05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 KASIM 1990 HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/19 OLAYLARIN Savunma tamam, hedef saldırı ARDENDAKI GERÇEK (Baştarafi 1. Sayfada) Turkıye Cumhurıyetı, tkıncı Dunya Savaşı'ndan sonrayapay olarak kurulan bır çadtr de\ le- tıneya da kabıle vonetımme mı dönuşturuluyor7 Önce fiüen' anayasa çtğnene- cek, Cumhurbaşkanı 'de facto' başkanlığını yururluğe koyacak, sonra da muhalefete "Gelin, be- nim flilen uyguladığtm gayrı meşru sistemi yasallaştırmak için anayasayı değiştirelim" dıyecek . Inanılır şey değıl, ama, 1990 Turkıyesı'nde yaşanan budur Nıtekım SHP Genel Başkanı înönu, Sayın özal'ın 'keyfi' ola- rak yuruttuğu başkanlık sıstemı- nı yasallaşnrmaya çalıştığını' söyleyerek olaya hemen teşhısı- nı koymuştur Sayın Demırel'ın bu tuzağa gırmesı ıse anlaşılmaz bır tutumdur Gun geçtıkçe daha çarpıcı be- lırgınlıkle ortaya çıkan gerçek, Cumhurbaşkanı Özal'ın meşru- luk smırlan dışına taşan tutum ve davranışlardır Muhalefetın görevıfıılen yasadışına taşan y o- netım bıçımını meşrulaştırmak ıçın ıktıdar ılepazarlığa gırmek değıl, anayasal rejımın ışlerlık kazanması ıçın çaltşmaktır Atasozlerımız arasında "Mı- nareyı çalan kılıfını da hazırlar" dıye bır unlu özdeyış var ANAP, mınareye kılıf hazırla- mak ıçın muhalefetten destek ıstıyor Dövîzin (Baştarafi l. Sayfada) başladılar Banka- lann, dovız kurlanndakı ovna- mayla ayarladıkları dovız satış komısyonlarını yuzde l'ın uze- nne çıkardıkları gozlenıvor Dov ız tevdıat hesaplarına ver- dıklerı faızlerı Korfez krızınden sonra önemlı olçude arttıran bankalar temmuz ayı sonunda 5 072 mılyar dolar olan yurt ıçı kaynaklı dövız hesaplannı Ekım ayı ortasında 5 799 mılyon do- lara çıkardılar ve yuzde 14 3 ar- tış kaydettıler. Yurtdışı hesaplar da dahıl edıldığınde toplam do- vız hesapları ağustos sonunda 8 mılyar 282 mılyon dolara varı- yor ve geçen yılın aynı dönemı- ne göre yuzde 22.67'lık bır artı- şı belırlıyor Turkıye'nın dövız geürlen art- mazken dövız gıderlenmn an ması ve pıyasada dovıze olan ta- lebın yukselmesı, onumuzdekı aylarda ve yılda olası bır dovız krızının habercılen olarak de- ğerlendirirîyOr DOVftrfe-tedır- gınlığı ve kara tabloyu çızen fak- törler ıse şovle sıralanıyor • Dış tıcaret açığında patlama var, ıthalatta anış devam eder- ken ıhracat yerınde sayıyor Ba zı Ortadoğu pazarlan kaybedıl- dı Ağustos sonunda 5 887 mıl- yon dolara ulaşan dış tıcaret açı- ğı geçen yılın aynı dönemıne go- re yuzde 109 8 buyudu Yılsonu ıtıbarıyle bu açığın 8-8 5 mılyar dolara varması beklenıyor • Turkıye'nın petrol faturası kabardı Ustelık petrolde Irak'- tan yapılan kredüı alım yerıne spot pıyasalardan peşın alıma geçıldığınden kamu kesımının dovızde nakıt ıhtıyacı arttı • Dovız gelırlerı kalemlerın- den turızm gelırlerı açısından 1991 'tehlıkelı >ıl' olarak nıtele- nıyor Bunun yanmda transıt ta- şımacılık dövızınde de azalma var • 1991 vılında da ıthalat artı- (Baştarafı 1 Sayfada) Başkan Bush, bolgeye daha fazla asker gondermelerı gerek- tığı takdırde Irak'a karşı saldı- rı kapasıtesıne sahıp oldukları- nı kanıtlamaya yonelık olduğu- nu bıldırdı Reuter'ın haberın de, ABD'nın bu adımının, Su- udı Arabıstan'ı savunmaya yo- nelık olarak başlattığı askerı yığınağın artık saldırı amacına donuştuğu vurgulanıvor Sov- vetler Bırlığrrun ABD'nın tutu- muna gostereceğı tepkı hakkın- da konuşmak ıstemeyen Bush, SSCB'den "karrnaşık sinyaller almadıklanm" daekledı ABD Başkanı nın, Moskova'da go- ruşmelerde bulunan Dışışlerı Bakanı James Baker ıle goruş tukten sonra basm toplantısını duzenledığı haber verıldı Cheney'in açıklaması Bush'un basın toplantısından sonra gazetecılerın sorularını yanulayan ABD Savunma Sa- kanı Dick Cheney, Korfez'e gondereceklerı askerı guce sınır koymayacaklarını açıkladı Chene>, "Tak\ıye askeri guç, ıstendigı takdirde saldırı operas- >onlan duzenlerae olanagını ve- recektir" dedı Savunma bakanının verdığı bılgıye gore, Korfez bolgesınde- kı Amenkan kuvvetlerıne saldırı yeteneğı kazandırmaya yonelık takvıye bırlıklerının lıstesı şoy- 1e — Uç uçak gemısı ıle bunla- ra bağlı savaş bırlıklen ve Mıs- sourı zırhlısı — Almanya'dan gonderıle- cek 1 ve 3 Zırhlı Pıvade Tume- nı, 2 tumene bağlı bır tugay, 2 suvarı alavı ıle lojıstık destek bırlıklen — ABD'den gelecek 1 meka- nızma pıyade tumenı ıle takvı ye denız pıyadelerı bırlıklen ABD Savunma Bakanı, hava kuvvetlerıne bağlı takvıye bırlık- len de gonderıleceğını belırttı, ancak bu konuda ayrıntılı bılgı vermedı Cheney, ABD'dekı uç ıhtiyat tugayının yenıden sılah altına çağnldığını ve bunlann Korfez'e sevkı konusunda daha sonra bır karar alınacağını kaydettı Dun sabah ABD yetkılılerının yaptığı açıklamada Suudı Ara- bıstan'a Batı Avrupa'dan 40 bın asker ve 600 tankın Irak lıderı- ne daha fazla baskı yapmak amacıyla gonderıleceğı bıldırıl- mıştı Gorbi süre istedi Irak'a karşı askerı operasyon duzenlenmesıyle ılgılı olarak go- ruşmelerde bulunmak uzere baş- lattığı Ortadoğu gezısının ardın- dan Moskova'ya uğrayan \BD Dışışlerı Bakanı Baker, SSCB lı- derı Mıhaıl Gorbaçov'a "Bush1 un onerilerini" ılettı Gorbaçov, ABD Başkanı'nın onerılerının "dıkkatle inceleneceğini" belır- terek süre ıstedı AA'nın haberıne gore ıçerığı açıklanmayan bu goruşler konu- sundakı Sovyet tutumunun, ABD'ye daha sonra ıletıleceğı kaydedıldı Bıldınye göre Gorbaçov, ıkı saatlık goruşme sırasında, Irak vonetımının, saldırganlığı karşı- sında oluşmuş uluslararası cep- hede gedıkler açılmasını bekle- memesı gerektığını, bu konuda kı uluslararası dayanışmanın surduruleceğını beh'rttı Gozlemcıler, Başkan Mıhaıl Gorbaçov'un ABD'nın getırdığı onerılen yanıtlamak ıçın zaman ıstemesını, Bush yonetımının, Korfez'de askerı çözum ıçın ay- rıntılı bır takvım belırlemış ola- bıleceğının ışaretı olarak değer- lendınyorlar Sovyet meslektaşı Eduard Şe- vardnadze ıle dokuz saat suren göruşmesınden sonra, Baker du- zenlenen basın toplantısına ka- tıldı. Şevardnadze, Korfez bolge- sındekı knzın "guç kullanımına başvurma seçenegının reddedilemeyecegi" konusunda ulkesıyle ABD arasında göruş ayrılığı bulunmadığını söyledı Sovyet bakan "4ncak guç kul- lanımına başvurulacaksa, bu konuda BM Guvenlik Konseyı'nden karar çıkması gerektigı" şeklındekı goruşlerı- nı yıneledı Irak'tan sert tehdit Irak resmı gazetesı El Cum- huriye'de Kuvevt'ın ışgal edıldı- ğınden bu vana en sert tehdıdın yer aldığı bıldırıldı Reuter'ın haberıne gore Irak, kendısıne saldırıldığı takdırde, Arap Yarı- madası'nı ve Korfez bolgesınde- kı petrol kuyulannı yangın ye- rıne çevırmekle tehdit ettı ABD'nın Irak'ı zorla Kuveyt'ten çıkarmaya çalışması halınde, sa- dece kutsal Mekke ve Medıne kentlennın harıç tutulacağı kay- dedılerek "Savaşlann en buyu- gune yaklaşıyoruz. Irak'a karşı saldın ateşı açıldıgında tum bol- geleri saracaktır" şeklınde açık- lama yapıldı Brandt'ın uyarısı AA'nın haberıne gore Bağ- 11600 Özal'ın övündüğü tablo Dövız rezervı (Mılyon dolar) •283.2 1ŞŞ1, 1982, 1963 1984 1985 1986 1987 1988 1969 1990 YıHar şmın devam edeceğının ve ıhra- catın ıkı katına kadar çıkacağı- nın ongorulmesı de dövızdekı tablonun kararmasına yol açıyor • Dovız rezervının kısa vade- lı sermaye hareketlerınden, ya- nı "sıcak Dara"dan oluştuğu be- lırtılıyor Dovızrezervınınher an Turkıye'den çıkabılecek olması guvensızhk yaratıyor • Korfez knzının etkısıyle do- vıze spekulatıf bır yonelme de oluyor Ithalatın "dort nala gittigi", buna karşıhk ıhracatın durakla- dığı ve dışarıdan kredılerın don- ma noktasına geldığı bır donem- de, bır sure sonra dovızde tıcarı açıdan sıkışıklık olabıleceğı be- lırtılıyor Bu nedenle bankalann ılerıde doğabılecek ıhtıyaçları ıçın dov ız tevdıat hesabı faızle- rını arttırarak şımdıden onlem ARADABIR(Baştarafi 2 Sayfada) Araştırmalarının, kıtap yazmalarının, sözcuk uretmelerının dışında, Turkçe denetlemelerde de bulunur O'nun bır Sıvas Lısesı olayı vardır kı Turkçe denetmenlığının, oğretmenlığı- nın ılgınç orneğıdır Bır zamanlar Sıvas Kurultayı'nı topladı- ğı yapıda oğretım yapan Sıvas Lısesı'ne gıder Geometrı der- sındekı bır sınıfa gırer Oğretmenden okuttuğu geometrı kı- tabını ıster Pıtrak gıbı dılımızı saran yabancı sozcuklerı oku- tur Ve sert bır tavırla, kıtabı yanındakılerın ve oğrencılerın onunde yırtıp attıktan sonra kara tahtanın başına geçer, çız- dırerek, gostererek, "Bunlara zavıyeyı mutebadıletan yerıne yondeş açılar, buna da muselles mutesavıyul sakeyn yerıne eşkenarlı ucgen denır" dıyerek guzel bır ders verır Yıllardır dılımızın Turkceleşmesıne, ozleşmesıne, gelısme- sıne karsı çıkan Osmanlıcacılar, butun bu orneklere karşın, dıl konusunda Ataturk'un de kendılen gıbı dusunduğunu sav- lamaktadırlar Oysa soyledıklerının hıçbırı ussal değıl Yıllar- dır soyledıklerını yıneleyıp dururlar Ulusalcılıktan söz eder- ler, Osmanlıcayı savunurtar, Osmanlıcayı savunurlar Ataturk- çu olduklarını soylerler Osmanlı Imparatorluğu'nun yerıne yepyenı, ulusal bır devlet kuran, bu devletın butun kurumla- rını olduğu kadar dılını de ulusallaştırma savasımının oncu- su olan, guzelım Turkçe sozcukler ureten Ataturk'un yolun- da olmadıkları açık secık ortadadır O Ataturk kı yorucu devlet ışlerının arasında ve sayrılığında oz Turkçe sozcuklerle, kendı bulduğu sozcuklerı de katarak geometrı kıtabı yazmıştır In- celık orneğı bın olmasına karsın, o gune değın gulunç dılıy- le öğrencılere kok sokturen geometrı kıtabını yırtıp derslığın ortasına atmıştır oğrencılerın ve yanındakılerın ıçınde Eza- nı Turkceleştırmıştır Olumlu sonuca karşın korûkorune kar- şı cıkanlara, "Sorun dın değıl, dıl sorunudur" yanıtını vermış- tır Ataturk'un olumunden on ıkı yıl sonra ışbaşına gelenler, hemen bır ay sonra ezanı Arapca okuttular Ataturk'un kur- duğu Turk Dıl Kurumu'ndagörevlı, ışlevı buyük bıri, Ataturk öldukten on ıkı yıl sonra ışbaşına geldıklerınde Turkçe ana- yasayı Osmanlıcaya çevırmenın oncusu oldu O'nun buldu- ğu kurmayı erkân-ı harp yaptı Bu mu ıçtenlık, ınanmışlık'' Ataturk'ten andaç sozcuklerı anayasadan, yasalardan, kıtap- lardan atmaya çalışmak mıdır Ataturkculuk' Ataturk'un anı- larını, yaprtlarını, kurumlarını cığnerlerken bır de gulunc - uzünç söylevler çekerler Kımı kandırmak ıstıyorlar'? Ancak anlak (zekâ) gerılığı olanlar, karabılısızler onların soyledıkle- rıne ınanırlar Onlar kı, ne Kaşgarlı Mahmut'un ne Alı Sır Ne- vaî'nın ne de Karamanoğlu Mehmet'ın derslerınden tanıtla- malarından bır seyler öğrenmışlerdır Onlar kı TRT'de yuz- lerce oz Turkçe sözcuğu yasaklamışlardır Onlar uzunç- gülunc (trajıkomık) tavıriarıyla anılacaklardır ılerde olumsuz dönemlerı anlatılırken almaya başladıkları kayde- dılıyor Yapı Kredı Bankası'nın Genel Mudur Yardımcısı Tayfun Baya- ztt, dövızdekı durumun "Bu yıl ucundan kurtardık, ama gelecek vıl çok zor olacak" bıçımınde yorumlandığını aktardı ve ddvı- ze "spekulatıf bır yonelme" ola- bıleceğmı ıfade ettı Tayfun Ba- yazıt, bankalann "kur ayariamasıyla" dövız tnterban- kı'nın yuzde 0 8 altında belırle- dıklerı dövız ışlemlerınden ka- zançlarını, bugunlerde yuzde l'ın uzenne çıkarttıklannı bıldır- dı Istanbul Sanayı Odası (İSO) Yonetım Kurulu Başkanı MAn- duh Hacıoglu ıse ıthalatın fı- nansmanının ve dış tıcaret açı- ğmın buyumesının dövız talebını arttırdığını söyledı Petrol fıyat- larının artmasının ve Irak'tan kredılı aJımın durmasımn ıtha- latta nakıt çıkışını arttırdığını belırten Memduh Hacıoglu, ıt- halatta aşırı gıdıldığını savuna- rak şöyle devam ettı "Bizim doviz rezervlerimize guvenilerek dış tıcaret rejimi- mizde degişiklıge gidilmemelıy- di. Çunku, dovizrezervimizger- çek bir rezerv degildir. Turkiye1 nin kaynagı degildir. Bu kaynak, Turkiye'deki dovizin getirisine ve giren-çıkan doviz miktanna baglıdır. Bu fark azaldıgı olçu- de rezervlerimizın enmesıni bek- lemek lazımdır. Bunlar ancak guvenli ortam içınde Turkiye'de kalıriar, tehlikelidir." Prof. Dr. Tansu Çiller de yıl sonunda dış tıcaret açığının 8,5 mılyar ve carı ışlemler açığının 2,5 mılyar dolara doğru gıttığı- nı hatırlatarak bu durum karşı- sında dovıze talebın artmasının normal olduğunu belırttı Tur- kıye'nın elınde bulundurduğu 11 6 mılyar dolar rezervm "kısa vadeli spekulatıf fonlardan' oluştuğunu ve "yabancı para tutma arzusunun Turkiye'je gu- venden daha onemli" hale gel- dığını ıfade eden Tansu Çiller şunları söyledı "Turkiye, 11.6 milyar dolar doviz rezervini konjonkturel olarak yaratmıştır. Bu para bi- zim degildir. Turkiye'de çok iyi gelir saglandıgı için bu para bu- radadır. Ama benım durumum giderek bozuluyorsa ve ustelık savaş alanına girijorsam, para burada kalır mı, kalıtıaz mı? Risk faktöru artmıştır. Bu para da Turkiye'den giderse ekono- mide ardı ardına bırçok bomba patlar. Turkıye bır mayın tarla- sına döner." dat'ta bulunan Federal Alman- ya eskı Başbakanı Will> Brandt, Irak Devlet Başkanı Saddam Huseyın'ın 12 ağustosta yaptığı "Ortadoğu'da topyekûn çozum" gırışımıne gereken onemın verıl- medığını söyledı Irak televızvonunda yer alan bır programda konuşan Brandt, Ortadoğu'dakı tum sorunların bırükte çozulmesıru ıçeren bu gı- rışımın bölgede barışçı ve hak- ça bır çozum ıçın yararlı olabı- leceğını belırttı Saddam Huseym, 12 ağustos- ta, Israıllılenn Fılıstın ve Lub- nan'dan, Surıyelılerın de Lub- nan'dan gerı çekılmesını ve Irak ıle Kuveyt arasında "duzenlemeler" yapılmasını onermıştı Saddam Huseym, ay- nca Amenkan guçlennın Kor- fez'den gerı çekılmesını ve yerı- nı Arap kuvvetlerıne bırakması- nı da teklıf etmıştı. Reuter'ın bır haberınde Isvıç- relı parlamenterlerden oluşan başka bır heyetın de aynı amaç- la onumuzdekı hafta Bağdat'a gıdeceklerı behrtıldı Fransız elçi 29 ekım gunu 260 vatandaşı ıle bırlıkte ulkesıne donen Fran- sa'nın Kuveyt Tıcaret Ataşesı Jean-Pierre Galtier, Iraklıların Kuveyt'te 7000 kışıyı oldurduk- lerım, 20 bın kışının de kayıp ol- duğunu açıkladı Galtier, Ku- veyt'te bulunduğu sure ıçınde her gun olaylara şehıt olanların kendısıne gehp bılgı verdığını kaydettı Ankara rahatsız Ankara Buromuzun haberıne gore SSCB Başkanı Gorbaçov1 un ozel temsılcısı Yevgeni Pri- makov'un Turkıye'nın Irak ve Surıye ıle toprak sorunları oldu- ğunu ve bu sorunların "her an alevlenebilecegini' ıddıa etmesı Ankara'da rahatsızlık yarattı Dışışlerı Bakanlığı sozcusu Mu- rat Sungar, Turkıye'nın ne Irak1 la ne de Surıye ıle herhangı bır toprak sorunu bulunmadığını söyledı Surıye Büyukelçilığı kaynak- ları, "Spekulasyonları koruklememek" amacıyla konu ıle ılgılı olarak sessızlığı yeğledı- ler Irak'ın Ankara Buyukelçısı Tarık Abdulcabbar Cevad ıse Turkıye ıle "Dost ve kardeşçe ilişkiler içinde bulunduklanm" beluterek "Turkiye'den bize >o- nelik bir şeyin beklentisı ıçinde degiliz. Bizden de kaynaklana- cak bir şey yok" dedı Dışışlerı Bakanlığı yetkılılerı, Pnmakov'un Korfez krızı ıle ıl- gılı mekık dıplomasısı hakkın- da "Lıteraturnaya Gazeta"ya verdığı demecın elierıne geçme- dığını söyledıler Buna karşın Korfez krızı çerçevesınde Turkı- ye'ye yonelık Batı kaynaklı spe- kulasyonlann son donemde art- masının dıkkat çektığını bıldır- dıler Bunun da Ankara'da "olumsuz bir gelişme" olarak değerlendınldığını söyledıler Dun duzenledığı basın top- lantısında konu ıle ılgılı bır so- ruyu yarutlayan Dışışlerı Bakan- lığı söztusu Murat Sungar, "Ne Surije ne de Irak'la hiçbir so- rım mevcut degildir" dedı Borsada 6 savaş çıkarsa' paniği (Baftarafi 1. Sayfada) konuşması üze- rıne fıyat ne olursa olsun tum kâğıtlannı satmaya çahştıkları behrtılıyor Ancak 9 aylık bılan- çolara göre bazı hısse senedı fı- yatlanmn oldukça cazıp hale gelmesıne karşın alıcı sayısının "yok deoecek kadar" azlığı goze çarpıyor. Borsanın dunku seansında, tahtaların tumüyle kıhtlenmesı ve ışlemlenn durma noktasına gelmesı üzenne salona ınerek bilgı alan İMKB Başkanı Yaman Töruner'ın bugünku seansta fı- yat değışım lımıtlennı artUrması beklenıyor. Banka ve aracı ku- rum yetkıhlen de ışlemlerdekı tı- kanıklığın gıderılmesı ıçın tek çozumun fiyat marjlarının kal- dırılması ya da yukseltılmesı ol- duğunu behrtıyorlar Borsa çev- relen, fıyatların yuzde 5'lık prangadan kurtulmasıyla bellı bır noktada talebın oluşacağını ve toplu satış psıkolojısının, denge psıkolojısıne dönuşebıle- ceğını belırtjyorlar. öte yandan bazı aracı kurum- lar da, sureklı olarak taban fı- yattan küçuk caplı satış emırle- n yazarak tahtaları kılıtlemekle suçlanıyor. Bu aracı kurumların fiyatlan ıyıce aşağı çekerek, da- ha önce boşalttıkları portföyle- rını çok duşuk bır malıyetle ye- TCDD kartımı kaybettim. Hukumsuzdur. ERKAN ÇIÇEK ANKARA (ANKA) — Cum- hurbaşkanı Turgul Ozal, bır yıl- lık çalışma donemınde en çok üzulduğu olayın muhalefetın ta- nımama tavrı, en sevındığı ola- yın da yemın ettığı gün Bulga- rıstan Devlet Başkanı Jivkov'- un devnlmesı olduğunu söyledı. Turgut Özal, Cumhurbaş- kanhğı'na seçılışının bınncı yıl- dönumu nedenıyle ANKA Ajansı'nın sorularını yanıtladı Cumhurbaşkanı Özal, Cumhur- başkanlığı'nda geçen bır yılı şöyle değerlendırdı "Benim Cumburbaşkanlıgı'- na seçilmem, bır jılını doldur- du. Belki Cumtaurbaskanlıgı'na seçilirken seçim prosesı sırasın- da, ondan evvelkilerde de en çok munakaşa çeken bir Cum- hurbaşkanıyım. Bunun sebeple- rine girmek ıstemiyorum. Ne- den boyle oldu, niçin bovle ol- du? Ama ben secildiğim sırada, "farklı bir Cumhurbaşkanı ola- cağım" sozunu soyledım ve bir senede oldukça farklı bir Cum- hurbaşkanı oldugumu soyleye- bilirim. Tabiı kendimin eski ça- lışmalan, devlette olan çalışma- larım, yurtıçınde ve yurtdışında ozel teşebbuslerdekı çalışmala- nm sırasında da duşunce tarzım neyse, meselelere yaklaşım tar- zım, bunda bir degişiklik olma- mıştır. Yani bu makama geldik diye şu ya da bu şekilde bir yak- laşım luzumu hissetmedim. Ol- duğum gibı gorunmeye, gorun- duğum gıbı olmaya gayret et- tim. Mesela birkaç hususiyetimi söyleyebilirim: Afle hayatımız- da bir degişiklik olmadı. Gene eşimle el ele biz dışarıda rahat- ça gezebilivoruz. Çok tenkit edilmesine ragmen araba kulla- nabiliyomm." Yetkilerimi kullanınm "Bir de tabiı, onemli bir ko- nu var. O da degişiklik oiabüir" dıyen Özal, anayasanın kendı- sıne tanıdığı hakîarı sonuna ka- dar kullanacağını söyledı Özal, "yani yetki kullanmaktan hiç- bir zaman 'herhangi bir risk alıyonım' diye duşunmedim. O yetki bana verilmişse, layıkıyla son sınınna kadar kullanınm" dıye konuştu Ozal, bır soru uzenne 1982 Anayasası'nda, bırçoklarının söyledığınm aksı- ne Cumhurbaşkaru'na genış yet- kıler venldığmı savundu. Ozal, 1982 Anayasası ıle Fransız Ana- yasası'ndakı Cumhurbaşkanlığı yetkılerını belırleyen maddeler arasında büyük benzerük ve pa- ralellik bulunduğunu ıfade ettı Bu benzerlık ve farklılıkları madde madde okuyup karşılaş- tırarak anlatan Özal, şöyle de- dı "Bu anayasa (1982), birçok- larının soylediginin akslne. Cumhurbaşkanı'na geniş yetki- ler vermıs. Benlm kanaatim bu, hele 1961 Anayasası ile kıyas kabul etmez. 'Nedir bu yetkiler' dedigintz zaman, bir kere en nıden doldurmayı planladıkları behrtılıyor Bu ıddıayı ılerı su- ren borsacılar, panık havasının gıderılmesı ıçın önce kuçuk ya- tırımcının kollanılması gerektı- ğını, "fırsat bu fırsattır" dıyerek kuçuk yatırımcının "ka- zıklanması" halınde, pıyasanın kolay kolay eskı gunlere done- meyeceğını savunuyorlar Bu arada, sokak borsasında ışlemler eskısı kadar o'masa bı- le canlılığını surduruyor Sokak borsası ışlemalerı genel olarak seanstakı kapanış fiyatının yuz- de 5 altına hisse senedı alırken, satış ışlemlennı kapanış Hyatı uzennden gerçekleştirmeye çalı- şıyorlar. başkanlık9 onemli tarafı, madde olarak ba- karsanız, uzunlugu ıtıbanyla en fazla cumhurbaşkanlığı vazife- leri var. Sankı başkanlık siste- mi için hazırlannuş da son an- da bir degişiklik yapmışlar, vaz- geçmişler. Sanki başkanlık sis- temi gibi hazırlanmış, ondan sonra yan başkanlık sistemine donuş yapılmış, aslında ben baktım Fransız Anayasası'na, maddelerin çogu oradan alın- mış, çok benzerlik >e paralellık var. fki uç yerde farkımız var." Özal'ı sevindiren ve üzen olaylar Turgut Ozal, "Bir yıllık sure içinde sizi en çok uzen olay ne- dir?" bıçımındekı bır soruyu yanıtlarken şoyle dedı "Cumhurbaşkanlıgı'na secil- diğim sırada. ışle bellı bır sure, başlangıç itibarıyla muhalefetın bir nevi tanımama şeyıne gırme- si benı uzmuştur. Bunu açık ve samımı olarak soyleyeyim. Ama bellı bır sure geçtıkten sonra bu- nun kendılenne zarar verdigınin farkına vardım. Milletle tema- sımda, muhtelif vatandaşlaria temasımda, onlann bu fikri be- nimsemedigini -tabii çok koyu partililer hariç olmak uzere- muşahede ettim. Zaman içinde buna alıştık." Ozal, bu sure ıçınde kendısı- nı sevmdıren çok spesıfik bır şey olmadığını, ancak Bulgarıstan Devlet Başkanı Todor Jivkov'- un, Cumhurbaşkanlığı ıçın ye- mın ettığı gun devnlmesı ıle Do- ğu Avrupa'dakı sıstemın çok- mesının, kendısını sevindiren olaylar olduğunu anlattı Ozal, "Mutlu bir Cumhurbaşkanı mı- sınız?" bıçımındekı bır soruyu yanıtlarken de "Ben, mucade- İeye alışmış bir kimseyim. Mu- cadeleyi de seviyorum. Mucade- le derken, bir yere gelmek için yapılan mucadele degil artık. Gelecegim yere gelmişim. 'Ne- dir sizi mutlu eden' dedigıniz za- man, ınsanlara hizmel etmek, ben bunun için vanm. Başka bır şey için yokum. Bunu açık soy- luyonım. Bunun ıçın ka>ga ede- rim. Kolay kolay pes etmem" dıye konuştu Birdenbire bir sıçrama yapmadım Bürokrasıden polıtikaya, po- lıtıkadan Cumhurbaşkanlıgı'na tırmanışını "bir kader çizgisinın tırmanışı" olarak değerlendıren Özal, "Ben birdenbire bır sıçra- ma yapmadım. Hep kademe ka- deme yukseldım. Hangı kade- meye geldlmse, hakkımla gel- dim. Herhangi bır torpilimiz ol- madı. Veyahut bir büyugun gozune çarpmadım. O gibi ha- dlseler oluyor. Çarpıyor bir bu- yügun gozüne, ondan sonra alıp gotüruyor. Mesela Suleyman Bey (Demirel), boyle goze çarp- mıştır. Adnan Menderes'in ve- ya Celal Bayar'ın gozune çarp- tı. Birdenbire 30 yaşında Dev- let Su İşleri Genel Mudurluğu'- ne getirildi. O tarihın şartlanna gore bu, cesaretle yapılmış bir iştir. Benım durumum boyle ol- madı. Ben, kademe kademe gel- dim. Hakkım vererek geldim. Onu soylemem lazım" bıçımın- de konuştu Cumhurbaşkanlıgı'na bır yıl önce aday olurken son birkaç gune kadar hıçbır kesın kararı olmadığını anlatan Ozal, şöyle devam ettı "Cumhurbaşkanlıgı'na aday oluşumda, grupta ve teşkilatta arkadaşlara dagıttıgım kayıtla- ra verilen cevaplarm tesın faz- la oldu. Şunu soyledim arkadaş- lara grupta: Cumhurbaşkanlı- gı'na ben geimediğım takdırde, bir arkadaşımız gelecektir. Parti ıçinden, fiknm oydu kı dışarı- dan buraya filanca falanca te- sırle eskıden oldugu gibı birını getirmemek. Hele bizim gibi Meclis'te ekseriyeti olan Cum- hurbaşkam'nı seçebilecek du- rumda olan bir partiye, bu ya- kışmazdı. Muhakkak ıçimizde buraya gelecek arkadaşımız vardı. Ta- bii şu tenkıtlerin ve suçlamala- nn geleceğinı de, ben grupta ar- kadaşlanma soylemıştim. De- dim ki ben karanmı daha ver- medım. Şunu iyi bilin ki Cum- hurbaşkanı olsam, 'Başbakan'ı ıdare ediyor' diyecekler. Başba- kan olarak kalsam, buraya bır arkadaşımızı getirsek, o zaman "Cumhurbaşkam'nı idare ediyor" diyecekler. Bu benim kaderim. Bundan vazgecemem. Vazgeçemem, yani elimde olan bir şey değil. Bunu soyleyecek- ler. Benim Cumhurbaşkanlığım, netice itibanyla buraya gelecek bir arkadaşım, kim olursa ol- sun, çok kısa zamanda, eger ben Başbakan olarak kalırsam, ara- mızı açarlar çok kısa zamanda, ben halbuki aranın açılmasına imkân vermedim. Oburu elım- de değıl. Ben, onu daha rahal karşılayabılırım. Rahal rahat ıdare edebılınm. Kahal rahat bu konulan karşılayabılırim. Bu tecrubem var. Bır nevı agabey- lik. Benim buna yaşım da mu- sait. Bu bakımdan benim bura- ya gelmem daha dogru olur ka- naatindeydim." Muhalefete de eleştiri Cumhurbaşkanı Turgut Ozal, TBMM Plan ve Butçe Komısyo- nu'ndakı görüşmeler sırasında gundeme gelen kendısıyle ılgılı eleştırıler konusunda da "Mese- la bıraz once arkadaşlanm gel- di. Başbakanlık'ın butçesı goru- şulurken hep ben konuşulmu- şum. Bunun olmaması lazım. Bu dogru degil. Başka mevzu- ların bulunması lazım. Ozellik- le muhalefetın, ciddi mevzuları bulup gellrmesi lazım. Bunu söyleyebilirim, şahıslarla oyna- mak dogru degil" dedı GOZLEM UGUR MUMCU (Baştarafi 1. Sayfada) da Kuran oğretımı yapılıyor Bu Kuran kurslanndakı öğren- cı sayısı 1989 yılında 155 bın 403 olmuş. Dıyanet Işlerı Başkanlığı'nda 69 bın 255 kışı çalışıyor Bu 69 bın 255 kışının kaçta kaçı yuksekokul çıkışlı'' Yüzde altısı* Dıyanet Işlerı Başkanlığı'nda dınsel yükseköğrenım gör- muşlerın sayısı 2500'dur Dört yıllık, ıkı yıllık ve üç yıllık yuk- sekoğrenım gorenlerın sayısı ıle bu sayı bula bula yuzde altıyı bulmaktadıri Dıyanet Işlerı Başkanlığı'nda 39 bın 708 görevlı, ımam hatıp kökenlıdır Bu 69 bın 255 personelın 18 bın 382'sı ılkokul mezunu- dur, 6984'u de ortaokul Bu ne demektır^ Bu, dın hızmetlerının dın eğıtımı görmüş dın adamlan elıy- le yapılmaması demektır Bugun gorev yapan ımam ve hatıplerın oğrenım durum- larına gore dokumlerını yapalım Dıyanet Işlerı Başkanlığı'nda bugun 50 bın 814 ımam ve hatıp gorev yapıyor Imam hatıp lıselerını bıtırenlerden ba- zıları da Dıyanet Işlerı Başkanlığı'nda daktılo, şef ya da me- mur olarak çalışıyor 50 bın 814 ımam ve hatıbın 10 bın 686'sı ılkokul mezu- nudur1 Imam hatıp okullarında bugune kadar 69 bın 171 kız öğ- rencı oğrenım gormuş, bunlardan kaçı Dıyanet Işlerı Baş- kanlığı'nda çalışıyor9 Imam ve hatıpler arasında dınsel konularda yükseköğ- renım gorenlerın sayısı 742'dır Imam hatıp lıselerını bıtırenlerle oğrencı sayısı bugun 433 bın 277'ye çıkmıstır Bunlardan yalnızca 39 bın 907'sı Dıya- net Işlerı Başkanlığı'nda çalışıyor Yaklaşık onda bın1 Dığerlerı ne yapıyor' Dığerlerı, genellıkle hukuk fakultelen ıle sıyasal bılgıler fakultelerıne gıdıyorlar 1988-89 ders yılında ımam hatıp lıselennı bıtırenlerın 313'u hukuk, 233'u kamu yönetımı, 34'u uluslararası ılışkıler, 188'ı tıp fakultelerıne, 1571'ı de çeşıtlı dallarda oğretmenlık yap- mak üzere değışık fakultelere gırmışler Imam hatıp lıselennde okuyan kız oğrencı sayısı da her yıl artıyor Bu okullarda okuyanlar ne ımam oluyorlar ne ha- tıp Imam hatıp lıselerınden bugune kadar 69 bın 171 kız oğ- rencı mezun olmuş, bunlardan yalnızca 1439'u Kuran kur- su yonetıcısı olarak çalışıyor Dıyanet Işlerı Başkanlığı nıçın kumlmuş 7 Şu amaçla — Islam dınının ınançlarını, ıbadet ve ahlak esasları ıle ılgılı ışlen yurutmek, dın konusunda toplumu aydınlatmak ve ıbadet yerlennı yonetmek uzere Yasa boyle dıyor Dın konusunda toplumu aydınlatmak ıçın okullar kurulu- yor, lıseter, fakulteler ve enstıtuler açılıyor, ancak bu okul- ları, bu fakultelen, bu enstıtulerı bıtırenler, bu hızmetlere gırmıyorlar Boylece dın hızmetı, dın eğıtımı gormemış ılkokul mezun- larının ellerınde kaiıyor' Sorun da budur Konu, 'ımam hatıp' ya da 'dın duşmanhğı' değıldır Konu, dın hızmetlerının gereğınce yerıne getırılmesı ıçın yetıştın- len dın adamlarının bu hızmetı yerıne getırmek ıçın kulla- nılmamalarıdır Dın konusu duyarlı bır konudur Bu duyarlı konuyu, de- magojılere sapmadan, akıl ve mantıkla tartışmak gerekır » Bu kadar ımam hatıp lısesı mezunu varken dın hızmet- lerı neden ılkokul mezunları elıyle verılıyor"? Böyle olunca da devlet dın hızmetını gereğınce yerıne ge- tırmemış, Islam dınının ınançları, ıbadet ve ahlak esasları ıle ılgılı ışler aksamış ve dm konusunda toplum gereğı gibi aydınlanmamış oluyor Imam hatıp çıkışlılar da çeşıtlı sıyasal akımların mılıtan- ları ve burokratları olarak kullanılıyorlar Herhalde amaç dın hızmetı değıl Bu, dın duygularını ve dınce kutsal kavramları sıyasal amaçla kullanmak . PENCERE(Baştarafi 2. Sayfada) ANAP ıktıdarı halkın guvenını yıtırdığı ıçın artık tabana değıl tavana bağlı Tavanda da Ozal var ANAP'lı mılletvekıllerı -lıberalı, tutucusu, gencısı- yurekle- rının ta derınınde bu gerçeğı duyumsuyorlar, bır yandan ıçın ıçın ürperıyorlar, öte yandan kanlı bır savaşın kendılerını kur- tarabılecegını dusunuyorlar Ey savaş tanrısı' Mığferını gıy, kılıcını elıne al, Ozal'ı kur- tar" Cunku senden başka hıçbır tanrı Özal'ı ve ANAP'ı kur- taramaz „ 6 Üçlü plan risklî 9 (Baştarafi 1. Sayfada) ması nedenıyle, ekonomık sıkın- tı giderek buyuyor Seçımyada referandum ıçın koşullar elvenş- h değıl — Korfez'de sıcak savaş ola- sılığı yenıden artıyor Artık, mu- dahalenın tarıhı tartışılmaya başlandı ANAP ıçın en ıyı ço- zum, Korfez krızının en az rıskle ve kısa vadede Turkıye açısın- dan somut kazanımlarla sona ermesındedır Anayasa değışık- lığı bu çozumden sonra ele alı- nabılır — Korfez krızının uzaması, ıçende ekonomık sıkıntıyı daha da arttıracaktır Bu durumda başkanlık sistemine yonelık bır anayasa değışıklığı, Meclıs'tekı ıktıdar çoğunluğunu bıle böler Muhalefetten destek alınsa bıle referandumsuz anayasa değışık- lığı buyuk olçude rıske gırer ANAP grubu buyuk olçude yıp- ranır, hukumet kamuovunda puan yıtırır Bu durumda ana- yasa değışıklığı ve mılletvelalı seçımlennın yerel seçımlerle bır- leştırılerek erkene alınması, kay- betme nskı taşıyan kumara gır- mek olur. Guzel ve Yılmaz vanlıları, Özal'ın planlarının netleşmesı ıçın "bir sure daha" bekleme ka- rarı aldılar Ozal'a yakınlığı ıle bılınen ANAP yönetıcılerı de anayasa değışıklığının şımdılık gündemlennde olmadığını belır- terek "Ancak yeni yıl neier geti- rir, bilinmez. Dunyada çok bu- yuk ve hızlı degişimlerin vaşan- dıgı bir donemde, aceleci olma- mak gerekir" değerlendırmesın- de bulundular. Özal'ın istegi Cumhurbajkanı Özal'ın ya km çevresuıe, başkanlık sistemi- ne yonelık anayasa değışıklığı konusunda aktardığı bılgıler şoyle. "— Anayasa kısa ve oz olma- lı. Anayasada, sadece temel hak ve hurriyetler detaya girmeden duzenlenmelı, siyasi yapının ça- tısı ortaya konulmalı. Cumhur- başkam'nın gorev ve yetkileri ye- niden duzenlenmelı. Fransa'da- ki yan başkanlık modeli, Turk siyasi yapısına daha uygun duş- mektedir. Cumhurbaşkanı Ba- kanlar Kurulu'nun da başkanı olmalı başbakan sadece bakan- lar arası koordinasyonu sagla- makla gorevini yurutmeli. 1982 Anayasası'nda cumhurbaşkanı- nın yetkıien arttınlarak başkan- lık sistemine benzer bır işleyiş hedeflenmıştir. Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilmelidir. — Yunıtme, yargı, yasama ilişkileri anayasada kısa ve deta- ya girmeden yer almalıdır. — Kişi hak ve hurriyetlerinin nasıl kullanılacagı, sosyal ve ekonomik hak ve ödevler. siya- si partilerle ilgili hukumler, ka- mu hızmetine girme hakkı, ida- re ile ılgıli hukumler. YOK ve ust kuruluşlar. yuksek yargı organ- lannın ışleyışı, mali ve ekono- mik hukumler, anayasadan çı- kanlarak yasalarla duzenlen- melidir. — Muhalefetle boyle bir ana- yasa degişikligi için uztaşma yol- lan aranmalıdır. Anayasa degi- şikligi ile birlikte erken seçime gidilebilir. — Başkanlık sistemine yone- iik bir anayasa degişikligi için mutabakat sağlanırsa, cumhur- başkanlıgından ayrılabilirlm. Dogrudan halkın yapacagı bir cumhurbaşkanlığı seçimine ha» zınm." ROMAN VE YAZARLIK ONURU Samim Kocagoz 5000 hra (KDV ıçınde) Çağdaş \a\mlari Turkocagı Cad 39-41 Cağaloğlu-tstartbul Odeftıelı gonderilmez
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle