03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 ŞUBAT 1990 HABERLER CUMHURİYET/ll 2 milyann talihlisi • ANKARA (AA) — MUİİ Piyango'nun 29 ocak çekilişinde yanra biletine 2 milyar lirahk ikramiye isabet eden Adanalı talihli parasını aldı. Adını söylemekten kaçınan talihli, 1 milyar liralık ikramiye çekini Genel Müdür Yardımcısı Ali Serdar'dan alırken "Heyecanh değilim. Üç beş gün önceden ikramiyenin bana isabet edeceğini hissediyordum" dedi. 34 yaşındaki talihli, oto alım satımı ve yedek parçacılık yaptığmı, evli ve 3 çocuk babası olduğunu bildirdi. Polis Çakmakçı toprağa verildi • ADIYAMAN (Cumhuriyet) — Istanbul'da 1 Mayıs 1989 tarihinde yapılan gösteriler sırasında yaşamını kaybeden işçi Mehmet Akif Dalcı'ya ateş ettiği savlanan ve geçen 30 ocak günü kimliği belirsiz kişiler tarafından öldürülen polis memuru Mehmet Kâzım Çakmakçı dün Adıyaman'da toprağa verildi. Mehmet Kâzım Çakmakçı'nın cenazesi dün 14.30 sıralarında memleketi olan Adıyaman'a getirildi. Düzenlenen cenaze töreninde konuşan Adıyaman Vali Yardımcısı tsmail Gürsoy, "Devîeti yıkmak isteyen gözü dönmüş, beyinleri yıkanmış katiller yine sahneye çıkıp masum insanlara, polise, jandarmaya, devlet göreviilerine insafsızca saldırmaya başlamışlardır" dedi. Demiral için başvuru • tstanbul Haber Servisi — TBKP yöneticileri Umur Coşkun ve Semih Gümüş'ün, Ankara DGM Başsavcısı Nusret Demiral'ın talimatı üzerine İstanbul'da gözaltına ahnmasıyla ilgili olarak Adalet Bakanlığı'na başvuruluyor. Savunma avukatları tarafından hazırlanan başvuru dilekçesinde, Coşkun ve Gümüş'ü "anayasa ve yasalara aykırı olarak gözaltına aldırtan" Ankara DGM Başsavcısı Nusret Demiral'ın "meslekten çıkarılması" istendi. öte yandan geçen pazartesi gününden bu yana şiyasi şubede gözaltında tutulan Coşkun ve Gümüş'ün bugün Ankara'ya götürüleceği öğrenildi. Bu arada TBKP tstanbul il yönetimi ve 18 ilçe örgütünce yapılan ortak açıklamada Ankara DGM'nin tutumu 1 ınandı. Hemşireler DernegTnden tepki • Saglık Servisi — Türk Hemşireler Derneği İstanbul Şubesi'nden yapılan açıklamada, Gülay Güneş ile Nursel Demirgücü adh hemşirelerin sürgünleri çıkana kadar haklarında herhangi bir kovuşturma açılmadığı belırtildi. Menekşe Meral imzalı, derneğin yazılı açıklamasında, özetle şu görüşe yer verildi: "Ankara'da Sağlık Bakanı Halil Şıvgın ile derneğimiz adına meslektaşlarımızın mağduriyetleri için yaptığımız göruşmede de böyle bir suçlama getirilmemiştir. Sürgünlerin esas nedeni iki hemşire meslektaşımızın, derneğimizin üyesi olmalan ve haksızlığa tahammül edemeyip bulundukları hastanede var olan haklarını savunmalarıdır:' Firara yardıma mahkûmiyet • İstanbul Haber Servisi — Metris firarilerine yardım ve yataklık ettikleri savıyla İstanbul DGM'de görülen 21 sanıklı dava sonuçlandı. Sanıklardan yasadışı örgüt Uyesi olduklan belirtilen Niyazi Gürbüz, Aydın Aker, Hıdır Durmaz, Nazif Töre ve Ümit Gökçe 8 yıl 4'er ay hapis cezasma çarptırıldı. Örgüte yardım etmekle suçlanan Ercan Sever, Saadet Akkaya, Haydar Bayer, Cemal Öner Yıldınm, Lütfü Bahçeci, Naci Ay, Mehmet Kurt, tmam Hüseyin Bozkurt ve Ahmet Gül ise 2 yıl 6'şar ay hapis cezasına mahkûm oldular. Sanıklar arasında bulunan ve emniyette kendisine şişeyle tecavüz edildiğini ileri süren Saadet Akkaya'nın (17) cezası yaş küçüklüğü nedeniyle 1 yıl 8 aya indirildi. Sanıklar karara tepki göstererek çeşitli sloganlar attılar. Öldürülen soygııncu • tstanbul Haber Servisi — Kocamustafapaşa'da 23 Ocak 1990'da meydana gelen başarısız bir soygun girişiminden sonra polis tarafından kıstırılarak öldürülen soyguncunun gerçek kimliğinin Duran Demir (25) olduğu belirlendi. İstanbul Siyasi Polisi'nden edinilen bilgiye göre, başarısız soygun girişiminden sonra karşılıkh silahlı catışma sonrası Mürsel Gayretli adına düzenlenmiş sahte kimlikle ele geçirilen Demir'in, Türkiye Komünist Emek Partisi (TKEP) militanı olduğu da ortaya çıktı. Eymür'ün oğluna tahliye • ANKARA (AA) — Arkadaşını av tüfeğiyle dikkatsizlik sonucu öldürmek suçundan tutuklanan MİT Kaçakçılık Dairesi eski Başkanı Mehmet Eymür'un oğlu A.E. tahliye edildi. Ankara 1. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki dünkü duruşmada, A.EInin avukatı, delillerin toplandığını belirterek müvekkilinin yaşmın ve öğrenci ohnasının göz önüne alınarak tahliyesini talep etti. Savcı ise A.Eînin suçunun sabit olduğunu ve tutukluluk halinin devam etmesini istedi. Mahkeme, savunmanın istemini yerinde bularak A.Eînin tutuksuz yargılanmasına ve tahliyesine karar verdi. Türk kadını BM gündeminde • NEW YORK (AA) — Birleşmiş Milletler'in "Kadınlara erkekler karşısında uygulanan eşitsizliğin kaldırılması sözleşmesi" çerçevesinde düzenlenen ve özel uzmanların katıldığı toplantıda Prof. Dr. Emel Doğramacı, Türk kadınları hakkında daha önce yöneltilen soruları 34 sayfalık bir konuşmayla yanıtlarken, epey ter döİctü. Prof. Doğramacı, Türkiye'deki kadının durumunu, pazartesi gunü sunduğu bir raporla anlatmış, uzmanların çok çeşitli soru ve şiddetli eleştirilerine muhatap olmuştu. Doğramacı "Neden Türk kadını kaymakam olamıyor?" "Neden fahişe kadına tecavüz edene daha az ceza veriliyor?" sorularıyla karşılaştı. Açık öğretim ölanağı • ANKARA (ANKA) — örgün öğretim yapan fakülte, yüksekokul ve meslek yüksekokullarına açıköğretim yapabilme olanağı sağlandı. Resmi Gazete^de yayımlanan ve Yüksek öğretim Kanunu'nda değişiklik yapan kanun hükmünde kararnameye göre bu okullar üniversite senatosunun önerisi #e Yüksek Öğretim Kurulu'nun onayıyla bünyelerine açıköğretim yapan bölümler kurabilecekler. KHK ile açık öğretim uygulayan üniversitelere yurtiçi ve yurtdışında hizmet birimleri açabilme olanağı da getirildi. Ozel okul ücretine zam • ANKARA (AA) — Özel Okul Sahipleri Derneği Başkanı Hacı Ali Demirel, özel okul ücretlerine yüzde 25 oranında ara zam yapılması için Milli Eğitim Bakanlığı'na başvurdukarıni bildirdi. Demirel, yaptığı açıklamada yapılacak zammın özel okullarda görevli öğretmenlere yansıtılacağını kaydetti. Prof Muammer'Aksoy'un basılı biçiminigöremediğison broşüründeru Laiklikten vazgeçilemezŞeriat özlemcilerıııe yanıt:1 14 yüzyıl önceki koşullar için öngörülmüş hukuk kurallarının, yüzyıllar sonrasının bambaşka koşullarında dahi uygulanmalarının zamanın gereksinimlerine ters düşerek toplum için giderilemeyecek bir köstek ve cendere oluşturmasından ötürü devleti çökmeye mahkûm edeceği kuşkusuzdur." Özgürlükler kalkar: özgürlüklerin önkoşulunu oluşturan insanı ve insan onururiu korumayı, toplum yaşamının amacı olarak benimsenen çağdaş devlet düzeninin çıkış noktasını her düzenlemeyi ilahi iradeye dayandırması nedeniyle tanımayan şeriat düzeninin Türk toplumunda egemen olması, tüm özgürlüklerin kalkması demektir!' ANKARA (Cumhuriyet Biiro- su) — Prof. Dr. Muammer Aksoy, ölümü nedeniyle basılı biçimıni göremediği son broşüründe de la- iklik ilkesinin Turkiye için vazge- çilmez ve yaşamsal bir değer taşı- dığını savunuyordu. Hâlâ baskı için gittiği basıme- vinde bulunan broşürde Aksoy, şeriat özlemcilerine şu yanıtı ve- riyordu: "14 yüzyıl önceki koşullar için öngörülmüş hukuk kurallannın, yüzyıllar sonrasının bambaşka ko- şullannda dahi uygulanmalannın zamanın gereksinmelerine ters dü- şerek toplum için giderilemeyecek bir köstek ve cendere oluşturma- sından ötürü toplum yaşamını ge- riliğe ve devleti çökmeye mahkûm edeceği kuşkusuzdur. Bu gerçeği. herkesten çok daha iyi gören. dâ- hi devlet adamı Ataturk, Türkive Cumhuriyeti'nin benimsediği laik- liğin en önemli ve ayırıcı niteliği- nin, 'din kurallannın hiçbir biçim- de ve hiçbir koşul altında devlet düzenine müdahale edememesi' olduğunu vurgulamak geregini duymuştur." Aksoy, bir basın toplantısı ile kamuoyuna açıklamayı düşündü- ğü ve kapsamlı bir biçimde 163. maddeyi irdelediği bu broşurün- de, "Türkiye Cumhuriyeti'nin çağ- daş ve uygar bir devlet olarak ka- labilmesinin, halta bağımsızlığını ve varlığını koruyabilmesinin te- melini ve güvencesini oluşturan la- iklik ilkesinin yok olmasını, bir başka deyisle, toplumumuzun ve devletimizin 1440 yıl önceki koşul- lara göre öngörülmüş kurallar çer- çevesi ve cenderesi içinde yoneti- lerek çağdışılığa mahkûm edilmesi sonucuna ulaştıracak şeriat düze- ninin gelmesini gerçekleştirecek orgütlü çabalara asla izin verilmez" diyor ve değerlendirme- sini şöyle süıdürüyordu: "Tüm özgürlüklerin önkoşulu- nu oluşturan insanı ve insan onu- runu konımayı, toplum yaşamının amacı olarak benimsenen çağdaş devlet düzeninin çıkış noktasını her duzenlemeyi ilahi iradeye da- yandırması nedeniyle tanımayan şeriat düzeninin Türk toplumun- da egemen olması, akla, bilime ve ulusal istence dayalı bir hukuk dü- zeninin ve sonunda tüm özgürlük- lerin de ortadan kalkması demek- tir. Kısaca yukarıdaki niteliklere sahip şeriat düzeninin, yüzyıllar sonra yeniden Türk toplumunda egemen olmasına izin vermek, milli egemenlik ve cumhuriyet il- kesi başta olmak üzere hukuka da akla da ters diişer. Bu nedenk 163. madde hükmüne zıt biçimde, şe- riat düzeninin gelmesini orgütlü olarak sağlamaya yönelik çabala- n yasal saymak, Turkiye Cumhu- riyeti'nin ortadan kaldınlmasına da izin vermek anlamına gelir." PROF. MUAMMER AKSOY — Bir bilim adamı daha hain kur- şunlara hedef oldu. BAŞKENTten AHMET TAN CONEYT ARCAYÛREK razıyoı Bedel Hangi Plan, Kim, Kimler? ANKARA — Amaç, kötüm- serliği dalga dalga tüm Ulkeye yaymak. tnsanımıza, "Dönüp dolaşıp aynı noktaya geliyonız. Lanet ol- snn böyle hayata ve ulkeye" de- dirtmek. Herkesi bu düşuncenin girdabına sokmak. Ama bu amaca hizmet etme- mek gerek. Kötümserliğe kapıl- mamak gerek. Ülkesini seven, insanlarını se- ven, yaşamayı seven her yurttaşın kötümserlik dalgasından kendisi- ni koruması gerek. Bu'kez, on yıl önceki gibi de- ğil. Tırmanma çok hızlı ve ani. Bu durum, toplumun on yıl ön- ceki konumunda olmadığını, şer güçlerin eskisi gibi meydanı boş bulamadığını gösteriyor. tnsanları sokağa dokmeye, kahve taramaya, otobüs kurşun- lamaya, pankart açtırıp sağa so- la saldırtmaya ortam ve olanak bulamadıklarını gösteriyor. Bu, toplumun on yıl önceki ye- rinde olmadığının işareti. Bu nedenle bu kez yılgınlığa, bıkkınlığa düşmekten korunmak gerek. Devlet olmak, devlet olarak ayakta kalmak kolay değil. Hele de kazanlar kaynayan bir komşular çemberinde, hiç değil. Muammer Aksoy'un öldurül- mesini bir "sonun başlangıcı" olarak görmemek gerek. Böyle olmasına olanak tanıma- mak gerek. Beylik bir deyim gibi, ama de- ğil: Muammer Aksoylar tüken- mez, tüketilemez. Kurşun sıkmakla ne bir ülkenin yok edildiği görulmuştür ne de in- sanlannın... Ama kurşun sıkarak başlatılacak yılgınlık dalgası ile ülkeleri boğmak mümkün. Kurşunlann hedefı elbette Mu- ammer Aksoy değil, Muammer Aksoylann yurdudur. Bir yurdun korunması ise kötümserlikle olmaz. - Bu yüzden dün öğleden sonra Ankara'da, siyasetçisi, bilim ada- mı, memuru, gazetecisiyle, Prof. Aksoy'un kapısının önünden ge- DIŞ BASINDA 10 yü öncesîne dönüş mü? Haber Merkezi — Prof. Mu- ammer Aksoy'un önceki akşam Ankara'da oldürülmesi dış basm- da da yankılar uyandırdı. AP ajansı, Prof. Aksoy'un oldürul- mesinin Türkiye'de 1978-80 ara- sında yaşanan siddet olaylarını çağrıştırdığını bildirdi. Fransız AFP ajansı da "Tiirkiye'de 10 yıl öncesine dönüş korkusu" değer- lendirmesini yaptı. AP ajansı Aksoy'un öldürül- mesiyle ilgili haberinde Prof. Ak- soy'un, "Türkiye'nin önde gelen sokrulanndan ve lanınmıs bir ana- yasa hukuku profesörii" olduğu- nu vurguladı. AP, saldınnın Türkiye'de 1978-80 yılları arasın- da yaşanan şiddet olaylarını çağ- rıştırdığını hatırlattı. Haberde, üç gün önce İstanbul'da bir polisin oldürülmesi olayına da işaret edi- lerek iki olay arasında bir ilişki olup olmadığının bilinmediği vur- gulandı. Fransız AFP ajansı da cinaye- ti önceki akşam 20.30'da duyur- du. Ajans, salı günü öldürülen polisle Aksoy cinayeti arasında dolaylı ilişki kurarak şöyle dedi: "Bu iki cinayet gözlemcilere '70'li yıllann sonunda aşın sağ ve aşın sol gruplardan gelen, sağ ve solda simgesel isimlerin olümüv- le sonuçlanan korukörune şidde- ti ve misillemeli cinayetleri anım- satıyor. Günümüzde de şiddetin giderek artışı, Türk siyasi çevre- lerini endişeye sevkediyor. Bun- lar, beş bin kişinin olduğu 1977-80 doneminin geri gelmesinden kor- kuyorlar. Aşın sağ ve aşın sol arasındaki bu çatışmalar bomba ve tabancalı suikastler biçiminde ortaya çıkıyordu." çip son nefesini verdiği yeri çiçek- lerle donatmak çok heyecan verici bir simge, çok güçlü bir soluk. Toplumsal kötümserliğe set çekmek adına, "on yıllann" ba- cağıru kırmak mumkun. SHP li- deri Erdal tnönü'nün TV'de dün yaptığı konuşmayı SHP'lisi, ANAP'lısı, DYP'lisi ile tüm siya- silerin ayakta alkışlaması bu ba- kımdan umut verici. Tıpkı çiçekli gösteri gibi. Bu kez sağlam durmak gerek. Hem büyük ülkelerde de önem- li ve büyük insanlar öldüriiluyor. ABD Başkanı John Kenncdy ve kardeşi Senator Robert Kennedy peş peşe kurşunlanmıştı. Ama ABD gücünü surdürdü. Toplumu için, insanlık için aziz olan Olof Palme de öyle. Isveç toplumu sapasağlarn. Birkaç ay önce en buyük ban- kasının direktöru kurşunlara he- def olan Federal Almanya da öyle. Belki de güçlü ülke, güçlü dev- let olmanın bir bedeli de önemli insanlarını şer güçlere kurban vermek. Prof. Aksoy için, Prof. Ak- soy'un yapacağı gibi davranmak; umutsuzluğa duşmeden, geleceğe doğru iyimserlikle, yüreklilikle yürümek gerek. ANKARA — Terörün başladı- ğı yerde sıyaset bir-iki gün durur. Once bir şaşkınhk dönemı geçi- rilir. Katıl ya da katil örgüt sapta- namayınca kaygılar dile getirili- yor. "Yine başladı" diyen ırdele- meler daha genişler. Daha son- ra polisin çaresizliği siyasal alan- da kıpırdanmalara yol açar. Muammer Aksoy, bir bilim adamı, yiğit bir kişiydi. 1955'lerden tanışırdık. Adı gerek- mez, ünlü bir Türk profesörünün yazdığı kitabın Fransız bilim ada- mının kıtabının çevirisi olduğunu kanıtlayan bir inceleme yazmış, o sırada çıkardığımız dergi "Ra- por'da yayınılamıştık. Başrmıza gelmedik iş kalma- mıştı. Ünlü Türk profesörü, o sı- rada iktidarda olan Demokrat Parti'nin önde giden isimlertn- dendi. Aksoy vuruldu. Genelde terör sürüp gidiyor. Fakat terörün bir- den büyük kentlere sıçramasıy- ia derin kaygılar başka korkula- rı, kuşkuları yoğunlaştırıyor. Polisin elinde ne görgü tanığı ne bir iz ve ne de bir ipucu var. Karanlıkta. Katilin yandaşların- dan bir ihbar ya da henüz olayın bılincine varamadığı için ortaya çıkmayan küçük bilgi sahibi kişi- lerin getirecegi veriler bekleniyor. Terörün boyutlanacağı, yeni- den azma olasılığı daha önceler- den görülüyordu. Güneydoğu1 dan büyük kentlere doğru sıçra- malar olacağını İçişleri Bakanı Aksu, bize Eskışehir'deki gezıde söylemişti. Üzerınde fazla durulmayan ki- tırmalan başka yönlere kaydır- mak isteyen bir başka örgûtûn işi mi? İncelenmeye değer bir soru. Tesertüre karşı çıkan, laikliği bütün gücüyle savunan Aksoy'a, İslami örgütün saldırı düzenle- mesi mantığa uygun düşebilir. Fakat gerçek bu mudur ya da saptırma planıyla mı karşı karşı- yayız? İlk önce bu noktayı sağ- Tesettüre karşı çıkan, laikliğibütün gücüyle savunan Aksoy'a İslami örgütün saldırı düzenlemesi mantığa uygun düşebilir. Fakat gerçek bu mudur ya da saptırma planıyla mı karşı karşıyayız? İlk önce bu noktayı sağlam a bağlamak gerekiyor. mi olaylar büyük kenilerde gelip geçiyordu. Ne çare, terörün Mu- ammer Aksoy gibi ünlü bir insa- nı vuracağı hesap edilmemişti' Gazetelere telefon edenler, cina- yeti İslami Hareket adlı bir örgü- te bağlıyor. Bu duyurumlar aca- ba ne kadar geçerli? Gerçekten cinayeti İslami bir örgüt mü plan- layıp gerçekleştirdi, yoksa araş- lama bağlamak gerekiyor.. Cinayeti işleyen kişi veya bağ- lı olduğu örgüt belirlenmedikçe araştırmalann doğrultusunu sap- tamak olanaksız olacak. Terör konusunda hayli deneyi- mi olan geçmiş dönem sıyaset- çileri dün İslami hareketlerde bu- lunanlann arasından bir "delinin" çıkabileceğini kabut ediyorlardı. Ancak yorumları da- ha çok saptırmaya ağırlık veriyor- du. Önceki gece ve dün, basını ci- nayeti aydınlatacak ciddi bilgiden çok, kınama, başsağlığı demeç- leri, Mecliste gündem dışı konuş- malar uğraştırıyordu. Bakanlar Kurulu toplantısından sonra açık- lama yapan Devlet Bakanı Ya- zar'a göre İstanbul'da trafik poli- sinin silahlı sol örgütçe öldürül- mesinden sonra Aksoy cinayeti olayiara "terörist mahiyet intibaı" veriyordu. Bu görüş, hükümette sağ-sol misillemesi ya da sol tarafından terörün kışkırtıldığı gibi bir kanı- nın varlığına işaret ediyor. Terörün engellendiğini, devr-i iktidarında halkın huzur içinde yaşadığmı söyleyenler, tırmanışa işaret edenlerın uyancı duyurum- larına dudak bükenler şimdi kol- tuklannda rahat oturabiliyorlar mı? Ya da bilinmez kaynaklar, terö- rü Aksoy'la doruğa iterken gele- ceğe dönük hangi karanlık platv ların hazırlığı içinde? Yiğit Aksoy, inançlarından ödün vermeyen Aksoy! Yazık oldu sana. CENÂTANS 20. KURULUS YILDÖNÜMÜNÜ IKI YARISMA İLE KUTLUYOR: 1. TÜRKİYE DÜNYAYA NASIL TANITILMALIDIR 2. AJANS SEÇİMİNDE REKLAMVERENLERİN KRITERLERİ Tinşma kosBİlan: I. ttnpnahr hertese açık olup, istevoürr iki vinşnon birdcn kanbbdıricı 2 ftnsnuhfdıturbelıralmemistir Sata vni dotoımn an^mnaa ohbflcc^ pbı, yınşnuanın salı öncn ve görûşfcnnı yansıttıgı kunmsal bir çılı^m da obbık Tek ko^.^ıtlannözguoJûğûvedatuöncebıska bir >inşnadı dereceye ^nncmış olmKtdır. 3 Bırden çok kışı onfındın orokbş] vjalmış yıpnk da ympon gondenkbtlır 4. Yapıüınn, 50 dakulo say&sm geçmaneı gaekmdoedıı 5. Yanşnaalır apıtlanndı ısımlennı belirtrneyccek. rumuz kulbraakhrtte. L'zcnnde jvm rumuzun bufaın- dugu başka biı zarfta ise yanşımalann ad vt sondbn, açık jdrtskn.kısaözgeçmiîteıvcvanaıcfcfonnu- maralan ya ıtıaltüt 6 Her iki yınşnunın da son kıulnu ürihı 51 Man 1990'chr Yansmaahr daktiloyb ve beşcr kopyı otoak hazırbdıkhn vapııhnnı, içinde ozgeçmışlen bulunaıı zarfla biriikK o tarihe bdaı elden veyı postayb Ct Dajans/Grey Halkb lbşkiler Müdürlügu ne göndacbürler. Yapıtlann buhınduğu zarhn uzmndt lucgı yanşmyı ııt olduğu muıiaka belırtümclidır 7. Derecq« gjrenfcnn ödûüen, 3 Mayıs 1990 Orihindc dûüenlenecek [ötcnde venkcdiB: 8. Yınşnmi göndenlen yapıtlat dctecne gosinler Kn ginneankf ıade cdılroevectk. ödûl atmlann yaym haklan \x Ceflajuıs/Gfey'e aıt oboktır. 9. Gerekebifccek ek bılgıkr ıç.n 151 "4 84 numanlı (elefondm toın Canan Bozkun'a taşvuri) yapıbbılir Odûfler: ^ ^ Biriadkfc İkiaditre f'çöBciiett i. maasiyoo 2. mansiyoo m : SmilyoflTl : 3milpaTl : ^miİTOoTl : 1ffiB«fflTi . : I m l y o o T l ohaak B O K iki yanşmon topbm K t ödâli 2i müyoc T l ' ı b ^ ^ ^ ^ Seçfci EnnıL (Alâbetık sınyt) Ali Kalıpçı Prof Dt Erdogan .Ukın hal Irmak Tulbentçı Guncrı Cıvaoglu Nezih Denurkent Ömer Dınçkök OznnErtutu SetoıEgclı Tunceı Bıcioglu TRT Reklam Dıiıtsi Bışjooı Ist Ünı. İkusat Fakülıesı öğreum uyesı. yazaı. Medya Market Genel Ymn Müduru GazetedYa2ir İstanbul Gucteakr Cemyeti Başkanı TUS1AD Yüksek İstişare Konseyı Üycâ, Akkök ŞırkeücT Gnıbu Yönetım Kurulu Başkanı Hurnyet GazeBsı Genel Mûdûrû Taral Bank Yonetun Kurulu Başlcm Wkılı Medı Grup Genel Yönetmcnı CENAJANS/GREY Osmanh Sok. No: 19, 80090 Taksim' İSTANBUL CLNAJANS/GIEY, ÜUBJİZ TAMIMINA VE REKLAM DÜNYAMIZA ÖNDCİ IAIIDVAII OLACAK Bü YARIŞMALARA HERKESİ DAYET EDEI, BAŞARILAK DİIBL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle