Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 ŞUBAT 1990 CUMHURİYET/15
HAVA DURUMU
Meleoroloıı Genel Mûüûrtüği nden
alınan bılgıye sâre, yurdun kuzey ke-
simlen parçalı bulutlu. Marmara, Ka-
radenız <k yurdun ıç ve doğu tesim-
leri yer yer yoğun olmak ûzere sislı,
difier yerter u bulutlu ve açık gece-
cek. HAVA SICAKLIĞ!: Önemli bir de-
Jisıkıık olmayacak RÜZGAR: Kuzey ve
doflu yönlerdeo hafif, ara sıra orta
kuvvette esecek. Denıztenmıale rüz-
glr: Batı Karadeniz. Marmara ve Ak-
denirte yıkJız ve karayekJen 3 ıla 5.
TURKIYE'DE BUGUN
'«n a l t l f l ( l a
<"** Azbukjftı ve açık ge-
fif tt
^
15, yer yer 2 m.. ige açıktannda 3
m v
görüş uzaMığı 10 km. sıs arıında 1
Mana
Mapazarı
Adıyaman
AJycm
M n
Ankara
Antakya
Antalya
Artvın
Bankesır
BiKok
Sıogöl
Brtta
Bolu
Bursa
ÇanaHota
Çorum
Denali
A t9° 8°Dıyart»lor
S 16" 7°Edıme
A 12° -2° Eroncan
S M° (FEraınım
S -4° -1S°Eskışet»r
S 10° -2° Gaaartep
A 20° 12° Gıresım
A 20° 4° Gumüshane S
11° -5° Manısa
11° 4 KMaraş
4° -6° Mersm
-6° -24°MuJa
8°-2°Muş
12° FNifrle
13° 5°0n)u
S 8° 2°Hak«n
A 20° 6°lsparB
S 16° 5° İstanbul
S 11" 0°tanır
S
S
S
s
A
s
S 2° -8° Kastamonu S
4°-6° Samsun
6°-3°S»rt
13° 5°Smop
17° 6°Sıvas
A 18° 7»
A 16° 3°
A 20° 3°
A 15° 7°
A -3° -16°
S 11°-8°
S 13° 5°
S 10° 5°
S 12° 6°
A 14° 2°
10° 5°
8»-8°
S 11° 2°Ka»swı
S 16° 5°KırM«l
S 14° 7°Konyj
S M° -3° Kütahya
A 16° 5°Malatya
10° -2° Tra&Sft
10° -3° Tunceiı
13° 4°Usak
6°-5°Van
12° -3° Vbzgat
7° 5° ZonguMak
A-aç,k B tnj»ıt!u G-guneşl. K-urlı S-ssh
} * ^ Kopentıaç\T) j
DÜNYA'DA BUGÜN
Untngrad
Londra
Madnd
Miano
Montreal
Moskova
Mûmh
New Yortc
Oslo
Paris
Prag
hahıre.
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Divan edebiyatın-
da her bendi altı dize-
den oluşan nazım bi-
çimi. 2/ Bir geminin
başka bir gemiden ya
da kıyıdan açılması...
Genellikle yakmak
için kullanılan iri sa-
man. 3/ Bir çeşit ka-
lın pamuk bez. 4/ Be-
lirti... Bir meyve... Bir
gösterme sıfatı. 5/ tl-
kel benlik... Hattatla-
rın kâğıt cilalamakta
kullandıklan özel bir
bileşim. 6/ Mesleğini
salt kazanç için kullanan kimse. 7/ Bir
avuç dolusu... Argoda esrar. 8/ Akde-
niz'de, hapishanesi ile ünlü küçıik bir
Fransız adası... Kansızlık. 9/ Çöl böl-
gelerinde yaşayan bir sürüngen türü...
Donuk renkli.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Ucu topuzlu sopalarla vurularak ça-
lınan bir dizi levhadan oluşmuş Af ri-
ka kökenii çalgı. 2/ Sivrisineğe benzer ,
bir böcek... Kahramanlık, savaş gibi MLŞ-MLilJ^lM-O-LJiJ
konulan işleyen şiir türti. 3/ tddia, tez... Göreceli. 4/ Jüpiter geze-
genine verilen bir başka ad. 5/ tneğin erkek yavrusu... Bir renk.
6/ Bir yarış yelkenlisi. 7/ Fransa'da kullanılmış eski bir para biri-
mi.. Mühür. 8/ Osmanlılar'da sırur boylarında görev yapan bir sı-
mf asker... Fas'ın plaka işareti. 9/ Tümör... Pamuktan dokunmuş
basma.
60 YIL ÖNCE CumhuhYet
Kraliçe Paris'te
2 ŞUBAT 1930
Kraliçe Mübeccel Namık Hanım bu akşam Parise
muvasalat etti, milletimizin asil çehresini Avnıpa'ya
getirdi. Istasyon sefaretimiz erkanı, Türk kolonisi, yerü
ecnebi gazeteciler ve binlerce halk tarafından hararetle
karşılandı. Türk kolonisi "Yaşasın Türkiye Güzellik
kraliçesi" avazelerile gan çınlatıyordu. Mübeccel Hanım
mütebessim ve asil tavırlarıyla müstesna bir sempati tevlit
etmişti. Kendileri Palai d'Orsoy oteline misafır edildi.
Kraliçemiz Türk sefiresi Galibe Hanımefendinin
himayelerindedir. Akşam yemeğine Galibe Hanım davet
ettiler. Kraliçe beynelmilel güzellik müsabakası jüri heyeti
reisi M. ValePe, sefaret erkanından Cevat Bey tarafından
takdim olundu. Galibe Hanfendi yarın Mübeccel Hanım
şerefine bir cay partisi verecek ve kendisini kolonimize
takdim edecektir. Çaya M.
ValePte davetlidir. •
Sefaretimiz kıaliçepin yeni
başian tuvaletleri ile
meşgüldür. Sefarethanemizde
ve umum şehirde Türk
Güzellik Kraliçesi
tahayyülden üstün şedit bir
alaka uyandırmıştır. Kendisi
hürmetle karşılanırken
yüzlerce objektif, bu en
güzel Türk kızının hayalini
tesbit ediyordu.
Peynirlerimiz
Peynirciliğimizin terakkisi ve mühim ihracat mevaddımız
meyanına girebilmesi için Ticaret Odası alakadarların
nazarı dikkatini celbetmiş ve bu meseleyi esaslı surette
tetkike karar vermiştir. Aynca peynir imal ve tarzı
istihsaline de muayyen ve fenni bir istikamet vermek ve
icap eden mütehassıs ve levazımatı celbetmek üzere
müstahsilleri birleştirmek ve anlaşürmağa da teşebbüs
edilecektir.
Alakadar bir zat muharririmize peynirlerimiz hakkında
demiştir ki:
" Bir zamanlar Türkiye peynirleri gerek nefaset, gerek
hususi ve mütenevvi tarzı imalleri hasebile her tarafta
aranır, ayru zamanda hazmı kolay ve hususi bir lezzete
malik olan bu peynirler, hediye olarak bile gönderilirdi.
Tanıtmamanuza rağmen aranmaya başlanmış bilhassa
ihracaatımız Mısır ve Yunanistana kadar yapılmıştı.
Şimdi bu mahreçler tamamen kaybolmuştur. Elyevm
peynirlerimizin tertibi noksan ve bozuktur. Tereyağı ve
kaymağı ihmal edilmemelidiı. Bütün bunlarla beraber
peynirci ustaları lazım ve teknik terakki şarttır."
30 YIL ÖNCE CumhuhYel
Safa Kılıçlıoğlu
2 ŞUBAT 1960
Yeni Sabah Gazetesi Idare Meclisi
Başkanı Safa Kılıçlıoğlu'nun
avukatı, dün sabah saat 11.45'de,
Safa Kılıçlıoğlu'na karşı yapılan
tecavüz olayını Savcılığa intikal
ettinniştir. Anıkat, Müracaat
Savalığına verdiği dilekçede, olay
gecesi, Safa KıLçhoğlu'na karşı
meçhul şahıslar tarafından yapılan
tecavüz olayını anlatmakta ve mütecavizlerin Emlak
Caddesi ile civar sokaklan kontrol altına aldıklarını,
Kılıçlıoğlu'nun yolunu kesip öldürme teşebbüsünde
bulunduklarmı bildirmektedir.
Dilekçe ile birlikte Bayan Kılıçlıoğlu tarafından,
mütecavizlerden biri olduğu kesinlikle tesbit edüen bir
resmi de savcılığa veren avukat, suçlularm
yakalanmasıyla, tecziyelerini talep etmektedir.
Öte yandan Safa Kılıçlıoğlu'na karşı yapılan tecavüz
olayıyla ilgili olarak polis, düne kadar herhangi bir
teşebbüse geçmemiştir.
GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet
Avrupa Sözleşmesi
2 ŞUBAT 1989
"İşkence, insanlık dışı uygulamalar, onur kırıcı davranış
ve cezaların önlenmesi" konusunda yaptırımlar ve yeni
denetim esasları getiren ve Türkiye tarafından da
imzalanan Avrupa Sözleşmesi dün yürürlüğe girdi.
Sözleşme gereği kurulacak komitelerle sözleşmeyi kabul
eden ülkelerde işkence, insanlık dışı muameleler ve onur
kırıcı davranış ile cezaların yerinde incelenmesi esası
getiriliyor. Bu kapsamda kurulacak bir komite
aracılığıyla işkence ve kötü muamele iddiaları bulunan
veya izlenimi oluşan tüm yerler denetlenecek. Ancak
komitenin en iyimser ihtimalle işlerine sonbahardan önce
başlaması beklenmiyor, çünkü hâlâ kuruluş aşamasında.
Safa Kılıçlıoğlu
Leitoşa A 18°
B 8°
V 5°
B 12°
Y 10°
Wash.ngton 6 9°
Zûnh B 9°
TARTISMA
Gençlik Sorunları
Biz gençler sokaklarda serbestçe dolaşmak istiyoruz. Çağa
ayak uydurmuş, geleceği huzurlu, gençleri seven, saygı duyan
bir dünya istiyoruz.
Merhaba... Ben 15 yaşında bir gencim.
Cumhuriyet Gazetesi'ni kendimi bildim bileli
okuyorum. Tarnşma Köşesi'ni çok beğeniyo-
rum. Başta Cumhuriyet Gazetesi'ne bize bu
fırsatı verdiği için çok tesekkür ederim. Ben
bu yazımda tüm gençler adına sesleniyorum...
tnsanoğlu sürekli bir arayış içindedir. Yeni
şeyler bulmak, bunları benimsetmek, benim-
semek ister. Gençlik de böyle bir şeydir. Her
gün yeni yeni kendi aralarında geliştirdikleri
şeylerle eğlenirler. Ama ne yazık ki uzay ça-
ğına girdiğimiz bu yülarda hâlâ ilkel bir yaşh-
genç kuşak çatışması var. Günümüzde, bana
göre bu tüm gençlerin sorunudur. Yaşlılar es-
kiden gördüklerini biz gençlere de uygulatmak
istiyorlar. Gençliğin her yaptığını yanlış bu-
luyorlar. Halbuki onlar da genç kuşaktan geç-
tiler. O yıllardan bu yana olduğu gibi genç-
likte de önemli değişmeler oldu. Bizler çağı-
mıan en verimli dönemindeyiz. Eğlenmek,
gezmek bizirn en doğal hakkımız. Fakat bun-
lan yaparken belli bir yere kadar sırur tam-
kabiliriz. Bunun için biz gençlere ne az ne de
çok ilgi göstermelisiniz. Bizirn duşüncelerimize
saygılı olmalısınız.
Ne yazık ki üzüntü ile söylüyorum, Türki-
>« bu konuda çok geri kalmış bir Ulke. Bir genç
yolda bir kızla el ele dolaşsa, o genci görenler
"terbiyesiz, görgiisüz" deyimini kullamrlar.
Diğer ülkelerde böyle bir olaya bu gözle ba-
kılmamaktadır. Bu, bir gencin en doğal hak-
kıdır.
Biz gençler sokaklarda serbestçe dolaşmak
istiyoruz. Çağa ayak uydurmuş, geleceği hu-
zurfu, gençleri seven, saygı duyan bir dünya
istiyoruz. Siz büyükler de bizim sorumluluğu-
muzu bilen, calışkan gençler istiyorsunuz. Biz-
ler ve siz büyükler bu isteklerin üzerinde dü-
şünürsek yepyeni bir toplum oluşur.
Gençlik bir fırtına gibidir. Gelir, eser, ge-
çer. Bizim dönemimiz fırtınanın estiği dönem-
dir. Bu fırtına bir gün geçecek; tüm acı-tatlı
gençlik hatıralanmız geride kalacak.
Evet, gençlik kelimesi yedi harfli bir keli-
me... Ama bunun altında çok şey yatıyor. Ben
bu yazıda tüm gençlerin ana sorunlarım dile
getirdim. Yanlış düşünebilirim, tüm gençler
adına.özür dilerim. '
kadar serbest olursa, ailesi ona ilgi göstermez- ERDEiM GÜRSES
malıyız. Biz bunun farkındayız. Bir genç ne se o gencin gelecefine karanlık gözü ile ba- Tarsus
Her Şeye Rağmen Gençlik!
Ülkemiz gençliği büyük bir baskıya, kıyınıa rağmen onurluca
mücadeleetmiştir.
12 Eylül'le birlikte "düsünen insana
düşman" yöneticiler, eğitimde bir beyinsizleş-
tirme süreci başlattılar. Bunun açık kanıtı da
liselerde din dersleri zorunlu tutulurken fel-
sefe ve mantık dersleri, fazla düşunmesinler
diye seçmeli ders haline getirildi.
Kendi mantıksızlıklan doğrultusunda hiç
bir atnaç gütmeyen, tartışmayan, araştırma-
yan bir gençlik yetiştirme çabasına düştüler.
Bunda kısmen de olsa başarılı oldular.
Peki neden böyle bir gençliğin peşine düş-
tüler?
Çünkü Türklye'de egemen sınıf, gençliğin
uyanmasını istemiyor. Gerçekleri görmemeleri
için gözlerinin önüne bir perde çekip perde-
nin arkasmda ise istedikleri gibi oyun oyna-
maktı amaçlan. Çağına, toplumuna yabancı
bir gençlik yetiştirmedeki oyunlarını doğru-
su büyük bir beceriyle oynadılar.
Ülkemiz gençliği büyük bir baskıya, kıyı-
ma rağmen onurluca mücadele etmiştir. 27
Mayıslardan başlayan bu onurlu tarihi, günü-
müz gençliğinin de her şeye rağmen yazmaya
devam edeceğinden kuşkum yoktur. Bağım-
sızhk ve demokrasi mücadelesinde bu tarihin
taçlandınlması ve günümüz gençliğine oyna-
nan oyunların bozulması için bu davaya ina-
nan tüm demokrattarın birüğine gereksinim
vardır.
Yannlann aydınhk ve sömürüsüz bir Türki-
yesi için her şeylerini, hiçbir çıkar gözetmek-
sizin ortaya koyan bu genç insanlarımıza des-
tek olalım.
EBUBEKtR TAMGÜLER
OZEL BAKIRKOV
ÖMÜR HASTANESİ
Ömür hastanesi sağlığınıza \wdımcıdır.
• 24 saat, seçkin eğitilmiş personel ile genel
sağlık hizmetleri
• Profesör Doçent ve Uzmanlar Yönetiminde
Poliklinik hizmetleri
» Tüm ameliyatlar:
* Genel Cerrahi • Kadın Hastalıkları ve
Doğum • Dahiliye • Çocuk • K.B.B. • Göz
• Ortepedi • Üroloji
• Bilgisayarlı aletler ile laboratuvar hizmetleri
• Röntgen • Ultrasonografi • Mamografi •
Biokimya • Hormon Bakteriyoloji * Stopatoloji
ve Endoskopik tetkikler.
Gençler cad No24 Tren istasyonu. belediye
şube müdürlüğü: ve evlendirme dairesi yanı
Tel: 5429920 - 21 - 22 - 26
BAŞSAĞUĞI
Genel Başkanımız Ferit İLSEVER'in babası
ABDULLAH İ1SEVER
Vefat etmiştir. Ailesine, yakınlarına,
partililerimize başsağlığı dileriz.
Ce™»sı 2 ŞubM Cuma gûnö
(bugûn) Eyûc Camimdati kaiüınlp
Eyüç M«artı4ına defnedlecektır
SOSYAÜST PARTİ
(T1EDIC0
T I P M E R K E Z I
Bağdat Cad. Feza Apt.
363/4
Şaşkınbakkal
ISTANBUL
Tel:363 60 61 - 357 3126
TIBBİ TAHLİL
LABORATUARI
GÖZ
HASTALIKLARI
DAHİLİ
HASTALIKLAR
Operatör Doktor
DÜNDAR £IİK
Göz Hastalıkları Mütehassısı
Muayenehane: 12.00-18.00
Ihlamurdere Cad. Na 151/7 Beşiktaş-tSTANBUL
Tet 158 03 01 Ev: 358 66 20
Lütfen randevu alınız.
ÇAĞRI
Şiir Öykü Deneme Yazanlara
Her ay bir seçki çıkartmaya karar verdik. Gelin ürünlerinize
yer verelim.
Yazışma adresi: Namık Kemal Cad. Göktaş İşhani
No: 101 Aksaray / İSTANBUL
TESEKKÜR
Gözümdeki kataraktı alarak başanlı bir ameliyatla yeniden
'guzellik"leri görmemi sağlayan, Cerrahpaşa Hastanesi doktorlarından
Doç. Dr. ALİ ÜSTÜNER,
Uzman Dr. MURÂT ÖNCEL,
Uzman Dr. HAIİL BAHÇECİOĞLU,
Asis. Dr. CABİR DEH1AN
ile hemşireler EVİN, NİHAL, SUUAN, FATOŞ, NECLA ve
yardımlannı esirgemeyen göz bölümü personeline teşekkurü bir
borç bilirim.
RAHMİ TÜRKMEN
OĞUZ ARAL ife
MİZAH ÜZERİNE SÖYLEŞİ
Tarih: 2 Şubat 1990 Cuma
Saat: 20.00
Yer: istanbul Tabip Odası Sevinç özgüner Toplantı Salonu
İLAN
Sendikamızın Genel Merkez 1. Olağan Genel Kurulu 17-18 Şubat
1990 tarihinde, çoğunluk sağlanamadığı takdirde 24-25 Şubat
1990 tarihinde, saat 10 ila 17 arasında sendikamızın Lamartin
Cad. Eren Apt. No: 46 D: 8 Taksim'deki bürosunda aşağıdaki
gündemle yaptlacaktır.
2821 sayılı Sendikalar Kanunu'nun ilgili hükmü geregince ilan
olunur.
YENİ-OLEYİS SENDİKASI
YÖNETtM KURULU
GÜNDEM
1- Açılış ve yoklama,
2- Divan seçimi ve saygı duruşu,
3- Genel başkarun konuşması,
4- Raporların görüşülmesi
5- Tüzük tadili ile ilgili komisyonların oluşması
6- Kurullann aklanması,
7- Yönetim, denetim ve disiplin kurullarının seçimi.
SÖĞÜT SULH CEZA MAHKEMESİ
1989/7 hsas
1989/40 Karar
Hâkim: Zafer Yağcı 23592
Kâtip: Gülden Dodurgalıoğlu 120
Davacı: K.H.
Samk: Nihat Badoğlu: Hasan oğlu, Zeliha'dan olma, 1950 doğumlu
Çamhhemşin ilçesi, Topluca köyü nüfusuna kayıtlı olup, ilçerr
:
z be-
lediye fırını müsteciri, evli 4 çocuklu, sabıkah, okuryazar T.C. islam
fınncı.
Suç: Gıda maddeleri tüzüğüne muhalefet.
Suç tarihi: 19.12.1988
Karar tarihi: 13.6.1989
Yukarıda açık kimliği ve atılı sucu yazılı samk hakkında açılan ka-
mu davasının yapılan yargılaması sonunda:
GEREGl DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanığın fazla kül ihtiva eden ekmek imal ederek satışa arz etmek
suretiyle taklit ve tağşiş edilmiş ekmek imal ettiğinden, hareketine uyan
G.D.Tüz. 331/f maddesi delaletiyle TCK. 398, 3509 sa, TCK: 24/1.
647 sa: 4/1 CK: 72, 402/1, 2 maddeleri geregince neticeten dörtyüz-
yetmiş bin TL. ağır para cezasına ve üç ay müddetle cürme vasıta kıl-
dığı fırıncılık meUek ve sanatının ve ticaretinin tatiline,
lşyeri fırının kapatılması halinde ilçenin ekmeksiz kalması duru-
mu mevzu bahis olduğu belediye başkanlığımn yazılanndan anlaşıl-
dığından işyerinin kapatılmasma yer olmadığına,
Karar verilmiştir, keyfîyet ilan olunur.
SAKARYA 1. SULH CEZA MAHKEMESİ
Esas No: 1989/217
Karar No: 1989/859
C.M.U.: 550/191
Davacı: K.H.
Samk: Erol Demircioğlu: Ali Hikmet ve Pakize'den olma, 1944 dğ.
Adapazan Karaosman Mh. nüfusuna kayıtlı, Adapazan Erenler De-
mircioğlu Et Kombinasında kalır, evli, 3 çocuklu, okur yazar, Türk,
İslam, sabıkasız, sucuk imalatçısı.
Suç: Gıda maddeleri nizamnames-ne muhalefet
Suç tarihi: 19.1.1988
Karar tarihi: 9.11.1989
Açık duruşma sonunda;
G.D. Sanığın Adapazan Erenler Mahallesi Demircioğlu Anonim
Şirketindeimal edip satışa arz ettıkleri sucukların tahlilinde içinde
koliform bakteri tespit edilmiş olup, sağlığa az veya çok zarar vere-
cek derecede bozulmuş sayılacağından hareketine uyan TCK. 3%,
647 S.K.4.TCK. 72, 402. maddeleri geregince neticeten 32.000 lira
ağır para cezası ile tecziyesine, üç ay meslek ve sanatın ve ticaretin
tatiline, 7 gün işyerinin kapatılmasına, karar özetinin sanığın işyeri-
nin goze çarpan bir yerine, kapatma süresi kadar kalmak kaydıyla
yapıştmlmasına, karar özelinin masrafı büahare hükumluden alın-
mak uzere Ankara, İstanbul ve Izmir'de yayımlanan tirajı 100.000'in
üzerinde bir gazetede ve aynca suç mahallinde yayımlanan mahalli
bir gazetede ilan edilmesi rica olunur. 9.11.1989
ANKARA...AMCA
MÜSERREF HEKİMOĞLÜ""
Son yıllardaeski dostlarlacami aviularındabuluşuyoruzdurma-
dan. Kimi zaman Ankara'da, kimi zaman İstanbul'da. Erenköy'de
Galip PaşaCamii'nin avlusundada bizim yokuşlular buluştu haf-
taortasında. Yokuşumuza 1950'lerdegelen kuşak, Kuvvet 8aşa-
rır'a dönük anılarını tazelediler. Acı anılar var, tatlı anılarvar. Kimiyle
aynı gazetede çalışmışlar, kimiyle karşı gazetelerde, kimiyle aynı
dalda.örneğinBeyoğlumuhabirliğinde. kimiyle bir meslek yolcu-
luğunda. Kimi göbekli, kimi saçlarında aklar, kimi emekli, kimi hâ-
lâ çalışıyor, Gazeteciler Sendikası'nda, Cemiyet'te, bir gazetenin
köşesinde, yadayönetiminde. Onlan kucaklarken düşünüyorum.
Yokuşa nasıl başladılar, ne umutlar, ne beklentilerle, neler umdu-
lar, neler buldular' Belli bir doyuma vardılar mı acaba?
1950'lerde meslege başlayan bir gazeteci umutla doluydu önce-
teri.basınözgürlüğünü.düşünceözgürtüğünüyasamanınözlemiy-
le doluydu. Çokgeçmedensoldu buözlem. yasaklargeldi. Hapis
cezaları... Cezaevleri, kelepçe, kesik saçlar. Sonra 27 Mayıs, ce-
zaevlerindekı gazeteciler çıkıyor, yeni birdönem, yeni umutlar, ama
çiçeklenen umutlar soluyoryine. 12 Mart. Yeni tutuklamalar, göz-
altı, cezaevi, hûcre, işkence. 12 Eylül, fikir işcisine baskı yoğunla-
şıyor giderek. 40 yıl geçiyor neredeyse, yazgı değişmiyor. Bizim
yokuşa başlayanlar azalıyor giderek, elbet soluklarını yitirmiyorlar.
Genç kuşaklar sürdürüyor o soluğu. Ağabeyler, ablalar yolunda,
ama acaba aynı coşkuyia mı? Acı örneklere karşı soluğunu, coş-
kusunu yitirmeden çaiışmak kolay mı? Bir fikir işçisinin ozlemi ne-
dir? Gerçekleri yansıtmak degtl mi, karanlığı aydınlatmak, doğruları
yazmak, yarHışları vurgulamak. Elbet ülkemızden, dünyadan gü-
zel haberler de vermek, okurlarını güzel yannlara çevirmek, mut-
lu, umutlu bir haberle ortalığı aydınlatıvermek de büyük bir özlem.
Kuvvet Başartr'ın çevresinde buluşan her kuşaktan gazetecile-
ri seyrederken çok hüzünlendim. Yıllarca hep aynı şeyleri yazdılar.
Çünkü ülkemizin gerçekleri hiç değişmedi, sorunlar çözümlenme-
di, umut hiç yeşermedi, özlem de hiç dinmedi. Dünyamızda kan ve
gözyaşı sürüyor. Birfikir işçisi nasıl dayanır bu duruma? Beklenme-
dik bir anda kalbi duruyor birden, ya da beyni kanıyor. Çağımızın
hastalığı gerilim en çok fikir işçilerinin kapısını çalıyor. Çoğu erken
ayrılıyor dünyamızdan. Çiçekler, başsağlığı telgrafları, ülkemizi yö-
netenlerden, çok parlak sözlerle sesleniyorlar!.. Ama biraz geç de-
ğjl mi? İnsanın sorası geliyor. gazeteciler dayak yerken,
kurşunlanırken, cezaevlerine giderken basın için yeni yöntemler,
önlemlerdüşünülürkennerelerdesiniz?Basınsorunlarınıçözmeye
var mısınız, yok musunuz?
Galip Paşa Camii'nin avlusunda başka meslek dallarından da
kişilervar. renkli bir mozayikdahadoğnjsu. Eski polıtikacılar, emekli
elçiler, tanınmış işadamları, tanınmış sanatçılar, doktoriar, mımarlar.
Yüzlerine bakarken bu günü değil dünü seyrediyorum. Çizgileri çok
değişmiş hiç kuşkusuz ama ben o çizgileri görmüyorum. Birlikte
yaşadığımız bir dönemi düşünüyorum. Birbirimize umutla sarıkjı-
ğtmız günleri, sorunları, darboğazlan aşmak için verdiğımız savaş-
ları. Yorgun savaşçılığa razı olmamanın direnişini.. O direnişin
ödülünü kaç kişi aldı acaba, kaç kişi belli bir doyuma vardı?
Kuvvet Başarır bu kalabalığı görseydi nasıl gülümserdi kimbilir,
birsigarayakar, dumanını derin derin çekerdi belkı de.. Yüksektan-
siyonuna, iki kez enfarktüs geçiren kalbine aldırmadan... Güzel bir
aidırmazlığı vardı Kuvvet'in. Soylu, onurlu bir aldırmazlık, komadan
çıkmaması bile ona yaraşır biçimde. Çevresindekileri, hatta dok-
tortarı hiç yormadan, kuş gibi uçuverdi. Kanatlarına neler takıldı
kimbilir...
Her zaman yazarım, benim için sevdiklerim ölmez. Ölüm sevgi-
yeyeni boyutlarkatar.^nibuluşmalarayolaçar giderek. Bircenaze
töreninde de hayli boyutlanıyor insan. Sevgiyi, dostluğu, duran bir
kalbe karşın yeni çarpıntılar hissediyor, yıllarca görmediği bir arka-
daşlazamantüneliniaşıyorbirkucaklaşmada, ne kadar zenginmi-
şim, diyor. Ne güzel dostlarım var, diyor. Genç kuşaklara bakıyor,
gözleri sıcacık duygularla yaşarıyor, güzel bir ağabeyin boşluğü-
nu ne güzel hissediyor, değerlendiriyorlar.
Kuvvet Başarır'ın mezarındaki çiçeklerden bir beyaz kasımpatı
kopardım, atladım arabaya. Karacaahmet Mezarlığı'nın selvileri
arasında ilerledik. Arkamda ANKA'daçalışanlar. Biri Kuvvet'in res-
minikucaklamışgidıyoryaşlıgözlerle.. Beyaz kasımpatınıonaat-
mak geldi içimden, ya da dönüp taze mezara bırakmak yeniden..
Gözyaşlarıyla kucaklanan bir "AĞABEY"İ kutlamak için.. Yokuş bi-
tiyor, soluk kesiliyor, ama geride kalan şey de çok önemli. Sevgi ve
saygıylakucaklananbirağabeyolmanınonurudabirölümlüyeye-
ter değil mi? Gözlerini erken kapasalar da mezarda rahat uyurlar..
ÇALI3ANLAR1N
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZ ŞİPAL
ınırı Var mı..?"
SORL: 45 vaşındayıın. Kamu kuruluşlannda 20 yıl çahşbkttn son-
n, bir kadın iştirakçi olarak, 2898 sayüı yasanın yürörtüge
girdiği 1984 yılından önce emekliligimi istedigim için 38 ya-
şında emekli oldum.
Emekli aylıgım 5. dereceden baglandıgından, halen ek
göstergeden yaraıianamıyorunı. Ek gösterge alabilseydim,
yaklaşık Vo 50 daha fazla emekli aylığı bağlanacaktı.
Yeniden devlet memuru olarak ve emekli aylıgımı kesti-
rerek çalışmayı düşünüyorum.
1) Yasalarda, çalışmamı engellevici yaş sının var mı?
2) Dördüncü ve daha üst derecelerden yeniden emekli ol-
dugumda, ek göstergeden de yararianabilir miyim?
YANIT: 1) Devlet Memurlan Yasası'nın 93. maddesi "Emeklilerin Ye-
niden Hizmete Alınması" ile ilgilidır.
TC Emekli Yasası'na göre emekli olanlardan yeniden "memurluğa
dönmek isteyenler, ayrıldıkları sımfta boş kadro bulunmak ve bu sım-
fın niteliklerini taşımak şanıyla ayrıldıkları tarihte almakta olduklan
aylık derecesine eşit bir derecenin aynı kademesine" atanabilirler.
Devlet Memurlan Yasası'na göre "Genelde 18 yaşım tamamlayan-
lar devlet memuru olabilirier"
Yasanın "Çalışma Yaş Hadleri"ne ilişkin 44. maddesi, 1970 yılında
1327 sayılı yasa ile yürürlükten kaldınlmıştır.
Yürürlükten kaldınlan 44. maddede "Devlet memuru 45 yaşından
evvel emekliye çıkanlamaz, 65 yaşından sonra çahştınlamaz" hükmü
yer almaktaydı.
Boylece, emekli olup yeniden çaiışmak isteyenler için Devlet Memur-
lan Yasası'nda üst yaş sının söz konusu olmamakta, buna karşılık bu
sırur 5434 sayılı TC Emekli Sandığı Yasası'nca duzenlemnektedir.
Emekli Sandığı Yasası'nın yaş sınınna ilişkin 40. maddesinde "îşti-
rakçilerin vazifeleriyle ilgilerinin kesilmesini gerektiren yaş haddi 65
yaşım doldurduklan tanhtir" denilmekte ve üst yaş sınırı 65 olarak be-
lirlenmektedir.
Ancak, "Iştırakçılerden, Türk vatandaşlığından çıkarılan, Türk va-
tandaşlığmı bırakan, yabancı memleket uyruğuna" gırenler Emekli San-
dığı kapsamında ve emeklilik hakkı tanınan ^örevlerde
çalıştınlmamaktadır. Bunun dışında, 65 >-aşını doldurmamış emekli-
lerin, yeniden görevlerine dönmelerinde yasal bir engel görühnemiş-
tir.
45 yaşında yeniden, eski görevinize, boş kadro olması ve eski çalıştı-
ğınız kurumca da atanmamzın onaylanması koşuluyla dönebilirsiniz.
2^ Yeni, görevinizde geçireceğiz bir çalışma yıb bir kademe ve 3 çalış-
ma yılı 1 derece yükselnenize neden olacak ve ikinci kez emekli oldu-
ğunuzda 4. ve onun üstündeki derecelere yükselebümişseniz, yeni emekli
ayhğınız ek gösterge göz önüne alınarak bağlanacaktır.
SOYLEŞI VE KOKTEYL
'İPTALİ
Baromuzun, yargıç, savcı ve basın mensupları için düzenle-
meye karar verdiği 3.2.1990 günlü söyleşi ve kokteyl iptal edil-
miştir. Adalet Bakan: ile Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu
üyelerinin de katılacağı bu söyleşi ve kokteyl Muammer Aksoy'un
ölümü nedeniyle ileri bir tarihe ertelenmiştir.
Bilginizi rica ederiz.
İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI
TRAKYA KOMURU
Kömür kaloriferli apartmanlarda yüksek randıman alınan
altıbin kalorili, iyi yanan Trakya kömürünün tonu 80 bin,
toz kömürünün tonu ise 40 bin liradan yerine teslim.
Tel: (9) 1867-5354/Hüseyin