22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/10 HABERLER 10 ŞUBAT1990 P A R T I L E R D E N ANAP Nazilli kongresi ilçe kongresi bugün yapılacak. Kongre öncesinde "küskün" olan Aydın rnilletvekilleri Mehtnet Özalp ile Mehmet Yüzugüler banştılar ve ortaklaşa bir liste hazırladılar. Görevden alınan ANAP Nazilli ilçe örgütünde kongrenin gecikmesi tepkilere neden olmuştu. Kongre tarihinin belirlenmesinden sonra Aydın 2. Bölge milletvekilleri Mehmet Özalp ve Mehmet Yüzügüler'in arasındaki "küskünlüğü" gidermek için kulisier yapıldı. İlçe Başkanı Yüksel Ünal, bir basın toplantısı yaparak iki milletvekilini banştırdığını ve tek bir liste hazırlandığını açıkladı. Bugün yapılacak kongrede şu anda ilçe başkanı olan Yüksel Ünal'ın tek aday olarak çıkacağı ve listesinin de milletvekiilerinin görüş birliği ile hazırlandığı bildirildi. (Nazilli/Cumhuriyet) Nereden duydun Çaparoğlu "Basının doğru haber yazmasını sağlamak" amacıyla "Nereden Duydun Yasa Tasarısı"nın hazırlandığını açıkladı. Malatya'da gazetecilerin sorulannı yanıtlayan ANAP Milletvekili Bülent Çaparoğlu, "Batı'da gazeteler yazdıklarının hesabını her zaman veriyor. Bu bizde niye olmasın" dedi. "Yazdıklarının doğru olduğuna inanan gazetelerin bundan çekinmemesi gerektiğini" kaydeden Bülent Çaparoğlu, "Yakında TBMM'ye sunacağımız 'Nereden Duydun' yasa teklifiyle, haksız haberlerle kisiler ve kuruluşlarm lekelenmesini önlemek amacındayız" diye konuştu. ANAP Malatya Milletvekili Bülent Çaparoğlu, bazı gazetelerde yer alan, "Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ağabeyi Korkut Özal ile iş ortaklığı olduğu" yolundaki haberlerin gerçekle ilgisi bulunmadığını savunarak "Korkut Bey'le iyi dostuz, hemşeriyiz. Ancak iş ılışkimiz bulunmamaktadır. Sadece Hak Yatınm A.Ş'de maaşlı olarak birlikte çalışırdık. Daha sonra buradan ayrıldık. O başka, ben başka işlerle uğraşmaya başladık" dedi. (Malatya / Cumhuriyet) Taşar'ın çalışmalan^l^f karşın Gaziantep il ve ilçe örgütlerinin kongreleri öncesinde kente gelen Devlet Bakanı Mustafa Taşar, çalışmalarını aralıksız sürdüruyor. Kongrelerin "kavgasız geçeceğini" söyleyen Bakan Taşar, "Herkesin kucaklayacağı, şunun bunun denmeyecek listeler geçecektir" diye konuşuyor. ANAP Şehit Kamil ve Şahinbey ilçelerinin kongreleri bugun yapılıyor. 17 şubat günü yapılacak Gaziantep il kongresi öncesinde de partili üyeler arasındaki heyecan giderek yükseliyor. Kongreler için Gazdantep'e gelen Devlet Bakanı Mustafa Taşar, "her üyeyle beser dakika görüşme" yapıyor. İl ve ilçe kongreleri için seçime kaç listenin gireceği yolunda ise bir belirginlik yok örgütlerde. Gaziantep Milletvekili Hasan Tanrıöver'in de kongre için kendi yanlılarından bir liste hazırladığı yolundaki söylentilerle ilgili olarak Taşar, "Seçime tek listenin katılacağı" yolunda görüş bildiriyor. (Emel Serinkaya / G. Antep) Terörün ^ bağımsız milletvekili, son günlerde artış gösteren olayların gizlilikle önlenemeyeceğini, olayların arkasındaki güçler ; karanlıkta kalmaya devam ettikçe de alınan önlemlerin etkisiz olacağını belirttiler. | "Demokratik Yeni Oluşum" komitesi adına 1 Aydm Güven Gürkan, Fehmi Işıklar, Cüneyt | Canver ve Kenan Sönmez imzalarıyla yapılan I yazılı açıklamada, parlamentoda grubu I bulunan ANAP, SHP ve DYP'nin terör konusunda genel görüşme önergesi vermeleri eleştirildi. Açıklamada, üç partinin sorunu kökeninde yakalamaktan çok toplumu avutmaya ve bir şeyler yapıyormuş izlenimi vermeye çalıştıklan belirtildi. (Ankara / ANKA) Kirsehir'de S H P l i Beledive M . Ali Yapıcı'nın ölümü nedeniyle 18 şubatta yapılacak belediye başkanhğı seçimine 7 parti katılacak. Seçime ANAP lzzet Yıldırım'la, SHP Cahit Gürses'le, DYP Haluk Türedi'yle, MÇP Nail Çalışkan'la, RP Haluk Demirel'le, DSP Ahmet Sungu'yla, SP de Dursun Karadağ'la katılıyor. 35 bin 418 seçmenin 109 sandıkta oy kullanacağı Kırşehir bugünlerde oldukça hareketli günler yaşıyor. Adalet Bakanı Oltan Sungur'lunun bugün, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Imren Aykut'un da pazartesi günû Kırşehir'de olacağı bildiriliyor. Öte yandan SHP Genel Başkanı İnönü II şubat pazar günü, DYP Genel Başkanı Demirel 15 şubat perşembe günü, DSP Genel Başkanı Ecevit de 17 şubat cumartesi günü Kırşehir'e giderek partilerinin düzenledikleri mitinglere katılacak. (Adnan Yılmaz / Kırşehir) Devlet Bakanı Mehmet K e ç e c i l e r ı • Yakında 'İnönü istifa etti' diye bir haber dinlerseniz hiç şaşmayımz. Çünkü Erdal İnönü, Deniz Gezmiş, yani Deniz Baykal'a emanettir" dedi. Keçeciler'in Deniz Baykal ile Deniz Gezmiş'in adlarını karıştırdığı konuşması yurttaşların gülmelerine yol açtı. Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler dün 18 şubatta belediye başkanhğı seçiminin yapılacağı Adana'nın Osmaniye ilçesine bağlı Cevdetiye kasabasına geldi. ANAP adayı îlhami Önal'ı ziyareti sırasında partililere yönelik bir konuşma yapan Keçeciler, "Türkiye'nin ANAP sayesinde kefeni yımığım" söyledi. (Osmaniye / Cumhuriyet Güney Illeri Burosu) Prof. Aksoy'un yerine Gürkan • ANKARA (UBA) — Anayasa Profesörü Muammer Aksoy'un suikast sonucu öldürülmesinden sonra Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanlığı'na Celil Gürkan getirildi. Yönetim kurulu toplantısından sonra ikinci başkanlık görevini yürüten Celil Gürkan, oy birliği ile genel başkan seçilirken boşalan genel başkan yardımcılığına da Selahattin Canbay getirildi. Atatürkçü Düşünce Derneği Yönetim Kurulu, yaptığı toplantıda üniversitedeki işlerinin yoğunluğu nedeniyle genel sekreterlik görevinden affını isteyen Anıl Çeçen'in yerine Gürbüz Tüfekçi'yi genel sekreterliğe getirdı. Şıvgın'ın danışmanı ayrıldı • ANKARA (ANKA) — Türk Tabipler Birliği ikinci Başkanı ve Ankara Üniversitesi Farmakoloji Anabilim Dah Başkanı Prof. Dr. Kâzım Türker, Sağlık Bakanı Halil Şıvgın'ın danışmanlığmdan istifa etti. Prof. Dr. Türker, ANKA'ya yaptığı açıklamada, istifasına gerekçe olarak 6 şubatta Resmi Gazete'de yayımlanan, "iiaç Ruhsatlandırma Danışma Komisyonu'nun Kuruluş ve Görevleri Hakkında Yönetmelik" hazırlanırken görüşünün alınmamasını gösterdi. Prof. Dr. Türker, ayrıca danışmanlık görevine atanmasmdan bu yana hiçbir zaman görüşü alınmak üzere bakanlık makamına çağnlmamasmm da istifa kararında etkili oiduğunu belirtti. Prof. Dr. Türker, bu yönetmeliğin Türkiye'deki ilaç ruhsatlandırma sorunlarıru daha büyük çıkmaza sokacağını ve buna kesinlikle karşı oiduğunu bildirdi. Güzel'in babası toprağa verildi • GAZİANTEP (Cumhuriyet Güney tlleri Burosu) — Devlet ve Milli Eğitim eskj bakanlarından Hasan Celal Güzel'in babası Kamil Güzel, Gaziantep'te toprağa verildi. Çarşamba günü Ankara'da vefat eden Kamil Güzel'in cenaze törenine devlet bakanları Mustafa Taşar, Mehmet Keçeciler, îçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu, eski bakanlar Yusuf Bozkurt Özal, Veysel Atasoy, ANAP Grup Başkanvekili Onural Şeref Bozkurt, ANAP Genel Başkan Yardımcısı Galip Demirel ve çok sayıda milletvekili ile çevre illerin belediye başkanları katıldı. Dün öğle namazından sonra Asri Mezarlık'ta toprağa verilen Kamil Güzel'in cenaze töreninde ANAP'taki muhaüf gruplann bir araya geldiği gözlenirken, Hasan Celal Güzel ile Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler tören boyunca yan yana yürüdüler. ANAP içindeki başkanlıkyarışı TV'den naklen yayını durdurdu Akbulut'tan Yılmaz'a TV çelmesi CANAN GEDİK Yılmaz'a karşı bakanlar da dış politika ile ilgili genel görüşmenin "gizli" yapılması önerisine katılınca, Mesut Yılmaz'ın naklen yayında "güç gösterisi" yapmasının önüne geçilmiş oldu. Başbakan Akbulut, TBMM Genel Kurulu'nda 21 şubat günü yapılacak dış politika ile ilgili genel görüşmenin "gizli" yapılmasını önerdi. "gizli" oturumda yapılması için önerge hazırladılar. Edinilen bilgiye göre TBMM Genel Kurulu'nda 21 şubat gunü yapılacak dış politika ile ilgili ge- nel görüşmenin naklen yayımının durduruîması Bakanlar Kurulu'- nda gündeme geldi. Başbakan Yıl- dırım Akbulut'un gündemde bu- lunmadığı halde, bakanlara genel görüşmenin naklen yayımı konu- sundaki düşüncelenni sorduğu öğrenildi. Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz'ın yurtdışında olması ne- deniyle katılmadığı Bakanlar Ku- rulu toplantısında bakanlar, Yıl- maz'a ağır eleştiriler yönelttiler. Yılmaz'a karşı olan bakanlar, Dı- şişleri Bakanı'ffl "başbakanlık ya- ANKARA — ANAP içindeki çekişme, dış politika konusunda TBMM'deki genel görüşmenin te- levizyondan yayımı konusuna da yansıyarak yeni bir boyut kazan- dı. Dışişleri Bakanı Mesut Yıl- maz'ın yaklaşık birbuçuk saatlik konuşmasının televizyondan nak- len yayını, gizlilik önergesi verile- rek engellenecek. Gizlilik önerisi- nin önce Başbakan Yıldınm Ak- bulnt'lan geldiği öğrenildi. Akbulut'un Bakanlar Kurulu- ndaku bu önerisine Mesut Yıl- maz'a karşı olan bakanlar da ka- tıldılar. ANAP grup başkanvekil- leri dış politika görüşmesinin nşına ginnekle" suçladılar. ANAP'm son MKYK toplantı- sında da Devlet Bakanı Kâmran İnan ve Yusuf Özal'ın Mesut Yıl- maz'a sert eleştiriler yöneltmele- ri, ardından, Bakanlar Kurulu'nda bu tepkilerin Akbulut tarafından, "naklen yayın" nedeniyle yeniden gündeme getirilmesi, "Yılmaz'ın kamuoyunda ve ANAP içinde yiikselişiııi durdurma girişimi" olarak yorumlandı. TBMM Danışma Kurulu top- lantısında ANAP, SHP ve DYP grup başkanvekilleri, dış politik gelişmelerin TBMM Genel Kuru- lu'nda genel görüşmede ele alın- masını kararlaştırmı$lardı. DYP Grup Başkanvekili Köksal Toptan bu genel görüşmenin TV'den nak- len yayımlanmasını önermiş, bu öneri toplantıya katılan ANAP Grup Başkanvekili Raşit DaMal ve SHP Grup Başkanvekili Hasan Fehmi Guneş tarafından da uygun bulunmuştu. Danışma Kurulu toplantısına ANAP adına katılan Daldal, Dı- şişleri Bakanı Mesut Yılmaz'ı te- lefonla aramış ve kurula, gend gö- rüşmenin 21 şubat günü yapılma- sının Bakan açısından da uygun oiduğunu bildirmişti. TBMM'de grubu bulunan üç si- yasi parti temsilcisinin anlaşma- ları üzerine TBMM Başkanı Ka- ya Erdem de dış politika ile ilgili görüşmelerin nalden yayımlanma- sı için TRT yönetimine baş- vurmuştu. TV yönetimi naklen yaym öne- risine "sıcak bakarak" gerekli gi- rişimleri başlatırken, Başbakan Yıldınm Akbulut "naklen yayın" konusunu, Bakanlar Kurulu gün- demine getirdi. Akbulut ve Ba- kanlann naklen yayımın önlenme- si için "gizli" görüşme önerilme- si görüşünü benimsedikleri öğre- nildi. Daha önce naklen yayın önerisine katılan ANAP grup yö- neticüerinin Akbulut ve Bakanlar Kunılu'nun isteği üzerine "Görüş- menin gizli yapılması" için öner- ge hazırlayacaklan bildirildi. ANAP'ın olağanüstü kongresi öncesi liberal eğilimin ısrarlarına rağmen hükümetten istifa elmeye ve genel başkanlığa aday olmayan Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz'a ilk tepki geçtiğuniz ay yayımlanan "32. Gün" programında, "Gend Başkanlığa aday olup olmayaca- gını ileride düşünebilecegi" yö- nündeki açıklamasından dolayı geldi. ANAP içindeki muhafazakâr- lar ve Hasan Celal Güzel yanlısı milletvekilleri Yılmaz'm açıkça ge- nel başkanlığa aday olmayı dü- şündüğünü ifade ederek Yılmaz- ın bu sozlerinden dolayı "ANAP1 ta lider boşlugu" imajı yaratmak- la suçladılar. Bazı ANAP millet- vekilleri de parti toplantılannda Yılmaz'ı Akbulut'a şikâyet ederek "Aday olacaksa açıkça söylesin" uyarısında bulundular. Tepkiler, Yılmaz'ın taraf oldu- ğu başlıca şu olaylarla yoğunluk kazandı. — 32. Gün programının TV ikinci kanalından da yayımlanma- sı uygulamasının Yılmaz'ın konuk olduğu programla başlatılması. — 32. Gün programının ardın- dan TV'de dış politika ile ilgili bir açıkoturuma katılan Mesut Yıl- maz'ın "alternatif lider" görüntü- sü verrnesi. — Yılmaz'm talimatı üzerine bazı Dışişleri uzmanlannın Ba- kanlar Kurulu ve ANAP Başkan- lık Divanı toplantılanna katılarak brifing vermeleri, — Kendi Görev alanına girme- yen toplantılara katılması: Istan- bul'da TÜSİAD'm yemekli top- lantısı ile lzmir'de genç işadamla- rının toplantılanna çağrılarak uzun konuşmalar yapması. — Kamuoyu yoklamalarında Yılmaz'ın ANAP'ın alternatif li- derliğine uygun görülmesi de parti içindeki muhafazakâr ve milliyetçi eğilimin tepkilerine neden oldu. ANAP kulisinde Hasan Celal Güzel'in geri çekilmesi üzerine, Akbulut'un muhafazakârlann da desteğini alarak Mesut Yılmaz'a yöneldiği yorumlan yapılıyor. Ak- bulut'un, Bakanlar Kurulu'nda Mesut Yılmaz'a yönelik tartışma- lara müdahale etmediğinı, batta bu tartışmalara zemin hazırladı- ğı ANAP kulisinde öne sürülüyor. DYP'de, gençleşme ve imaj değişikliği tartışmalan sürüyor 'Yeni fikîrleri değerlendireliırfDYP eski Genel Başkanı Yıldırım Avcı, "Söyleyeceğim bir şey olursa beyefendiye söylerim" dedi. GİK üyesi İsmet Sezgin ise "Parti içi platformda tartışmak daha yararh olur" şeklinde konuştu. TUREY KOSE İZMİR — DYP eski Genel Baş- kanı Hüsamettin Cindoruk'un "partinin gencleşmesi, yenileşmesi gerektiğine" ilişkin görüşleri ör- gütte tartışılmaya başlandı. DYP eski Genel Başkanı Denizli Millet- vekili Yıldınm Avcı, "Bu hususta sövleyecegim bir şey yok. Bir şey olursa Beyefendiye söylerim" der- ken DYP MKK uyesi SevU Erman, "Özeilikle büyük şehirlerde genç birikimli kadrolara ihtiyaç" var. Zaten Sayın Genel Başkanımız Süleyman Demirel de eskinin ta- bulannı yıktı. Diskotekte konuş- ması çok önemli" dedi. DYP eski Genel Başkanı Hüsa- mettin Cindoruk'un "DYP'nin çagdaş bir sag parti olması için gençleşelim, yenileşelim" önerisi konusunda bazı parti yöneticile- rinın değerlendirmeleri şöyle: Yıldınm Avcı (DYP eski Gend Başkam Denizli Milletvekili): Bu hususta benim söyleyeceğim hiç- bir şey yok. Hüsamettin Bey kıy- metli bir arkadaşımızdır. Fikirle- rini Beyefendi ile konuşur. Ben sağ salim partiyi Hüsamettin Bey'e devrettim. O da Beyefendiye dev- retti. Benim parti konulannda söyleyeceğim bir şey olursa Beye- fendiye söylerim. tsmet Sezgin (DYP Genel tda- re Kurulu Üyesi, eski bakan): Bunlar parti içi konulardır. Par- tinin kendine özgü platformlann- da görüşülür. Bunları basında, yüksek sesle görüşmektense parti içi platformlarımızda görüşmek hera partiye, hem de topluma da- ha yararh olur. Sevil Erman (DYP MKK üye- si): Genel Idare Kurulu'nda eski kuşak da var. Gençler de var. Es- kilerin hemen atılmasından yana değüim. Vefa vardır, hizmet, biri- kim vardır. Bu büyüklerin tecrü- belerinden partinin yararlanması gerekir. Sayın Cindoruk eski bir genel başkan olarak fikirlerini söyleyecektir, tasvip görür ya da görmez. Sayın Genel Başkanımız Süleyman Demirel de bu konular- da büyük atılım içinde. Rıfat Serdaroglu (DYP İzmir eski İl Başkanı): DYP, her türlü düşüncenin hür bir ortamda tar- lışıldığı, iktidara alternatif bir kit- le partisidir. Geniş çapta katılım- lar, beraberinde genç kesimleri ve yeni fikirleri de bu çatının altın- da taşımaktadır. Genel Idare Kurulu Üyelerin 14'ü milletvekili DYP Gend Idare Kurulu (GİK) Genel Başkan Süleyman Demirel dışında 40 kişiden oluşuyor. 5 genel başkan yardımcısı ve bir genel sekreterin görev yaptığı GİK'teki üyelerin 14'ü milletvekili. Bunun dışında 70 üyeden oluşan partinin ikinci bir organı, Merkez Karar Kurulu da parti büyük kongresince seçiliyor. DYP GİK'te şu üyeler görev yapıyor: Süleyman Demirel (Gen.l Başkan), Selahattin Kılıç (Genel Başkan Yard.), Mehmet Dülger (Genel Başk. Yard.), Mehmel Gölhan (Genel Başk. Yard.), Esat Kırathoglu (Genel Başk. Yard.), Omer Banıtçu (Genel Başk, Yard.), Gökberk Ergenekon (Genel Sekr.), Özden Öznün (Genel Muhasip), 1. Sabri Çağlayangil, Süleyman Çelebi, B. Sami Daçe, Mustafa Derin, Aziz Gümüş, Münif tslamoğlu, Yaşar Keceli, Kemal Kastelli, lsmail Köse, Nahit Menteşe, İsmet Sezgin, Ahmet Küçıikel, Sadettin BUgiç, Necmettin Cevheri, Ekrem Ceyhun, Cavit Çağlar, Nedim Bilgiç, Cemal Alişan, Aydın Arat, Doğan Baran, Ömer Banıtçu, Refaiddin Şahin, Erkul Senbaş, Turgut Toker, Yaşar Topçu, Baki Tuğ, Hamdi Üçpınarlar, Halit Daglı, Erman Yerdelen. Aksoyiçin açhk grevine yeni katıhmlar Istanbul Haber Servisi — Prof. Muammer Aksoy'un öldürülmesini protesto için çeşitli demokratik kitle örgütü yönetici ve üyelerinin önceki gün başlattığı açlık grevi yeni katılımlarla sürüyor. Aralarında TAYAD ve DEMKAD'ın da bulunduğu çok sayıda demokratik kitle örgütü yöneticisinin açlık grevi sürüyor. Sayıları 150'yi bulan protestocular, büyük çoğunlukla TAYAD'ın Aksaray'daki genel merkezinde kalıyorlar. Devrimci Sol davasından yargılanan 124 tutuklunun Ulke çapında başlattıkları açlık grevi de devam ediyor. Prof. Muammer Aksoy'un öldürülmesini protesto için yapılan açlık grevinin Bayrampaşa Cezaevi'nde (54), Gaziantep (29), Ankara Haymana (18), Çanakkale (II), Aydın (12) ve Amasya Cezaevi'nde yapıldığı öğrenildi. TAYAD dan verilen bilgiye göre Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nde de henüz sayılan belirleneraeyen ve Türkiye İhtilalci Komünistler Birliği (TtKB) ile Türkiye Devrimci Komünist Partisi (TDKP) davasından yargılanan tutuklular da destek açlık grevine başladı. (Fotoğraf: Erdoğan Köseoğlu) CÜNEYT ARCAYÜREKyaz.yor DYP'de büyük kongre hazırhğı Güler misin, Ağlar mısıii? ANKARA — Meclis, hükümetin buyru- ğundan çıkmış, gerçek kimliğini yakalar gibi olmuştu. Ne çare, ANAP'taki bitmez tükenmez miras kavgası, benlik oyunla- n. kısacası dört başı mamur kargaşa Meclis'in on yıl sonra yakaladığı demok- ratik fırsatlan heba etme noktasına geldi. 1983'ten beri okşanagelen tek adamlı- ğm yasa, gelenek ve görenekleri bir ya- na atan davranışları, beraberinde Türki- ye'yi kapana kıstıran anlayışı getirdi. Bu davranışın bellı başlı örneği, Mec- lis'te bir türlü yasalaşmayan kanun kuv- vetindekı kararnamelerle ülkenin yönetil- mesiydi. Parlamentodan naklen yayın ya- pılacaksa. TFfT'den istemde bulunma hakkına sahip olan, Meclis Başkanhğı de- ğil, tersıne hükümet başkanıydı. TRT, yasalara aykırı olmayan yayın için hükümetten izin istiyordu. Meclis Başkan- hğı ulusal iradenin dediğine göre hareket etmiyor, başbakanın "fikrini almayı" yeğ- liyordu. Tabii, naklen yayınlar gerçekleş- miyordu. Halk indınde parlamento kapalı kutu- ya dönüştü. Milletvekiilerinin maaş arttı- nmı sahnede, ama araştırma, gensoru ya da önemli konulardaki genel görüşmeler sadece gazete sütunlarının dar çerçeve- sinde kalıyordu. Halk, haklı olarak parla- mentonun sadece kişisel isteklerle uğraş- tığına inanıyordu. Bu ay, Meclis'in önüne iki olânak çıktı. Terör ve dış sorunlar genel görüşme çer- çevesinde ele alınacaktı. Toplumu bilgi- lendırmek. hatta dış sorunlarda bilinçlen- dirmek için eşsiz bir fırsattı. Naklen ya- /ın için yola cıkılırken iyi niyet egemen- di. Hem de Meclis Başkanı Kaya Erdem, yılbaşı mesajında toplumu yakından ilgi- lendiren önemli konuların TRt'den halka ndirilmesine yanlıydı. Dış politika görüşmelerinin naklen ya- /ını "partiler arası mutabakat" ile TRT'ye hem sözlü hem yazıyla bildirildi. Bu nok- taya kadar ne Erdem için, ne de öteki par- :iler için kişisel çıkar söz konusu değildi. Hükümet açısından dış politikanın halk önünde tartışılması beraberinde kimi sa- kıncaları getiriyordu. Muhalefet bağımsız- dı. Bulgar sorunundan Azerbaycan'a, gü- ney komşulara, Batı Trakya'ya v e n a t t a Sovyetler'le ilişkilere kadar "diledıği gibi" konuşabilirdi. Fakat hükümet kısıtlıydı. Söyleyecekleri devleti bağlardı. Oysa Me- sut Bey, genel görüşmeyı bir gündem dışı konuşmada meydan okur gibi önerdi, is- tem gelirse kabul edeceğini bildirdi. Mu- halefet yemi kaptı ve önergeyi dayadı. Naklen yaym tartışmalannda artık Erdem, konu o/maktan çıkıyordu. Sorun, hükümete ve partiye egemen olma kavgasına yöneliyordu. Birayağı ile eli Türkiye'de parti içinde, öteki ayağıyla eli yurtdışında olan Dışişleri Bakanı Mesut Bey, "ustasından öğrendiğini" kendikişisel politikası için kullanmaya girişiyordu. Fakat hükümet ve parti içindeki "miras Kavgası" henüz sonuçlanmamış, Akbu- lut'un liderliği ve başbakanlığı bir türlü "geçicı olmaktan" çıkmamış, ihtiraslar, li- derliğe olan hevesler dindirilmemişti. Naklen yayın tartışmalannda artık Er- dem, konu olmaktan çıkıyordu. Sorun, hükümete ve partiye egemen olma kav- gasına yöneliyordu. Bir ayağı ile eli Türk- iye'de, parti içinde, öteki ayağıyla eli yurt- dışında olan Dışişleri Bakanı Mesut Bey, "ustasından öğrendiğini" kendi kişisel politikası için kullanmaya girişti. Mesut Bey'ı bir bakan, "liderlik yarışı- na girmek istiyorsa, devletin atından insin" diye tanımlıyor, bir öteki "süratle etektrik direğine tırmanmak istiyor" diyor- du. Doğu Avrupa'daki yenileşme hareket- leriyle ticaret gündeme gelince, ış adam- larını topluyor, ekonomi ve ticaretle ilgili bakanlar yerine, Mesut Bey yollar göste- riyor. Bir kaç milletvekilinin çabasıyla 9 Eylül Üniversitesi'nde konferans veriyor. Kimi bakanlara göre, "yapay bir Kıbrıs bunalımı" yaratıyor, "adada ödün vermek kimsenin kudretınde değildir" dıyerek hü- kümet adına "uluslararası efelik" yapıyor Bulgar polıtîkasındaki baştan sona hata- lara karşın, Azerbaycan olayları araya gi- rince, Sovyet elçisiyle sık sık konuşup açıklamalar yaparak puan toplamaya gi- rişiyor. Naklen yayında Mesut Bey, "devlet atının" üzerinde konuşacak, toplum öz- lemini kişisel ideallerine kullanacak. Bir iki aydır gözlenen bu tutum, hükümet kav- ramını kişisel arzulara "ram" etmek biçi- minde algılanıyordu. Bakanlar Kurulu'nda Kaya Erdem'in tutumu söz konusu olma- dı. Erdem, durup durduk yerde Mesut Bey üzerinden parti içindeki dengelere neden oynasındı? Tarafsızdı, liderlik iste- se kendi soyunurdu. Görevini hakkıyla ye- rine getirmeye çalışıyordu. Mesut Bey'in kişiselliğe dayalı son hareketini önleme- nin çaresi yok muydu? Vardı! Başbakan Akbulut hükümet adına ko- nuşurdu. İç kabinede "parti liderleri söz alırsa, Akbulut'un konuşması" kararlaş- tınlmıştı. Mesut Bey'in "publisıte" çaba- larını önlemek için yine iç kabinede bir başka karar alındı. Hükümet "konunun duyarlığını öne sürerek, genel görüşme- nin gizli oturumda yapılmasını" isteyecek- tı. Dış politika konuşrralannda hükümet- le muhalefet "eşit rahatlıkta" olmayaca- ğı için gizlilik istemi "makûl" gelebilirdi Bir naklen yayın olayı, Türkiye'deki yö- netim boşluğunun, ıktidardaki kargaşanın hangi boyutlara erıştiğinı açık seçik ser- gıliyor DYP'de belde, köyve mahalle seçimleri 15 nisana kadar sürecek. DYPüderi Dernirel bazı il ve ilçe kongrelerine katılmak üzere yurt gezilerine çıkacak. Demirel, 18 şubatta Samsun'da düzenlenecek mitingte konuşacak ANKARA (Cumhuriyet Biro- su) — DYP'nin eylül ayı sonun- daki büyük kongresi ile ilgili se- çim takvimi 20 şubatta başlaya- cak. Delege seçimleriyle birlikte, partideki "gençleşme" tartışma- larının tabana da yansıyacağı be- lirtiliyor. Süleyman Demirel'in "rakipsiz" liderlığini surdürme- si beklenen DYP büyük kongre- sinde de, merkez yönetimin yeni- lenmesi ve gençlere ağırlık veril- mesi konulannda çekişme yaşana- cağı bildiriliyor. DYP'de, belde, köy ve mahal- le delege seçimleri 15 nisana ka- dar sürecek. Bu arada DYP lide- ri Demirel, bazı il ve ilçe kongre- lerine katılmak üzere yurt gezdle- rine çıkacak. Demirel, 18 şubat pazar günü Samsun'da düzenle- nen mitingte konuşacak. DYP'nin delege seçimleri 15 ni- sanda sona erecek. Delege seçim- lerini tamamlayan ilçeler, kong- relerini 24 marttan itibaren yap- maya başlayacak. tlçe kongrele- rini tamamlayan iller de, il kong- relerini 5 mayıstan itibaren yapa- bilecekler. Takvime göre il İcong- releri 2 eylülde tamamlanmış ola- cak. Büyük kongre de, il kongre- lerinden seçilen delegelerle 29-30 eylül tarihlerinde Ankara'da top- lanacak. Demirel İstanbul'da DYP Genel Başkanı Süleymu Demirel, bugün İstanbul'da çeşitli temaslarda bulunacak ve partisi- nin Istanbul il örgütü tarafından düzenlenen "Egitim-Kültür ve Gençlik Konulannda TRT'den Beklentiler" konulu panelin açış konuşmasını yapacak. Demirel, bu toplantıdan önce Türkiye In- şaat Müteahhitleri Işveren Sendi- kası'nın 5. olağan genel kurul toplantısına katılacak, öğleden sonra da Rumeli Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği'nin 40. kuruluş yılı nedeniyle bu derneği ziyaret edecek. DYP lideri akşam uçakla Ankara'ya dönecek. 1402'likler için geriye sayım başladıANKARA (Cumhuriyet Buro- su( — Danıştay Içtihatı Birleştir- me Kurulu'nun, sıkıyönetim ko- mutanlannın istemleri üzerine gö- revlerine "bir daha karau hizmet- lerinde çalışnnimamak üzere" son verilen kamu personelinin durum- larına açıkhk getiren kararı Res- mi Gazete'de dün yayımlandı. Ka- rann gerekçesinde işlerine son ve- rilen rnemur, diğer kamu görevli- leri ve kamu hizmetlerinde görevli işçilerin, ilk kez kamu görevine girdikleri tarihte bu görev için ya- sa ve yönetmeliklerde öngörülen nitelikleri kaybetmemiş olmalan koşuluyla eski görevlerine iade edilmeleri gerektiği belirtildi. Oy çokluğu ile alınan bu kara- n henüz görevlerine dönmemiş • olan 1402'Iikler açısından değer- lendiren hukukçular, Danıştay Iç- tihatı Birleştirme Kurulu kararla- rının yasalar gibi uygulanmasının zorunlu oiduğunu kaydettiler. Ya- sa koyucunun bu kararlara aykı- rı ya da etkisini azaltıcı yeni dü- zenlemelere gidemeyeceğini de anımsatan hukukçular, idarelerin de bu kararlara mutlak surette^ıy- ma yükumlüluklerinin bulundu- ğunu belirttiler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle