Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhijrıvc» Matbaacılık ve Gazetecıhk Turk Anonım Şırketı adına
Nadır Nadı 0 Genel Ya>ın Muduru Hasan Cemal. Muessese Muduru
Emiac L'şaklifil. Irazı Işierı Muduru Okı> Gonensin. 0 Hab«r Merkezı
Muduru YalçiB Baytr, Sa>fa Duzenı Yonetmenı \li Acar, 0 Temstlcüer
ANKARA AhnKI Tan. IZMİR Hikroel Çttinka». AD\NA
k Pofctıka CcW BM*4>Ç. I>S HabCTİCT Effaa Btlcı. Ekonomı dngiz Turtnn. l, Sendjki Şukran Ktunci. Kultıu Cdal Lsttr.
Egmm Gcocv Sayluı. Hİber AJajMma. lamcf BMIJA, Vur Habtrien N<cdrf Dogan. Spor Dan^majü AbdaHudir Yocvimas.
O.a Yaalar K m a r-ı«^«n Araslırmı ^fcia A]p», Duzdlmt \Midbh tan. 0 (.oordırıator \hm« Koraban. 9 M
- ^ Uler
Erol trkuL 0 Muhascbe Bnlaıl Kotr • Butçc-Planlama S o p Osınanbefcotfeı • Rfklajn V>« Tonm. # Ek Yavınlir HıN>
\k>.)i 0 Idare H«s*nn Gunr. • Islflmc Onkr Çdft. • Bılgı-işkrm Nail Inal 9 Pe-vrKİ Stvgı Bostaooglu.
Basan ve Yayan. Cumhunyn Maıbaaolık ve Oimcaiık T.A 5 Turt Oa*ı Cad 39.41 Cj*«lailu
H3« te PK 246-lsunbui Td 512 05 05 (33 ta> Td». 22246 ftx. III 526 «0 T2 #
B^Tj.ar U k t t Zıw GoUlr Blv Inlulap S. No 19 4. Td 13! II 41-47. Teta. 42344 Fa*. (4) 133
05 1< 9 l a v H Zıya Blv 1352 S2/3. Td 13 12 3a Tdex. 523S9 F«- (51) 19 53 60
lnonu Cad 119 S No I Kaı 1. X 19 T 52 (4 haa Tefcıu 62155. FM_ (71) 19 37 52
TAKVlM: 10 ŞUBAT 1990 tmsak: 5.32 Güneş: 6.58 Öğle: 12.23 İkindi: 15.11 Akşam: 17.38 Yatsı: 18.58
Hamaney:
Sahnan
Rüşdü
ölmeli
LEFKOŞA (AA) — Iran dini
lideri Ayetullah Ali Hamaney,
"Şcytan Ayetleri" adlı kitabıyla
tslam dinine hakaret ettiği ge-
rekçesiyle Hint asıliı tngiliz ya-
zar Salman Ruşdü'nün öldurül-
mesi gerektiğini söyledı.
Tahran Radyosu tarafından
dün yayımlanan habere göre Ha-
maney dün cuma namazında
yaptığı konuşmada, eski dini li-
der Humeyni'nin Rüşdü hakkın-
da verdiği ölum fetvasının yeri-
ne getirilmesini istedi.
Hamaney, "Hume>ni'nin,
"ŞeyUn Ayetleri'' adlı kitabıyla
ishun dinine hakaret eden yazar
hakkında verdigi fetva halen >ii-
rürlüktedir ve yerine
getirilmelidir" dedi.
Rüşdü, Iran'ın ölüm tehdidin-
den sonra Ingiltere'de polis ko-
ruması altında yasamaya baş-
lamıştı. Ote yandan Ingil-
tere'de Muslüman cemaatinin
temsilcilerı, mayısayında Lond-
ra'da piyasaya çıkacak olan Ku-
ran'ı Kerim'in çizgi-roman ver-
siyonunu "günahkâr ve getenek-
Itre aykın" buldukları gerekçe-
siyle şimdiden şıddetle kınarken,
"Bo kilap çıkarsa Salman Rüş-
dü'nün Şeytan Ayetleri'nin akı-
bctine ugrar" uyansında bulun-
dular.
Ingiltere'de Şeytan Ayetleri ki-
tabına karşı açılan kampanyayı
yöneten "Ingin'z Müslumanlan
Eytem Cepbesi" (BMAF) adlı
örgütün yetkilisi Abdal Şudari,
çizgi-romanın Salman Ruşdü
tartışmalarını yeniden alevlendı-
receğini belirttikten sonra, "Üs-
telik yeni bir huzursuzluk
yaratacak" dedi. "Bradford Ca-
mileri Konseyi" adlı örgutun yö-
neticisi İştiak Ahmed de "Söz
konusu kitaplar yavımlanırsa,
bu, tngiltere'deki Müslümanla-
ra yönelik yeni bir protokasyon
otarak değerlendirilecek" dedi
Çevre Koruma'dan
istifa etti
Toskay
MBTnın
başhanı
oluyor
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — BaşbakanJık Ozel Çev-
re Koruma AJanlan Başkanı
Iknca Toskay, bu gorevinden is- \
tifa etti. Toskay, Rumeli Hol-
ding'e bağlı kısa adı MBI olan
"Magic Box" adlı fırmanjn yö-
neıim kurulu başkanı olacağını
açıkladı. Toskay 28 şubat itiba-
rıyla gorevinden aynlacağını ve
istifa dilekçesini Başbakanlığa
vereceğini bildirdı.
Toskay, dun düzenlediğı basın
toplantısında "MBI" Reklamcı-
lık ve Filmcilik Sanayi Ticaret
A.Ş. ile çalışacağını ve Istanbul
Universitesi Iktisat Fakültesi-
ndeki gorevine dönecegini bildir-
di. Toskay bir süreden beri ba-
sında yer alan ve F. Almanya-
dan Türkiye'ye yönelik yayın ya-
pacak olan Magıc Box'daki gö-
revi ve televizyon kanahnın ışle-
yişi hakkında bilgi verdı.
Toskay, MBI'run Rumeli Hol-
ding'e bağlı bir firma olduğunu
belirterek şoyle konuştu:
"Bu firmadaki görevim, işin
sonımluluğu, Vönetim Kurulu
Başkanlığı şeklinde olacak.
TRT'den bizimle birlikte çaJışa-
cak kişiler var: Ekrem Çatay,
Mehmet Turan Akköpriilü ve
Adem Gürses. Uydu aracılığıy-
la F. Almanya'dan Türkiye'ye
Türkçe yayın yapacagu. Uydu-
dan yapılan yayın, Turkiye'den
rahatlıkla seyredilebilecek. Bu
yayın haber, dizi film, showlar-
dan oluşacak. Ya>ın 10 saatin
uzerinde olacak. Haber konu-
sunda CNN ile anlaşma sağlan-
dı ve onlann lum haberlerini
montaj edip, istedigimiz şekilde
verecegiz. "
Washington, New York, Londra ve Berlin'den sonra 'Muhteşem Süleymari sergisi 14 şubattaFmnsa'da
Süleyman'ın Paris seferiSABETAY VAROL
PARİS — Paris'te 13 şubat gü-
ıti Cumhurbaşkanı Turgul Özal
arafından açılacak olan Kanuni
Sultan Suleyman Sergisi'nin açı-
ışı öncesinde Louvre Müzesi Do-
|u Tarihi Bolumu tslam Sanatı
Dairesi Şefi Marthe Bernus-
Taylor sergiyle ilgili olarak Cum-
huriyet'in sorularını yanıtladı.
Muhteşem Suleyman Sergisi'ni
hazırlayan ekibin başı olan Bayan
Marthe Bernus Taylor, Louvre
Muzesi'nde 25 yıldır muze muha-
fızlığı yapıyor. "Lonvre Okulu"n-
dan mezun olan Bayan Bernus
Taylor, Mısır'da kalarak Arapça
öğrendikten sonra Louvre Müze-
si, eski Doğu eserleri departma-
nında, Islam eserleri bölüm şeFı
oldu. Yıllardan beri Turk müze
görevlileriyle yakın temasta oldu-
ğunu vurgulayan Bayan Bernus
Taylor, görevi nedeniyle Türkiye'ye
çok sayıda gezide bulundu.
— Muhteşem Suleyman Sergi-
si bir süreden beri dunya turun-
16. yy'dan altın migfer.
Paris'teki sergiyi hazırlayan Marthe Bernus
Taylor, "Bu sergi öncekilerden daha büyük"
diyor. Paris'te toplam 330 parça sergileniyor.
120 parça Türkiye'den geliyor, diğer parçalar ise
Fransa ve diğer Avrupa ülkelerinden derlenmiş.
Üçüncü salona bir cami duygusu egemen. Bu
bölümde Süleymaniye'den gelen haJılar
sergileniyor. Hürrem Sultan'ın türbesinden
gelen mezarların başucuna konan serpuşlar
da burada. I. Ahmet türbesinden alınan
ahşap mobilya da ilginç parçalardan biri.
da. Paris'te 14 şubatta açılacak ve
3 a> sürecek sergi ile daha önce
açılanlar aras>ındaki farkı özetle-
yebilir nıisiniz?
Marthe Bernus-Taylor — Ser-
zi VVashington'dan başladı. New
York, Londra ve Berlin'den son-
ra 4 Japon kentini dolaştı. Bizim
burada açacağımız sergi önceki-
lerle aynı sergi değil.
— Sizin açacagınızın ozellikle-
ri neler?
M.B.T. — Genellikle bu soru
yöneltiliyor. Birkaç cumleyle
dzetlenecek gibi değil. Belli sayı-
da temel eşya var. Bunlar aynı ka-
lıyor tabii. Sebebi yerini alacak
başka yapıt olmaması. Bunu söy-
lerken özellikle Topkapı Sarayı'-
nın hazinesinden gelen parçaları
kastediyorum. Suleyman'a ait bir
kılıç, bir tören miğferi, bir tören
gürzü vs.. Bunları başkasıyla de-
ğiştiremeyiz. Bu parçalar Turki-
ye'den geliyor ve tüm önceki ser-
gilerde yer aldılar. Buna karşıhk,
meslektaşlarırmzJa fikir birliğj ha-
linde, getirtmemeyi tercih ettiği-
miz eşyalar söz konusu. Hassas ve
yıpranabilen eşyalar. Türk mes-
lektaşlarımız olsun bizler olsun
müze muhafızlan acısından uyul-
ması gereken temel kurallar var.
Bunlara riayet ediyoruz. örneğin
el yazması üç aydan fazla teşhir
edilmez. O da zayıf ışıkta kalma-
sı koşuluyla.. Tekstil eşya için ay-
nı şey söz konusu.
Ancak şunu açıkça soylemem
gerekiyor. Bu gene de si>asi bir
sergi. Yanı, iki ülkenin dısişleri
bakanlıkları tarafından öngörül-
dii. Böyle durumlarda genellikle
bizlerin fikrine nispeten az başvu-
rulur. Diyeceğim, tarihi eşyalar
çok fazla seyahat etti. Sanırım ikı
yıl once olacak. Yaz aylannda
Türkiye'ye geldiğım sırada, bu
konuda bir kampanya vardı. Eş-
yaların fazlasıyla dolaştınldığına
dair. Bütün bu nedenlerdeıı ötü-
ru baştan karar verdik. Bazı ma-
nuskriler (el yazmaları) \e el do-
kumalan alarunda diğer sergiler-
le aynı şeyleri talep etmeyecektık.
— Sergi Grand PaJais'de üc ka-
ta dağılacak. Sunuş şekli hakkın-
da biraz bilgi verir misinlz?
M.B.T. — Birincisi, daha ön-
ceki sergilerden daha büyük bir
sergi. Öncekilerde 180-220 arası
parça vardı. Paris'teki sergide 330
parça sergilenecek. Paris'teki ser-
ginin daha büyuk ve kapsamlı ol-
ması birkaç nedenden kaynakla-
Nisa Serezli-Tolga Aşkıner Tiyatrosu 20 yıl önceki oyunlarını yeniden sahneye koydular
'Cennetlik Kaynana'nın dönüşü20 yıl önceki ekipten
bugün yalnızca Nisa
Serezli ve Yüksel
Gözen var. İkisi de
yine aynı rolleri
canlandırıyor.
ANNA TURAV
YıUaıtlır olduğu gibi 1989-90 ti-
yatro mevsimine de yine
"gezgincilikle" başladı Nisa Serez-
li - Tolga Aşkıner Tiyatrosu. Ge-
çen yaz iki ayı bulan yoğun bir
turne programı gerçekleştiren top-
luluk, mevsim başında da binler-
ce kilometrenin, sayısız kentin bir-
birine eklendiği, 1.5 ayı bulan
"esash*' bir turne yolculuğuna çık-
tı. Dönüşünde Kadıköy yakasın-
da öteki topluJuklarla birlikte pay-
laşılan bir salonda bir süre "nö-
betçi tiyatroluk" yapan Nisa Se-
rezli - Tolga Aşkıner Tiyatrosu.
sonra Beyoğlu yakasına geçti ve
"Ah Şu Gençter"i Kuçük Sahne"-
de sergilemeye başladı. Topluluk,
uzun bir aradan sonra 3. kez açı-
lacak olan Karaca Tiyatrosu'nda
üçüncu kez perde açıyor şimdi.
Aynı ekip bu kez yeni bir oyunla,
"Cennetlik Kaynana" ile haftada
beş gun bu tiyatroda izleyici kar-
şısına çıkacak.
"Cennetlik Kaynana" Inna ve
VValler Firney adlı Avusturyalı bir
çiftin yazdığı sevimli bir güldüru.
Çevirmeni Hale Kuntay. 20 yıl ön-
ce yine Nisa Serezli - Tolga Aşkı-
ner Tiyatrosu tarafından sahnele-
nen oyunun yönetmenı ise tıpkı 20
yıl önceki gibi Tolga Aşkıner. O
zamanki kadrodan yalnızca Nisa
Serezli ve Yüksel Gözen var artık.
İkisi de yine aynı rolleri canlan-
dırıyor. Biri kaynana, diğeri bü-
yukbaba. Tolga Aşkıner ise geçen
yılın tersine bu kez oyunda rol de
alıyor. Öteki rolleri de Halit Ak-
çatepe, Meral Küçükerol, Ebru
Yıldız, Şeref Umut, Engin Bahti-
yar ve tbrahim Gündogdu payla-
şıyorlar.
Nisa Serezli'nin oynadığı "Cen-
netlik Kaynana" rolü sanatçının
canlandırdığı öteki rollerle büyuk
bir b
o
nzerlik içinde. Çevresine
mutluluk saçan, hoşgorulü, engin
gönüllü, sımsıcak bir kişilik. Mar)
Lawson bir hayat kadını. Yıllar
sonra karşılaştığı, küçükken bir
yetimhaneye verdiği kızını eviat
edinen bir burjuva ailesinin yanııı-
da "Tombul Liza'nın Donu" şar-
kısından söz edebilecek kadar da
patavatsız. Oyun, daha önce hiç
tammadığı annesini tam evliliği-
nin arifesinde bulan ve onu "adam
etmeye" çalışarı genç kız ile ona
bir parça "yaşam gerçegini" oğ-
retmeye, bulutların ustunden \e-
re indirmeye çalışan hay'at kadmı
anne eksemnde gelişiyor ve tabii
mutlu sonla noktalanıyor.
Tolga Aşkıner'in 20 yıl önce ve
20 yjl sonra en çok ilgilendiği ko-
nu, altını ısrarla çizmeye çaiıştığı
en önemli duygu "analık." Yani se-
20 YIL SONRA — Nisa Serezli-Tolga Aşkıner ekibi 20 > ıl sonra lekrar Karaca Tiyatrosu'nda sahneledigi Cennetlik Kaynana'nın provalannda.
Genco Erkal da (küçük fotograf) Karaca Tiyatrosu'nda "Merhaba" isimli oyunu sunacak. (Fotograf: Ugur Gunyuz)
ÜÇÜNCÜ KEZ AÇILAN SALONDA TYS ETKİNLİKLERİ DE YAPILACAK
Karaca'da 3 tiyatro sahnedeKültür Servisi — Uzun bir aradan sonra dün üçuncü kez
perdelerini açan Karaca Tiyatrosu 5 tiyatro topluluğu
tarafından paylaşılacak. Dostlar Tiyatrosu "Merhaba", Nisa
Serezli - Tolga Aşkıner Tiyatrosu "Cennetlik Kaynana" ile
çarşambadan pazara, haftanın beş gunu matine ve suareleri
bölüşürken, Tiyatro Devran 14 şubatıan itibaren çarşamba
günleri 21.15'te "Daktilolar"ı sergileyecek.
Tiyatronun yönetimini Guzel Istanbul'a Hizmet Vakfı'ndan
alarak Kultur ve Sanat Etkinlikleri A.Ş.'ye devreden tstanbul
Buyukşehir Belediyesi geçen ay içinde bir kurul oluşturarak
binanın hangi gunlerde hangi topluluklara tahsis edileceğini
belirlemişti Tiyatro ve TV Yazar'arı Derneği Başkanı Recep
Bilginer başkanhğında toplanan kurul, Karaca Tiyatroau'nu
topluluklar aıasında bölüştürdukten sonra 15 günde bir
pazartesileri de Türkiye Yazarlar Sendikası'mn etkinliklerine
ayırmaya karar vermişti.
Turkiye Yazarlar Sendikası, "Lstalanmızla Birlikte" başhğıyla
düzenleyeceği bu etkinliklerin ilkinı 12 şubat pazartesı gunu
saat 18.30'da gerçekleştırecek. "Cevdet Kudret ve
Edebiyatımızda Yedi Meşaleciler" adını taşıyan bu gecede
Nedret Güvenç, Oktay Akbal, Prof. Dr. Cevat Geray, Dogan
Hızlan, Mücap Ofluoğlu, Hilmi Yavuz, Erhan Abir, Selmi
Andak, Tilbe Batum, Grup Çağrı, Deniz Gökçer, Sadık
Gürbüz, Nurseli İdiz, Torun Karacaoğlu, Erhan Yazıcıoglu,
Şükrii Türel, Dogan Bavli ve Ekrem Dumer yer alacaklar.
Gecede tsa Çelik'in dia gösterisi de izlenebilecek.
vecenlik. "İyi yetişmek yetmiyor,
sevgiyle yetişmek gerekli" diyor
Aşkıner. Bu mesajı 1970'te de
ozenle vermej-e çalıştığını ekliyor.
20 yılda değişmeyen başka ne
var? Bu soruya "Hemen hiçbir şey
degişmedi" yanıtmı veriyor Tolga
Aşkıner. "Uzun süre yüzde 16
ödedigimiz belediye rusumu bü-
yük çabalardan sonra yüzde beşe
indirilmişti. Tam rahat bir soluk
alıyonız derken S'in üzerine yüz-
de 12 KDV geldi. Eski hamara es-
ki las." Bu noktada dönup dola-
şıp yine "salon sıkınbsına" geli-
yoruz. 21 yaşına basan Nisa Serez-
li - Tolga Aşkıner Tiyatrosu nere-
deyse 11 yıldır o sahne senin, bu
sahne benim geziyor. llk 10 yılın-
da Şişli'deki Umit Tiyatrosu'nda
perde açan topluluk, bu binanın
yıkıup işharuna dönüştürülmesiy-
le "sokakta kaldı." tki yıl kadar
Ankara'da "zorunlu ikamet", ar-
dından tstanbul Kenter Tiyatrosu,
bir yıl kadar surekli Anadolu tur-
neleri derken 1983'te Taksim'deki
Venüs Tiyatrosu'nda "nöbefçi
tiyatro" dönemi başladı. Ertesi yıl
Enis Fosforoğlu Tiyatrosu'nda
sahne paylaşımı, sonra Kadıkoy
Halk Eğitim Merkezi, Dormen Ti-
yatrosu, geçen yıl Karaca Tiyatro-
su'na geçiş ve 3.5 ayı burada ge-
çirdikten sonra da yine Anadolu
turnesi...
Tolga Aşkıner aralık ayı içinde
kendilerine verilen Kültür Bakan-
lığı 1989 yılı en iyi tiyatro toplu-
luğu ödulu için "Öyle bir zaman-
da geldi ki bir gün öncesinde 21
yıllık özel tiyatro yaşanbnuzı bi-
tirmeye karar vermiştim" diyor.
Tiyatro uğruna katlanüan sıkıntı-
lara, giderek ağuiaşan koşullar al-
tında avakta durma çabalanna ar-
tık bir son vermeyi düşunen Tol-
ga Aşkıner ödül haberini alınca
"bir kez daha kamçılandıgını"
söylerken Nisa Serezli gülerek söze
karışıyor: "Şimdi bir 20 sene da-
ha gider." Tolga .Aşkmer ise aynı
mutluluğu paylaşıyor, ancak bir
çelişkiyi vurgulamak ıstediğini de
söylemeden edemiyor. "Bakanlık
3 ^ ayı bulan turnelerle, iki yerli
oyunla bize basan odülü verirken
yardım dağıtımında neden üçün-
cü sırada olduğumuzu anlayamı-
yonım" diyor.
K PAKTfU OLDU
" BU KAIVIK
A7 PAP77ZÎ...
Turizmde umut: Doğu Avrupa
Doğu Avrupa'daki son gelişmeler Türk
turizmcileri umutlandırdı. Bu ülkelere yönelik
özel çalışma yapılması durumunda, Doğu
Avrupa'dan Türkiye'ye turist akışının
hızlanacağı ve yeni açılan bu pazardan önemli
bir gelir sağlanabileceği kaydediliyor.
MERİH AK
İZMİR — Doğu Avrupa ulke-
lerınde son günlerde yaşanan de-
ğişimler turizmcileri umutlandır-
dı. Avrupa turizmı için yeni bir
pazann açıldığını belirten turizm-
cıler, bir an once çalışmalara baş-
lanılması gerektiğini soylediler.
Turkiye ıçin ekonomık, politik ve
sos\al tanıtımın daha yoğun ola-
cağını kaydeden turizmciler, Tur-
kıye'nin çok iyi bir fırsat yakala-
dığı goruşünde birleştiler.
Avrupa'da 1990 yılının turizm
yılı olarak ilan edilmesi, Turk tu-
rizmcılerinı harekete geçirdı. Turk
turızrmnin son \.llarda atak için-
de olduğunu belirten turizmciler,
Doğu Avrupa'da ortaya çıkan po-
tansiyelden pay alınması gerekti-
ği goruşünde birleştiler.
Turistik Seyahat Acentaları
Derneği Y'önetim Kurulu üyesi Fe-
rit Epikmen, Türkiye'nin son yıl-
larda moda bir ülke konumuna
geldığinı söyledı. Epikmen, "Do-
gu Bloku ulkeleri için henuz bir
çalışmamız yok. Yalnız kısa dö-
nemde Dogu Bloku'ndaki geliş-
raeicrin bizim aieybimize degil, le-
himize olacağını, buraya gelenle-
rin sayısında artış olacağını sanı-
jorum. Ancak bir iki sene bekle-
mek gerekir" dedi.
Ege Bolgesı Seyahat Acentala-
rı Derneği Başkanı Doç. Dr. Er-
gun Göksan, Doğu Bloku'ndaki
ülkelerin Türkiye için iyi bir pa-
zar olacağı kanısında. Doç. Dr.
Goksan, "Bu ülkelerde enlelektüel
kişiler çogunlukta. Bunun için iyi
hazırianmış turlar düzenJemek la-
am. bogu Almanlar, Macarlar bu
turıa.a k<«ılmak istiyoriar. Bun-
lan Tı.rkiye'ye çekebilirsek iyi
olur. Burada bakanlığın da çalıs-
ma yapması gerekiyor. Tüm im-
kânlanmızı kuJlanmalı ve pazar-
lamamızı yapmalıyız. Avrupa ül-
keleri, başta tspanya olma* üzere
bu pazar için çalışmalara başladı"
diye konuştu.
1990 yılında Türkiye için iki al-
tın fırsatın yaşandığını belirten
Akdeniz Seyahat Acentaları Der-
neği Yönetim Kurulu üyesi Abdul-
lah Tekin de Türkiye'nin bir barış
köprüsü olabileceğini belirtti. Tc-
kın, şunları söyledi:
"Dogu Bloku'nda yumuşama
ve 1990 yılının turizm yıiı ilan edil-
mesi bizim için çok önemli. Tür-
kive'de bir banş köprusü kurrna-
lıyız. Çunkıi duvarlaıia birlikte ta-
bular da yıkıldı. Demirperde ge-
risindeki insanlar artık dolaşmak
istiyor. Türkiye'nin bir takım po-
litik varyasyonlardan kendini so-
yutlayarak çalışmalara başlaması
gerekir. O zaman bu pazardan pa-
yını alacaktır. Turkiye, demirper-
de ülkelerinden turist çekebilir."
Bu arada Türkiye'ye gelen Do-
ğu Avrupalı turist sayısında son
yıllarda büyük artışlar kaydedil-
dı. 1988 yılında bu ülkelerden 573
bin 600 turist geldi. 1989 yılında
ise bu sayının yaklaşık 600 bin ol-
duğu oğrenildi. Yetkililer. 1990 yı-
lında bu sa>ının daha da artabi-
leceği goruşundeler. Turkiye'ye ge-
çen yıl gelen turistler arasında Yu-
goslavlar 182 binle başı çekiyor.
Macarlar ve Polonyalılar 170 binle
onları ızlivor. Sovyetler 39 binle
dorduncu sırada.
nıyor. Birincisi hayli büyük bir
alan tahsis edildi. Biz de 'çok iyi,
daha çok sayıda eşya koyabilece-
ğiz' diye düşündük. tkincisi, şu-
nu unutmayalım ki, Suleyman
döneminde Fransa ile Türkiye
arasında gerçekten de imtiyazh
ilişkiler vardı. Bu nedenle de ser-
giyi biraz daha buyük yapmak is-
tedık. Ayrıca Fransa'da bu do-
nemden kalma çok eşya var. Akıl-
dan söylüyorum, sergilenecek eş-
yadan 120 parça Türkiye'den ge-
liyorsa, en az bir o kadarı da
Fransa'dan geliyor. Geri kalan
üçte biri Avrupa'nın diğer ülke
koleksiyonlarından ödünç aldık.
Yani Türkiye ve Fransa dışından.
Ama Avrupa'dan dışarı çıkmıyo-
ruz. .
— Padişahın kişiligini gözü-
nün önünde canlandırabilen ve
dönemin atmosferine girebilen n-
yaretçi her halde daha sonra öz-
gün konulardan oluşan sahneler-
le karşılaşacak?
M.B.T. — Hemen sonra Suley-
man, "Kanuni", yani kanun ko-
yucu kişiliğiyle sunulacak. Bu sa-
londa önceki diğer sergilere oran-
la çok daha fazla parça olacak.
Birkaçı çok uzun olmak üzere
16-17 adet padişah fermam koy-
duk. Nispeten kısa olanları oldu-
ğu gibi açıyoruz. Ama daha da
uzun olanlann yani duvar yüksek-
liğini aşanlann geriye kalan bo-
lumleri rulo şeklinde sarılı vazi-
yette duracak.
Savaş bölümii
— Fermanlann bep orijinalle-
ri mi sergileniyor?
M.B.T. — Bu tür sergilerde
kopyalarını asmak mumkun de-
ğildir. Hepsi orijinal. Üçu Istan-
bul'dan geliyor. Diğerleri Avru-
pa ülkelerinden. Polonya'dan ya
da Paris'ten temin ettiklerimiz
var. Çok güzel bir görüntü verı-
yorlar. Çünkü bildığıniz divani
yazı, her seferinde büyuk tuğra,
bütün bunlar oldukça karanlık bir
duvarda sunuluyor. Şoyle ki oda-
ya gırdiğinizde İoş ışıkta ferman-
lann sadece kendisini fark ediyor-
sunuz. Fermanlann yanına bazı
vakfiye belgeleri vb. de koyduk..
Gene aynı katta bundan sonra
"Suleyman ve savaş" konusuna
geliyoruz. Biraz öncekinin aksine
çok ganiş mekânda kurulu bir mı-
zansen. Genel hatlanyla otağı
Humayun'u simgeliyor. Ama öy-
le olduğunu fark etmek için bu
konulan önceden bilmek lazım
yani oldukça ustu örtülu. En dip-
te sefer tahtı. Çevresinde ve vit-
rinlerde altın miğferler, resmi ge-
çit zırhı ve kıyafetleri vb..
Cami duygusu
— Bütün bunlar Süleyman'ın
kişüigini çeşitli yonleriyle ve tarib-
sel koşullanyla birlikte ele alan
sahneler. Giriş kalındaki uçiıncü
mizansen saıunm Süleyman'ın di-
ni lider yani halife özelligi..
M.B.T. — Üçuncu salonda, elı-
mizdeki hacme bir cami duygusu
verdik. Gene fazla çarpıcı olma-
ma koşuluyla.. Bir kubbe ve or-
tada değişik bir bölüm var. Bu
bölümde Süleymaniye'den gelen
halılar sergileıûyor ve ziyaretçiler
içine kadar giremiyor. Cami ahi-
zeleri, dini el yazmaları, hacca git-
me belgesi tunmden eşyalarla tur-
belerden gelen malzemeler olacak.
Hurrem Sultan'ın türbesinden ge-
len mezarların başucuna konan
serpuşlar, şerbetli mintanlar, Şeh-
zade Mehmet türbesinden gelen
eşyalar..
Aynı şekilde 1. Ahmet türbe-
sinden getirttiğimiz ahşap mobil-
yadan da biraz söz etmek gereki-
yor.. Gerçi biraz daha sonraki do-
neme ait olmakla birhkte 16. yüz-
yıldan kaJma bu tur mobilya he-
men hemen hiç bulunamadığı için
biraz daha sonrasını aldık.
Turk ve İslam Eserleri
Muzesi'nden gelen ahşap mobil-
ya, önceki sergiler yuzünden çok
fazla seyahat ettiği için başkasını
seçmek gerekli oldu. Özetle din-
sel eşyanın sergilendiği bölümde-
ki objelerin birçoğu daha önceki
sergilerde olmayan parçalar. Tum
bu bolumler giriş katındaki mi-
zansenler.
Hareme gönderme
— Kamu yaşamını canlandıran
mizansenler dediniz. O halde da-
ha sonra suitanın özel yaşamı di-
le getiriliyor. Avrupalılann hayal
güçlerinin en fazla çalıştınldığı
alanlar bunlar olsa gerek.
M.B.T. — Buna geçmeden on-
ce, biliyorsunuz 'Grand Palais'-
de iki kat arasında çok geniş bir
merdiven var. Bizim için hayli zor
bir mekân. Bu mekânın sonunda
üç şaheser seramik vazo sergiliyo-
ruz. Iznik atölyelerinden çıkma
seramikler. Bir tanesi Louvre Mu-
zesi'nden, ikıncisi Londra'dan,
üçüncüsu Paris'teki özel bir ko-
leksiyondan. Buradan hemen son-
ra ikinci kata geçiyoruz. İki kat
arası tam ters yaklaşımlar geçer-
li. Burada an petekleri ya da la-
birentler toplu salonlann yerini
alıyor.
Bunlar haremi daha doğrusu
harem dairesinin farklı odalarını
anımsatmayı amaçhyor. Biraz ön-
ce dediğiniz gibi hayal gucunü ha-
rekete geçirnıek için.. ikinci kat-
taki nısler oldukça kuçuk. Orta-
ya doğru biraz genişliyor. Bura-
da kaftanlar ve değışık dokuma-
lar »ar. Tabıı, objelerin bazıları
havli buyuk. Bu vüzden o?el bir
sunuş jeklıne ihtıyaç oldu.
200 bin
küçük çevreci
• ANKARA (ANKA) —
Devlet Bakanı Vehbi
Dinçerler, tüm okullarda
"çevre koruma kolu"
kurulması için Milli Eğitim
Bakanlığı Talim ve Terbiye
Kurulu'ndan karar
çıkartıldığını bildirdi.
Dinçerler, ilk ve orta
dereceli okullarda 200 bin
sınıf bulunduğunu,
hepsinde bir çevreci çocuk
belirlendiği taktirde 200 bin
çevre savunucusu yaratılmış
olacağına dikkat çekti.
"Çevre" Bakanı Dinçerler
okullarda kurulacak çevre
kollanna kitap ve
kitapçıklar
göndereceklerini, rozet
dağıtacaklannı bildirdi.
Termik santrala
protesto
• ORHANELt (AA) —
Bursa'nın Orhaneli ilçesinde
ağustos ayında faaliyete
geçecek termik santralın
çevreye vereceği zararlar
nedeniyle, Orhaneli
Belediyesi tarafından
protesto kampanyası
başlatılacak. Orhaneli
Belediye Meclisi'nce alınan
kararda, santralın ilçe
ekonomisine büyük katkılar
sağlayacağı, canlılık
getireceği, ancak santraldan
tütecek dumanlann
çevredeki insan ve doğa
yaşamını olumsuz yönde
etkileyeceği kaydedildi.
Kararda, santralın 7 yıl
içinde çevredeki ormanı
kurutacağı, tanmsal
üretimde düşüş meydana
getireceği, insanlarda da
solunum yollan
hastalıklarının başlayacağı
belirtilerek "Bacadaİci
gazlann önlenmesi için
sülfüroz antma tesisleri
kurulması konusunda ilçede
afişleme kampanyası
başlatılacak" denildi.
Pansiyoncular
destek istiyor
• İZMİR (Cumburiyel Ege
Bürosu) — Turistik Ev
Pansiyonculuğunu
Geliştirme Derneği Başkanı
Dr. Necmettin Şcnkartal,
[ Vrupa'da turizm gelirinin
/uzde 70'inin
pansiyonculuktan
iağlandığına işaret ederek
Türkiye'de gereken önemi
gormediklerini söyledi.
Bakanlığın devamlı olarak
otellere yönelik çalışmalar
yapmasından yakınan
Şenkartal, Avrupa
Ulkelerinde yapılan
dampinglerin turizmi
olumsuz yönde
etkileyebileceğini öne sürdü.
Tıp uznıanlık
sınavı
• ANKARA (ANKA) —
Tıpta uzmanlık eğitimi
görmek üzere Sağhk
Bakanlığı eğitim
hastanelerine, üniversitekrin
tıp fakültelerine ve Gülhane
Askeri Tıp Fakültesi'ne
alınacak adaylar için "1990
nisan dönemi tıpta
uzmanlık eğitimi giriş
sınavı" 7-8 nisan
tarihlerinde yapılacak.
Öğrenci Seçme ve
Yerleştirme Merkezi
(ÖSYM) tarafından
düzenlenecek sınav ile ilgili
kılavuz ve başvurma
belgeleri, 12 şubat - 6 mart
tarihleri arasında il sağhk
müdürlüklerinden 4 bin lira
karşılığı edinilebilecek.
Romatizmal
hastalıklar
• DENİZLİ (Cumhuriyet)
— Her yas grubunda
görülen romatizmal
hastalıklann ulkemizde
onemsenmediği, pahalı
tedavisi ve insan hayatına
yönelik tehlikesi yönüyle
"çağın vebası" olarak
tarumlanan AIDS'ten pek
farklı olmadığı bildirildi.
Türkiye'de romatizmal
hastalıklann, hijyenik
yaşam koşullarının
elverişsiz olması nedeniyle
gecekondu bölgelerinde
daha yaygın olduğu da
açıklandı.
Antik yollar
için kitap
• ANTALYA (AA) —
Akdeniz Universitesi
Meslek Yüksek Okulu
öğretım görevlisi Tuncay
Ercenk, Antalya yöresinde
uzunluğu toplam bin
kilometreyi bulan antik
yollar hakkında bir kitap
yazıyor. Yoredeki antik
yolların, Romalılar
tarafından döşenen taşlarım
hâlâ koruduğunu anlatan
Ercenk, bu yolların
asfaltlanarak trafiğe
açılmasının önlenmesini
istedi.