05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 KASIM 1990 HABERLER CUMHURİYET/11 Prof. Erim toprağa veriliyor • ANKARA (Cumhurivet Bürosu) — Afrodisyas kazılarının 30 yıldır sürdürücüsü ve bilimsel başkanı Prof. Dr. Kenan Tevfik Erim bugün Afrodisyas'ta toprağa verilecek. 3 kasımda ölen Prof. Erim için dün Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü önünde bir tören düzenlendi. Buradaki konuşmalarda Erim'in çalışmalan anlatıldı. Törene Kültür Bakanlığı yetkilileri, arkeologlar, Prof. Erim'in çalışma arkadaşlan, Ingiliz Büyükelçiliği'nden bazı görevliler ve kardeşi Cenan Çamoğlu katıldı. Maltepe Camisi'nde kılınan öğle namazından sonra Erim'in cenazesi Nazilli'ye götürüldü. SHP Genel Başkanı Erdal înönü ile Cumhurbaşkanlığı Basın Sözcüsü Büyükelçi Kaya Toperi de Maltepe Camisi'ne gelerek Erim'in ailesine başsağlığı dilediler. Dün gece Nazilli Devlet Hastanesi'nden bekletilen Prof. Erim'in cenazesi bugün Aydın'ın Karacasu ilçesi yakınlarındaki Afrodisyas antik kentinde toprağa verilecek. Adana'da liseli operasyonu • ADANA (Güney tlleri Bürosu) — Emniyet Müdurlüğü'nce cumartesi günü başlatılan "liseli operasyonu"nda bugüne kadar 16 yaşındaki Y.Kînın da aralarında bulunduğu dört lise öğrencisinin gözaltına alındığı bildirildi. Pazar günü 02.00'de eve gelen beş siyasi polis tarafından uykudan uyandırılarak götürülen O.Ü!nün (16) babası Hüseyin Üzümcü, "Bugüne kadar çok yere basvurdum ancak 'senin oğlun burada' demediler" diye yakındı. Geçen cumartesi günü, kentte korsan gösteri düzenlenmesi ve bildiri dağıtılması üzerine gerçekleştirilen operasyonlarda Y.K!dan başka 3 lise öğrencisinin daha gözaltına alındığı öğrenildi. İnsan Hakları Derneği şube başkanı Elif Tuncer ile Adana Halkevi Başkam Başak Yıldırım halen siyasi şubede gözaltında tutulan 18 kişinin arasında erkek lisesi öğrencisi Y.KÎnın (16) dışında l.D. (15), O.Ü (16) ile endüstri meslek lisesi öğrencisi C.UInun (17) bulunduğunu söyediler. ANAP'lı muhafazakârlar "uygulamalı din eğitimi" konusunda geri adım attı 'Din eğitimf kavgası AkyoFııııMilli Eğitim Bakanı Avni Akyol, laikliği savunmâsından dolayı hedef gösterildiğini söyledi ve bu tartışmalardan "fanatiklerin cesaret aldığını" kaydetti ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol, ANAP'h muhafa- zakârlara okullarda "uygulama- lı din eğitimi" konusunda geri adım attırdı. Akyol'un girişimi üzerine muhafazakârlann "Din Eğitimi Genel Müdürlüğü" ola- rak değiştirdiği kuruluşun adı yeniden "Din Öğretimi Genel Müdürlüğü" haline getirildi. TBMM Milli Eğitim Komis- yonu'nda geçen hafta Milli Eği- tim Bakanlığı'nın teşkilat ve gö- revleri hakkındaki kanun hük- münde kararname gorüşülürken muhafazakâr milletvekillerinin girişimiyle "Din Eğitimi Genel Müdürlüğü" olarak değiştiril- mesiyle başlayan tartışmalar dün sona erdi. Başbakan Akbu- lut'un Bakan Avni Akyol'nn is- temini destekleyerek kuruluşun adının eski haline getirilmesi için yeniden görüşülmesi talima- tı dün yerine getirildi. Komisyonun dün yapılan top- lantısına 10 kişilik muhafazakâr blokun önde gelenlerinden Ma- latya Milletvekili Bülent Çapa- roğlu ile Van Milletvekili Aydın Arvasi katılmadı. Komisyonda görevlen olmamasına rağmen Devlet Bakanı İsmet Özarslan ile liberallerden TBMM Dışisleri Komisyonu^Başkanı Adnan Tut- kun'un görüşmeleri izlemesi dikkati çekti. Ayrıca ANAP Grup Yönetim Kurulu'nun ko- misyondaki muhafazakâr ağır- lığını bozmak için ANAP Kah- ramanmaraş Milletvekili Meh- met Onur'u istifa ettirerek yeri- ne liberallerden Gaziantep Mil- letvekili Mehmet Akdemir'i seç- tirmesi dünkü toplantıda denge- lerin Bakan Avni Akyol lehine değişmesini sağladı. Devlet Ba- kanı Mehmet Keçeciler'in ko- misyon üyesi muhafazakâr mil- letvekillerini ikna etmek için tek tek görüşerek yapüğı kulis çalış- ması başanlı oldu. Toplantının başlangıcında ANAP milletvekillerinden Adil Küçük ve Mustafa Kızıloğlu'nun tartışmalı maddenin "yeniden görüşülmesi" için önerge verme- leri de Akbulut'un ve Keçeciler- in tavrının muhafazakârlann bölünmesine yol açtığını ortaya koydu. Küçük ve Kızıloğlu öner- gelerinde, kararnamede yapılan isim değişikliğinin kamuoyunda spekülasyonlara neden olduğu- nu belirterek yeniden göruşme istediler. Önergenin tartışılması sırasın- da söz alan Bakan Avni Akyol, bir haftadır komisyondaki tav- rı nedeniyle "hedef göslerildiğini" söyledi. Kendisi- ne ilişkin "ahlaka ve İslama uy- gun olmayan iftiralarda bulunuldugunu" kaydeden Ak- yol, imam-hatip Iiselerindeki eğitimin yetersiz olduğunu, ama değişikliğin diğer okullardaki eğitimi kapsamamasına rağmen kamuoyuna yanlış aktarıldığını savundu. İmam-hatip liselerin- de uygulama yaptırıldığını ve bu nedenle de şimdiye değin hiç kimse hakkında soruşturma açılmadığını kaydeden Akyol, kararnamenin yürürlüğe girme- sinden sonra sadece üç normal lisede A. Kadir Ceylani (Seyran- bağları Lisesi), Mehmet Küçük (Bornova Lisesi) ve Mehmet Yd- dız (N. Kemal Lisesi) adlannda- ki öğretmenlere bu nedenle ma- aş kesimi ve uyan cezaları veril- diğıni açıkladı. SHP'li Fuat Erçetin de yeni- MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI YÖKTEN GÖRÜŞ İSTEDİ \avru üniversiteler geliyorHAKAN AYGÜN ANKARA — Üniversiteye olan tale- bin karşılanamaması, yeni üniversite ve fakülteler açılmasını gündeme getirdi. Kaynak yetersizliği yüzünden mevcut üniversitelerin parçalanarak "yavru üniversiteler" üretilmesi hedefleniyor. "Yavru üniversite" kurulacak iller ola- rak halen ikişer fakültenin bulunduğu Balıkesir, Denizli ve Zonguldak'ın sap- tandığı öğrenildi. Bölünmesi düşünülen üniversiteler arasında Istanbul, Anka- ra, Gazi, Hacettepe ve 9 Eylül'ün bu- lunduğu saptandı. Aynca Açıköğretim Fakültesi'nin bazı programlar eklenerek "üniversite" haline getirilmesi planlanı- yor. Cumhuriyet muhabirinin edindifi hil- giye göre DPT, YÖK ve bakanlık yetki- lileri tarafından hazırlanan "master plan"ın ana hatlan belli oldu. Milli Eği- tim Bakanı Akyol'a götürülecek dört aşamalı çözüm önerisi şöyle: Açıköğretim üniversitesi: Üniversite- ye olan talebin buyük bolümü yine açık- öğretimle karşılanacak. Açıköğretim Fa- kültesi, yeni programlar eklenerek üni- versiteye dönüştürülecek. Kapasite arttırımı: Talebin bir kısmı da finansman olanagı bulunmadığı için kapasitesini yükseltemedikleri saptanan Bilkent, Boğaziçi, Mimar Sinan, Akde- niz ve 19 Mayıs üniversitelerinin kapa- sitderi optimale yaklaştınlarak sağlana- cak. Kolayca kapasite arttınmma gide- bilecek fiziki olanaklara sahip olduğu Hmiiniilpn hıı ıinivpr*ir«*lere veni fakül- teler de eklenecek. Yavru üniversiteler Öğrenci sayısı 20 bini aşmış çeşitli kampuslara ve çeşitli illere bölünmüş optimal-ustü ölçekteki üniversitelerin maliyetlerindeki gereksiz artışları önlemek üzere bölünmeleri yo- luna gidilecek. Bu üniversiteler sırasıy- la Ankara, Gazi, Hacettepe ve Dokuz Eylül. Her yıl iki üniversite: Bu yöntemler uygulandıktan sonra beş yıllık bir süre zarfında her yıl iki yeni üniversite açı- lacak. Bu illerin belirlenmesinde, "En yakın ildeki yuksekoğretim kurumlann- dan yaraıianma olağı", "Gerçek ve tü- zd kişiler tarafından yapılacak mahalli katkılar", "Ilin nüfus büyüklüğü", "Yükseköğretim kurumlanna başvuran adav savısT, "Üniversiteye yeriesen aday sayısı" ve "Gayri safi yurtiçi hasıla payı" gibi kriterler geçerli olacak. Üniversite kurulacak iller Bakanhk, YÖK ve DPT tarafından hazırlanan "Yeni üniversitelerin kunı- luş yerlerinin seçiminde uygulanacak öJçütier" başhkh çalışmada 1991 yılı iti- banyla üniversite açılabilecek iller; lçel, Kocaeli, Balıkesir, Manisa, Denizli, Ay- dın, Hatay, Zonguldak ve Sakarya ola- rak sıralanıyor. Bu iller içinde ikişer fa- kültenin bulunduğu Balıkesir, Zongul- dak ve Denizli'ye öncelik veriliyor. Uni- versiteye olan talep açısından hayli yo- ğun olan sıralamadaki diğer illerde ge- nişletilerek üniversiteye dönüştürülebi- lecek fakülteler bulunduğuna dikkat çe- kiliyor. den görüşülme önergesine katıl- dıklarını belirterek kamuoyun- daki tepkilerin dikkate alınma- sının sevindirici olduğunu söyledi. ANAP'h liberallerden Meh- met Akdemir de kısa konuşma- sında, konunun bir haftadır ba- sında yer aldığını, ama "mescit- siz okul kalmayacak" haberleri- nin yanlış olduğunu savundu. ANAP'h Adil Erdem Beyazıt, "O zaman bu spekülasyonlara prim vermiş olacağız" diyerek karşılık verdi. Komisyon Başkanı ANAP'h Kemal Karhan, bakana konuş- ma yapıp yapmayacağını sonın- :a Akyol da "Konuşmaya mec- bur ve mahkûmum" karşıhgını verdi. Akyol konuşmasında, ge- nel müdurlüğün adının "Din Öğretimi" haline getirilmesinin Devlet Bakanı Mehmet Keçeci- ler'in de kauldığı komisyon top- lantısında yapıldığını söyledi. Bakan Akyol, konuşmasında özetle şunları söyledi: "Yanlış hedef gösteriliyor. Bu- rada değil, ama görüyorum. Şimdiye kadar 38 yıllık devlet hayatımda olmadıklanmı, 8 ay- lık Milli Eğitim Bakanlıgım dö- neminde oldum. Sadece din der- sini şemsiye yaparsanız ümmet olursunuz, ama din kültürü ola- rak alırsanız millet olursunuz. Kimse kimseden daha çok Miis- lüman, milletçi, liberal, vata- nperver değildir. Mümin mümi- nin imanından şüphe edemez. Meclis'te buniarı tartışmak iyi. Ama gençler birbirine düşüyor, fanatikler cesaret alıyor. Milli eğitim sisteminin sahibi 1-2 gazete, bazı kunıluşlar değil- dir. Dinde zorlama yoktur. Bu anlayıslar İslama zarar verir. La- iklik yanlış anlaşılmıstır." YeniEgebank'ınfaizi faiziniyisi... 1 Yıl Vadeli %60 6Ay Vadeli %54 3 Ay Vadeli 1 Yıl Vadeli USD%10 1 Yıl Vadeli DM%9.50 Yeni yzmet/n /y/s/ o/duğu kacfar, cfoğa/o/arak fa/z/n fy/s/cfe Yen/Egebank'tacf/r. Ge//n YeniEgebank'a... /y/fa/'z a//n. Sayg/// ve b/7g/sayar// h/'zmeta//n. MİLLÎ SAVUNMA BAKANI DOĞAN Caydıncı güç olmalıyız Bakan Doğan, TSK'nın 'caydırma ve savunma görevlerini' yerine getirebilmesi için yeni ileri teknolojik sistemlere ihtiyaç duyduğunu söyledi. Doğan 12 EylüPden bu yana 397 subay ile 167 astsubay ve 447 askeri öğrencinin TSK'dan ilişiğinin kesildiğini bildirdi. ANKARA (Cumhurhet Bu- rosu) — Milli Savunma Bakanı Hü&nü Dogan, Turk Silahlı Kuvvetleri'nin "caydırma ve ge- rektiğinde sa>unma görevleri- ni" yerine getirebilmesi için ileri teknoloji urunü olan silah ve malzeme sistemleri ile teçhizata da gereksinim duyduğunu söy- ledi. Bakan Doğan, Körfez kri- zinin bu gereksinimlerin Turki- ye'nin müttefiklerince daha iyi anlaşılmasına da yol açtığını bil- dirdi. Bakan Doğan, 12 Eylül- den bu yana çeşitli faaliyetlerde bulunan 397 subay ile 167 ast- subay ve 447 askeri öğrencinin Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişi- ğinin kesildiğini söyledi. Milli Savunma Bakanlığı'nın 1991 mali yılı butçesinin görüş- melerine dün TBMM Plan ve Butçe Komisyonu'nda baslandı. Bakanlığın 91 yılı mali butçesi 13 trilyon 55 milyar 30 ınilyon lira olarak önerildi. Bütçe go- rüşmeleri sırasında söz alan DYP'li Özturk, orduda namaz kılanların "irticaa" diye Anka- ra'ya getirildiğini ve işkence ya- pıldığını öne surdü. Milli Savunma Bakanı Do- ğan, Plan ve Bütçe Komisyo- nu'ndaki görüşmelerde yaptığı sunuş konuşmasında, Körfez krçzini değerlendirirken, "Türk- iye'nin takındıgı tavnn temelin- de saldırganlığın tecviz edilme- yeceğine olan samimi inanç \e Birleşmiş Milletler ilke ve amaç- larına olan baglıtık yalmaktadır" dedi. Doğan, Körfez krizine ilişkin olarak şunları söyledi: "Irak tarafından girişilen te- cavüzün de açıkça gözler önü- ne serdiği uzere Türkiye, batı- sında cere>an eden olaylar ka- dar mücavir diğer bolgelerdeki gelişmeleri de değerlendirmek mecburivetindedir. Bu değerlen- dirme bizi, ekonomik ve sos>al kalkınmamm güvenlik içinde gerçekleştirebilmek için gerekli caydıncı gücü oluşturmaya yö- neltmektedir. TSK, eğitim, nitelik ve nice- lik açılarından kendini kanıtla- mış olmakla beraber, caydırma ve gerektiğinde savunma görev- lerini yeterince ifa edebilmesi için ileri teknoloji üriinü olan si- lah ve malzeme sistemleri ile teç- hizata da ihtiyaç duymaktadır. Doğan, "NATO'ya olan ihtiyacımız devam edecektir" dedi. Hüsnu Doğan konuşma- sında, uygulamaya konulan çe- şitli savunma sanayii projeleri konusunda da bilgiler verdi. Doğan, halihazırda 367 adet yurtdışı alım projesi çalışmala- rının sürdüğünü de söyledi. Do- ğan'ın işaret ettiği bu projeler arasında onem taşıyanlardan bazılan ise şunlar: — 1400 tonluk ay sınıfı deni- zaitı. (2 adet) — Track-2 firkateyn projesi. (2 adet) — Doğan sınıfı güdümlü mermili hücumbot. (2 adet) — Sea Skua gudümlu mermi. (15 adet) SHP Milletvekili Hilmi Ziyâ Postacı ise Türkiye'nin Körfez bölgesi için hem koruyucu set, hem de anahtar ülke olma özel- liğini taşıdığını söyledi. Bütçeyle ilgili eleştirileri yanıt- layan Bakan Hüsnü Doğan, ko- misyon üyelerinin "Körfez kri- zi konusunda yeterince bUgi- lendirilmiyoruz" şeklindeki söz- lerine katılmadığını söyledi. Daha sonra komisyon üyele- rinin sorularını yanıtlayan Ba- kan Doğan, DYP Milletvekili Mahmut Öztürk'ün "TSK'dan irticai faaliyetlere katıldı diye kaç kişi atıldı" şeklindeki soru- suna "1980'den sonra jıkıcı bö- lücü ideolojik ve irticai faaliyet- lere katıldığı saptanan 397 su- bay, 167 astsubay, 447 askeri öğ- rencinin ordu ile ilişigi kesilmiştir" diye yanıtladı. Milh' Savunma Bakanlığı but- çesi daha sonra 13 trilyon 55 milyar 30 milyon lira olarak TBMM Plan ve Bütçe Komisyo- nu'ndan geçti. MİT BAKANLARA BİLGİ VERDİ 'Islanıi terör' brifingiANKARA (Cumhuriyet Buro- su) — Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) yöneticileri, bakanlara "İs- lami terör" tehlikesini anlattılar. MİT Müsteşarı Teoman Koman- ın Türkiye"deki İslami teror örgut- lerinin komşu ülkelerden destek gördüğünü, ancak son gunlerde- ki cinayetlerin bu örgütler tarafın- dan işlendiği konusunda ellerinde ipucu otmadığını söylediği öğ- renildi. Edinilen bilgiye göre, MİT Müsteşarı Teoman Koman'ın ba- sın mensuplannı kabul ederek, te- rör ve içgüvenlik konusundaki go- rüşlerini anlatması geçen hafta Bakanlar Kurulu'nda Devlet Ba- kanı Mustafa Taşar tarafından gündeme getirildi. Taşar, Başba- kan Yıldınm Akbulut'a, "MİT Müsteşarı Koman, basın toplan- tılan için sizden izin aldı mı?" di- ye sordu. Akbulut da Koman'ın açıklamalanndan onceden haber- dar olduğunu söyledi. Taşar'ın "Öyleyse gelip bize de brifing ve- remez rai?" görüşü öbür bakan- lar tarafından da desteklenince Akbulut, bu öneriyi kabul etti. Bunun üzerine önceki gün ya- pılan Bakanlar Kurulu'na davet edilen MİT Müsteşarı Koman, ba- zı MİT yöneticileri ile birlikıe gel- di. Koman ve öbür MİT yönetici- lerinin yaklaşık iki saat süren bri- finginin yaklaşık 20 dakikası İs- lami terör konusuna ayrıldı. Bri- fingde İslami terör konusundaki gelişmeler ve bu yönde çalışmalar yapan örgütler hakkında bilgi ve- rilirken, Türkiye'deki irticai faa- liyetlerin özellikle Iran İslam dev- riminden sonra hız kazandığı, İran'ın Türkiye'deki bu tip faali- yetleri desteklediği de ifade edildi. Koman, bu bölümde, "İslami terör" örgütlerinin terörü devlet politikası olarak uygulayan ülke- lerden destek gördüğünü belirte- rek buniarı "yıkıcı örgütler" diye niteledi. MİT Müsteşarı, İslami te- rör orgütü mensuplarınm yurtdı- şındaki kamplarda askeri eğitim yaptığım da kaydetti. Brifingde daha sonra "bölücü örgütler" ile "sol örgütler" hak- kında bilgi verildi. Ama yıkıcı ör- gutlerin, sol ve bölücü örgütlerden daha tehlikeli olduğu vurgulanan brifingde, PKK'nın yurtiçinde ele- man bulmakta zorlandığı, bu ne- denle Almanya'daki işçilerin ço- cuklarına propaganda yapmaya ağırlık verdiği belîrtildi. Kontrgerüla TBMM gündeminde "Hedef: H i z m e t t e 1 n u m a r a ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — İtalya'da geçen günler- de ortaya çıkan "Operasyon Gladio" skandalı üzerine kont- rgerilla tartışması yıllar sonra yeniden TBMM gündemine gir- di. İzmir Bağımsız Milletvekili Kemal Anadoi, Başbakan Yıldı- nm Akbuiut'tan, NATO'ya bağ- lı "Operasyon Gladio"nun Türkiye uzantısımn acıklanma- sını istedi. Kemal Anadoi, Akbulut tara- fından yanıtlanması isteğiyle dün TBMM Başkanlığı'na sun- duğu soru önergesinde, ttalya- daki "Operasyon Giadio" ve Yu- nanistan'daki "B-8" örgütleri ile ilgili haberleri anımsattı. Bu ha- berde, bir süre önce ortaya çıka- nlan ve NATO'ya bağh olarak iki ülke silahlı kuvvetleri içinde oluşturulan bu örgütlerin, "olası bir komünist rejime karşı geril- la savaşı yapmak" doğrultusun- da çalışmalar yaptığı yer alıyor- du. örgütler, İtalya ve Yunanis- tan hükümet yetkililerinin açık- lamaları ile de doğrulanmıştı. Anadoi, bu bilgiler ışığında Akbuiut'tan 5u soruları yanıtla- masını istedi: "• NATO'nun güney kanadı ülkelerinden Yunanistan ve İtal- ya'daki bu durumun aynı yülar- da Türkiye'de tekrariandığı ve Türkiyede de CIA kontrolünde NATO'ya bağlı birim olduğunu biliyor musunuz? • Türkiye'de de 'kontrgerilla', 'teritoriyal örgütlenme' veya bir başka biçimde buna benzer ör- güt var mıdır? Varsa şu anda fa- aliyelte midir? • Bu konularda bilginiz yok- sa, gerekli araştırmayı ve sonış- turmayı yapmayı ve sonucunu Türkiye ve dünya kamuoyuna açıklamayı düşünüyor musu- nuz?"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle