22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/16 DİZİ-RÖPORTAJ 17 ARALIK 1990 Görecek günleri vardı;aldırmadı'Iki Gözüm Ayşe' Sabahattin Aiı nın özel mektuplanV I I ^™ Yayıma hazırlayan: DOĞAN AKIN 25 MAYIS 1933 Nefes almakbile ne büyük nimet HAPtSHANE ŞARKISI: V Başın one eğilmesin, Aldırma gonül aldırma! Ağladığın duyulmasın, Aldırma gönül, aldırma! •k Dtşarda deli dalgalar Gelıp duvarları yalar; Seni bu sesler oyalar, Aldırma gönül, aldırma! * Görmesen bile denizi, Yukarıya çevir gözü: Deniz gibidir gökyüzü; Aldırma gönül, aldırma! * Dertlerın kalkmca şaha Bır kufur yolla allaha. Görecek gunler var daha Aldırma gonül, aldırma! Kurşun ata ata biter, Yollar gıde gide biter, Ceza yata yata biter; Aldırma gönul, aldırma! 23.V.1933 Sinop Hapishanesi Sababattin Ali Yalnız yaşamak, nasıl olursa olsun yaşamak istiyorum. Yalnız hayatta olmak bile, bana diğer bütün felaketleri silip süpürecek bir bahtiyarlık gibi geliyor. Ayşe, Halkın, kendi derdine teselli vermek için kullandığı, zahiri ve batıni (dış ve iç) manası şayanı dikkat (dikkate değer) ve derin bir tabir var: "Her şeyin başı ya- şamak!." Ve bu böyle... Sana vapurdan yazdığırn mektup galiba bir ölüm mektu- buna benzdyordu, bu mektubum bir hayat mektubu olacak. Hat- ta Beş Numaralı Hapishane Şar- kısı da içimde hayata karşı bir- denbire peyda olan dostça his- siyatın bir kısmını ifşa eder (açı- ğa vurur) gibi... Bu hisler nere- den geldi, nasıl geldi, niçin gel- di farkında değilim. Yalnız ya- şamak, nasıl olursa olsun yaşamak istiyorum. Yalnız ha- yatta olmak bana diğer bütün felaketleri silip süpürecek bir bahtiyarlık gibi geliyor. Ihtimal bir müddet evvel şiddetle tesiri altında bulunduğum düşüncele- rin aksülameli (reaksiyonu, tep- kisi)... En akıllıca iş, insanlann iyi- liği veya fenahğj hakkındaki dü- şünceleri vesair bir takun buda- lalıkları bir tarafa bırakıp bize istemeden bahşedilen hayat gi- bi emsalsiz bir nimetten istifa- de etmek ve her yerde, her vazi- yette bu nimeti takdis etmektir. Hapisteyim, ıstırap çekiyorum, fakat madem ki hayattayım, bahtiyarım; hastayım, acılar içinde kıvranıyorum, fakat ma- dem ki hayattayım, bahtiyarım; insanlar tarafından terk edüldim, sevdiklerim tarafından sevilmi- yorum, vesaire vesaireyim, fakat madem ki hayattayım, bahtiya- rım. Ancak böyle soylersek ve boy- le duşünürsek doğru bir şey yap- mış oluruz. Yann nasıl yok oluvereceğimi- zi adamakıllı, külahımızı önu- müze koyarak bir düşünsek bu- gün sadece nefes almanın bile en büyük saadet olduğunu idrak ederiz. Bütün insanlann şu düsturu her zaman tekrarlamaları ken- di saadetleri için elzemdir: Madem ki yaşıyorum bahti- yarım... Eşe dosta selam. Hulûsi'ye Pertev'lere bühassa... Sana da birçok selam iki gözüm. Sabahattin AU 14TEMMUZ1933 Eleştirmen de mebus gibi lüzumsuz adamdır Bir kitabı okurken gözlerini kapayıp, o satırları yazarken muharririn kafasının ne halde bulunduğunu tasavvur edebilir misin? İşte o eseri o zaman herkesten iyi anlamış olursun. Yoksa estetik gözlügü ile bakmak,herkesin biraz çalışarak yapabileceği şeydir. Ve verilen hükümler beylik olmaktan ileri geçmez. Sabahattin Ali'nin ölümü üzerindeki esrar perdesi güniimüzde de henuz aralanmış degil. Ayşe Nurallah Atâ* ile aramdakı fark benim lehime olarak tara- fımdan biraz fazlaca büyütül- müş ise de sanat eserlerini an- lamak bahsinde pek isabetli bir hüküm verememissin. Nurullah Ata çok okuduğu için umumi kıymet hükümlerine daha mu- vafık (uygun) hükümler verebi- lir. Ben bir kitabı okurken onu yazanla beraber ve ona çok ya- kın hisler duyarım. Bizzat sa- natkâr olmayan bir adamın sa- nat eserlerini bütün heyecanla- nyla anlamasına imkân yoktur. Ve bence münekkitler (eleştir- menlev) de mebuslar gibi isim- leri büyük fakat kendileri lü- zumsuz adamlardır. Dunyaya gelen münekkitlerin en buytığü Goethe'dir. Kendisinden evvel ve kendisiyle beraber yaşayan- lar hakkındaki mütalaalan o adamların kıymetleri hakkında miyardır (ölçüttür). Kendisi bu isabeti şair olmasına borçludur. Shakespeare'in 200'üncü ölüm senesinde onun ruhuna hitap et- tiği bir mektupta: "200 seneden bcri seni okuyanlar arasında se- ni en çok anlayan benim, çün- kii bu müddet zarfında sana benden daha ziyade yaklaşan bulunmadı" mealinde sözler söyluyor. Gizli yerlere saklanan sanatı bulup çıkaracak olan yal- nız bir sanatkâr olabilir. Nite- kim yine de Geothe seksen ya- şında iken o zaman daha 26 yaş- İarında bulunan Fransız hikâye- cisi (Prosper Merimee)nin ilk eserini, (Ispanya tarihine ait bir tetkikini) okumuş ve "Ben bn kitapla bir müverrih (taribçi) degil, bir edip ve sanatkâr go- riivorum, bu delikanlı ladisini degiştirse fena etmez" demiştir. Nitekım muvernh olmak için hazırlanan Merimee, edebiyata tarih eseri değil, Kolomba ve Carmen gibi nefis romanlar ver- miştir. Ben de sanat eserlerini anla- rım derken bir dereceye kadar böyle demek istemiştim. Haşa kendimizi Geothe'yle kıyas et- tiğimiz aklına gelmesin, fakat bir kitabı okurken gözlerini ka- payıp, o satırlan yazarken mu- harririn (yazarın) kafasının ne halde bulunduğunu tasavvur edebilir misin?.. İşte o eseri o zaman herkesten iyi anlamış olursun. Yoksa bediiyyat (este- tik) gözlüğü ile bakmak herke- sin biraz çalışarak yapabileceği şeydir. Ve verilen hükümler beylik olmaktan ileri geçmez. Ben... Ben münekkitlerin sözle- rine pek kulak asmamak taraf- tarıyım. Okumak bahsine gelince, Nu- rullah Ata, Yunan, Latin ve Fransız edebiyatlarını mükem- mel bilmesine rağmen tngiliz edebiyatına kısmen, Alman, Is- kandinav, Rus edebiyatına (bu sonuncusunda Tolstoy ve Dos- toyevskı müstesna) tamamen yabancıdır ki görüşlerini bu noksan bir hayli sakatlandır- maktadır. Halbuki Latın ve Yu- nan edebiyatında ağzırru açacak kadar malumatım olmasa bile, eh, diğerlerinde teşehhut mikta- n (biraz) okumuşluğumuz var- dır, ehli dil (gönul ehli) bu va- dide iki satır laf etmemize mü- sade ederler.. ...Yine benim "Gurbet Hapishanesi" şiiri aklıma geldi. Âdeta gelenlerle konuşturmadı- ğj için hapishane müdurü beye bir arzuhal mahiyetinde olmuş. Ben nedense kendimi şair olarak kabul edemiyorum. Bütün şiir- lerimi fantezi bir arzunun teski- ni için yazıyormuşum gibiyim... Sen bana 'Esirier' piyesini na- sıl bulduğunu şöyle adamakıllı mufassal (ayrıntılı) olarak bah- set. Ilk yazdığım piyestir, birçok yerleri aceteye geldi. Baş tarafta söylediğim gibi biraz da kendinden bahseden mektuplar yaz. Yahut ne yazar- san yaz da uzun yaz. Geçen gün Nâzım Hikmet'ten mektup al- dım: "Mesele mektubun uztın- lugunda kısahğında değil, mek- tup gdmesindedir. Gozıi posta- da olan hapis, munderecata (içe- riğine) pek dikkat etmez..." di- yor. Bence öyle değil. Seksen yerden mektup geleceğine iste- diğim bir yerden ve uzun bir mektup gelsin kâfi... Senden bir mektup gelsin kâfi... Gözlerinden öperim karde- şim. Sabahattin Ali Telif ve tercüme birkaç yazı gönderiyorum. Bakalıaı nasıl * bulacaksın. j *Nurullah Ataç Yanac VekiL öyle ~~~ bir kadda ki™ SABAHATTİN ALİ'NİN ÖLÜMÜ Cinayet üzerine tezlerSabahattin Ali cinayetine ilişkin bugüne kadar elde edilen bulgular, konuyla ilgili görüş birliğine olanak sağlayacak ölçüde çok değil. Yazara ilişkin öne sürülen görüşler, onun 'devrimci-sosyalist bir yazar olduğu'ndan, 'Milli Emniyet'le işbirliğine gittiği'ne kadar geniş bir alanı kapsıyor. Asım Bezira'nin araştırması- na göre (Sabahattin Ali, Gozlem Yayınlan, Sy. 208-219) Sabahat- tin Ali yakiaşık 250 sozluk ve ansiklopedide yer alıyor. 46 ki- tap Sabahattin Ali'den soz açı- yor. Sabahattin Ali üzerine bu- güne kadar yazılan kitap sayısı ise yedi. Butun bu çalışmalarda onlarca kişi Sabahattin Ali ile ıl- gili anılannı anlatıyor, doğru ya da yanlış kanılarını dile getiri- yor. Ancak S. Ali cinayetine iliş- kin bugune kadar elde edilen bulgular, konuyla ilgili göruş birliğine olanak sağlayacak ol- çude çok değil. S.AM ile ilgili one surulen görüşler onun devrimci- sosyalist bir yazar olduğu dü- şüncesinden, Milli Emniyet'le iş- birliğıne gittiğı iddialanna kadar geniş bir alanı kapsıyor... Yalçın Küçok, ^Sabahattin Ali Dav^sı'nı bitirdim. Gerçek'i yeniden kurdum. Daha tamam- layıcı bir gercek ortaj-a atılma- dıgı surece, bundan sonra gercek yazdığım gibi bilinecek (Aydın Üzerine Tezler, 3. cilt, Sy. 165)" sozleriyle noktaladığı tezlerinde Sabahattin Ali'nin istihbarat ör- gütleriyle işbirhği sonucunda ol- dürüldüğünü ileri sürüyon "Bir Sabahattin AU Milli Em- niyet ile pazarlığa giriyor. Bul- garislan'a adam kaçıran şebeke- yi vermesi karşılıgında kendisi- nin çıkışına dokunulmaması uzerinde anlaşma oluyor. tki, Milli Emni\et. gevezeliğiyle ün- lü Sabahattin'e inanmıyor ve se- bekenin gerçekten bu işi yaptı- gına emin olmak istiyor. Üç, da- ha sonra önlemler alınıyor. Dört, içerideki sebekeyi \akala- mak yetmeyebiliyor; karşı tara- fa da kanallann bilindiğinin gosterilmesi gerektigine inanılı- vor. Beş, once Tiırk köylü ve da- ha sonra Bulgar çeteci olarak ilan edilen cesedin Sabahattin'e ait olması ihtimal dahüinde gö- ruluyor. (A.gA, cilt 3, sy. 156)" 1940'larda yurtdışına çıkma- nın "Milli Emniyet'le işbirliğini gerektinneyecek" yolları da var kuşkusuz. Küçuk'un tezi, Saba- hattin Ali'nin yurtdışına kaç- mak için "neden Milli Emniyet 1 le anlaşma yoluna gittiği" soru- sunu yanıtlamıyor. Yalçın Kü- çük'ün bu soruya yanıtı "Saba- hattin Ali'nin kendisini güven- ce altına alma" gereksinimi (A.g^., cilt 3, Sy. 156-157). Yani "korku". Konuyla ilgili sorulanmızı ya- nıtlayan M.A1İ Aybar,"Niye Mil- li Emniyet'le anlaşsın.' Niye korksun? Tttm solcular o zaman korku içinde olabilirdi. Bu tez doğru olsa hakiki biitun solun hicret etmesi lazım o tarihlerde. Yalçın Küçuk Sabahattin'i her- halde hiç tanımadı" diyor. YaruKİddialarve karşı Mdlalar SabahaddinAlidavasında göze şarpan iiç ihtimal1* KatOin nykdikkri dogrodor, 2- Cinayet naraya tamaan iştenmi^tir, }• Öldürülen Sabahaddin Aliye benteyen biridir. Hakikat on beş gün sonra Kırklareli Ağırceca mahkemennde baflayacak muhalceme lafahatı ile meydana çıkacaktn- Daha uyanık 17 Ocak 1949 tarihli Cumhuriyet'te Sabahattin Ali cinayeti. Galeri • Atölye 146 97 38 • 132 64 26 Brian FETHERSTON Serge KRETZSCHMAR Taina VtRTANEN PariGRAHAM Suzan GÖKÇEK Frantisek BURANT Resim-Heykel ve Özgün Baskı Sergisi 19 Aralık 1990 - 10 Ocak 1991 17 *& IWI I f ^ 1 Atiye Sok. Yuva Apt 8/ 2 ıSANAT M E R K E Z İ a n n i B n n n ı a B ElifNaci resim sergisi 2 4 Aralık 1990 - 4 Ocak 1991 f Destek Reasürans Sanat Galerisi -I •\bdı Ipekçı Cad "5 Maçka-lstanbul =o Telelon 131 28 32 -? joo ıaoo (ttzarguniendısındai Halaskaraaıı Caddcsı 5b Harbıye Istantul Tel 1324717 Resim Sergisi NEJADDEVRİM G A R A N T I S A N A T G A L E R İ S İ O z O _jf"j«,TaturT 4 EMİNE NUR Takı Sergisi 17 Aralık 90 5 0cak"91 mT A K I G 4 L E R I S I Vapur iskelol Sofc. NoJS OrtakSy 159 19 11 | MACKA SANAT GALERtSİ FÜSUN ONUR ' Galerı Işıklan 18 Aralık 9 0 - 9 Ocak 9i EyUm Cad 31/A M K U 140 80 23 SEVEN SANAT GALERİSİ GELENEKSEL TÜRK ÇÎNÎ PANOLARI SERGİSİ 13 - 19. Asır Selçuh-Osmanh Moüjlen 2O\2O C M DhN 7O-180 CM ^ E KADAR PANÜLAR Pazar gunlerı de açtktır 12 00 • 1700 ANTİKACILAR SJTESİ ADide-ı Hurnyei Cad Tomruk Sok No 28 MecıdıyeKoy 174 51 03 N e c m e t t i n Resim Sergjsi Ö z 1 ü 10 - 31 AraM 1990 U 00-180} , Pamgunlen dışında) Yonça ^îoclern Sanat Galerisi ">»-"s- VSİİkonağı Caddesi NV 117/2 Nişantaşı-Istanbul 16!. 130 39 80 ARKEONSANAT GALERİSİ SÜREKLI ÇAĞDAŞÖZGÛNBASH SERAMK, HEYKEL YAÛLI BOYA TABLOLAR SATIŞ MERKEZİ BKİLll\D HMTMLOYTVL I*«Î7 AEDPA «fcamTekstilbank Sanal Galerisi FAHRİ SÜMER Yağlıboya Resim Sergisi 28 Kasım - 17 Aralık HQ»rm Gtfed. C»d. 126 Tefylktyt Meydanı 138 12 79 GALERI H Genç Yetenekler •Sergisi SonBa$vuruTarihi:150cak1990 B)«İ2iSokSostoıteMefkEBIol<KMi 0snaı6ey-tet Tel 1300322-23 levent sanat ORHAN BENLÎ Resim Sergisi 19 Aralık -13 Ocak Açıhş 18.00-20.00 1. Levent Sülün Sok. No: 14 170 03 62 ÎLAN MALKARA ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN As.H.M. 1990/352 Davacı Erol Çelebi vekıli Av. Erdoğan Akçıl tarafından hasımsız olarak açılan çek iptali davası dilekçesine göre Malkira Emlak Kre- dı Bankası'nca verilen E. 823860 seri ve 282 hesap numaralı 4.500.000 TL'lik, 7.11.1990 keşide tarihli çek ile lpsala Garanti Bankası'nca tanzım edilmiş Bl 928993 seri ve 12010446-8 hesap nolu 5.5OO.OOO TL'lik çeklerin kayboldugu ıddıasıyla iş bu çeklerin iptali yoluna gi- dıldığınden açılan ışbu davada hak ve itirazları olanlann ılanın ya- pıidığı tarihten itibaren üç ay içerisınde ellenndeki belgeleriyle bir- iikte Malkara Asliye Hukuk Mahkemesı'nin 1990/352 esas sayılı dos- yasına itirazlannı yapmalan ilan olunur. Basın: 49290 BURSA 1. İCRA-İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN ALACAKLILAR EK-2 SIRA CETVELİ İLANI Dosya No: 1985/2929 Muflis Karnış Insaat ve Taah. Ltd. Ştı. hakkındaki ıflas tasfıyesi ışleminde iflas ıdaresınce IIK'nun 206, 207. md. gereğince düzenle- nen Ek-2 alacakhlar sıra cetveli tanzımle dairede ilgililerın tetkıkine hazır bulundurulmuştur. Sıraya ait şıkâyetlenn ilan tarihinden itibaren 7 gün içinde lcra Tetkik Merciı Hâkimliği'ne, alacağın esasına ve miktarına ilişkin itiraîlann ise ilan tarihinden itibaren 15 gun içinde ılgılı tıcaret mahkemesine yapılması gerekmektedir. ttK'nun 232., 234., 235. md. gereğince tebliğ ve ilan olunur. Basın: 41718 T.C. İZMİR 5. İCRA TETKİK MERCİİ İLAN 1990/887 Alacaklılan ile konkordato akdetmek üzere muhlet talebinde bu- lunan 816 Sokak No: 9 Agora-lzmir adresınde kavafiye ve tuhafıve işı ile iştigal eder Mahmutpaşalı Şerafettin Yazmacıoğlu vekıli Av. Cevat Erim'in talebi uzerıne mercımızce yapılan ıncelemesi uzerıne alacak- lıları ile konkordato akdetmek uzere I.l ICnun 285. maddesı ve mu- teakıp maddelerı gereğince İKİ AY MUHLET VERİLMESİNE, Iz- mir avukatlarından \v Erdoğan Keser'in korkordato komiserı ola- rak tayınine 5 12 1900 gun, 1990/887 esas, 1990/905 sayı ile karar ve- rılmıştir. Keyfiyet ilan olunur. 5.12.1990 Basın: 41712 T.C. AKSARAY 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Esas No 1990/293 Karar No: 1990/562 Davacı Yusuf Aydın tarafından davalı Nadıre Aydın aleyhine açı- lan bosanma davasının sonunda, usulsuz ve yersiz davanın reddine \e dava tarihı ıtıbariyle 3444 S.K.nun 144. md. gozetilerek takdiren 50 000 TL. aylık tedbir nafakasının davacıdan alınarak davalıya ve- rilmesine daır mahkememizce verilen karar davacı Yusuf Aydın tara- fından temyiz edilmiş olup davalı Nadire Aydın'ın adresi meçhul ol- duğundan tem>iz dılekçesı kendısıne tebliğ edilemediğinden ilanen teb- lığme karar venlmıştir. Kararın yayınından itibaren suresinde cevap verılmemesı halınde temyiz dılekçesınin davalıya tebliğ edılmış sayı- lacağı ilanen tebliğ olunur. Basın: 49266
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle