19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 DIŞ HABERLER İOŞUBAT1990 SOVYETLER BİRLİĞ1 Gorbaçov:Amaca ulaşıldıöovyetler Birliği lideri Mihail Gorbaçov, Merkez Komitesi toplantısında çıkan sert tartışmalara ilişkin olarak "Bunlar affedilebilir. Çünkü konu, tüm dünyanın geleceğini ilgilendiriyordu" dedi. Gorbaçov, ülkede taktik hatalar yapıldığını, ancak stratejik olarak doğru adımlar atıldığını söyledi. Dış Haberler Servisi — Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkez Komitesi'nde alı- nan kararlann yankılan sürüyor. SSCB Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov, Merkez Komitesi toplantısırun "amaana ulaşağını" söyledi. Politbüro uyesi ve partinin ideo- loji sorumiusu Vadim Medvedev, SSCB'de çok partili sisteme geçişle ilgili yasal düzen- lemelenn yakında çıkarılacagım kaydetti. Gorbaçov'un Merkez Komitesi toplantısın- da kabul edilen reform platformu, henüz tam metin açıklanmamasına karşın yoğun olarak tartışılıyor. A.A.'nın haberine göre Mihail Gorba- çov'un Merkez Komitesi toplantısırun ka- panışında yaptığj konuşma, 36 saat aradan sonra dün yayımlandı. Gorbaçov, "Parti- oin yalnız beyniyle değil tıim vücuduyla" kararlı davranmanın zorunluluğunu hisset- tiği sırada, reformda geç kalmasırun affe- dilemeyeceğini söyledi. Sovyet lideri bu konuşmasında, SBKP Merkez Komitesi toplantısında, "bazı üye- lerin kontrolü kaybetmelerine" yol açacak şiddetli tartışmalar olduğunu doğrulamakla birlikte, bunun "affedilebilir" olduğunu, çünkü ortada olan konunun yalnızca par- tinin ve ülkenin değil, tüm dünyanın gele- ceğini de ilgilendirdiğini kaydetti. Konuşmasında, başlattığı 'perestroyka' sürecinin eleştirel bir değerlendirmesini de yapan Mihail Gorbaçov, bugüne dek bazı yanlışlıkları görmezlikten gelerek sorunla- nn ağırlaşmasına katkıda bulunduklanıu itiraf etti. Gorbaçov, ancak yapılan bu hatalann taktik hataları olduğunu ve genel strate>i- de ise doğru yolda ilerlemeye devam ettik- lerini vurguladı. Merkez Komitesi toplantısında çok ateşli geçen tartışmaların partinin geleceğinden duyulac kaygının ifadesi olduğunu belirten Gorbaçov, bu görüş ayrılıkJarına karşın, tüm Merkez Kornitesi'nin reform yolunda ilerlemeyi benimsediğini, politbüro içinde ise bu konuda hiçbir bölünme olmadığını söyledi. SSCB Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov, dün ABD Dışişleri Bakanı James Baker'la yaptığı gorüşmeden önce gazetecilere yap- tığı açıklamada da, bu hafta içinde yapı- lan Merkez Komitesi loplantısının "ama- cına ulaştığıru" söyledi. Gazetecilerin, "Merkez Komitesi toplantısında zorlandı- ğı anlar oiup olmadığı" yolundaki sorula- nna da, Gorbaçov, çok zor bir nokta ol- madığını söyleyerek yanıt verdi. Gorbaçov, Merkez îComitesi toplantısında elde edilen sonucun, bugünün koşullan tarafmdan be- lirlendiğini ve amacın, bu noktadan daha ileriye gitmek olduğunu belirtti. Medvedev'den uyarı Londra muhabirimiz Edip Emil öymen'- in haberine göre Sovy< tler Birliği Komunist Partisi Politbüro üyesı ve partinin ideoloji sorumiusu Vadim Medvedev, Merkez Ko- mitesi toplantısıyla ılgıli olarak "Parti, ül- kede öniine geçilmez bir »argasa seline s«t cekmek amacıyla iktidar tekeüne son verdi" dedi. Londra'da "Knüiyel Uluslanırası Öis- kiler Enstirüsü"nde Merkez Komitesi'nde alman son karanur üzerine açıklamalar ya- pan Medvedev, "Karan vermek çok zor ol- du, çok acı oldu, ama hiç olmazsa şimdi olaylan daha kolay denetlevebileceğiz. Bu- no yaparken, işi yavaştan almamaraız gerekir" şeklinde konuştu. Medvedev, Komunist Parti'nin iktidar te- kelinden vazgeçerek çok partili bir düzene kapıyı açmasından sonra atılacak adımla- n da anlattı. Yakında muhalefet partileri kurulması için gerekli yasal düzenlemenin yapılacağını ve her şeyden önce de partile- rin bansçı bir tutum takınmalannın şan ko- şulacağmı belirtti. Medvedev, özeüikle mil- liyetçi akımları temsil edecek partilerin "rağbelte" olacağını tahmin ettiğini kay- dederek "Anayasaya karşı şiddet eylemi- ne kaikışmak ya da toplumlar arası ya da dinler arası kışkırtıcılık yapmak gibi giri- şimler, knrulacak hiçbir partinin esas ama- cını oluşluramaz" dedi. Sovyet Birliği'nden ayrılmak isteyen bazı cumhuriyetler olduğunu kabul eden Med- vedev, "Birlige dahil olmak isteyenler bu- na özgiirce karar verroeli" dedi ve hükü- metin, birliği sağlamak için çalışacağını, cumhuriyetleri teşvik edeceğiru kaydederek, "Biz yeniden bir şekil verilmiş federasyon- dan yanayız" dedi. Ancak bu noktaya da açıklık getirmedi, Litvanya Komunist Par- tisi'nin, Moskova'dan ayrılma kararında olduğunu hatırlatan Medyedev, "Bu konu- da çok ateşli tartışmalar olacak, ancak so- runuo nasıl çözülecegini yakın zanun gösterecektir" dedi. Platform tartışıhyor Bu arada, Merkez Komitesi toplantısına SSCB lideri Mihail Gorbaçov tarafından sunulan ve oybirliğine yakın bir sonuçla ka- bul edilen 28. Kongre için reform platform taslağı, henüz tam metin açıklanmaması- na karşın, yoğun olarak tartışıhyor. Sov- yet yayın organları, kabul edilen platfor- mun, Gorbaçov'un sunduğu taslaktan ne yöride farklan olduğu konusunda hiçbir ay- nntılı bilgi vermiyorlar. Moskova Radyosu'nun Interfaks servi- sine bir demeç veren Estonya Başbakanı Indrek Toome, Merkez Komitesi toplantı- sı sonunda ortaya çıkan platformun, top- lantıya sunulan taslaktan "çok daha iyi" olduğunu bildirdi. Toome, taslakta çeliş- kili olan bazı tanım ve ifadelere daha ke- sin bir çizgi kazandınldığını belirterek "Kendimi rahat hissediyorum" dedi. BONN BAKER'IN ZIYARETI Kohl, Moskova'da onay arıyorFederal Almanya Basbakanı Helmut Kohl, bugün Moskova'da Gorbaçov ile yapacağı görüşmede, Demokratik Almanya'nın ekonomik çöküşünü önlemek için 1 milyar dolarlık yardım yapmaya hazır olduğunu açıklayacak. DİLEK ZAPTÇIOĞLU BONN — Bonn'da hükümet çevTelerin- den alınan bilgiye göre Demokratik Alman- ya iflasın eşiğine geldi. Başbakan Helmut KobJ'ün, bugün başlayan Moskova ziyare- tinde Mihail Gorbaçov'a söyleyecekleri belli oldu. Kohl'ün ziyaretinin arifesinde Fede- ral Almanya, Sovyetler Birliği'ne 220 mil- yon mark tutannda karşılıksız yardım yaptı. Bonn'dan Moskova'ya, geri odenmemek üzere yapılan para yardımıyla Sovyetler Bir- liği AT'den yiyecek satın alacak. Siyasi göz- lemciler Kohl'ün bu "hibe" ile Moskova- dan Almanya'run birleşmesi sorununa da- ha sıcak bir bakış elde etmeye çalıştığını id- dia ediyor. Başbakan Helmut Kohl ve Dışişleri Ba- kanı Hans-Dielrich Genscher'ın Moskova ziyareti bugün bajlıyor. Dün Başkent Bonn'da "Kohl'ün Gorbaçov'a hangi mesajı vereceği", başhca merak konusuydu. Öğle- den sonra hükümet çevrelerinden yapılan bir açıklama, merakları giderdi, ama yeni kaygıların oluşmasına yol açtı. Başbakan Kohl Moskova'ya şimdiye kadar Alman ka- muoyundan gizlenen bazı yeni bılgilerle gi- diyor. Bunlann içeriği kısaca şöyle: "Demokratik Almanya, iflas bayragını çekmeye hazırlanıyor. Son gunlerde hiçbir dış odemevi yerine getiremeyen D. Alman- ya'nın mali çöküşünü onlemek gerek. Bu- nun için Batı'nın D. Almanya'ya, Polonya'ya yaptığından daha fazla yardım yapması şart." Başbakan Kohl bugun Moskova'da Gorbaçov'a, "Bonn'un Demokratik Alman- ya'ya 1 milyar Amerikan Dolan yardım ya- pabileceğini" söyleyecek. Kohl ayrıca, Demokratik Almanya'daki siyasi durumu da Gorbaçov'a şöyle anlata- cak: "Dogu Berlin hükumetinin otoritesi son derece zayıflamış durumdadır. Merke- zi otoritenin tamamen çozülduğune, kimi ARNAVUTLUK 'Avrupa'daki gelişmeleri ilgiyle izliyoruz' Arnavutluk Dışişleri Bakan Yardımcısı Sokrat Plaka, süper güçlerin Avrupa'da güçlerini azaltmasını memnunlukla karşıladıklarını söyledi. TİRAN (AA) — "Stalinizm'in 'son kalcsi" diye ııitelendirilen Arnavutluk, sü- per güçlerin Avrupa'da rolünün azaltılma- sıru memnunlukla karşıladı. Ancak ülkenin Sovyet blokundaki demokratikleşme süre- cinden etkilenmeyeceğini tekrarladı. Arnavutluk Dışişleri Bakan Yardımcısı Sokrat Plaka, Associated Press'e yaptığı açıklamada, "Doğu Bloku ülkelerinden çok farklı otan kendi yolumuzda ilerlemeyi sürdürüvoruz" dedi. Plaka, Arnavutiuk'un Avrupa'daki geliş- meleri "büyük bir ilgi" ile takip ettiğini söy- ledi ve NATO ya da Varşova Paktı'nın Av- rupa kıtasında yapacağı asker indiriminin Arnavutluk tarafından memnunlukla kar- şılandığını kaydetti. Sokrat Plaka, "Helsinki süreci gibi ulus- lararası politikalara katılmadık, çünkü ka- lılan ülkelerin isteklerine saygı gdsterilmi- yordıı, sadece süper güçlerin çıkarlan gözetiliyordu" dedi ve ûlkesinin Doğu ve Batı'yla ilişkilerini geliştirmeyi istediğinı kaydetti. Plaka, Arnavutiuk'un ABD ile ilişkilerı konusundaki bir sonı uzerine, ABD'nin "Resmi bağlanmn yeiersiz olduğunu" söy- ledi ve ABD ile Arnavutluk arasında dip- lomatik ilişkilerin olmadığını hatırlatarak, "Gerçekte lop onlarda" dedi. Plaka, Avrupa ile ekonomik işbirliğinin geliştirilmesi konusunda bir engel olmadı- ğını kaydetti. Doğu Blok'undaki reform sürecine kar- şı olduklan göruşünü tekrarlayan Plaka, "Olay, sosyalizmin ve biirokrasinin yanlış yönlendirilmesi ve çöküştür" şeklinde ko- nuştu. Arnavutiuk'un çoğu bağlantısız Üçüncü Dunya ülkeleri olmak üzere 112 ülkeyle dip- lomatik ilişkisi bulunuyor. bölgelerin idari olarak devletten kopma egi- limi taşıdıgına şahit oluyoruz. Demokratik Almanlann Bao'ya göçu, hızlanarak devam etmektedir ve günde 2500 kişiyi asmakta- dır. Bütün bunlar goz önüne alındıgında. bi* 18 martta genel seçimlerin yapılabile- ceğinden kuşku duyuyoruz. Çünkü genel se- çimleri örgutleyecek bir merkezi olorilenin bile kalraamış olduğunu ogrenmis bulunu- yoruz." Bonn, Demokratik Almanya hakkında çizdiği bu dramatik tabloyu şimdiye kadar kamuoyuna açıklamamıştı. "Peki, o halde Demokratik Almanya'yı kina kurtaracak" sorusuna Başbakan Helmut Kohl, "Biz" ce- vabını veriyor ve hükumetinin D. Alman- ya'nın iflasını önleyecek ekonomik kudre- te sahip olduğunu ekliyor. Ancak her şeyin bir bedeli var. Başbakan Helmut Kohl ve Dışişleri Bakanı Hans- Dietrich Genscher, Demokratik Almanya'yı kurtarma operasyonuna karşılık, Gorba- çov'a somut bir öneri götüruyorlar: "De- mokratik Almanya Varşova Paktı'ndan cık- sın. Almanya, NATO çatısı altında birleş- sin; ama NATO şimdi Dogu sınırlan için- de kalan Alman topraklanna asker veya üs yerleşlirmesin." Bonn'da dün öğleden sonra Başbakanlık danışmanlarından biri tarafından yapılan bu açıklamalar akşam saatlerinde resmen yalanlandı. "Demokratik Almanya'nın if- lasın eşiğinde olduğu" açıklaması üzerine Batı'ya dev bir göç dalgasının harekete ge- çeceğinden korkan hükümet, yukarıdaki bilgileri tekzip etmeyi uygun buldu. Doğu Berlin'de hükümet sözcüsü de aynı saatle- rinde Bonn'un açıklamasını yalanhyordu. Öte yandan Moskova da Gorbaçov'un Almanya uzmaru Vaiendn Fah'n'in ağzından kendi bakışım Batı'ya "çıtlaüyordu". Falin, D.Almanya'da yayımlanan "Tfeni Almanya" Gazetesi'ne verdiği demeçte sö>le dedi: "Al- manya'nın birleşmesi için önce Doğu ile Batı arasındaki güvenlik sorununun çözulmesi gerekiyor. Aksi halde Moskova'nın birieş- meye evet demesi beklenemez." Gorbaçov'un Kohl'ün getireceği öneriye ne ölçüde rağbet edeceğini, kendisinin Al- manya sorununa nasıl bir çözüm önerece- ğini, bugünkü ve yarınki görüşmelerden sonra oğreneceğiz. Dışişleri Bakanı Hans-Dietrich Genscher, Moskova ziyareti öncesinde, dun Berlin'in güneyindeki Potsdam kentinde bir seminer- de yaptığı konuşmada, NATO üyelerine, it- tifakın Doğu'ya genişletilmemesi için söz vermeleri çağrısında bulundu. BAKER-GORBAÇOV GÖRÜŞMESt — SSCB liderinin ABD Dışişleri Bakam'yla yaptığı görüşme 4 saat sürdü. Görüşmelerin yansı- nın Baker ve Gorboçov'un başbaşa yaptıklan gonışmelere aynldığı kaydedildi. (Fotoğraf: AP) SSCB liderindenyeni öneriMOSKOVA (AA) — Sovyetler Birliği Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov, ABD Baş- kanı Geofge Bush'un, Orta ve Doğu Avru- pa'da iki buyuk devletin askerlerinin sa>ı- sına 195'er binlik tavan getirme önerisine karşı, bu tavaru, tüm Avrupa kıtasını kap- sayacak şekilde genişletmeyi önerdi. Gorbaçov, bu önerinin kabul görmeme- si halinde her iki tarafın askeri birliklerine getirilecek üst sınınn 225 bin olarak belir- lenebileceğini bildirdi. ABD Dışişleri Bakanı James Baker'ın, dün Sovyetler Birliği lideri Mihail Gorba- çov ile yaptığı dört saatlik gorüşmeden son- ra, ABD ve SSCB dışişleri bakanlannın ya- pacakları basın toplantısı herhangi bir ge- rekçe açıklanmadan iptal edildi. Baker'ın Mihail Gorbaçov'la yapması planlanan iki saatlik görüşme dört saat sür- dü. Bu görüşmelerin yansının, Baker ve Gor- baçov'un baş başa yaptıkları ikili görüşme- lere ayrıldığı kaydedildi. ABD ve SSCB dı- şişleri bakanlarının dün öğleden sonra ya- pacaklan açıklanan basın toplantıları da önce iki kez ertelendikten sonra iptal edil- di. Görüşmelerin uzamasına Gorbaçov'un, Bush'un önerisine karşı getirdiği yeni öne- ri üzerindeki temaslann yol açtığı bildiril- di. Görüşmelerle ilgili olarak yayımlanan resmi açıklamada, ABD Dışişleri Bakanı James Baker'ın, Moskova ziyaretini tamam- lamadan önce, Gorbaçov'un önerisine ya- mt verme vaadinde bulunduğu bildirildi. Sovyetler Birliği, George Bush'un öneri- sinin yalnızca Doğu ve Orta Avrupa'yı kap- saması nedenıyle ABD'nin Ingiltere'yle Aİ- deniz kıyısındaki NATO ülkelerinde konuş- landırılmış bulunan ABD birliklerinin bu indirimden etkilenraemesınin yanlış olaca- ğını belirtmişti. Gorbaçov'un önerisi ise Viyana'da devam eden AKKUM göruşmelerinin kapsadığı tüm alanı içeriyor. Buna göre öneri, Sov- yetler Birliği'nin Avrupa kıtasındaki toprak- larıyla Doğu ve Orta Avrupa'daki tüm bir- liklerinin sayısına 225 binlik üst sınır geti- rirken ABD'nin tüm Avrupa'daki askeri gu- cünün sayısuıın da 225 bine indirilmesini sağlıyor. Ancak Gorbaçov'un önensinde 195'er bin kişilik tavanın kabul edilmesi halinde, bu tavanın Sovyetler Birliği'nin Avrupa'daki topraklarıru kapsamaması da öngörülüyor. Gorbaçov'un görüşmede, Alman sorunu- nun ele alınması için "Helsinki-2" doruğu- nun bu yıl içinde düzenlenmesi yolundaki önerisine karşılık olarak da ABD Dışişleri Bakanı James Baker'a karşı bir öneri getir- diği bildirildi. Buna göre Baker, AKKUM görüşmele- rinde anlaşmaya vanlmasından sonra, bir de insan hakları konusunda bir haarlık konferansı düzenlenmesini ve Hekinki do- ruğunun, hem silahsızlanma hem de insan hakları konusundaki hazırlıklar taraamlan- mış olarak toplanmasını istedi. Görüşmede her iki tarafın da "birleşik Alman devletinin Avrupa kıtasında tehdit yaratmayacağı güvencesinin zorunluluğu" üzerinde görüş birliğine vardıkları kayde- dildi. TÜRKİYRBULGAJUSTAN Ottawa'daYılmaz-Dimitrov zirvesi SEMİH İDİZ ANKARA — Dışişleri Bakanı Mesut Yd- maz ile Bulgaristan Dışişleri Bakanı Boiko Diraitrov arasında yarın Ottawa'da yapı- lacak "Üçüncü Türk-Bulgar zirvesi" nite- liğindeki görüşmede iki ülke arasındaki iliş- kilerin normalleştirilmesine yönelik soraut adımlar atılmaya çalışılacak. Görüşmeler- de Türk tarafı, Bulgaristan Komunist Par- tisi Merkez Komitesi tarafından 29 aralık- ta alman ve Türk azınhğa din, dil ve isim seçme serbestisini iade eden kararın haien yürürlüğe sokulamamış olmasını gündeme getirecek. Bu arada Türk azınlığı ile ilgili kararın kapsamının genişletilmesi ve 1984'ten önce mevcut olan hakların da ia- de edilmesi üzerinde duracak. Bulgar tara- fının ise ulusal güvenliğine yönelik güven- celerin belgelenmesini isteyeceği kayde- diliyor. Ancak her iki tarafın görüşmeye "önko- şullarla gittikleri" izlenimi vermeme gay- reti içinde olmaları da dikkat çekiyor. Bu çerçevede Ottawa göriişmesinde ikili ilişki- lerin normalleştirilmesine yönelik siyasi me- kanizmanın kurulması bekleniyor. Pazartesi gtinü başlayacak olan "açık semalar" konferansı öncesinde yann Otta- wa'da yapacakları görüşmeyle iki Dışişleri Bakanı, Todor Jivkov'un 10 kasımda dev- rilmesinden bu yana ıkincı kez bir araya gel- miş olacaklar. Dışişleri Bakanı Yılmaz, 9 ocakta Ku- veyt'te yapılan görüşme sonrasında gaze- tecilerin sorularım yamtlarken, ilişkilerin normalleştirilmesi yolunda yapıcı bir diya- log başlatılmasını ve bir işbirliği dönemi- nin açılması için sağlam zemin oluştuğunu kaydetmiş, "Dk defa ortak bir dil konuş- ma imkânı bulduk" değerlendirmesini yap- mıştı. Bulgaristan Dışişleri Bakanı Dimiirov ise daha ihtiyatlı bir yaklaşım sergileyerek iki ülke arasındaki güvensizliğin gideriimesi ve ilişkilerde yeni bir sayfa açılabilmesi için bir "güven arttıncı önlemler paketi" istedik- lerini bildirmişti. Her iki ülkenin bu konu- da ortak bir bildiri üzerinde anlaşmaya var- ması durumunda, bunun resmen bir "sal- dırmazlık pakn olmasa bile, özünde bu an- lama gelecek ve iki ülkeyi baglayacak bir belge olacağını" belirtmişti. Ankara'da yapılan nabız yoklamalan, SOFYA Yeni hükümetten 'ortak Bulgar evi'SOFYA (A.A.) — Bulgaristan'da önce- ki gün Başbakan Andrei Lukanov tarafın- dan açıklanan yeni hükumetin ekonomik istikrar ve serbest seçimlere öncelik vere- ceği belirtildi. Bu yıl içinde yapılması öngörülen serbest seçimlere kadar gorevde kalacak yeni hü- kumet, muhalefetin hükümete katılmayı reddetmesi üzerine sadece komunistlerden kurulmuştu. Lukanov hükümeti açıklamasında, Bul- garis;an parlamentosunun gelecek toplan- tısına sunulacak olan ekonomik krizi gider- meyi amaçlayan programın piyasa ekono- misine geçmeyi öngören ekonomik refor- mun bir aşamasını oluşturacajı kavdedil- di. Mülkiyet konusunda kesin ve şartsız eşit- likten yana olunduğu ve ekonomik girişim- lerin teşvik edileceği belirtilen hükümet açıklamasında, Bulgar vatandaşlarına, grevden kaçınmaları, sabırlı, hoşgörülü, sağduyulu olmaları ve "ortak Bulgar evine" özen gdstermeleri çağrısında bulu- nuldu. Açıklamada, hür seçimlerin sakin, de- mokratik ve uygar bir ortam içinde hazır- ianmasının amaçlandığı belirtilerek parti, seçim ve basın konulanndaki yasa tasarı- larının pariamentonun gelecek oturumun- da tartışılacağına dair de söz verildi. Bütün parti ve siyasi güçlerin hüküme- tin tarafsızlığına guvenebilecekleri kayde- dilen açıklamada, ülkenin önde gelen so- runlannın çözülebiunesine yardımcı olmak amacıyla hükümet ile muhalefet arasında- ki yuvarlak masa toplantısına da katılma- ya hazır olunduğu belirtildi. Comecon ve Varşova Paktı'nda kalına- cağını da tekrarlayan yeni hükümet, ülke- nin ekonomik amaçlannı ve toprak bütün- lüğu ile ulusal güvenliğini garantileyen SSCB ile ilişkilerin surdürüleceğini belirt- ti. Yararlı olabilecek her fikrin, peşin hü- kümsüz olarak ele alınacağı bildirilen açık- lamada, sosyalist Avrupa ulkelerinin AT'- ye katılmalan fikrinin de dikkatle incele- neceği kaydedildi. Türkiye'nin, "saldırmazlık paktı" anJamı- na gelecek bir belgeye gerek olmadığı gö- rüşünde olmadığını ortaya çıkanyor. An- cak bunun, iyi komşuluk, içişlerine kanş- mama ve benzeri güven arttına ilkeleri içe- ren bir belgenin göruşülemeyeceği anlamı- na geünediği de ifade ediliyor. iki ülkenin Doğu-Batı ilişkilerinin global yapısı içinde kilit noktalarda bulunmalan nedeniyle, saldırmazhk paktı biçiminde bir belgenin Türkiye ile Bulgaristan'ın içinde bulunduklan ittifaklar açısından sorun ya- ratacağj ifade edilirken şu göriişlere yer ve- riliyor: "Doğu-Batı askeri Uiskilerinin içinde bu- lunduğu konjonktur zaten silahsızlanma, bilgi paylaşımı ve denetleme ilkelerini içe- riyor. Viyana'da suren AKKUM anlaşma- lan bir yana, iki Dışişleri Bakanı'nm Ot- tawa'da katılacaklan ve NATO ile Varşo- va Paktı'na mensup ülkelerin Dışişleri Ba- kanlan düzeyindeki "açık semalar" kon- feransı da bu sürecin farklı bir boyutu. Te- sis edilmeye çalısılan global ortam aynı za- manda ikili düzeydeki askeri ilişkilerı ilgi- lendiriyor. Çıkacak kararlar da herkes için bağlayıcı olacak. Bu dunımda, ikili düzey- deki bir saldırmazhk paktı ve>a buna ya- nasan bir belgenin kısıtlı olması olasılığı gi- bi iki ülke için mensubu bulunduklan as- keri ittifaklar açısından da sorun yaralacak- ür." Yine de bunun iki ülke arasında güvenin arttırılmasına yönelik bir belgenin göruşü- lemeyeceği anlamına da gelmediği kayde- diliyor. Nitekim, Türkiye'nin Kuveyt'te, Bulgaristan'a iyi komşuluk ve işbirliğine yönelik olan ve karşılıklı güveni konsolide etmeyi amaçlayan bir taslak belge sundu- ğu anımsatılıyor. MERKEZKOMITE Ligaçov'dan partiye birlik çağrısı Dış Haberler Servisi — Sovyet Komünist Partisi'nin iktidar tekeline son veren tari- hi Merkez Komitesi toplantısında tavn en çok merak uyandıran kişi, Gorbaçov'dan sonra muhafazakâr kesimin sözcülüğünü yapan Igor Ligaçov oldu. Toplantının saJı günkü oturumunda söz alan Ligaçov, pe- restroykaya, partinin demokrasiye yöneli- şine ve temsilcilerin tabandan seçilmesine karşı çıkmamaya özen gösterdi. Gorba- çov'u deştiren öteki muhafazakârlar da, bu noktalarda sessiz kalmayı tercih ettiler. Fransa'da yayımlanan Le Monde gazetesi, 5 yıldır uygulanan perestroyka politikası- nın halka ve partiye mal. olduğunu, buna karşı çıkacak bir politikacının kendini raah- kûm edeceğine dikkat çekiyor. Konuşması üç kez hararetli alkışlarla ke- silen Ligaçov, Gorbaçov'a bir kez bile ol- sa kişisel saldında bulunmadı. Partinin bir- liğini ısrarla vurgulayan Ligaçov, en önemli sorunun, 'parti saflannın örgütsel ve ide- olojik bakımdan sağlamlaşbnlması' oldu- ğunu, çünku 'anti sosyalist ya da milliyet- çi bir örgüte bağlı kişinin SBKP içinde kalamayacağını' söyledi. Bunun anlamı, milli cephelere ya da grev komitelerine ka- tılan radikaJ militanlann partiden atılma- ları idi. Oysa Le Monde, Gorbaçov'un kongreye hazırlanırken, esas bu unsurlara dayanmaya çalıştığını belirtiyor. Ligaçov konuşmasında, "Sovyetter'ia gekceğe duyduklan güvenin esası olan sos- yalizmin çizgisinin giderek yok olmaya baş- ladığını, bunun başka bir alternatifi olma- yan perestroykadan değil, perestroykanın hatalı uygulanmasından kaynaklandığını" söyledi. Milliyetçi çatışmaları ve bolgelerde geli- şen ikili iktıdarları eleştiren Ligaçov, "dev- lel iklidannm zayıflamasına" dikkat çek- ti. Toprakların özel kişikre verilmesine de karşı çıkan Ligaçov, tam tersine kolektif çiftliklerin kaynaklannı arttırmak gerekti- ğini, işlerin ancak böyle düzelebileceğini söyledi. DIŞ BASIN KP, tarihe gömülecek Economist Gorbaçov, muhafazakârlan karşısuıa al- mak zorundaydı. Doğu Avrupa'dan öğre- nilen bir ders var: Komünistler, değişen ko- şullara ne kadar yavaş tepki gösterirlerse, o kadar hızla devriliyorlar. Parti örgütü pe- restroykanın önündeki en önemli engel. Bu hafta Gorbaçov, radikallere doğru birkaç kulaç daha attı. Muhafazakârlann perest- royka üzerine yünimesini önlemek için böy- le yapmak zorundaydı. Gorbaçov, daha de- mokratik bir Komunist Parti ile perestroy- kayı destekleyen bütün gruplar arasında di- yaloğun, çözulmeyi durdurabileceğini umu- yor. Ancak insanlann özgür seçim hakları olursa, ne kadar reform yanlısı olsalar bile pek azı komunistleri seçer. Parti anık tar- tışılmaz haklılığından vazgecti. Sovyet Ko- munist Partisi de Doğu Avrupa'daki diğer partilerin yolunu izleyecek, bdki şansı varsa tarihe gömülecektir. (9 Şubat) Parti ve iktidar sdzcukieri esaniam taşı- madığı andan itibaren Komunist Parti uye- lerini bir arada tutan tutkaldan genye ne ka- lacak? Parti, haziran ayında toplanacak kongrede ikiye bölünmese bile, uye sayısı- nın hızla azalacağını tahmin etmek zor de- ğil. 3-4 hafta sonra Merkez Komitesi Ple- numu, kongreye sunulacak yeni parti tüzü- ğüne son şeklini verrnek üzere bir kez daha toplanacak. Muhafazakârlann bu toplantı sırasında kendilerini bir daha göstermesi beklenir. (9 Şubat) LE FIGARO Hem son plenum toplanusında olduğu gibi ileriye doğru koca adımlar hem de ara sıra geriye doğru küçük adımlar atan Gor- baçov, her şeye rağmen yürüyüşüne devam ediyor. Gelecek gunlerde gerçekleşmesi bek- lenen 'başkanlık rejimi'nin yalnızca kalm çizgileri ortaya çıktı. Yeni yapı değişikliği sayesinde Gorbaçov'un varmak istediği he- def, yerini sağlamlaştırmak gibi gözüküyor. Gerçekte cereyan eden olay, bir iktidar kay- dırması. Tüm itibannı kaybetmiş, bölünme halindeki bir komunist partisinden serbestçe seçilmiş bir parlamentoya doğru bir geçiş. (9 Şubat)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle