03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 ŞUBAT 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 ABD'nin 1991 yardım paketi • WASHINGTON — ABD yönetimi dün 1991 yılı için 14.8 milyar dolarlık bir dış yardım bütçesi önerdi. önerilen yardım programı çerçevesinde 300 milyon dolarlık bir fonun Doğu Avrupa'ya 230 milyon dolarlık bir fonun da uyuşturucu ile mücadeleye aynldığı bildiriliyor. Bütçede ABD'nin askeri üs anlaşması olan ülkeler arasında yer alan Türkiye'ye yardım 598 milyon dolar olarak belirlenmiş durumda. Bu rakam 1990 yılı için planlanan yardım miktan olan S1S dolara oranla 85 milyon dolarlık bir artışı'içeriyor. Yunanistan'a yapılması planlanan —tiimü askeri— yardım miktan ise 1990 yılına oranla 4 milyon dolar azaltılarak 345 milyon dolar olarak belirlenmiş bulunuyor. Marıdela'ya ABD'den davet • VVASHINGTON (AP) — ABD Baskanı George Bush'un hapiste bulunan Afrika Ulusal Kongeresi Baskanı Mandela'yı serbest kalır kalrnaz ülkesine davet edeceği açıklandı. Beyaz Saray Sözcüsü Marlin Fitzwater konuyla ilgili açıklamasında Mandela'nın bugun serbest bırakılması olasılığının buiunduğunu bildirdi. Ancak bu haber GAfrika yetkdlileri tarafından yalanlandı. Güney Afrika Devlet Başkanı Frederic De Klerk'in bugün yapacağı parlamentoyu açış konuşmasında, Mandela'nın serbest bırakılma tarihini açıklaması bekleniyor. Hamaney: Batı çökecek • LEFKOŞA (AA) — Iran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, "Batı'nın da, Doğu gibi çökeceğini ve dünyayı Islamın yönetimine terk edeceğini" söyledi. İran devriminin 11. yıldönümünü kutlama törenleri için Iran'a giden yabancı konuklara bir konuşma yapan Hamaney, Iran'ın eski dini lideri Ayetullah Humeyni'nin "Ne Doğu ne Batı" sloganının gerçekleşmekte olduğunu ileri sürdü. İran resmi ajansı İRNA, Hamaney'in, Doğu Avrupa'daki son gelişmelere değinerek, "Ne Doğu sloganı gerçekleşti, çünkü artık ortada Doğu yok" dediğini bildirdi. Hamaney, "Altüst oluşu biraz gecikse de, Batı da eninde sonunda Doğu gibi sona erecektir" dedi. YunanistanVla öğrenci eylemi • ATİNA (AA) — Yunanistan'da öğrenci olaylan, boyutları genişleyerek artıyor. Atina, Pire ve Selanik'teki üniversite binalarımn işgali ve derslerin boykotundan sonra dün de Trakya- Makedonya Bakanhğı bir grup öğrenci tarafından işgal edildi. Sayıları 200 civarında olan öğrenciler, binada bulunan Bakan Yanis Deliyanis'in tüm çabalanna rağmen işgali sürdürmekte kararlı olduklannı belirterek, MAT'ın (Yunan Çevik Polisi) derhal dağıtılmasını ve polisin, gençliğin siyasi ve sosyal faaliyetlerine kanşmasırun engellenmesini istediler. Mazmviecki'den yardım çagrısı • BRÜKSEL (A A) — Polonya Başbakanı Tadeusz Mazowiecki Brüksel'de dün yaptığı açıklamada, Batılı ülkelerin Polonya'nın ekonomisini geliştirecek somut girişimlerde bulunmalarını istedi. Üç günlük resmi bir ziyaret için Brüksel'e giden Polonya Başbakanı Mazowiecki basınla yaptığı kısa söyieşide, başta tarım, inşaat, haberleşme sektörleri vc eğitim olmak üzere somut projelerle işe başlanması gerektiğini söyledi. ABD Başkanu'Avrupa'da195 biner asker bulunduralım' . Bush'tan sürpriz öneriDün sabaha karşı yaptığı geleneksel 'BirliğinDurumu' konuşmasında ulusal ve uluslararası konularda yepyeni öneri ve açıklamalarda bulunan ABD Başkanı, SSCB'ye Orta ve Doğu Avrupa'daki asker sayılarını 195.000'e indirmeyi önerdi. UFUK GÜLDEMtR VVASHINGTON — ABD Baş- kanı George Bush, önceki gece Amerikan halkına hitaben yaptı- ğı konuşmada, her iki süper gü- cün Orta ve Doğu Avrupa'da as- ker sayısının 195 bine indirilme- sini önerdi. Bush, Türkiye, tngil- jere ve Italya'daki asker sayısının ise 30 binde dondurulmasını tek- lif ederek söz konusu üç ülkeyi "çifte 195" formûlünün dışında tuttu. ABD Başkanı Bush, bu sürpriz önerisini, önceki gece ABD Kong- resi'nde yaptığı yıllık "Birtigin Durnram" konuşmasında ortaya attı. Doğu Bloku'ndaki değişimin, beraberinde "belirsizlikler" de ge- tirdiğini kaydeden Bush, Avrupa'- ya Sovyet askeri tehdidinin azal- dığını, ama Sovyet stratejik mo- dernizasyonunda buna koşut bü- yük değişiklikler görülmediğıni vurguladıktan sonra şoyle devam etti: "BB ytizden bİ2 de kendi stra- BAŞKAN ŞAŞIRTT1 — Gecen yıllarda askeri indirira onerilerinin bep Sovyctler'den gelmesine alışkın Amerikahlar, Başkan Busb'nn diinkö çıkışıyla şaşkınlıga ugradılar. tejik modemizasyonurauzu sür- durmeli ve stralejik sa>unma ini- siyatifîni muhafaza etraeliyiz. An- cak diğer yandan da zaman, Av- nıpa'daki asker sayısının daha u>- gun sayriara indirilmesi için ol- gundur. NATO liderieri ile konus- tum. Gorbaço\ ile bu sabah tele- fonla konuşturn. Avnıpalı mütte- fiklerimirie, Avrupa'daki Ameri- kan askeri varlıgının yaşamsal ol- dnğu konusunda hemfikiriz. Ama öle yandan asker say ıraız da azal- tılabilir. Bu akşam ileri bir indi- rim önerisi açıklamak istiyornm: Orta ve Doğu Arrupa'daki asker sayısının karşılıklı olarak 195 bi- ne indlrilmesini öneriyonım. Bu sayı, Amerika ve Avrapa'nın çı- karlannı, NATO'nun savunma stratejisini korumaya yelerlidir. Bundan sonraki bedefimiz de konvausiyonel kimyasal ve strate- jik anlaşmalann imzalanmasıdır." Bush'un bu konuşmasınuı he- men ardından ABD yönetimi, in- dırim planının ana hatlannı açık- ladı. Verilen bilgilere göre Bush, geçen günlerde NATO ülkeleri ile danışmalarda bulunarak bu öne- riyi somutlaştırdı. Çarşamba sa- bahı da SSCB lideri Mihail Gor- baçov'u telefonla arayarak öneri- sini aynntılı olarak anlattı. Buna göre Orta ve Doğu Avrupa'daki Amerikan ve Sovyet askerlerinin sayısı halen Viyana AKKUM mü- zakerelerinde görüşülmekte olan sayının çok daha altında bir raka- ma, 195 bine indirilecek. Ancak Türkiye, Ingiltere ve Italya'daki Amerikan askerleri toplam 30 binde dondurularak "çifte 195" formûlünün dışında tutulacak. Yani Sovyetler'in Avrupa'daki as- ker sayısı 195 binde kalırken, ABD'nin ki 195 + 30 bin olacak. Bu durumda ABD, tüm Avrupa1 da toplam 225, Sovyetler ise 195 bin askere sahip olacak. Sovyetler'den ilk elden gelen tepkiler, Amerikan askerleri için öngörülen "195 artı 30" formûlü- nün pek uygun bulunmadığı yö- nünde. Moskova, çifte 195 formü- lüne yanaşırsa büyük bir olasüıkla çifte 195'de, "«rtı 30" ile gölge düşürülmemesi gerektiği görüşü- nü savunacak. Bu durumda da Türkiye, Italya ve Ingiltere'dekı Amerikan askeri sayısı VVashing- ton ve Moskova arasında yeni pa- zarlıklara konu olabilecek. ABD Savunma Bakanlığı'nın 1988 yılında yayımiadığı bir rapo- ra göre Türkiye*de 4 bin 900, ln- giltere'de 29 bin 395, ttalya'da 14 bin 800 askeri bulunuyor. Toplam sayı 49 bin 095. Bush, sayının 30 binde dondurulmasını öneriyor. Bu durumda söz konusu ülkeler- den yüzde 38.89 oranında Ameri- kan askeri çekilecek. Ancak bu- nun hangi oranlama ile yapılaca- gı kesin değil. Eğer oransal bir in- dirim yaptiırsa Türkiye'deki Ame- rikan askerlerinin sayısı 2995'e düşecek. Tepkiler Bush'un sundırğu indirim öne- rileri Batı Avrupa ülkeleri tarafın- dan genelde olumlu kaşılandı. Ancak söz konusu ülkeler Avru- pa'nın istikran açısından ABD as- keri varlığının bölgede sürmesi gerektiğini vurguladılar. tngiltere de bu indirimin Washington tara- fından tasarlanan bölgedeki son indirim olması düeğinde bulundu. Sovyetler Birliği ise indirim planı- nı ve geleneksel birlik konusunda ABD Başkanı Bush'un "gelişme- ler olumlu yöndeydi" sözlerini memnuniyetle karşılarken indiri- min bu haliyle yeterli olmadığı vurgulandı. SSCB Dışişleri Bakanlığı Söz- cüsü Gennadi Gerasimov, "İndi- rira önerileri tavan degil taban olarak düşünıilmelidir ve hiçbir nlkede yabancı asker kalmayana kadar indirimlere devam edilmelidir" şeklinde konuştu. Büyükelçi Nüzhet Kandemir Washington'u yine uyardı 4 Ermeni tasansı îlîskileri zedeler'Türkiye'nin Amerikalı Dostları Derneği'nde konuşan Büyükelçi Nüzhet Kandemir, ABD'ye "İkili ilişkilerin bazı etnik gruplann isteklerine ipotek edilmesinden" duyulan rahatsızlığı anlattı. WASHINGTON (AA) — Tür- kiye'nin VVashington Büyükelçisi Nüzhet Kandemir, ABD ile ortak savunma için Türkiye'nin omuz- ladıgı mali yük ve risklenn adil ol- madığıru söyledi. Türkiye'nin Amerikalı Dostla- n Derneği'nin (AFOT) yıllık top- lantısında konuşan Kandemir, "Bizi rahatsız eden ve hayal kınk- Ugıaa uftraUn, ikili ilişkilerimizin bazı etnik gruplann isteklerine ipotek edilmesidir" dedi. Türkiye'nin Avrupa ve Batıb ül- kelerin aynlmaz bir parçası oldu- ğunu söyleyen Büyükelçi, "Tür- kiye'nin temelleri, Batı savunma- sı ve güvenligine olan sarsılmaz baglılık ilkesine dayanır. Türkiye!' nin Batı savunmasına katlusı kri- tik biçimde öneralidir ve bu, askeri-stratejik degerinden, slya- sal baglılıgından, Tiirk balkının ahlaki degerleri ile gücünden kaynaklanır" dedi. Öünyanın kritik bir noktasında olan Türkiye'nin SSCB ile paylaş- tığı uzun sınıra dikkat çeken ve NATO ülkeleri arasında ikinci bü- yük orduya sahip olduğunu anla- tan Kandemir, ittifakın en az ge- liri bulunan üyesi Türkiye'nin, en çok savunma harcaması yapan NATO ülkeleri arasında olduğu- nu hatırlattı. Türk ordusunun Ustün nitelik- lerini ABD yönetiminin de bildi- ğini kaydeden büyükelçi, "Türk Sflahlı Kırvvetlerf nin lemel zayıf- lıgı, sahip olduğu silah sistemle- rinin ve malzemenin hem nitelik hem de nicelik vönünden yeter- sizligidir" diyerek çevresindeki us- tun güçlerle karşılastırıldığında, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin mo- dernızasyonunun büyük önem ta- şıdıgını söyledi. Doğu-Batı ilişkilerinde yaşanan olumlu gelişmelere karşın, dünya barış ve istikrarının güç dengesi- ne dayandığını kaydeden Büyükel- çi, Doğu Avrupa'daki gelişmelerin muhtemel tehlikeleri de getirdiği- ni ve Batı ittifakının bu zamanlar- da da dayanışmayı sürdürmesi ge- rektiğini anlattı. Büyükelçi şunlan söyledi: "Bulundugu kargaşalı bölgede Türkiye, daha da belirgin L>ir is- tikrar adası olacakbr. SSCB, Or- ta Avrupa ve Balkanlardaki geliş- meler surdukçe, güçlıi bir istikrar ve açıklık ögesine her zamankin- dea fazla ihtiyaç doyulacaktır." Büyükelçi Kandemir, konuşma- sında Türk Amerikan Savunma lşbirhği'nin, Savunma ve Ekono- mik tsbirliğı Anlaşması (SEtA) ile hükrne bağlandığını hatırlatarak bu anlaşma ile ABD'ce Türkiye^ ye verilecek güvenlik yardımının yüksek miktarda olmasının taah- hüt edildiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Özal ile bugün görüşüyor Denktaş federasyon isteğini yinelediDış Haberier Servisi — Kıbns sorununa çözüm amaciyla iki top- lum liderini 26 şubatta New York'a davet eden BM Genel Sek- reteri'nin çağrısından sonra göz- ler yine Denkatş ve Vasiliu'ya çev- rildi. KKTC Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı Özal ile görüş- mek üzere dün geldiği Ankara'da "iki kesimli federasyon" koşulu- nu hatırlatarak, "Federasyoo iste- yen insanlar birbirlerini eşit addederler" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Turgut özal- ın davetlisi olarak dün akşam An- kara'ya gelen Denktaş, Esenboğa Havaalanı'nda yaptığı açıklama- da, Endonezya, Malezya ve Sin- gapur gezilerini tamamladıktan sonra tstanbul'a geldiğinde, BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar- ın mektubunu gördüğünü ifade ederek, Genel Sekreter*in, kendi- sini, 26 şubatta toplumlararası gö- rüşmelere çağırdığını hatırlattı. Rauf Denktaş, Genel Sekreter- in kendisine "Sen daima bıraktı- gımız yerden karşılıklı ikili göriiş- melere hazınm diyordun, işle gel, bıraktıginız yerden baslayınız" de- diğini bildirdi ve şöyle devam etti: "Bıruktjğınuz >er kimseyi aldat- rnasın, bıraktığımız yer şu idi: Karşılıklı bir taslak hazırlı|raa| stratejik azınlık arasında federas- başlayacakak. İki kesimli federas-l yon olmaz. Ama bizim böyle ol- yon taslagım.- Federasyon isteyen insanlar. hiç şiiphe yoktur ki, birbirlerini esit addederler. Bir httknmetle bir azınlık arasında federasyon ol- maz, bir hükümetle 400 yıllık mi- safir arasında bir federasyon ol- maz, bir hükümetle asi bir azın- lık veya Türkiye'nin gönderdigi dnğumuzu, Sajın Vasiliu dünya- ya gezip vurgulamakta, hatta bu yönde kararlar çıkartmakla öviın- mektedir, silahlanmakla övön- mekledir." Rum tarafının Singapur'dan si- lah aldığını kaydeden Denktaş, "Bu silahlar. agır (opiar, şenlik toplan değüdir" dedi. TEŞEKKÜR 25 Ocak 1990 Perşembe günü Beyoğlu Fitaş Sineması'nda yaptığımız "MİNYELİ ABDULLAH" isımli filmimizin galasına bizzat gelen veya çıçekleri ve telgrafları ile tebrık eden; Sayın; DYP Genel Başkanı Süleyman DEMİREL Sayın; RP Genel Başkanı Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN Sayın; MÇP Genel Başkanı Alparslan TÜRKEŞ Sayın; Kültür Bakanı N.Kemal ZEYBEK Sayın; Devlet Bakanı Mustafa TAŞAR Sayın; Şişli Belediye Başkanı Fatma GİRİK'e TGRT'ye, Zahit AKMAN'a Sinema sanatçılarından Bulut ARAS, Fındtkzade NİLGÜL, KaragümrükSTAD, Üsküdar ZAFER . sinemalarının sahibı Sayın Alim KOCABEKİR'e Türkiye Millî Kültür Vakfı'na, Aydınlar Ocağı'na ayrıca galamızı teşrif eden bütün sanatçı ve dostlara • teşekkür ederiz MEHMET TANRISEVER Feza Filmcilik Ltd. Şti. 60 ölü 150yaralı var Doğu Beyrut cehennem gibiBEYRUT (AA) — Lübnan'ın başkenti Beyrut'un Hıristiyanla- rın yaşadığı doğu kesimini kont- rol altına almak isteyen iki Hıris- tiyan grup arasında önceki gün başlayan çatışmalar, taraflar ara- sında varüan ateşkese rağmen sa- baha kadar olaııca şiddetiyle sür- dü. Lübnan'ın Sesi Radyosu, Gene- ral Michel Aoun'a bağlı Hıristi- yan birliklerle "Lübnan Güçleri" adlı Hıristiyan milis grubu arasın- daki çatışmaların son 35 saattir hiç durmaksızın devam ettiğini duyurdu. Hastane kaynaklan, Doğu Bey- rut'taki çauşmalar sırasında 60 ki- şinin öldüğünü, 150 kişinin de ya- ralandığını bildirdiler. Doğu Beyrut'un alevler içinde olduğu ve kentin üzerinden yoğun bir duman yükseldiği haber veri- liyor. Kent sokaklannda askerler ve milisler dışında kimsenin bu- lunmadığı bildirildi. Ağır silahların Hullanıldığı ça- tışmalann, geçen yü Aoun birlik- lerinin şubat ayında milislere dü- zenlediği saldından bu yana çıkar çatışmaların en şiddetlisi olduğu kaydediliyor. Doğu Beyrut'un Esrafıyen, Sin El Fil, Ein Rammaneh ve Salou- meb bölgelerinde ağır çatışmalar oiduğu bildiriliyor. Çatışmalar sırasında Aoun'a bağlı birliklerin, Lübnan Güçle- ri'nin lideri Samir Caca'nın mer- kez karargâhını tahrip ettikleri haber veriliyor. Lübnan Güçleri'- ne bağlı milislerin de bu saldınya karşılık olarak Aoun'un merkez karargâhının bulunduğu Baabda başkanlık sarayına bombalı saldı- n düzenledikleri kaydedildi. Polis yetkilileri, Hıristiyan gruplann Itderlerinin merkez ka- rargâhlarına düzenlenen saldııı- lardan yara almadan kurtulduk- larını açıkladılar. Lübnan guçleri, dün geç saat- lerde yayımladıklan bildiride, Ao- un'a bağlı Kaşlık'taki donanma üssü ile Cuniye limam yakınlann- daki Saıba heiikopter iıssünü ele geçirdiklerini belirttiler. BUGUN AIİSİRMEN Herkes Sonımlu Muammer Aksoy gibiler, bir toplumun sağlık ve geleceğinin güvencesinin göstergeleridirler. Muammer Aksoy, bilimini, yü- reğini, yaşamını toplumunun hizmetine sunmuş, kendinı dava- ya adamış kişiydi. O ve onun gibilerin varlığıdır toplumu sağlıklı yörüngeye oturtmanın güvencesi Doğrusu, toplumun Muammer Hoca gibi kişılere gereksinim duymaması, soruniarını çok daha olağan yotlardan çözmesidir daha iyı olan. Ama öyle bir toplum ancak kâğıt üzerinde vardır. Yalnız azgelişmiş ya da açık deyişiyie düpedüz geri kalmış top- lumlarda değil, yeryûzünde başa güreşen ülkelerde bile Muam- mer Hoca benzeri kişiler gerekli oluyor. ABD'de Vietnam Sava- şı'na karşı çıkan gösteri yûrüyüşü sırasında gözaltına alınan ünlü bilim adamı Dr. Spoack, İngiltere'de doksanını geçtiğı yıllarda insanlık savaşımında başı çeken Bertrand Russell, Sovyetler Bir- liği'nde yaşamının önemli bölümünü inandığı davaya adayan Sa- harov, Fransa'da Camus, Sartre, F. Aimanya'da Heinrich Böll ve Günther Grass, Doğu Almanya'da sapına kadar komünist oldu- ğu ve hâlâ kaJdığı halde, Komünist Partisi'nin çarpıklıklarına, bas- kıcı yöntemine bayrak açan Wolf Bıermann gibi aydın bilim ada- mı, yazar ve sanatçılara toplumlan çok şey borçludurtar. Ve bu insanlann varlıkları ile savaşımlan, bu tûr aydınlara her toplu- mun gereksinimi olduğunu gözler finüne serer. Bizimki gibi, "adam sende"ci, "bana dokunmayan yılan bin yaşasın'cılığınçoğunluktaolduğudiyarlarda, toplumun herso- rununu kendi kişisel davası halıne getirmis olan, her olayın so- rumluluğunu benliğınin derinhğinde duyan insanlar daha da bü- yük bir önem kazanıyorlar ve çok daha önemli işlevier yüklen- mek zorunda kalıyorlar. Bilim adamı, avukat, siyaset savaşımcısı Muammer Aksoy iş- te böyle bir insandı. Muammer Hoca'nın her anı toplumun önünde geçmiş olan ya- şamının ana çizgilerini Cumhuriyet okurları iyı bilirier. Ünıversi- tenin özerkliği için başlayan savaşım, Türkiye'nin daha çağdas bir anayasaya kavuşturulmast doğrultusunda sürerken maden- lerimıze, petrollerırnıze sahip çıkabilmemizin kavgası da onlara eklenıyordu. Muammer Hoca, siyasi davaların avukatlığını yapı- yor, petrol savaşımını veriyor, yürekten inandığı cumhuriyet dev- riminin kazanımlannı özellikle laiklik ile hukukun üstünlüğünü savunuyordu. Bu savaşım, kâh üniversite öğretim üyesi, kâh avu- kat, kâh sanık, kâh politıkacı, kâh Hukuk Kurumu Başkanı, kâh Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı, kâh CHP Parti Meclisi üye- liği, kâh milletvekili adaylığı, kâh parlamenter olarak sürûyordu. 73 yaşındaki savaşımcı delikanlının yasamı, önceki gün evi- nin önünde başına sıkılan bir kurşunla sona erdi. Yirmibirinci yüzyıla on kala, toplum içinde gittikçe güçlenen bir kesim, ülkenin umut simgelerinden biri olan Muammer Ak- soy'un variığını kaldıramamıştı. Muammer Hoca, bir hafta içindekı üçüncü terör olayında ve bölgemizi allak bullak eden gelişmelerin otduğu, Türkiye'nin tüm sınıriannda olaylann çıktığı, laıkliğe karşı eytemli kalkışmanın tüm belirtilerinin gün yüzüne vurduğu bir sırada öldürüldü. Cinayeti, şimdiye dek adı duyuimamış "islamı intikam Örgütü" adlı kuruluşun üstlendiği söyleniyor. Ancak şu ana kadar gaze- telere edilen telefon dışında herhangı bir ipucu bulunmuş de- ğil. Muammer Hoca'yı gerçekten laiklik konusundaki savaşımı- nı içine sindıremeyen şenatçılar mı öldürdü? Yoksa ortalığın ka- nşması için terörden medet uman başka güçler mi kendisini her- kesten ve her şeyden sorumlu tutan bu yurtsever aydının canı- na kıydılar? Bu konuda henüz kesin yargıya varmak olanaksız. Ama ne fark eder? Her olayın sorumluluğunu benliğinin derinliğinde duyan, top- lum için sürekli savaşım veren Muammer Aksoy'un katilleri kimler olurlarsa olsunlar, onun ölümünden, demokrasiyi sürekli darbe- lerle ortadan kaldırıp, şeriatçılığı adtm adım ileri götürenler, si- lah zoruyla hukuku çiğneyip, Muammer Hoca'yı sık sık sıkıyö- netim mahkemeleri önüne çıkaranlar. Atatürkçü Düşünce Der- neğfnin kurulmasını zorunlu hale getirenler, Türk-islam sente- zini egemen kılanlar, aymazlığıyla Türkiye'nin sorunlarına sorun- lar katıp sivil çözümler üretemeyen iktidar, rejimin sınırları için- de sivil alternatif oluşturamayan, kişisel tutkulardan başları dön- müş Kişilerin başlarını tuttuğu muhalefet, tüm örgûtleriyte "adam sende"ci toplum sorumlu. Kendini her şeyden ve herkesten sorumlu sayan bu aydın, sa- vaşımcı bilim adamını içine sindiremeyen toplum, geleceği ko- nusundaki ipuçlarını da ortaya sermıştir. Evet, kendini her şeyden ve herkesten sorumlu sayan Muam- mer Aksoy'un öldürûlmesinden herkes sorumludur. Üyemiz SÜLEYMAN ŞAHİN TAR'ı yitirdik. Dost ve akrabalanna başsağhğı dileriz. TÜRKtYE YAZARLAR SENDÎKASI ENGLISH TEACHERS ARE REOUIRED FOR A LANGUAGE CENTER <SATISFACTORY VVAGE+FURNISHED ACC0MM00ATI0N TEL: (31) 125525 10.30-14.00 (31) 216737 After 21 30 ALANYA'DA SATILIK ARSA Şehirde harika manzaralı, altyapılı 3000 m2 arsa acilen satılık. 15C.OCXD.000.- TL. Tel: İstanbul 174 96 47 - 48 iş saatlerinde 12 Eylül 1980 - 30 Haziran 1984 arası Cumhuriyet ciltleri 16 cilt satılıktır. 151 95 57 32 kisilik güçlükadrosuyla •••l ( ^ «an DEVATAK Her sayısı 5 milyon 300 bin satan Sovyetlerin Dünyaca ünlü Mizah dergisi KRDKODIL'/n — (KPOKOAIUI) 3 BÜYÜK İSMİ Vladimir Valeri Viçeslav Moçalov Mohov Poluhin Bu haftadan Hibaren Okurları için ç i z m e y e başladı BugsSMUTLAKABİR GIRGIR NASILMIŞ GÖRÜN HAFTA BOYUNCA doya doya GÜLÜN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle