15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/12 EKONOMİ 17 ARALIK 1990 BORSA NOTLARI ABDURRAHMAN YILDIRIM Semra Ozal: Borsadan iyi kazandımumhurbaşkam Turgut özal'ın eşi Semra özal- ın borsada oynadığını açıkla- dıktan sonra geçen hafta bu köşede "Kazancı ne kadar?" diye sormustuk. Yanıt geldi: "Allah'a şükür bir tanesi Uâ- riç, hepsinden iyi kâr aldım." Semra Özal, portföyünü ise "ahp sattıkları ve değiştiği" için açıklamadı. Semra Özal, haftalık Tempo dergisine, "92'ye kadar se- çkn yok", "Genel başkan de- jllim, ama milletvekili olacağım" sözleriyle kapak olan söyleşisinde, borsada oy- namasına ılişkin soruları da yanıtladı. Bu konuda Özal'a sorulan sorular ve cevaplarını aktanyoruz: — Bugünterde Efe ile bir- likte borsada oynamanız ko- nusu üzerinde de çok yazı- lıpçiziliyor. Bir değerlendir- me yapar mısınız? ÖZAL — Çok uzun yıllar- dan beri, imkânım oldukça hisse senedi alırım. Turgut Bey'in serbest çalıştığı dö- nemde, onun çalıştığı fabrıka- lardan ya da diğer şirketler- den, kendime göre kârlı gör- düğüm yerlerden imkânım nispetinde hisse senedi alırım. Allah'a şükür, bir tanesi hariç, hepsinden iyi kâr aldım. Onu bir yere yatırmam lazım. Şim- di Efe büyüdü, o zamanlar borsa yoktu, şimdi borsa baş- ladı. istanbul'da Efe çalışıyor, o da meraklı. Ona havale et- tim bu işi. Gidiyor. bakıyor, otu- ruyor hesaplar yapıyor. Bazen alıyor, bazen satıyor Fena de- ğil durum. — Zarar ettiğiniz Asil Çe- lik miydi acaba? ÖZAL — Asil Çelik'ten za- rar ettik, sonra onu çevirdik, gfe özal'ın secimlerinden S«mra Hanım memnun. Mavi Çelik aldık. Oradan biraz zararımız var. Ama esas 6O'lı yıllarda ben civa almıştım, o zamanki parayla büyük paray- dı. Çünkü civanın fiyatı dünya- da korkunç şekilde artıyordu, fakat sonra civa bollandı, fiyat- lar da düşünce ben ondan bi- raz zarar ettim. Bir de Asil Çe- lik'ten ettim. Ondan sonra da- ha dikkatli olmaya başladım ve aldığım hisse senetlerinden zarar etmedim. Bazılanndan bayağı kâr alıyorum. "Devlet bilgilerinden haksız şekilde yararlânma" konusu söyleşide geçmiyor, ama Semra Özal ve oglunun borsada "sürekli kazanan oyuncu" oldukiarı da bu açık- lamasından anlaşılıyor. Kazan- cın miktarı ise belli değil. Portföyüne gelince; bu ko- nuda açıkfık yok, ama tartışma ve Meclis araştırması var. Tun- celi Milletvekili ve "gölge ma- llye bakanı" SHP'li Kanter Genç, Meclis Başkanlığı'na verdiği araştırma önergesinde, "Semra Özal ile Efe Özal'ın borsada oynadıklan kağıtla- rın KOİ tarafından destekle- nip desteklenmediğinin, desteklenmlşse bu kisilere ne kadar haksız kazanç sağ- landığının" belirlenmesi için Meclis araştırması istedi. Genç, önergesinde şunları kaydetti: "Siyasi iktidann emrinde- ki bir kurumun, borsaya mü- dahale yetkisine sahip olma- sının ve borsadaki kâğıtlann büyük deger artış ve kayıp- lanna sebebiyet vermesinin bazı kisilere haksız kazanç ve kayıplar sağlayacağı kuş- kusuzdur. Yönetimin müda- halesiyle büyük kazançlann soz konusu olduğu borsaya, idarenin baştndaki kişinin eş ve çocuklannın girmesi ha- linde, bunlann lehine bu ma- kamın sağlayacağı bazı hak- sız kazançlann varlığı inkar edilemez." Sermaye arttırımı istisnası Daha önce bütçeye konul- duğu için Anayasa Mah- kemesi'nce iptal ediLn "ser- maye arttırımı istisnası", ver- gi paketiyle birlikte Meclis'ten geçerek yasalastı. Hükümle, 90, 91 ve 92 yıllarında iştirak satışlarından doğan kazançla- nn tamamının kurum serma- yesine vergisiz olarak eklen- mesine olanak tanındı. Sadece 1990 yılını kapsa- yan istisnanın ağustos ayında iptaJ edilmesi, özel sektörün büyük tepkisini çekmiş ve bazı sermaye arttınmları ile halka açılmaların ertelenmesine yol açmıştı. İptalle birlikte, endek- si sürükleyici birkaç şirketin sermaye arttırımının ertelen- mesi veya bedelsiz kısmının azalması durumu borsada fi- yatları düşürücü yönde etki yapmıştı. Geçen hafta çar- şamba günü vergı paketine "sermaye arttırımı istisnası: 'nın eklenmesinin borsada du- yulması fiyatları yukarı çek- mişti. Borsa çevrelerinde büyük umutlar bağlanan bu yasanın çıkmasıyla şimdi gözler iş Bankası, Yapı Kredi Bankası, Şişe ve Cam, Alarko gibi ser- maye arttıracak kâğıtlara çev- riliyor. Merkez Bankası'nın tutumu Alternatif bir piyasa ola- rak dövizin durumu borsayı çok yakından ilgi- lendiriyor. Borsaya mevcut taiebin azalmaması için dö- viz kuriarının enflasyon ora- nını pek aşmaması gereki- yor. Dövizde Merkez Ban- kası'nın geçen hafta izledi- ği politika bu konuda yatı- nmcılara ışık tutacak nitelik- te. Ödemeler dengesi hesa- bını büyük ölçüde dışardan gelecek paraya bağlayan Merkez Bankası'nın her ne pahasına olursa olsun döviz getirisi ile faiz arasındaki makası korumak istediği anlaşılıyor. Onun için de salı günü dövizdeki hareketlenme üzerine Merkez Bankası çarşamba ve perşembe günleri piyasaya ucuz fiyat- tan 80 milyon dolar sürdü. Bununla yetinmeyerek ban- kalararası para piyasası İn- terbank'da TL. faizinin limi- tini kaldırdı. Alıcı duruma geçerek faiz oranını 4 puan artırıp böylece Merkez Ban- kası dövize çifte baskı yap- tı ve sıçramayı denetim al- tına aldı. Geçen hafta yaşanan bu olay, borsa yatırımcılarının, son zamanlarda enflasyon düzeyine varan bazı döviz getirilerinin hisse senedi pi- yasasına etKİsini dikkate alırken Merkez Bankası'nın tutumunu gözden kaçırma- maları gerektiğini bir kere daha hatırlatıyor. Maden, hükümet ve Türk-Iş'i sarstıZonguldak grevi hem Bakanlar Kurulu hem de Türk-İş içinde işçi-işveren ilişkileri açısından önemli dönüşümlere zemin hazırlıyor. IŞIK KANSl ANKARA — TTKl ve MTA'da 48 bin işçinin grevinin ardından işçi eylemlerinin tüm yurt çapına sıçrama eğilim gös- tennesi ANAP iktidarıru rahat- sız etti. Bakanlann, uyuşmaz- lıklann çözümü için devreye gir- meleri, hükümetteki rahatsızlı- ğın işareti olarak değerlendirili- yor. Türk-lş içindeki sendikalar da olaylara bakış ve sorunlann çözümü açısından "Sendikalar politik davranmamalı, işçi hak- İannın alınmasıyla ilgilenmeli" ve "Grevler, eylemler, ANAP iktidanna karşı demokrasi mii- cadelesinin bir aracı olarak kutlanılmalı " görüşlerini savu- nan iki ayn ekibe aynldı. Zonguldak grevinin kamuo- yunda olumlu bir yankı yarat- ması, grevi desteklemek amacıy- la eylemlerın diğer işkollanna sıçraması, Türk-İş'in bu hafta "üretimden gelen giicün kulla- nılnui&ı için genel eylem" prog- ramını görüsmek için toplantı- ya çağınlması, ANAP iktidarı- nın olaylara bakış açısını birden değiştirdi. Daha önce Zonguldak grevi- ni Türk-lş içindeki dengeler açı- sından inceleyerek "Türk-İş'e muhalif olan Genel Maden-tş Sendikası'nın uzun siireli grevi, $endikayı yıpraür", "Sendika- lar, toplusözleşme imzalamak için birbirini beküyor, bu çeliş- kiyi iyi kullanınz" görüşunde olan ve katı bir tutum izleyen ANAP iktidarı, son bir hafta- da "yumuşatna" politikası içi- ne girdi. Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tmren Aykut, gerek grevde olan TTKİ ve MTA iş- yerleri gerekse grev kararı alın- nuş bulunan SEKA işyerleri için devreye girdi. Diğer yandan, uyuşmazlık zaptı tutulduktan sonra büyük ölçüde üretimin 3üştüğünü TKİ işyerleri için de Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba- kanı Fahrettin Kurt, Türkiye Maden-lş Sendikası ile göruşme olanaklan aradı. Bakanlar, sendika liderleri ile yaptıkları görüşmelerde, daha önce kendi kabine arkadaşlan- nın ve Cumhurbaşkanı Turgut Özal"ın açıklamalan ile çelişen güvence ve ödünler verdiler. Devlet Bakanları Cemil Çiçek ile tbrahim Özdemir, daha bir- kaç gün öncesine dek, Zongul- dak maden işçileri için verilen ücret önerilerini "yeterli" bul- duklannı savunurken, Çahşma Bakanı Aykut, "Sendika demek bu iicretleri yeterli bulmuyor ki şu anda grevde" açıklamasını yaptı. Kabine arkadaşları, Zon- guldak maden ocaklarının ka- patılmasını önerirken, Aykut, ocakların kapatılmayacağı ko- nusunda sendikaya güvence ver- di. Türk-İş'e bağh sendikalarda da bir gerginlik ve görüş aynlı- ğı egemen oldu. Bunlar şöyle sı- ralanıyor: Ozel sektörde 120 bin işçi için sözleşme yenileyecek olan Türk- lş Genel Baskanı Şevket Yıl- maz'ın sendikası Teksif zor Türkiye'de ilk defa MENSUCâT SANTRAL T.A.Ş.'nin 25.000.000.000,-TL (Ikinci Seri) kNTRALHOLDINGA.Ş. garantili Birinciyıl %66faizli Hisse senetleriyle değiştirilebilir ..4YILVADELİ Özel sektör tahvilleri • İkinci, üçüncü ve dördüncü yıllarda beş büyük banka mevduat faizi ortalamasından %10 yüksek faiz oranı. • Vade sonunda %5 iskontolu fiyattan hisse senetleriyle değiştirme opsiyonu. 12 Aralık 1990 tarihinden itibaren aşağıdaki kuruluşlar tarafından satışa sunulacaktır. ÎNTER-fAZVA Merkez (1) 174 20 00 Elmadağfî) 141 51 89 MANUFACTURERS Merkez (1) 131 40 W \zmır(51) 13 44 26 ^RNANSBANK Merkez (1) 175 24 50 İzmır(57j 19 20 00 günler yaşıyor. Grev karan alan Teksif yöneticileri, hükümetin tekstil sektöründe uyguladığı it- hal kolayhklan, işten çıkarma- lar nedeniyle uyuşmazlığı sür- dürmenin İcendi işkollan açısın- dan yararlı olmadığını ifade edi- yorlar. Teksif yöneticileri, Ge- nel Maden-lş Sendikası'nın is- tediği ücret önerilerinin, tekstil işkoluna uygulanamayacağı gö- rüşünü gündeme getiriyor. Türk-lş'te yapılan toplantılar- da, "Biz 1 milyon 250 bin lira net ücreti bulsak hemen sözle- me imzalanz" görüşunu dile ge- tiriyorlar. — Metal işkolunda MESS'e bağlı işyerlerinde 85 bin işçi ile 26 aralıkta greve çıkacağını ilan eden Türk Metal Sendikası Ge- nel Başkanı Mustafa Özbek, "Benim Çankaya ile hesabım yok. Ben işcinin alacağı paraya bakarım. işçi için yeterli ücret alırsam, bugün toplusözleşme- yi imzalanm. Benim polilikay- la ilgim >ok, ben sendikacıyım" görüşünü savunuyor. — Genel Maden-lş'i açıktan desteklediğini belirten ve kamu kesiminde sözleşmeleri yenilene- cek olan sendikalarda ise ayrı bir rahatsızhk yaşanıyor. Geçen dönemde SEKA'da uzun süreli bir grev yaşamış olan Selüloz-lş Sendikası, grev kararı almasına karşın, bir kez daha greve gir- menin sakıncalarını göz önüne ahp, grev uygulama tarihini şimdilik açıklamayarak, Genel Maden-lş sözleşmesindeki gehş- meleri izliyor. Yetki prosedü- ründe gecikmiş olan Hava-lş (THY sözleşmesi), Teksif (Sü- merbank sözleşmesi) de aynı ta- vır içinde gözüküyor. Türk-lş ve bağh sendikalar, oluşan bu hava içinde 18 aralık- ta yapılacak Başkanlar Kurulu toplantısına hazırlandılar. Bu toplantıda, Türk-lş Başkanlar Kurulu, "Üretimden gelen gii- cün kullanılacağı genel eylemin biçimi ve zamanını" görüşecek. Koruma Tarıın direnişi bitti tZMİT (Cumhuriyet) — Iz- mit'in Derince bölgesinde kuru- lu Koruma Tanm llaçlan Fab- rikası'ndaki işçilerin işyerini terk etmeme eylemi geçen cuma ak- şam sona erdi. Koruma Tarım'da çalışan Petrol-lş Sendikası üyesi 199 iş- çi 7 aralık cuma günü 48 işçinin işten çıkartılmasını protesto et- mek ve yeniden işe ahnmalannı sağlamak amacıyla işyerini terk etmeme eylemi başlatmışlardı. Işveren tarafından iş akitleri fes- hedilen işçilerle birlikte fabrika yemekhanesinde bekleyen işçi- ler, bu eylemlerini sekiz gün sür- dürdüler. Koruma Tarım tlaçları Fabri- kası işvereni işyerini işgal ettik- leri gerekçesiyle noter tespiti yaptırarak işten çıkartılan 48 iş- çinin daha önceki ihbar ve kı- dem tazminath çıkışlannı 17. maddeye çevirerek tazminatsız ödenmesine karar vermişti. İşçi- lerin fabrikayı işgal ettiği şeklin- deki işverenin yaptığı suç duyu- rusu üzerine Kocaeli 2. İş Mah- kemesi önceki gün işçilerin fab- rikayı terk etmesi yönünde ka- rar vermişti. R E K L A M P U N Y A S I Global iletişim çağıÜnlü Fransız ileti- şimci Jocques Segue- la'nın gözu bir süredir Türki\e'deydi. Gerek kendisi, gerekse temsil- cileri Türkiye'de çeşitli ajanslarla görüştü. So- nunda Seguela'nın ajansı RSCG Public Türkiye'de, yeni kuru- lan "ENA İletişim" ile çalışmaya karar verdi. ENA İletişim'in yö- neticisi Erol Özkoray'- dan iletişim dünyası hakkında görüşlerini sorduğumuzda Öz- koray, "Artık global iletişim çağındayız" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: "tleti- şim aslında çok geniş bir alanı kapsıyor. Reklam bunun tamamlayıcı unsurların- dan biri. Artık basın ilişkilerinden kamu- oyu ilişkilerine, halkla ilişkilerden dış ta- nıtıma kadar son derece geniş ve karma- şık bir iletişim agma ginnek gerekiyor. Dışa açılan bir Türkiye'de de üstelik bunun hem ulusal, hem de ulusla- rarası düzeyde gerçek- leşmesi şart. tşte burada uzman- lık ve strateji önem ka- zanıyor." Yeni iletişim çağını yakalayanlar içinde ga- zetecileri şansh gören ve onlara çağrı yapan Erol Özkoray, "Detişi- min anası da babası da yazılı basındır" diyor. Şirketlerin daha çok kazanabilmek için artık kurum kimliği ve imaj inşaası- na önem vermeleri gerektiğini belirten Erol Özkoray, bunun için de orta ve uzun vadeli bir strateji çerçevesinde, iletişime daha çok yatınm yapmaları gerektiğini vurguluyor. Europa Plus Mosko> va^nın başarısı — Başta Sovyetler Birliği ohnak üzere eski Doğu Bloku ülke- lennde, devletin radyo yayın- ları uzerindeki tekelinin kaldırılmasının ardından bu alanda en aktif girişimcilerin Fransızlar olduğu saptandı. Europe 1 radyosunun Sovyet Gosteleradio ile or- taklaşa kurduğu Europa Plus Moskova adlı radyo is- tasyonu son 6 hafta içinde 1.6 milyon frank (yaklaşık 960 milyon TL) tutarında reklam topladı. Hooligan sloganları — İtalya'nın Milan kentinde aralık ayının ilk haftası içinde "Hooligan" adlı aylık bir "taraftar dergisi" ya- yımlanmaya başladı. Dergınin basın ilanında "Bu dergi, bir futbol maçının ölum-kalım savaşı oldu- ğuna inanaolar için değildir. Çünkü bir maç ölüm- kalımdan dâ beter bir şeydir" cümlesi yer aldı. İlk sayısı 60.000 adet basılan dergide, stadyum yöneticilerinin hooliganlara karşı aldığı önlemler ve bu önlemleri aşmanın yollan konusunda yazı- lar yer ahyor. İlk sayıda yer alan bazı hooligan slo- ganlarından ikisi 'de şöyle: "Haydi Hitler / Önce Museviler / Sonra da Na- polililer!" ve "Hey Saddam hey Saddam / Sıkı- yorsa paçan / Kuveyt'ten sonra / Bir de bize gel / Imza: Milan." Maeintosh T\ 'de — Apple Maeintosh Türki- ye'de 11 kasımdan bu yana yazılı basında, 17 kasımdan beri de TV'de geniş çaplı bir reklam kampanyası sürdurü- yor. "Macintosh'la günü >akalayın!" başlı- ğını tasıyan basın ilanla- rının yanı sıra TV-sinema filmlerinin de gerçekleştirilmesinde Yaratım/FCB'den Nük- het Vardar, Ümit Ünal ve Murat Egemen görev aldılar. UNFORTUNATELV, SOMETl/V\ES WE HAVE A PROBUENN OF COMMUNVCATIOH Enformasyon servisi miidürü: Maalesef arada sırada iletişim sorunlarımız oluyor. Avrnpa'da ajans degi.ştirpn en bÜYİik r e k l a m v e r e n Heiaeken — Amerikan Advertising Age dergisın- de yayımlanan bir listeye göre 1990 yılı- nın ilk 11 ayı içinde Avrupalı reklamverenler arasında ajans değiştiren en buyük kuruluş 50 milyon dolarhk büt-' çesiyle Heineken Biraları oldu. J. W. Thompson-Londra'nın kazandığı bu büt- çenin yanı sıra listeye göre Turkiye'den den de Reklamevi-Young and Rubicam 14 milyon dolarhk bütçesiyle THY'nın dış tanıtım bütçesini kazandı. T E K N O L O J I V I T B I N I Elektrikli otoya hafif akü Bilım adamları, elektrikli otomobille- rı benzinle çalışanlara iyi bir alternatif ha- line getirebilmek amacıyla mukemmel bir plastik akü geliştirme çabası içindeler. Bu çalışmalar başarıyla sonuçlanırsa, yüzyı- lın sonuna kadar bu tür otomobiller yay- gın bir biçimde kullanılmaya başlanabi- lir. Elektrikli otomobiller benzin kullanmı- yor ve karbonmonoksit serbest bırakmı- yor. Bu nedenle kirlenmeye ve Korfez kri- zi doiayısıyla enerji sorununa çözüm ara- yışındaki dunya için çekici bir alternatif oluşturuyor. Bununla birlikte, elektrikli otomobiller, uzun yol için çok sayıda akü gerektiriyor ve bugün kullanılan akuler ağır ve yeterince verimli değil. Çözum, kart boyutlarında plastik akü- ler olabilir. Bilim adamları, birkaç yıl içinde bu tür akülerin uretimine geçile- biieceğini ve elektrikli otomobii kullanı- mının yaygınlaşabileceğini belirtiyor. Bugün kullanılan kurşun-asit otomo- bii aküleri, zehirli bileşimler yaydıkları için zararlı. Polimerden ya da plastikten yapılacak bu yeni akuler ise hafif olacak ve çevreye hiç zarar vermeyecek. Bugün polimer akuler taşınabilir bilgisayarlarda ve enerji gereksinimine gore ısı\ı emmek ya da yansıtmak amacıyla renk değişti- ren "akıllı" pencerelerde kullanılıyor. Teknoloji geliştikçe, elektrikli otomo- billerin birçok avantajı olacak. Kirlilik ya- ratmamalarının yanı sıra kent içi kulla- nım için ucuz ve daha sessiz çalışan araç- lar olarak karşımıza çıkacaklar. Nefes alan deriler Teknolojinin son üriinlerin- den biri olan "nefes alan deri" HRCN, Türkiye'ye de ithal edil- meye başlandı. Nefes alan yapay derilerde PVC yerine poliüretan kullanılıyor. Bu sayede derinin nefes alması ve özellikle ayakka- bılarda ayak sağlığını doğal de- ri kadar koruyabilmesini sağlı- yor. HRCN, Italya, Fransa, ABD, İngiltere, îspanya, Japonya, Hindistan ve Almanya'da kulla- nılıyor. Bu tür deriyi Emre De- ri, Türkiye'ye ithal etmeye baş- ladı. HRCN, sağlıklı ayakkabı üretme niteliğinin yanı sıra yük- sek teknoloji ürünü olduğun- dan, doğal derilere oranla ma- liyette de büyük düşüş getiriyor. HRCN kullanılmış bir ayakka- bımn maliyetinin doğal deriden yapılmış bir ayakkabımn mali- yetinin üçte biri kadar olduğu belirtiliyor. Bu yapay deri, işlenme sıra- sında da kolayca hasara uğra- madan kesilip,Abiçimlendirile- biliyor. Elektronik anten Tradis firmasının ürettiği Pyramide anten, VHF ve UHF kanallarından yapılan yayını alabiliyor. Bir amplifikatör de içeren antenin gucü, görüntü- nün niteliğine gore değiştirilebi- liyor. Fiyatı 390 Fransız Frangı. >ef telefon Point Pi firmasının geliştirdiği telefon, aynı anda 8 hattı alabiliyor. Belleğine kaydedilen nu- maraları arayabilen, aynı anda birden fazla ki- şiyle konuşulmasını sağlayan bu telsizli telefon 150 metre ayrı çaplı bir alan içinde kullanıla- biliyor. Ağırlığı 150 gram. Aynca, saati, he- sap makinesi ve alarmı var. Fiyatı 4700 Fran- sız Frankı. Portatif bilgisayar ve renkli ekran Taşınabilir bilgisayar piyasasının önde ge- len firmalarından Toshiba'nın bugune kadar yalnızca monokrom ekranlı bilgisayarları var- dı. NEC, Sharp ve Epson'dan sonra, Toshi- ba da renkli sıvı kristal ekranlı iki modeliyle bu atılımdaki yerini aldı. Modellerden ilki T5200C, T520Ö'ün bir türevi (386 mikro- işlemci, 20 MHz hız). 16 renkli 640x480 nok- ta içeren VGA ekranı var. Elde edilen göriin- tü iyi, ancak mukemmel değil. Bunun nede- ni, teknolojinin monokrom ekranlarda kulla- nılanın bir türevi oluşu. T5200C'nin fiyatı 100 MB'lık bir hard diskle birlikte 59 bin Fransız frankı. Asil yenilik ise, gelecek yıl piyasaya sürüle- cek olan T32OOSXC modeli. 20 MHz hızda ça- lışan bu model, Intel 386SX mikro-işlemci içe- riyor. 1 MB RAM belleği 13 MB'a kadar ge- nişletilebiliyor. 120 MB hard disk takılabilen bu modelin sıvı kristal ekranı 256 renk göste- rebiliyor. Renklerin uyumu oldukça iyi, gö- rüş açısı çok geniş. T3200SXC'nin fiyatı 60 bin Fransız Frankı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle