02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 KASIM 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Wörner'in gezileri • BRÜKSEL (AA) — NATO Genel Sekreteri Manfred Wörner'in 22-25 kasım tarihlerinde resmi bir ziyaret için Macaristan'a gideceği bildirildi. NATO'dan yapılan açıklamada, Wörner'in bu ziyareti sırasında Macaristan Devlet Başkanı Arpad Gonez ve Başbakan Josef Antall ile görüşeceği bildirildi. Kansere yeni umut • \VASHINGTON (AA) — ABD'de kanserin Gen terapisiyle yenilmesi yolunda yeşil ışık yakıldığı ve ilk hastanın önUmUzdeki haftalarda tedavisine başlanacağı bildirildi. Terapiyle ilgili iznin, ABD'nin gıda ve ilaç dcnetim kurulusu tarafından verildiği açıklandı. Ulusal Sağlık Enstitüsü'nün haberine göre bir yıldan fazla süreden beri ilk uygulama için yeşil ışık bekleyen Dr. Steven Rosenberg, tedavinin ileri derecede deri kanserine yakalanmış hastalar üzerinde uygulanacağını söyledi. Papandreu "hayır" dedi • ATİNA (Cumhuriyet) — Yunanistan'da PASOK hükümetleri döneminde ortaya çıkan yolsuzluklardan sorumlu gösterilen PASOK lideri ve eski başbakan Andreas Papandreu, ifade vermek için davet edildiği sorgu yargıcına gitmeyi reddetti. Yargıtay yüksek kurulu üyelerinden sorgu yargıcı Spiros Spiru'nun makamına davet edilen Papanderu, ifade vermesi için saptanan 22 kasım gününü baklemeden savunmasını hazırladı ve bunu sorgu yargıcına iletti. Bu yazılı savunmasında Papandreu, kendisine yöneltilen suçlamalann hiçbirini kabul etmediğini belirtiyor. Gürcistan'da yeni başkan • MOSKOVA (Ajanslar) — Sovyetler Birliği'nin Gürcistan Cumhuriyeti'nde, anti komünist muhalefet ittifakının lideri Zaviad Gamsahurdia devlet başkanhğına seçildi. Yaklaşık olarak üç hafta •önce yapılan seçimlerde Komünist Parti'nin karşısında bilyük bir başarı kazanan 'Yuvarlak Masa Koalisyonu'nun lideri olan Gamsahurdia, seçimlerden sonra dün ilk kez toplanan parlamentoda oy çokluğuyla başkanlık görevine getirüdi. Türk-Nogay Cumhııriyeti • MOSKOVA (AA) — SSCB'nin Kafkasya bölgesinde yaşayan Türk boylarından Nogaylar, "Birlik Cumhuriyeti" kurduklannı ilan ettiler. Topraklan 1957 yıhnda Rusya hükümetinin karanyla Dağıstan özerk Cumhuriyeti, Çeçen-İngus özerk Cumhuriyeti ve Stavropol Idari Bölgesi arasında paylaştınlmış olan Nogaylann, 4 kasımda yaptıklan "olağanüstü kurultay"da cumhuriyet ilanı bildirisini kabul ettikleri öğrenildi. Çekoslovakya'da anlaşma • PRAG (AA) — Çekoslovakya'da, federal yönetim ile bölge hükümetleri arasında iktidar paylaşımı konusunda anlaşmaya vanldı. Slovakya Ulusal Konseyi (Bölge Parlamentosu) Başkanı Frantisek Miklosko, federal hükümetle yapılan görüşmelerden sonraki açıklamasında genel bir anlaşmaya ulaşıldığını söyledi. Başbakan Marian Calfa da toplantı sonucunda "Merkezi hükümet ile Çek ve Slovak bölgesel yetkilileri arasında sorumluluklann paylasılması konusunda bir yasa tasarısı üzerinde anlaşıldığını" belirtti. Almanya, Polonya ile anlaşma imzalayarak Oder-Neisse hattını tanıdı Varşova'ya sınır güvencesi Iki ülke dışişleri bakanları, dün Varşova'da 'Almanya- Polonya Sınır Anlaşması'nı imzaladılar. Almanya, böylece Polonya sınırını tanımış ve eski topraklan üzerinde hak iddia etmeyeceği konusunda güvence vermiş oldu. DİLEK ZAPTÇIOĞLU BONN — Almanya, Polonya sınınnı nflıayet bir anlaşmayla tanıdı ve eski top- raklan üzerinde hiçbir hak iddia etme- yeceğini açıkladı. tki ülkenin dışişleri bakanları Hans- Dietricb Genscher ve Skubiszewski dün Varşova'da "AJmaırya-Polonya Sınır An- laşması"nı imzaladılar. Anlaşma, ulus- lararası hukuk kurallanna uygun olarak iki ülkenin parlamentoları tarafından önümüzdeki yılın şubat ayında onayla- nacak ve yıinirliiŞe girecek. Almanya, Oder ve Neisse nehirlerini Polonya'nın batı sırun' olarak kabul ede- rek savaşta kaybettiği eski topraklanm geri istemeyeceğini de taahhüt etmiş ol- du. "Oder-Neisse hattı" smır çizgisi ola- rak ilk kez 2 Ağustos 1945'teki Potsdam Konferansı'nda kayda geçmişti. Savaşın galipleri Almanya'nın eski doğu bölge- lerini "Polonya devletinin idaresi altına" vermişlerdi. Bu uygulamanın "Polonya! nın batı sınuı nihai oUrak saptanmcaya defin" yürürlükte kalması Potsdam Konferansı'nda karar bağlanmıştı. Bugün Polonya'da kalan eski Alman TlME'/« Körfez'de birsavaşa ilişkin açıklamasu Fatura günde 1 milyar dolar Dış Haberier Servisi — Irak'a karşı ambargonun amacı, bu ülkenin ekonomisini çökertip Saddam'a Kuveyt'ten çekibneye zorlamak. Ancak 'Time' dergisi, Irak karşıtı ittifakın da bu mücadele sırasında ağır bir bedel ödemekte olduğunu bildiriyor. Time'a göre Suudi Arabistan'a ağustos ve eylül aylannda yapılan savunma amaçlı, yığınağın ABD'ye 2,5 milyar dolara mal olduğunu bildiriyor. Pentagon'un hesaplanna göre Körfez'de 1991 'de saldırı amaçlı yığınlığın yapılmasımn faturası 15 milyar dolar. Savaş başladığı takdirde, günlük giderler 1 milyar doları bulacak. ABD yönetiminin eylülden bu yana yaptığı girişimlerin sonucu, 54 ülke, 20 milyar dolarlık katkıda bulunmayı taahhüt etti. Enflasyona katkıda bulunan ülkeler ise 8 milyar dolarla Suudi Arabistan ve 4 milyar dolarla Kuveyt. ABD'nin baskıları sonucu Japonya yapacağı mali katkıyı iki misli arttırarak 4 milyar dolara çıkardı. Almanya ile AT de 2'şer milyar dolar katkıda bulundular. Roma'da geçen hafta toplanan ve 24 ülkeden oluşan 'Körfez krizi mali eşgüdüm konferansı" Irak'a karşı yaptınmlardan en fazla zarar gören ülkelere 13 milyar dolarhk yardım yapmayı kararlaştırdı. lopraklan, Doğu Prusya'nın güneyini, Batı Prusya ve Brandenburg'un büyük kısmını, Romanya ve Silezya'yı kapsıyor. Doğu Pnısya'nın kuzey bölgesi ise bu- gün Sovyetler Birliği srtun içinde kalıyor. Ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra bu bölgelerde oturan Almanlar, Batı'ya göç etmek zorunda kalmıştı. Bu nüfus Al- manya'da "Vatanından Kovulanlar Der- negT'nde örgütlü. Sağ partüerin gelenek- sel seçmen tabanını oluşturan bu dernek, Başbakan Kohl üzerinde baskı oluştura- rak anlaşmayı engellemeye çalıştı. "Es- ki Alman topraklannın geri verilmesini" talep eden "vatanından kovulmuş" Al- manlar, anlaşma yüzünden Başbakan Kohl'den desteği çektiler. Dün Varşova'da imzalanan anlaşmay- la Almanya'daki eski toprak istemleri ni- hai olarak son buldu. Fakat "Vatanın- dan Kovulanlar Dernegi" ve sağ çevre- ler, bu anlaşmayı tanımamakta diretiyor- lar. 2 aralıkta Almanya'da yapılacak ge- nel seçimlere katılan bazı küçük aşın sağ partiler, "Polonya'daki eski topraklan" seçim kampanyalarına malzeme yaptılar. Bu partilerin afişlerinde ve televizyon ya- yınlannda Almanya hâlâ 1945 öncesin- deki "Üçüncü Reich" smırlanyla göste- riliyor. Prusya ve Silezya gibi bölgeler, bugün salt Polonyalılardan oluşan bir nüfusa sahip olmasına karşm hâlâ "Al- ınanya'ya ait" olarak tanımlanıyor. Telefunken Video almanız için tam tû \\ neden var! 2 Kasetin bölmeye yerieştirilme- siyle Telefunken Video otomatik > olarak açılır. Dilediğiniz sahneleri "slovv motion" göstererek, heyecanlı anların • keyfini tekrar tekrar çıkarmanızı sağlar. . 6.İsterseniz,- hızlı resim arar. 7.Uzaktan kumandalıdır... rahatı- • nızı bozmaz. 3 4 2 hafta sonraya kadar 4 programlanabilir. ' . 8 HQ tekniği sayesinde görün- • tüsü çok nettiF.- -. •• • 16 kanallık hafızaya sahiptir. 5.Tek dokunuşla kayıt yapar. 9. 10. Kaset sonunda otomatik olarak başasarar. Pal/Secam sistemlidir. Bugünlerde video almak isteysnlere kaçırılmayacak bir fırsat sunuyoruz. işte, Telefunken VHS Video! Özellikleri süper, taksitleri süper... üstelik hemen teslim! Şimdi bir AEG Yetkili Satıcısı'na gidin... Alın videonuzu, evinize götürün. İster sevdiğiniz bir filmi takın, ister en güzel programı kaydedin. Kurulun koltuğunuza... yaşasın Telefunken keyfi! TELEFUNKEN Urün Telefunken VHS video Peşin Fiyatına Taksitte 1 Peşin, 4 Taksit , 429.000 Hemen Teslim Toplam 2.146.000 Ekonomik Taksitterie Hemen Peşinat Taksit (10 ay) 375.000 20&.000 Toplam 2.425^99 POUIIKADA SORU1NLAR ERGUNBALCI Körfez Krizi ve Basınımızda İki Görüş Körfez krizi konusunda Türk basınında öne sürülen görüş- ler arasında, karşı kutuplarda iki tanesi var ki üzerlerinde dur- mak yararlı olabilir. Görüşlerden birine göre Körfez krizi, Türkiye'nin Ortado- ğu ve dünya siyaset sahnesinde ön plana fıriaması, büyük, güçlü bir ülke olması için tarihsel fırsattır. ABD ve Batıltlar bize en modern silahları akıtacak, bir dediğimizi iki etmeye- ceklerdir. Irak'ın askeri gücü ezildiğinde, Türkiye'nin rakibi ortadan kalkacak ve Türkiye, bölgenin en güçlü ülkesi ola- rak sahnede boy gösterecektir. Bu "tarihsel" fırsatı değerlendirmek için ne yapmalı? Bedelini ödemeye hazır olmalı. Bunalımda bize verilecek aktif rolden kaçınmamalı. Başka bir deyişle Türkiye çıkabi- lecek bir savaşta ön safta ABD'nin yanı başında yer almalı. Reel politik bunu gerektirir. Bunun tam karşıtı olan görüş de özetle şoyle: Birleşmiş Mılletier, Irak'a karşı askeri yaptırım karan alır- sa, bu karara uymak gerektiği yolundaki kanı yanlıstır. Gü- venlik Konseyi'nde 5 daimi üyenin (ABD, SSCB, Çin, İngilte- re ve Fransa) yaptırım kararına karşı veto hakkını kullanma- mış olması, olsa olsa "Beş büyükler böyle düşünüyor" an- lamına gelir. Bu beş devletin uzlaşmaları, kararlarına "ma- nevi ağırlık" kazandırmaz. Zaten Güvenlik Konseyi'nde çif- te standart uygulanıyor. Bu organ, İsrail aleyhinde doğru dü- rüst bir karar alamazken Irak söz konusu olunca en sert kararları, "Acaba Bağdat ne düşünüyor?" gibi bir endişeye kapılmadan kolayca alıyor. Ozetle "Arkadaş, beni Birleşmiş Milletler, Mirleşmiş MiKetter ırgalamaz. Dünya teşkilatı, Irak'a askeri yaptırım karan alır- sa, bana vız gelir" demeye getiriliyor. En geniş çapta fikir özgürlüğüne inandığımızdan, iki go- rüşü, daha doğrusu görüşlerin sahiplerinin bunları söyleme hakkını saygı ile karşılıyoruz. Ama bize sorarsanız, iki görüş de yanlıştır. Sorunun özü- nü gözden kaçırdıklarından, gerçekleri çarpıtmakta, olayla- ra sağlıksız yaklaşım için ortam hazırlamaktadırlar. Önce Türkiye, ABD ile Batı'nın ona akıtacakları silahlarla Batılılardan "Aferin" almakla ya da Irak'ın savaş makinesi- nin ezilmesi ile güçlü ve büyük olmaz. Bir ülkenin gücü ve büyuklüğü dışarıdan değil, içeriden geiir. Kişi başına düşen gelir ortalaması 1200-1300 dolar; avuç içi kadar Singapur, Hong Kong, Tayvan'ın ihracatı 25-30 milyar dolar arasında iken sizinki 12 milyar dolar. Enflasyon % 60'larda; Batı, sa- nayi ötesi toplumuna geçmeye hazırlanırken sizin yaptığınız, Batı'dan aldığınız eski teknolojileri sanayide uygulamak; F-16'ların vidalarını sıkıştınyorum diye övünmek... Gelir da- ğılımının hızla bozulması, sosyal adaletsizlik ve daha bir di- zi sorun yığılmış dururken sız ABD ve Batı'nın gözüne girmek için bölgede şahinlerin liderliğini yapacaksınız, onlardan ge- lecek birkaç milyar dolarlık silahıa da bölgenin ve dünyanın önde gelen ülkelerinden biri haline geleceksiniz. "Güçlü Türkiye, Büyük Türkiye" olacaksın'T. Bunlar boş hayaldir. Türkiye, Batı'dan gelecek birkaç milyar dolarlık silahla güç- lü olmaz. O silahları kendisi yapabılecek düzeye geldiğinde, gelişmiş modern teknoloji üretebildiğinde, kişi başına düşen gelir ortalamasını 1300 doların çok çok üzerine çıkardığında güçlü olur. Misuri zırhlısı yaklaşık 40 yıl önce İstanbul'a geldiğinde «Amerikalı denizciler şerefine kentteki tüm genelevier bada- na edilmiş süslenip püslenmışti. Büyük müttefik ABD, bizi kurtaracaktı. Soğuk savaşta Sovyetler'e karşı Türkiye'ye ih- tiyacı vardı. Bize modern silah teknolojisi verecek, yatırım ya* pacak, el ete güçlü Türkiye'yi, büyük Türkiye'yi kuracaktık. O zaman umutlar soğuk savaşta idi; şimdi ise Körfez sava- şında. Toplumların gerçek gücünün kendi iç dinamizminden, ya- ratıcılığından geldiğini, dış politikanın da iç politikanın uzan- tısı olduğunu kavramayanlar düş kınklığına uğramaktan kur- tulamazlar. * * * Gelelim öteki uctaki görüşe. Türkiye'nin bir savaşa girme- sini aklı başında kimse istemez. Ancak bu isteği dile getirir- ken, gerçekleri çarpıtıp olayları işimize geldiği gibi yorumlar ve tüm eksikliklerine karşın dünyada iyi kötü bir hukuk dü- zeni için en büyük umut olan Birleşmiş Milletler'i defterden silmeye kalkışırsak, hiç inandıncı olamayız. BM'nin temel görevı; uluslararası barış ve güvenliği sag- lamaktır. BM, bu görevini şimdiye dek hakkıyîa yerine geti- rebildi mi? Hayır. ABD'nin Panama'yı işgalini, Grenada'ya müdaha- lesini engelleyemedi. İsrail'i işgal ettiği Arap topraklarından çıkaramadı. Ama örgüt tarihinde görülmemiş bir dayanışma ile Irak'ın Kuveyt'i işgaline karşı çıktı. Soğuk savaşın bittiği, Avrupa 1 nın birleştiği, yeni bir düzenin arandığı günümüzde, Irak'ın saldırısıtüm dünyanın tepkisine yol açtı. Bu davranışı, sa- dece Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi ile Konsey'e üye birkaç devletin "manevi ağırlık taşımayan" bir karan olarak nasıl yorumlayabiliriz?.BM'ye üye 159 ülkeden yaklaşık 142-143'ü Irak'a karşı ekonomik ambargoyu kabul etmiş du- rumda. Libya lideri Muammer Kaddafi bile Saddam Hüse- yin'e, BM karan uyarınca Kuveyt'ten çekilmesi için çağrıda bulundu. Tablo böyle iken Kuzeyli, Güneyli, Doğulu, Batılı tüm ülkeler Irak'ın Kuveyt'i işgaline karşı çıkarken olayı Güvenlik Konseyi'nin "manevi ağırlığı olmayan karan" diye yorumla- mak, gerçekleri iyice zorlamak, daha doğrusu saptırmak ol- muyor mu? Birleşmiş Milletler, Irak'ın ne düşündüğünü sormamış, en sert kararlar almış. BM, uluslararası barış ve güvenliği sağlamakta yükümlü evrensel bir örgüttür. Adam, ordusunu sokmuş, Kuveyt'i yut- muş. BM bu durumda "Arkadaş Kuveyt'i aldın. İyi. Şimdi gel bir konuşalım. Herhalde senin de kendine göre nedenlerin vardır" mı diyecek? BM'nin Irak'a hemen en sert kararları aldığı iddiası da doğ- ru değildir. Örgüt, peş peşe yaptığı çağnlarla Irak'ın çekil- mesini istedi. Bağdat dinlemeyince ekonomik yaptırım kara- rı aldı. Saddam yine aldırmayınca abluka karan verdi. Ka- ran alırken de son derece temkinli ve dikkatli davrandı. Ab- luka, aslında BM Yasası'nın 42. maddesinin kapsamında olan askeri önlemdir. Ama Güvenlik Konseyi gerginiiği arttırma- mak için 42. maddeden ve askeri önlemden söz etmedi. Şu anda da Güvenlik Konseyi'nin içinde çekişme var. ABD'nin ısrarına karşın SSCB, Çin ve Fransa, askeri yaptı- rım kararını mümkün olduğunca geciktirmeye çalışıyorlar. Birleşmiş Milletler, tüm eksikliklerine, yetersizliklerine kar- şın dünyamızda orman yasasına karşı tek evrensel örgüttür. Bu örgüt, tarihinde görülmemiş bir dayanışma ile bir silahlı saldırının karşısına çıkıyor. Ama aynı dayanışmayı Irak, İran'a saldırdığında göstere- medi. Tamam, o zaman gösteremedi, şimdi gösteriyor. Kötü mü yapıyor? Kusur mu ediyor? Bırakalım Irak, Kuveyt'i işgal etsin, Hindistan, Pakistan'ı yutsun. Mantık bu mu? Yarın, sozgelişi Türkiye bir saldırıya uğrasa BM'den daya-. nışma ve yardım beklemeyecek mi? Türkiye'nin bir silahlı çatışmaya girmesini hayal dünyasın- da yaşayanlann dışında kimse istemez. Ama buna dayanak sağlamak için BM'yi bir kalemde def- terden silmeye kalkışırsanız, ne inandıncı ne de gerçekçi olursunuz. Fıyatlara KDV ve bandrol dahildir. İNGİLİZCE'yi 6 ayda konuşun SİZİ AMERİKALI DOSTLARIMIZLA BULUŞTURALIM Tel: 349 48 57 339 07 00 Koleje hazırlık Deneyimli öğretmenden ders verilir. Tel: 369 42 29 Askeri sağlık cüzdanımı yitirdim. Hükümsüzdür. CEMAL MADANOĞLU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle