Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/12 EKONOMİ 17 ARALIK 1990
BORSA NOTLARI ABDURRAHMAN YILDIRIM
Semra Ozal: Borsadan iyi kazandımumhurbaşkam Turgut
özal'ın eşi Semra özal-
ın borsada oynadığını açıkla-
dıktan sonra geçen hafta bu
köşede "Kazancı ne kadar?"
diye sormustuk. Yanıt geldi:
"Allah'a şükür bir tanesi Uâ-
riç, hepsinden iyi kâr aldım."
Semra Özal, portföyünü ise
"ahp sattıkları ve değiştiği"
için açıklamadı.
Semra Özal, haftalık Tempo
dergisine, "92'ye kadar se-
çkn yok", "Genel başkan de-
jllim, ama milletvekili
olacağım" sözleriyle kapak
olan söyleşisinde, borsada oy-
namasına ılişkin soruları da
yanıtladı. Bu konuda Özal'a
sorulan sorular ve cevaplarını
aktanyoruz:
— Bugünterde Efe ile bir-
likte borsada oynamanız ko-
nusu üzerinde de çok yazı-
lıpçiziliyor. Bir değerlendir-
me yapar mısınız?
ÖZAL — Çok uzun yıllar-
dan beri, imkânım oldukça
hisse senedi alırım. Turgut
Bey'in serbest çalıştığı dö-
nemde, onun çalıştığı fabrıka-
lardan ya da diğer şirketler-
den, kendime göre kârlı gör-
düğüm yerlerden imkânım
nispetinde hisse senedi alırım.
Allah'a şükür, bir tanesi hariç,
hepsinden iyi kâr aldım. Onu
bir yere yatırmam lazım. Şim-
di Efe büyüdü, o zamanlar
borsa yoktu, şimdi borsa baş-
ladı. istanbul'da Efe çalışıyor,
o da meraklı. Ona havale et-
tim bu işi. Gidiyor. bakıyor, otu-
ruyor hesaplar yapıyor. Bazen
alıyor, bazen satıyor Fena de-
ğil durum.
— Zarar ettiğiniz Asil Çe-
lik miydi acaba?
ÖZAL — Asil Çelik'ten za-
rar ettik, sonra onu çevirdik,
gfe özal'ın secimlerinden S«mra Hanım memnun.
Mavi Çelik aldık. Oradan biraz
zararımız var. Ama esas 6O'lı
yıllarda ben civa almıştım, o
zamanki parayla büyük paray-
dı. Çünkü civanın fiyatı dünya-
da korkunç şekilde artıyordu,
fakat sonra civa bollandı, fiyat-
lar da düşünce ben ondan bi-
raz zarar ettim. Bir de Asil Çe-
lik'ten ettim. Ondan sonra da-
ha dikkatli olmaya başladım ve
aldığım hisse senetlerinden
zarar etmedim. Bazılanndan
bayağı kâr alıyorum.
"Devlet bilgilerinden
haksız şekilde yararlânma"
konusu söyleşide geçmiyor,
ama Semra Özal ve oglunun
borsada "sürekli kazanan
oyuncu" oldukiarı da bu açık-
lamasından anlaşılıyor. Kazan-
cın miktarı ise belli değil.
Portföyüne gelince; bu ko-
nuda açıkfık yok, ama tartışma
ve Meclis araştırması var. Tun-
celi Milletvekili ve "gölge ma-
llye bakanı" SHP'li Kanter
Genç, Meclis Başkanlığı'na
verdiği araştırma önergesinde,
"Semra Özal ile Efe Özal'ın
borsada oynadıklan kağıtla-
rın KOİ tarafından destekle-
nip desteklenmediğinin,
desteklenmlşse bu kisilere
ne kadar haksız kazanç sağ-
landığının" belirlenmesi için
Meclis araştırması istedi.
Genç, önergesinde şunları
kaydetti:
"Siyasi iktidann emrinde-
ki bir kurumun, borsaya mü-
dahale yetkisine sahip olma-
sının ve borsadaki kâğıtlann
büyük deger artış ve kayıp-
lanna sebebiyet vermesinin
bazı kisilere haksız kazanç
ve kayıplar sağlayacağı kuş-
kusuzdur. Yönetimin müda-
halesiyle büyük kazançlann
soz konusu olduğu borsaya,
idarenin baştndaki kişinin eş
ve çocuklannın girmesi ha-
linde, bunlann lehine bu ma-
kamın sağlayacağı bazı hak-
sız kazançlann varlığı inkar
edilemez."
Sermaye arttırımı istisnası
Daha önce bütçeye konul-
duğu için Anayasa Mah-
kemesi'nce iptal ediLn "ser-
maye arttırımı istisnası", ver-
gi paketiyle birlikte Meclis'ten
geçerek yasalastı. Hükümle,
90, 91 ve 92 yıllarında iştirak
satışlarından doğan kazançla-
nn tamamının kurum serma-
yesine vergisiz olarak eklen-
mesine olanak tanındı.
Sadece 1990 yılını kapsa-
yan istisnanın ağustos ayında
iptaJ edilmesi, özel sektörün
büyük tepkisini çekmiş ve bazı
sermaye arttınmları ile halka
açılmaların ertelenmesine yol
açmıştı. İptalle birlikte, endek-
si sürükleyici birkaç şirketin
sermaye arttırımının ertelen-
mesi veya bedelsiz kısmının
azalması durumu borsada fi-
yatları düşürücü yönde etki
yapmıştı. Geçen hafta çar-
şamba günü vergı paketine
"sermaye arttırımı istisnası:
'nın eklenmesinin borsada du-
yulması fiyatları yukarı çek-
mişti.
Borsa çevrelerinde büyük
umutlar bağlanan bu yasanın
çıkmasıyla şimdi gözler iş
Bankası, Yapı Kredi Bankası,
Şişe ve Cam, Alarko gibi ser-
maye arttıracak kâğıtlara çev-
riliyor.
Merkez
Bankası'nın
tutumu
Alternatif bir piyasa ola-
rak dövizin durumu
borsayı çok yakından ilgi-
lendiriyor. Borsaya mevcut
taiebin azalmaması için dö-
viz kuriarının enflasyon ora-
nını pek aşmaması gereki-
yor. Dövizde Merkez Ban-
kası'nın geçen hafta izledi-
ği politika bu konuda yatı-
nmcılara ışık tutacak nitelik-
te.
Ödemeler dengesi hesa-
bını büyük ölçüde dışardan
gelecek paraya bağlayan
Merkez Bankası'nın her ne
pahasına olursa olsun döviz
getirisi ile faiz arasındaki
makası korumak istediği
anlaşılıyor.
Onun için de salı günü
dövizdeki hareketlenme
üzerine Merkez Bankası
çarşamba ve perşembe
günleri piyasaya ucuz fiyat-
tan 80 milyon dolar sürdü.
Bununla yetinmeyerek ban-
kalararası para piyasası İn-
terbank'da TL. faizinin limi-
tini kaldırdı. Alıcı duruma
geçerek faiz oranını 4 puan
artırıp böylece Merkez Ban-
kası dövize çifte baskı yap-
tı ve sıçramayı denetim al-
tına aldı.
Geçen hafta yaşanan bu
olay, borsa yatırımcılarının,
son zamanlarda enflasyon
düzeyine varan bazı döviz
getirilerinin hisse senedi pi-
yasasına etKİsini dikkate
alırken Merkez Bankası'nın
tutumunu gözden kaçırma-
maları gerektiğini bir kere
daha hatırlatıyor.
Maden, hükümet ve Türk-Iş'i sarstıZonguldak grevi hem Bakanlar Kurulu hem de
Türk-İş içinde işçi-işveren ilişkileri açısından
önemli dönüşümlere zemin hazırlıyor.
IŞIK KANSl
ANKARA — TTKl ve
MTA'da 48 bin işçinin grevinin
ardından işçi eylemlerinin tüm
yurt çapına sıçrama eğilim gös-
tennesi ANAP iktidarıru rahat-
sız etti. Bakanlann, uyuşmaz-
lıklann çözümü için devreye gir-
meleri, hükümetteki rahatsızlı-
ğın işareti olarak değerlendirili-
yor. Türk-lş içindeki sendikalar
da olaylara bakış ve sorunlann
çözümü açısından "Sendikalar
politik davranmamalı, işçi hak-
İannın alınmasıyla ilgilenmeli"
ve "Grevler, eylemler, ANAP
iktidanna karşı demokrasi mii-
cadelesinin bir aracı olarak
kutlanılmalı " görüşlerini savu-
nan iki ayn ekibe aynldı.
Zonguldak grevinin kamuo-
yunda olumlu bir yankı yarat-
ması, grevi desteklemek amacıy-
la eylemlerın diğer işkollanna
sıçraması, Türk-İş'in bu hafta
"üretimden gelen giicün kulla-
nılnui&ı için genel eylem" prog-
ramını görüsmek için toplantı-
ya çağınlması, ANAP iktidarı-
nın olaylara bakış açısını birden
değiştirdi.
Daha önce Zonguldak grevi-
ni Türk-lş içindeki dengeler açı-
sından inceleyerek "Türk-İş'e
muhalif olan Genel Maden-tş
Sendikası'nın uzun siireli grevi,
$endikayı yıpraür", "Sendika-
lar, toplusözleşme imzalamak
için birbirini beküyor, bu çeliş-
kiyi iyi kullanınz" görüşunde
olan ve katı bir tutum izleyen
ANAP iktidarı, son bir hafta-
da "yumuşatna" politikası içi-
ne girdi.
Çahşma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı tmren Aykut, gerek
grevde olan TTKİ ve MTA iş-
yerleri gerekse grev kararı alın-
nuş bulunan SEKA işyerleri için
devreye girdi. Diğer yandan,
uyuşmazlık zaptı tutulduktan
sonra büyük ölçüde üretimin
3üştüğünü TKİ işyerleri için de
Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba-
kanı Fahrettin Kurt, Türkiye
Maden-lş Sendikası ile göruşme
olanaklan aradı.
Bakanlar, sendika liderleri ile
yaptıkları görüşmelerde, daha
önce kendi kabine arkadaşlan-
nın ve Cumhurbaşkanı Turgut
Özal"ın açıklamalan ile çelişen
güvence ve ödünler verdiler.
Devlet Bakanları Cemil Çiçek
ile tbrahim Özdemir, daha bir-
kaç gün öncesine dek, Zongul-
dak maden işçileri için verilen
ücret önerilerini "yeterli" bul-
duklannı savunurken, Çahşma
Bakanı Aykut, "Sendika demek
bu iicretleri yeterli bulmuyor ki
şu anda grevde" açıklamasını
yaptı. Kabine arkadaşları, Zon-
guldak maden ocaklarının ka-
patılmasını önerirken, Aykut,
ocakların kapatılmayacağı ko-
nusunda sendikaya güvence ver-
di. Türk-İş'e bağh sendikalarda
da bir gerginlik ve görüş aynlı-
ğı egemen oldu. Bunlar şöyle sı-
ralanıyor:
Ozel sektörde 120 bin işçi için
sözleşme yenileyecek olan Türk-
lş Genel Baskanı Şevket Yıl-
maz'ın sendikası Teksif zor
Türkiye'de ilk defa
MENSUCâT SANTRAL T.A.Ş.'nin
25.000.000.000,-TL
(Ikinci Seri)
kNTRALHOLDINGA.Ş.
garantili
Birinciyıl %66faizli
Hisse senetleriyle değiştirilebilir
..4YILVADELİ
Özel sektör tahvilleri
• İkinci, üçüncü ve dördüncü yıllarda beş büyük banka
mevduat faizi ortalamasından %10 yüksek faiz oranı.
• Vade sonunda %5 iskontolu fiyattan hisse senetleriyle
değiştirme opsiyonu.
12 Aralık 1990 tarihinden itibaren aşağıdaki
kuruluşlar tarafından satışa sunulacaktır.
ÎNTER-fAZVA
Merkez (1) 174 20 00
Elmadağfî) 141 51 89
MANUFACTURERS
Merkez (1) 131 40 W
\zmır(51) 13 44 26
^RNANSBANK
Merkez (1) 175 24 50
İzmır(57j 19 20 00
günler yaşıyor. Grev karan alan
Teksif yöneticileri, hükümetin
tekstil sektöründe uyguladığı it-
hal kolayhklan, işten çıkarma-
lar nedeniyle uyuşmazlığı sür-
dürmenin İcendi işkollan açısın-
dan yararlı olmadığını ifade edi-
yorlar. Teksif yöneticileri, Ge-
nel Maden-lş Sendikası'nın is-
tediği ücret önerilerinin, tekstil
işkoluna uygulanamayacağı gö-
rüşünü gündeme getiriyor.
Türk-lş'te yapılan toplantılar-
da, "Biz 1 milyon 250 bin lira
net ücreti bulsak hemen sözle-
me imzalanz" görüşunu dile ge-
tiriyorlar.
— Metal işkolunda MESS'e
bağlı işyerlerinde 85 bin işçi ile
26 aralıkta greve çıkacağını ilan
eden Türk Metal Sendikası Ge-
nel Başkanı Mustafa Özbek,
"Benim Çankaya ile hesabım
yok. Ben işcinin alacağı paraya
bakarım. işçi için yeterli ücret
alırsam, bugün toplusözleşme-
yi imzalanm. Benim polilikay-
la ilgim >ok, ben sendikacıyım"
görüşünü savunuyor.
— Genel Maden-lş'i açıktan
desteklediğini belirten ve kamu
kesiminde sözleşmeleri yenilene-
cek olan sendikalarda ise ayrı
bir rahatsızhk yaşanıyor. Geçen
dönemde SEKA'da uzun süreli
bir grev yaşamış olan Selüloz-lş
Sendikası, grev kararı almasına
karşın, bir kez daha greve gir-
menin sakıncalarını göz önüne
ahp, grev uygulama tarihini
şimdilik açıklamayarak, Genel
Maden-lş sözleşmesindeki gehş-
meleri izliyor. Yetki prosedü-
ründe gecikmiş olan Hava-lş
(THY sözleşmesi), Teksif (Sü-
merbank sözleşmesi) de aynı ta-
vır içinde gözüküyor.
Türk-lş ve bağh sendikalar,
oluşan bu hava içinde 18 aralık-
ta yapılacak Başkanlar Kurulu
toplantısına hazırlandılar. Bu
toplantıda, Türk-lş Başkanlar
Kurulu, "Üretimden gelen gii-
cün kullanılacağı genel eylemin
biçimi ve zamanını" görüşecek.
Koruma Tarıın
direnişi bitti
tZMİT (Cumhuriyet) — Iz-
mit'in Derince bölgesinde kuru-
lu Koruma Tanm llaçlan Fab-
rikası'ndaki işçilerin işyerini terk
etmeme eylemi geçen cuma ak-
şam sona erdi.
Koruma Tarım'da çalışan
Petrol-lş Sendikası üyesi 199 iş-
çi 7 aralık cuma günü 48 işçinin
işten çıkartılmasını protesto et-
mek ve yeniden işe ahnmalannı
sağlamak amacıyla işyerini terk
etmeme eylemi başlatmışlardı.
Işveren tarafından iş akitleri fes-
hedilen işçilerle birlikte fabrika
yemekhanesinde bekleyen işçi-
ler, bu eylemlerini sekiz gün sür-
dürdüler.
Koruma Tarım tlaçları Fabri-
kası işvereni işyerini işgal ettik-
leri gerekçesiyle noter tespiti
yaptırarak işten çıkartılan 48 iş-
çinin daha önceki ihbar ve kı-
dem tazminath çıkışlannı 17.
maddeye çevirerek tazminatsız
ödenmesine karar vermişti. İşçi-
lerin fabrikayı işgal ettiği şeklin-
deki işverenin yaptığı suç duyu-
rusu üzerine Kocaeli 2. İş Mah-
kemesi önceki gün işçilerin fab-
rikayı terk etmesi yönünde ka-
rar vermişti.
R E K L A M P U N Y A S I
Global iletişim çağıÜnlü Fransız ileti-
şimci Jocques Segue-
la'nın gözu bir süredir
Türki\e'deydi. Gerek
kendisi, gerekse temsil-
cileri Türkiye'de çeşitli
ajanslarla görüştü. So-
nunda Seguela'nın
ajansı RSCG Public
Türkiye'de, yeni kuru-
lan "ENA İletişim" ile
çalışmaya karar verdi.
ENA İletişim'in yö-
neticisi Erol Özkoray'-
dan iletişim dünyası
hakkında görüşlerini sorduğumuzda Öz-
koray, "Artık global iletişim çağındayız"
dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: "tleti-
şim aslında çok geniş bir alanı kapsıyor.
Reklam bunun tamamlayıcı unsurların-
dan biri. Artık basın ilişkilerinden kamu-
oyu ilişkilerine, halkla ilişkilerden dış ta-
nıtıma kadar son derece geniş ve karma-
şık bir iletişim agma
ginnek gerekiyor. Dışa
açılan bir Türkiye'de
de üstelik bunun hem
ulusal, hem de ulusla-
rarası düzeyde gerçek-
leşmesi şart.
tşte burada uzman-
lık ve strateji önem ka-
zanıyor."
Yeni iletişim çağını
yakalayanlar içinde ga-
zetecileri şansh gören
ve onlara çağrı yapan
Erol Özkoray, "Detişi-
min anası da babası da yazılı basındır"
diyor. Şirketlerin daha çok kazanabilmek
için artık kurum kimliği ve imaj inşaası-
na önem vermeleri gerektiğini belirten
Erol Özkoray, bunun için de orta ve uzun
vadeli bir strateji çerçevesinde, iletişime
daha çok yatınm yapmaları gerektiğini
vurguluyor.
Europa Plus Mosko>
va^nın başarısı —
Başta Sovyetler Birliği ohnak
üzere eski Doğu Bloku ülke-
lennde, devletin radyo yayın-
ları uzerindeki tekelinin
kaldırılmasının ardından bu
alanda en aktif girişimcilerin
Fransızlar olduğu saptandı.
Europe 1 radyosunun
Sovyet Gosteleradio ile or-
taklaşa kurduğu Europa
Plus Moskova adlı radyo is-
tasyonu son 6 hafta içinde
1.6 milyon frank (yaklaşık
960 milyon TL) tutarında
reklam topladı.
Hooligan sloganları — İtalya'nın Milan
kentinde aralık ayının ilk haftası içinde
"Hooligan" adlı aylık bir "taraftar dergisi" ya-
yımlanmaya başladı. Dergınin basın ilanında "Bu
dergi, bir futbol maçının ölum-kalım savaşı oldu-
ğuna inanaolar için değildir. Çünkü bir maç ölüm-
kalımdan dâ beter bir şeydir" cümlesi yer aldı.
İlk sayısı 60.000 adet basılan dergide, stadyum
yöneticilerinin hooliganlara karşı aldığı önlemler
ve bu önlemleri aşmanın yollan konusunda yazı-
lar yer ahyor. İlk sayıda yer alan bazı hooligan slo-
ganlarından ikisi 'de şöyle:
"Haydi Hitler / Önce Museviler / Sonra da Na-
polililer!" ve "Hey Saddam hey Saddam / Sıkı-
yorsa paçan / Kuveyt'ten sonra / Bir de bize gel
/ Imza: Milan."
Maeintosh T\ 'de —
Apple Maeintosh Türki-
ye'de 11 kasımdan bu
yana yazılı basında, 17
kasımdan beri de TV'de
geniş çaplı bir reklam
kampanyası sürdurü-
yor. "Macintosh'la
günü >akalayın!" başlı-
ğını tasıyan basın ilanla-
rının yanı sıra
TV-sinema filmlerinin
de gerçekleştirilmesinde
Yaratım/FCB'den Nük-
het Vardar, Ümit Ünal
ve Murat Egemen görev
aldılar.
UNFORTUNATELV, SOMETl/V\ES
WE HAVE A PROBUENN OF
COMMUNVCATIOH
Enformasyon servisi miidürü: Maalesef arada
sırada iletişim sorunlarımız oluyor.
Avrnpa'da ajans degi.ştirpn en
bÜYİik r e k l a m v e r e n Heiaeken
— Amerikan Advertising Age dergisın-
de yayımlanan bir listeye göre 1990 yılı-
nın ilk 11 ayı içinde Avrupalı
reklamverenler arasında ajans değiştiren
en buyük kuruluş 50 milyon dolarhk büt-'
çesiyle Heineken Biraları oldu. J. W.
Thompson-Londra'nın kazandığı bu büt-
çenin yanı sıra listeye göre Turkiye'den
den de Reklamevi-Young and Rubicam
14 milyon dolarhk bütçesiyle THY'nın
dış tanıtım bütçesini kazandı.
T E K N O L O J I V I T B I N I
Elektrikli otoya hafif akü
Bilım adamları, elektrikli otomobille-
rı benzinle çalışanlara iyi bir alternatif ha-
line getirebilmek amacıyla mukemmel bir
plastik akü geliştirme çabası içindeler. Bu
çalışmalar başarıyla sonuçlanırsa, yüzyı-
lın sonuna kadar bu tür otomobiller yay-
gın bir biçimde kullanılmaya başlanabi-
lir.
Elektrikli otomobiller benzin kullanmı-
yor ve karbonmonoksit serbest bırakmı-
yor. Bu nedenle kirlenmeye ve Korfez kri-
zi doiayısıyla enerji sorununa çözüm ara-
yışındaki dunya için çekici bir alternatif
oluşturuyor. Bununla birlikte, elektrikli
otomobiller, uzun yol için çok sayıda akü
gerektiriyor ve bugün kullanılan akuler
ağır ve yeterince verimli değil.
Çözum, kart boyutlarında plastik akü-
ler olabilir. Bilim adamları, birkaç yıl
içinde bu tür akülerin uretimine geçile-
biieceğini ve elektrikli otomobii kullanı-
mının yaygınlaşabileceğini belirtiyor.
Bugün kullanılan kurşun-asit otomo-
bii aküleri, zehirli bileşimler yaydıkları
için zararlı. Polimerden ya da plastikten
yapılacak bu yeni akuler ise hafif olacak
ve çevreye hiç zarar vermeyecek. Bugün
polimer akuler taşınabilir bilgisayarlarda
ve enerji gereksinimine gore ısı\ı emmek
ya da yansıtmak amacıyla renk değişti-
ren "akıllı" pencerelerde kullanılıyor.
Teknoloji geliştikçe, elektrikli otomo-
billerin birçok avantajı olacak. Kirlilik ya-
ratmamalarının yanı sıra kent içi kulla-
nım için ucuz ve daha sessiz çalışan araç-
lar olarak karşımıza çıkacaklar.
Nefes alan
deriler
Teknolojinin son üriinlerin-
den biri olan "nefes alan deri"
HRCN, Türkiye'ye de ithal edil-
meye başlandı. Nefes alan yapay
derilerde PVC yerine poliüretan
kullanılıyor. Bu sayede derinin
nefes alması ve özellikle ayakka-
bılarda ayak sağlığını doğal de-
ri kadar koruyabilmesini sağlı-
yor.
HRCN, Italya, Fransa, ABD,
İngiltere, îspanya, Japonya,
Hindistan ve Almanya'da kulla-
nılıyor. Bu tür deriyi Emre De-
ri, Türkiye'ye ithal etmeye baş-
ladı.
HRCN, sağlıklı ayakkabı
üretme niteliğinin yanı sıra yük-
sek teknoloji ürünü olduğun-
dan, doğal derilere oranla ma-
liyette de büyük düşüş getiriyor.
HRCN kullanılmış bir ayakka-
bımn maliyetinin doğal deriden
yapılmış bir ayakkabımn mali-
yetinin üçte biri kadar olduğu
belirtiliyor.
Bu yapay deri, işlenme sıra-
sında da kolayca hasara uğra-
madan kesilip,Abiçimlendirile-
biliyor.
Elektronik
anten
Tradis firmasının ürettiği
Pyramide anten, VHF ve UHF
kanallarından yapılan yayını
alabiliyor. Bir amplifikatör de
içeren antenin gucü, görüntü-
nün niteliğine gore değiştirilebi-
liyor. Fiyatı 390 Fransız Frangı.
>ef telefon
Point Pi firmasının geliştirdiği telefon, aynı
anda 8 hattı alabiliyor. Belleğine kaydedilen nu-
maraları arayabilen, aynı anda birden fazla ki-
şiyle konuşulmasını sağlayan bu telsizli telefon
150 metre ayrı çaplı bir alan içinde kullanıla-
biliyor. Ağırlığı 150 gram. Aynca, saati, he-
sap makinesi ve alarmı var. Fiyatı 4700 Fran-
sız Frankı.
Portatif bilgisayar ve
renkli ekran
Taşınabilir bilgisayar piyasasının önde ge-
len firmalarından Toshiba'nın bugune kadar
yalnızca monokrom ekranlı bilgisayarları var-
dı. NEC, Sharp ve Epson'dan sonra, Toshi-
ba da renkli sıvı kristal ekranlı iki modeliyle
bu atılımdaki yerini aldı. Modellerden ilki
T5200C, T520Ö'ün bir türevi (386 mikro-
işlemci, 20 MHz hız). 16 renkli 640x480 nok-
ta içeren VGA ekranı var. Elde edilen göriin-
tü iyi, ancak mukemmel değil. Bunun nede-
ni, teknolojinin monokrom ekranlarda kulla-
nılanın bir türevi oluşu. T5200C'nin fiyatı 100
MB'lık bir hard diskle birlikte 59 bin Fransız
frankı.
Asil yenilik ise, gelecek yıl piyasaya sürüle-
cek olan T32OOSXC modeli. 20 MHz hızda ça-
lışan bu model, Intel 386SX mikro-işlemci içe-
riyor. 1 MB RAM belleği 13 MB'a kadar ge-
nişletilebiliyor. 120 MB hard disk takılabilen
bu modelin sıvı kristal ekranı 256 renk göste-
rebiliyor. Renklerin uyumu oldukça iyi, gö-
rüş açısı çok geniş. T3200SXC'nin fiyatı 60 bin
Fransız Frankı.