03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet i y i b a n k a d ı r 66. Yıl; Sayı: 23510 Kumcusu: Yunus Nadi 700 TL. Şubat 1990 Cuma Vakit Varken Profesör Muammer Aksoy, Ankara'daki evinin kapısında tuzaga ditşürülerek oldürüldü. Degerli diişiin ve hukuk ada- mı, Türk Hukuk Kunımu Baş- kanı, kimliği belirsiz kişüerin silahlı saldınsına ugradı. Cina- yetten sonra gazetelere telefon edilerek cinayetin "İslami In- tikam Örgütü" adrna işlendi- gi duyuruldu. Olayın aydınlan- dıgı söylenemez; ama eylemin terörist bir yeraltı örgülunce düzenlendiği izlenimi giiçlü- dür. Aksoy, iilkemizin yetiştirdi- gi biiyük degerlerden biriydi; iizüntümuz sonsuzdur. Ne var ki Aksoy, terörun kurbanlanndan ne ilkiydi - yazık ki- ne de sonuncusu ola- cak gibi gonınüyor. Son vıllar- da Guneydoğu'da yogunlaşan terör, artık batıya dogru yayı- larak büyuk kentlerimizi teh- dit eder dunıma girmiştir. Ön- celikle İstanbul'da son gunler- de yaşanan olaylar kaygı veri- cidir. Daha onceki giin bir po- lis memurunun, ardtndan Prof. Aksoy'un oldurülmesiv- lc çanlar yakın ve büyük bir tehlikenin işareUerini vermeye başlamışlardır. trtica ve bölücüliik haberleri de gazetelerin başsayfalannda demirbaşa dönuşmüşlerdir. • Biitün dunyanın yazgısını belirleyen çok önemli dış olay- lar yaşanıyor. "yeni bir dünya kuruiuyor' Yakınlanmızda bi- zi ilgilendiren zincirleme olay- ları izlemek güçleşiyor. Yalnız Azerbaycan'daki iizüciı geliş- meler bile olağanüstü bir sii- reçten geçtigimizi belirlemek için yeterlidir. Bir gün Bulga- ristan'da, bir gün Yunanistan- da, bir başka giin Kafkasya- da patlak veren olaylar, halkı- mızın bütünunıi etkileyecek riizgârlar estiriyorlar. Buna karşılık içerde yaşadıklanmı- zın olumsuzlugu alabildigine çarpıcıdır. 1990'a, bıiyüme hı- n neredeyse sıfıra indirgenmiş, yiiksek dış ve iç borçlan yiik- lenmiş, gelir dagılımı alabildi- gine bozulmuş bir iilke olarak girdik. En kötiisu de her şeyden so- nımlu tutulması gereken hii- kiimetin boşluktaki durumu, parlamento çoğunluğunun kaygısız tulumu ve Cumhur- başkanlıgı'na ilişkin gerçekle- rin olumsuzlugudur. ANAPIı Meclis çoğunluğu- nun altındaki halk tabanı eri- miştir. Muhalefel partileriyle Cumhurbaşkanı arasındaki köpruler atılmıştır. Başbakan- ın Çankaya'nın vesajetinde si- yaset yaptıgı savlan gun geç- tikçe agırlık kazanmaktadır. Sorumlu hükümel yerine eleş- tiriler Koşk'e yönelmektedir. Daha açık deyişle Tiirkiye Cumhuriyeli'nin anayasal dev- let duzeninde "fiili" bir sapma ya da saptırma soz konusudur. Şiddetin kanlı eylemleri iş- te böyle bir tabloda yükseliyor ve akla hemen bir soru geliyon Bugün Türkiye'de rejim zor- lanmasaydı. demokrasinin te- md görenekleri cumhurbaşka- nı seçimlerinde çiğnenmeseydi, iktidar ile muhalefel arasında- ki köprüler (bugün Çankaya- da oturan) zamanın başbaka- nı eliyle atılmasaydı: ve bir tek tümceyle özetlersek siyasal ya- şamda çelişkiler derinleştiril- meseydi, kimi karanlık guçler terörle emellerine ulaşmak cü- relini kendilerinde bulabilirler miydi? Rejirain lerael kurallannda uzlaşmış, saglıklı bir diyaloğa girmiş, sorunlan demokratik bir erken seçimin sonuçlany- la çözmeye kararlı parlamen- ter tabloda olumsuzluk ve umutsuzluğa yer yoktur. • Bir yanlışa sürüklenmekten kaçınmak gerekiyor. "Fiili durum" ne olursa olsun, so- rumlu olan hukümettir. Adresi saşırmaktan sakınmalıyız. Bu ülkede terör, toplumu ayağa kaldıran bir "cüretle" tırmanı- şa geçmişse, çaresini ve çözü- münü bulacak olan hükümet- (ir. Çare ise elle (utulacak kadar somut görünüyor Türkiye'de yapılacak ilk iş. devlet yöneti- raini doğal kanallanna ve den- gelerine oturtmaktır. Bunun için de ilk ontem, hiç vakit yi- tirmeden bir erken seçime git- mektir. Sayın Akbulut, Başbakatı- dır, iktidar partisi Genel Baş- kam'dın eğer sonımluluğunun agırlığını duyumsayacak kadar sağduyu sahibiyse partisine dogru yolu gösterecek cesare- ti de kişiliginde bulabümelidir. Çünkü bu, bir iktidar ya da parti işi degil, ülke sonınudur; ve yann çok geç olabilir. Cumhuriyel TerörekarşısağduyuTürk Hukuk Kurumu Başkanı ve Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı, eski milletvekili Prof. Dr. Muammer Aksoy'un öldürülmesi nefretle karşılanarak kınandı. Aksoy'u öldüren katille ilgili bir ipucunun ele geçirilmediği bildirildi. Olayın soruşturması "devletin iç ve dış güvenliğim tehdit eder bir suç" olarak nitelenerek Ankara DGM Savcıhğı'na bırakıldı. DGM Savcıhk kaynakları, Aksoy cinayetini Türkiye'yi 12 Eylül öncesi ortama sürüklemek isteyenlerin bir çabası olarak nitelediler. Aksoy'un ölümünden önce laiklik konusunda yaptığı açıklamalar nedeniyle kimliği belirsiz kişilerden tehdit mektuplan ve telefonları aldığı kaydedildi. Aksoy'un vurulduğu yere dün çok sayıda kurum ve kuruluşun temsilcileri tarafından çiçek bırakıldı. İstanbul Üniversitesi'nde toplanan bir grup öğretim üyesi, saldırıyı protesto ederek saygı duruşunda bulundular ve "1980 öncesine de 1980 sonrasına da dönmek istemiyoruz" dediler. İstanbul ve Ankara Hukuk öğrencileri de fakültelerinde toplanarak saldırıyı kmadılar. İstanbul Barosu'na bağlı avukatlar, cüppeleriyle bir dakikalık saygı duruşunda bulundular. Baro Başkanı Turgut Kazan, olayı KARANFİLLER — Prof. Aksoy'un ölduruldugii yere yüzler- AKSOY'A SAYGI — İstanbul Universitesi merkez binasında toplanan oğretim üyeleri, Aksoy'un oldürıilmesini protesto ederek "1980 ön- ce karanfil bırakıldı. (Fotoğraf: Banş Bil) cesi ve sonrasını yasamak istemiyoruz" dediler. Ankır» ve tstanbul Hukuk ogrencileri saygı duruşu yaptılar. (Fotoğraf: Foat Kozluklu) Cinayeti çiçekleprotestoProf.Aksoy'un. vurulduğu yere yüzlerce karanfil bırakıldı. Katüden izyok ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) — Turk Hukuk Kurumu ve Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Prof. Dr. Muammer Aksoy'un önceki akşam, evi- nin bulunduğu apartmanın girişinde öldürülmesi olayına Ankara Devlet Guvenlik Mahkemesi Sav- cılığı el koydu. Aksoy'un cesedine dün Adli Tıp Ku- rumu'nda yapılan otopsi sonucunda, katilin taban- casından çıkan uç kurşunun da Aksoy'a isabet et- tiği belirlendi. Otopside, katilin Aksoy'a 40 santi- metre ya da daha uzaktan ateş ettiği de saptandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Akın öncül, cina- yete ilişkin çok yönlü bir soruşturma başlatıldığı- nı, ancak olayın herhangi bir görgü tanığının ya da kaıutının henüz bulunamadığını söyledi. öncül, ola- yın soruşturmasının, Aksoy'un öldürülmesinin "devletin iç ve dış güvenligini tehdit eder bir suç" olarak değerlendirilerek, Ankara DGM Başsavcılı- ğı'mn istemi üzerine bu savcıüğa bırakıldığıru da ifa- de etti. Aksoy'un ölümünden önce laiklik konusunda yaptığı açıklamalar nedeniyle kimliği belirsiz kişi- lerden tehdit mektup ve telefonlan aldığı da kay- dedildi. Olayın ardından önceki gece O2.3O'da sinir krizi geçiren Aksoy'un eşi Ülke Aksoy da tbni Si- na Hastanesi'ne kaldırıldı. Aksoy'un cenazesi ya- nn Adliye Sarayı ve TBMM'de yapılacak törenle- rin ardından Maltepe Camisi'nde kılınacak öğle na- mazıdan sonra, Cebeci Asri Me^arlığı'nda toprağa verileceği öğrenildi. Önceki gece saat 21.00 sıralannda bir ambülansla Adli Tıp Kurumu morguna getirilen Aksoy'un ce- sedine, dün sabah otopsi yapıldı. Ankara Cumhu- riyel Başsavcısı Akın Öncül'ün de bulunduğu ve Ad- li Tıp Kurumu doktorlarından Talat Yurtman tara- fından yapılan otopside, Aksoy'un yakınlarından kimsenin bulunmadığı gözlendi. Otopsi sonucunu, Ankara Adliyesi'ndeki makamında düzenlediği bir basm toplantısı ile acıklayan öncül, şunlan söyledi: "31 Ocak 1990 gunu, saat 19.00 sıralannda Prof. Muammer Aksoy, yazıhanesinden çıkıp evine git- mekte iken. evin giriş holünde kimliği meçhul kişi veya kişüerce tabanca ile ateş edilerek oldurulmüş- rür. Olayın hemen akabinde polisin savcılıgımızı ha- berdar etmesi üzerine nöbetçi cumhuriyet savcımız olay yerine hemen intikal etmiş, ilk tespitleri yap- mış, bilahare de ola> yerine kendim bizzat giderek olayın soruşturmasını nöbetçi savcı arkadaşım ile birlikte yürütmeye basladım." Öncül, yapılan otopside elde edilen bulgulan da şöyle açıkladı: "Otopsi sonucuna göre, vücuda üç adet mermi- nin isabet ettiğini tespit ettik. Mermilerden bir ta- nesi sağ şakak uzerinden, digeri sag yanağın burunla birleştiği yerden, digeri de gögüs kafesi on sag üst bölümunden vücuda girmiş. Kafa kısmına isabet eden kursunlar vücuttan dışarı çıkmış. Gögüs ka- fesinden giren mermi ise sol koltuk altında vücudu terk etmeyerek kalmıştır. Otopsi sonucu, vücuttan bir adet mermi çekirdegi çıkanlmış, aynca olay ye- (Arkası Sa. 17, Sü. l'de) soruşturanlara güvenmediklerini ifade etti. Başbakan Yıldırım Akbulut, "terör olaylannın karariıhkla üstiine gidileceğini" söyledi. İnönü, "saldınmn" 10 jıl.evvel yaşanan, demokrasiye ara verilmesini sağlamak amacıyla girişilen harekete benzediğini" söyledi. PARTÎLER Kaygı vericiİnöaü 10 yıl evvelki hatalan tekrarlamayacağız. Terörü, demokrasi dışı yollarla çözmeye çalışmayacağız. Ecevit Terörün Aksoy'u hedef alabilecek noktaya gelmiş olması, son derece acıdır ve kaygı vericidir. ANAP Eski kargaşa ortamına çekmek isteyenlere ders verilmesi gerekli. 17. Sayfada HuKUKCULAR Uygarlığa sâlaırı Anayasa Mafckenesi Hak ve özgürlüklere, bilime ve uygarlığa saldırı. Barolar Birligi Siyasal cinayetler zincirinin halkası olmasından endişe duyuyoruz. 17. Sayfada BAŞKENTten Bedel Devlet olmak, devlet olarak ayakta kalmak kolay değil. Hele de kazanlar kaynayan bir komşular çemberinde hiç değil. AHMET TAH'ın yazısı 11. Sayfada CÜNEYT ARCAYÜREK yazıyor Hangr Plan? Tesettüre karşı çıkan, laikliği bütün gücüyle savunan Aksoy'a İslami örgütün saldırı düzenlemesi mantığa uygun düşebilir, fakat gerçek bu mudur? 11. Sayfada İZMİR'den PROF. AKSOY'LA SON SÖYLEŞİ Şeriat intihardır Türkiye'ye şeriat düzeninin gelmesi halinde düşünce hürriyeti ortadan kalkar. Bu, intihar etmek anlamına gelir. întihar hürriyeti vardır, ama intihar marifet değildir. Türkiye'yi korkunç bir karanhğın eşiğine götüren felsefe savunulamaz. 163'ün tümüyle kaldırılmasına bu nedenle karşıyım. TURAN YILMAZ'ın söyleşisi 10. Sayfada TüRKİYEYUNANİSTAN AKSOYTJN SON BROŞÜRÜ Laiklik terk edilmez 14 yüzyıl öncesi koşullar için öngörülmüş hukuk kurallarının, yüzyıllar sonrasının bambaşka koşullannda dahi uygulanmalannın zamanın gereksinimlerine ters düşerek, toplum için giderilemeyecek bir köstek ve cendere oluşturmasmdan ötürü toplum yaşamını geriliğe mahkûm edeceği kuşkusuzdur. 11. Sayfada Atina ile krizYunanistan hükümeti Gümülcine Başkonsolosumuz Kemal Gür'ün geri çağrılmasını Ankara'dan talep etti. Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz talebi doğrularken, 'Gümülcine'nin karşılığı İstanbul'dur' dedi. Atina Büyükelçimiz Gündüz Aktan istişarelerde bulunmak üzere Ankara'ya çağrıldı. Geçen cuma günü Gümülcine'de mahkûm edilen Dr. Sadık Ahmet ve îbrahim Şerif dün temyiz için başvuruda bulundular. Ahmet ve Şerif in kefaletle tahliyeleri söz konusu olabilecek.14. Sayfada DEMOKRATİK ALMANYA Birleşme planıDemokratik Almanya Başbakanı Hans Modrow iki Almanya'nın birleşmesine ilişkin ilk kez olumlu demeç verirken üç aşamalı bir birleşme planı önerdi. Modrow yaptığı açıklamada, ilk aşamada sözleşmeye dayanan birlik, ikinci aşamada Alman konfederasyonu, üçüncü ve son aşamada da konfederasyonun gerçekleşmesini öngördüğünü açıkladı. 14. Sayfada SOFYA: HÜKÜMET İSTİFA ETTİ 14. Sayfada KOSOVA: TANKLAR PRİŞTİNE'YE 14. Sayfada ESKİ EMNİYET MÜDÜRÜ îrtica gizli mi? Emekli Emniyet Müdürü Mustafa Yiğit şunları söylüyor: "1986 yılında muhtelif tarikatlann fikirlerini yayan 18 derginin tirajı 489 bin, günlük yayımlanan 4 gazetenin tirajı ise 199 bindi. Ve o tarihteki Sayın Başbakan, 'îrtica şu anda günlük tehlike değil, potansiyel tehlikedir' demekteydi. HİKMET ÇETİMKAYA'nın söyleşisi 6. Sayfada • Doğu Beyrut cehennem gibi Beyrut'ta çıkan Hıristiyanlar arası çatışmalarda 60 kişi öldü, 150 yaralı. 3. Sayfada • Bush'tan sürpriz öneri "Avmpa'da 195 biner asker bulunduralım"3. Sayfada • Hodri Meydan TV1 'de canlı yayımlanan programda mezar satma olayı, akrep sokması ve çevre kirliliği işleniyor. 4. Sayfada • Aaahh Bellnda Atıf Yılmaz'ın yönettiği film TV3'te ekrana geliyor. 1986 yapımı filmde Müjde Ar, Yılmaz Zafer ve Macit Koper oynuyorlar. 4. Sayfada • Tanıklık Dunya Sinemalarından kuşağında Palmer'ınfilmi ekranda. 4. Sayfada • Gümrükler yaz-boz tahtası Maliye ve Gümriik Bakanlığı'ndan gümrük komisyoncularına serbestlik. Ekonomide • Borsa kendini sigorta ettiriyor Borsanın yanı sıra aracı üyeler de yaptıklan işlemleri sigorta ettirebilecekler. Ekonomide • Milli sporcular Damştay'a gidiyor 'Milli olmak suç mu?' diyerek kazanılmış haklarını geri istiyorlar. Sporda • Piontek beklemede Danimarka ile sözleşmesini yenilemeyen antrenörün gözu Tiirkiye milli lakım antrenörlüğünde. Sporda • Özal'dan ilk veto Kolay profesörluk yasası Meclis 'e geri gönderildi. 17. Sayfada • Ortodokslar geliyor Avrupa'nın Katolik ve Protestan kiliseleri doğudaki 'eski Hıristiyanhkla' yüz yüze Arka Sayfada HİKMET ttTHIKAYA KırÇiçekleri Prof. Aksoy'a sıkılan alçak kurşunun ardınd ı yatan nedir? On yıl önce yazılan eski senaryoların çekimi yavaş yavaş başlıyor. 10. Sayfada DIŞ BASIN 11. Sayfada Maaşlar tehlikede Maliye Sözen'i yaktı Maliye Bakanlığı, başta İstanbul olmak üzere büyükşehir belediyelerine verilmesi gereken vergi gelirleri aralık ayı paylarını, eski borçlarına mahsuben kesti. 9. Sayfada GOZLEM UĞURMUMCU Ipucu Yok... Prof. Muammer Aksoy'u öldürenler olay yerinde hiç ipu- cu bırakmadan kaçmışlar. Tıpkı Abdi İpekçi olayında oldu- ğu gibi! Bu ana kadar herhangi bir ipucu ya da kanıt elde edilmiş değil. Çok profesyonelce işlenmiş bir cinayet bu. (Arkası Sa. 17, Sü. Tde)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle