Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 ŞUBAT 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/5
Cüneyt Ölçer öldti
• Kültür Servisi — Eski para koleksiyoncularının ve
araştırmacıların üye olduğu Türk Numismatik
Derneği'nin 20 yılhk başkanı, yüksek mühendis Cüneyt
ölçer önceki gün öldü. Kültür Bakanhğı Eski Eserler ve
Müzeler Genel Müdürluğü de yapan Ölçer, OsmanJı
paralan üzerine yaptığı araştırmalar ve bu konuda
yazdığı çok sayıda kitapla taıunjyordu. îngiliz,
Amerikan, Macar ve Romen numismatik derneklerinin
de üyesi olan Cüneyt Ölçer, Uluslararası Numismatik
Derneği'nin onur nişanı ile ödellendirilmişti. Son olarak
iki ciltJik "Osmanlı Borç Anlasmalan" adlı kitabı
yayımlanan 65 yaşındaki Cüneyt Ölçer, bir sure önce
kanser hastaJığına yakalanmıştı. ölçer'in cenazesi yarın
Teşvikiye Camii'nde kıhnacak öğle namazından sonra
Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek.
Ziya Nur sergisi uzatıldı
• Kültür Servisi — Ressam Ziya Nur'un Çemberlitaş
Birlik Vakfı'nda açılan sergisi bir hafta daha uzatıldı.
Sergide sanatçının 119 tablosu yer alıyor. Resimlerini
empresyonist bir dille gerçekleştiren sanatçı,
çalışmalarında daha çok sıcak renkler kuJlanıyor. Peyzaj
ve natürmort ağırhklı olarak çalışan Ziya Nur, tarihi
yapı ve yöreleri konu alıyor. 46 yaşında geçirdiği ağır bir
felç nedeniyle konuşrna, yazma, okuma yeteneklerini
kaybeden sanatçı, resimlerini de sol eliyle yapıyor.
Yayımlanmış makale ve kitaplan ve yayımlanmamış beş
bin sayfalık bir "Osmanlı Tarihi" bulunan Ziya Nur için
resim, dış dünyayla iletişim kurduğu bir araç, bir
varolma, yaşama nedeni.
4
Koraıma' kurultayı
• ANKARA (Cumburiyet Bürosu) — Kültür Bakanhğı,
14-16 mart tarihleri arasında "Kültür ve Tabiat
Varlıklarını Koruma Kurultayı" düzenleyecek. Kültür ve
Tabiat Varlıkları Koruma Genel Müdurlüğü oncülüğünde
yapılacak kurultaya, ilgili tüm kamu kurum ve
kuruluşları ile eğitim kurumlarından temsilciler
katılacak. Dört komisyonla çalışacak olan kurultayda,
kültür ve tabiat varhklarının korunmasında idari ve yasal
uygulamalar, korunacak değerlerin saptanmasında
gözetilen kriterler, sosyal ve ekonomik açıdan korumanın
önemi ve restorasyon etkinlikleri gündeme gelecek.
Bakanlık, bu kapsam içinde orta dereceli okul
öğrencilerine yonelik "Tarih ve Doğal Çevreyi
Koruyalım" başhklı bir resim yarışması düzenledi.
Yanşmada birinciye bir milyon, ikinciye 500 bin,
üçüncüye 250 bin, mansiyon alan üç kişiye de 100'er bin
lira para ödülü verecek. Yarışmaya son katılım tarihi 2
Mart 1990 olarak belirlendi.
Batıbeki: 'O anııı peşinde'
• Kültür Servisi — Kezban Arca Batıbeki üçüncü kişisel
sergisini 8 şubatta Urart Sanat Galerisi'nde açıyor.
Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksekokulu'ndan mezun olan
sanatçı, "Günumüz Sanatçıları Istanbul" sergilerine ve
DYO sergilerine katıldı. Batıbeki, sanatını şöyle dile
getiriyor: "Yarı karanlıkta bir kadın oturur ya da bir
adam. Belki bir kedisi veya sevdiği bir obje vardır
yanında, belki birkaç. Zaman yoktur, boyut yoktur, renk
bile yoktur bazen. Ama nefes almaktadır. Bir anı
yaşamakta, beklemektedir. Sonradan olacak veya henüz
olmuş bir şeylerin anlık durağanlığıdır resimlenmek
istenen. O durgunlukta, patlama oncesi ortaya çıkan
enerji ve hemen sonrası vardır. Daha doğrusu olmalıdır.
Çunkü ben hep o anın peşinde oldum. Bir an önce
olanın mutluluğu veya hüznü, olacak olanın ise merak ve
gerginliği. Bir onceki sergimin temasının bir devamı olan
maskeler bu sergide duşüyor artık."
Cad No 140
SÎNEMA
P A Z A R T E S I
5 Şubort 1990
»-» Pazartesi 21.00
GUNOOGARKEN
12 Şubai 1990 Pazartesi 21.00
ZÜHALOLCAY
KONSERLERİ
Bıietier Gıse Vakkorama ve
Dam$ma Surosunda S ORGAMZASYON H E D E F
HEP ATATÜRK'ÜN YANINDA
Sılih Bozok-Ccmal S. Boıok
2000 hra (KDV ıcinde)
Çağdaş Yayınlan. Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloilu-htanbul
AĞLAMAK VE GÜLMEK
llhtn Srlçuk
7. baü 3000 hra (KD%' icındeı
Çağdaş Yatmları, Turkocağı Cad 39-41 Cağalağlu-hıanbul
ATILLA DORSAY
"Benim Güzel Çamaşırhanem" çağdaş tngiltere'nin karanlık yüzünü sergiliyor
Irk, seks ve para sonınları
Güzel
unaşurlıaııefn
(My Beautiful Laundrette)
/ Yönetmen: Stephen
Frears / Senaryo: Hanif
Kureyşi / Görüntü: Oliver
Stapleton / Müzik: Ludus
Tonalis / Oyuncular:
Danie] Day-Lewis, Gordon
VVarnecke, Roshan Seth,
Said Jaffrey, Derrick
Branche, Shirley Anne
Field, Rita Wolf, Suad
Faress / Bir Îngiliz filmi /
90 dakika (Beyoğlu
Sineması)
1987 Istanbul Sinema Günleri'-
nin "şok filrai" "Benim Güzel
ÇamaşırhanenT'i şenlik sırasında
da izlemiş ve değerlendirmiştik.
Ama filmin, Sinema Gunleri'nin
onca kaliteli filmi arasında belki
biraz gürne giden özellikleri ve
önemi, birbirinden gösterişli, ama
çoğu oldukça kof Amerikan film-
lerinin ortalığı sardığı ticari sine-
ma ortamımızda daha iyi ortaya
çıkıyor.
Stepben Frears, tngiliz sinema-
sının 1941 doğumlu bu ilginç, ba-
ğımsız kişilikli yonetmeni, "Teh-
likeli İlişkiler"le klasik bir roma-
na ve 18. yüzyıl Fransası'ndaki
soyluların ask entrikalanna dal-
madan once, çağdaş Ingiltere'nin
biraz "karankk" yüzünü gösteren
polisiye soslu "sosyal gercekçi"
öykülere, cinsellik (ve çokluk eş-
cinsellik) oğesinirı onemli yer tut-
tuğu "kara film"lere meraklıydı:
"Gumshoe", "The Hit", "Be-
nim Güzel Çamaşırhanem",
"Prick Up Your Ears" gibi...
"Benim Güzd Çamaşırhaneın"de
yönetmen esinini, Londra'da ya-
şayan ilginç Pakistanlı yazar Ha-
nif Kureyşi'nin bir öykü/serıaryo-
suna dayandırmış.
Kureyşi, kuşkusuz kendisi için
bildik şeyler anlatıyor. Londra'-
da yerleşmiş, tngilizlerin kısaca
"PakUer" diye andığı Pakistan-
lılar çevresinden bir kesit bu...
ASLOLAN SEVGİDtR — Filmin iki kahramanı Johnny (Daniel Day-Lewis) ve ömer (Gordon Wernec-
ke) kader birhklerini bir cinsellik bağıyla pekiştirecek bu alabildiğine "çirkin dünya"da ayrıksı, ama
dirençli bir dostluk kurmayı basaracaklardır.
Ama örneğin bizim sinemamızda
pek alışılagelen türden, sömüren
/
sömürülen veya yalın kültür ça-
tışmalan çerçevesine sıkıştınlmış
bir "göçmen filmi" değil. Çok
daha yofun, karmasık, incelikli
bir öykü tabanı var filmin... Ül-
kesioin ileri gelenlerinden, "But-
to'rnın arkadaşı" baba Ali (Ros-
han Seth), yıllar önce geldiği bu
ülkeye uyamamış, kendi kültür
ağacının köklerini aravan yaban-
cılaşmış ve acilaşmış bir fılozof.
Kardeşi Nasır ise (Said Jaffrey)
düzene uymuş, gereklerini yerine
getirmis, işini kurmuş, ailesi bir
yanda, tngiliz metresi Rachel
("Özgür Sinema" döneminin,
özellikle "Sevişme Günleri - Sa-
turday Night, Sunday Morning"-
in unutulmaz genç kızı Shirley
Anne Field) öte yanda, gercekçi
bir tip... Ali, oğlu Ömer'i (Gor-
don VVarnecke) "bir baltaya sap
olması" için kardeşine gönderi-
yor. Ömer, önce amcasının boş
verdiği bir çamaşırhaneyi adam
ediyor, sonra amcaoğlu Salim'in
karanlık işlerine bulaşıyor. Genç
adamın gerek özel hayatında, ge-
rekse bunca işi başarmada başlı-
ca yardımcısı, "5 yaşından beri
birlikte buyüduğü", şimdi artık
amaçsız tngiliz emekçi/lumpen
gençlerinin son sığınaklarından
biri olan "punk"luğa sığınmış
Johnny'dir (Daniel Day Lewis).
iki genç adam, ikisi de "marji-
nal", ikisi de aşağılanan, ikisi de
bir şeyler basarmak zorunda olan
Ömer ve Johnny, kader birlikle-
rıni bir cinsellik (ya da daha doğ-
ru bir deyişle sevgi) bağıyla pekiş-
tirecek, bu alabiidiğine "çirkin
dünya"da aynksı, ama dirençli
bir dostluk kurmayı başaraeak-
lardır...
"Benim Güzel Çamaşırha-
nem"in büyuk bir ustalıkla oluş-
turulmuş senaryosu, günümuz tn-
giliz loplumu, Ingiliz-Paki ilişki-
leri, defer ölçüleri, "başan"nm
önemi vb. şeyler üzerine cilt cilt
sosyoloji kitabında bile bulama-
yacağınız benzersiz bir göz-
lem/'bilgi toplamı içeriyor. Temel
çelişki, Ingili2/göçmen (Pakistan-
lı, Hint veya Ttırk) çelişkisı değil.
Temel çelişki sınıfsal, ekonomik:
Nitekim amca Nasır, kurduğu ve
genişlettiği işiyle kendi tanımladı-
ğı toplumda pekâlâ "rahat" bir
yer edinmiştir: "tngiliz toplumu,
herkese fırsat verir. Yeter ki dü-
zenin zayıf noktalannı bulasın".
Özellikle (Filmde de belirtildiği
üzere) Thatcher yönetimiyle "gü-
cü gücü >etene" bir "cangıla",
bir "orman yasajı" ülkesine dö-
nuşturülmüş olan Ingiltere'de, is-
ter saf kan Îngiliz, ister Paki ol-
sun yoksullar için tek çare, "mar-
jinal", kuraldışı, giderek yasadı-
şı işlerdir. Irk sorunları i.e ceha-
letin ve sömurunun kışkırttıgı ya-
pay sorunlardır ve tngiliz gariba-
nı Pakistanlı garıbanın tekerıne
taş koyduğunda, nasıl, ne tür bir
oyuna geldiğini (iki yan da) fark
etmemektedir.
"Benim Güzel Çamaşırha-
nem", yalnız başoyuncuların de-
ğil, onların çevresindeki bir dizi
kişinin de filmidir ve hepsini ger-
çek, inandırıcı ve boyutlu birer
karaktere dönüşturraeyi başar-
maktadır. Böylece Nasır, Ali,
Ömer ve Johnny, ama aynı za-
manda Ali'nin 2 dunya arasında
kalmış mutsuz kızı Tania, ona
"Seni bekle>en daha çok şey var.
Ama benim yaşımda ve benim sı-
nıfım içinde. beni bekleyen yalmz
baban" diyebilen orta yaşlı
"metres" Rachel, evde
"mütevekkii" bekleyen anne ve
tüm diğer tipler de günümüz tn-
gilteresi'nden görkemli bir karak-
terler galerisi haljnde Onümüzde
uzanmaktadırlar.
Peki, bunca gürültü arasında
ömer'le Johnny'yi birbirine bağ-
layan "eşcinsel iliski"nin yeri ve
işlevi ne? Samrım Frears, bunu
"şoke etmek" için değil (ki en
azından 2 erkek arasındaki seviş-
me sahnelerini doğrayan bizim
sansürümüz nezdinde bunu başar-
mış sayılmalı), ama daha çok, fil-
min tum karamsar, umutsuz, gi-
derek trajik havasına bir nebze
dostluk, bir tutam sevgi katabil-
mek için yapmış. "Aslolan
sevgidir" diyen sanki Frears ve
bunun, klasik ahlaka ters düşen
bir sevgi türu olmasında da hiç-
bir sakınca görmüyor. Johnny'-
nin kendisiyle kaçmak isteyen fa-
nia'ya, Ömer'i kastederek "Seo
hiç ona dokundun mu?" demesi
ise bence sinemada (ne denli do-
iaylı da olsa) yaratılmış en güzel
"ask sahneleri"ndcn, sevgi dısa-
vurumlarından biri.
"Benim Güzel Çamaşırha-
nem", yüın en ilginç ve önemli si-
nema yapıtlanndan biri. Tüm
oyuncuların yam sıra özellikle
"Varolroanın Dayanılmaz Hafif-
ligi"ndeki "kadıacıl" doktor ro-
lünden önce çızdiği bu "eşcinsel
punk" rolünde âdeta tanınmaya-
cak denli "farklı" olabilen Daniel
Day-Lewis, görmelere seza...
"Şeytanın Ölüsü": Korku filmi sevenlere
Bir gecede öltim
ve dehşetŞeytanın Olösta (Evil Dead) / Yönetmen: Sam Raimi
/ Oyuncular: Bruce Campbeil, EHen Sandvveiss, Betsy
Baker, Hal Delri, Sarah York / Bir Renaissance Pictures
yapımı / 90 dakika (Gazi, Yıldız, Hakan, Kadıköy)
tşte korkufilmlerinisevenler biri bu gerçekten. Kopan kafa ve-
ya kollardan fışkıran kanlar, çö-için küçük çapta efsaneleşmiş, bir
"kült-film"e dönüşnnış bir ya-
pım. 1983'te gosterime çıktığm-
dan itibaren, özellikle Amerikan
üniversite gençliğinin gözdesi ol-
mus, 1980'lerde fantasrik sinema-
nın gidişine etkili olmuş bir fılm.
Bu ilk filminde, genç yazar/yö-
jıetmen Sam Raimi, ıssız bir yö-
rede, terkedilmiş bir eski eve ge-
len beş genci ve orada bir gece
boyunca ölüm ve dehşeti bulma-
larını anlatıyor. "Sümerlerden
kalma" eski bir kitabın okunma-
sıyla yerin altından çıkmaya baş-
layan "kötülük", gençleri birer bi-
rer "ele gecirecek" ve bir "yaşa-
yan ölü"ye donüştürecektir.
"Şeytanın Ölüsü", ününü bel-
ki bir ölçüde hak eden bir fîlm.
Ama bize kalırsa başka nederiler-
den.'.. Genç bir yönetmen ve eki-
binin, türün ustaları George Ro-
mero, Dario Argento, Tobe Ho-
oper vb. adlardan aldıklan etki-
leri, alabildiğine serbestçe, ozgür-
ce uygulamalarından, "zevksiz",
"bayağı", "kaba", "çirkin", "ig-
renç", "iç bulandıncı" vb. söz-
cüklerle nitelenmekten hiç kaçın-
madan, istediklerini yapmaların-
dan oluşan fim, gerçi korku fil-
mi türüne belli bir bağımsız, yu-
rekli tavır getirmis. Araa sonun-
da, yukarda saydığımız tüm ni-
telemeleri de rahatça hak ede-
rek!.. Sinema tarihinin gördüğü
en kanlı, en 'İğrenç" filmlerden
zülen cesetlerden fırlayan garip
renkli sıvılar!.. Dahaneler neler!..
Evet, "dddi" bir filmin, pahalı
bir yapımın, genel seyirci beğeni-
sine "asgari" olçüde saygı göster-
mek zorunda olması kaygısından
tümüyle sıyrılmakla belki ilginç.
Ama aşırılığın her zaman ilginç-
h'k olduğunu kim soylemiş? "Evil
Dead" de özel efektlerin kullanı-
mındaki aşınlık yüzünden kısa
zamanda "Grand Guignol"a,
onu da asıp kaba bir güldürüye
dönüşuyor. Korkmanız gereken
sahnelerde kahkahayla gulmek
geliyor içinizden!.. Demek ki ge-
rilim sağlamak, korkutmak ve
ürkutmek, öyle her fırlama Ame-
rikan "harika çocnk"unun bece-
rebileceği kadar kolay bir iş de-
ğil.Amasam Raimi'nin hakkını
yemeyelim. Yönetmen, bu filmin
başarısı üzerine kotardığı (\e iil-
kemizdeki dağjtım cilveleri sağol-
sun, geçen yıl izlediğimiz) "Vah-
şet - Evil Dead 2" adlı filmde, il-
kini çok aşan bir başanya eriş-
rîıiş, korku duygusunu, üstelik
gerçek bir mizahla da besleyerek
daha ust düzeylerde duyurmayı
bilmişti. "Şejianın Ölüsü" bugün
için aşılmış, eskimiş, bir ilk fil-
min tüm amatörlüğünü taşıyan
ve bir "alıştırma" gibi duran bir
film. Ancak ve ancak fantastik
sinemanın gerçek ve koşulsuz tut-
kunları için.
"Zor ölüm" sürükleyici birserüven
Iki saat oyalanmak içinZor ölüm (Die Hard) / Yönetmen: John Mc Tiernan
/ Oyuncular: Bruce Willis, Alan Rickman, Alexander
Godunov, Bonnie Bedelia, Reginald Veljohnson, Paul
Gleason, Devereaux White / Bir FOX filmi / 126 dakika
(Site, Fitaş, Şafak, Süreyya, Nilgü], Stat, )
"Zor ÖlünT'u baştan (hemen bir terörist grubuyla savasmak zo-
tüm ilk yarısında) ciddiye almak, runda kalan bir polisin öyküsü,
giderek filrne kapılmak olanağı hiç de ilginç gelmiyor. Adamı
yok. Aifred Hitchcook'un unlü doğnı dürüst tanımıyorsunuz, te-
deyimiyle, fdmin "Mac Guffıni"- roristlerin kimliği, amacı belli de-
eksik... Yani eski kansını gör- ğil, kişiliklerin hiçbirisi yeterince
mek üzere bir gokdelenin bilmem
kaçıncı katındaki bir partiye ge-
len ve birden, o partiyi "basan"
ilginçlik taşımıyor. Oysa Hitchco-
ock "Mac Guffin"ini, yani öykü-
sunun merak ve entrika düğüm-
Dl VGLSAL BİR KİŞİLtK — Özellikle ikinci yarıdan başlayarak
hız ve çekicilik kazanan film, bir gökdelende birdenbire bir terörist
grubuyla savasmak zorunda kalan bir polisin (Bruce VVillis) öykü-
sü. VVillis bu filmde de tıpkı "Mavi Ay"daki gibi en zor durumlarda
bile espri yapabilen duygusal bir kişilik taşıyor. -
lerini oluşturmak için az mı çaba
sarfederdi?
Ama filra, özellikle ikinci yan-
dan başlayarak hız ve çekicilik ka-
zanıyor. Öykünün başında seyir-
ciye anlatılmak zahmetine katla-
nılmayan kişilikler, kimlikler,
amaçlar, yavaş yavaş ortaya çıkı-
yor, bu da filmin ilk yanda tü-
müyle mekanik olarak gelişen ge-
rilimine bir anlam, bir temel ka-
zandırmaya baslıyor. Amerikan
sinemasının özellikle son yıllarda
gösterişli serüven filmlerinde ge-
liştirdiği tüm anlatım özellikleri,
bu filmde de bir kez daha toplu-
ca yineleniyor. Gökdelen, artık
vvestern fılmlerinin çıplak arazisi
veya kasaba meydanı, polisiye
filmlerin gece kenti, korku film-
lerinin gizemli evi gibi bir simge-
sel mekâna dönüşuyor: Her şeyin
olabileceği, her sürprizin beklene-
bileceği simgesel bir dekor... Bru-
ce VVillis'in. "Mavi Ay"daki ki-
şiliği, yani en zor durumlarda bi-
le (hafiften hafife kendi kendisiyle
konuşarak) espri yapabilen, so-
ğukkanlı, sert gorunumu altında
kınlgan, duygusal bir kişilik...
Yani örneğin bir Bronson veya
Laslvvood "nıaçolugu"na hoş bir
alternatif!..
"Zor Ölüm", ciddiye alınma-
mak koşuluyla rahatça izlenebile-
cek, iyi kotanlmış bir seyiruk,
özellikle ikinci yarısında sürükle-
yicilik kazanan bir serüven... Ar-
nold Schwarzenegger'li "Prada-
tor"dan ammsadığımız John Mac
Tiernan, bu sert, şiddetli filme ge-
rekli soluğu ve akıcılığı sağlamak-
ta guçluk çekmemiş. 2 saat oya-
lanmak ve ciddi hiçoir şey düşün-
meden perdeye bağlanmak için...
Tel 151 18 55 66 Orta ve Lîse Mezunları, Beklemeli Öğrenciler!..
Aylar, yıllar geçiyor; siz hâlâ boş mu bekliyorsunuz?..
Ekonomik ozgürlügünuzu kazanabilmek için geçerli bir meslek edinmenizin
»aman, *•«« «r...
36 yıldan beri 50-695 genci iş sahibi yapan
ve sahasuıda DÜNYA ŞAMPİYONU olan:
olabilecek EN UCUZ UCRETLERLE;
BİLGİSAYARLA DAKTİLOGRAFİ;
BİLGİSAYARLA MUHASEBE;
BİLGİSAYAR PROGRAMCILIĞI (BASIC, COBOL, PASCAL)
ve Paket Programlar (D BASE, LOTUS, WORDSTAR);
Bilgisayar destekli İNGİÜZCE, FRANSIZCA ve ALMANCA
BONOSUZ, TAAHHÜTSÜZ, herhangi bir bağlayıcı odeme
zorunluğu yerine HER TL RLL ÖDEME KOLAYLIKLARI
ve 6 ayda öğretip İŞE YERLEŞTİRME GARANTİSİYLE
SİZLERİ BEKLİIOR.
Merkeri : Beyazıt, Mithat Paşa Cad. 14/1 Tel
Kadıköy : Altıyol, Kuşdili Caddesi. 6/8 Tel
Beşüctaş : Çırağan. Asarıye Cad. 7/2-3 Tel
Şışlı : Abıdeı Humyet C. Hasat Sok. 15 Tel
Bakırköy : Istasyon C. Hüsrevıye Sok. 20/4-5 Tel
527 55 25 - 522 21 06
338 08 42 - 336 11 50
158 24 97 - 158 24 98
130 90 37 • 17S 43 14
571 31 31
DHckat: Bu 5 adresien başka ŞAMPİYON adıyta çalışan hıçbir Daktilo Sekreter »e Bitgisıyir kunu fubemit değüdir.
CUMARTESİ
BULUŞMALARI
DYP'NİN YENİ EKONOMİK PRÛGRAMI
Sunuş:
Süleyman DEMİREL
DYP Genel Başkanı
PANEL
Başkan: Güngör URAS; İktisatçı-Yazar
• Panelistler
Prof. Dr. Emre GÖNENSAY
Ege CANSEN; İktisatçı Yazar - Hürriyei
Osman ULAGAY; İktisatçı Yazar-Cumhuriyet
Besim TİBLJK; Net Holding Yön. Kur. Bşk.
3 Şubat 1990 Cumartesi; 13:30
Sheraton Hotel Balo Salonu
MULKİYELİLERBİRLİĞİ İSTANBUL SUBESİ
Jerome Eddy
öldti
• ALHAMBRA (AA) —
Sessiz sinemanm ünlü
isimlerinden Helen Jerome
Eddy, 92 yaşında öldü. tlk
kez 1915 yılında "The Red
Virgin" filminde rol alan
Amerikalı kadın sanatçı,
1916 yapımı olan "Rebecca
Of Sunnybrook Farm"
filminde ortaya koyduğu
oyunla döneminin en iyileri
arasında yer almıştı. Yaşamı
boyunca hiç evlenmeyen
sanatçının kalp yetmezliği
nedeniyle öldüğü bildirildi.
Ttirkân Şoray
• Kültür Servisi —
Yeryüzü Kültürü Dergisi
Argos, şubat ayında Türkân
Şoray'la yapılan uzun bir
söyleşiye yer verdi.
Argos'un Genel Yayın
Yonetmeni Selim 1leri
tarafından gerçekleştirilen
söyleşide, yetişme
koşullarını, sinemayla
ilijkisini, zaman içinde
değişen yaşam görüşünü ve
sanat anlayısını anlatan
Şoray, artık daha gözlemci
olduğunu, geçmiş yıllardaki
kısıtlı dünyasının
genişlediğini söylüyor.
Güneş Yayınlan tarafından
yayımlanmakta olan
Argos'un şubat sayısından
ayrıca Bilge Karasu'nun bir
öyküsü, Çelik Gülersoy,
Ahmet Oktay ve Hulki
Aktunç'un incelemeleriyle
Carlos Fuentes'in Gogol
üzerine kapsamlı bir
çözümlemesi de yer alıyor.
Salih Bolat,
^ReflecrionsVia
• Kültür Servisi — Salih
Bolat'ın "Sürek" ve
"Gravür" adlı şiirleri
ABD'de yayımianan
"Reflections" adlı dergide
yer aldı. Şiirleri Yusuf
Eradam ve Michael Gurian
çevirdi. Salih Bolat, "Bir
Afişin Önünde" adlı şiir
kitabıyla Yaşar Nabi Nayır
Şiir Ödülü'nü kazanmıştı.
'Urart'm seı^gi
prograım
• Kültür Servisi — tstanbul
Urart Sanat Galerisi, 8-28
şubat tarihlerinde yer alacak
Kezban Arca Batıbeki'nin
resim sergisinin ardından
1-31 mart tarihlerinde
Mehmet Aksoy'un
heykellerini sergileyecek. 3
nisanda açılacak Murat
Morova resim sergisinden
sonra ise Neşe Erdok'un
resimleri sunulacak. Urart
Sanat Galerisi'nde 17 mayıs -
5 haziran tarihlerinde ise
Şeyma Reisoğlu'nun yapıtlari
yer alacak.
Uç bin adet
^korsan' kaset
• Kültür Servisi — Sekiz
Amerikan film stüdyosunun
korsanlıkla mücadele
konusunda Türkiye
temsilciliğini yapan
AMPEC'in girişimleriyle
1989 yılında gerçekleştirilen"
106 baskında toplam 3011
adet korsan kasete emniyetçe
el konuldu. Emniyetçe el
konulan bandrolsüz kaset
sayısında bir önceki yıla
oranla yüzde 450 artış
görüldü. Bu arada yasal
olmayan kasetleri
bulunduran video kulüp
işletmecileri hakkında da 77
dava açıldı.
BüGÜN
• Sururi imzaiıyor Tiyatro
sanatçısı Gülriz Sururi,
"Tiyatro Kostümleri"
sergisinin sürdüğü Ayşe Takı
Galerisi'ndesaat 14.00-19.00
arası kitaplanru
imzalayacak.
• Özgültekin'in sergisi
Bünyamin Özgültekin'in
sergisi saat 18.00'de Derimod
Kültür Merkezi'nde açılıyor.
• Kadıköy Gençlik'te Vasfı
Rıza Zobu, Bedia Muvahhit ve
Nedret Güvenç saat 15.30'da
Kadıköy Gençlik Kitabevi'nde
"Şehir Tiyatroları'nın 75. Yılı"
üzerine bir söyleşi yapacaklar.
Yöneten Tanju Cılızoğlu
BILSAK'TA
BUGÜN
2 Şubat Conn:'
19.00 CEMAL SÜREYA.
Tomris UYAR, Muzaffer
BUYRUKÇU, Cengiz
AREN, Ülkü TAMER,
Fusun AKATLI
19.00 TİYATRO: '1
tşte Baş.
İşte Govde, tşte Kanatlar"
Yazan: Sevim BURAK,
Oynayan: BİLSAK
TİYATRO ATÖLYESİ
GÖRSEL SANAT
ATÖLYELERİ
Mehmet GÜLERYÜZ'le
Resim Çahşmaları.
10.00-01.00 arası CAFE-
FOYER BAR
BİLSAK Herkese açıktır.
BİLSAK, Sıraselviler,
Soğancı Sok. No: 7
CİHANGİR
143 28 79 - 143 28 99