünkü hâlâ kuruluş aşamasında. Safa Kılıçlıoğlu Leitoşa A 18° B 8° V 5° B 12° Y 10° Wash.ngton 6 9° Zûnh B 9° TARTISMA Gençlik Sorunları Biz gençler sokaklarda serbestçe dolaşmak istiyoruz. Çağa ayak uydurmuş, geleceği huzurlu, gençleri seven, saygı duyan bir dünya istiyoruz. Merhaba... Ben 15 yaşında bir gencim. Cumhuriyet Gazetesi'ni kendimi bildim bileli okuyorum. Tarnşma Köşesi'ni çok beğeniyo- rum. Başta Cumhuriyet Gazetesi'ne bize bu fırsatı verdiği için çok tesekkür ederim. Ben bu yazımda tüm gençler adına sesleniyorum... tnsanoğlu sürekli bir arayış içindedir. Yeni şeyler bulmak, bunları benimsetmek, benim- semek ister. Gençlik de böyle bir şeydir. Her gün yeni yeni kendi aralarında geliştirdikleri şeylerle eğlenirler. Ama ne yazık ki uzay ça- ğına girdiğimiz bu yülarda hâlâ ilkel bir yaşh- genç kuşak çatışması var. Günümüzde, bana göre bu tüm gençlerin sorunudur. Yaşlılar es- kiden gördüklerini biz gençlere de uygulatmak istiyorlar. Gençliğin her yaptığını yanlış bu- luyorlar. Halbuki onlar da genç kuşaktan geç- tiler. O yıllardan bu yana olduğu gibi genç- likte de önemli değişmeler oldu. Bizler çağı- mıan en verimli dönemindeyiz. Eğlenmek, gezmek bizirn en doğal hakkımız. Fakat bun- lan yaparken belli bir yere kadar sırur tam- kabiliriz. Bunun için biz gençlere ne az ne de çok ilgi göstermelisiniz. Bizirn duşüncelerimize saygılı olmalısınız. Ne yazık ki üzüntü ile söylüyorum, Türki- >« bu konuda çok geri kalmış bir Ulke. Bir genç yolda bir kızla el ele dolaşsa, o genci görenler "terbiyesiz, görgiisüz" deyimini kullamrlar. Diğer ülkelerde böyle bir olaya bu gözle ba- kılmamaktadır. Bu, bir gencin en doğal hak- kıdır. Biz gençler sokaklarda serbestçe dolaşmak istiyoruz. Çağa ayak uydurmuş, geleceği hu- zurfu, gençleri seven, saygı duyan bir dünya istiyoruz. Siz büyükler de bizim sorumluluğu- muzu bilen, calışkan gençler istiyorsunuz. Biz- ler ve siz büyükler bu isteklerin üzerinde dü- şünürsek yepyeni bir toplum oluşur. Gençlik bir fırtına gibidir. Gelir, eser, ge- çer. Bizim dönemimiz fırtınanın estiği dönem- dir. Bu fırtına bir gün geçecek; tüm acı-tatlı gençlik hatıralanmız geride kalacak. Evet, gençlik kelimesi yedi harfli bir keli- me... Ama bunun altında çok şey yatıyor. Ben bu yazıda tüm gençlerin ana sorunlarım dile getirdim. Yanlış düşünebilirim, tüm gençler adına.özür dilerim. ' kadar serbest olursa, ailesi ona ilgi göstermez- ERDEiM GÜRSES malıyız. Biz bunun farkındayız. Bir genç ne se o gencin gelecefine karanlık gözü ile ba- Tarsus Her Şeye Rağmen Gençlik! Ülkemiz gençliği büyük bir baskıya, kıyınıa rağmen onurluca mücadeleetmiştir. 12 Eylül'le birlikte "düsünen insana düşman" yöneticiler, eğitimde bir beyinsizleş- tirme süreci başlattılar. Bunun açık kanıtı da liselerde din dersleri zorunlu tutulurken fel- sefe ve mantık dersleri, fazla düşunmesinler diye seçmeli ders haline getirildi. Kendi mantıksızlıklan doğrultusunda hiç bir atnaç gütmeyen, tartışmayan, araştırma- yan bir gençlik yetiştirme çabasına düştüler. Bunda kısmen de olsa başarılı oldular. Peki neden böyle bir gençliğin peşine düş- tüler? Çünkü Türklye'de egemen sınıf, gençliğin uyanmasını istemiyor. Gerçekleri görmemeleri için gözlerinin önüne bir perde çekip perde- nin arkasmda ise istedikleri gibi oyun oyna- maktı amaçlan. Çağına, toplumuna yabancı bir gençlik yetiştirmedeki oyunlarını doğru- su büyük bir beceriyle oynadılar. Ülkemiz gençliği büyük bir baskıya, kıyı- ma rağmen onurluca mücadele etmiştir. 27 Mayıslardan başlayan bu onurlu tarihi, günü- müz gençliğinin de her şeye rağmen yazmaya devam edeceğinden kuşkum yoktur. Bağım- sızhk ve demokrasi mücadelesinde bu tarihin taçlandınlması ve günümüz gençliğine oyna- nan oyunların bozulması için bu davaya ina- nan tüm demokrattarın birüğine gereksinim vardır. Yannlann aydınhk ve sömürüsüz bir Türki- yesi için her şeylerini, hiçbir çıkar gözetmek- sizin ortaya koyan bu genç insanlarımıza des- tek olalım. EBUBEKtR TAMGÜLER OZEL BAKIRKOV ÖMÜR HASTANESİ Ömür hastanesi sağlığınıza \wdımcıdır. • 24 saat, seçkin eğitilmiş personel ile genel sağlık hizmetleri • Profesör Doçent ve Uzmanlar Yönetiminde Poliklinik hizmetleri » Tüm ameliyatlar: * Genel Cerrahi • Kadın Hastalıkları ve Doğum • Dahiliye • Çocuk • K.B.B. • Göz • Ortepedi • Üroloji • Bilgisayarlı aletler ile laboratuvar hizmetleri • Röntgen • Ultrasonografi • Mamografi • Biokimya • Hormon Bakteriyoloji * Stopatoloji ve Endoskopik tetkikler. Gençler cad No24 Tren istasyonu. belediye şube müdürlüğü: ve evlendirme dairesi yanı Tel: 5429920 - 21 - 22 - 26 BAŞSAĞUĞI Genel Başkanımız Ferit İLSEVER'in babası ABDULLAH İ1SEVER Vefat etmiştir. Ailesine, yakınlarına, partililerimize başsağlığı dileriz. Ce™»sı 2 ŞubM Cuma gûnö (bugûn) Eyûc Camimdati kaiüınlp Eyüç M«artı4ına defnedlecektır SOSYAÜST PARTİ (T1EDIC0 T I P M E R K E Z I Bağdat Cad. Feza Apt. 363/4 Şaşkınbakkal ISTANBUL Tel:363 60 61 - 357 3126 TIBBİ TAHLİL LABORATUARI GÖZ HASTALIKLARI DAHİLİ HASTALIKLAR Operatör Doktor DÜNDAR £IİK Göz Hastalıkları Mütehassısı Muayenehane: 12.00-18.00 Ihlamurdere Cad. Na 151/7 Beşiktaş-tSTANBUL Tet 158 03 01 Ev: 358 66 20 Lütfen randevu alınız. ÇAĞRI Şiir Öykü Deneme Yazanlara Her ay bir seçki çıkartmaya karar verdik. Gelin ürünlerinize yer verelim. Yazışma adresi: Namık Kemal Cad. Göktaş İşhani No: 101 Aksaray / İSTANBUL TESEKKÜR Gözümdeki kataraktı alarak başanlı bir ameliyatla yeniden 'guzellik"leri görmemi sağlayan, Cerrahpaşa Hastanesi doktorlarından Doç. Dr. ALİ ÜSTÜNER, Uzman Dr. MURÂT ÖNCEL, Uzman Dr. HAIİL BAHÇECİOĞLU, Asis. Dr. CABİR DEH1AN ile hemşireler EVİN, NİHAL, SUUAN, FATOŞ, NECLA ve yardımlannı esirgemeyen göz bölümü personeline teşekkurü bir borç bilirim. RAHMİ TÜRKMEN OĞUZ ARAL ife MİZAH ÜZERİNE SÖYLEŞİ Tarih: 2 Şubat 1990 Cuma Saat: 20.00 Yer: istanbul Tabip Odası Sevinç özgüner Toplantı Salonu İLAN Sendikamızın Genel Merkez 1. Olağan Genel Kurulu 17-18 Şubat 1990 tarihinde, çoğunluk sağlanamadığı takdirde 24-25 Şubat 1990 tarihinde, saat 10 ila 17 arasında sendikamızın Lamartin Cad. Eren Apt. No: 46 D: 8 Taksim'deki bürosunda aşağıdaki gündemle yaptlacaktır. 2821 sayılı Sendikalar Kanunu'nun ilgili hükmü geregince ilan olunur. YENİ-OLEYİS SENDİKASI YÖNETtM KURULU GÜNDEM 1- Açılış ve yoklama, 2- Divan seçimi ve saygı duruşu, 3- Genel başkarun konuşması, 4- Raporların görüşülmesi 5- Tüzük tadili ile ilgili komisyonların oluşması 6- Kurullann aklanması, 7- Yönetim, denetim ve disiplin kurullarının seçimi. SÖĞÜT SULH CEZA MAHKEMESİ 1989/7 hsas 1989/40 Karar Hâkim: Zafer Yağcı 23592 Kâtip: Gülden Dodurgalıoğlu 120 Davacı: K.H. Samk: Nihat Badoğlu: Hasan oğlu, Zeliha'dan olma, 1950 doğumlu Çamhhemşin ilçesi, Topluca köyü nüfusuna kayıtlı olup, ilçerr : z be- lediye fırını müsteciri, evli 4 çocuklu, sabıkah, okuryazar T.C. islam fınncı. Suç: Gıda maddeleri tüzüğüne muhalefet. Suç tarihi: 19.12.1988 Karar tarihi: 13.6.1989 Yukarıda açık kimliği ve atılı sucu yazılı samk hakkında açılan ka- mu davasının yapılan yargılaması sonunda: GEREGl DÜŞÜNÜLDÜ: Sanığın fazla kül ihtiva eden ekmek imal ederek satışa arz etmek suretiyle taklit ve tağşiş edilmiş ekmek imal ettiğinden, hareketine uyan G.D.Tüz. 331/f maddesi delaletiyle TCK. 398, 3509 sa, TCK: 24/1. 647 sa: 4/1 CK: 72, 402/1, 2 maddeleri geregince neticeten dörtyüz- yetmiş bin TL. ağır para cezasına ve üç ay müddetle cürme vasıta kıl- dığı fırıncılık meUek ve sanatının ve ticaretinin tatiline, lşyeri fırının kapatılması halinde ilçenin ekmeksiz kalması duru- mu mevzu bahis olduğu belediye başkanlığımn yazılanndan anlaşıl- dığından işyerinin kapatılmasma yer olmadığına, Karar verilmiştir, keyfîyet ilan olunur. SAKARYA 1. SULH CEZA MAHKEMESİ Esas No: 1989/217 Karar No: 1989/859 C.M.U.: 550/191 Davacı: K.H. Samk: Erol Demircioğlu: Ali Hikmet ve Pakize'den olma, 1944 dğ. Adapazan Karaosman Mh. nüfusuna kayıtlı, Adapazan Erenler De- mircioğlu Et Kombinasında kalır, evli, 3 çocuklu, okur yazar, Türk, İslam, sabıkasız, sucuk imalatçısı. Suç: Gıda maddeleri nizamnames-ne muhalefet Suç tarihi: 19.1.1988 Karar tarihi: 9.11.1989 Açık duruşma sonunda; G.D. Sanığın Adapazan Erenler Mahallesi Demircioğlu Anonim Şirketindeimal edip satışa arz ettıkleri sucukların tahlilinde içinde koliform bakteri tespit edilmiş olup, sağlığa az veya çok zarar vere- cek derecede bozulmuş sayılacağından hareketine uyan TCK. 3%, 647 S.K.4.TCK. 72, 402. maddeleri geregince neticeten 32.000 lira ağır para cezası ile tecziyesine, üç ay meslek ve sanatın ve ticaretin tatiline, 7 gün işyerinin kapatılmasına, karar özetinin sanığın işyeri- nin goze çarpan bir yerine, kapatma süresi kadar kalmak kaydıyla yapıştmlmasına, karar özelinin masrafı büahare hükumluden alın- mak uzere Ankara, İstanbul ve Izmir'de yayımlanan tirajı 100.000'in üzerinde bir gazetede ve aynca suç mahallinde yayımlanan mahalli bir gazetede ilan edilmesi rica olunur. 9.11.1989 ANKARA...AMCA MÜSERREF HEKİMOĞLÜ"" Son yıllardaeski dostlarlacami aviularındabuluşuyoruzdurma- dan. Kimi zaman Ankara'da, kimi zaman İstanbul'da. Erenköy'de Galip PaşaCamii'nin avlusundada bizim yokuşlular buluştu haf- taortasında. Yokuşumuza 1950'lerdegelen kuşak, Kuvvet 8aşa- rır'a dönük anılarını tazelediler. Acı anılar var, tatlı anılarvar. Kimiyle aynı gazetede çalışmışlar, kimiyle karşı gazetelerde, kimiyle aynı dalda.örneğinBeyoğlumuhabirliğinde. kimiyle bir meslek yolcu- luğunda. Kimi göbekli, kimi saçlarında aklar, kimi emekli, kimi hâ- lâ çalışıyor, Gazeteciler Sendikası'nda, Cemiyet'te, bir gazetenin köşesinde, yadayönetiminde. Onlan kucaklarken düşünüyorum. Yokuşa nasıl başladılar, ne umutlar, ne beklentilerle, neler umdu- lar, neler buldular' Belli bir doyuma vardılar mı acaba? 1950'lerde meslege başlayan bir gazeteci umutla doluydu önce- teri.basınözgürlüğünü.düşünceözgürtüğünüyasamanınözlemiy- le doluydu. Çokgeçmedensoldu buözlem. yasaklargeldi. Hapis cezaları... Cezaevleri, kelepçe, kesik saçlar. Sonra 27 Mayıs, ce- zaevlerindekı gazeteciler çıkıyor, yeni birdönem, yeni umutlar, ama çiçeklenen umutlar soluyoryine. 12 Mart. Yeni tutuklamalar, göz- altı, cezaevi, hûcre, işkence. 12 Eylül, fikir işcisine baskı yoğunla- şıyor giderek. 40 yıl geçiyor neredeyse, yazgı değişmiyor. Bizim yokuşa başlayanlar azalıyor giderek, elbet soluklarını yitirmiyorlar. Genç kuşaklar sürdürüyor o soluğu. Ağabeyler, ablalar yolunda, ama acaba aynı coşkuyia mı? Acı örneklere karşı soluğunu, coş- kusunu yitirmeden çaiışmak kolay mı? Bir fikir işçisinin ozlemi ne- dir? Gerçekleri yansıtmak degtl mi, karanlığı aydınlatmak, doğruları yazmak, yarHışları vurgulamak. Elbet ülkemızden, dünyadan gü- zel haberler de vermek, okurlarını güzel yannlara çevirmek, mut- lu, umutlu bir haberle ortalığı aydınlatıvermek de büyük bir özlem. Kuvvet Başartr'ın çevresinde buluşan her kuşaktan gazetecile- ri seyrederken çok hüzünlendim. Yıllarca hep aynı şeyleri yazdılar. Çünkü ülkemizin gerçekleri hiç değişmedi, sorunlar çözümlenme- di, umut hiç yeşermedi, özlem de hiç dinmedi. Dünyamızda kan ve gözyaşı sürüyor. Birfikir işçisi nasıl dayanır bu duruma? Beklenme- dik bir anda kalbi duruyor birden, ya da beyni kanıyor. Çağımızın hastalığı gerilim en çok fikir işçilerinin kapısını çalıyor. Çoğu erken ayrılıyor dünyamızdan. Çiçekler, başsağlığı telgrafları, ülkemizi yö- netenlerden, çok parlak sözlerle sesleniyorlar!.. Ama biraz geç de- ğjl mi? İnsanın sorası geliyor. gazeteciler dayak yerken, kurşunlanırken, cezaevlerine giderken basın için yeni yöntemler, önlemlerdüşünülürkennerelerdesiniz?Basınsorunlarınıçözmeye var mısınız, yok musunuz? Galip Paşa Camii'nin avlusunda başka meslek dallarından da kişilervar. renkli bir mozayikdahadoğnjsu. Eski polıtikacılar, emekli elçiler, tanınmış işadamları, tanınmış sanatçılar, doktoriar, mımarlar. Yüzlerine bakarken bu günü değil dünü seyrediyorum. Çizgileri çok değişmiş hiç kuşkusuz ama ben o çizgileri görmüyorum. Birlikte yaşadığımız bir dönemi düşünüyorum. Birbirimize umutla sarıkjı- ğtmız günleri, sorunları, darboğazlan aşmak için verdiğımız savaş- ları. Yorgun savaşçılığa razı olmamanın direnişini.. O direnişin ödülünü kaç kişi aldı acaba, kaç kişi belli bir doyuma vardı? Kuvvet Başarır bu kalabalığı görseydi nasıl gülümserdi kimbilir, birsigarayakar, dumanını derin derin çekerdi belkı de.. Yüksektan- siyonuna, iki kez enfarktüs geçiren kalbine aldırmadan... Güzel bir aidırmazlığı vardı Kuvvet'in. Soylu, onurlu bir aldırmazlık, komadan çıkmaması bile ona yaraşır biçimde. Çevresindekileri, hatta dok- tortarı hiç yormadan, kuş gibi uçuverdi. Kanatlarına neler takıldı kimbilir... Her zaman yazarım, benim için sevdiklerim ölmez. Ölüm sevgi- yeyeni boyutlarkatar.^nibuluşmalarayolaçar giderek. Bircenaze töreninde de hayli boyutlanıyor insan. Sevgiyi, dostluğu, duran bir kalbe karşın yeni çarpıntılar hissediyor, yıllarca görmediği bir arka- daşlazamantüneliniaşıyorbirkucaklaşmada, ne kadar zenginmi- şim, diyor. Ne güzel dostlarım var, diyor. Genç kuşaklara bakıyor, gözleri sıcacık duygularla yaşarıyor, güzel bir ağabeyin boşluğü- nu ne güzel hissediyor, değerlendiriyorlar. Kuvvet Başarır'ın mezarındaki çiçeklerden bir beyaz kasımpatı kopardım, atladım arabaya. Karacaahmet Mezarlığı'nın selvileri arasında ilerledik. Arkamda ANKA'daçalışanlar. Biri Kuvvet'in res- minikucaklamışgidıyoryaşlıgözlerle.. Beyaz kasımpatınıonaat- mak geldi içimden, ya da dönüp taze mezara bırakmak yeniden.. Gözyaşlarıyla kucaklanan bir "AĞABEY"İ kutlamak için.. Yokuş bi- tiyor, soluk kesiliyor, ama geride kalan şey de çok önemli. Sevgi ve saygıylakucaklananbirağabeyolmanınonurudabirölümlüyeye- ter değil mi? Gözlerini erken kapasalar da mezarda rahat uyurlar.. ÇALI3ANLAR1N SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL ınırı Var mı..?" SORL: 45 vaşındayıın. Kamu kuruluşlannda 20 yıl çahşbkttn son- n, bir kadın iştirakçi olarak, 2898 sayüı yasanın yürörtüge girdiği 1984 yılından önce emekliligimi istedigim için 38 ya- şında emekli oldum. Emekli aylıgım 5. dereceden baglandıgından, halen ek göstergeden yaraıianamıyorunı. Ek gösterge alabilseydim, yaklaşık Vo 50 daha fazla emekli aylığı bağlanacaktı. Yeniden devlet memuru olarak ve emekli aylıgımı kesti- rerek çalışmayı düşünüyorum. 1) Yasalarda, çalışmamı engellevici yaş sının var mı? 2) Dördüncü ve daha üst derecelerden yeniden emekli ol- dugumda, ek göstergeden de yararianabilir miyim? YANIT: 1) Devlet Memurlan Yasası'nın 93. maddesi "Emeklilerin Ye- niden Hizmete Alınması" ile ilgilidır. TC Emekli Yasası'na göre emekli olanlardan yeniden "memurluğa dönmek isteyenler, ayrıldıkları sımfta boş kadro bulunmak ve bu sım- fın niteliklerini taşımak şanıyla ayrıldıkları tarihte almakta olduklan aylık derecesine eşit bir derecenin aynı kademesine" atanabilirler. Devlet Memurlan Yasası'na göre "Genelde 18 yaşım tamamlayan- lar devlet memuru olabilirier" Yasanın "Çalışma Yaş Hadleri"ne ilişkin 44. maddesi, 1970 yılında 1327 sayılı yasa ile yürürlükten kaldınlmıştır. Yürürlükten kaldınlan 44. maddede "Devlet memuru 45 yaşından evvel emekliye çıkanlamaz, 65 yaşından sonra çahştınlamaz" hükmü yer almaktaydı. Boylece, emekli olup yeniden çaiışmak isteyenler için Devlet Memur- lan Yasası'nda üst yaş sının söz konusu olmamakta, buna karşılık bu sırur 5434 sayılı TC Emekli Sandığı Yasası'nca duzenlemnektedir. Emekli Sandığı Yasası'nın yaş sınınna ilişkin 40. maddesinde "îşti- rakçilerin vazifeleriyle ilgilerinin kesilmesini gerektiren yaş haddi 65 yaşım doldurduklan tanhtir" denilmekte ve üst yaş sınırı 65 olarak be- lirlenmektedir. Ancak, "Iştırakçılerden, Türk vatandaşlığından çıkarılan, Türk va- tandaşlığmı bırakan, yabancı memleket uyruğuna" gırenler Emekli San- dığı kapsamında ve emeklilik hakkı tanınan ^örevlerde çalıştınlmamaktadır. Bunun dışında, 65 >-aşını doldurmamış emekli- lerin, yeniden görevlerine dönmelerinde yasal bir engel görühnemiş- tir. 45 yaşında yeniden, eski görevinize, boş kadro olması ve eski çalıştı- ğınız kurumca da atanmamzın onaylanması koşuluyla dönebilirsiniz. 2^ Yeni, görevinizde geçireceğiz bir çalışma yıb bir kademe ve 3 çalış- ma yılı 1 derece yükselnenize neden olacak ve ikinci kez emekli oldu- ğunuzda 4. ve onun üstündeki derecelere yükselebümişseniz, yeni emekli ayhğınız ek gösterge göz önüne alınarak bağlanacaktır. SOYLEŞI VE KOKTEYL 'İPTALİ Baromuzun, yargıç, savcı ve basın mensupları için düzenle- meye karar verdiği 3.2.1990 günlü söyleşi ve kokteyl iptal edil- miştir. Adalet Bakan: ile Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerinin de katılacağı bu söyleşi ve kokteyl Muammer Aksoy'un ölümü nedeniyle ileri bir tarihe ertelenmiştir. Bilginizi rica ederiz. İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI TRAKYA KOMURU Kömür kaloriferli apartmanlarda yüksek randıman alınan altıbin kalorili, iyi yanan Trakya kömürünün tonu 80 bin, toz kömürünün tonu ise 40 bin liradan yerine teslim. Tel: (9) 1867-5354/Hüseyin
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle