Katalog

9 KASIM 1990 E INSANLAR F Ü S U N Ö Z B İ L G E > CUMHURİYET/7 G Ö R Ü Ş İnsan ve kitap İnsanları incelemek, kıtaplan incelemekten daha çok gereklidir. Rochefoucauld AKBULUTUN BAŞBAKANUĞI BİRİNCI YILINIDOLDURDU Az zamanda büyük işler..."BEN basit bir taşra avuka- tı iken Özal beni TBMM Baş- kanlığı'na kadar getirdi, onun için TBMM Başkanı da olsam. Başbakan Özal'ın onunde yu- ruyemem" dıyerek Ozal'a olan saygısından devlet proto- kolünu bile değiştiren Yıldırım Akbulut, özal, cumhurbaşka- nı olunca tam bir yıl önce bu- gfln başbakanhk koltuğuna oturdu. Vatandaş tarafından en çok oyu alan bir partinın başkanı olarak seçılip de oturması ge- reken koltuğa, cumhurbaşka- nı tarafından seçilıp atanan ve sonra da pani başkanlığına ge- len Akbulut, bu bir yıllık do- nemde az zamanda büyük iş- ler başardı. Akbulut hukumetı döne- mindeki gelışmeleri şöyle bir hatırlayalım: — Terör olaylan ciddi bo- yutlara ulaştı. Turkiye'nin ye- tiştirdiği kıymetli insanlar te- rör odakJarının boy hedefi ha- line geldi. Tesettur ve turban Yıldırım Akbulut konusundaki görıişleri dinci çevrelerde hoş karşılanmayan Prof. Muammer Aksoy ve Doç. Bahriye Üçok'un öldü- rülmelennı Islami teror örgüt- leri üstlendi. — İslami terör havası yay- gınlaşırken, türbanı serbest bı- rakmayı amaçlayan yasa Mec- lis'ten geçirildi. — Doğu ve Guneydoğu'da meydana gelen olaylann yanl- masını ve yayımlanmasını ön- lemek uzere getirilen SS karar- nameleri uygulamaya sokul- du. Sürgün ve sansür kararna- melen demokratik rejim için- de yaşadığırruzı iddia edenler- ce uygulamaya konuldu. — TBMM'ye ait olan savaş ilan etme ve savaşa katılma yetkisinin hükümete devredil- mesini öngören kararname Körfez krizi başlayınca Cum- hurbaşkanı Ozal'ın zorlamala- rıyla Meclıs'te kabul edildi. Turkiye'yi savaşa sokma yet- kisi boylece hukumete veriüniş oldu. Ancak bu karann hukü- metin haberi bile olmadan Cumhurbaşkanı özal tarafın- dan uygulanıp sonra hüküme- te ımza ettirilebileceği kuşku- su iılke çapında tedirginhk ya- ratıyor. — TBMM'de bu kararları alan milletvekilleri kıyak emeklilik ve kıyak maaş yasa- lan ile ödüllendirildi. — ANAP ıçinde tslamcı ke- simler etkinhklerini arttırdı. istrm.DAUH MHVERMEMIŞ" Uç yıl geciken sergi 1987 yılında Almanya'da 'Beriin HabiUt Forum'da bir araya gelen, aralarında Mi- mariar Odası tstanbul Şubesi'- nin de bulunduğu yetkilüer benzer sorunları yaşayan 5 ül- kenin değışik kent mimarileri- nin yok edilmesı sorununu tar- tışırlar. Mimarlar Odası tstan- bul Şubesi uluslararası bu fo- rum çerçevesınde bir de sergi ve imza kampanyası açar. ls- tanbul'un Dalan'ın yıkımma uğrayan tarihi mahallelerinı kurtarmaya yönelik olarak içinde yaşayan insanlann dik- katlerini bu noktaya çekmek amacını taşıyan sergi ilk ola- rak 1987'de Berlin'de açılır. O tarihlerde Almanya'da bulu- nan zamanın Istanbul Buyuk- şehir Beledıye Başkanı Bedret- tin Dalan davet edildiğı halde sergiye katılmaz. Ankara Bü- yükşehır Beledıyesi eski Baş- kanı Mehmet Altınsoy'un iz- lediği sergi Berlin'den sonra Istanbul'da açılmak istenir fa- kat Bedrettin Dalan buna kar- şı çıkar... fşte bu sergi 3 yıl gecikme- den sonra önceki gün Mimar Sinan Üniversitesi Osman Hamdi Salonu'nda açıldı. M.S.Ü. Rektöru Prof. Gun- düz Gökçe sergi açılışında yaptığı kısa konuşmada şu mesajı verdi: "Genç ögrenciler önümiiz- deki günlerde buraya gelerek bunlan inceleyecek. Deriye dö- nük kent planlamasında neler MSÜ'deki sergide Halep kentinin dar sokakiannda d ele yürii- yen ikiçocuk fotograf ı da yer alıyor.(Fotoğraf: MnharrenıAydın) yapmaian gerektiğini anlaya- caklar. Bizde kent planlama- cılıgı 25 yıllık taze bir raaziye dayanır. Kentlerde yaşanan sosyo-ekonomik ve sosyo - kültürel degişimkr bu sergide ibretle gözfer önuae seriliyor." İstanbul, Beriin, Salvador, Halep ve Senegal kentlerınin mımarılerinın yansıtıldığı ser- gi kaybolan kentlerin "bir sa- lona sıkışmtş çığhgı" gibi... BURSA CEZAEVINASIL YIKILOI? Nâzım'ın hapishanesi yok VE cellatlar elinı çabuk tu- tarak ferman beklemeden in- fazı gerçekleştiriverdi. Nâzım Hikmet'in yanı sıra birçok un- lü yazar, şair ve ressamın da "zorunlu ikametgâhı" olan Bursa Cezaevi, apar topar yı- kılarak tarıhten silindi. Adalet Bakanlığı, Bursa Ba- rosu'nun yakınmalarını goze alarak bir adliye sarayı yapıl- masına karar vermiştı. Bursa Cezaevi'nin bulunduğu yer uy- gun göruldu. Nasılsa, bu ceza- evi ihtiyaca cevap vermemek- te ve kent dışına yenisi yapıl- maktaydı. 1985 yılmda, Taşm- maz Kültur ve Tabiat Varlık- lannı Koruma Yuksek Kuru- lu'ndan bmanın "tarihi eser olap olmadığuıa" ilişkın göruş istendı. Yüksek kurul da ceza- evi binasınm tarihi bir niteliği olmadığını bildirdi. Bu görüş doğrultusunda Adalet Bakan- lığı, adliye sarayı için proje ya- rışması düzenledi. 1990 yılın- da binanın ıhalesi yapıldı. Bu arada, İtalyan mimar Valery'- ye Düyun-u Umumiye olarak yaptırılan, ancak daha sonra cezaevine dönüştürülen bina- nın tarihi ve mimari ozellikle- ri nedeniyle yıkılmaması ge- rektiğini savunanlar da ortaya çıktı. Muteahhıdin yıkınu baş- latmasına 1 ay kala Guney Marmara Doğal ve Kultürel Çevreyi Koruma Derneği ile Mimarlar Odası eski Genel Başkanı Bora Akçay, Bursa Taşınmaz Kultur ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'- na başvurarak, binanın tescil edilmesini istedıler. Kurul da, gerekli teknik incelemeyi yap- tıktan sonra, cezaevi binasınm 19. yuzyıl sonu resmi mimar- lık örneğı olarak korunması gerektiğine karar verdi. Bora Akçay, "Telafisi miımkun olmayan" bir eyle- min gerçekleşmesini enealle- mek amacıyla Bursa 1. Tdare Mahkemesi'ne "ynnitmenin durdunılması" istemiyle baş- vurdu. Savunma beklenedursun Bursa Cezaevi yıkılarak tarihe kanştı. Ölunun ardından mi- rasın hızla paylaşılması gibi adliye sarayının inşaat hazır- lıkları başladı bile. BEŞIKTAŞ PARKI'NDA BİR VATANDAŞ Ayak kokusuyla uyumak tSTANBUL'un kent dokusu ve insan profili gun geçtikçe hızlanan bir yozlaşmaya uğruyor. Istan- bul'un parklarında artık fîört eden genç çiftler ve huzur arayan yaşlı emeklılere rastlanmıyor. Sokakta yaşayan çocuklar ve "iiçıincıi kuşak tstanbullular" gunun her saatinde parklardaki bankları "yatak" niyetıne kullanarak uzanıp bir guzet uyuyorlar. Işte bir örnek: Kasketli bir or- ta yaşlı adam çıkarmış ayakkabılarını, başının altına yastık niyetine koymuş, uyuyor. Belkı ayakkabılarını çaldırmamak için "garantiye" al- mayı düşunmuş ya da "ayak kokusu"nu çok se- viyor. Beşıktaş Parkı'nda bir haftasonu görün- tusü. (Fotoğraf: Uğur Gunyuz) Akbulut'a muhalefet eden Hasan Celal Giizel, kripto da- vası ile belden aşağı vuruşla re- kabetten alıkonuldu. ANAP Keçeciler'in maü gibi oldu. — Bu dönem içinde halkı- mız iyice eğlendi. Başbakan Akbulut fıkralan yurdun dört bir yanını sardı. Akbulut hak- kında 5-6 tane fıkra kitabı ya- yımlandı. Geçenlerde bir top- lantıda bir mızah yazan Akbu- lut'a şu fıkrayı anlattı: "Sayın Başbakan siz vaktiy- le avukatlık yaptığınız donera- de bir adamın davasını almış ve sulh hukuk mahkemesinde dunışmaya girmişsiniz. Sonra da adam hakkında idam cezası vermişler ve adamı astırmışsı- nız doğru rau?" Akbulut bu fıkralara kendı- si de gulerek ve artık fıkralar- la yaşamaya alıştığını söyleye- rek yanıt verdi. — Ekonomiden anlamayan Akbulut döneminde azmakta olan enflasyon bir devlet ba- kanının şahsi meselesi olduğu için başbakan bu konularla hiç ilgilenmedi. — Turkiye'nin Körfez kri- zi gibi önemli bir konudaki tüm dış temaslarını, anayasa uyannca yaptıklanndan hıçbir siyasi sorumluluk taşımayan Cumhurbaşkanı Turgut Ozal yürütürken, Başbakan Yıldı- rım Akbulut Erzincan ilçeleri- ni dolaşarak yerel politika ile ilgilenmekte hiçbir sakınca görmedi. 9 Kasım 1989'dan 9 Kasım 1990'a kadarki Akbulut huku- metinin az zamanda başardı- ğı buyük ve yararlı hizmetleri işte böylece özetlemek müm- kun.. ANADOUIHABER AJAMSI Yollaellibin TEPEStNDE Bir Ataturk fotoğrafı, yanmda Gazeteciler Cemıyeti amblemi. Anadolu Haber Ajansı yazısının altın- da sahibi ve kurucusu olarak Fahri Çatallar ısmi yer alıyor. Telefon ve faks ile ilişkileri bu- lunmadığı belirtilerek sadece Kadıköy'de bir posta kutusu numarası veriliyor. Altında da "Muhabiriik Talep Fişi" ile birlikte aynen şu satırlar yer alıyor: "Sayın arkadaş: 19 yılını şu gunlerde geriler- de bırakacak olan ajansımız sizlere son bir çağnda buluna- rak uyeliğe davet etmektedir. Siz dahil bir arkadaşınızla birlikte (iki kişi) olup 50 bin li- ra ile katılacaksıruz. Yayınla- nmız ve iki kart sizin adresı- nize gidecektir. Bunun için aşağıdaki fışten bir tane daha fotokopi yaptınn ve doldurup imza edin ve bir resim fişe, bir resim de kartınız için bize bir zarfa koyup (ikiniz de aynı zarfa koyacaksınız ve havale tek olup 50 bin olacaktır.) An- kara, Ist., lzmir, Adana, Bur- sa, Konya, Mersin, Kayseri il- leri tek kişi 50 bin, iki kişi 80 bin liradır... BİR KİŞİYE DAHA İŞ Ahmet Özal işsizlikten kurtuldu CUMHURBAŞKANI Tur- gut özal'ın buyuk oğlu Ahmet Ozal'ın ışsız guçsüz oturması herkesi uzuyordu. Koskoca aı- le babası, Amerika'larda yetiş- miş bu genç adam neden işsiz kalsındı. Neyse sonunda Türkiye'nın önemli bir sonınu olan ışsizlik sorununun da çözûmlenmeye başlandığına iüşkin guzel bir işaret aldık. Bir işsize daha iş bulundu. Ahmet Özal, Star 1 televizyonunun Türkiye'deki çalışmalannı surdürmek uze- re kurulan BMI Reklamcılık'- ta yönetim kurulu üyeliğine getirilerek işsizlikten kurtuldu. Magic Box'm sahibi Cem Uzan, Ahmet özal'a birinci dereceden imza yetkisi de ve- rerek yönetimde söz sahibi ol- masını sağlamış. Tabıi Turkiye'nin işsizlik sorununun çözülmesıni ıste- meyen şom ağızJılar hemen muhalefet etmeye başlamışlar. Diyorlar ki Ahmet özal bu reklamcılık firmasında ne ya- pacak? Sağa sola telefon edip baba- sının dostlarını ve yakınlarını Star l'e reklam vermeye mı zorlayacak? Böyle muhaliflerin dediğıne hıç aldırmamak gerekıyor. Ahmet özal neden babasının dostlanna telefon edip de ilan istesin? Onun kendi dostlan yok mu? HAYVANLAR İS.\L4İL GlLGEÇ Arkadaşımız İsmaıl Gülgeç, rahatsızlığı nedeniyle çizgilerine bir süre ara veriyor KİM KİME DUM DUMA BEHtç AK PİKIVİK PİYALL M4DR.4 HIZLI GAZETECİ \ECDET ÇİZGİLİK KÂMİL M.4SARACI AĞAÇ YAŞKEN EĞİÜR KEMAL GÖKHAN GÜRSES N.E : b k P DHSRCT F NUSR6T +elR+ıŞilması asli 0,0 GARFIELD JM DAV1S TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 9 Kasım CUARLES DE GAULLE t97O'TE 8UGÜN, UNLU FgAUSIZ /&K£G. VE PEVL&T ADAluU A' 134O 'T# ALMAU Ş ÜA meıu SAHUESIN£ çt&ıu GEneeAL os SAUU£, Ğ LOMDRA '£*», SlR ULUSAL KOMITE /ÜURA- 6£Tl- L£, C£24rıG SOOUUÜ A/£D£NtyL£ 6EBt tHfÇTf. Bü K£Z DEl/LST&tf)&tA// TESffiJı SOSJUfi/A D£< ZULLAAJAN CHARLES D€ GAULLE, APGtK4 KOLOA/tL£etM£ SAĞfMSlZLIIC NtNMASlUI SOĞLAM/Ş, EKOAJOMI/I GUÇLENPteMlÇ FMNSA'NM NATVDAN Ar&LMûSlNPA ROL M DUYURU Geçtiğımız gunlerde basında "Konferans kararı ile TSIP'in feshedildiği"ne dair haberler çıkmışîır Ne yazık kı soz konusu haberler tek yönlü ve yanıltıcı niteliktedır. Kamuoyunu eksiksiz ve doğru olarak BİLGİLENDİRMEK amacıyla partimızle ilgili bir basın toplantısı düzenliyoruz. Partililere ve sosyalist kamuoyuna duyurulur. J _ TStP Genel Yönetim Kurulu Üyesi Veli Gürcan, Yaşar Yiğit, 10 Kasım Cumartesi Turgut Koçak, Selçuk Çalhan, Saat. 11-12 arası Nuri Gecgili Çağdas Gazeteciler Lokalı Cağaloğlu tLAN ANAMUR SULH HUKUK MAHKEMESİ Davaa K.H. tarafından hasımsız olarak açılan tereke davasının ya- pılan duruşmast sırasmda venlen ara karan uyannca: Muteveffa Leyla Toğan mırasçılanndan Ihsan Toğan, Melek To- ğan, Zafer Toğan, Necla Toğan butün aramalara ragmen bulunama- dığından bunlara ilanen teblıgat yapılarak hep birlikte terekeyı teslim almaları, taksım ya da ızaleyı şuyu davası açmalan ılgilı mahkeme- lerden alacaklan belgelerı ibraz etmeleri bakımından kendılerine bir aylık süre tanındığı aksı takdırde mıras sebebı ile ıstikhak davası aç- ma haklan sakb kalmak üzcre mevcut olan lerekenın olduğu gibi dı- ğer mirasçıların beyanı da dikkate alınarak mırasçı Dilek Toğan'a venlmesi yolunda annesı Havva Toğan'a teslim edıleceğı hususu ve duruşma günu olan 31 12 l990gununde da\etıye yenne kaım olmak uzere ilanen teblığ olunur. 22.10.1990 * Baan. 48509