Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/10 HABERLER 2 ŞUBAT 1990
P A R T 1 L E R D E N
S H P G e n e l B a
S k a n l E r d
a l Inönu, 7-9 şubat
. günleri arasında yapılacak "AT Sosyalist ve
Sosyal Demokrat Partiler Kongıesi"ne katılmak üzere Batı
Berlin'e gidecek. AT'ye bağlı sosyalist ve
sosyal demokrat parti liderlerinin katılacağı
toplantıda, Avrupa'nın sorunları ele
alınacak. Inönü, AT Sosyalist Partiler
Konfederasyonu'nun davetlisî olarak
katılacağı toplantıda, öteki liderlerle ikili
görüşmelerde de bulunacak. SHP,
konfederasyona tara üye olmak için geçen
aylarda başvuruda bulundu. SHP ile
biılikte Avusturya'nın da bu
konfederasyona üyelik için başvurusu bulunuyor.
Konfederasyona tam üyelik için partilerin Sosyalist
Enteraasyonal, ülkenin de Avrupa Topluluğu'na tam üyc
olması şartı aranıyor. SHP'nin, Sosyalist Emernasyonal'e
tam üye olduğu için, AT'ye v
e Sosyalist Enternasyonal'e üye
olan partilerin oluşturduğu bu konfederasyona gözlemci üye
olarak kabul edilmesi bekleniyor. (Ankara/AA)
6 \\ C\ V 51 î"l Q C r \ T l 1 SHP Manisa Milletvekili
D d K d U d a ü r u E r d o ğ a n Y e t e n ç T B M M
Başkanlığı'na ayn ayrı verdiği soru önergeleri ile altı
bakandan, bakanlıklanndaki imam hatip
Hsesi mezunlanmn sayısını sordu. Yetenç,
Tarım Orman ve Köyişleri, Milli Eğitim,
tçişleri, Sağlık, Adalet, Çalışma ve Sosyal
Güvenlik bakanlanrun yazılı olarak
cevaplandırmalannı istediği önevgelerinde
"ANAP'ın iktidara geldiği 1983 yılından
beri bakanlık kadrosu içinde göreve
atananlann kaç tanesi imam hatip lisesi mezunudur?" dedi.
(Ankara/UBA)
SHP
TunceliSümerbank'a önerge
Milletvekili Kamer Genç ve 15 arkadaşı, TBMM
Başkanhğı'na bir önerge vererek başta
Sümerbank olmak üzere, özelleştirilmesi
düşünülen KtTMerin, kârhlık durumlarının
"kasıtlı olarak" düşürüldüğü, çeşitli
usulsüzlükler yapıldığı gerekçesiyle Meclis
araştırması açılmasını istediler. Araştırma
önergesinde, Sümerbank ve öteki
özelleştirilmek istenen KlT'lerin faaliyetleri
konusunda zaman zaman, basına da intikal
eden suüstimal iddialarının gündeme geldiği belirtildi.
Sümerbank Genel Müdürlüğü'nün alım satım ve stoklanyla
ilgili öne siirülen iddialann "ihmal edilecek nitelikte"
olmadığı ifade edilen önergede, özelleştirmeye tabi
tutulacak öteki KÎT'lerde de aynı durumların söz konusu
olduğu iddiasına yer verildi. (Ankara/AA)
Anayasa Mahkemesi'nden iptal
• ANKARA (Cumhuriyet Bttrosu) — Anayasa
Mahkemesi, hükümete yeni bakanlık kurma ve
bakanhklar bünyesinde idari düzenlemeler yapmak
amacıyla yasa gücünde kararname çıkarma yetkisi
tanıyan yasayı iptal etti. SHP'nin başvurusu üzerine
yasayı inceleyen Anayasa Mahkemesi, bu yasanın 1, 2 ve
3. maddelerini oy çokluğu ile iptal etti. Hükümet, bu
yetki ile yeni bakanhklar kurarken bakanlıklann
bünyelerinde de bazı değişiknklere gitmişti. tptal kararı
üzerine, kuTulan bakanhklar ile bakanhklar bünyesinde
yapılan değişiklikler konusunda ortaya herhangi bir
hukuksal boşluk çıkıp çıkmayacağının, yayımlanacak
gerekçeli kararda kesinlik kazanacağı ifade edildi.
Ecevit'ten "uzlaşma" çağrısı
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Bulent Ecevit,
DSP MKYK'sının birkaç haftadır sürdürdüğü toplantılar
sonucunda, "siyasal yaşamı tıkanıkhktan kurtarmak için"
belirlenen çözüm önerilerim dün düzenlediği basın
toplantısında açıkladı. Ecevit, Türkiye'nin "seçimleri
bekleyemeyecek kadar ivedilik taşıyan" bazı iç ve dış
sorunlannın çözümü için "uzlaşma" önerdi. DYP Genel
Başkanı Süleyman Demirel'in uzlaşmayı ilke olarak içine
sindirmesi gerektiğini beürten Ecevit, "SHP liderleri de
politikalannı açıkça ortaya koymaktan kaçınıyorlar"
dedi. Ecevit, solla sağ arasında bir uzlaşma ortamı
oluşmasmın zorunlu olduğunu vurguladı. SHP'yi
"yapısal tutarsızhk"la suçlayan Ecevit, SHP'nin bugüne
kadar tüm işbirliği çağrılannı reddettiğini söyledi.
Grizu patlamasında 5 ölü
• ZONGULDAK (AA) — Türkiye Taş Kömürü
Kurumu'na bağlı Arnasra maden ocağında önceki gün
meydana gelen grizu patlaması sonucunda ölenlerin
sayısı 5'e yükseldi. Yarah olarak kaldırıldığı Zonguldak
SSK Hastanesi'nde tedavi gören Rıfat Kaçar adlı maden
işçisi de dün sabaha karşı hayatını kaybetti.
•
ÖLÜM
Numismatik Demeği Başkanı
• Haber Merkezi — Eski para
koleksiyoncusu ve araştırmacılarının üye
olduğu Türk Numismatik Derneği'nin 20
yıllık başkanı yüksek mühendis Cüneyt
Ölçer, dün vefat etti. Karayolları, İller
Bankası ve İş Bankası'ndaki görevlerinden
sonra Kültür Bakanhğı Eski Eserler ve
Müzeler Genel Müdürlüğü de yapan
Cüneyt Ölçer, Osmanlı paraları üzerindeki
araştırmalan ve bu konudaki 17 kitabı ile tanınıyordu.
İngiliz, Amerikan, Macar ve Rumen numismatik
derneklerinin de üyesi olan, çeşitli uluslararası kongrelere
bu alanda büdirilerle katılan ve Uluslararası Numismatik
Derneği'nin onur nişanı ile ödüllendirilen Ölçer'in,
Osmanlı Bankası aracılığıyla yapılan Osmanlı Borç
Anlaşrnalan adlı iki ciltlik kitabı bulunuyor. Türk İslam
Eserleri Müzesi Mudürü Nazan Ölçer'le evli olan 65
yaşındaki Cüneyt Ölçer, bir süredir kanser hastahğına
yakalanmıştı. Ölçer'in cenazesi, yarın Teşvikiye
Camii'ndeki öğle namazından sonra Zincirlikuyu
Mezarlığı'nda toprağa verilecek.
F. Hayati Çorbacıoğlu
• Haber Merkezi — Oyun yazarı Fazıl Hayati
Çorbacıoğlu (65), İstanbul'da öldü. Çorum doğumlu
olan Çorbacıoğlu, yazarlık yaşamına Varlık dergi ve
yıllıklarında başladıysa da sanat alanında radyo oyun
yazarhğı ile tanınıyor. 1965 yılmda radyofonik piyes
yazma tekniğiyle ilgili genel kurallar ve radyo
tiyatrosunun özellikleri konusunda Radyo Tiyatrosu ve
Piyes adlı basılmış tek kitabı yayımlandı.
Eğitimci yazar Tar
• Kültür Servisi — Eğitimci - yazar Süleyman Şahin
Tar, önceki gün Istanbul'da öldü. 1914 yılmda Bursa'da
doğan Tar, Gazi Eğitim Enstitüsü'nü bitirdikten sonra
Anadolu'nun çeşitli kentlerinde edebiyat öğretmeni
olarak görev aldı. Açığa ahndıktan sonra 30 yıla yakın
bir süre Yeni Cami arkasında dilekçe yazarak geçimini
sağlayan Tar'ın, "Istırap", "Arkadaş" ve "Onlar" aduıı
taşıyan şiir kitaplan ile "Misebolu" adlı bir öykü kitabı
bulunuyordu. 76 yaşında ölen Tar'ın cenazesi dün
Topkapı Merkezefendi Camii'nde kılınan ikindi
namazından sonra Silivrikapı mezarhğına kaldırıldı.
Karapınar Belediye Başkanı
• NEVŞEHİR (Cumhuriyet) — Nevşehir'in Acıgöl
llçesi'ne bağlı Karapınar Kasabası Belediye Başkanı
Kamil Koç, kanser tedavisi gördüğü evinde dün öldü. 26
Mart yerel seçimlerinde RP'den belediye başkanlığına seçilen
Kamil Koç, yaklaşık 4 aydan beri kanser tedavisi görüyordu.
Kamil Koc'un ölümüyle boşalan belediye başkanlığı için ağus-
tos ayında seçim yapılacağı bildirildi.
Pmf. MuammerAksoy ölümündenönceCumhuriyefînyaptığısöyleşide, 163'üntümüyle kaldınlmasına karşı çıkıyordu
6
Şeriat,özgür düşünceyi yok eder'
J. ürkiye'ye şeriat düzeninin gelmesi halinde
düşünce hürriyeti ortadan kalkar. Bu intihar
etmek anlamma gelir. İntihar hürriyeti vardır,
ama intihar marifet değildir.
1-ıaiklik ilkesine içten ve dıştan genel bir İnsan beyninin ürünü olan görüşler, kısa süre
saldırıya geçildiği kritik ve tarihsel bir dönemde sonra ilahi iradeye dayanan inançlara aykın
Türkiye'yi korkunç bir karanhğm eşiğine olduğu gerekçesiyle kafalarda hapsedilmeye
götüren felsefe savunulamaz. neden olabilir -ki olacaktır-:
TURAN YILMAZ
ANKARA — Telefondaki ses,
"O kadar meşgulnm ki bugünler-
de.. O kadar meşguliim ki.." diye
söze başlıyor ve devam ediyordu:
"Cumartesi günü bir panelimiz
var. Danıştay ve tdari Yargılama
Usul Yasalan'nda yapılan değişik-
likleri anlatacağiz. Sonra Ataturk-
çü Düşünce Demeği adına laikiik
konusunda hazırladığımız bildir-
geyi kamuoyuna duyuracağız. Be-
nim yine bu konuda bir broşür ha-
zııiığım var, matbaadan prova
baskılan gelecek, lasbih yapaca-
ğım. Bu metni bir basın toplantı-
sı ile açıklayacağım. Ardındaıt la-
iklik konusunda bir panel düzen-
leyeceğiz.."
Daha birçok uğraşı da vardı.
YÖK'ün türbanı serbest bırakan
kararı için Danıştay'a yapılacak
başvurunun hazıılıklanru yetiştir-
meye çahşıyordu bir yandan. Öte
yandan, Emlakbank'ı dolandır-
maktan mahkûm olan Kemal
Horzum'un davasında, Emlak-
bank adına kararı temyiz etmek
için bir başka çalışma içindeydi.
Ayrıca, süper emeklilerin yiurdik-
leri haklannın alınması için sava-
şım veriyordu. Emekliler Derne-
ği ile sorunları vardı. Prof. Dr.
Metin Giinday ile ücretsiz danış-
manbk yapıyorlar, Danıştay'a baş-
vuracak süper emekliler için dilek-
çe örnekleri hazırlıyorlardı...
İki önemli kurumun da başkan-
lığıru yürütüyorda. Türk Hukuk
Kurumu ve yeni kurulan Atatürk-
çü Düşünce Derneği'nin. Tüm bu
uğraşılara, koşuşturmaya karşın
söz laiklik konusuna gelince, sesi
canlanıyor, defalarca anlattıklan-
nı bir kez daha, bir kez daha yi-
neliyordu, 73 yaşındaki "genç
adam". Anayasa Hukukçusu
Qrof. Dr. Muammer Aksoy...
İntihar hürriyeti
Önceki gün kimliği belirsiz bir
katilin tabancasından çıkan iki
kurşun ile yaşamını yitiren Aksoy,
ölümünden bir gün önce kendisiy-
le görüşen Cumhuriyet muhabiri-
ne de laiklik konusundaki kaygı-
larıru dile getiriyordu.
Türk Ceza Yasası'nın 141 ve
142.raaddeleriylebirlikte kaldırıl-
ması düşünülen 163. maddesi ko-
nusunda çok duyarhydı. Bu mad-
denin üzerinde çok iyi düşünülme-
si gerektiğini defalarca vurgu-
luyordu.
Aksoy, 163. maddenin kaldml-
masına kesinlikle karşı çıkıyordu.
Bu maddenin amacını "şeriat dü-
zeninin Türkiye'ye gelmesinin
önlenraesi" olarak niteleyerek,
"Şeriat düzeninta gelmesi halin-
de düşünce hürriyeti ortadan kal-
kar. Bu tam anlaınıyla intihar et-
mek anlamma gelir. Kişilerin 'in-
tihar hürriyeti' vardır, ama intihar
marifet değildir" diyordu.
Türkiye'de demokrasinin, ulu-
sal egemenliğin, çağdaşlığın ve ge-
lişmenin ön koşulunun ve tek gü-
vencesinin laik devlet anlayışı ol-
duğunu vurgulayan Aksoy, 163.
madde konusunda ileri sürülen
"düşünce özgürlüğünün
engellendiği" görüşüne ise "Dü-
şünce aklın ürünüdür. tnsanlık
ancak bu şekilde ilerler. Inanç
açıklamasında ise akla müsaade
edilmez. Böyle bir düzende, bıra-
kın düşünce özgürlüğnnii, tümüy-
le düşünce ortadan kalkar" gerek-
çesiyle karşı çıkıyordu. Aksoy,
"Bir kişt eğer 'Müsluman değilim'
derse, katli caizdir" anlamına ge-
len "irtidat" sözcüğünün altım çi-
ziyor ve buna çok, ama çok dik-
kat edilmesi gerektiğini söy-
lüyordu.
Ancak, 163. maddenin kötü
formüle edildiğini, bu nedenle
metninde değişiklik yapılması,
açıklayıcı hükürnler getirilmesi ge-
rektiğini belirten Aksoy, bu ne-
denle 163. madde ile ilgili olarak
yargı organlannca "son derece
manasız, aptalca kararlar
verildiğini" kaydediyordu. Aksoy,
"Bu dunım da gözönünde bulun-
durulunca, 163. maddedeki kimi
deyimler, tabirier ya da cümleler
bu duruma yol açılraaması için
degiştirilebilir. düzdtilebilir. Ama
bu maddevi tümüyle ortadan kal-
dırarak, Türkiye'ye bir şeriat dü-
zeninin gelmesine asla izın venne-
mek gerekir. Laiklik ilkesini ko-
rumak için de bu gereklidir"
diyordu.
Aksoy, "Üniversitede başörtü-
sü ve türban takılmasına, Ayasof-
ya'nın müze olmaktan çıkanlma-
sına, laiklik ilkesinin baltalanarak
yok edilmesine yönelik, son gün-
lerde gelişen gerici eylemlerin"
amacına yönelik ise, "Meşrutiyet-
ten bu yana atılan tüm ilerici
adımlann kaldınlması" değerlen-
dirmesi yaparak şöyle diyordu:
"Aslında inançlara dayanan de-
gişmez ve karşıI teze izin vermez
Gazeteci-yazar Abdi Ipekçi'nin raezan başındaki törene ailesi, yakınlan ve gazeteciler katıldı. (Fotograf: Lğur Giinyiiz)
IpekçL, ölümünün 11. yıknda anıldı
tstanbul Haber Servisi — Gazeteci-yazar
Abdi tpekçi, öldürülüşünün 11.
yıldönümünde Zincirlikuyu'daki mezan
başında anıldı. Anma töreninde bir
konuşma yapan Gazeteciler Cemiyeti
Genel Sekreteri ve TGS Genel Başkanı
Orhan Erinç, İpekçi cinayetinin hâlâ
çözümlenememesinin üzüntü yarattığım
belirterek katilin bulunmasını istedi.
tpekçi için ilk tören dün Cağaloğlu'ndaki
Basın Müzesi'nde yapıldı. Gazeteciler
Cemiyeti. yöneticileri Abdi tpekçi'nin
müzedeki çalışma masasına çelenk
koyarak saygı duruşunda bulundular.
Zincirlikuyu Mezarlığı'nda düzenlenen
törende konuşan Orhan Erinç, tpekçi'nin
gazeteciliğini anlatarak tpekçi'nin
öldürülüşünün üzerinden 11 yıl
geçmesine karşın katilinin
bulunamamasmın büyük üzüntü kaynağı
olduğunu söyledi. Erinç, katilin
bulunmasını istedi. Gazeteciler Cemiyeti
Yönetim Kurulu üyelerinden Nail Güreli
de Abdi tpekçi'nin barış, demokrasi ve
özgürlük karşıtı kişilerce öldürüldüğünü
ifade ederek tpekçi'nin ölüm
yüdönümünde, Prof. Dr. Muammer
Aksoy'un öldürülmesinin büyük
üzüntüsünü yaşadığım belirtti.
Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki törene Abdi
tpekçi'nin ailesi, yakınlan, çalışma
arkadaşları ve gazeteciler katıldılar.
IZMIR'den HİKMET ÇCTİNKAYA
KırÇiçekleri Olümsüzdür
İZMİR — Acıları yaşama katık
etmiş bir bilirrı adamrydı Prof.
Muammer Aksoy. Yaşamın bun-
ca ağırlığına karşın dirençliydi,
coşkuluydu, devinimliydi. O hem
bir bilim, hem siyaset, hem de
hukuk adamrydı. Atatürkçüydü
yetmiş üç yıllık yaşamında hep
dingin, sevecen, dostluğu kır çi-
çekleri gibi ölümsüzdü. Atatûrk
ilkelerine sımsıkı bağlı, o yolda
ödün vermeyen yürekli bir kişiy-
di.Ulusal petroldavasınabayrak
açan o yürekli yiğit insana sıkı-
lan alçakça kurşun Atatürk dev-
rimlerine, laik Türkiye Cumhuri-
yeti'ne yöneliktir. Onun bıraktığı
Atatürkçü bayrak elbet yerde kal-
mayacaktır.
Prof. Muammer Aksoy'un ken-
di sozleriyte çağnda bulunan
meslektaşlarının tepkilerinde,
"Atatürk ilkelerine ve
demokrasiye" sıkılan o alçak kur-
şunun ardında yatan gerçekler
dile getiriliyor.
Ne derdi Muammer Aksoy?
— Bir ülkede hukuk devleti
tehlikeye düşerse, ister hâkim ya
da proiesör. ister savcı veya yö-
netici olsun meslekten atılmak ya
da ağır sonuçlara katılmak tehli-
kesini göze alarak hukuk cephe-
sine katılmak, hukuk devleti için
mücadele etmek her hukukçu
için bir meslek ve vicdani, hatta
yurt ve insanlık borcudur...
On yıl önce yazılan senaryola-
nn çekimi yavaş yavaş başlıyor.
Halkı yıldırmak, demokrasiyi çel-
meleyip ülkeyi kan ve barut fıçı-
sına dönüştürmek isteyen kimi
odaklar, saygın kişileri öldürerek
terörü tırmandırmak istiyor.
Acılarla dolu bir kuşağın için-
den gelen birisi olarak, böyle te-
rör olaylarının demokrasi ve öz-
gürlükleri hangi noktaya doğru
çektiğini çok iyi biliyoruz.
lerinin yılmaz savunucusu...
SHP lideri Erdal İnönü, dün
Muammer Aksoy'un alçakça vu-
rulmasının ardından kimi geliş-
melere değiniyordu. İnönü'nün
sözleri ilginçtir Birileri demokra-
siyle Türkiye'de çare bulunama-
Evet, gecenin karanlığında üç yacağı izlenimini vermek
j
ste-
el silah sesi... mektedir.
Prof. Muammer Aksoy kanlar Prof. Aksoy, demokrasi ve öz-
içinde yıkılıyor merdivenlere. Eşi, gûrtüğün bir simgesiydi. Bir hu-
kalp krizi geçirdiğini sanıp ağız- kuk adamı olarak her dönemde
dan solunum yaptırıyor. Eşinin demokratik davranış örneği ver-
ağzı kan doluyor O zaman anlı-
yor eşi Muammer Aksoy'un al-
çakça vurulduğunu...
Biz bu filmi on yıl önce de gör-
müştük. Senaryo aynı kurguda.
Belli oyuncular daeskisi gibi; ya-
ni profesyonel. Hedef seçtikleri
Muammer Hoca Atatürk devrim-
Yaşamı boyunca demokratik, laik ve Atatürk
devrimlerine dayalı cumhuriyet için savaşım
veren, ödünsüz demokrasi savaşçısı, değerli
hocamız, Türk Hukuk Kurumu Başkanı,
Atatürkçü Düşünce Demeği Başkanı ve Anİcara
Barosu eski başkanlanndan
Prof. Dr.
MUAMÎ AKSOYkaranlık güçler tarafından hunharca
katledilmiştir.
Cenaze töreni 3.2.1990 Cumartesi günü saat:
09.30'da Ankara Adliye Sarayı'nda, saat 11.00'de
de TBMM'de yapılacaktır.
Maltepe Camisi'nde kılınacak öğle namazından
sonra Cebeci Asri Mezarlığı'nda toprağa
verilecektir.
TÜRK HUKUK KURUMU
VE AINKARA BARO BAŞKAMJĞI
Çelenk yerine Türk Eğitim Vakfı'na bağışta bulunulmasmı dileriz-
mişti...
12 Eylül sonrasrydı sanırız. Ar-
kadaşımız Celal Başlangıç, Ba-
lıkesir yöresinde Süleymancılarla
ilgili bir röportaj yapmıştı. Prof.
Aksoy, Süleymancı tarikatının ön-
derterini savunmuştu o röportaj
nedeniyle mahkemede. Yine
163. maddeden yargılanan pek
çok kişinin de savunmanlığını
üstlenmişti mahkemelerde.
Niçin?
Çünkü demokrasi ve özgürlük
için. İnsan haklan, çağdaş hukuk
devleti için...
Eğer bu alçakça cinayeti isla-
mi intikam Örgûtü ya da Islami
Hareket Örgütü işlemişse, bu
olayın ardında başka dış güçler
var. Çünkü Prof. Muammer Ak-
soy, Türkiye'de İslami çevrelerde,
özeilikle tarikatlar arasında say-
gın bir konumdaydı. Prof. Aksoy,
dinine bağlı, ama laikliği savu-
nan Atatürkçü bir kişiydi.
O zaman?..
SHP liderinin sözleri degerten-
dirilmelidir. Şöyle diyor İnönû:
— İslami İntikam Örgütü, te-
settüre karşı davranışları sonun-
da Aksoy'un cezalandırıldığını
söylpyor. Eğer böyleyse, bu ha-
reketin Türkiye'de hepimizi orta-
çağ karanlığına döndürmek iste-
yen bir zihniyetin eseri olduğu-
na dikkatinizi çekmek istiyorum.
Böyle bir zihniyet, solculuğu sag-
cılığı bir tarafa bırakarak, Türki-
ye'de serbest düşünceyi, çağdaş
yaşamı ortadan kaldırmak iste-
yen bir zihniyettir.
Çeşitli sorulaftakılıyor kafamt-
za önceki geceden beri...
Proi. Muammer Aksoy alçak-
ça öldûrüldü...
Alçakça saldırıyı yönlendiren-
ler nerede, hangi örümcek ağın-
da örgütlenmektedir?
İşte bu nokta çok önemlidir...
dinsel kurallann (opluma egemen
olmasını isteyenlerin, bu tutkula-
rını dile getirmeleri ve başka kişi-
leri de bu dogndtuda inanca ulaş-
ünp o yolda davranmava davet et-
meleri, hele bunu örgütlü olarak
yapmalan asla ve asla insan bey-
ninin üriintt saydığunız akla, mau-
tıga ve dünyasal gerekçelere daya-
nan düşüncelerin açıklanması ile
aynı nitelikte davramşlar değildir.
Hele başkalannın da benimsemesi
amacıyla açıklanan inançlar, ay-
nı doğrultuda inanç sahibi olma-
yanlann ve bu inanca göre hare-
ket etmeyenlerin cezalandınlma-
sını ve saldınlara uğramasım bile
doğru buluyor. hatta bu saldınlan
din uğruna cihat sayıyorsa, bu ni-
telikte inanc açıklamalanna ve on-
lann propagandasına izin vermek,
sadece başkalannın inanç özgür-
lüğunu flilen reddetraek değil. ay-
nı zamanda başkalannın kişi ve
can güvenliğini dahi tammamak
anlamına gelir. Boyie bir dunırau
özgürlük adına istemek ise kişile-
rin özgürlüğünün, başkalannın
özgürlüğü ile sınıriı olduğunu
unutmak, adeta bzgürtügu yalnız-
ca saldırganlara tanımak demek-
tir."
Laiklik ilkesine içten ve dıştan
genel bir saldırıya geçildiği kritik
ve tarihsel bir dönemde, Türkiye'yi
ve Türk halkını "korkunç bir ka-
ranlıgın ve geriliğin eşiğine" götür-
mek anlamına gelen bir felsefenin
savunulamayacağım da kaydeden
Aksoy, "Çünkü toplum yaşamımn
amacı, insanın özguriüğünü. refa-
hını ve mutluluğunu sağlamaktır.
Demokrasi dahi, insan için vardır
ve amaç, toplum içinde insanın in-
san onuruna yaraşır koşuilarda
yaşamasını sağlayan ortamı fiilen
gerçekleştirmektir. Bu olanaklann
ortadan kaldınlmasına neden ola-
cak sindirici, baskılar yaratıcı ve
sonunda tüm özgurluklerin orta-
dan kalkmasına neden olacak
inanç ve istek açıklamalan, kısa
süre sonra insan beyninin ürünü
olan görüşlerin, ilahi iradeye da-
yanan inançlara aykın olduğu ge-
rekçesiyle, kafalarda hapsedilme-
sine. hatta o göruşleri taşıyanla-
nn kafalannın kopanlmasına ne-
den olacaksa -ki olacaktıri böyle
tersine çevrilmiş bir özgürlük an-
layışı, özgürlük adına özgürlüğü
katletmek ya da özgürlük adına
ozgürlüğün intihannı savunmak
olarak nitelendirilebilir" diye ko-
nuşuyordu.
Aksoy, "Türk toplurnunda la-
iklik ilkesi, yüzyıllar süren acılar
ve büyük felaketler sonucunda,
Atatürk'ün dahiyane girişimi ve o
zamanki tarihi koşullann da yar-
dımı ile gerçekkştirilebilmiştir. Bu
ilkenin bir kez yitirilmesi, giderU-
mez bir sosyal felaket niteligi ta-
şıyacaktır. Şu gerçeği artık herke-
sin görmesi gerekir ki irticaıun ki(-
le halinde harekete geçmesi olası-
lığı, Cumhuriyet tarihinin hiçbir
döneminde bu kadar yakın. yay-
gın, somut bir tehlike olarak ken-
disini gostermemiştir. Önümüzde-
ki 10 yıllık dönemde, Türkiye için
irticadan daha büyük, hatta ona
yakın hiçbir tehlike söz konusa
değildir" diyordu.
Muammer Aksoy, 141, 142.
maddelere ilişkip de Cumhuri-
yet'e, "Prensip itibanyla bu mad-
delere muhakkak cebir unsunınun
eklenmesi gerektiğini duşunüyo-
rum. Çünkü mevcut uygulamada,
masum fikir açıklaraalan da suç-
lanıyor. Amaç, proletarya dikta-
törlugünü amaçlamayan, iktidara
seçimle gelip seçimle gitmeyi be-
nimseyen Avrupa tipi komünist
partiler ise bunlann kurnlmasını
yasaklayan da bir hüküm var.
Türkiye'ye hürriyet adına faşizmin
gelmesine de müsaade edilemez.
Sonuç olarak ben. hürriyetleri yok
etme hürriyetini kabul
etmiyorum" şeklinde konu-
şuyordu.
Aksoy, inanç ve ibadet doğrul-
tusunda hareket edenlerin de 163.
maddenin yanlış yorumlanması
nedeniyle zaman zaman cezalan-
dırılabüdiklerine işaret ederek, b'ır
defaya mahsus olmak üzeTe bu
madde mağdurlan için bir af çı-
kanlabileceğini de savunuyordu.
ACIBÎRKAYIP
Bursa eşrafından merhum Burhanettin Ölçer ile merhume Mihriye Ölçer'in
oğullan, merhume Nedret Büyükyüksel'in lcardeşi, Bülent Büyükyüksel'in
kayınbiraderi, İdil Biret ve Şefik Bü>1ikyüksel ile Madeleine ve İbrahim
Büyükyüksel'in dayılan, Sav, Ölçer, Birkan, Su, Üntuna, Yolaç, Şatıroğlu,
Karacabey ve Kantarlak ailelerinin kuzen ve yeğenleri, Canan ve Ahmet
Aycibin'in enişteleri, Çınar Tapan'ın sevgili Cüni'si, Nevra ve Nedim
Ölçer'in kıymetli babaları, Engin Ölçer'in kayınpederi, Ceylan ve Cem
Ölçer'in büyükbabalan, Nazan Ölçer'in çok sevgili eşi
Türk Numismatik Dernegi Başkanı İnş.Yiik.Müh.
CÜNEYT OLÇER'İ
uzun bir hastalık sonrası kaybettik. Geride dopdolu bir yaşam, Osmanlı
para tarihine adanmış pek çok kitap ve büyük bir hasret bıraktı.
Aziz naaşı 3 Şubat Cumartesi (yarın) Teşvikiye Camii'nde kıhnacak öğle
namazından sonra Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecektir.