Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 ARALIK 1990 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/11
Rüşdü: Iran
affetmiyor
• LEFKOŞA (AA) — Iran
Dışişleri Bakanlığı, dini
lider Ayetullah
Humeyni'nin Hint asılh
Ingiliz yazar Salman
Rüşdü'nün öldüriilmesi
yönünde verdiği fetvanın
geçerliliğini konıduğunu
bildirdi. tran
televizyonunun haberine
göre dışişleri bakanhğının
bir yetkilîsi, lngiltere'nin
Tahran'daki
maslahatgüzanna fetvanın
geçerliliğini sürdürdüğünü
söyledi. Televizyon, tranlı
yetkilinin, Londra'da "suç
işlemediği halde" hapiste
bulunan tranlı Merhdad
Kovvkabi'nin serbest
bırakılmasını istedığini de
bildirdi.
Alptemoçin
BrüksePe gitti
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — Dışişleri Bakanı
Ahmet Kurtcebe
Alptemoçin, Kuzey Atlantik
Konseyi'nin 17-18 aralık
tarihlerinde Briiksel'de
yapacağı dışişleri bakanlan
düzeyindeki sonbahar
toplantısına katılmak üzere
dün Brüksel'e gitti.
Türkiye'ye yarm dönecek
olan Alptemoçin'e, Dışişleri
Bakanlığı MUsteşan Tugay
. özçeri, NATO Dairesi
, Genel Müdür Yardımcısı
Sadi Çalışlar, özel
Damşmanı Mehmet Ali
Irtemçelik, Siyaset
Planlama Dairesi
Başkanvekili Ali Arsın,
NATO Dairesi Şube
Müdürü Ali Savut ve
Bakanlık Ozel Kalem
Müdürü Gürel Sökmensüer
! eşlik ediyorlar.
Azerbaycarîda
seçim
• MOSKOVA (AA) —
Azerbaycan'da eylül ayı
1
sonunda yapılan
, parlamento seçimlerinde
; anayasal olarak zorunlu
; olan yüzde 50 oranında
; katılımın sağlanamadığı ya
i da seçimlerde yolsuzluk
'. yapıldığının belirlendiği 55
! seçim bölgesinde dün
yeniden sandık başına
gidildi. Dar bölge seçim
sisteminin uygulandığı
seçimlerde, oy kullanılacak
seçim bölgelerinin 4O'ı
başkent Bakü'de kalan 15'i
ise kırsal kesimde yer
• ahyor.
Afganistan'da
roket saldınsı
• İSLAMAB AD (AA) —
Afganistan'ın güneyindeki
Kandahar kentine
mücahitlerin düzenlediği
roket saldırısında 16 kişinin
öldüğü, çok sayıda kişinin
de yaralandığı bildirildi.
Kabil radyosunun haberine
göre Pakistan'ın Belucistan
eyaleti yakınlarında
bulunan kente yaklaşık 12
roket isabet etti. Kandahar
kentine geçen perşembe
günü düzenlenen roket
saldırısında da bir kişi
ölmüş, 2 kişi yaralanmıştı.
Hindular
durulmuyor
• HAYDARABAD (AA)
— Hindistan'ın çeşitli
yerlerinde Hindularla
Müslümanlar arasında
önceki gün meydana gelen
çatışmalarda 18 kişinin
öldüğü bildirildi. Polis,
Hindulann Haydarabad'da
Müslüman yazar Gulam
Yazdani'nin oturduğu yeri
basarak yazarı
bıçakladıklarını ve iki
Müslümanı da
öldürdüklerini söyledi.
HaitTde seçim
• Dış Haberier Servisi —
Haiti'de dün 1987 yıhndan
bu yana ilk kez demokratik
seçimlere gidildi. Yaklaşık 3
milyon Haitili devlet
başkanlannı, 110
milletvekilini, 134 belediye
başkanını, 268 belediye
meclisi üyesini ve 1695 ilçe
yöneticisini belirlemek üzere
oy kullandı. 29 Ekim 1987
tarihinde ordunun
desteklediği kişilerin silahlı
saldınsı sonucu seçim
bölgelerinde ve sokaklarda
34 kişi ölmüştü. 1988 ocak
ayında ordunun
kontrolünde gidilen
seçimler ise 1987
seçimlerine katılan partiler
tarafmdan boykot edilmişti.
Arnavutluk'ta 45yıldır ilk kez bir din adamı radyodan halkaseslendi
TirandikenüstündeTann'dan yardım
İşkodra Piskoposu
Simon Jubanı, önceki
gece Tiran
Radyosu'ndan yaptığı
çağnda, halkı
sükûnete davet etti ve
"Şiddet eylemleri
Tanrı'nın isteğine karşı
gelmektir" dedi.
Tiran'da ordunun
duruma hâkim
olduğu, ancak
gerginliğin sürdüğü
belirtiliyor.
Dış Haberier Servisi — Arna-
vutluk'ta ordunun duruma hâ-
kim olduğu bildirildi. Devlet
Başkanı Ramiz Alia, şiddet ey-
lemlerine izin verilmeyeceğini
söyleyerek göstericileri sert bi-
çimde uyardı. Ülkede 45 yıldır
ilk kez bir rahip, radyodan ko-
nuşarak halka sükûnet çağnsın-
da bulundu.
Tanklarla desteklenen ordu
birliklerinin duruma hâkim ol-
duğu ve üç gUndür Arnavutluk-
un önde gelen kentlerini çalka-
layan gösterilerin bastınldığı bil-
diriliyor. Ancak başkent Tiran-
daki Batılı diplomatlar, havanın
son derece gergin olduğunu ve
her an yeni bir patlamanın mey-
dana gelebileceğini belirtiyorlar.
Gösterilerde en az 30 kişinin ya-
ralandığı, 50 kişinin de tutuk-
landığı haber verildi.
Tiran'daki kaynaklara göre
Arnavutluk Radyosu, tutukla-
nan 50 "hooligan"dan (serseri)
çoğunun suçlu bulunduğunu
haber verdi.
Kaynaklar, televizyonun Dı-
raç ve Elbasan'daki tahribatın
görüntülerini yayımladığını da
söylediler.
Bu arada Arnavutluk hükü-
meti, ülkeye vizesi olmadan gir-
meye çalışan beş Batılı gazeteci-
yi geri çevirdi.
Geri çevrilen gazetecilerin
üçünün BBC televizyon ekibi,
birinin ltalyan televizyonu RA-
I'nın, birinin de Amerikan ha-
ber ajansı AP'nin muhabiri ol-
duğu kaydedildi.
BBC'nin haberine göre yeni
kurulan "Demokratik PartT'nin
bir yetkilisi, hükumete işbirliği
TİRAN'DAN KAÇIRILAN FOTOGRAF — Arnavutluk un başkenti Tiran'daki Üniversite meydanında gösteri yapan öğrenciler.
Yeni mubalefet partisini desteklemek için yapılan bu gösterinin fotoğrafı Tiran'dan gizlice kaçınldı. (Fotograf: AP)
önerdiklerini, ancak hükümetin
bunu reddettiğini söyledi. De-
mokratik Parti, aynca şiddet ha-
reketlerine kesinlikle karşı oldu-
ğunu açıkladı.
AFP'ye göre partinin liderle-
rinden Gramoz Paşa, telefonda
yaptığı açıklamada hükümetin
kullandığı sözcüğü kullanarak
kanşıkbklan "hooliganlann" çı-
kardığını ve olayları bastırmak
için ordunun kullanılmasını des-
teklediklerini söyledi. Tiran'dan
telefonda açıklama yapan bir
Arnavut gazeteci de başkentin
yanı sıra Elbasan, İşkodra, Ka-
vaje ve Durres kentlerinde tank-
lann nöbet tuttuğunu bildirdi.
Arnavutluk'a ilişkin ilginç bir
gelişme de komünistlerin iktida-
ra geldiği 1945'ten bu yana ilk
kez Tiran Radyosu'nda bir rahi-
bin konuşmasına izin verilmesi
oldu.
45 yıldır ilk kez radyodan ko-
nuşmasına izin verilen Rahip Si-
mon Jubani, önceki gece halka
yaptığı çağnda, şiddet eylemle-
rinden kaçınılmasını istedi. Hal-
ka sükûnet çağrısında bulunan
İşkodra Piskoposu Simon Juba-
ni, 22 yıl cezaevinde yattıktan
sonra geçen yıl serbest bırakıl-
mıştı. Jubani, Tiran Radyosu'-
nda yaptığı kısa konuşmada,
"şiddet eylemlerinin Tann'nın
isteğine karşı gelmek olduğunu"
söyledi. AFP'nin telefonda gö-
rüştuğü bir Arnavut, olayı "sa-
şırtıcı bir gelişme" diye niteledi.
Arnavutluk Devlet Başkanı,
Tiran'ı ziyaret eden bir grup çift-
çi ile yaptığı sohbette, ülkeyi sa-
ran şiddet hareketlerini şiddet-
le kınayarak "Bu tür eylemkre
kesinlikle izin verilmeyecekür"
dedi. Alia şöyle devam etti: "Ba-
zı kentlerde iç ve dış mihrakla-
nn kışkırtmalan ile kanşıklıklar
çıknııştır. Bu tür eylemkre ke-
sinlikle izin verilmeyecek ve her
tiirlü önlem alınacakür."
Kosova'ya destek
Ote yandan Ramiz Alia, Yu-
goslavya'nın Kosova özerk böl-
gesindeki Arnavutlann "rasal ve
vazgecilmez" haklannı destekle-
diği ni bildirdi.
Arnavutluk haber ajansı
ATA'ya göre Kosova'daki Arna-
vut haklarının savunucusu Pro-
fesör Zekeriya Cana'yı kabul
eden Alia, geçmişte olduğu gibi
Arnavut halkının Kosova'daki
kardeşlerinin yasal ve vazgeçil-
mez haklannı destekleyeceğini
söyledi.
GÖSTERİLER SÜRÜYOR — Dün meydana gelen protesto gösterilerinde özellikle Başkan Iliescu ve bükümel aleyhtan sloganlar atıldı. (Fotograf: AP)
Romanya yine ayaktaDış Haberier Servisi —
Romanya'da bir yıl önce
Çavuşesku iktidannın
yıkılmasına yol açan olayların
patlak verdiği Temeşvar'da
düzenlenen gösteriye katılan
10.000 kişi, Devlet Başkanı
Ion Diescu'yu protesto etti ve
hükümetin çekilmesini istedi.
Geçen yıl Temeşvar'da kanlı
olayların patlak verdiği Opera
meydanında soğuğa ve kara
rağmen toplanan 10.000 kişi
"Kahrolsun Iliescu",
"Kahrolsun komünistler" gibi
sloganlar attılar.
"Bir yıl
yalanlaria geçti" diye bağıran
göstericilere üniversitenin
önunde, geçen haftadan beri
hukümeti istifaya zorlamak
için boykotta bulunan
öğrenciler de katıldı.
Devlet Başkanı Iliescu ise
Çavuşesku yönetiminin
devrilmesiyle sonuçlanan
ayaklanmanın birinci
yıldönümü nedeniyle radyo ve
televizyondan yaptığı
konuşmada eylemcileri
diyalog ve uzlaşmaya çağırdı.
Iliescu konuşmasında,
ülkeyi anarşi ve
kaosa sürükleyen
sosyal gerilimlerin ve siyasi
istikrarsızlığm devrimle elde
edilen kazançları tehdit
ettiğini vurguladı.
Ajanslar, başkent Bükreş'te
ve öteki kentlerde durumun
sakin olduğunu belirttiler.
Öte yandan Romanya'da
komünist rejimin yıkılmasıyla
sonuçlanan 89 Aralık
Devrimi'nin yıldönümü
dolasıyla Temeşvar'da
öğrencilerin başlattığı
hükümet karşıtı boykotun
oteki kentlere de sıçradığı,
şoförlerin, öğretmenlerin,
hemşirelerin, bazı fabrika
işçileri ve Rumen Havayolları
KöRFEZ KRİZİNDE ABD'NİNTÜRKİYE'DEN TALEPLERİ
çalışanlarının da boykota
katıldığı belirtildi. -
Parlamentoda temsil edilen 6
parti hafta sonunda bir araya
gelerek hükumete karşı
alacakları tavrı tartıştılar.
Ulusal Liberal Parti'nin
lideri Campaneau,
Devlet Başkanı
Iliescu'dan bir tarafsızın
başkanlığında ulusal birlik
hükümetinin kurulmasını
isteyeceğini açıkladı.
POLfTIKADA
SORUNLAR
ERGUNBALa
i Açıdan
15 ocak yaklaştıkça herkesin aklını giderek daha fazla meş-
gul eden iki sorun var: Savaş çıkacak mı? Çıkarsa nasıl ola-
cak?
Siyasal açıdan, kimse ne olacağını kestiremiyor. Gazete-
lerin başlıklan, "Barış umudu", "Savaş rüzgârı , "Diploma-
tik çözüm", "Askeri seçenek" sözcükleri arasında gidip geli-
yor. Olayiar öylesine beklenmedik şekilde gelişiyor ki en iyi
haber alacak durumdaki Amerikan basınında bile sık sık çe-
lişktli başlık ve yorumlara rastlamyor.
Savaş çıktığı takdirde, askeri durumun ne olacağı konu-
sundaki görüşler de değişik. ABD'nin genelde başlangıçta-
ki aşın iyimserliğini yitirdıği gözleniyor. Irak'ın silah ve sana-
yi merkezierini hava bombardımanları ile yerle bir ederek "kı-
sa bir ameliyatla", birkaç gün içinde bu işin bitirilebileceği-
ne artık pek inanan yok.
Bunun dışındaki görüşler ise karamsarlıkla temkinli iyim-
serlik arasında yalpalıyor. Karamsarlara göre Irak, ABD için
ikinci bir Vietnam olabilir. Irak ordusu 2 ağustostan bu yana
Kuveyt'te meyziierini iyice sağlamlaştırma olanağını bulmuş-
tur. Irak, tıpkı iran'a karşı yaptığı gibi ABD'ye karşı da tahkim
edilmiş mevzilerde savunma savaşı verecek, bu olgu da çar-
pışmaların uzun süre devam etmesine, çok sayıda Amerikan
askerinin ölmesine yol açacaktır. 8 yıl süren Körfez savaşın-
da deneyim kazanmış Irak ordusunu, yerleştikleri mevziler-
den söküp atmak çok zor olacaktır. Karamsarlar, saldında ba-
şarılı olmayan Irak ordusunun, İran'a karşı başarılı bir savun-
ma savaşı verdiğine dikkati çekiyorlar. Bu çevreler aynca,
Irak'ın füzeleri ile savaş deneyimine sahip pilotlarını da kü-
çümsemenin yanlış olacağını vurguluyorlar.
İyimserler ise "aşın iyimserlerin" savaşın birkaç günde so-
na erebileceği yolundaki görüşlerini abartmalı bulmakla bir-
likte, karamsarların kaygılarının da yersiz olduğunu öne sü-
rüyorlar. Bu çevrelerin önce iraklı pilotların savaş deneyimi
konusunda derin kuşkuları var. Onlara göre Körfez savaşı sı-
rasında İran'ın uçakları son derece az olduğundan, hava çar-
pışmaları çok ender meydana geldi. Savaş sırasında İraklı
pilotların tek yaptıkları, hedeflere bombalarını ve füzelerini
çok uzaklardan ya da çok yükseklerden atıp çabucak geri
dönmekti. Bu nedenle İraklı pilotların hava çarpışmalarında
ya da hedeflere etkili saldırılar düzenlemekte gerçek dene-
yim sahibi olduklan öne sürülemez (tabii Amerikalı pilotla-
rın da bu konudaki deneyim ve etkinlikleri henüz bilinmiyor).
İyimserler, karamsarların, Irak ordusunun uzun süre ba-
şarılı bir savunma yapabileceği yolundaki görüşüne de ka-
tılmıyorlar. Şöyle diyorlar: "Irak ordusu gerçi İraVi'a karşı ba-
şarılı bir savunma yaptı, ama bunu büyüK ateş üstünlüğü ile
gerçekleştirebildi. Topları, tanklan mevzilendirip 'insan
dalgalan' halinde gelen İranlıları biçtiler Tank, top ve uçak
bakımından büyük üstünlüğe sahip olmalarına karşın yine
de İran saldırıları karşısında zaman zaman çok güç durum-
lara düştüler."
Bu görüşü savunantara göre havada ve karada büyük bir
ateş üstünlüğü ile saldıracak olan Amerikan ordusu karşı-
sında Iraklılann aynı kararlılığı gösterecekleri çok kuşkulu.
Irak ordusu, ateş ve silah üstünlüğü ile savunma yapmaya
alışık bir ordu. Oysa Körfez'de savaş çıkarsa bu üstünlükler
kesinlikle Amerikalılarda olacak.
İyimserler, Vietnam benzetmesini de yanlış buluyorlar; Vi-
etnam'ın ormanlık ve dağlık olduğunu, çölde ise saklanacak
yeri olmayan Irak ordusunun Amerikan uçakları ve gelişmiş
silahları için kolay hedef durumuna düşeceğini öne sürüyor-
laf.
Ancak bu tartışmalar sırasında çok önemli bir sorunun üze-
rinde pek durulmuyor Savaşı insan yapar. Silahı kullanan
da insandır. Vietnam ve Afganistan savaşlarında bu gerçek
apaçık ortaya çıkmıştır.
Körfez'de bir savaş çıktığı takdirde son sözü, gelişmiş si-
lahlar değil, o silahları kullanan insanlar söyleyecektir.
FASTA MUHALEFETİN İDDİASI
Grevdekî ölü
sayısı 100
dığı haberlere göre cuma günü
yaralı olarak hastaneye kaldı-
rılan üç kişinin ölmesiyle ölü
sayısı 5'e çıktı. Şiddet olayla-
rının yanı sıra yoğun olarak
yaşanan yağmalama girişimle-
rinden dolayı 210 kişi gözaltı-
na alındı.
Dış Haberier Servisi — Fas'-
ta cuma gunü yapılan 24 saaı-
lik genel grev ve ardından çıkan
olaylarda olenlerin sayısı resmi
kaynaklarca 5 olarak açıklanır-
ken değişik muhalefet kaynak-
ları ölü sayısırun 25 ila 100 ara-
sında değiştiğini öne sürdüler.
BBC'nin kimliği açıklanmayan
Faslı bir doktora dayanarak
verdiği habere gore ölü sayısı
100'e, yaralı sayısı ise 200'e
ulaştı. Paris'teki Faslı siyasi tu-
tuklularla dayanışmayı amaçla-
yan değişik gruplar da ölü sa-
yısını 80, gozaltma alınan kişi
sayısını ise 1000 olarak bildir-
diler. Ancak Fez kenti sağlık
yetkilisi AFP'ye yaptığı açıkla-
mada iddialan reddederek 5 ki-
şinin dışında ölü bulunmadığı-
nı belirtti.
Fas resmi ajansı MAP ise
olaylann en şiddetli olduğu Fez
kentinde yaralanan 127 kişinin
dışında Tanca kentinde de 90
kişinin yaralı olduğunu haber
verdi. MAP, her iki kentte de
kontrolün "tamamen" sağlan-
dığını duyurdu.
Reuter'in MAP'ye dayandır-
Fas yönetiminin "kışlurtıcı
gruplar" olarak tanımladığı
göstericilerin yol açtığı maddi
zarar 15 milyon dolar olarak
açıklandı. —•
Başta 250 dolar olan aylık
maaşlann iki katına çıkanlma-
Sı olmak üzere pek çok talebi
kabul edilmeyen ve cuma gü-
nü için 24 saatlik genel uyan
grevi ilan eden sendikaiar "hii-
kiimet terorizmi" ile mücade-
le edilmesi gerektiği şeklinde
bir bildiri yayınladılar. Fas Ge-
nel tşçi Sendikası (UGTM) ile
Demokratik lşçi Konfederas-
yonu (CDT), yaşanan olayları
"hükümetin göz dağı veraıe,
kışkırima ve baskı kurma po-
litikalannın ciddi sonuçlan"
olarak tanımlarken bir soruş-
turma komisyonu kurulması-
nı da talep etti.
Uslere izin, Irak sınırına daha çok asker- 4 -
UFUK GÜLDEMİR
WASHBVGTON — Birleşmiş Mületler Gü-
venlik Konseyi'nin 15 Ocak 199l'e kadar Ku-
veyt'ten çekilmediği takdirde Irak'a karşı
"her yolun kullamlması" iznini onaylamasın-
dan sonra Washington'un olası bir savaşta
Türkiye'den askeri beklentileri daha bir net-
likle ortahkta konuşulmaya başlandı.
Bu yeni durum ışığında da NATO'da bir
hareketlenmeye tanık olundu. ABD artık Ku-
zey Atlantik ittifakımn, soğuk savaş sonra-
smda "alan dışı itfaiyecilik" görevini üstlen-
mesi önerisini tartışmaya açmaya hazırlanı-
yordu.
ABD Savunma Bakanı Richard Cheney, 10
aralık tarihli VVashington Post gazetesinde
Türkiye'den Irak ile sınırına daha fazla asker
yığmasını talep ettiklerini açıkladı. VVashing-
ton Post, "Irak'ın dikkatini bölmcyi
amaçlayan" bu talebin "bir haftadan daha
fazla bir süre önce" gündeme getirildiğini bil-
dirdi. Bu tarih Genelkurmay Başkanı Necip
Torumta>'ın istifa ettiği günlerle aynı zama-
na rastlıyordu. Post'un haberinde bu iki ko-
nu arasında doğrudan irtibat kurulmuyor,
ama her iki konu aynı çerçeve içinde işleni-
yordu. Gazete, Körfez'deki Amerikan kuv-
vetlerinin komutanı General Norman Schwar-
zenkopt ile birlikte görev yapan askeri ma-
kamlara atfen verdiği haberde, "Komutan
Schwarzenkopt'un TUrkiye'yi daha fazla Irak
biriiği ustüne çekmekte kullanmak istedığini"
de kaydediyordu. Yine aynı habere göre ABD
askeri planlamacıları da Türkiye'nin Körfez'e
asker göndermesi yönünde de bir eğilim bu-
lunuyordu. Ancak bu haber üzerine göruşle-
rine başvurduğumuz ABD Dışişleri yetkilile-
ri, "Askeri kanatta böyle bir eğilim olsa da
Amerikan yönetiminin bu konuda oluşmuş
net bir talebi bulunmadığını" soylemişti. Bun-
dan da anlaşılıyor ki ABD askeri çevrelerin-
de iki noktada beliren Türkiye'ye dönük ta-
leplerın şu ana kadar ancak yarısı, yani gü-
ney sınırına daha fazla asker konuşlandırıl-
ması konusu "resmi politika" haline gelerek
Ankara'ya yansıtılmış durumda.
Türkiye'nin VVashington Büyükelçisi Nttz-
het Kandemir, ABD Dışişleri Bakanı James
Baker'ın Ankara'yı ikinci ziyaretinden bir gün
sonra ABD başkentinin prestijli üniversitesi
Georgetovvn'da verdiği bir konferansta, yönel-
tilen sorular üzerine Türkiye'nin Körfez kri-
zinde olası bir askeri rolü konusunda iki nok-
tanın altını çiziyordu. Ki bunlar Türkiye'nin
bugünkü pozisyonu konusundaki havayı çok
iyi veriyor:
1- Türkiye bugün Irak'ın komşusu olarak
100 bin askerini Irak sının çevresinde tutmak-
tadır. Bu güç de Irak ordusunun 9 tümenini
oraya çivilemektedir. Bu, ABD ve müttefik-
lere büjük bir yardımdır. Bir savaş çıkarsa,
inanıyorum ki Türkiye demirleme limanı ola-
rak tutulacak ve müttefikleri tarafından yü-
rütülecek faaliyetlere vardımcı ve destek ola-
caktır. Türkiye, BM Güvenlik Konseyi karar-
ları çercevesinde olmak kaydıyla her türiü ek
yiikü omuzlamaya da hazırdır.
2- Türk askeri tesisleri Türkiye ve Amerika
tarafından NATO amaçlan içinde ve savun-
ma ve ekonomik işbirliği anlaşnıası çerceve-
sinde ortaklaşa kullanılmaktadır. Eğer hali-
hazırdaki amaç dışında bir kullanım ihtiyacı
dogup, NATO bir karar alırsa, Birleşmiş Mil-
letkr Güvenlik Konseyi kararian kapsamın-
da olmak üzere Türk hükümetinin bu yönde
talepleri olnmlu olarak değerlendireceğine
eminim. Ancak ben burada hükumetimi bir
taahhüt altına sokmak dunımunda değilim.
Ben sadece burada fazla değer ifade etmeyen
kendi izlenimlerimi dile getiriyorum.
Görülduğu gibi Amerika'nın Türkiye'nin
askeri rolüne dönük beklentileri, üsler ve sı-
nıra daha fazla asker yığılması yönünde siv-
riliyor. Peki Amerika'nın, Türkiye'nin askeri
rolune dönuk beklentileri, bunlardan mı iba-
ret? Bu beklentilerin gerisinde Türkiye'yi ba-
zı oldu bittilerle olası bir savaşa sokmak gibi
bir niyet var mı? Amerika'da bu yönde bir ha-
va hissediliyor mu? Bu konuda bize verilen iz-
lenim şöyle:
"Birtakım yoldamalar yapıyoriar yemekler-
de, sohbetlerde, 'Türkiye ne yapacaktır? Ku-
zeyden cephe açılacak mıdır' diye soruyorlar.
Ama Türkiye'ye şu ana kadar resmen kimse
bu soruyu yöneltmemiştir."
Eğer bu dengede değişiklik olmazsa, yani
ABD ek taleplerle Ankara'nın kapısını çal-
mazsa olası bir Körfez savaşında Türkiye'nin
askeri rolünün "Olsa olsa NATO hizmetleri-
ne tahsisli üslerin kullanılmasında ABD'ye da-
ha çok kolaylık tanınması. bu arada da sınır
bölgesinde 100 bin kişi varsa, bunun daha da
baskı yaratması için 130,150 bine çıkanlması"
şeklinde kısıtlanacağı anlaşılıyor. Türkiye'nin
"bilfiil bir cephe açmaya yanaşacağı tahmin
edilmiyor" ama işe NATO'nun kanşması ha-
linde farklı senaryolar çıkabileceği de göz ar-
dı edilmiyor. Hava şimdilik böyle..
— BİTTİ —