05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 KASIM 1990 EKONOMİ CUMHURİYET/13 Gümrüklerde dtizenleme • ANKARA (ANKA) — Maliye ve Gümrük Bakanhğı, gümrüklerde yeni bir reorganizasyona gitti. Sinop ve Hakkâri'de gümrük başmemurluğu kuruldu, bazı gümrük müdürlüklerinin dereceleri yükseltildi, bazı gümrük başmemurlukları müdürlüğe dönüştürüldü. Ihracatçı tüccarların Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarhğı'ndan ruhsat alma zorunlulukları kaldırıldı. Reklaımn • ANKARA (AA) — Ankara'da düzenlenen bir seminerde, reklamın kapitalist sistemde ortaya çıkan bir tneslek olmasına karşın demokratik yasamın vazgeçilmez, olmazsa olmaz bir parçası olduğu görüşü savunuldu. Ankara Üniversitesi BYYO'nun 25. kuruluş yıldönümu nedeniyle dün Ankara'da, reklam sektörü temsücılerınin katıldığı bir toplanü düzenlendi. Toplantıda konuşan Ada Ajansı sahibi ve Reklamcılar Derneği Başkanı Ersin Salman, reklamın işlevinin alternatifler oluşturması ve seçme özgürluğü sunması olduğunu belirtti. Ihracat şampiyonları • Ekonomi Servisi — Ocak-ağustos döneminde en yüksek ihracatı 275 milyon dolarla GSD Dış Ticaret gerçekleştirdi. GSD Dış Ticareti, 275 milyon dolarla Ram Dış Ticaret, 214 milyon dolarla da Çukurova Dış Ticaret izliyor. Ocak-ağustos döneminde dış ticaret şirketlerinin gerçekleştirdiği toplam ihracat ise 2 milyar Pınar Süt de zam yaptı • ÎZMİR (ANKA) — Süt Endüstrisi Kurumu'ndan sonra Pınar Süt de süt ve süt ürünlerine yüzde 9-12 oranında zam yaptı. SEK'in süt ve süt ürünlerine yaptığı yüzde 12'lik zamdan iki gün sonra Pınar Süt'ün de poşet kiloluk sütü 2 bin 500 liradan 3 bin 200 liraya, yanm kiloluğu 1650 liradan 1800 liraya yükseltilirken, kiloluk yoğurdun fiyatı da 3 bin 600 liradan 4 bin liraya, 650 gramlığırun ise 2 bin 500 liradan 2 bin 650 liraya çıktı. Tütüncüye kredi yok • SAMSU.N (Cumhuriyet) — Ziraat Bankası, kefiUeri borçlu olan tütün üreticilerine kredi vermemeye başladı. Kredi için kapıların yüzlerine kapandığını gören tütun üreticileri, Başbakan Yıldınm Akbulut'a onak imzalı dilekçeler göndererek Ziraat Bankası'ndan şikâyetçi oldular. Tütün üreticileri "Diğer borçlulann faturası bize çıkarılmak isteniyor. Biz yine de mağdur olmamamız için alacağımız krediye göre borçluların borçlarına mahsuben bankaya 100-200 bin lira arasında para yatırmaya hazınz" dediler. Eskişehir'den uyan • ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) — Eskişehir Ticaret Odası Başkanı Suat Kutlu, "Yıllardan beri bütçeler hep açık biçimde yapıhr, açıklan kapatma yolları olarak da devletin aklına hemen cezalar, daha sıkı vergi kontrolü, kamudan kırtasiye alımlannı kısma gibi yollar gelir. Bu yollarla elde edilen tasarruf miktarı ise birkaç yüz milyan geçmez" dedi. Türk-Fransız işbirliği • İZMİR (Cumhumet Ege Bürosu) — Türk-Fransız Hayvancılık Genetik ve Teknikleri Sempozyumu dün başladı. Tarım Orman ve Köyişleri Bakanhğı Dış Ilişkiler Dairesi Fransa Masası Sorumlusu Sinan Varol, "İki ülke arasında hayvancılığın tamtılması, özel sektörün bir araya getirilmesi, ticari işbirliğinin sağlanması amaçlanıyor. Bu doğrultuda bir de protokol imzalandı" dedi. YUZYUZE AtiHâ Dorsay 5000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlart Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-htanbul Ödemeli gönderilmez. Konfeksiyon ve tekstildeABD ile varılan mutabakat henüz netleşmedi ABD'den siyasi kota arttırıımEkonomi Servisi — ABD ile Türkiye arasında tekstil ve kon- feksiyon kotaları konusunda Cenevre'de pazartesi günu baş- layan görüşmelerde önceki ak- şam kotaların ortalama yüzde 50 oranında arttınlmasını içeren bir mutabakata vanldığı, ancak teknik görüşmelerin surdüğu bildirildi. Cumhuriyet Ankara Bürosu'ndan Yasemin Çongar'- ın verdiği habere göre kota art- tınmının hangi urun kategorile- rine ne ölçüde, hangi dönemler itıbanyla uygulanacağı ise iki ül- ke arasında teknik düzeyde de- \am eden görüşmeler sonucu belirlenecek, Dışişleri Bakanh- ğı kota arttınmına ilişkin görüş birliğinın yansıtıldığı mutabakat metni (memorandum of unders- tanding) ABD'ye ihraç edilen hazır giyim ve konfeksiyon ile iplik ve kumaş bazındaki top- lam 25 kategoride uygulanacak sınırlamalann yan yarıya geniş- letilmesinin öngörüldüğünü bil- dirdi. Ancak bu genişletmenin hangi kategoriye, ne ölçüde Konfeksiyonda Örin Spor giysi Pamuklu bayan ceket Pam. bayan efbise Pam. örgü bluz Pam ve suni örgü dışında erkek gömleğı Pam./sunı etek Pam. şort/pantolon Pom. bornoz sabahlık Pam./sunı pijama ve gecelikler Yünlü bayan pantolon ABD kotaları 1 Tekstilde ABD kotaları Katlahın (%) 20 40 90 100 50 40 100 100 100 40 Ürûn Knttaı El örgü iplikleri Pamuk iplikleri Pam. suni elyaf-duck Pam. carşaflık Pam. poplin ve basma Pam. twil ve saten Suni elyaf twil/saten Suni elyaf poplin Pamuklu çarşaf Pamk. temizlik bezi Yünlü kumaşlar Akrilik iplikler nm(%) 25 30 25 25 25 25 25 25 90 60 60 90 yansıyacağı henuz kesinlik ka- zanmadı. Öte yandan Dışişleri Bakan- hğı Sözcusü Murat Sungar, dünkü basın toplantısında tek- stil kotalarının yuzde 50 arttınl- masının "tatmin edici bulunup bulunmadığı" yolundaki bir so- ruya şu yanıtı verdi: "Bu, en azından bir adımdır. Tıirkiye'nin ozeilikle AT ülke- lerinden de a>nı talebi vardır. Türk ekonomisi halen kalıcı tedbirier peşindedir. Tekstil ko- talarının arttırılması da kalıcı bir ledbirdir. Aynı adımı AT'- den de bekliyonız. ABD ile tekstil ticaretinde de daha ileri adımlar gelecekte atılabilecek- tir." Bu arada Washington Post gazetesi de dunku sayısında ya- yımladığı bir haberde, Cumhur- başkanı Turgut Ozal'ın ABD Dışişleri Bakanı James Baker ile görüşmesi sırasında Türkiye'nin kota arttınmı yolundaki isteği- ni ilettiğini öne surdü. Özal'ın Baker'la bu konuyu konuşma- sından birkaç saat sonra da Ce- nevre'de yapılan görüşmelerde yüzde 50 kota arttınmı ilke ola- rak benimsendi. Ancak Cumhurbaşkanı Özal'ın bu yüzde 50 arttırımdan memnun kalmadığı, "Biz yüz- de 100 arttınm istemiştik. Bu konuyu Başkan Bush'a iletece- ğim" dediği öğrenildi. Türkiye bu yıhn ilk sekiz ayında ABD'ye toplam 234 mil- yon 900 bin dolar tekstil ve kon- feksiyon ihracatı yaptı. Türki- ye'nin aynı dönemdeki toplam ihracatı ise 7 milyar 490 milyon dolan buluyor. ABD'ye tekstil ve konfeksiyon ihracatı, toplam ihracaün yalnızca yüzde 3'ünü oluşturuyor. Ayrıca Türkiye ABD'ye yö- nelik tekstil ürünlerinin çok bü- yük bir bölümünde mevcut ko- taları bile dolduramıyor. Top- lam 14 ayn kotayı yüzde 90 ora- nında dolduran Türkiye bu ko- talarda arttınm istiyor. Konfek- siyon ve hazır giyim ihracatın- da ise 4 kategori hariç bütün ürün türlerinde kotaları yuzde 100'e yakın kullandığından art- tınm talep ediliyor. Türkiye'nin istediği arttınm oranı kategori- lere göre yüzde 50 ile yüzde 100 arasında değişiyor. ABD askerlerinden oluşan 2 bin kişilik ilk kafile bu ay sonunda Kemer'e geliyor Körfez'den Kemer'eilk turist akınıCEM HAMULOĞLU Körfez krizi nedeniyle bölgede bulu- nan ABD askerleri, "moral tatili" için Türkiye'ye geliyor. ABD askerlerinden oluşan 2 bin kişilik ilk kafilenin, bu ay sonunda Kemer'e gelmesi kesinleşti. Gurkay Turizm'in pazarlama direktöru Mehmet Kaynak, "Bu işi yapacak olan acente, Giirkay olacak" diyerek şu bil- giyi verdi: "2 bin kişilik deneme kafilesini bu ayın sonunda Kemer'deki üç otelde yo- ğunlaştırecağız. Bu organizasyonun ba- şansı, ola>ın mart ayına kadar devamı- nı sağlayacak." Körfez krizi yüzünden 1990 yılında "umduğunu bulamayan" turizm sektö- ru, bölgede bulunan 200 bin Amerikan askerinin tatilini Türkiye'de geçirmesini "heyecanla bekliyor." Ama bu organızas- yonun tümunün Gürkay-Marmara Gru- bu'nca yapılacağının oğrenilmesi, sektör- deki diğer şirketlerin konuya şimdilik "sıcak" bir tutum takınmalarını önlüyor. ABD Savunma Bakanhğı "Pentagon- 'un Türkiye'ye hükümet düzeyinde yap- tığı öneri sonucu gündeme gelen "mo- ral tatili" için çalışmalar haftalardır su- ruyordu. Ama organizasyonun nasıl ve kim tarafından yapılacağının belirsiz kal- ması acenteleri "bekleyişe" sokmuştu. Oysa TÜRSAB'ın Turizm Bakanhğı ka- nalıyla yaptığı önerinin yanı sıra Gürkay- Marmara Grubu'nun da Pentagon'a bir teklif getirdiği ve organizasyonu aldığı öğrenildi. Turizm Bakanhğı Müsteşarı Savaş Kiice, olaya "makro düzeyde" bak- tıklarını vurgulayarak "Bizim için onemli olan bu organizasyonun Türkiye'de ya- pılması, hangi şirketin yapacağına kansnrnız" dedi. TÜRSAB Başkanı Ba- hattin Yıicel ise söz konusu organizas- yonu "TÜRSAB olarak yapma egilimin- de olmadıklanm" belirterek şunları söy- ledi: "Biz bir meslek kunıluşınuz. TÜR- SAB'ın, üvelerinin calışma alanlanna müdahale etmcsi yanlıştır. Ama biz bir çaba gosterdik. O çaba da bu işin Türk- iye'ye kazandırılmasıdır. Çückü Türki- ye'nin yanı sıra Vunanistan, Mısır ve Tu- nus aynı pazardan pay almak istiyordu." Organizasyon konusunda TÜRSAB içindeki "eğilimin" ikiye aynldığını söy- leyen Yücel, konuyla ilgili düşünceleri- ni şöyle aktardı: "Bir bölümü konsorsiyum oluşturarak TÜRSAB olarak muhatap olun, operas- >onu biz yapalım ve acentelere mümkun olduğunca geniş dağıtalım göruşunde. Bir bölümu ise en uygun teklifi yapan işi alsın, serbest rekabete girelim diyor. Dogrusu ikisini bir noktada buluştura- cak formül daha dünyada bulunmadı. Ben nasıl yapacagım bilemiyorum." Gürkay Turizm yetkilisi Mehmet Kay- nak ise ABD yetkililerinin kendilerinden çeşitli bilgiler aldığını açıklayarak "Bi- zim dışımızda ABD'ye giden somut bir teklif yok" diyor. İlk grubun bu ayın so- nunda geleceğini söyleyen Kaynak, ABD'nin konuya yaklaşımındaki ciddi- yete "gölge duşürmemek" için bu aşa- mada kesin tarihin açıklanmasını isteme- diğini ekliyor. Bu arada Ege büromuzun verdiği ha- bere göre ABD donanmasına ait "USS John Fitzgeralld Kennedy" uçak gemi- si, Körfez bolgesindeki görevini Sarato- ga uçak gemisine devrettikten sonra Izmir Körfezi'ne geldi. Ağustos ayı or- talarındanjDeri 5 bin dolayında perso- neliyle açıİc denizlerde seyreden ve altı hafta sureyle Irak'a uygulanan ambar- goda denetim görevini yerine getiren ge- minin turistik gezi amaçlı ziyareti esnafı ve satıcıları sevindirdi. INTERBANK'IN KURUMSAL BANKACILIKTAKİ ÜSTÜNLÜĞÜNÜ BÎZDEN DEĞİL... Kişisel ilişkiler büyük önem taşır. Interbank bu konuda çok başanlı.*** BİR HOLDÎNG YÖNETlClSl Interbank has enormous style and projection particularly amongst the senior management. BİR MUHABİR BANKA BAŞKAN YARDIMCISI One of the best parts of the image of Interbank is their reliability.*}} ÇOKULUSLU BİR KURULUŞUN YÖNETİCİSÎ ...ONLARDAN DİNLEYÎN. Interbank bugün finans dünyasının en saygın özel bankalarından biridir. Yaratıcılığı. verimliliği ve iyi eğitim görnıüş kadrosuyla, çokuluslu ve yerli büyük kuruluşlara kurumsal ve yatırım bankacıhğı hizmetleri verir. Interbank'ın temel ilkesi, yatırım u olanaklannı değerlendirmede ve finans konulannda müşterilerine çağdaş ve yenilikçi çözümler getirmek, yaraücı öneriler sunmaktır. Çalıştığımız yerli ve yabancı kuruluş yöneticilerinin bu gerçeği belirten sözleri bize gurur veriyor. INTERBANK [OTLARI OSMAN ULAGAY Körfez'de'Büyük Oynama 5 HevesineAlkış mı Tutalım? "Köşk'e yakınlığı son zamanlarda nayli artmış görünen ga- zeteci arkadaşımız Cengız Çandar önceki günkü Güneş ga- zetesinde yer alan yazısına şöyle başlamış: "Türkiye, dünyanın ve çok yakında Ortadoğu bölgesinin içinde bulunduğu başdöndürücü ve sarsıntılı geçiş ve deği- şim döneminin içine dalıyor. Ne yazık ki toplumun etkili un- suıiannın bir kısmt, işin boyutlannı hâiâ kavrayabilmiş görün- müyor." Neymiş bu boyutlar? Cengiz Çandar arkadaşımıza göre 8-9 milyar dolarlık bir askeri yardım alacak olan Türkiye, "2000'li yılların eşiğinde Ortadoğu bölgesinin bir numaralı askeri gücü olmaya aday" mış. "Türkiye, Ortadoğu'nun yanı sıra Doğu Akdeniz'de de önemli bir askeri gücü ifade edecek"miş. "Bu gelişme ger- çekleştiği takdirde Yunanistan'la 7'ye 10 oranı diye bir me- sele kalmayacak"mış. Türkiye'nin NATO stratejisinde artık "merkezi cephe olması söz konusu"ymuş. Bunları belirttik- ten sonra Yunanlıları uyarıyor Çandar arkadaşımız: "Hem Kıbrıs konusunda hem Ege'de hem de Batı Trakya'da ayağı- nızı denk alın. Türk azıniığa baskı yapmaktan vazgeçin." Gengiz Çandar arkadaşımıza göre Türkiye, Yunanistan'ı Balkanlar'da yalmzlığa itecek imkânlan ele geçiriyormuş ve bütün bunlar, "Körfez krizinin dünya ve bölgesel dengeleri altüst edip Türkiye'nin elindeki jeostratejik kozları yakalaya- bilmesı sayesinde" oluyormuş. Bu nedenle Körfez krizine ba- sit bir iç politika malzemesi olarak veya savaş-barış ürkeklı- ği içinde bakmamak gerektiğini belirten Çandar şöyle devam ediyor: "Elbetteki her işin bir faturası var. Eğer Türkiye'nin 2000'li yıllara doğru, Doğu Akdenız'in, Ortadoğu'nun ve Balkanlar'ın bir numaralı gücü, bir tür 'alt-süperdevlet' olarak belirmesi- nin bedeli, Körfez'e yonelık aktif roller olacaksa bu roller üst- lenilmelidir... Türkiye'nin böyle bir güç odağı oiarak belire- bilmesi, bölgede aynı konumda başka bir güç odağının bu- lunmamasıyla kabıldir. jşte bu yüzden bugün varılan nokta- da Saddam'ın savaş gücü ve savaşabilme yeteneğinin tasfi- yesı şarttır." Mevcut durumun, Türkiye'nin "bölgede NATO'nun lokomo- tifi olmasını gerektirdiğini" de belirten Cengiz Çandar arka- daşımız ilginç yazısını şöyle bitiriyor: "Türkiye James Baker'ın ziyaretiyie birlikte geleceği açı- sından gayet dramatik kararlarla yüzyüzedir. Ne var ki ne iç politik dengeler ve ne de Türkiye'nin yüceliğine bir türlü inan- dırılmamış olan kamuoyu durumun ciddiyetinin ve aciliyeti- nin farkında bulunmuyor. Oysa eski Osmanlı coğrafyasının içindeki ve hatta dışındaki birçok ulus ve devlet ve bölgeye serpilmiş Türk azınlıkları, Türkiye'nin gözünün içine bakıyor. Türkiye bu kez eline geçirdiği tarihi fırsatlan heba etmeme- lidir" Türkiye'nin Körfez krizi karşısındaki tavnnı belirleyen kişi ve çevrelere hâkim olan anlayışı da yansıttığı kuşkusunu duy- duğum için oldukça geniş yer verdiğim bu görüşleri okuyunca ister istemez bir buçuk ay önce Atina'da dinlediğim Yunan tarihçinin sözleri geldi aklıma. Türkiye'nin Osmanlı impara- torluğu'nu ihya etmek için adım adım ilerlediğini iddıa eden Yunanlı profesörü dinlerken, "şu Yunanlılar da Türkiye komp- leksinden bir türlü kurtulamıyorlar, böyle saçma sapan iddi- alar ortaya atıyorlar" diye düşünmüştüm. Galiba biraz yanıl- mışım. Türkiye'de DU tarz düşüncelerı benimseyenlerin san- dığım kadar az ve marjinal olmadığı anlaşılıyor. Ancak acaba bu tarz düşünenler çoğunlukta mı Türkiye^ -<je? Cengiz Çandar arkadaşımızın deyimiyle Türkiye'nin ge- leceğiyle iigili "gayet dramatik" kararları alma yetkisini ken- dilerınde görenler, bu yetkiyi nereden alıyoriar? Kamuoyu du- rumun "ciddiyetinin farkında değilse" bu kadar dramatik ka- rarları kim, nasıl alabilecek? Gözünü ganimet kapma hırsı bürümüş olanlar için bütün bunların hiç önemi yok herhalde. Her konuda deneme tah- tasına çevrilen Türk milletini bir maceraya bile sürüklemeye hazırlar bu hava içinde. Burada çok önemli bir nokta daha var. Bir an için varsaya- lım ki Cengiz Çandar arkadaşımızın yazısına yansıyan ana- liz özünde doğru ve Türkiye bu kritik dönemeçte "büyük oynamak" zorunda. Kim oynayacak bu büyük oyunu? Bu çapta bir pokere ilk kez katılacak bir oyuncuya mı emanet edeceğız kendımizi ve şansı tutarsa kazanmasını mı bekle- yeceğiz? Bugün Türkiye'nin dış politikasını belırleme yetki- sini kendilerinde görenlerin nasıl bir deneyimleri var bu ko- nuda? En iyi bıldikleri iddia edilen konuda, yani ekonomide bile hemen hiçbir tahminleri tutmayanlar, "enflasyonu iki yıtda indiririz" deyip kronik hale getirenler, aynı kişiler değil mi? Şimdi biz bunlara güvenip "büyük oynama" heveslerini al- kışlayacağız demek. Cengiz Çandar arkadaşımız kusura bak- masın, ama bu bana biraz fazla geliyor. Aklın yerini hırs alınca ortaya çok olumsuz sonuçlar çıkabileceğinden kaygı du- yuyorum. Maliye, KDV için tebliğ yayımladı elyaf pamuk, fındık, tabii antep- fıstığı, kabuklu çamfıstığı, me- yankökü, meyanbalı, meyan hü- lasası, anason, defne yaprağı, kekik, sumak yaprağı, mazı, mahlep, palamut, çöven, kim- yon, haşhaş tohumu, kendir to- humu, zerdali çekirdeği, kayısı çekirdeği, işlenmemiş ayçekirde- ği, şekerpancarı, natürel veya tops tiftik ve fiği ayne ya da iş- lendikten sonra satmak veya sa- tacaklan üründe girdi olarak kullanmak üzere alanlara tesli- minin yüzde 1 oranında vergiye tabi olacağı hatırlatıldı. Bu ürünler dışında, nihai tü- ketim sonucunu doğuran ürün teslimlerinde ise 15 ekimden iti- baren yüzde 11, 1 Aralık 1990'dan itibaren de yüzde 12 vergi uygulanacak. * Uluslararası bir kuruluş tarafindan, bağımsız olarak yapılan Uetişim araştırmasından, Mayıs 199 ANKARA (AA) — Maliye ve Gümrük Bakanhğı, 15 ekimden geçerli yeni KDV oranlannın uy- gulanmasına açıkhk getirdi. Bu- na göre 1-14 ekim tarihleri ara- sındaki mal teslimleri ve hizmet ifasında eski oranlar, 15-31 ekim tarihleri arasında ise yeni oran- lar uygulanacak. Bakanhğın dünkü Resmi Ga- zete'de yayımlanan tebliğine gö- re ekim 1990 döneminin ilk ve ikinci yarısında uygulanacak KDV oranları farklı olduğun- dan, bu durum beyanname üze- rinde gösterilecek. Finansal kiralama Tebliğe göre 15 ekimden ön- ce yapılan finansal kiralama sözleşmeleri kapsamındaki bi- nek otomobilleri ve diğer kara nakil araçlannın teslimleri ya da kiralanmasında, sözleşmenin yapddığı tarihteki KDV oranı geçerli olacak. Sozleşme süresin- ce bu oranlarda herhangi bir de- ğişiklik yapılmayacak. 15 ekimden sonra yapılan fi- nansal kiralama sözleşmeleri kapsamındaki binek otomobil- lerinin finansal kiralama şirket- lerine veya bu şirketlerce teslimi ya da kiralanması işlemleri için 15 Ekim-30 Kasım 1990 tarihle- ri arasında yüzde 11, 1 Aralık 1990'dan itibaren de yüzde 12 oranı uygulanacak. Tebliğde, diğer kara nakil araçlarının bu şekilde teslimi ve- ya kiralanması işlemleri için ise 15 ekim-30 kasım tarihleri ara- sında yuzde 5, 1 Araük 1990- 31 Mayıs 1991 tarihleri arasında yüzde 6 ve 1 Haziran 1991 tari- hinden sonraki dönemler için yüzde 8 oranının uygulanacağı belirtildi. Tebliğde, kunı üzüm, kunı in- cir, kuru kayısı, kütlü pamuk, İhracat istisnası Tebliğe göre ihracat istisnası- na tabi işlem yapan mükellefle- re yapılan teslimden önceki aşa- malarda, sahte ve yanıltıcı bel- ge düzenlenmesi veya kullanıl- ması nedeniyle uygulanan vergi ve kesilen ceza, gecikme faizi ve zammının müteselsil sorumlu- luk esasına göre ödenmesi duru- munda KDV iadesi ve mahsup işlemleri, genel esaslar çerçeve- sinde yerine getirilecek. Bunun için mükelleflerde, ih- racatın gerçek olmadığı hakkın- da bir tespitin bulunmaması, vergi incelemeleri sonunda ihra- cat istisnası kapsamında işlem yapanlarla bunlara mal teslimin- de bulunanlar hakkında sahte ve yanıltıcı belge düzenlendiği ko- nusunda vergi inceleme raporu düzenlenmemiş olması, kesilen ceza ve gecikme zammının faizi ile birlikte müteselsil sorumlu- luk çerçevesinde ödenmesi şart- ları aranacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle