Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 KASIM 1990 CUMHURİYET/17
HAVA DURUMU TÜRKIYE'DE BUGÜN
U e v l e t MeteorolO|i Işlen Ger.eı Mü-
düriüğû'nden alınan bılgıye göre bu-
tûn bölgelerımız çok buluDu, Marma-
ra'nın doğusu, Karadeniz. Iç Ege. G6I-
ler Bölgesi. Ooju Akdenız. iç Anado-
lu ıle Doğu ve Gûneydoğu Anadolu
bölgelen yağışıı geçecek Yağışlar
yağmur. Karadenc'm ıç tesımı. ıc Ege
ne ıç ve doğu Anadolu'mın keayı Kar-
la karışık yağmur ve kar şeklınde ola-
cak HA/A SICAKLIĞI Azaimaya de-
vam edecek Denüjenmtzde Akde-
nz'ûe günbatısı ve todos, dtğer denız-
lenmızde yılflız ve poyraajan 3-5. Ege
ve Akdenız'de 6-7 kuvvetmde saatte
10-21, Ege ve Akdenız'de 27-33 denız
mılı tıızla esecek Tahmını datga yük-
seklığı 1-1.5 yer yer
2. Ege ve Akdencde 3-5 metre. görûs uzatdığı 10 km . yağış anın-
da 3-5 km olacak Van Gölü'nde hava çok bulutlu ve yağmurtu
geçecek. Rüzgâr gûney ve batı yönlerden orta kuvvette. yer yer
kuvvetlı olarak esecek Göl mutedıl dalgalı, görüş uzaklığı 5-10
km. dolaymda öulunacak
Adana
Adapazan
Adıyaman
Afyofl
Afin
Ankara
Antakya
Antaiya
Artvm
Aydın
Balıtaar
Bılee*
Bıngöl
BfSıs
Bolu
Bursa
ÇanaMale
Çonım
Denzfi
¥ 17° 12° Dıyartalot
Y 4° 3°Edırne
Y 14° 10° Erancan
Y 3° i°Eraırum
K 4° 3°Eskı$ehr
4° 3°Gaaanlep
Y 17° 13° Gıresucı
16° 12° Manısa
5° 0°K.Maraş
5° 3°Mersm
3° PMuffa
3° 2°Mıtş
B 16° 12° Gümüşlane K
6° 4°Hakkân
1<° XP Isparta Y
5° 4°ISart>uf Y
4° 3°laı»r B
7° <°Kare K
6° 4° Kasomonu K
K 2° 1°Kays«n
Y 6° 4° Kıridarelı
B 6° 5°Konya
K 5° 3°Kûtahya
Y 10° 8°Malatya
6° SPOatu
4» 3°Rfee
8° 5-Samsun
5° 3»Sirt
• 8° 6°Sinop
12° 9°S«as
4° 2° Telortağ
2° 1°Trateon
6° 4°lûncöı
5° 1°Uşax
5° 4° Van
4° 2°v( H B
at
T 5° Zonguldatc
B 9° 7°
Y 11° 8°
Y 16° 12°
B 14° Vf
B 8" 5°
K 5° 3°
Y 6° 5°
Y 7° 5»
Y 5° 4°
Y 17°t2°
Y 5° 4°
K 4° 2"
5" 4°
5°
7° 4°
5° 3°
9° 5°
3° 2°
6° 5°
ı buıuOu k
yajmur1u îkarlı A-açık B-buluttü G gûneşlı K-karlı S-ss» V-yaJmunu
BULMACA
SOLDAN S A G A :
1/ Evrenin ve insa-
nın Tann'dan çıkıp
tekrar Tanrı'ya dön-
mesini konu alan ta-
savvuf koşuğu. 2/
Küçük mağara...
Güreşte bir oyun. 3/
Osmanlılar'da gece
bekçisi... Konut. 4/
Güleryüzlü... Mo-
torlu taşıtların elek-
triğini sağlayan ay-
gıt. 5/ Oyun öğesi
bulunmayan kutsal
nitelikte müzik yapı-
tı. 6/ Güzel, hoş...
Şasma belirten bir ünlem. 7/ Kürkü
değerli bir yaban kedisi... Yersiz söz
ya da davranış. 8/ Argoda esrar...
Güreşte bir oyun. 9/ Ilaç... Gezegen.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Iri bir makaranın bir ip üzerinde
döndürülmesiyle oynanan beceri
oyunu. 2/ Büyük çivi... Rıhtımın su
üstünde olan bölümü. 3/ Tutsaklık.
4/ Tek bir sanatçının tek bir çalgı ile
verdiği konser. 5/ Vilayet... Kaş ke-
merinin altına sıkıştınlarak kullanılan gözlük camı. 6/ Roma-
tizma ağrısı... Eski Mısır'da güneş tanrısı... Bir nota. 7/ Hay-
vanlara vurulan damga... Bir zaman birimi... lşlenmemiş, boş
bırakılmış tarla. 8/ Kaliforniya'da yetişen 100-130 metre boyunda
büyük bir orman ağacı. 9/ Çeşitli dans ve oyunlardan oluşmuş
sahne gösterisi... Doğanın neden olduğu yıkım.
60 YIL ÖNCE Cumhuriyet
înşaat çoğalıyor
9 KASIM 1930
Son aylarda İstanbul'da apartıman inşaatı o kadar
artmıştır ki Belediye fen heyetine hemen her gün bunun
için müracaatlar vaki olmaktadır. Bu sene yapılan
apartımanlar ekseriyetle Maçka, Şişli, Ayaspaşa ve
Taksim taraflarındadır. Çünkü bu semtler İstanbul'un en
havadar ve en şerefli yerlerini teşkil etmektedir.
Ev inşaatı durmuştur.
Herkes, büyük veya küçük
olsun, apartıman inşasını
tercih etmektedir. Bazı
yerlerde büyük evler
apartımana tahvil
olunmaktadır. Fakat
apartıman sahiplerinin
iddiasına göre apartımancılık
pek kârlı bir iş değiidir.
Böyle olduğu halde inşaat
günden güne ilerlemektedir.
. Apartımanlann inşa
fıatlarına gelince: Beş ve altışar odalı her türlü fenni
vesaiti havi bir apartıman 50 bin liraya çıkmaktadır. 40
bin liraya yapılan apartımanlar olduğu gibi 300 bin liraya
yapılan büyük apartımanlar da vardır. Ekser inşaat 15-50
bin lira arasındadır. Bu sene kira fiatları düşük olmakla
beraber talep ziyadedir. Yeni inşa edilen apartımanlar
daha bitmeden evvel tutulmaktadır. lyi semtlerde
apartımanlar 50-150 liradır. Fiatlar geçen seneden yüzde
20 derecede düşüktür. Maçka ile Tcsvikiye arasmda yeni
bir apartıman inşası için belediyeden ruhsat alınmıştır.
Bu apartıman da İstanbul'un en büyük
apartımanlanndan biri olacaktır. Boyu 28 metre olup 8
kattır. Her katta 4 daire bulunacaktır. Istanbul cihetinde
de bazı apartımanlar yapılmakta ise de Beyoğlu cihetine
nazaran burada pek azdır.
30 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Üniversite açıldı
9 KASIM 1960
Ankara Üniversitesi bu sabah yapılan bir merasimle
açılmıştır. Saat 11 de Cumhurbaşkanlığı orkestrasının
çaldığı Istiklâl Marşı ile merasime başlanmış ve ilk sözü
Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Suut Kemal bir
konuşma yapmıştır. Daha sonra salonu dolduran
kalabalık "İnönü... Inönü... İnönü..;' diye ısrarlı isteği
üzerine kürsüye gelen C.H.P. Genel Başkanı İsmet İnönü
kısa bir konuşma yaparak şunları söylemiştir:
"— Sevgili hocalarımız, Üniversite arkadaşlanm.
Bugün huzurunuzda konuşmak için hiç hazırlığım yoktu.
Burada sizin sıcak, idealist muhitinizde çok derin
heyecan ve muhabbet huzurunuzda bulunuyorum. Bu
anda bana hâkim olan fikirler üniversitelerimizin
memleketimizin içtimai ve siyasi hayatında yalnız ilim ve
idrak merkezi değil, memleketin bütün içtimai ve siyasi
hayatında bir huzur mesnedi olmalarını müşahede
etmektir.
Sevgili arkadaşlanm,
tlerlemek için çalışmağa, öğrenmeğe ihtiyaamız olduğu
kadar memleketimizde huzuru tesis etmeğe,
vatandaşlarımızın birbiri ile ahenk içinde, dostluk içinde
her türlü siyasi münakaşaları yapacak bir olgunluğa
gelmelerine de kesin ihtiyacımız vardır. Bir tekâmül
yalnız bir istikamette değil, bütün cepheleriyle ileri
yürüyüş istidadı gösterirse o
zaman bütün olur, verimli
olur ve faydalı olur. Bugün
bana şerefli, zevku, iftüıar
ettiğim bir hayat yaşattınız.
Sizlere mmnettarım. Size
bütün hayatınızda başanlar,
ailelerinize ve memlekete
Prof. Suut Kemal büyük hizmetler dilerim!'
Nüfusumuz 27 milyon
Devlet Bakanı Nâsır Zeytinoğlu bugün öğleden sonra
yaptığı bir basm toplantısmda son nüfus sayımının
neticesini açıklamış ve nüfusumuzun 27.802.000
olduğunu bildirmiştir. Bakan bu arada, İstanbulun
nüfusunun merkezde 1.495.000 olduğunu, köylerle
birlikte bu rakamın 1.700.000 e yükseldiğini belirtmiştir.
GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet
Sitemli veda
9 KASIM 1989
Cumhurbaşkanı Kenan Evren, "Cumhurbaşkanını halkın
seçmesini arzu etmeme rağmen, çoğunluğun isteğine
uyarak bu arzumdan vazgeçmek zorunda kaJdım" dedi.
Evren, dün radyo ve televiyonda yayımlanan veda
konuşmasında 12 Eylül askeri darbesini savundu.
Kahıre'
DÜNYA'DA BUGÜN
Amslerojm
Anıman
Aina
Batdat
Bafotlona
Basd
Bdgrad
Sertın
Bonn
Brüleel
Budapess
Cenevre
Cazayır
Ckki«
Dutaı
FranMurı
Ginw
HcJsınfcı
Katue
Köln
B 10°
Y 26°
Y 13°
A 28°
Y W"
B 6°
B 5°
B 5°
B 8°
B 12°
B 5°
B 6°
Y 23°
A 32°
A 33°
B 8°
Y 20°
A 5°
Y 23°
B 8°
B 8°
Y 18°
Lemngrad
Lonûıa
Madnd
Uta»
Moskora
Mûnıh
Neatftr*
Osk)
Pans
Prag
Rıyad
Roma
Sotya
Şam
felAvnr
Tuna
5
Venertk
vjyana
K 2°
Y 11°
v 140
B 12°
B 11°
K 1°
B S°
B 14°
Y 7°
B 11°
B 6°
A 32°
B 12°
B 3°
B 27°
Y 25°
Y 18°
B 6°
B 15°
B 5°
VtehıngtonB 13°
Zûnh B 5"
TART1SMA
Hoş Geldin Vora!
Avrupa ülkelerinden Almanya, Fransa, Isveç, Norveç,
Danimarka, Avustralya gibi birçok ülkelerde Nâzım'la ilgili
anma törenlerine davet edildiğini biliyorum. Ama en son
NâzınVın ülkesine gelebilmen ne tuhaf bir rastlantı değil mi?
Hatırlar mısın, 1976 yıhnın sonbaharın-
da karlı bir kış günü ziyaretine gelmiştim
Moskova'da? Senin kişiliğinde Nâzıra'ı
görmek, onunla tanışmak istemiştim.
Kederliydin, hüzünlüydün. Dop'dolu bir
yaşamdan sonra yapayalnızdın. Evin bir
fsâzım Hikmet muzesiydi âdeta. Ölümsuz
insanın çalışma masası duruyordu. Duvar-
lar O'nun çileli yaşantısının çeşitli evrele-
rini canlandıran resimlerie süslüydü.
O'ndan söz ederken duyduğun heyecanı
paylaşrnamak mümkün değildi. O'nunla
mutlu bir ömür sürdüğün her halinden bel-
liydi senin. Nâzım'ın ve aynca senle O'nun
müşterek yaşantınızla ilgili anılannızı içe-
ren albümleri göstermiştin bana. O gün de-
rin izlenimlerle aynlmıştım senden.
Bunca yıl sonra şimdi seni aramızda gor-
mek ne büyük mutluluk. Eşinin ülkesine
hoş geldin, Vera!
Avrupa ülkelerinden Almanya, Fransa,
tsveç, Norveç, Danimarka, Avustralya gi-
bi birçok ülkelerde Nâzım'la ilgili anma tö-
renlerine davet edildiğini biliyorum. Ama
en son Nâzım'ın ülkesine gelebilmen ne tu-
haf bir rastlantı değil mi?
Düşündüğünü, duyduğunu açıkça ve iç-
tenlikle söylemesini, yazmasını seven bir in-
sandı Nâzım. Medeni cesaretle doğru bil-
diğini savunmaktan çekinmedi. Bu yüzden
de kendisi gibi düşünmeyenlerin gazabına
uğradı. Doğru veya yanlış, yürekten inan-
dığı ve insaniar için yararlı gördüğü bir fik-
ri, bir yönetim sistemini savunduğu için
horlandı, hapsedildi. Nâzım, omrünün en
verimli yıllarını hapiste geçirdi. Nâzım'a re-
va görülen bu acımasız davranış, aslında
uzun süreden beri demokrasi mücadelesi ve-
ren Turk halkına yapılan bir hakaretti. Zi-
ra şunu bilmek gerekir ki, gerçek duşünce-
sini ifade etme özgürlüğüne sahip olmayan
bireylerden oluşan bir toplumun fıkrî, fel-
sefî gelişmesi mümkün olamaz. Ortaya atı-
lan düşüncelere bir tartışma zemini hazır-
lamadan onlann topluma yararlı veya za-
rarh olduklanna dair bir sonuca varmak
mümkün olamaz.
Her şeyden önce bir insandı Nâzım, ör-
nek bir insan. Irk, mezhep ve millet ayır-
madan herkesi severdi. Kendi milletini sev-
diği gibi bütün milletleri de aynı heyecanla
severdi. Çünkü kendi milletine faydası ol-
mayanın başka millete hiç faydası olama-
yacağını çok iyi bilirdi Nâzım.
Sonunda bütün dünya onu tanıdı ve
onun düşüncelerine saygı duydu.
Vera, "Ya tibia liyu blu" (Seni seviyo-
rum), çünkü sen Nâzım'ı sevdin.
PARS TUGLACI
İstanbul
TRT ve Haberler Uzerîne
Benzer konularda hükümet başkanının ya da bakanların
konuşmaları hiçbir zaman bu şekilde verilmiyor. Onlar
ekonominin iyiye gittiğini belirtiyorlar.
TRT'nin dili ve haberciliği konusunda
bugüne kadar çok şey yazıldı, söylendi. Fa-
kat eksik kaian bir şey var ki kanımca çok
önemli olmasına rağmen bugüne kadar üze-
rinde durulmadı. Bu da TRT'nin, haber-
leri verirken kullandığı üsluptur.
Sözcüklerin kullanılışının, tonlanışının,
söyleyiş biçimlerinin anlamı etkilediği açık-
tır. TRT haber bültenlerini dikkatle dinle-
yenler, cumhurbaşkanı, başbakan ve ba-
kanlann konuşmalarından sonra "belirtti,
söyledi, dile getirdi", muhalefet partileri-
nin konuşmalarından sonra ise genellikle
"iddia elti" sözcüklerinin kullanüdığını gö-
receklerdir.
Bu iki kullanım arasındaki anlam farkı
korkunç bir boyuttadır. "Belirtti, söyledi,
dile getirdi" şeklindeki söyleyişlerde olay
ya da konuşma aslının aynı, ya da yorum-
suz olarak verilirken, "iddia etti" şeklin-
deki kullanımda anlam tamamıyla farklı bir
boyut kazanmakta, "gerçek olmayan bir
şeyi gerçekmiş gibi gösterdi" anlamına gel-
mektedir.
Konuyu, örnek tümceler üzerinde irde-
leyelim. "Ana muhalefet partisi lideri İnö-
nü Izmir'de yaptığı konuşmada çiftçilerin
iiriin bedellerini zamanında alamadığını id-
dia etti. DVT lideri Suleyman Demirel dar-
gelirlinin enflasyon canavan altında ezildi-
ğini iddia etti. SHP Genel Sekreteri Hik-
met Çetin, dttzenlediği basın toplantısmda
ekonominin kötiiye gittiğini iddia etti." Bu
tür kullanıma ait örnekleri arttırmak ola-
naklı. İddia etti sözcüklerinin bu tümcele-
re kazandu-dığı anlam şudur: Adı geçen ki-
şiler bu şekilde konuşarak yalan söylemiş-
lerdir. Yoksa söylenilenlerin gerçekle bir il-
gisi yoktur. Inanmayasuıız, kanmayasınız.
Benzer konularda hükümet başkanının
ya da bakanlann konuşmalan hiçbir zaman
bu şekilde verilmiyor. Onlar ekonominin
iyiye gittiğini belirtiyorlar, ürün bedelleri-
nin zamanında ödendiğirti söylüyorlar, alı-
nan kararlarla ortadireğin güçlendiğini
açıklıyorlar. Fakat hiçbir zaman iddia et-
miyorlar.
Unutulmamalıdır ki TRT'yi Türk toplu-
munun her kesiminden, her görüşünden in-
saniar izlemektedir. TRT herhangi bir gö-
rüşün sözcüsü durumuna getirilmemelidir.
Bu tür davranışlar, gelişme çabasındaki de-
mokrasimize de zarar verir. Ve lütfen "id-
dia etti" türünden çirkin kullanımlan da
küçük hesaplarla birlikte bir kenara bıra-
kınız. Bırakuuz herkes "belirtsin, söylesin,
bildirsin."
Kimin iddia ettiğinin kararını ise halk
kendisi versin.
AHMET YAGAN
Samsun
PERA
f SEZAR'ın hakkı SEZAR'a»
Bir maestro
Ebnadağ-İSTANBUL 141 28 27
ristorante ROSA
MATÎNE
SUARE
Pop-Rock-Club
M(H>V IIAN
€AFI>KAR
Soz - AkOfdiyon - Org
Gltar ve Ud ile
Moda Cad. No: 239
Tel: 345 84 74
GRUP
ÇAĞRI
Istiklal Cad. Odakule yanı
Beyoğlu 151 95 91149 68 95
fi&SÇarş -Cuma-C tesi
Gülbeniz
P.tesi-Salı-Perş -Pazar
Yavuz
Çiler Erbil
Her akşam canlı müzik
Suadıte Ba^dal Cad. Çaialçeştae
No 454 Tel 357 43 97
Rock müziği bizimle yaşayın
hem de sabaha kadar
Grup Pİ
live music
Her gece açığız
Şehıt Muhtar Cad. Ncc 56
Talımhane-Taksım
Rezerve için AU> 153 45 44-153 45 27
Haftanm 7 gecesı *
sıcacık şömınes,
havuzbaşı sohbctlenylc
Cem-Göksun (Grup Merhaba)'u
dınlemek ıster misınız?
Atlantic
ûelt &J3ex
Muallım Nacı Cad No 72
Ortaköy Td 161 91 IS 4
• RCDLIOnT •
( A E • B \ R
özgflo nazikle
NEVZAT & MAHMUT
13.00-18.00 arası
fiyatlarımız % 25 ındirimlidir.
Te\: 336 20 67 • 336 54 71
Villa Kalamış Restaurant alb
• Yat limanı karşısı Kalamış •
y
Du>iınjlarınız İçin
146 97 38 - 132 64 26
GÜLBENİZ-CRUP KESMEŞEKER
Pazar-P res-Salı
MERIDIAN
ÇarşamDa
GRUP BİLEŞİM
PerşCumaCtesı 3
Sacrf 18.00-21.00 arası %25 indirim. reZ: 358 18 70
Şlşll Meydanı'nda
samiıni bir oırtaın,
özgûn bir mûzik,
uygun fiyatlar.
Halaskargazl cad No: 366 ŞHjll Meydanı
(HaOk Bankam Yanı) Tel: 140 67 80-147 62 52
Tel. IS~ 03 .
ANKARA...ANKA
MUŞERREF HEKİMOĞLU
FişeğiniYitirmeyen BirKişi
Sonbahar yaprakları uçuyor havada. Maltepe Camisi'nden
Kızılay'a doğru yürüyorum. Biraz önce avluda buluştuğum
eski dostların sözleri çınlıyor kulağımda. Nusret Fişek in res-
mini okşuyorum göğşümde. 196O'lı yılları düşünüyorum, onu
tanıdığım günleri... Ülkemizin gündemine gelen sağlık ko-
nulannı. Doktor Nusret Fişek, Sağlık Bakanlığı müsteşan olu-
yor. Işıklı, coşkulu kişiliğiyle karanlığı deliyor. Fişek gibi bir
aydın gerçekten. Sağlık hizmetlerinin sosyalleşmesi yolun-
da atılımlar başlıyor. Her zaman yazanm; 27 Mayıs Devrimi'n-
den sonra bir başka ortam oluştu ûlkemizde. Kimi Türk ay-
dınları da ışıklarını güzel yansıttı bu ortamda.
Dosyasında hâlâ duruyor belki. Doktor Fişek'in 27 Mayıs-
çılardan Sami Küçük'e yazdığı bir mektup var. Gazetemizde
Yaşar Kemal'in yaptığı bir röportaj nedeniyle. O röportajları
gülümseyerek düşünürüm hâlâ. Genç subaylar kimi konu-
lara el yordamıyla, ama çok gerçekçi yaklaşıyoriardı. Sami
Küçük ile yapılan röportaj da, başkent Ankara'da, Saraçoğ-
lu Mahallesi'nde bir sokak başında kulağına çarpan konuş-
mayı aktarıyor. Bir köylü öküzünden söz ediyor. Oküzü satıp
hasta eşini doktora götürecek, sonra da öküz yerine çalışa-
cak. Yüz lira gerekiyor, ama ellı lira veriyortar.
Nusret Fişek bu sözlerin gerisindeki gerçekleri iyi bilen bir
doktor. Kocaman yüreğiyle ortaya çıkıyor. Milli Birlik Komite-
si'nin sosyal komisyonunda halk sağlığından yana bk rüz-
gâr esiyor artık. O rüzgâr hızlanıyor giderek. Sağlık işlerini
yürüten Suphi Gürsoytrak ve kimi kurmaylarla kolları sıvıyor-
lar. Coşkuyla, umutla çalışıyorlar. 224 sayılı yasa o çabala-
nn ürünü. Doktor Ragıp Üner Sağlık Bakanı, Fişek de müs-
teşar. Sağlık sorunları gerçekçi çözümlere yöneliyor birden.
Tıbbın sosyalleştirilmesi için İngiltere'deki uygulamalar ince-
leniyor, bir uzman geliyor, ilaç hammaddesinde kurulan te-
kelleri yıkan, ilaç hammaddesi ithal edilirken ulusal çıkarları
öngören, ulusal ilaç sanayiini geliştiren bir politika benim-
seniyor.
Sincan, pilot bölgeydi ilk dönemde. Bölgedeki uygulama-
lar Hacettepe'de denetlenirdi. Hacettepe'nin de başka bir ko-
numu vardı! İstenırse on yedi aya neler sığabiliyor...
Bizim evde 27 Mayısçılarla yaptığımız konuşmaları anım-
sıyorum. Hepsi çok umutluydular. Tibbın sosyalleşmesi hal-
ka mal olursa geri dönülemeyeceğinı düşünüyorlardı. Oysa
dönüldü. Adalet Partisi yasayı değiştirmedi, ama uygulama-
yı yavaşlattı. Yasa hâlâ yürürlükte, ama haikımız sağlık so-
runlarında boğuluyor!
Doktor Fişek de müsteşarlıktan ayrıldı elbet. İnandığı ilke-
lere ters düşmeyen bir doktor olarak, değer yargılarından
ödün vermeyen bir aydın olarak...
O ilk dönemi coşkuyla anımsardık karşılaşınca. Muş'a git-
mek için yetmiş altı doktor birden başvuruyor! Anadolu köy-
leri doktora, ebeye ilk kez o dönem kavuşuyor. Hemşirelik
özen duyulan bir meslek olarak ılgi görüyor. Halk sağlığına
öncelik veren bir politika, bu politika doğrultusunda uygula-
nan yöntem kimi çevrelerde tepki de yaratıyor elbet. Çünkü
çıkarları zedeleniyor. Özçıkarlar doğrultusunda baskı grup-
ları oluşuyor. Adalet Partisi'nin 224 sayılı yasaya bakışı da
soğuyor giderek. Sağlık ocakları boşalıyor; Anadolu illerine.
ilçelerine giden doktorlar yeniden kentlerde kümeleniyor. Bu-
gün de yaşayarak biliyoruz sağlık sorunlarımızı! Yoksullara
ölüm, varlıklılara yaşam diye özetlenebilir.
Milli Birlik Komitesi 1950-60 arasındaki sağlık bütçelerin-
den yola çıkarak bir plan hazırlıyor. Bu plan doğrultusunda
sosyalizasyonun devlete büyük yük getirmeden uygulanması
öngörülüyor. Bir yandan da nüfus planlaması, doğumun kont-
rolü planları hazırlanıyor. 224 sayılı yasa geriledi, raflarda toz-
Hanıyor; sağlık bütçesı de ortada, değil mi? Trilyonluk bütçe-
den sağlık ve milli eğitimin aldığı pay neredeyse simgesel...
Elbet ANAP iktidarının, halk sağlığına ve eğitimine bakışını
da simgeliyor... Doktor Nusret Fişek son soluğunda da halk
sağlığına sıcak bakışını düyoruyor. Mestek arkadaşlarından,
koruyucu hekimliğe önem vermelerini istiyor.
Son yıllarda az gördük birbirimizi. Birkaç yıl önce Ayva-
lık'ta Şeytansofrası'nda bir söyleşimiz var. Karşıda mavi de-
niz, doğanın şaşırtıcı güzelliği, batan güneşi seyrederek ko-
nuşuyoruz. Saçları ağarmış, sağlığı da iyi değil, ama Doktor
Fişek, doğan bir güneş gibi karşımda. Soyadıyla böylesıne
bütünleşen insan az bulunur bence. Fişeğini hiç yitirmeyen
aydın bir savaşçı Nusret Fişek. Benim o akşam hissettikleri-
mi Suphi Gürsoytrak da mezarı başında söylüyor. Nusret Fi-
şek'in ülkemizi oluşturan kışilerden biri olduğunu vurgulu-
yor. Dağlar, nehirler, denizler gibi... Dağ gibi bir adam ger-
çekten, bir Kuvay-ı Milliyecinin oğlu; nereye bastığını biliyor,
nereye gideceğini biliyor, yolunu hiç şaşırmıyor. Dönüşü ol-
mayan bir yol; sapma yok, ödün yok. Değer yargıları cum-
huriyetin değer yargtlarıyla bütünleşiyor bir yaşam boyu. Has-
ta yatağında da dimdik. Acıları var, ama gülüşü de solmu-
yor, umudu da. Hiçbir onur yarası almadan ayrıhyor dünya-
mızdan.
Bir arkadaşım "Fişek 'tek adam'lardan biriydi, sayıları gi-
derek azalıyor" diye bir sigara yaktı. Dumanını yüzüme üf-
ledi sonra. Yazar olarak bu konuya eğilmemi söyledi.
Başlıca neden, değer yargılarının değişmesi değil mi? Bir
Kuvay-ı Milliyecinin oğlu böyle bir kişi oluyor, dağ gibi dikili-
yor cenaze töreninde de. Yozlaşan ortamlar da başka tür in-
saniar üretiyor. Dağları seyrederek onurlanacağımız yerde
çukurlara batıyoruz değil mi?
Daha çok çukura batmadan dağları örnek almalı bence.
Sayılarının azalmasına üzülmek yerine onlardan güç almak,
yarım kalan bir soluğu sürdürmek gerekiyor.
Sevgili Fişek de bunu istiyor değil mi?..
CUMHURİYET
1990YILLIK
BÜYÜK BOY, LÜKS CİLTLİ
SATIŞ FİYATI: 21.000.- TL
FUAR ÖZEL FİYATI: 17.000.- TL
ÜYE SATIŞ FİYATI: 15.000.- TL
TÜYAP KİTAP FUARI
CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ
CÜZZAMLA SAVAŞ DERNEĞİ
İstanbul Lepra Hast. Bakırköy
Tel: 572 71 88
DUYURU
Sayın İmalatçılar,
Cüzzamla Savaşa, ürettiğiniz mallardan kermeslerde
değerlendirilmek üzere bağış yaparak katkıda
bulunabilirsiniz.