Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17KASIM 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
Yunanistan'da
direniggünü
• ATTNA (Cumhuriyet) —
Yunanistan'da bugün,
1967-74 yıllan arasında
cunta yönetimine karşı
öğrenci ayaklanmasmın 17.
yıldönümü kutlanıyor. 17
Kasım 1973 ayaklanmasmın
başını çeken Atina Teknik
Üniversitesi'nde düzenlenen
törenler çerçevesinde
Başbakan Konstantin
Mitsotakis, ana muhalefet
PASOK lideri Andreas
Papandreu ve komünistlerin
SINASPISMOS lideri
Harilaos Florakis'ten başka,
savunma bakanı ve silablı
kuvvetlerin temsilcıleri,
üniversitenin avlusuna birer
çelenk koydular. Iki günlük
resmi tatile giren Uk, orta,
lise ve yüksekokul
öğrencileri, Atina Teknik
Üniversitesi'ni anma
törenleri düzenlediler.
NATO savunma
bakanları
• BRÜKSEL (AA) —
NATO üyesi Avnıpa
ülkeleri savunma bakanlan,
sanayi alanında yapılacak
işbirliği konulannı
görüşmek üzere bugün
Danimarka'nın başkenti
Kopenhag'da bir araya
geliyorlar. Toplantıda
Türkiye'yi Milli Savunma
Bakanı Hüsnü Dogan
temsil edecek. Bakanlann
özeUikle NATO üyesi
Avnıpa ülkelerinin
katıldıklan "Bağımsız
ProgTam Grubu"
çerçevesinde geliştirilecek
silah üretim projeleri "
üzerinde duracakları
öğrenildi.
Arnavutlıık'ta
toplu ayin
• VATtKAN (AA) —
Yaklaşık 5000 katolik
Arnavutun, 23 yıllık din
yasağını ilk kez delerek
toplu bir ayin
duzenledikleri bildirildi.
Vatikan Radyosu, söz
konusu ayinin bütün cami
ve kiliselerin kapatıldıgı
Arnavutluk'ta din yasağının
getirilmesinden sonra
düzenlenen Uk ayin
olduğunu kaydetti. Ayin,
1967'den 1989"a kadar
yasağa uymadığı için hapis
tutulan Shkoder
başpiskoposu Simon Juboni
tarafından Shkoder
mezarlığına ait küçük bir
kilisede dttzenlendi.
Şamir'e din
destegi
• KUDÜS (AA> —
Israil'in aşın dinci Agudat
Partisi, Likud Cephesi
lideri Izak Şamir'ın sağcı
hükümetine katıldı. Resmi
kaynaklardan edinilen
bilgilere göre Agudat
Partisi yöneticileri, dün
hükümet binasına gelerek
koalisyon hükümeti
anlaşmasına imza koydular.
Söz konusu anlaşma ile
Likud Cephesi, Agudat
tarafından Israil
parlamentosu Knesset'e
sunulan yasa tasarılarının
en az altı ay içinde kabul
edilmesine çalışacak.
Polonya
tarafsız
• VARŞOVA (AA) —
Polonya Savunma Bakanı
Piotr Kolodziejczyk,
NATO'ya katılmaya ya da
SSCB Ue yeni bir ittifak
kunnaya niyetli
olmadıklannı, tarafsız
kalmayı istediklerini
söyledi. Kolodziejczyk,
bugün düzenlediği basm
toplantısında, "Ülkemiz
tarafsız olacaktır" dedi ve
silahlı kuvvetlerin savunma
ağırkklı bir yapıya sahip
olacağını söyledi.
2 bakan
tutuklandı
• PRAG (AA) —
Çekoslovakya'da iki eski
bakan daha tutuklandı.
CTK Ajansı'nın haberine
göre, Prag savcısının isteği
üzerine, her ikisi de
geçmişte Sanayi Bakanlığı
yapmış olan Miroslav
Kapun (60) ile Peter Hojer
(50) hakkında tutuklama
karan çıkarıldı. VTK, her
iki kişinin de "bir
soruşturma çerçevesinde
tutuklandıklanm" açıkladı
ve aynntılı bilgi vermedi.
Tayland'da
kasırga
• BANGKOK (AA) —
Vietnam'ın Nghe Tinh
eyaletinde meydana gelen
kasırga en az 68 kişinin
ölümüne yol açtı. Devlet
radyosu, kıalhaç ve yerel
yetkililerin bölgede yardım
çalışmalanna başladığını,
bölgenin 9 kasımda da bir
hortum felaketi yaşadığını
kaydetti. Radyo, olayla ilgili
aynntılı bilgi vermedi.
Washington, ilk etapta 1500 kişiye göç kapısını açıyor
ABD'denPeşmerge 'jestfTürkiye'de halen kamplarda bulunan 30 bin Peşmergenin
1500'üne göçmen statüsü verileceği bildirildi. ABD Dışişleri
Bakanlığı Mülteci Bürosu, bu konuda Türkiye ile anlaşmaya
varıldığını bildirdi. Peşmergeler, muhtemelen ocak ayı içinde
ABD'ye gidecekler.
ŞEBNEM ATtYAS
NEW YORK — ABD, Türkiye'de ha-
len kamplarda bulunan 30.000 Peşmer-
genin 150Cr"ünü göçmen olarak kabul
edecek. ABD Dışişleri Bakanlığı Mülte-
ci Bürosu, dün Cumhuriyet'e, ilk etapta
1500 kişinin ABD'ye gelebiLmesi için
prensipte Türkiye ile anlaşmaya vanldı-
ğmı bildirdi. Seçilecek 1500 kişi, "nmh-
temelen ocak ayı içinde", Birleşmiş Mil-
letler Mülteci Komisyonu ya da başka
uluslararası kuruluşlann fuıanse etmesi
ile ABD'ye getirilecek.
ABD Göçmen tşleri'nin teknik detay-
lan uzerinde çalıştığı program yaklaşık
300 aileyi kapsıyor. Seçilecek olanlar
uzun bir incelemeye alınacak. Tek tek gö-
rüşmder yapılacak, sıhhi kontrolden ge-
çirilecek. Bu işlemler sonucu "göçe hak
kazananlar" muhtemelen ocak ayında
ABD'ye sevk edilecek. Göçmen bürosu
"şimdilik 1500 kişi" ifadesini kullanarak,
ilerde daha fazla Peşmergeyi kabul etme
imkânı olduğunu belirtiyor.
öte yandan Time dergisinin "Kulak-
Un Kulaga" köşesinde, bu hafta yayım-
lanan kısa bir notta, Peşmergenin ABD1
ye gelişine yer verildi. "Kürtler yolda"
başlıklı notta, Türkiye'de halen kamplar-
da yaşayan Peşmergelerin bir kısmımn
ABD'ye kabul edilmesi kararının,
"ABD'nin Kürtler için duydugu endişe-
yi göstermesi" olarak ifade edildi. Yazı-
da, Time dergisinin geçen haftaki sayı-
sında aynı köşede Peşmergelerle ilgili bir
haber-not yer ahnıştı. Not aynen şöyley-
di: "Pek çok kişi Basra Körfezi'nde bir
savasın sonuçlarından büyük endişeler
duymaya devam ederken bazılan mağ-
lup Irak'ın yağmalanmasım paylaşmak
için fırsat bekliyor. Geçen ay, Amerika
ve Türkiye'yi temsil eden yetkililer ve
Türkiye'nin güneyi ile Irak'ın kuzeyinde-
ki Kiirt kabilelerinin görevlileri Avrupa-
da savaş sonrası Irak'ın neye benzeyece-
ğini tartışmak için buluştular. Onların
göriişü, Irak topraklanndan bağımsız bir
Kürdistan'ın çıkabüeceği, topraklann
kuzey bölümünden küçük bir parçanın
belki de Türkiye'yle birleşebilecegi şek-
liodeydi."
Dergide köşeyi hazırlayan olarak im-
zası bulunan David Thigpen, Cumhuri-
yet'e haberin VVashington muhabirlerin-
ce derlendiğini söyledi. Thigpen haberin
"sağlam kaynaklara" dayandığından
emin olduğunu bildirdi.
Helsinki Watch Komitesi'nin, bölge-
deki Kürtlerle sürekli temasta olan araş-
tırmacılanndan biri Cumhuriyet'e geçen
ay Stockholm'de Türkiye'deki Kürtleri de
temsil edenlerin katılacağı bir konferans
programlandığım, ancak gerçekleştirile-
mediğini kaydetti. VVathc araştırmacısı
şu an Şam'da, Irak'taki muhalefet Kürt
gruplannın düzenlediği başka bir kon-
feransın halen devam ettiğini de söyle-
di. Kürt lideri Celal Talabani'nin Lond-
ra'ya geleceğini, ancak bu konferansı bı-
rakamadığı için geciktiğini kaydeden
Helsinki VVatch araştırmacısı, bölgede-
ki Kün gruplannın ortak bir cephe oiuş-
turmak ve Saddam'a karşı direnmek için
ortak bir eylem ve çareler aradıklannı
belirtti. Aynı kişi, kendisinin katılacak
olduğu ve Stockholm'de geçen ay yapıl-
ması planlanan görüşmenin Stockholm
Üniversitesi'nce düzenlendiğini kaydet-
ti. Konferansı esas olarak Irak Kürt mu-
halefetinin örgütlediğini, Türkiyeli Kürt-
lerin de katılacaklannı bildirdiklerini ifa-
de etti. Ancak Türkiye'den konferansa
"resmi bir yetkilinin kanlacağını hiç
sanmadıgını" belirtti.
ALMANYA
Berlîırde yönetim parçalandıEv işgalcisi gençlerle polis arasındaki çatışma,
eyalet hükümetinin düşmesiyle sonuçlandı.
Berlin'i Sosyal Demokrat Parti ile beraber
yöneten Yeşiller, koalisyondan aynldılar.
DİLEK ZAPTÇIOĞLU
BERLİN — Ev işgalcisi genç-
lerle polis arasındaki çatışma
Berlin eyalet hükümetinin düş-
mesiyle sonuçlandı. Berlin'i Sos-
yal Demokrat Parti (SPD) ile
beraber yöneten Yeşiller (Alter-
natif Liste) koalisyondan aynl-
dı. 2 aralıkta Berlin'de zaten yeni
bir yönetim seçilecekti.
Yeşiller'in sosyal demokratlar-
la 20 aydır sürdürdüğü "Kml-
Yeşil Koalisyon"dan aynlmala-
n bir "seçim taktigi" olarak de-
ğerlendiriliyor. Yeşiller istifaya
gerekçe olarak "Berlin polisinin
ev işgakilerine karşı aşın acıma-
sız tutunanu" gösterdiler. Yeşil
milletvekUleri, SPD'nin evİeri
boşaltma karannı kendilerine
bildirmediğini, olay yerinde ara-
bulucuiuk yapmaya çalışan Ye-
şiller'in dikkate alınmadığını
söylediler.
Yeşiller'in seçimlere 2 hafta
kala Berlin'de SPD'yle koalisyo-
nu bozmalan, kendi seçmenleri
karşısında bir "karariılık gös-
teriâ" olarak niteleniyor. Sosyal
Demokrat Parti'nin ev işgalcile-
rine karşı sert tutumu da yine se-
çimlerin ışığında değerlendiril-
mekte. Buna göre SPD, "asayiş
ve dnzen" isteyen seçmenlere
Berlin'de sandığa gitmeden ön-
ce son bir sinyal vermiş oldu.
Yeşiller'in koalisyondan aynl-
malarıyla eyalet hükümetinin
başı, Berlin Belediye Başkanı
Walter Momper'in de istifası is-
tendi. Momper, istifa etmeyece-
ğini açıklarken Yeşiller, Momper
hakkında güvenoyu yoklaması-
na gideceklerini bildirdiler. Eğer
Berlin eyalet parlamentosunda-
ki muhafazakâr sağ milletvekU-
leri Yeşiller'le işbirliği yaparsa
Berlin Belediye Başkanı Mom-
per seçimlere iki hafta kala kol-
FlLİSTİN
COŞKUYLA — İsraillilerin tüm engellemelerine ragmen Filistinliler kutlamalannı yaptılar. (Fotoğraf: Reuter)
Yıldönümünde de kan döküldüDış Haberier Servisi — Bağımsız Filis-
tin devletinin ilan edilişinin ikinci yıldönü-
münde, işgal topraklannda yine kan dökül-
dü. 4 yaşındaki bir Arap çocuğu ailesiyle
birlikte Baü yakasındaki Ein Bidan köyün-
den geçerken otomobilin içine atılan taş-
lar sonucu yaşamını yitirdi.
İşgal altındaki Gazze şeridinde bıçakla-
narak öldürüldüğü anlaşılan bir Musevi
kadının cesedi bulundu. Sokağa çıkma ya-
sağı uygulanan bölgeye girme isteği israU-
li askerlerce reddedilen kadnını bölgeye na-
sıl ve niçin girdiği anlaşılamadı.
öte yandan Israil'in kuzeyindeki Meg-
gidio Hapishanesi'nde tutuklu bulunan bir
Filistinlinin diğer tutuklular tarafından öl-
dürüldüğü bildirildi. Cezaevi yetkilileri Fi-
listinlinin arkadaşlan tarafından tsrail yö-
netimi ile işbirliği yaptığı için cezalandınl-
dığmı Ueri sürdü. Füistin kaynaklan ayrı-
ca Gazze'de yürürlükte olan sokağa çıkma
yasağını ihlal eden 5 Filistinlinin de tsrail
askerlerinin açtığı ateş sonucu yaralandı-
ğını kaydettiler.
YUNANİSTAN
tuğundan olacak.
Öte yandan Doğu Berlin'de ev
işgalcileriyle polis arasuıdaki ça-
tışmalar şimdilik sona erdi.
Olaylann geçtiği Mainzer Stras-
sc Caddesi, bir savaş alanını an-
dırıyor. Yarı yıkık evlerin bal-
konlarından sallanan kızıl bay-
raklarda, "Gözünüzü kaçırma-
yın / Direnin / Müdahale edin"
sloganları okunuyor. Evlerde
oturmaya devam eden gençler,
belediyeyle anlaşmaya giderek
onanm ve kira kontratlan imza-
lamak istiyorlar.
•
INGÎLTERE
Thatcher:
Liderlîge
devam
EDtP EMİL ÖYMEN
LONDRA — Başbakan M«r-
garel Thatcber, 15 yıldır sürdür-
düğü liderlıgine karşı Muhafa-
zakâr Parti'de şimdiye kadar gö-
rülen en ciddi başkaldınyı
umursamadığiFu söyledi. Başba-
kan Thatcher, Avam Kamara-
sı|nda bir soruyu yanıtlarken,
"Üç genel secim zaferinden son-
ra, en açık secik siyasi progra-
ma sahip bir partinin liderligini
de yaptıktan sonra eibette de-
vam diyonım. Devama kararlı-
yım" dedi.
Ancak, rakibi Michael Hesel-
tine'in "kelle vergisinde gereldi
düzeltmeleri yapacagını" vaat
etmesinin, Başbakan Thatcher'ı
kaygılandırdığı da anlaşılıyor.
Kelle vergisi, Thatcher dönemi-
nin, halkın hiçbir kesimi tarafın-
dan benimsenmeyen bir 'icraa-
ö" olmuştu. Ingiltere'nin en zen-
gin aristokratı "Westminster
Diikü" dahi, vergiyi adaJetsiz
bulduğunu ve "ödemeyecefini"
açıkça söylemişti. Iskoçya'da
1989'da, ülkenin geri kalan bö-
lümünde 1990 Nisanı'nda yü-
rürlüğe giren vergiyi halen her 6
kişiden birinin ödemediği ve ye-
rel yönetimlerin bu nedenle çok
büyük para darlığına düştükle-
ri biliniyor.
Thatchercı biünen "Times"
gazetesinde yayımlanan bir ka-
muoyu yoklaması ise anlamlı.
Yoklama sonucuna göre ana
muhalefet Işçi Partisi, halen
Muhafazakâr Parti'den yüzde
15 ileride görülüyor. Oysa He-
seltine yeni parti lideri olursa,
Muhafazakâr Parti'den kaçan
oyların geri döneceği ve parti-
nin, Işçi Partisi'nin yüzde 10
önüne geçeceği anlaşılıyor. Ev-
velki gün yapılan benzer bir
yokiamada bu oran yüzde 5 idi.
İş çevreleri ile siyasal ve sos-
yal düzenin nabzını tutan "Eco-
nomist" dergisi de yorumunda,
"Tannya şükürter olsun ki niha-
yet parti liderlıgine biri çıkıp
aday oldu" dedi.
Sadık Ahmet
9
in istifası istendiBatı Trakya Bağımsız Milletvekili Sadık
Ahmet'in "Türk-Yunan savaşmda ne
yapacağımı bilmiyorum" şeklindeki sözleri,
parlamentoyu karıştırdı. 23 milletvekili, bir
memorandum hazırlayarak Sadık'ın istifasını
istediler.
STELYO BERBERAKİS
ATtNA — Batı Trakya Müs-
lüman Türk azınhğının iki ba-
ğunsız milletvekilinden biri olan
I>r. Sadık Ahmet'in, "Türk-
Yunan savaşı dunununda ne ya-
pacagını bilemedigini" söyleme-
si, parlamentoda yoğun tartış-
malara neden oldu. Yunan par-
lamentosunun 23 milletvekili,
Sadık'ın "istifa etmesini" iste-
di. Aynı anda azınlığın ikinci
bağımsız milletvekili Ahmet Fa-
ikoğlu dün Yunan parlamento-
suna bir soru önergesi verdi. Bu
soru önergesinde azınlık okulla-
nndaki eğitim düzeyinin düşük
olduğundan söz eden Faikoğlu,
konuşmasının bir bölümünde
"azınuğın ve kendisinin Türk
oldugunu" söyleyerek, eleştiri-
lere hedef oldu.
Dr. Sadık Ahmet, geçen çar-
şamba günü azınlık sorunlany-
la ilgili bir konuşma yapması
için Atina'nın tktisat Fakültesi'-
ne (ASOEE) davet edUdi. Yüz-
lerce öğrencinin önünde azınlı-
ğın karşUaştığı sorunları sırala-
yan Sadık Ahmet, daha sonra
öğrencüerin sorulannı yanıtladı.
Batı Trakya azmhğının Türkiye
ile aynı dili, dini, ırkı ve gele-
nekleri paylaştığı için bu azınlı-
gı "Türk azınJıgı" olarak kabul
ettiğini söyledi. Ancak herhan-
gi bir azınlık üyesine yöneltUe-
bilecek "en tehlikeli" sorular-
dan biri, Sadık'a da yöneltile-
cekti: "..azınlık, savaş olasılı-
ğında künin tarafmı tutacakü?"
Sadık Ahmet'in buna verdiği
yanıt şöyle oldu:
"Savaş çıkmaanı hiçbir za-
man temenni etmera. Ama bu
olasılıkta kimin hangi tarafı tu-
tacagını saptamak zordur"..
Sadık Ahmet, bu söylediklerin-
den ötürü şimdi "vatan
hainligi" Ue suçlanıyor. Yunan
parlamentosunun 23 milletvekili
bir memorandum hazırlayarak
"Yunan pariamentosunun bir
üyesinin, savaş anında kimin ta-
rafını tutacağını bilmesi, içmiş
oldugu anttan anlasılır" tezin-
den hareket ederek, Sadık Ah-
met'in parlamento üyeliğinden
"istifa etmesini" istediler. Ay-
nı şekilde parlamento içinde "..
Türküm" sözünü ettiği için ay-
m uyanlar Faikoğlu'na da yö-
neltildi. Faikoğlu'nun "azınlık
Türk azulıgıdır" şeklindeki ko-
nusmasını yanıtlayan Yunan
milletvekUleri ve parlamento
başkanı, "Lozan Antlaşması'na
göre Yunanistan'da tek bir azın-
lık vardır o da Müslüman azın-
lığıdır. Lozan Antlaşması'nda
Türk azınlıgından söz edilme-
mekledir. Dolayısıyla siz Yunan
vatandaşı ancak Müslüman
dinindensioiz" dediler. Bazı
mületvekilleri daha da Ueriye gi-
derek, "Madem kendinizi Türk
kabul ediyorsunuz o halde
Türkiye Meclisi'nde miltervekili
olun" şeklinde konuştular.
Yunan mUletvekilleri Batı
Trakya'daki azınlığın büyük bir
bölümünün "Türk kökenli
olduğunu" kabul ediyor. Ancak
"Türk olduğunu" kabul etmi-
yor. Buna da Lozan Antlaşma-
sı'nın ilgili maddelerinde azın-
lığın "Türk değil Müslüman
azmhk" olarak tanımlanmasın-
dan hareket ediliyor. Aynı mU-
letvekilleri, Faikoğlu'nun, "Ben
Yunan vatandaşı Müslüman
Türküm" yerine "Ben Yunan
vatandaşı Türk kökenli Müslü-
manım" demiş olsaydı, bu denli
büyük tepkilerle karşılaşmaya-
cağına işaret ettiler.
DUJYEADA BTIGTJN
AIİSİRMEN
Olmayacak Şey...
ABD başkanlık sisteminin Türkiye'deki hayranlarının çoğun-
luğu ne yazık ki bu düzenin geçmişini, tarihsel gelişmesini
ve yapısını iyi bilmeden, onu kafalarındaki 'başkancı' sistem
ile karıştırırlar. Oysa, tümüyle ABD'ye özgün koşulların ürü-
nü olan ve zaman içinde gelişen başkanlık sistemi Kongre
ile başkanın karşılıklı ve dengeli yetkilerie donatılmasıyla, baş-
taki adamı her şeyden yetkıli kılan ve denetim mekanizma-
ları zayıf olan başkancı sistemden ayrılır.
Nitekim, Körfez savaşı sorununda, son günlerde Kongre1
den yükselen sesler de başkanlık sisteminin bizdeki hayran-
larının düşündüğünden daha değişik bir yapıda olduğunu or-
taya koyuyor. Amerikan Kongresi çoğunluk grubu başkanı Ge-
orge Mitchell Amerikan Anayasası'na göre savaş açma yet-
kisinin başkanda değil, Kongre'de olduğunu ileri sürmekte.
Üstelik Bush'a yakınlığı ile tanınan Cumhuriyetçiler'den Ric-
hard Lugar'ın bile Kongre'nin özel bir oturum yapması için
başkanı sıkıştırdığını yazıyordu Sedat Ergin dünkü yazısın-
da.
Öyle görünüyor ki başkanlık sisteminin tepesindeki Bush,
savaş ilan etme yetkisi açısından, parlamenter sistemle yö-
netilen Türkiye'nin Çankayası'nda oturan Özal'dan daha kı-
sıtlanmış durumdadır.
Bu kadar ayıp da herhalde bize yeter.
Bu gelişmeler olurken hafta içinde Türkiye'nin Irak'ın su-
yunu keserek Saddam'a baskı yapması konusu iki kez orta-
ya atıldı. Konuyu dünya kamuoyu önüne getiren CNN tele-
vizyonu oldu. CNN'in muhabiri Rick Sallinger Bağdat'tan
geçtiği haber yorumunda Batı ile ittifak içinde olan Türkiye1
nin musluğu kısması halinde, Irak'ın suyunu damla damla
akar hale getirebileceğini söylüyordu. Öte yandan Türk Eko-
nomi Bankası ile Herald Tribune gazetesinin istanbul'da du-
zenledikleri seminerde konuşan ingiltere'nin eski Dışişleri Ba-
kanı David Ovven ise Türkiye'nin Irak'ın suyunu kesmesi ge-
rektiğini ilerı sürmüştür. Bakan, söz konusu konuşmasında
Türkiye'nin böyle bir davranıştan ne gibi yarar sağlayacağı-
nı da açıklamamış, âdeta bir müstemleke valisi gibi davran-
makta bir sakınca görmemiştir.
Bir hafta içinde iki değişik çevrede. Türkiye'nin su silahını
kullanması konusunun gündeme getirilmesi gelecek günler-
de Ankara üzerinde bu konuda baskıların artacağı kaygısını
doğuruyor.
Hiç kuşku yok ki böyle bir davranış Irak açısından çok haklı
olarak bir savaş nedeni olarak görülecektir. Türkiye toprak-
larına ve sınır yakınındaki tesislerine de yönelecek olan böyle
bir savaştan hiçbir çıkarımız olmadığı açıkça ortadadır.
'Su silahı'nın kullanılmasının teknik yönlerini şimdilik bir
yana bırakıp, bir noktayı anımsatmakta yarar var. Bilindiği gibi
GAP, komşularımızt son derecede tedirgin etmiş ve günün
birinde bizim onların suyunu kesebileceğımiz korkusunun
yaygınlaşmasına neden olmuştu.
Ankara ise böyle bir davranışın söz konusu olmayacağını,
Atatürk Barajı'na su toplanırken komşu ülkelerm gereksinim-
lerinin dikkate alınıp, bunlara özenle uyulacağını açıklamış
ve o sırada gerçekten de öyle davranmıştır.
Zaten doğru olan davranış biçımı de oydu.
Ama arada patlak veren Körfez bunalımı, bazı Batılı çev-
relerin su konusunu yeniden gündeme getirmelerine neden
oldu. Oysa, muslukların değil kısılması, su silahı sözünün
söylenmesi bile Türkiye'nin yaşamsal çıkarları açısından son
derecede zararlı ve tehlikelidir Bugün güç durumda olan
Irak'ta yarın Saddam devrilse bile iktidara gelecek olanlar
ve bütün halk, Türkiye'ye her zaman kuşku ile bakabilir su-
yu silah olarak kullanmaya kalktığımız zaman. Aynı durum
Suriye için de geçerlidir. Unutmayalım ki böyle bir yolu tut-
maya hiç de niyetli olmadığımızı, açık bir kararlılıkla söyledi-
ğimiz zaman bile Arap ülkelerinin kaygılarını ve olumsuz ta-
vırlarmı gtdermekte büyuk güçlüklerle karşıtaştık.
Bu durumda, bu tür söylentiler veya dilekler belirmeye baş-
lar başlamaz, Dışişleri Bakanlığı hemen bir açıklama yapa-
rak Türkiye'nin suyu sitah olarak görmediği ve bu tür istek-
leri asla kabul etmeyeceği bildirilmelidir.
Yoksa, bunalım bittikten sonra bile Türkiye, komşuları ta-
rafından her an boğazlanna sarılmaya hazır bir düşman ola-
rak görülecektir ve bu görüntüyü silmek çok güç olacak, çok
zaman alacaktır.
BULGARİSTAN
Türklere ad
özgürlüğü
Dış Haberier Servisi — Bul-
garistan'da yaşayan Türklere,
Jivkov yönetimi tarafından de-
ğıştirilen adlannı serbestçe kul-
lanma özgürlüğü tanındı. Bul-
garistan Parlamentosu'nun bu
yönde aldığı karar Türkler ara-
sında büyük bir sevinç yarattı.
Reuter'in BTA ajansına da-
yanarak verdiği habere göre
Bulgaristan Parlamentosu, ön-
ceki akşamki oturumunda
"yurttaşlann adlan" ile ilgili
yasada değişiklik yapılmasını
büyük bir çoğunhıkla kabul et-
ti. BTA, haberinde, "Eski re-
jim tarafından adlan degiştiri-
len Türkler. adlanna zonınlu
olarak getirilen Slav ekleri kul-
lanmayıp, gerçek adlannı
kullanabileceklerdir" denildi.
Bu yöndeki açıklamanın ya-
pıldığı sırada, Parlamento
önünde toplanan bazı Bulgar-
ların, karan protesto ettikleri
ve parlamenterlere "hainler"
diye bağırdıklan bildirildi.
AA'nın haberine göre de
Bulgaristan Parlamentosu'nun
isimlerindeki Slav eklerinin kal-
dırıhnasını kabul etmesi Türk
azınlık arasında büyük bir se-
vinç yarattı.
Hak ve özgürlükler Hareke-
ti lideri Ahmet Doğan, Sofya'-
da Türklere hitaben yaptığı ko-
nuşmada, "Başanyı Türk azın-
lık büiik içinde bep birlikte ka-
zandı. Başan hepimizin. Tüm
Türk azınlık üyelerini tebrik
ederim" dedi.
Hak ve Özgürlükler Hareke-
ti Genel Sekreteri Osman Ok-
tay da "Sevindmiz çok büyük.
İsimleriınizle ilgili çok büyük
savaş verdik. Ancak sonunda
başan bizim oldu. Aynca Bul-
gar Parlamentosu da bizim gü-
cümüzü görmüş oldu" şeklin-
de konuştu.
Parlamentonun söz konusu
karan üzerine otobüs ve tren-
lerle Sofya'ya akın eden Türk
azınlık üyeleri bölgelerine dön-
düler.
KKTC
Denktaş: ABD
baskı yapıyor
LEFKOŞA (AA) — KKTC
Cumhurbaşkanı Rauf Denk-
taş, ABD ve Ingiltere'nin Kıb-
ns Türk tarafı üzerinde baskı-
ya başladıklannı bUdirdi.
Denktaş, ABD'nin "self-
determinasyon hakkı talep ede-
mezsiniz" görüşünü Nelson
Ledsky kanaiı Ue ilettiğini, İn-
giltere'nin de ABD ile aynı gö-
rüşte olduğunu söyledi.
KKTC'yi ziyaret etmekte
olan Türk basın mensuplannı
dün kabul eden Rauf Denktaş,
kendisine yöDeltilra sorulan ce-
vaplandınrken, self-
determinasyon hakkı için kim-
seden icazet istemediklerini,
Kıbns Türkünün bu hakkı ha-
yannı ortaya koyarak kazandı-
ğını ve kendi cumhuriyetini
kurdugunu belirtti.
Vasiliu'nun tuttuğu yolun
"Makarios ve Kiprianu'nun
yolu" olduğunu kaydeden Ra-
uf Denktaş, alt düzeyde sürdü-
rülen görüşmelerde gerekli ze-
min oluşturulmadıkça, Vasiliu
Ue masaya oturmayacağını bil-
dirdi.
AT'ye yapılan tek taraflı
başvuru ile silahlanmaya gün-
de 1 mUyon dolar harcanması
arasında bağlantı bulunduğuhü
belirten Denktaş, Rumların
Kıbrıs'ta yeni bir savaş başlat-
mak niyetinde olduğunu söyle-
di.