16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/10 DIŞ HABERLER 17 ARALIK 1990 80 Yunanb hapısten kaçtı • ATtSlA (AA) — Yaklasık 80 mahkûm Yunanistan'ın Korydallos Hapishanesi'nden kaçtı. Mahkûmlann kaçmadan önce gardiyanlan döverek bir hücreye kilitledikleri kaydedildi. Yetkililer, dün meydana gelen olayın Yunanistan'da gerçekleşen en büyük fırar vakası olduğunu belirttiler. Kaçan mahkûmlarla güvenlik görevlileri arasında çıkan çatışma sırasında yedi mahkûmun yakalandığı, bir mahkûmun da hafıf yaralandığı bildirildi. Korydallos'taki mahkûmlar, ekim ayında yaşam koşullannın iyileştirilmesi için isyan çıkarmış ve isleklerinin yerine getirilmemesi halinde hapishaneyi yakma tehdidinde bulunmuşlardı. Muhammed Raşid, isyanın liderliğini yapmıştı. Roma zirvesinekatılanAvrupalı tiderler 'siyasibirlik'teyavaş adım atıyorlar ere Başbakanı'na kimlik sordular Roma'daki Avrupa zirvesinde bir mini skandal yaşandı. Thatcher'dan görevi devralan yeni Ingiltere Başbakanı John Major'ı tanımayan İtalyan Parlamentosu görevlileri, kendisine kimlik sordular. 2000 yılının Avrupası'nın tartışıldığı toplantılarda şimdilik yalnız ortak dış güvenlik politikası üzerinde duruldu. 3OHN MAJOR—Yeni lngiltere Başbakanı, AT çevrelerinde 'yUzünii' tanıtma cabasında. NtLGÜN CERRAHOĞLU ROMA — Diplomatik ekip- lerini yanlanndan hiç ayırma- yan Avrupa'nın güçlü liderleri, 2000 koruma polisi ve bir o ka- dar gazeteci, iki günlük zirve maratonunun ardından, italyan parlamentosunun karşısındaki "Sıitunlu Pasaj"a kurulan ba- sın merkezinde yorgunluk at- maya çahşıyor... Koruma polisleri lngiltere'nin yeni Başbakanı John Major'ın yüzünü yanındaki diplomat ve bürokratlardan ayırt etmekte güçluk çektiğinden küçük bir skandal yaşanıyor. Avrupa zir- velerinde kraliçe edası ile salı- nan Margaret Thatcher'ın ka- rizmasına ahşan polisler Ma- jor'a, ttalyan parlamentosuna girerken kimlik kartı soruyor- lar. Zirvenin en ağırlıkh lideri gözüyle bakılan birleşik Alman- ya'nın Hıristiyan Demokrat Başbakanı Hehnut Kohl ise No- el alışverişini Roma'da yapan karısını da yanına katarak Va- tikan'a hiç protokolde olmayan yıldınm bir ziyaret düzenliyor. Biz ise akşama doğru gerili- min yavaş yavaş düştüğü basın merkezinde kâğıtlannı, daktilo- larını toplayan gazeteciler ara- sında küçuk bir tur atıyonız. Ve "Cumhuriyet" okurları için Avrupa'mn çeşitli yayın organ- larının temsilcilerinden kısa bir değerlendirme istiyoruz. "Fi- nancial Times"ın muhabiri Ian Davidson, "Avrupa entegrasyo- nu açısından son 40 yılın en önemli dönüm noktası yaşanıyor" diyor ve ekliyor: "Nihai degeriendirmeyi, an- J•**' " *" .«"""• cak parasal ve siyasi biriigİ -«- te ««*••»•» °l d u - Avrupa Parlamentosu daha faz- la yetkiye sahip olacak. Avru- pa zirvelerinde daha çok karar alınacak." "Le Monde"dan PhilUpe Le Maitre ise "hükümetlerarası konferanslam başlangıç nokta- sı olarak tarihi bir zirve izfedik" diyor ve şöyle surdürüyor: "Ne var ki ne parasal biriiğin ne de siyasal biriiğin iceriği hak- kında fazla tartışma olmadı. Hayal kınklıgı yaraUn nokta buydu. Belki de yeni Avnıpa'- yı diizenleyecek konferanslann kalkış noktasında gerilim yarat- maktan kaçınıldı. Bir başka de- arasındaki mücade- zenleyecek olan hiikiimetlerara- sı konferansiarda çıkan anlaş- malan gördükten sonra yapaca- ğız. Her balükârda tüm AT ku- rumlan guçlenecek. Komisyon, Roma'da AT dönuşümünıin uzun yolculuğu böyle başhyor. Yolculuğa 12'lerin birlikte çık- ması tarihi bir gelişme sayıldı. Fakat volculufcun ne zaman so- S T A N B U L ' U N M E R K E Z I N D E . 4 . L E V E N D S E Y R A N T E P E ' D E Y A Ş A Y I N Yannın yeni 'ev'lilerinden ilk mektup: n * * u* 7Eylül1991 Can Kardeşım Hatıce, Nihayet şu îaşınma işi de bitti, oturdum sana yazıyorum. 4. Levent'liyiz artık biz. Serıngöl Sıtemiz, son durakîa. Adı güzel, sey: ranı başka güzel. Pencereden bakınca Belgrad Ormanlan! Geleceksin nasılolsa: Arabayla Fatih Otoyolu'ndan sapıyorsun, üç daki- kada buradasın. (Bizim hattın otobüsü de var.) Yürüsen, onbeş dakika! Hemen görürsün. Beş katlı 17 blok. Kiminın bir katında 6 daire var, kiminin 4, kıminin 2. Bizım daire 130 metrekarelik. Ama 105, 85 ve 75 olanlar da var. Sitenin asfalt yollanndan geçerken etraf çepeçevre çım, ağaç. Arabayı park etmek kolay. 168 araçlık kapalı otopark var. Apartmanın girişi mermer. Söğüt bej mermer basamaklardan çıkıyor- sun, bızim kaîa gelıyorsun. Kapı meşe kaplama. Yerleri seramık kaplı antreden girıp geniş salona geçiyorsun. Yerler duvardan duvara halı. Hem de Yünsa mı Dinarsu mu, ondan. (Yatakodaları da öyle...) Duvarları bızim beğendığımiz kâğıtla kapladılar. Sağda mutfak. Aman o mutfak! Bir ferah, bir rahat.. Yerler seramik. Duvarlar tavana kadar o güzelım renkli fayanslardan. (Banyo da öyle.) Dolap- lar, meşe kaplama... Tezgah beyaz mermer... Sıcak, soğuk su tesisatı... Bataryalar ECA, evye Kromlüks. Ha, banyoda da lavabo, klozet Vitra. (Bir de küçük tuvalet var.) Yazın seramik döşeli balkon püfür püfür. Kıştn fuel oil'li merkezı ısıtma... Demirdöküm radyatörler fınna çevirır odaları. Uzun lafın kıs&sı, bunca yıldır nikâhlıydım. Bir haftadır 'ev'liyiml Darısı dostlar başına. insanın kendi evi başka oluyor. Neme lazım, Allah enişîenden razı olsun. Yatıp kalkıp dua ediyorum sağlığına... Dedım de aklıma geldı. Daha yemek yapmadım!.. Gözlerinden öperim Kardeşim. Beklenm artık. Ayşenur. Serıngül Sıtes* nm ferah daırelerınden bm Senngûl Site'mize u/aş/m çok kolay 1 "1990 yılbaşından bir hafta kadar önceydı. Peşınatımızı yatırdık, tapumuzu aldık. Tapu masrafı filan on para vermedik. Beş yıl da emlak vergisınden muafmışız. ." "Inşaatın %60'ı 1990 yılbaşında bıtmiştı. 0 yılın haziranında başlamışlar. 30 Ağustos 1991 'de oturma ruhsatlı, suyu, elektnğı bağlı dairemıze girdık. Gecikseler ayda 1 mılyon tazminat verecekierdı. Ama hiç lüzumu kalmadı." "Telefonumuzu bağlatmak çok kolay oldu. Her daıreye tesısat döşenmiş 7V tesisatı da tabıı Her blokta uydu anten Bızımkı yenıden telekolik olup çıktı!" "En önemlısı su de^dımız yok' Her blokun kendı 50 tonluk deposu, hidroforu var Ayrıca bir de sıienın artezyen kuyusu Yak tüpgaz ısıtmalı Demirdöküm şofbenı, gır gömme banyona, yıkan camn çekince1 " 1990'daailecek 'ev'lenin!A y r ı c a 2 4 a y ı g e ç m e y e c e k ş e k i l d e s i z i n p e ş i n a t v e ö d e m e k o ş u l l a r i n ı z a g ö r e h e r t ü r l ü k o l a y l ı k ! Daire Brüt Alanı 75 m 2 85 m2 105 m 2 130 m 2 Tamamı Pesin 70,000,000 75,000,009 . , 105 000,000 130,000,000 Peşinat 10,000 000 15,000 000 20,000 000 25,000,000 10,000,000 15,000,000 20,000,000 25,000,000 30,000 000 20.000 000 25,000,000 30,000,000 35,000,000 20,000,000 25,000,000 30,000,000 35.000,000 12 Ay Vadeli Aylık Odeme 5,062,500 4 533.330 4,000,000 3 475,000 5,591,665 5.062,500 4.533,330 4,004,165 3,475,000 7,404,165 6,854.165 6,345 830 5,816 665 10.050 000 9,520.830 8,991,665 8.462.500 18 Ay Vadeli Aylık Ödeme 3.712,500 3,222 220 2,931,940 2,541,665 4,102 000 3,712,500 3,222,220 2,931,940 2,541,665 5 498,610 5,108,330 • 4 718,055 4,327,775 7,450,000 '7,059,720 6^69,440 6.279,165 24 Ay Vadeli Aylık Ödeme 3,037,500 2,716,665 2.395,830 2.075,000 3.358 330 3,037,500 2,716,665 2,395,830 2,075 000 4,545 830 4,225.000 3,904.165 3,583.330 6,150 000 5,829 165 5,508,330 5.187,500 Anahtar Tesliminde ödeme 15,000,000 15 000,000 15,000,000 15.000,000 15 000 000 15,000,000 15,000,000 15.000,000 15,000,000 20 000,000 20,000,000 20,000,000 20,000,000 20,000,000 20,000,000 20,000,000 20,000,000 12 Ay Toplam 85,750,000 84 400.000 83 000,000 81,700,000 92 100 000 90,750 000 89.400,000 88.050,000 86.700,000 128.850 000 127,250.000 126,150 000 124.800,000 160.600 000 159,250,000 157,900 000 156.550.000 18 Ay Toplam 91 825 000 88.000,000 87,775,000 85,750,000 98 850.000 96 825,000 93.000,000 92,775,000 90,750,000 138 975,000 136,950,000 134,925,000 132 900,000 174,100,000 172,075,000 170,050,000 168,025,000 24 Ay Toplam 97 900 000 95,200 000 95,000.000 89,800,000 105,600,000 10^.900 000 100 200 000 97,500 000 94,800 000 149,100 000 146,400 000 143,700 000 141,000 000 187,600 000 184,900 000 182,200,000 179 500 000 Senngtil Sıtesı'nı gezıp gormek ısteyer.lerın Çağdaş Ltd 'ye uğramalan yeter Çağdaş Ltd Istanbul, Kabataş'ta Cadde uzerınde demz otobuslennır karşısında Serıngül Sıtesfnde daire sahıbı olmak ıçın Çağdaş Ltd 'e gelıp peşınatı yatırmak yetıyor Beğenılen daırenın mustakıl tapusu hıçbır masraf talep edılmeden sahıbıne teslım edılıyor Cumartesı, Pazar gunlen de dahıl olmak uzere dıieyenler oradan vasıtalara bındırılıp Seyrantepe'ye goturükıyor, gezdırılıyor, gerı getırılıyorlar Çağdaş Ltd. nuçlanacağı ve nereye varacağı konusunda kimse tahminde bu- lunamıyor. 1990 sonuna dek, parasal ve siyasi birlik konusun- da paralel çalışması kararlaştı- nlan hükümetlerarası konfe- ranslar, şu anda halen her ülke için farkh anlam taşıyor. Avru- pa Birliği kavramlarından her- hangi birini seçebüecek. 1994'te Avrupa Merkez Bankası ve 2000 yıhnda ortak para birimi olarak tanımianan parasal bir- liğe varış -lngilizlerin tüm ayak sürtmelerine rağmen- daha ko- lay görülüyor. Siyasi birlik ise el yordamıyla ilerleyeceğe ben- ziyor. Roma Zirvesi'nin en dikkati çeken yönü, siyasi birlik konu- sunda hiçbir somut oluşumdan söz edilmemesi oldu. 12'ler şim- dilik yalnız ortak dış güvenlik politikası ile ıleride ortak savun- mayı hedefledikleri konusunda DlŞ BASIN niyet belirttiler. Ortak dış poli- tikaya doğru atılan ilk adımlar olarak da Güney Afrika'da yu- muşayan rejim ile diyalog baş- latmayı, yaptınmlan hafîflet- meyi kararlaştırdılar. Sovyetler Birliği'ne 1 milyar dolar acil yi- yecek yardımı ve 1991-92 için de teknik yardım tahsis ettiler. Do- ğu Avrupa'ya "kardeşlik" his- selerini belirtirken Macaristan'a 260 milyon, Çekoslovakya'ya - henüz kesinleşmeyen- 750 mil- yon, Bulgaristan'a 100 milyon ve Romanya'ya 150 milyon ECU'luk yardım karan aldılar. Körfez konusunda bir ağız Irak'ı kınadılar, Kuveyt'teki in- san hakları ihlalinden rencide olduklannı belirttiler. BM ka- rarlannı ve Bush'u destekledik- lerini, banşçı çözümden yana olduklannı açıkladüar. Ortado- ğu'da da yine BM kararlannı benimsediklerini vurguladılar. Bush'un işi zorABD Başkanı Irak'ın hâlâ Kuveyt'ten çıkmasmı istiyor, Irak ise çıkmamakta direniyor. Bunalıma başka açıdan bakmanın yararı yok. Taraflardan birı esneklik göstermedikçe de durum değişmeyecek. Savaş kaçınılmaz mı görünuyor? Saddam Hüseyin bundan kaçınmaya çalışacak, 15 ocaktan önce Kuveyt'in büyük bölümünden çıkmayı önerecek.' Varba ve Bubiyan adalarının bir kısmını tutmak isteyecek. Oysa bu BM kararlanna uymayacak. Bush için de büyuk bir sorun yaratacak. Kuveyt'in sadece bir kısmı için savaşa mı girecek? Bu soruyu yanıtlamadan once Amerikalılar, önce konu üzerinde düşunmeli. Başlangıçta sorun, Ortadoğu ve dünyanın petrol üretimi sorunuydu. Beş ay süreyle ABD onculuğunde yürutülen diplomasi ile Amerika'nın sınavı durumuna geldi. ABD'nin baslangıçtaki hızh hareketi Amerikahları bile şaşırttı. Suudi Arabistan'a bir saldırıyı önlemek için kuvvet göndermek büyuk bir askeri ittifak yaratmak, Irak'a ambargoyu BM aracılığı ile gerçekleştirmek. Bush, Amerika'nın istediği zaman savaşa gidebileceğini göstermek istiyordu Ancak ülkede böyle bir isteklilik yoksa ve Saddam eğer bunu ortaya koyabilirse o zaman Amerika'nın işi bitiktir. Ekonomik ambargoyu birkaç ay d^aha surdurebilir, Suudi Arabistan'a asker yığmaya devam edebilir. (15 aralık) The Economist AT'yeyeni üyelik Avrupa siyasi birliği dosyasının ele ahnması, 12'leri birinci dereceden öneme sahip bir sorunu hesaba katmaya zorluyor. 2000 yılından once topluluğu başka ülkelere açma sorununu... Avusturya, Kıbrıs; Turkiye ve Malta, şımdiden başvurularını yaptılar. lsveç başvuru hazırlığı içinde. İsviçre başvuruda bulunup bulunmaması gerektiğinı duşünuyor. Macarıstan, Çekoslovak^ ve Polonya gibi ulkelerin de gecikeceğini sanmamak lazım. Butun bunlar ATnin yaşlı kıtanın doğusunda ve batısında dayanılmaz bir çekicıliğı olduğunu kanıtlıyor. Ancak konuruın güçlukleri de ortada. Komisyon Başkanı Delor^a gore her ne kadar geleceğe ipotek koymamak gerekiyorsa da AT'ye yapılabilecek en büyük kötülük, "sadece meslekten diplomatların ekmegine yag sürercesine, hiikümetler arası yumuşak bir örgute dönuştürmek" olacaktır. Eğer 16 ya da 24 ulkeye çıkarılması isteniyorsa, topluluğun yeni bir "milletler cemiyeti" olmaması için Delors'a göre "merkeze daha fazla yetki" devredilmelı. Şimdilik 12'ler tek pazarın yürurlüğe giriş tarihi olan 1993'e kadar aday ulkelerle pazarlığa yanaşmaya niyetli değil, ancak sorunun ciddiyetini her zamankinden fazla akıllannda tutuyorlar. Bir Alman diplomata göre yeni uyelikler konusu, "1991'in ikinci yansından sonra yani Hollanda'nın donem başkanlığı sırasında" ele alınacak. (15-21 aralık) FRANSA KP'nin 27. Kongresi yurın başhyor Medıs-i Mebusan Cad. 147 Kabataş, 80040 Istanbul Tel: 152 53 56,152 53 32 Fax-152 53 78 71x 30 542 dmno SABETAY VAROL PARİS — Ortodoks Mark- sizmin Batı Avrupa'daki kalesi olarak kabul edilen Fransız Ko- münist Partisi'nin 27. Kongre- si yann başhyor. 18-22 aralık arasında çalışmalannı sürdüre- cek olan kongrede Genel Sekre- ter Georges Marchais'nin iktida- rını sürdüreceği kesinlik kazan- dı. "Yeniden yapılanma" görü- şünü savunan muhalefet hare- ketleri parti örgutune egemen olma konusundaki girişimlerin- de başarı sağlayamadı. Muhalif- ler, Genel Sekreter Georges Marchais ve arkadaşlarını "Brejnevd" bir yönetim modeli izlemekle suçluyor. Yıllardan beri seçmen gözün- de destek ynirmeye devam eden FKP, bu kongreyle birlikte, dünya komünist hareketinde 1989-90 yılları içinde meydana gelen depremden en az etkilenen kuruluş sıfatına da hak kazana- cak. 27. kongre, Doğu Avrupa'- daki gelişmelerden sonra Fran- sız komünistlerinin yaptığı ilk büyük kurultay olacak. Yönetimin hazırladığı "karar tasansı" parti alt birimlerinde yapılan oylamalarda yüzde 93 dolayında oy aldı. SSCB ve Do- ğu Avrupa'da terk edilen "de- mokratik merkezcilik" Ukesi Fransız komünistlerinde geçer- liliğini koruyor. Parti içi muha- liflerin parti ve toplum yaşamın- da önemli isimleri bir araya ge- tümelerine rağmen sonucun ne- redeyse "oybirliği" şeklinde or- taya çıkması eski tek parti dö- nemlerinin Doğu Avrupa ülke- lerini anımsatıyor. Yapılan değerlendirmeler, "Leninizm"den vaz geçtiğini yıllar önce açıkJamasına rağmen FKP'nin, Leninist parti mode- linin örgütlenme ilkelerinden olan "demokratik merkezcilik" e ustü örtülü biçimde sahip çık- maya devam ettiği yönünde. Yönetimin, muhalefet tarafın- dan "Brejnevd"likle suçlanma- sı birinci derecede bu uygulama- lardan geliyor. Bu koşullarda merkez yönetimine karşı taban- da oluşan tüm muhalefet hare- ketleri "örgnt duvan"na çarpa- rak geri dönüyor. Yapılan nabız yoklamalan örgut üyelerinin en az yüzde 25'inin Genel Sekreter Georges Marchais'nin "dogmaök" çiz- gisine karşı olduğunu gösteri- yor. Ancak taban örgütlerinde yapılan oylamalarda beliren bu eğilim, bir üst düzey olan "fe- derasyonlar"daki oylamalarda, hiçbir şekilde yansıtılma fırsatı bulamadı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle