Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1Z ARALIK 1990
ISTANBULDA BUGÜN
• Veteriner Hekimliği Haftası nedeniyle düzenlenen
"Türkiye'de Et Üretimi ve Sorunlar" konulu panel saat
10.30'da İstanbul Büyükşehir Belediyesî Meclis
Salonu'nda.
• IpekKıramerMüessesesi'ninkuruluşunun lO.yılı
nedeniyle The Marmara Hotel Balo Salonu'nda saat
19.30'da bır defıle duzenlenecek.
• "SefalosporinlerveRasyonel Antibiyotik
Kullammı" konulu.toplantı 18.30'daSheratonOteli'nde.
• "İnsan Hakları İçin" düzenlenen konsersaat
20.00'deCemalReşitReyKonser Salonu'nda.
•
ISTANBUL'DA YARIN
• "İstanbul'a Ne Oluyor" konulu panel saat 15.00'te
Mimar Sinan Üniversitesi Oditoryumu'nda. Panele
konuşmacı olarak Prof. Gündüz Gölçe, AtillâDorsay,
İsmail Acar, Prof. Mete Tapan, Prof. Bülent Özer,
Yüksek Mimar Doğan Hasol ve Beral Madra katılacak.
IR MEKTUP
3 gündür elektriksiziz
• Harbiye'deki Babür, Ölçek, Çayır ve Çimen sokaklan
3 gündür elektriksiz. Gece karanhğında evimize gelip
gidemediğimiz gibi evde oturmak da mümkün değil.
Karanlıkta kaldık. TEK'i arıyoruz, gerekli bir yanıt
alamıyoruz. Belediyeye başvuruyoruz, yine ilgilenen yok.
Istanbul'un göbeği sayılan Harbiye gibi bir yerde 3
gündeelektriknasılgelmez? . «tJSNÜ ANIL
KENTtfÂŞAM CUMHURİYET/15
TELEFONLAR
AdalarBelediye Başkanı ANAP'lı Recep Koç'la bir gün
para kedilere ancak yeter'
'Polis baskı yapıyor
• tstanbul Haber Servisi — Fatih Yetiştirme Yurdu'nun
Bahçelievler'e taşınmasından sonra, yurttan atıldıklan ya
da başka kentlere gönderilmek istendikleri için boşaltılan
yurt binasında barınan 32 kişi, kendileri hakkmda çıkan
gazete haberlerinden sonra polis baskısı görduklerini
söylediler. Boş yurt binasında barınanlardan 7'sinin
önceki gece 22.00'de gelen iki minibüs dolusu polis
tarafından alınarak önce Fatih Merkez Karakolu'na,
ertesi gün de Gayrettepe'deki emniyet binasına
götürüldükleri öğrenildi. Gözaltına alınan 7 genç
polislerin kendilerini dövdüklerini öne sürdü. Gözaltına
alınanlar dün öğle saatlerinde serbest bırakıldı. 32 genç,
artık çaresizlik sınırına geldiklerini, hırsız ya da soyguncu
olmamak için sorunlarına çözum beklediklerini
söylediler.
Başar'dan imza ve söyleşi
• tstanbul Haber Servisi — Cumhuriyet Kitap Kulübü
ve Nova Baran Center işbirliği ile düzenlenen "tmza ve
Söyleşi Günleri"nin dünkü konuğu Kürşat Başar'dı.
"Edebiyat Tutkusu ve Gençlik" konulu söyleşiye katılan
Başar, kitaplannı imzaladı. Çoğunluğunu bayanların
oluşturduğu kalabalık okur topluluğu, genç yazarı uzun
süre sonı yağmuruna tuttu. (Fotoğraf: Suat Kozluklu)
91 bütçelerinin 32 milyar
900 milyon lira
olduğunu, borçlannın ise
12 milyar lirada
seyrettiğini ifade eden
Recep Koç, Büyükşehir
Belediye Başkanı
Sözen'in 15 günlük çekle
bile asfalt vermediğini
söylüyor.
MERT ALİ BAŞARIR ~
Nüfusu en az ilçelerden bir>
olan Adalar Belediyesi'nin
ANAP'lı başkanı Recep Koç
adayı modern bir köye benzetı-
yor. Ashnda Recep Koc da ada-
lardaki herkesi tanıdığından
kendisini köy muhtanna benzet-
mek yanlış bir siyasi statü olma-
yacak gibi...
Adalar Belediye Başkanı Re
cep Koç'la söyleşiye başlama-
mız öğle saatlerini buluyor. Baş-
kanın gönderdiği motorla 11.00
civarında Kartal'dan yirmi beş
dakikada Büyükada'ya ulaşıyo-
ruz. Kıyıda bekleyen Suziki Je-
ep bizi başkanlık binasına götü-
rüyor. Recep Koç'un makam
odasında dikkati çeken aksesu-
ar Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın gülen bir fotoğrafı. Sa-
bahları sadece süt içip kahvaltı
etmeden evden çıkan belediye
başkanı söyleşiden önce öğle ye-
mefioi halletmemizin gerekçesi-
ni anlatıyor: Rahmetli tsmel
tnönii başbakan olduğu dönem-
de, bir yere uğrTnor. Peşindeki
gazeteciler, tnönii'ye 'Gundem-
de ne var' diye somyoriar. 'Bi-
raz bekleyin' diyor rahmetli
tnönii. Gazeteciler oturup bek-
lemeye başlıyorlar kendisini.
tnönii, önce tuvalete gidiyor.
Arkasından bir bulgur pilavı yi-
yip gazetecilerin yanına geliyor.
Arkadaşlar di>or; 'Gündemde
önce rahatlama vardı.'
'Taktik ve zaman kazanma
ustası" İsmet Paşa'nın bu anek-
dotu oldukça cazip geldiğinden
Recep Koc, meclis üyesi Can
Esen, arkadaşımız Erdoğan Kö-
seoğlu ve ben bir balık Iokanta-
sına gitmek Uzere başkanlık bi-
nasından çıkıyoruz.
Ada sokaklarında yürürken
Recep Koç belediyeye hemen
hemen herkesin uğradığını, ön-
ce gelenin kendisiyle konuştuğu-
nu anlatıyor. " A d a halkı
ahnmasın" diye de makama ge-
lenin meselesiyle bizzat kendisi-
nin ilgilendiğini, başka bir biri-
me havale etmediğini belirtiyor
belediye başkanı. Bu arada ada
sakinleri Recep Koç'un ev tele-
fonunu bildiklerinden sık sık
başkanı evinden anyorlar.
•• w
ILK SIZ ÖGRENIN
V e r i t e l
Bllgi İletişim A.Ş.
VERİTEL BİLGİ BANKASI
"Tuşlara dokunun, ekranda okuyun!"
Bugünkü Resmi Gazete'de neler var?
İhalelerden ilk siz haberdar olabiliya musunuz?
"Pretty Woman" hangi sinemada gösteriliyor?
Borsada seans bitti, Ereğli'nin kaçtan kapandığını
hâlâ bilmiyor musunuz? Siz bu ilanı okurken,
serbest piyasada döviz ve altın fiyatları
ne kadar değişti? Bu yıl Japonya'ya ne kadar
işlenmiş deri sattık? Peki Almanya, hangi ülkelerden
1990 yılında cam ürünü ithal etti?
Bu iş yemeği çok ani oldu, nerede rezervasyon
yaptırmayı düşünüyorsunuz? Mısır, 500 ton
zeytinyağı istiyor, haberiniz var mı?
İyi bir reklam ajansına ihtiyacınız var ve
şu bankanın reklamlarında gözünüz kaldı,
acaba hangi ajans hazırladı?
AET, OECD, Dünya Bankası verilerinin elinize
geçmesini mi bekliyorsunuz?
...Daha binlerce sorunun cevaplarını,
ihtiyacınız olduğu anda alabilmenin tek yolu
Veritel Bilgi Bankası dır.
Veritel'in tuşlarına dokunduğunuzda,
bilgileri ekranda anında okuyacaksınız.
Veritel hizmetlerinden nasıl yararianacaksınız?
Veritel'e abone olmak öyle kolay ki...
Telefonunuz varsa Veritel'iniz hazır!
Veritel hizmetterini tanıyın, yarartanın.
Veritel, Türkiye'nin Bilgi Bankası'dır.
Sümbül Sok. Na 15,1. LBvent-lstanbul Tel: 180 20 60 Faks 179 87 82
Kentin gürültüsünden birkaç saatliği-
ne uzaklaşmak. Önemli bir iş görüş-
mesini sakin bir ortamda yapmak.
Unutulmaya yüz tutmuş Türk Mutfa-
ğı'nın nefasetini hatırlamak.
CazBar'a "lunch"a gelin.
(Seçiminize sunulan 3 farkh menü:
20.000 TL/kişi)
Yılbaşı rezervasyonumuz ba$lamı$tır.
166 44 93-166 67 88/89
KEDİ HUZUR EVtNDE — Adalar Belediye Başkanı Recep Koç, Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Nurettin Sözen'in 15
günlük çekle bile asfalt vermediğini söyleyerek "Bu para ancak kedilere yeter. Hatta yetmediği için kediler Deniz Harp Okulu'n-
dan yiyecek yardımı alıyoruz" diyor. (Fotoğraf: Erdoğan Koseoğlu)
Sabahları en geç saat sekizde
iki oğlu bir kıayla birlikte evden
çıkan Adalar Belediye Başkanı
önce zabıta bürosuna uğruyor.
Ardından carşı pazar gezmesi
yapıp esnafla günaydınlaşıyor.
Sonra makamındaki masasının
başına geçiyor.
Restoranda ada balığı yiyiyo-
ruz. Yemekten dönüşte İsmail
Sülen adlı bir adab başkanın ya-
nma yaklaşıp vergi dairesinden
gelen belgeleri uzatıyor. 1990'da
ödemesi gereken 86 bin liralık
vergi iki kat olarak tahsil edil-
miş. Bu yüzen 1991'e aktanlmış
vergi.
Belediye gelirlerinden olan
emlak vergisinin Adalar'da ta-
rihi eserlerin çokluğu nedeniyle
bir avantaj sağlamadığını söyle-
yen Koç, "Tarihi eser sayılan
yerlerin vergiden """090 muaf ol-
ması gelir payını düşüriivor" di-
yor. Adalar'da kayıtlı 1400 ta-
rihi eser bulunduğunu açıklayan
belediye başkanı 91 bütçelerinin
32 milyar 900 milyon lira oldu-
ğunu, borçlannın ise 12 milyar
K A D I K O Y
LİSKUR
SÜRUCÜ
KURSU
Devreler:
Haftaiçi: 19Ara)ık
HaftaSonu: 5Ocak
KADIKÛY
(Söğûtlüçeşme Cami yanı)
349 18 24-349 18 25
336 02 06-336 02 79
TURSCMİN
uwrjRA.,ajC/ AMB
BOÜRKEMOUTH,BWQrrrOK,
D E SEÇKİN OİLOKUUARMOAYAZ KIŞ
M D A BÜTÛW YIL İNÛIUZCE ÖĞR.ENU
UTAK5İTTE ÖDEME
K0UYUG\
EDİYOR/
lirada seyrettiğini ifade ediyor.
Söz dönüp dolaşıp geliyor Sö-
zen'e... Recep Koç, Büyükşehir
Belediye Başkanı Prof. Dr. Nu-
rettin Sözen'in 15 günlük çekle
bile asfalt vermediğini söylüyor.
Adalar Belediyesi bordrosun-
da 217 işçi, 110 memur gozük-
tüğünü söyleyen Recep Koç,
kaynak sıkıntısı yüzünden 146
işçi çıkardıklannı belirtiyor.
Dört adanın toplam nüfusu
19353 kişi... Bunun 691SM Bü-
yükada'da, 6534'ü Heybeliada'-
da, 2042'si Burgaz'da, 3862si
ise Kınahada'da oturuyor. Yaz
aylannda bu rakam 100 binlere
çıkıyor. İşçi çıkarmanın esas ne-
deninin parasızlık olduğunu ifa-
de eden belediye başkanı sade-
ce yaz aylannda artan nüfus için
bu kadroyu istihdam etmenin
rasyonel oİmadığını anlatıyor.
Adalar'daki ünlüler arasında
Altan Öyraen, Necmi Tanyotaç,
Lefter, Ediz Hun. Prof. Dr. Öz-
can Köknel, Candan-Başar Sa-
buncu, Nisa Serezli, Tolga Aş-
kıner bulunuyor.
Kaynak yaratmada buldukla-
n yöntemlerin başında yaklaşık
1 milyon liraya mal olan çöp
konteynerlerini 2 milyon liradan
satmak geliyor. Şimdiye kadar
64 tane satmışlar. Ayrıca asfalt
bedeli, kaldırım parası, yağmur
suyu, kanalı parası, hafriyat pa-
rası gibi diğer kaynaklar mev-
cut. Işgaliyelere göz açtırmadık-
larını anlatan belediye başkanı
"Ashnda politikacı se\im!i ol-
malı, yapılan araştırmalara gö-
re insanların en nefret ettikleri
kişilerin başında vergi memur-
lan geliyor. Adalar'daki vergi
dairesi bile bizim kadar para
toplamıyor" diyor.
Recep Koç'la birlikte 12 kilo-
metrelik Büyükada büyük turu-
na çıkıyoruz. Troçki'nin kaldı-
ğı Arap İzzet Paşa Koşkü, Fet-
bi Okyar Bağı, Aya Yorgi Kili-
sesi, AsJan Kayalıklan, Erdoğan
Köseoğlu'nun objektifinden
kaçnuyor. Ada çöplerinin Kur-
şun Burnu'na atıîdığını söyleyen
başkan, denize kesinlikle bir çöp
dahi atmadıklan inancında.
Adalar'da yılda 34 ton çöp bi-
rikiyor. Bir kahvehane ziyare-
tinden sonra Karacabey tarafın-
da Büyükada "Belediye Kedi
Huzurevp'ne gidiyoruz. Recep
Koç tarafından kurulan huzure-
vinde yüzü aşkın kedi, beş tane
köpek Deniz Harp Okulu'ndan
gelen yiyeceklerin başında kü-
melenmişler.
Başkan Koç, "Biiyiikşehir'-
den borç alamıyoruz, bu paray-
la ancak kedi bakıyonız" diyor.
Burada yakın bir gelecekte kı-
sırlaştırma operasyonlan yapı-
lacak.
Adalar Belediye Başkanı Re-
cep Koç'tan ayrılmadan önce
başkana bir de "Eşege binelim"
teklifinde bulunuyoruz. Adanın
dört bir yanına haber salınma-
sına rağmen aranan eşekler bir
türlü bulunamıyor. Recep
Koç'a "Sadece iki tane eşek is-
tedik, helikopter değil" diyo-
ruz. ANAP'h meclis üyesi Can
Esen, "Helikopter isteseynTnTîT
daha kolay bulurduk" karşılığı-
nı veriyor.
• PoHs İmdat: 055
• İtfahre: 000
• Jandarma: 056
• Zatata MâdirliİD: 527 57 00
• MezartMar Midirtitt:
172 13 73 -74-75 ve 088
• İSCİ anza: 068
• SAĞUK:
Hıar AcH: 077
Sa$Mc M M i ı i ü â : 511 89 18
CeırahM» Tıp: 588 48 00
Çapa Tıp: 534 00 00
Mamara Tıp: 340 01 00
Haydaıyaşa K u m n : 345 46 80
ŞJşlt Etfal: 131 22 09
Taksia hkyartm: 152 43 00
SSK Sanatya: 588 44 00
SSK Okncydan: 132 30 00
SSK Söztepe: 358 67 60
• TRAHK:
Trafft Sube M4.: 176 24 14 (Ist).
356 0» 35-86 (Kadıkûy)
BMfe TnHk: 377 22 07 (E-5).
356 04 86 (Şehiriçi).
314 36 (B Cekmece)
• THY:
iç HaHar 573 13 31.
Dt$ HaHar 573 04 33.
SMrtnri: 574 73 00.
Reıtnasyon: 574 82 00 (25 hat)
DDY:
ıSiıkKi DaanfM: 527 00 50.
.Paşa Danqan: 338 30 50
VAPW:
S«W( Hattan: 526 40 20
144 42 33.
Dmb YoMan (*c«rt»|: 145 53 66
144 25 02. 149 18 96
Dcnb 0 M M W : 543 05 25
• MCTfOROUUİ:
(Hava tahmmı öğrenme) 573 89 80
• EL£KTRİK ARBA:
irtaobul: 526 62 74.
Beyaita: 150 83 50.
Kadritij: 348 71 40
• TEK: 069
KONUK YAZAR
Yağmurlu günler
Şiddetli
yagış,
barajları
yükseltiyor
İstanbul Haber Servisi —
Yağışlarla birlikte barajlarda-
ki su seviyesinin artması İSKİ-
nin yüzünü güldürdü. tstan-
bul'u etkisi altına alan yağışlı
hava kütleSi, kente su sağlayan
7 barajdaki doluluk oranını
yuzde 23.00'e yükseltti. Baraj-
lardaki toplam su miktan, 173
milyon metreküpe yükseldi.
İSKİ yetkilileri, yağışların
surmesi halinde su sıkıntısının
azalacağını belirtiyorlar.
Bu arada barajlardaki su se-
viyesinin artmasından sonra
kente verilen su miktan arttı-
rıldı. Geçen haftalarda kente
günde ortalama 800 bin met-
reküp su verilirken, bugün or-
talama 950 bin metreküp su
veriliyor.
fstanbul Meteoroloji Mü-
dürlüğü yetkitileri yafışlann
devam edeceğini ve hava sıcak-
lığının düşeceğini belirttiler.
Bu da, bir 'Kameriye'
5 KURSLAR
•TİCMIİ İN6İÜZCE
• TUIUZM İNGİUZCESİ
»BANKACIUMNûlUZCfSİ
•5INAV KURSLAR!: Cambrvtge
•Flrst Certificatc, Pn>fc«ncy,
•TOEFU,AREU.(Soiz>ü)
tnrsem
İNGtLİZ ÜSAM 0KULLAM
DANIŞMAIIERKEZJ
Cumhuriyet Cad 173/4-6 Elmadaj
80230 İstanbul Hitton Oteli Karşısı
Tel 14839 77-1487943-1482849
Fax 132 9729. Ttx. 27498 t u s m l r '
Ingilterede Ingilizce
Genç Bayanlar ingiliziceyi
öcretsiz hazırtık kurslarımızda
ve ingılterede bedava öğrenin
Au-Pair'lik bizim işimizdir.
Ist 135 15 99 izm 287534Bur1353 00
ÇELİK GÜLERSOY
Ilık bir ilkbahar günü, araba-
dan inip ilk kez çevreye yabarr-
cı duygularla bakındığımda, ay-
lar sonra, 12 Aralık 1990 saba-
hında olacaklan, nereden bile-
bilirdim ki?
Kadıköy'ün eski bir çocuğu,
fakat geçen yıl için taze bir be-
lediye başkanı, Dr. Cengiz Öz-
yalçın, Meclis Başkanı Av. Ke-
mal Okvuran ile ilçenin 'himme-
te mnhtaç' köşe bucağını bana
ilk kez gösterirlerken, sıra bu-
raya gelmişti.
Bu meydana benzeyen yerle,
hayatımda ancak o gün karşılaş-
mış oluyordum. Üzerimde daha
ilk anda garip bir izlenim bırak-
mıştı. Meydanı çevreleyen bas-
makalıp apartmanların dikkat
çekecek bir yanian yoktu.
Fakat tam ortadaki dekor
için, aynı şey söylenemezdi.
Rampa halinde, bir tümsek ya-
vaşça yükseliyor, epeyce geniş
bir çember oluşturuyor, üstünü
harap bir demir pergola çevre-
liyor. Dar ve taş patika yollann-
dan bu üst platforma çıkıldığın-
da, aşağıda ve ortalık yerde, yol
hizasına gelen zemin boşluğu
gözükmekte. Ortasında bir ku-
yu. Çevresinde 3 yolun geçit-
aralıkları bırakılmış. Taş me-
kânlan ise cemberin altında ma-
sif bir kütle.
Ana çizgileri ile resim ve bi-
leşimi, buydu. Ama nasıl bir ha-
raplık içinde! Demir pergola
paslanıp çürümüş, üstünü örten
menekşe güller kurumaya yüz
tutmuş, çalıları, yeşilinden
fazla.
Her şey, burada bir zamanlar
bir saltanatm, bir olağanüstülu-
ğün hüküm sürduğünü, ama
sanki esen uğursuz bir samyeli-
nin, çevreyi süpürüp götürdüğü-
nü, ardına bu bir tutam güzel-
lik enkazını bıraktığını anlatı-
yordu. Az sonra, hikâyeyi öğ-
rendim: Burası, ünlü kahraman
Ahmet Muhtar Paşa'nın, geniş
koruluğundar ve yazlık koşkün-
hanımellerı ile donatıldı. Taş
mekânın bir yarısı su deposu
idi, öbür yansını içten tekrar
pres-tuğlalarla giydirdik. Birini
mutfak ve depo, öbürünü, tam
Rustik bir cafe-restoran yaptık.
Son bir buluşla, kuyu üstüne yi-
ne demir konstrüksiyonlu, bir
balkon yükselttim: Bu da or-
kestra yeri oldu.
Açılış 12 aralıktaydı. Sabah,
önce aksi suratla, kapalı bulut-
larla başladı. Bu hava içinde.
Bu meydana benzeyen yerle hayatımda ilk kez
karşüaşmış oluyordum. Üzerimde daha ilk anda
garip bir izlenim bıraknuştı. O günorada, beni
getiren dostlara vaat ettim. Burayı eski
görkemine döndürecektik.
Açılış 12 aralıktaydı. Çevreden epeyce bir
kalabalık toplanmıştı. Sonra bir şey daha oldu
yakmdaki bir anaokulunu getirdiler. Ortalık
bir anda bayram yerine döndü.
den (nasılsa) kalan son bir par-
çaymış.
O gün orada, beni getiren
dostlara vaat ettim. Burayı, es-
ki görkemine döndürecektik.
İlk iş, menekşe güllerine makas
attık. Mubarek, nefes alır hale
geldi. Demir pergola tamamlan-
dı. Üstte, yeri mermer kapladık.
Aşağıda, ortadaki kuyu üstüne
beton atılmıştı. O kaldırıldı, içi
molozdan temizlenip suyu bu-
lundu ve mekanizması onarıldı.
Burada yer ve 3 bağlantı yolu,
kesme taş plaklarla kaplandı.
Çevre sarmaşıklar, alriıpalar.
Pazarlamacı bay, bayan
elemanlar aranıyor.
Tel: 321 01 52
VEEAT
Merhum öğretmen Lebib Konuksever'in kıymetli biricik eşi,
Emel Aydar, Ergin Konuksever'in sevgili anneleri, Asaf Aydar
ve Günay Konuksever'in kıymetli kayınvalideleri, Haluk ve
Mihriban Aydar'ın anneanneleri, Timuçin Carov Konukse\
r
er
ve Tuğba Konuksever'in babaanneleri, Burak, Başak ve
Metecan'm büyükanneleri, eşsiz insan, biricik varlığımız,
Trabzon esrafından Kalaycıoğulları'nın kızlan, tüm dost ve
arkadaşlanmızın teyzesi
BAStRE KONUKSEVER'İ
yitirdik. Merhumenin aziz naaşı 17 Aralık 1990 Pazartesi
günü (bugün) Levent Camii'nde kılınacak öğle
namazından sonra Feriköy Mezarlığı'ndaki aile
kabristanında toprağa verilecektir.
Allah rahmet eylesin.
KONUKSEVER VE AYDAR
AİLELERİ
Çelenk gönderılraemesi, arzu edenlerın hayır kurumlanna bağışta
bulunmaları merhumenin vasiyetidir.
törene biraz üzüntü içinde gıt-
tim. Az sonra yavaş yavaş orta-
lık aydınlandı ve ışıldadı. Çev-
reden de ep>eyce bir kalabalık
toplanmıştı. Konuşmalara baş-
layacakken, ilk olağanüstü olay
ile karşılaştım: Karşı yapılardan
birinde oturan bir emekli alba-
yın eşi, önlerindeki bu mezbe-
lenin bir gün adam olabilmesi
için, adakta bulunmuş. Düşü
gerçek olunca da lokma dök-
müş, kazanı ile getirmiş. Konuş-
mamda, şuna benzer bir şeyler
söyledim, onlar havaya uçup
gitmesin diye, bir özetinr bura-
ya kaydetmem gerek:
"Bugün, tstanbul'un harap
olmuş bir köşesini daha düzelt-
meye çalışmarun bir mutluluğu-
nu yaşıyoruz. Bunun, daha iyi-
si, koruluğun kalması idi. Fakat
istanbul'un son 30 yılda yaşa-
dığı fizik değil, sosyal deprem,
burayı da vurmuş. Biz de anla-
şılan, kalanla yetinmeyi, ama
bari kalanı kurtarmayı, öğren-
mek zorundayız. Bunun için bi-
ze kimi zamanlarda olduğu gi-
bi kırmızı değil, yeşil bir ışığı
yakmış olan Dr. Cengiz Bey'e
ve hepsi değerli çahşma arka-
daşlarına, teşekkür ediyorum.
10 yıldır, İstanbul'un çejitli
semtlerinde bir şeyler yapmaya
çalışıyoruz. Geçen yıldan beri,
Kadıköy'ün içlerine girdik. Bu-
rada karşılaştığım sıcak, aydın-
lanmış ve çok bilinçli ortamı
Nüfus cüzdanımı
kaybettim, hükümsüzdür.
FÜSUN KAPLAN
hiçbir yerde bulamadığımı, di-
le getirmek zorundayım. Sade
tstanbul'un değil, Türkiyemiz'-
in de ancak bu cins, yani çevre-
sine sahip çıkan, hem bilgili,
hem duygulu insan sayısını art-
tırabildiği oranda, işlerinin dü-
zeleceğine şüphem yok. Bu göz-
leme, Fenerbahçesi'nde var-
mıştım. Bugün başka bir olay,
inancımı perçinledi ve gözlerimi
yaşarttı: Bir komşumuz, herke-
se lokma yapmış, sessizce dağı-
tıyor. Hemşerilerim! Bizi biz ya-
pan ve ayakta tutan, işte bu
özelliğimizdir. Yenen tatlı,
önemli değil. Önemli olan, dav-
ranış. Olaya bakın: Emekli bir
aile, günlük nafakasından ke-
sip, çevresine el uzatıyor. Hem
de ne için? Bir yeşillik kurtuldu
diye. tşin dışına değil içine, ka-
buğuna değil özüne bakarsak,
bu çok güzel, çok güzel bir ör-
nek. Bunu ğenelleşmiş düşünür-
sek, yani herkesin karşısındaki-
ne ekmeğini -ve sevgisini- bölüş-
tüğünü görürsek, ülkemize güç-
lük kalır mı? Şimdi burada, ki-
milerine politik gelebilecek, bir
gözlemimi aktarayım: Dün ge-
ce bir TV kanalında, bir prog-
ram vardı: İki gazeteci, Milli Sa-
vunma Bakam'na sivri sorular
sordular. Bir tanesi de ordumu-
zun gücünden kuşku duyarak,
ona ısrarla, kesin bir cevagisti-
yordu. Dünyanın neresinde bir
bakan, bu konuda olumsuz bilgi
verir, o bir yana ben bu baka-
mn yerinde olsaydım, şunu der-
dim: Bir ordunun gücü, elinde-
ki silahlanndan çok, içinde, yü-
reğindedir. Uzak ve yakın tarih,
bunun örnekleri ile dolu. Biz,
bencilliği -her işte- çiğnesek,
mutluluğu bölüşsek, vatan için
gereğinde can vermeye de hazır
isek ve bugün şurada gördüğü-
müz gibi, içimizde bir sevgi ve
bir ateş duyuyorsak, birçok şey
gibi, ordumuzun da sırtı yere
gelmez."
Ben, bunları söyledim, o sa-
bah. Gözlerime yaşlar doldu.
Sonra bir şey daha oldu: Yakm-
daki bir ana okulunu getirdiler.
Ortalık bir anda, birbirinden
renkli ve sevimli çocuklar ve be-
beklerle, bir bayram yerine dön-
dü. Herkes bir.tanesini kucak-
ladı. Ben de -kaderin bana na-
sip etmediği- bir yavruyu, bir an
için, kollarımla sardım.
12 aralık sabahı, parka ço-
cuklar mı doldu, yoksa balon-
lar mı indi, yoksa üzerimize
renkli konfetiler mi yağdı, bile-
medik. Istanbul'da yaşanan,
ama benzeri çok az, bir gün da-
ha tarihe kaydı.