Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 KASIM 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
Rus saldırgan
hücre hapsinde
• MOSKOVA (AA) —
SSCB'nin en onemli ulusal
bayramı olan Bolşevik
Devrimi'nin önceki gün
kutlanan 73. yıldönümünde,
başkan Mihail Gorbaçov'un
da bulunduğu Sovyet
liderlerinin yer aldığı
tribüne ateş açan kişinin
"terörist eyleme teşebbiis"
suçudan yargılanacağı
açıklandı. 38 yaşındaki
Alesander Pyotr
Smonov'un, ilk
sorgulamasında, eylemi için
yaptığı butün hazırhkları
ayrıntılarıyla anlatnğını
bildirdi. Sokolov,
Smonov'un, "Bu terörist
eylem girişimi" dolayısıyla
yargılanmak iızere "hücre
hapsine" alındığını bildirdi.
Açıklamada, bir teknisyen
olduğu ve bir suredir
çahşmadığı belirtilen
Smonov'un, bu eylemiyle
kimi hedef aldığı
belirtilmedi.
İran'da ölü
sayısı: 122
• NEW YORK (AA) —
lran'ın BM nezdindeki
heyetinin sozcüsu Ramin
Rafirasme, ülkenin
güneyinde meydana gelen
depremde 122 kişinin
öldüğünu söyledi.
Sözcü, Fars eyaletinin
Darab kenti yakınlarında
bulunan iki köyün
tamamen yok olduğunu,
10'unun da yuzde 60-90
oranında zarar gördüğünü
belirtti. Irak heyeti sözcüsu
Ramin Rafirasme, Richter
ölçeğiyle 6.6 şiddetinde
meydana gelen depremin
yol açtığı zararın daha
şimdiden 47 milyon dolan
bulduğunu kaydetti.
ABD, FiUpinler'i
terk ediyor
• MANİLA (AA) —
Filipinler'de üslenmiş
bulunan ABD Hava
Kuvvetleri'ne ait savaş
uçaklarının 1991 yılı içinde
tamamen geri çekileceği
bildirildi. ABD'nin Manila
Büyükelçiliği'nden yapılan
açıklamada, uçakların yanı
sıra bu ülkede görev yapan
1.800'den fazla askerin de
ülkelerine geri döneceği
kaydedildi. ABD
yönetiminin bu karannın,
ABD Başkanı George
Busn'un £zel temsilcisj ,
Hrcnârif A/mitege
tarafından Filipinler
Dışişleri Bakanı Raul
Manglapus'a iletildiği
belirtildi. ABD
Büyükelçiliği tarafından
yayımlanan bildiride, 1991
yılında Filipinler'de
Amerikan savaş uçağı
kaJmayacağı ve bütün
askerlerin ülkelerine
döneceği ifade edildi.
İrlanda
seçimleri
• DUBLİN (AA) —
lrlanda'da düzenlenen
devlet başkanhğı
seçimlerine katılma
oranının yaklaşık yüzde 63
olduğu belirtildi. Resmi
kaynaklar tarafından
yapılan açıklamada, son
devlet başkanhğı
seçiöılerine katılma
oranının yüzde 52 olduğu,
bu öranın oldukça yüksek
görüldüğu kaydedildi.
Yetkililer, seçim
sonuçlarının cuma
gününden önce
alınamayacağını
belirtiyorlar.
Pakistan
dunıluyor
• İSLAMABAD (AA) —
Pakistan Başbakanı Nawaz
Şerif, devlet başkaru
tarafından üç ay kadar
önce ilan edilen olağanüstü
hal durumunun
kaldırıldığını duyurdu. Şerif
dün,yaptığı radyo-televizyon
konuşmasında, seçim
süreçini geride
bıraktıklannı, olağanüstü
hal durunruna artık gerek
kalroadığını söyledi. Nawaz
Şerif, hükümetinin ülkede
insani özgürlüklere açık bir
hava yaratmak istediğini de
sözlerine ekledi. Pakistan'ın
yeni Başbakanı Nawaz
Şerif, halkın yakın bir
gelecekte Körfez krizinden
kaynaklanan bir dizi zamla
yüz yüze geleceğini de
söyledi.
Antallkan
kanseri
• BUDAPEŞTE (AA) —
Macaristan Başbakanı Josef
Antall'ın kan kanserine
yakalandığı bildirildi.
Başbakanlık tarafından
yapılan açıklamada,
Antall'ın hastahğının erken
dönemlerinde bulunduğu ve
tedavisinin mümkün olduğu
kaydedildi. Antail, 23
ekimde hastanede tedavi
altına alınmış, geçen
pazartesi günü da tahliye
edilmişti.
Başbakan Singh'in istifası kabuledildi
Hiııdistaıı hükümetsizMuhalefet lideri Rajiv Gandi, Hindistan
Devlet Başkanı'nın hükümeti kurması
yolundaki isteğini geri çevirdi. Gandi, BJP
Partisi üyesi Chandra Shekhar'ın adaylığını
destekleyeceğini açıkladı.
RAJİV GANDİ — Hükiimet kurmayı reddetti.
ARNAVUTLUK
Dış Haberlef Servisi — Kong-
re Partisi üderi Rajiv Gandi
Hindistan Devlet Başkanı Ra-
maswamy Venkataraman'm hü-
kümeti kurması şeklindeki tale-
bini reddetti. Gandi, parti üye-
leri ile tartıştıktan sonra kararı-
nı açıkladığı bildirildi. Vishwa-
nalh P. Singh liderliğindeki hü-
kümetin onceki gün güvenoyu
alamaması üzerine doğan ikti-
dar boşluğunun geçici bir hükü-
met kurularak ya da erken seçi-
me gidilerek giderilebileceği be-
lirtiliyor.
Hindistan Devlet Başkanı
Venkataraman, dün sabah Baş-
bakan Singh'in istifa mektubu-
nu aldıktan sonra gorüştuğü
muhalefet lideri Rajiv Gandi-
den hükümet kurmasını istedi.
Gandi, daha sonra yaptığı açık-
lamada görevi kabul etmediğini
ve Chandra Shekhar'ın adaylı-
ğını desteklediğini açıkladı. Re-
uter'in haberine göre 40 dakika
süren görüşmeden sonra Kong-
re Partisi lideri Gandi, Devlet
Başkanı'nın kendisine bir mek-
tup verdiğini ve bazı sorular yö-
nelttiğini belirtti. Sorulann parti
uyeleri arasında tartışılacağını
kaydeden Gandi parti içinde ya-
pılan görüşmelerden sonra go-
revi reddettiğini bildirdi.
Başbakan Singh liderliğinde-
ki koalisyon hükümeti önceki
gün yapılan güvenoylamasında
142 evet oyuna karşılık 346 ha-
yır oyu alınca, Hindistan'da hü-
kümet boşluğu doğmuş oldu.
Devlet Başkanı ile muhalefet li-
deri Gandi'nin erken seçime ta-
raftar olmadıklan belirtiliyor.
Reuter'in haberinde Venkatara-
man'ın erken seçime gidilme
olasılığına işaret ederek Gandi1
nin hükümeti kurması için bas-
kı yapabileceği görüşüne yer ve-
riliyor. Hükümetten, son Hindu
- Müslüman çatışmalarında al-
dığı tutum üzerine desteğini çe-
ken Hindu BJP ile sol partiler
ise Kongre Partisi'ne destek ver-
meyeceklerini açıkladılar.
Singh'in yerine başbakanlık
görevini üstlenebflecek diğer aday
Janatal Dal Partisi'nden Chand-
ra Shekhar bu hafta başında
başbakanın liderliğindeki mec-
Iis toplantısına gitmemiş, parti
içi muhalif liderlerden Devi La-
vi'nin ayrı olarak düzenlediği
toplantıya katılmıştı. Devlet
Başkanı Venkataraman'm
Shekhar'ın başbakanlığına sı-
cak bakmadığı bildiriliyor.
Hindistan'da erken seçime gi-
dilmeksizin yeni bir hükumetin
kurulması için 545 sandalyeli
parlamentoda başbakan adayı-
riın 273 olumlu oy alması gere-
kiyor. Parlamentodaki en fazla
sandalye, 195 sayısı ile Radikal
Parti'ye ait. Rajiv Gandi, yeni
hükümeti kurma görevini kabul
etmese bile başka bir hüküme-
tin kurulabilmesi için Radikal
Parti üyelerinin desteği mutlaka
gerekiyor.
Devlet Başkanı Venkatara-
man'a ilettiği istifa mektubu dün
kabul edilen Vismanath Singh
ise erken seçimlere taraftar.
1989 kasımında seçimlerde ye-
terli oyu alamayan Rajiv Gandi,
annesi Indra Gandi'nin öldürül-
mesinden sonra üstlendiği baş-
bakanlık görevini devretnıek zo-
runda kalmıştı. Beş partinin
desteği ile kurulan Ulusal Cep-
he hükümetinin başına Viswa-
nath Singh geçmişti. Ancak
onun hükümeti de önce Pencap
ve Keşmir'de meydana gelen ay-
rılıkçı çatışmalardan sonra Hin-
duların kendilerini yakma ey-
lemleri ile sarsıldı. Üst kasta üye
Hindular, hükümet dairelerinde
ait kasta üye kişilere daha çok-
yer ayrıldığını öne sürüyorlardı.
En son olarak Ayodya'da Müs-
lumanlarla Hindular arasında
çıkan cami - tapınak savaşı
Singh'in gidişini kesinleştirdi.
Muslumanlara ait caminin tan-
rıları Rama'nın doğduğu yerde
bulunduğu gerekçesiyle yerine
tapınak inşa etmek isteyen Hin-
dulara destek veren BJP lideri
Lal Krishua Advani tutuklan-
mıştı. Hükumetin aldığı bu ka-
rar üzerine koalisyon partisi
olan BJP iktidardan desteğini
çektiğini açıklamıştı.
Çoksesliliğe doğru adım aclını
Devlet Başkanı Ramiz Alia, Komünist Parti'nin ülke
siyasetindeki tekelinin kaldırılmasını ve ülkedeki ibadet
yerlerinin açılarak dinsel kısıtlamaların sona
erdirilmesini de iceren bir dizi anayasal değişiklik
yapılmasını istedi.
Dış Haberler Servisi — 'Komünizmin
Avrupa'daki son kalesi' olarak nitelen-
dirilen Arnavutluk'ta, Devlet Başkanı
Ramiz Alia, bir dizi demokratik reform
yapma sözü verdi. Devlet Başkanı Alia,
Komünist Parti'nin siyaset tekelinin kal-
dınlması yönünde anayasai değişiklikler
yapılması isteğınde bulunurken, ülkedeki
dinsel yasakların kaldırılarak 1967 yılın-
dan bu yana kapalı olan ibadet yerleri-
nin yeniden açılmasını önerdi.
Reuter ajansının Arnavutluk ajan-
sı ATA'ya dayanarak verdiği habere
göre Komünist Parti Merkez Komitesi-
nin önceki günkü toplantısında konuşan
Devlet Başkanı Ramiz Alia, ülke ekono-
misinin giderek bozulduğunu, halkın yö-
netime verdiği desteğin azaldığını ve ül-
kede değişim isteyenlenn çoğaldığını söy-
leyerek 'Komünist Parti'nin variığını siir-
dürnek için değişmek zorunda ol-
du|unu' savundu. "Örgüt içinde demok-
ratik bir düzene ve yapıcı tartışmaya açık
olmayan bir parti, başartsızlığa
mahkûmdar" diyen Alia, Arnavutluk -
un da düşünce özgürlüğü olmadan geli-
şemeyeceğini söyledi. •
Devlet Başkanı Alia, "Komünist Par-
ti artık emirler ve talimatlar vermemeli-
dir. Diger organlara ait olması gereken
işlevleri yüklenmemelidir" diyerek par-
tinin doğrudan 'devlet' rolünü üstlenme-
mesi gerektiğini belirtti.
Ramiz Alia'nın Komünist Parti Mer-
kez Komitesi'nde yaptığı konuşmada
sunduğu reform taslağına göre şubat
ayında yapılacak olan parlamento seçim-
lerine, komünist adaylann yanı sıra, ba-
ğımsız adaylar ve işçi sendikalan, yazar-
lar birliği gibi örgütlerin adayları da ka-
tılabilecek. Alia, önceki gun yaptığı ko-
nosmada, 'Komüoist Partt'nia ülkedeki
tek siyasal güç olduğu' yolundaki ana-
yasa maddesının 'yeniden dil-katle ele
alınmasım' istedi.
Devlet Başkanı Alia'nın konuşmasın-
daki en can alıcı noktalardan birini, ül-
kedeki ibadet yerlerinin yeniden açılması
çağnsı oluşturdu. Alia. geçen nisan ayın-
da parlamentoda alınan bir kararla din-
sel propagandanın suç olmaktan çıkanl-
masına karşın, hâlâ halkın ibadet ede-
bileceği yerlerin kapalı tutulmasının çe-
lişkili bir durum olduğunu söyledi. Alia,
dinsel özgürlük konusunda dikkatli bir
dil kullanarak bu konuda halkın karar
vermesinden yana olduğunu belirtti. Ar-
navutluk, 1967 yılında alınan bir karar-
la, 'dünyanın ilk ateist devleti' olmuş, ül-
kedeki ibadet yerleFİ kapatılımşîf: '
BM/KIBRIS RAPORU
Cuellar, üç ay
daha istediŞEBNEM ATtYAŞ
NEW YORK — Birleşmiş
Milletler Genel Sekreteri Perez
de Cuellar dün Güvenlik Kon-
seyi'ne Kıbrıs raporunu sundu.
Cuellar raporunda Güvenlik
Konseyi'nden üç aylık yeni bir
sure talep etti. Konsey raporu
bugun resmi oturumda gorüşe-
cek.
Oturum sonunda, Güven-
lik Konseyi'nin Cuellar'ın çaba-
larını desteklemesi yönunde
Kıbnslı taraflara cağn yapan bir
başkanlık açıklaması yapması
bekleniyor.
Toplam ikı saytahk raporda
Kıbnslı taraflarla yaptığı temas-
ları özetleyen Cuellar, Rum ta-
rafını Genel Kurul'a başvurma,
Türk tarafının ise Maraş konu-
sundaki tutumunu değiştirmesi
için ustü kapalı olarak uyardı.
Cuellar dün Güvenlik Konse-
yi'ne dağımğı raporunda taraf-
lar arasında "olumsuz
atmosferin" devam ettiğini kay-
detti. "İki taraf da birbirlerinin
hareketlerine ve açıklamalanna
itiıuz etti. Bu hareketler ve açık-
lamalar benim çabalanmı olum-
suz yönde etkiledi" ifadesini
kullanan Cuellar Maraş'ın BM
yönetiminde olduğunu ifade
eden 550 sayılı Jcararı hatırlattı.
Genel Sekreter aynca "eylem
pJanT'nın uygulanabilmesi ve iki
liderin bir anlaşma oluşturmak
uzere, bir an once bir araya ge-
lebilraesi için özel temsilcisi Os-
car Camillion'un taraflara anlaş-
ma taslağı başhklarını sunduğu-
nu, bu yönde calışmalann heniız
başlangıç aşamasında olduğunu
iddia etti.
Raporunun son paragrafındi.
Güvenlik Konseyi'nden üç aylık
yeni bir süre isteyen Cuellar bu
süre içinde tarafların çabalarına
destek olmasını. "hiçbir başka
girişimde bulunmamalarım" is-
tedi. Cuellar'ın bu ifadesi Kıb-
nslı Türk diplomatlarca Rum
tarafına genel kurula gelinme-
mesi yönünde uyarı olarak yo-
rumlandı.
NEWYORK
ABD Kongresfnde
sosyalîst tiye
NEW YORK, (Cumhuriyet)
— ABD araseçimleri Devlet
Başkanı Bush'a güvensizlik oyu
olarak nitelendirilirken sürpriz
gelişmelere de sahne oldu. Bun-
lardan biri, Vermont'tan millet-
vekili olarak seçilen bağımsız
sosyalist Bernard Sanders idi.
Burlington'ın eski Belediye Baş-
kanı Sanders kendi deyişiyle
"mültimilyonertere ve milyar-
derlere karşı" savaşmaya Was-
hington'a gidiyor.
Sanders, 40 yıldır ilk kez
Kongre'ye seçilen bağımsız aday
durumunda. Sanders: "Bugün
ihtiyacımız olan, Milli Sağlık Si-
gortası isteyen, milyarderlerden
ve çokuluslu şirketlerden kendi-
lerine düşen payı adilen verme-
lerini isteyen on milyonlarca in-
sanın katılacağı bir kitle hareke-
tidir. Paranın çevre konımaya
harcanmasını istiyoruz, paranın
eğitim programlanna harcan-
masını istiyoruz. Artık daha
fazla "Yıldız Savaşlan" ya da
Stealth bombardunan uçakları
istemiyoruz" şeklinde sözlerini
Kongre'de yeri geldikçe terarla-
maya hazır.
Bütün dünyada sosyalizmin
çökmekte olduğuna inanan
Amerikan seçmeni için Kong-
re'ye sosyalist bir milletvekilinin
gitmesi büyük sürpriz oldu. An-
cak Sanders'in ve Demokrat-
lar'ın "zengin-fakir" sloganının
destek görnıesi, cumhurbaşkan-
lığı seçimleri için Demokratlar'-
ın şansını arttırmış görünüyor.
Siyasi gözlemciler ABD'de siya-
si platformu vergilerin arttınl-
ması konusunun belirlediğini
kaydediyorlar.
Bush'un yoğun çabalarına
rağmen Güney ve Batı eyaletle-
rini kapsayan "Giineş Kuşağı"
bölgesinde üç eyalet valiliğinden
ikisinin Demokratlar'a geçisiy-
le Cumhuriyetçi geleneğin kırıl-
ması, seçmenin Bush'a tepkisi
olarak nitelendiriliyor. Cumhu-
riyetçi Parti içinde bir grup, se-
yenilgi için Bush'u suçluyor.
BULGARİSTAN
HALA — Jivkov adı Bulgaristanda hâlâ korkn ifade ediyor. (Fotograf: AP)
'Jivkovsuz yaşam güzeF
Bulgaristanda. "Stalinist" Todor Jivkov'un
devlet başkanlığından aynlmasının üzerinden
bir yıl geçti. Ülke, bu bir yıl içerisinde çeşitli
dönemlere sahne oldu. Bulgaristan'da yaşayan
1.5 milyonluk Türk azınlık, Jivkov'un Devlet
Başkanlığı'ndan aynlması ile rahat bir nefes al-
dı. Doğu Avrupa'yı silip süpüren tarihi fırtına-
ya Bulgaristan 10 kasım tarihinde kendini kap-
tırdı. Jivkov, devlet başkanhğı ve Politbüro üye-
liginden istifa ettiğini açıkladı. Goreve Peter
Mladenov geldi. Reforma kapılannı açan Bul-
garistan'da bir >ıl içinde seçimler yflpıldı, Türk
azınlık, parlamentoda temsil hakkı kazandı.
Muhalefet lideri Jelyu Jelev, Mladenov'un da
istifasıyla devlet başkanhğı koltuğuna oturdu.
(Fotograf: AP)
DUNYADA BUGUN
ALİSİRMEN
ABD Seçimleri ve Savaş
Çok değil bundan iki yıl önce politikayla ilgili birine sorul-
saydı, "kıyamet ne zaman kopar" diye, yanıtı pekâlâ şu ola-
bilirdi:
"Kıyamet, Suudi Arabistan'da kadınlar gösteri yapıp hak
istediklerinde, bir sosyalist Amerikan Kongresi'ne girdiğin-
de, ma«poların diyarı Teksas eyaletinde bir kadın yönetime se-
çildiğinde kopar." Doğrusu böylesi bir yanıt mantığa aykırı
olmadığı için kimseyi yadırgatmazdı. Ama manttğa aykırı ol-
mayan bu yanıt, gerçeğe aykırı düştü. Tüm bu söylenenler
oldu ve de kıyamet kopmadı.
Gerçekten Suudi Arabistan'da kadınlar otomobil kullana-
bilmek hakkını elde etmek için eylem koydular. Erkeklerin ül-
kesi Teksas'ta yaşı biraz geçkince bile olsa, bir zamanlar sa-
rışın afet olduğunu hâiâ belli eden bir hanım olan Demokrat
aday Ann Richards eyalet valiliğine seçildi ve Vermont eya-
letinde bir sosyalist olan Bernard Sanders, Cumhuriyetçi ve
Demokrat karşıtlarını yenip seçimi kazanarak Kongre'ye gir-
di. Ama kıyamet kopmadı.
Bu sonuçlara bakarak değişiklik rüzgârının Suudi Arabis-
tan çöllerinden ABD'ye kadar her yeri etkisine aldığını söy-
lemek bile biraz acelectlık olacak gibi görünüyor.
Gerçekten olası bir savaşın Ortadoğu'ya Pax Americana1
nın yeni şeklini verirken, Suudi Arabistan kadar kapalı top-
tumlarda bile değişiklik rüzgârlarını estireceğini söyiemek için
biraz erken; olanak dışı olmayan bu olasılığın güçlendiğini
ileri sürebilmek için daha başka belinilere, gelişmelere ge-
rek var.
Aynı şekilde iki parti sistemini delen ABD Kongresi'nin ilk
sosyalist üyesi Bernard Sanders'in ileri sürdüğü gibi bu ola-
yın bir devrim olduğunu söyiemek de olanaksız, hatta Ba-
yan Ann Richards'ın yöneteceği Teksas'ın artık maçoluktan
uzaklaşacağını öngörmek de...
Amerikan seçimlerinde Bush'un partisi Cumhuriyetçilerin,
Demokratlar karşısında yenik düşmeleri ve beiediye başkan-
lığı ile Temsilciler Meclisı ve Senato'da Demokrat çoğunlu-
ğun güçlenmesi en önemli sonuçtur. Sözü edilir gelişmele-
rin Başkan Bush'un halktan sağladığı desteğin azaldığı bir
döneme rastlamış olması da son derecede ikjinçtir.
Bu sonuçlara bakarak acaba Başkan'ın savaşa yönelik Kör-
fez politikasının Amerikan halkı tarafından onaytanmadığı so-
nucunu çıkarabilir miyiz?
Sanıyorum ki böyle bir yorum aceleci olduğu kaaar yanıl-
tıcı da olacaktır.
Her şeyden önce Cumhuriyetçi yönetim ve Demokrat ya-
sama Amerikan politikasının çok sık görünen bir gerçeğidir
ve genelde Amerikan siyasal yaşamı bu biçimde yapılanır.
Ayrıca Birleşik Devletler'de iktidar ve muhalefet olayı, baş-
kanlık sisteminin yapısından ve çift parti uygulamasından do-
layı yasamadaki çoğunluk ve azınlıkla belirienmez. Hatta bir
Kongre üyesinin bazı konularda kendi partisinin çoğunluğu
doğrultusunda değıl de karşı partilerin görüşüne daha yat-
kın biçimde davranması ve oy kullanması yadırgatıcı olma-
yan, çok sık rastlanmış bir olaydır.
Kaldı ki Bush'a halkının açtığı kredinin kısılması, daha çok
ekonomik nedenlerden kaynaklanmakiadır. Bir yandan eko-
nomik durgunluk. bir yandan da sosyal yatınmların zaten çok
az olduğu bir ülkede daha da kısılrr.:ç olması, seçmeni tep-
kiye itmiştir. Bush'a gösterilen bu tepkinin odağındaki eko-
nomik durgunluk, belki ondan çok kendisinden önceki Rea-
gan'ın gunün mucızesıni geleceği ipotek altına alarak yarat-
ma politikasmdan kaynaklanmış olabilır. Bütün bunlar tartış-
maya açık konulardır ve bugünlerde ABD'de de, dünyanın
fcaşka bölgelerinde de üzerinde uzun uzun durulacaktır.
Ancak bu olgulara bakarak Amerikan halkının savaşa karşı
olduğu ve Körfez'de savaş istemediği sonucunu çıkararak sa-
vaş bulutlarının dağıldığı sonucuna varmak son derecede ya-
nıltıcı olacaktır.
Ne yazık ki şu anda bir Körfez savaşını engelleyecek tep-
ki Amerikan halkında oluşmuş değildir ve bütün gösterge-
ler, bölgemizde savaş bulutlarının gittikçe yoğunlaştığını or-
taya koymaktadır.
ABD Dışişleri Bakanı James Baker'ın Ankara'dakı görüş-
melerinde ileri sürdüğü ve elde ettiği desteğin niteliği de bu
görüşü doğrulamaktadır.
ALMANYA/POLONYA
Kohl ve Mazowiecki
6
sınırlda anlastı
DÎLEK ZAPTÇ1OĞLU
FRANKFLRT/ODER —
Birleşik Almanya-Polonya ara-
sındaki doğal sınırı oluşturan
"Oder-Neisse Hattı", kasım
ayında imzalanacak bir anlaş-
mayla resmileşecek. Bu karar,
iki ülkenin başbakanları Hel-
mut Kohl ve Tadeusz Mazowi-
ecki tarafından dün Almanya
1
nın Frankfurt/Oder kentinde
alındı. İki ülke başbakanının
görüşmelerinin odak noktasın-
da, Almanya-Polonya sınırının
uluslararası bir anlaşmayla be-
lirlenmesi ve iki ülke arasında
imzalanacak "Komşuluk
Anlaşması" yer aldı.
Sınırın anlaşmayla hükme
bağlanması, Polonyahlar için
bü>iık önem taşıyor. Böylece
Polonya halkının "Almanya'nın
eski topraklannı geri isteyece-
ği" hakkındaki korkuları nihai
olarak bertaraf edilecek.
Alman hükümeti bu anlaş-
mayı ikinci kez ertelemek ama-
cındaydı. Başbakan Helmut
Kohl dünkü görüşmede Polon-
ya Başbakanı Mazowiecki'ye
"sınır anlaşmasının her iki ül-
kedeki seçimlerden sonra im-
zalanması" önerisini çektirdi.
Seçimler, Polonya'da 25 kasım,
Almanya'da ise 2 arahk tarih-
lerinde yapılacak. Kohl'ün Sı-
nır Antlaşması'nı erteleme öne-
riM reudeöıiııivcn, "komşuluk
anlaşması" ileriki bir tarihe er-
telendi.
Almanya ve Polonya arasın-
da imzalanacak olan "komşu-
luk antlaşması"nın en önemli
noktasını, iki ülkenin vatandaş-
lanna vize uygulamasının kalk-
ması oluşturuyor. Anlaşmayla
ayrıca karşılıklı ekonomik, si-
yasal ve kültürel ilişkilerin ge-
liştirilmesi de hedefleniyor.
Almanya, Polonya'nın "sa-
bırsızlığım" kendi lehine kul-
lanmak ve vereceği sözlere kar-
şın Varşova'dan bazı tavizler
koparmak amaanda. Başba-
kan Kohl, "Komşuluk Antlaş-
ması"na bir konuyu ozellikle
sokmaya çalışıyor. Bu, "Polon-
ya'da yaşayan Alman azınlıkla-
rın haklan." Azınlık sorunu
Kohl hükümeti tarafından da-
ha önce de gündeme getirilmiş-
ti. Seçimlerden önce Kohl,
"azınlık sornnu"nu ön plana çı-
kararak kendi muhafazakâr
seçmen kitlesini etkilemeyi
amaçlıyor. Polonya ise baştan
beri "sınır sorununun adnlık
sorunuyla baglantılı ele
ahnmasına" karşı cıktı ve Po-
lonya sınırının güvenceye ka-
vuşturulmasında hiçbir koşul
kabul etmek istemedi
YuNANİSTAN
Seçim
yasası
onaylandı
STELYO BERBERAKİS~
ATİNA — Yunanistan par-
lamentosu, dün gece yarısı ül-
kenin yeni seçim sistemiyle il-
gili hazırlanan yasa tasarısını
onayladı. Tasarı yalnız sağ eği-
limli Yeni Demokrasi Partisi'-
nin 151 milletvekili tarafından
oylanarak yasa haline getirildi.
Muhalefet partilerinden sosya-
list PASOK ile komünistlerin
S1NASPISMOS milletveküleri
gibi, Batı Trakya Müslüman
Türk azınlığının iki bağımsız
milletvekili de olumsuz oy kul-
landılar.
Muhalefet partileri kadar ül-
kenin küçük partilerini ve ozel-
likle Müslüman Türk azınlığı-
nın bağımsız milletvekillerini
olumsuz yönde etkileyen bu ye-
ni seçim sistemi, ülkede bun-
dan sonra yapılacak genel se-
çimlerde uygulanacak. Hükü-
met açıklamasına göre ise bu
seçimler 1994 yılından önce ya-
pılmayacak.
Söz konusu yeni seçim siste-
mine gore 300 sandalyelik par-
lamentoya girmeye hak kaza-
nabilmeleri için partilerin ya da
bağımsız adaylann ülke çapın-
da °7o 3 oranındaki "barajı"
aşmaları gerekecek. Oysa 1988
ve 90'da uygulanan seçim sis-
teminde, adaylar ve partiler,
ülke çapında değil, adaylıkla-
nnı koyduklan seçim bölgesin-
deki barajı aşmalan gerekiyor-
du.