Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 ŞUBAT 1990 HABERLER CUMHURİYET/ll
2 milyann talihlisi
• ANKARA (AA) — MUİİ Piyango'nun 29 ocak
çekilişinde yanra biletine 2 milyar lirahk ikramiye isabet
eden Adanalı talihli parasını aldı. Adını söylemekten
kaçınan talihli, 1 milyar liralık ikramiye çekini Genel
Müdür Yardımcısı Ali Serdar'dan alırken "Heyecanh
değilim. Üç beş gün önceden ikramiyenin bana isabet
edeceğini hissediyordum" dedi. 34 yaşındaki talihli, oto
alım satımı ve yedek parçacılık yaptığmı, evli ve 3 çocuk
babası olduğunu bildirdi.
Polis Çakmakçı toprağa verildi
• ADIYAMAN (Cumhuriyet) — Istanbul'da 1 Mayıs
1989 tarihinde yapılan gösteriler sırasında yaşamını
kaybeden işçi Mehmet Akif Dalcı'ya ateş ettiği savlanan
ve geçen 30 ocak günü kimliği belirsiz kişiler tarafından
öldürülen polis memuru Mehmet Kâzım Çakmakçı dün
Adıyaman'da toprağa verildi. Mehmet Kâzım
Çakmakçı'nın cenazesi dün 14.30 sıralarında memleketi
olan Adıyaman'a getirildi. Düzenlenen cenaze töreninde
konuşan Adıyaman Vali Yardımcısı tsmail Gürsoy,
"Devîeti yıkmak isteyen gözü dönmüş, beyinleri yıkanmış
katiller yine sahneye çıkıp masum insanlara, polise,
jandarmaya, devlet göreviilerine insafsızca saldırmaya
başlamışlardır" dedi.
Demiral için başvuru
• tstanbul Haber Servisi — TBKP yöneticileri Umur
Coşkun ve Semih Gümüş'ün, Ankara DGM Başsavcısı
Nusret Demiral'ın talimatı üzerine İstanbul'da gözaltına
ahnmasıyla ilgili olarak Adalet Bakanlığı'na
başvuruluyor. Savunma avukatları tarafından hazırlanan
başvuru dilekçesinde, Coşkun ve Gümüş'ü "anayasa ve
yasalara aykırı olarak gözaltına aldırtan" Ankara DGM
Başsavcısı Nusret Demiral'ın "meslekten çıkarılması"
istendi. öte yandan geçen pazartesi gününden bu yana
şiyasi şubede gözaltında tutulan Coşkun ve Gümüş'ün
bugün Ankara'ya götürüleceği öğrenildi. Bu arada TBKP
tstanbul il yönetimi ve 18 ilçe örgütünce yapılan ortak
açıklamada Ankara DGM'nin tutumu 1 ınandı.
Hemşireler DernegTnden tepki
• Saglık Servisi — Türk Hemşireler Derneği İstanbul
Şubesi'nden yapılan açıklamada, Gülay Güneş ile Nursel
Demirgücü adh hemşirelerin sürgünleri çıkana kadar
haklarında herhangi bir kovuşturma açılmadığı belırtildi.
Menekşe Meral imzalı, derneğin yazılı açıklamasında,
özetle şu görüşe yer verildi: "Ankara'da Sağlık Bakanı
Halil Şıvgın ile derneğimiz adına meslektaşlarımızın
mağduriyetleri için yaptığımız göruşmede de böyle bir
suçlama getirilmemiştir. Sürgünlerin esas nedeni iki
hemşire meslektaşımızın, derneğimizin üyesi olmalan ve
haksızlığa tahammül edemeyip bulundukları hastanede
var olan haklarını savunmalarıdır:'
Firara yardıma mahkûmiyet
• İstanbul Haber Servisi — Metris firarilerine yardım ve
yataklık ettikleri savıyla İstanbul DGM'de görülen 21
sanıklı dava sonuçlandı. Sanıklardan yasadışı örgüt Uyesi
olduklan belirtilen Niyazi Gürbüz, Aydın Aker, Hıdır
Durmaz, Nazif Töre ve Ümit Gökçe 8 yıl 4'er ay hapis
cezasma çarptırıldı. Örgüte yardım etmekle suçlanan
Ercan Sever, Saadet Akkaya, Haydar Bayer, Cemal Öner
Yıldınm, Lütfü Bahçeci, Naci Ay, Mehmet Kurt, tmam
Hüseyin Bozkurt ve Ahmet Gül ise 2 yıl 6'şar ay hapis
cezasına mahkûm oldular. Sanıklar arasında bulunan ve
emniyette kendisine şişeyle tecavüz edildiğini ileri süren
Saadet Akkaya'nın (17) cezası yaş küçüklüğü nedeniyle 1
yıl 8 aya indirildi. Sanıklar karara tepki göstererek çeşitli
sloganlar attılar.
Öldürülen soygııncu
• tstanbul Haber Servisi — Kocamustafapaşa'da 23
Ocak 1990'da meydana gelen başarısız bir soygun
girişiminden sonra polis tarafından kıstırılarak öldürülen
soyguncunun gerçek kimliğinin Duran Demir (25) olduğu
belirlendi. İstanbul Siyasi Polisi'nden edinilen bilgiye
göre, başarısız soygun girişiminden sonra karşılıkh silahlı
catışma sonrası Mürsel Gayretli adına düzenlenmiş sahte
kimlikle ele geçirilen Demir'in, Türkiye Komünist Emek
Partisi (TKEP) militanı olduğu da ortaya çıktı.
Eymür'ün oğluna tahliye
• ANKARA (AA) — Arkadaşını av tüfeğiyle
dikkatsizlik sonucu öldürmek suçundan tutuklanan MİT
Kaçakçılık Dairesi eski Başkanı Mehmet Eymür'un oğlu
A.E. tahliye edildi. Ankara 1. Asliye Ceza
Mahkemesi'ndeki dünkü duruşmada, A.EInin avukatı,
delillerin toplandığını belirterek müvekkilinin yaşmın ve
öğrenci ohnasının göz önüne alınarak tahliyesini talep
etti. Savcı ise A.Eînin suçunun sabit olduğunu ve
tutukluluk halinin devam etmesini istedi. Mahkeme,
savunmanın istemini yerinde bularak A.Eînin tutuksuz
yargılanmasına ve tahliyesine karar verdi.
Türk kadını BM gündeminde
• NEW YORK (AA) — Birleşmiş Milletler'in
"Kadınlara erkekler karşısında uygulanan eşitsizliğin
kaldırılması sözleşmesi" çerçevesinde düzenlenen ve özel
uzmanların katıldığı toplantıda Prof. Dr. Emel
Doğramacı, Türk kadınları hakkında daha önce
yöneltilen soruları 34 sayfalık bir konuşmayla
yanıtlarken, epey ter döİctü. Prof. Doğramacı,
Türkiye'deki kadının durumunu, pazartesi gunü sunduğu
bir raporla anlatmış, uzmanların çok çeşitli soru ve
şiddetli eleştirilerine muhatap olmuştu. Doğramacı
"Neden Türk kadını kaymakam olamıyor?" "Neden
fahişe kadına tecavüz edene daha az ceza veriliyor?"
sorularıyla karşılaştı.
Açık öğretim ölanağı
• ANKARA (ANKA) — örgün öğretim yapan fakülte,
yüksekokul ve meslek yüksekokullarına açıköğretim
yapabilme olanağı sağlandı. Resmi Gazete^de yayımlanan
ve Yüksek öğretim Kanunu'nda değişiklik yapan kanun
hükmünde kararnameye göre bu okullar üniversite
senatosunun önerisi #e Yüksek Öğretim Kurulu'nun
onayıyla bünyelerine açıköğretim yapan bölümler
kurabilecekler. KHK ile açık öğretim uygulayan
üniversitelere yurtiçi ve yurtdışında hizmet birimleri
açabilme olanağı da getirildi.
Ozel okul ücretine zam
• ANKARA (AA) — Özel Okul Sahipleri Derneği
Başkanı Hacı Ali Demirel, özel okul ücretlerine yüzde 25
oranında ara zam yapılması için Milli Eğitim
Bakanlığı'na başvurdukarıni bildirdi. Demirel, yaptığı
açıklamada yapılacak zammın özel okullarda görevli
öğretmenlere yansıtılacağını kaydetti.
Prof Muammer'Aksoy'un basılı biçiminigöremediğison broşüründeru
Laiklikten vazgeçilemezŞeriat özlemcilerıııe yanıt:1
14 yüzyıl önceki koşullar için öngörülmüş
hukuk kurallarının, yüzyıllar sonrasının
bambaşka koşullarında dahi uygulanmalarının
zamanın gereksinimlerine ters düşerek toplum
için giderilemeyecek bir köstek ve cendere
oluşturmasından ötürü devleti çökmeye
mahkûm edeceği kuşkusuzdur."
Özgürlükler kalkar:
özgürlüklerin önkoşulunu oluşturan insanı ve
insan onururiu korumayı, toplum yaşamının
amacı olarak benimsenen çağdaş devlet
düzeninin çıkış noktasını her düzenlemeyi ilahi
iradeye dayandırması nedeniyle tanımayan şeriat
düzeninin Türk toplumunda egemen olması,
tüm özgürlüklerin kalkması demektir!'
ANKARA (Cumhuriyet Biiro-
su) — Prof. Dr. Muammer Aksoy,
ölümü nedeniyle basılı biçimıni
göremediği son broşüründe de la-
iklik ilkesinin Turkiye için vazge-
çilmez ve yaşamsal bir değer taşı-
dığını savunuyordu.
Hâlâ baskı için gittiği basıme-
vinde bulunan broşürde Aksoy,
şeriat özlemcilerine şu yanıtı ve-
riyordu:
"14 yüzyıl önceki koşullar için
öngörülmüş hukuk kurallannın,
yüzyıllar sonrasının bambaşka ko-
şullannda dahi uygulanmalannın
zamanın gereksinmelerine ters dü-
şerek toplum için giderilemeyecek
bir köstek ve cendere oluşturma-
sından ötürü toplum yaşamını ge-
riliğe ve devleti çökmeye mahkûm
edeceği kuşkusuzdur. Bu gerçeği.
herkesten çok daha iyi gören. dâ-
hi devlet adamı Ataturk, Türkive
Cumhuriyeti'nin benimsediği laik-
liğin en önemli ve ayırıcı niteliği-
nin, 'din kurallannın hiçbir biçim-
de ve hiçbir koşul altında devlet
düzenine müdahale edememesi'
olduğunu vurgulamak geregini
duymuştur."
Aksoy, bir basın toplantısı ile
kamuoyuna açıklamayı düşündü-
ğü ve kapsamlı bir biçimde 163.
maddeyi irdelediği bu broşurün-
de, "Türkiye Cumhuriyeti'nin çağ-
daş ve uygar bir devlet olarak ka-
labilmesinin, halta bağımsızlığını
ve varlığını koruyabilmesinin te-
melini ve güvencesini oluşturan la-
iklik ilkesinin yok olmasını, bir
başka deyisle, toplumumuzun ve
devletimizin 1440 yıl önceki koşul-
lara göre öngörülmüş kurallar çer-
çevesi ve cenderesi içinde yoneti-
lerek çağdışılığa mahkûm edilmesi
sonucuna ulaştıracak şeriat düze-
ninin gelmesini gerçekleştirecek
orgütlü çabalara asla izin
verilmez" diyor ve değerlendirme-
sini şöyle süıdürüyordu:
"Tüm özgürlüklerin önkoşulu-
nu oluşturan insanı ve insan onu-
runu konımayı, toplum yaşamının
amacı olarak benimsenen çağdaş
devlet düzeninin çıkış noktasını
her duzenlemeyi ilahi iradeye da-
yandırması nedeniyle tanımayan
şeriat düzeninin Türk toplumun-
da egemen olması, akla, bilime ve
ulusal istence dayalı bir hukuk dü-
zeninin ve sonunda tüm özgürlük-
lerin de ortadan kalkması demek-
tir. Kısaca yukarıdaki niteliklere
sahip şeriat düzeninin, yüzyıllar
sonra yeniden Türk toplumunda
egemen olmasına izin vermek,
milli egemenlik ve cumhuriyet il-
kesi başta olmak üzere hukuka da
akla da ters diişer. Bu nedenk 163.
madde hükmüne zıt biçimde, şe-
riat düzeninin gelmesini orgütlü
olarak sağlamaya yönelik çabala-
n yasal saymak, Turkiye Cumhu-
riyeti'nin ortadan kaldınlmasına
da izin vermek anlamına gelir."
PROF. MUAMMER AKSOY — Bir bilim adamı daha hain kur-
şunlara hedef oldu.
BAŞKENTten AHMET TAN CONEYT ARCAYÛREK razıyoı
Bedel Hangi Plan, Kim, Kimler?
ANKARA — Amaç, kötüm-
serliği dalga dalga tüm Ulkeye
yaymak.
tnsanımıza, "Dönüp dolaşıp
aynı noktaya geliyonız. Lanet ol-
snn böyle hayata ve ulkeye" de-
dirtmek. Herkesi bu düşuncenin
girdabına sokmak.
Ama bu amaca hizmet etme-
mek gerek. Kötümserliğe kapıl-
mamak gerek.
Ülkesini seven, insanlarını se-
ven, yaşamayı seven her yurttaşın
kötümserlik dalgasından kendisi-
ni koruması gerek.
Bu'kez, on yıl önceki gibi de-
ğil. Tırmanma çok hızlı ve ani.
Bu durum, toplumun on yıl ön-
ceki konumunda olmadığını, şer
güçlerin eskisi gibi meydanı boş
bulamadığını gösteriyor.
tnsanları sokağa dokmeye,
kahve taramaya, otobüs kurşun-
lamaya, pankart açtırıp sağa so-
la saldırtmaya ortam ve olanak
bulamadıklarını gösteriyor.
Bu, toplumun on yıl önceki ye-
rinde olmadığının işareti.
Bu nedenle bu kez yılgınlığa,
bıkkınlığa düşmekten korunmak
gerek.
Devlet olmak, devlet olarak
ayakta kalmak kolay değil.
Hele de kazanlar kaynayan bir
komşular çemberinde, hiç değil.
Muammer Aksoy'un öldurül-
mesini bir "sonun başlangıcı"
olarak görmemek gerek.
Böyle olmasına olanak tanıma-
mak gerek.
Beylik bir deyim gibi, ama de-
ğil: Muammer Aksoylar tüken-
mez, tüketilemez.
Kurşun sıkmakla ne bir ülkenin
yok edildiği görulmuştür ne de in-
sanlannın... Ama kurşun sıkarak
başlatılacak yılgınlık dalgası ile
ülkeleri boğmak mümkün.
Kurşunlann hedefı elbette Mu-
ammer Aksoy değil, Muammer
Aksoylann yurdudur. Bir yurdun
korunması ise kötümserlikle
olmaz. -
Bu yüzden dün öğleden sonra
Ankara'da, siyasetçisi, bilim ada-
mı, memuru, gazetecisiyle, Prof.
Aksoy'un kapısının önünden ge-
DIŞ BASINDA
10 yü
öncesîne
dönüş mü?
Haber Merkezi — Prof. Mu-
ammer Aksoy'un önceki akşam
Ankara'da oldürülmesi dış basm-
da da yankılar uyandırdı. AP
ajansı, Prof. Aksoy'un oldürul-
mesinin Türkiye'de 1978-80 ara-
sında yaşanan siddet olaylarını
çağrıştırdığını bildirdi. Fransız
AFP ajansı da "Tiirkiye'de 10 yıl
öncesine dönüş korkusu" değer-
lendirmesini yaptı.
AP ajansı Aksoy'un öldürül-
mesiyle ilgili haberinde Prof. Ak-
soy'un, "Türkiye'nin önde gelen
sokrulanndan ve lanınmıs bir ana-
yasa hukuku profesörii" olduğu-
nu vurguladı. AP, saldınnın
Türkiye'de 1978-80 yılları arasın-
da yaşanan şiddet olaylarını çağ-
rıştırdığını hatırlattı. Haberde, üç
gün önce İstanbul'da bir polisin
oldürülmesi olayına da işaret edi-
lerek iki olay arasında bir ilişki
olup olmadığının bilinmediği vur-
gulandı.
Fransız AFP ajansı da cinaye-
ti önceki akşam 20.30'da duyur-
du. Ajans, salı günü öldürülen
polisle Aksoy cinayeti arasında
dolaylı ilişki kurarak şöyle dedi:
"Bu iki cinayet gözlemcilere
'70'li yıllann sonunda aşın sağ ve
aşın sol gruplardan gelen, sağ ve
solda simgesel isimlerin olümüv-
le sonuçlanan korukörune şidde-
ti ve misillemeli cinayetleri anım-
satıyor. Günümüzde de şiddetin
giderek artışı, Türk siyasi çevre-
lerini endişeye sevkediyor. Bun-
lar, beş bin kişinin olduğu 1977-80
doneminin geri gelmesinden kor-
kuyorlar. Aşın sağ ve aşın sol
arasındaki bu çatışmalar bomba
ve tabancalı suikastler biçiminde
ortaya çıkıyordu."
çip son nefesini verdiği yeri çiçek-
lerle donatmak çok heyecan verici
bir simge, çok güçlü bir soluk.
Toplumsal kötümserliğe set
çekmek adına, "on yıllann" ba-
cağıru kırmak mumkun. SHP li-
deri Erdal tnönü'nün TV'de dün
yaptığı konuşmayı SHP'lisi,
ANAP'lısı, DYP'lisi ile tüm siya-
silerin ayakta alkışlaması bu ba-
kımdan umut verici. Tıpkı çiçekli
gösteri gibi.
Bu kez sağlam durmak gerek.
Hem büyük ülkelerde de önem-
li ve büyük insanlar öldüriiluyor.
ABD Başkanı John Kenncdy ve
kardeşi Senator Robert Kennedy
peş peşe kurşunlanmıştı. Ama
ABD gücünü surdürdü.
Toplumu için, insanlık için aziz
olan Olof Palme de öyle. Isveç
toplumu sapasağlarn.
Birkaç ay önce en buyük ban-
kasının direktöru kurşunlara he-
def olan Federal Almanya da
öyle.
Belki de güçlü ülke, güçlü dev-
let olmanın bir bedeli de önemli
insanlarını şer güçlere kurban
vermek.
Prof. Aksoy için, Prof. Ak-
soy'un yapacağı gibi davranmak;
umutsuzluğa duşmeden, geleceğe
doğru iyimserlikle, yüreklilikle
yürümek gerek.
ANKARA — Terörün başladı-
ğı yerde sıyaset bir-iki gün durur.
Once bir şaşkınhk dönemı geçi-
rilir. Katıl ya da katil örgüt sapta-
namayınca kaygılar dile getirili-
yor. "Yine başladı" diyen ırdele-
meler daha genişler. Daha son-
ra polisin çaresizliği siyasal alan-
da kıpırdanmalara yol açar.
Muammer Aksoy, bir bilim
adamı, yiğit bir kişiydi.
1955'lerden tanışırdık. Adı gerek-
mez, ünlü bir Türk profesörünün
yazdığı kitabın Fransız bilim ada-
mının kıtabının çevirisi olduğunu
kanıtlayan bir inceleme yazmış,
o sırada çıkardığımız dergi "Ra-
por'da yayınılamıştık.
Başrmıza gelmedik iş kalma-
mıştı. Ünlü Türk profesörü, o sı-
rada iktidarda olan Demokrat
Parti'nin önde giden isimlertn-
dendi.
Aksoy vuruldu. Genelde terör
sürüp gidiyor. Fakat terörün bir-
den büyük kentlere sıçramasıy-
ia derin kaygılar başka korkula-
rı, kuşkuları yoğunlaştırıyor.
Polisin elinde ne görgü tanığı
ne bir iz ve ne de bir ipucu var.
Karanlıkta. Katilin yandaşların-
dan bir ihbar ya da henüz olayın
bılincine varamadığı için ortaya
çıkmayan küçük bilgi sahibi kişi-
lerin getirecegi veriler bekleniyor.
Terörün boyutlanacağı, yeni-
den azma olasılığı daha önceler-
den görülüyordu. Güneydoğu1
dan büyük kentlere doğru sıçra-
malar olacağını İçişleri Bakanı
Aksu, bize Eskışehir'deki gezıde
söylemişti.
Üzerınde fazla durulmayan ki-
tırmalan başka yönlere kaydır-
mak isteyen bir başka örgûtûn işi
mi? İncelenmeye değer bir soru.
Tesertüre karşı çıkan, laikliği
bütün gücüyle savunan Aksoy'a,
İslami örgütün saldırı düzenle-
mesi mantığa uygun düşebilir.
Fakat gerçek bu mudur ya da
saptırma planıyla mı karşı karşı-
yayız? İlk önce bu noktayı sağ-
Tesettüre karşı çıkan, laikliğibütün
gücüyle savunan Aksoy'a İslami
örgütün saldırı düzenlemesi mantığa
uygun düşebilir. Fakat gerçek bu mudur
ya da saptırma planıyla mı karşı
karşıyayız? İlk önce bu noktayı sağlam a
bağlamak gerekiyor.
mi olaylar büyük kenilerde gelip
geçiyordu. Ne çare, terörün Mu-
ammer Aksoy gibi ünlü bir insa-
nı vuracağı hesap edilmemişti'
Gazetelere telefon edenler, cina-
yeti İslami Hareket adlı bir örgü-
te bağlıyor. Bu duyurumlar aca-
ba ne kadar geçerli? Gerçekten
cinayeti İslami bir örgüt mü plan-
layıp gerçekleştirdi, yoksa araş-
lama bağlamak gerekiyor..
Cinayeti işleyen kişi veya bağ-
lı olduğu örgüt belirlenmedikçe
araştırmalann doğrultusunu sap-
tamak olanaksız olacak.
Terör konusunda hayli deneyi-
mi olan geçmiş dönem sıyaset-
çileri dün İslami hareketlerde bu-
lunanlann arasından bir
"delinin" çıkabileceğini kabut
ediyorlardı. Ancak yorumları da-
ha çok saptırmaya ağırlık veriyor-
du.
Önceki gece ve dün, basını ci-
nayeti aydınlatacak ciddi bilgiden
çok, kınama, başsağlığı demeç-
leri, Mecliste gündem dışı konuş-
malar uğraştırıyordu. Bakanlar
Kurulu toplantısından sonra açık-
lama yapan Devlet Bakanı Ya-
zar'a göre İstanbul'da trafik poli-
sinin silahlı sol örgütçe öldürül-
mesinden sonra Aksoy cinayeti
olayiara "terörist mahiyet intibaı"
veriyordu.
Bu görüş, hükümette sağ-sol
misillemesi ya da sol tarafından
terörün kışkırtıldığı gibi bir kanı-
nın varlığına işaret ediyor.
Terörün engellendiğini, devr-i
iktidarında halkın huzur içinde
yaşadığmı söyleyenler, tırmanışa
işaret edenlerın uyancı duyurum-
larına dudak bükenler şimdi kol-
tuklannda rahat oturabiliyorlar
mı?
Ya da bilinmez kaynaklar, terö-
rü Aksoy'la doruğa iterken gele-
ceğe dönük hangi karanlık platv
ların hazırlığı içinde?
Yiğit Aksoy, inançlarından
ödün vermeyen Aksoy!
Yazık oldu sana.
CENÂTANS
20.
KURULUS
YILDÖNÜMÜNÜ
IKI
YARISMA
İLE
KUTLUYOR:
1. TÜRKİYE DÜNYAYA NASIL TANITILMALIDIR
2. AJANS SEÇİMİNDE REKLAMVERENLERİN
KRITERLERİ
Tinşma kosBİlan:
I. ttnpnahr hertese açık olup, istevoürr iki vinşnon birdcn kanbbdıricı
2 ftnsnuhfdıturbelıralmemistir Sata vni dotoımn an^mnaa ohbflcc^ pbı, yınşnuanın salı öncn
ve görûşfcnnı yansıttıgı kunmsal bir çılı^m da obbık Tek ko^.^ıtlannözguoJûğûvedatuöncebıska
bir >inşnadı dereceye ^nncmış olmKtdır.
3 Bırden çok kışı onfındın orokbş] vjalmış yıpnk da ympon gondenkbtlır
4. Yapıüınn, 50 dakulo say&sm geçmaneı gaekmdoedıı
5. Yanşnaalır apıtlanndı ısımlennı belirtrneyccek. rumuz kulbraakhrtte. L'zcnnde jvm rumuzun bufaın-
dugu başka biı zarfta ise yanşımalann ad vt sondbn, açık jdrtskn.kısaözgeçmiîteıvcvanaıcfcfonnu-
maralan ya ıtıaltüt
6 Her iki yınşnunın da son kıulnu ürihı 51 Man 1990'chr Yansmaahr daktiloyb ve beşcr kopyı otoak
hazırbdıkhn vapııhnnı, içinde ozgeçmışlen bulunaıı zarfla biriikK o tarihe bdaı elden veyı postayb
Ct Dajans/Grey Halkb lbşkiler Müdürlügu ne göndacbürler. Yapıtlann buhınduğu zarhn uzmndt lucgı
yanşmyı ııt olduğu muıiaka belırtümclidır
7. Derecq« gjrenfcnn ödûüen, 3 Mayıs 1990 Orihindc dûüenlenecek [ötcnde venkcdiB:
8. Yınşnmi göndenlen yapıtlat dctecne gosinler Kn ginneankf ıade cdılroevectk. ödûl atmlann yaym
haklan \x Ceflajuıs/Gfey'e aıt oboktır.
9. Gerekebifccek ek bılgıkr ıç.n 151 "4 84 numanlı (elefondm toın Canan Bozkun'a taşvuri) yapıbbılir
Odûfler: ^ ^
Biriadkfc
İkiaditre
f'çöBciiett
i. maasiyoo
2. mansiyoo
m
: SmilyoflTl
: 3milpaTl
: ^miİTOoTl
: 1ffiB«fflTi .
: I m l y o o T l
ohaak B O K iki yanşmon topbm K t ödâli 2i müyoc T l ' ı b ^ ^ ^ ^
Seçfci EnnıL (Alâbetık sınyt)
Ali Kalıpçı
Prof Dt Erdogan .Ukın
hal Irmak Tulbentçı
Guncrı Cıvaoglu
Nezih Denurkent
Ömer Dınçkök
OznnErtutu
SetoıEgclı
Tunceı Bıcioglu
TRT Reklam Dıiıtsi Bışjooı
Ist Ünı. İkusat Fakülıesı öğreum uyesı. yazaı.
Medya Market Genel Ymn Müduru
GazetedYa2ir
İstanbul Gucteakr Cemyeti Başkanı
TUS1AD Yüksek İstişare Konseyı Üycâ,
Akkök ŞırkeücT Gnıbu Yönetım Kurulu Başkanı
Hurnyet GazeBsı Genel Mûdûrû
Taral Bank Yonetun Kurulu Başlcm Wkılı
Medı Grup Genel Yönetmcnı
CENAJANS/GREY
Osmanh Sok. No: 19, 80090 Taksim' İSTANBUL
CLNAJANS/GIEY, ÜUBJİZ TAMIMINA VE REKLAM DÜNYAMIZA
ÖNDCİ IAIIDVAII OLACAK Bü YARIŞMALARA HERKESİ DAYET EDEI, BAŞARILAK DİIBL