Katalog

10 ŞUBAT1990 CUMHURİYET/7 HIZMET BINASI ANKARA HAVAŞICumhurîyet Ankara Bûrosu Küçük yapar, büyük kapar Ankara'da kamu kuruluşlan ile bakanhklar arasında "bina kapma" modası başladı. Oevlet Planiama Teşkilatı'run kendisı için yaptırdığı bınayı Başbakanlık aiırken, DESIYAB'ın binasını da Dışişleri Bakanlığı aldı. Son birkaç yıl içinde yaşanan bu olayları dikkate alan Halk Bankası, Ankara'da yaptırdığı yenı binanın üzerıne yaklaşık 20 metre genişlıginde ve betona işleyerek "Halk Bankası" yazdırdı. Banka yetkilileri binayı garantiye aldıklarını düşünüyorlar. SAGLIKVETDPUUM Sağlıkçılar politikacılardan şikâyetçi Arök ülkemızde de gazete bayılenmn vitrinlerinı sûsleyen bir sağlık dergisı var "Sağlık ve Toplum" dergisinin çıkış amaçları arasında, "Muş Devlet Hastanesi'nin sorunları kadar köhneleşen tıp ortamının sorunlarma da yer vermek" ve "sağlık konusunda dünya bılgısını vatandaşa ulaştırarak taşralaşmaya engel olmak" yer alıyor. Dergıde yer alan "Türkıye'de sağlık hızmetlerinde başlıca sorunlar" başlıklı soyleşiden bir kesit: Zafer öziek (Hacettepe Tıp Fakültesı) Türkıye'de sağlık hizmetlerine el atmamış kurum yok gıbi bir şey Mıllı Eğıtım Bakanlığı 'nın hastanesı var. PTT'nın kendı sağlık örgütü var Milli savunma, unıversıteler, bankalar desen öyle. SSK, Bağ-Kur Yanı gemısını kurtaran kaptan modelı. Çağatay Güler (Hacettepe Ttp Fakültesı)' Kaba yargılarla sağlık olaylarının tamamının kavranıldıgı zannediliyor. Kaba yargılardan biri de kişi başına sağlık harcamasıdır. Çunkü sen genel bütçeye büyük bir para koy, bununla tut kalp merkezlerı, transplantasyon merkezleri aç. Ondan sonra da ayırdığın mıktarı ülke nüfusuna böl. Ben bütçeden şu kadar para ayırıyorum, kışı başına şu kadar harcama yapıyorum de. Sonra kızamıktan çocuklar ölmeye devam etsin Recep Akdur (Sağlık Bakanlığı uzmanı): Sağlık hizmetlerı tamamen günübırlık yönlendirilmeyle ve gelen idarecınin düşüncesıne göre biçımlendırılmeye çalışılmıştır. Sonuçta da mevcut tabloyla karşılaşılmıştır. Caner Fidaner (İşyerı hekimı) Bız halk sağlıkçıların poiıtıkacılarla bir problemi var. Sağlık Bakanı akademısyen 01sa lafı bana Eflatun'un filozoflar yönetıci olmalıdır' sözünü anımsattı. Ama acaba gerçek bir talep mi? GÜNÜN FOTOĞRAFI DEMİREL — Valtit saati gelince o iş olur, tasası devam etsin. (Fotofraf: Hasan Aydın-AA) ECEVIT'IN YORUMU Köylüler telefon9 içiyorlar DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, mitınge katılmak ıçin geceledığı Sungurlu'dan karayoluyla Samsun'a giderken yol üzerınde durduğu bir kahvede köylülerle sohbet ettı, sorunlannı dınledı. Çaybaşı köylülennın anlattıklarını dınleyınce üreticinin elinden yok pahasına alınan ürünlerın sofralarımıza nıçın yüksek KİTAP Cezaevinde insan olmak İnsan Hakları Derneğı Ankara Şubesı'nin yenı yayını "Cezaevinde insan Olmak" geçen günlerde pıyasaya çıktı. Şube Başkanı Muzaffer Erdost, dernek yönetım kurulu üyesı Fevzı Argun'un çabalarıyla derlenen belgeler ve bılgılerden oluşan kitap cezaevleri gerçeğine de ışık tutuyor. Erdost kitabın sunuş bölümünde şunları söylüyor: "İçerıdekı ınsanın bedenı, devletin her türlü tasarrufta bulunacağı bir beden değıldır. Bedensel varlığını koruma hakkı şu ya da bu biçımde sınırlanamaz. İnsanın ıçeride de olsa, aynlmaz bir öğesi olan manevi varlığını koruma ve geliştırme hakkı kendısine ait bir haktır. Cezaevlerinde zorlu bir açlık direnişinden geçenler, insan olmanın onurunu koruma savaşımı verdiler. Öyle umuyoruz ki insan haklarının daha sağlıklı bir biçımde kavranmasında, bu kitabın önemlı bir katkısı olacaktır Yayımlanmasındakı amaç da burada Zindansız günlerin özlemiyle... FIKRA Bir kekeme vatandaş büyük kentlerın birınde kekemeler okulunu arıyordu. Yoldan geçen bir gence yaklaşarak "Ke.. Kekemeler o... okulunun nerede o... olduğunu biliyor musunuz?" dıye sordu. 3enç, kekeme vatanaaşı anında yanıtladı. — Kardeşim bak ne güzel kekeliyorsun, kekemeler okuluna gideceksin de ne olacak? fiyatlaria geldığıne çok yakından tanık olduk. Çaybaşılılar Ecevit'e 250-300 lira arasında sattıklan soğanın, kentlerde 850 lıradan tüketıcilere ulaştırıldığını söylediler. Ecevtt, sabırla dınledıkten sonra gazetecılere pahalılığın nedenının köylüler, üreticiler olmadığını belırterek elbııiığiyle onların istedığı düzeni kuracakları sözünü verdi. Sohbet sürerken bir köylü arka sıralardan atıldı: Köyierde içme suyumuz yok. Ecevit sordu: "Telefonunuz var mı?" Aldığı yanıt telefonlarının olduğu biçimındeydı. Ecevit şöyle dedı: "içme suyunuz yok. Telefonunuz var, telefonunuzu içiyoreunuz değil mi?" GUL GEC Özal, "Beni indirmeleri mıimkun degil" dedi. TAŞAR VE GAZETECILER Dayak yiyen enayi Prof. Aksoy'un cenazesınde, polısın gazetecılere attığı dayak tepkiyle karşılandı. Konu, Türkıye Gübre Sanayi A.Ş.'nın kuruluş yıldönümü töreninde Devlet Bakanı Tasar'a aktarıldığında Taşar ınanmakta güçlük çekti: "Yok canım, polis gazetecilere vurur mu?" Taşar'a bırakın polısın önüne gelene vurmasını, bir polıs şefinin bıle "Once gazetecilere" diye komut verdıği anlatıidı. Taşar söylenenlerı kabul etmemekte ısrarlıydı. Konuyu dönüp dolaştırıp bir kavgada dayak yeyıp yememeye getırdi "Ben onu bunu bilmem. Bir kavgada dayak yiyen enayidir. Dayak yemeyeceksin arkadaş.' IŞLEYEN DEMIR Baransel Ankara'yı bırakamadı Ali Baransel, ikı cumhurbaşkanı ıkı de cumhurbaşkanı vekilı döneminde 16 yıl süreyle "Çankaya'nın sesi" oldu. Eskı Cumhurbaşkanı Evren'ın görev süresının sona ermesınden sonra ıse emeklıye ayrılmayı uygun buldu Evren, Marmaris'e yerleşip kafasım dınlemeyı ve anılarını yazmayı yeğlerken Baransel, "Çalışmaya devam" dedı Radyo Televızyon Yuksek Kurulu üyelığıne atanan Baransel, Koç Holding'in Ankara temsılcılığı görevını de üstlendı. Evren'in, anılarını yazarken zaman zaman Baransel'e danıştığı da ıfade edilıyor. Sonuçta Baransel'in falında "huzur ve istikrar" pek görünmüyor Çankaya'daki kadar olmasa da hareketlı günler yine Baransel'ı bekliyor. PEVİR-TESLİM Kırmızı'nın makam otosu hazır Ankara Keçıören'deki 26 Mart beledıye başkanlığı seçimlerını Melih Gokçek'in kaybetmesimn ardından başkanlık makam otosu "hasarlı" olarak yeni başkan Hamza Kırmızı'ya devredilmıştı. Belediye çalışanlarının soyledığine göre ANAP'ın başkanlık seçiminı kaybetmesınin ardından bazı partililer, Gökçek içın yenı satın alınan Mercedes ı kıskanıp tekmelemışler. Sert cısımlerle hasar vermışler. Yönetımı devralan Kırmızı, makam otosunu anakent tamırhanesine göndermiştı. Geçen günlerde tamir ışleri bittı ve Kırmızı makam otosuna kavuştu. Dşmırel: "Bız, konuşan ve düşûnen bir toplum ıstiyoruz." O zaman cezaevleri sayısını arttırmak gereki.. * Türkiye'nin, Avrupa Topluluğu'na tam ûyeliğı zormuş. . Bız de yarım üye oluruz. •k "Aaah Belinda" filmi "dûşsel bir fantezı" ımiş.. Bizde de düşsel fantezı, demokrasıL. • Gazetede başlık: "Kurtla kuzu buluştu." Bız, Özal'la Akbulut buluştu zannettık, değılmış!.. • ANAPH Doğancan Akyürek: "1991'de Mesut Yılmaz genel başkan olsa bıle kendısine kadavra kalır. Partının başına gelır ama arkasında halk kalmaz." Sankı şımdı ANAP'ın arkasında halk var da!.. • Bir haber 'Akbulut ağırlığtnı koyuyor..." Bakalım kaç gram gelecek? * Adalet Bakanı Oltan Sungurlu. "Suçlulann peşındeyiz." Iz bırakmışlar sankı!.. Sinasi Nahit Berkeı HAYVANLAR ISMAIL GÜLGEÇ KİM KİME DLM DUMA BEHIÇ AK m^ç^İh ûkc PİKNİK PtYALE MADILİ HIZLI GAZETECİ \ECDETŞE» ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACl -i h- AĞAÇ YAŞKE\ EĞİLİR KEMAL GOKHA* GURSES GARFIELD jm DAVIES TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAS 10 ŞUBAT KING KONG'UN SENARİSTİ.. 1932'[>£ BüGtıkl, 1H6IOZL MZ4Rt £DGAZ WJ*LC4C£, ST- yAŞtNDA HOLLyu/OOD'D/f ÖLMÜÇTU. OS/CEL-B&ı G/4ZE'- TS MuHAgıfZl OLA&/IK ÇALIŞMIŞ, DAMA SOA/&4 Bu A/ZAPA İ7O'/ /4ÇKM K/TA8A rMZ^S/Ay/ ATTUttŞ, jyauLAK </E Fic/M SEA/AG.yoiA/£t y/lz- ıCiffr/. /ŞTE, "K/A/G KOV£ "U\/ SEMAüyOSU DA OkJUN ÖLUMUfij£>£U H£M£N ÖKICB U2EİS.IUDE ÇAUŞTlĞl üeUıVOÛ- 1933 T£ TAMAMCAA/AN FILM, O Sr&4lj4£ PEK MASrtjANMAyAN OEGıŞtK Sa§a/a, bu S £n>pıre S~fa/e binastntn fgmç bir sabnetı