Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 KASIM 1990 •*** HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/19
ARDENDAKI
Bakanın demeci utanç
GERÇEK
(Baştarafı 1. Say/ada)
deyişiyle 'inarjinal" yaşam bi-
çimlerine de rastlamr.
Bakan Cemil Çiçek'in yanlı-
şı, kendi kafasına göre biçilmiş
bir yaşam biçimini en doğru, en
güzel, en namusiu, en ahlaklı sa-
yarak daha özgür yaşamayı yeğ-
leyen bütün yurttaşları karala-
masıdır. Bu tutum ve davranı-
şıyla, hoşgörüsüzlüğün vesığlı-
ğın bir örneği gibi kişiliğini ser-
gilemiştir.
Bir, Bakan, evlilikten önce
flörte karşı olabilir, bu fikri sa-
vunabilir; ancak nikâhlanma-
dan önce tantşıp, görüşüp, an-
laşıp evlenmek isteyen gençlere
ve ailelerine hakaret edemezi da-
ha özgür düşünen yurttaşları
ahlaksızlık ve namussuzlukla
suçlayamaz. En azından be-
lirli bir bilgi ve kiiltür düzeyin-
de olması gereken Sayın Baka-
nın "fahişelik" ile "flört" ara-
sındaki ayrımı bilmesi gerekir.
ANAP hükumetinin bakanla-
rı birbirinden ilginç kişilikler
sergiliyorlar.
Devlet Bakanı Çiçek'in evlili-
ğe, kadınlara, flörte yönelik fi-
kirlerini çağdaş, uygar, seviyeli
bir üslup içinde dile getirmesi
daha iyi olurdu. Öyle bir iıslup
ki hayata kendisi gibi bakmayan
yurttaşların ustüne bir çarpı işa-
reti koymasm, Bakanın konuş-
malannı işitenleri "Bu zat nasıl
devlet bakanı olmuş?" diye şaş-
kınlığa süruklemesin.
* • •
(Baştarafı 1. Sayfada)
Çiçek'i "çagdışf olmakla suçla-
yıp, "Çagdışı görüşlerini açık-
ça savunmaktan kaçınmayan
bir kişinin Türkiye'de aile>le il-
gili bir kuruluşun yönetiminden
sonımltı olması talihsizliktir"
görüşünü samndu.
SHP Ankara İl Kadın Komis-
yonu Başkanı Emel Sungur, Çi-
çek'i istifaya davet ederken
SHP Parti Meclisi üyesi, gölge
kabine kadın bakanı Jale Can-
dan ise "Çiçek'in görüşlerini ca-
hilliğine bağlıyorum" dedi. Çe-
şitli kesimlerden kadınlar ve
üniversite öğrencileri Çiçek'i
protesto etmek amacıyla kadın
derneklerinin desteğiyle bir
'protesto yürüyüşü' yapmak is-
tediklerini söylediler.
Konuyla ilgili soru yönelttiği-
miz öğretim üyesi ve kuruluşla-
nn temsilcilerinin görüşleri şöy-
le:
Prof. Dr. Necla Arat (tÜ Ka-
dın Sorunlan Araştırma Uygu-
lama Merkezi Başkanı): Aile içi
sorunlar, baskıcı yöntemlerle
çözulmez. Yüriimeyen ilişkilerin
yürümesini sağlamak kadar
yanlış bir iş olamaz. Aile resinin
baba olduğunu savunan bir dü-
şünce sistemi yanhş. Bunun dı-
şında 'Aktay' adlı çizgi filmi iz-
liyorum. Bugünün yaşamını ta-
rihsel yaşamla sürdüremeyiz.
Yaşamlarımızın müzelere ben-
zemesini istemiyorum. 'Yuva'
dizisiyle de yanhş mesajlar ve-
riliyor. Güdümlü bir aile olmaz,
tabiat yasaları gibi sosyal yasa-
lar yoktur.
EUerindeki kitle iletişim araç-
lanyla eğitimsiz kitlelere bir yön
Boykotlar incelemede
(Baştarafı 1. Sayfada)
mekle suçladı. SHP Genel Baş-
kanı Erdal İnönü ise üniversite
öğretim üyelerinin kendi onur-
larını korumak için gösteri yap-
tıklannı belirterek, bunu "siya-
si gösteri" olarak tanımlamanın
yanhş olduğunu söyledi. Anka-
ra Valisi Saffet Ankan Bediik de
Anıtkabir'e yürümenin ve çe-
lenk koymamn herhangi bir suç
unsuru oluşturmadığını yineler-
ken, eğitim ve öğrenim özgürlü-
ğünün ve çahşma düzeninin bo-
zulmamasını istedi.
HÜ Eczacıhk Fakültesi öğre-
tim üye ve görevlileri, dün saat
11.30'da Anıtkabir'e gelerek
Atatürk'ün mozolesi önünde
saygı duruşunda bulunup çelenk
koydular. Daha sonra Fakülte
Dekanı Atilla Hıncal, Anıtkabir
özel defterine şunları yazdı:
"Yiice Atam, ulusumuzun en
büyttk varlığı ve guvencesi, kur-
dugun ve bizlere emanet ettiğin
laik, demokratik ve cumhuriyet-
çi devlettir. Ülkemize senin ilke
ye devrimlerin dogruhusiınd-a
gençler yetiştirmekle sorumlu ve
görevli olmamn bilinci içindeyiz.
Gençlerimizi bilimdışı, akıldışı,
çagdışı tüm gerici akımlara karşı
ve gösterdigin aydınlık yolda
birlik ve beraberlik içinde koru-
maya azimli ve karariıyız. Son
zamanlarda, senin koyduğun
cumhuriyetimizin temelini teşkil
eden ilkelere karşı tutum ve dav-
ranışların giderek tırmandığını
kaygı ile izliyoruz. Bu çagdışı gi-
dişe fırsat ve destek veren kişi,
kurum ve kuruluşlara senin bu-
zurunda ve tarih önünde uyarı
görevimizi yapraanın huzuru
içindeyiz. Yannlanmız için koy-
duğun aydınlık, uygar ve onur-
lu ilkelerin için, bir kez daha, sa-
na olan şükran duygulanmızı
ifade ediyor, görev ve sorumlu-
luklanmızın bilinci içinde huzu-
runda saygı ile egiliyoruz."
Daha sonra gazetecilerin so-
rularını yanıtlayan Hıncal, Ata-
türk neslinin üzerine düşen gö-
revler olduğunu belirterek,
"Uyan görevinin yerioe getirife
mesinden sorumlu olduğumuzu
verme çahşmaJarında başarıh
olabilirler. Ancak bu başarı mı,
yenilgi mi olacak bilmiyorum?
Çok iyi hesaplanması gerekli.
Çağ atlıyoruz demeçlerinin ve-
rildiği şu günlerde, uygarlığı De-
de Korkut masallanyla yakala-
yabileceğimizi mi saruyoruz. Bir
kere bu yanhş. Din her ş'eyden
önce bir araç değil amaç olma-
lıdır. Dindar olan insanlann di-
ni bir araca indirmeleri de on-
lann Makyavelist tutumlarını
sergiliyor. Dinsel öğütlerle veri-
lecek eğitim ve ahlakın, gerçek
bir eğitim ve ahlak olacağına
inanmıyorum. Korkuyla baskıy-
la cennet, cehennem vaadiyle
gerçekleşen eylemlere iyi eylem
diyebilir miyiz?
Bunlar, bu çalışmalarla Türk-
İslam modeli denilen bir insan
şablomı yaratmak istiyorlar.
Bunu yaparken hangi normları
seçtiler, neye dayanarak bunu
yaptılar? Bunlann tartışılması
gerek.
Prof. Dr. Çiğdem Kâğıtçıba-
şı (Boğaziçi Universitesi Psiko-
loji Bölümü öğretim üyesi): tlk
tepkim kızgınhktı. Aile konusu-
na değinen bir bakan için de bu-
nu söylemek çok yanhş. Gerek
aile kurumuna gerek kadın so-
runlarıyla ilgili konulara eğilir-
ken araştırmalara değinen ilke-
ler oluşturulmalı. Bu eksik. Bu
olmadığı sürece, ortaya atılan
görüşler tabansız kahp önemi
olmamakta.
Prof. Dr. Aysd Ekşi (Psiki-
yatrist): Normal gençlerin cin-
sel yaşantısı konusunda üç ola-
sılık vardır, gencin erken evlen-
mesi, evlilik öncesi arkadaşlık
diişüniiyoruz" dedi. Hıncal, tür-
ban ile ilgjli bir karann önümüz-
deki günlerde üniversite yönetim
kurulunda alınacağını söyledi.
Hıncal, tıp fakültelerinde gün-
deme gelen "kadavraya don
giydirilmesi" istemi konusunda
ise "saglık egitiminin gerektirdi-
ği her türlü hususun yerine ge-
tirilmesi kaçmılmazdır" dedi.
Öte yandan Ankara Univer-
sitesi Ziraat Fakültesi öğretim
elemanları da yayımladıkları
bildiride "özerk ve demokra-
tik" üniversite kavramlarının
yasal düzenlemelerle ortadan
kaldırılması sonucu, teokratik
düzen heveslisi bazı grupların
açıktan ve planh bir şekilde la-
ik düzeni yıkma çabalarını kay-
gı ile izlediklerini belirterek şu
görüşleri savundular:
"Atatürk ilkelerinin en
önemlisi olan laikliğin bu bag-
lamda yıpratılma sürecine so-
kulmak istenmesi biz üniversi-
te mensuplarını laiklik ilkesinin
koruma ve kollanmasında her
zamankinden daha ağır bir so-
ve cinsel perhiz. Erkenden ev-
lenme olanağı bulunmayan bir
gencin eğer karşı cinslç arkadaş-
hğı yasaklanırsa, sonuç itibany-
la onu cinsel perhize zorluyoruz
demektir. Sağlıkb bir gencin
cinsellikle ilgiü hiçbir yaşantısı-
nın bulunmaması ise tıbben
mümkün değüdir. tstanbul Üni-
versitesi'ne girmiş bütün birin-
ci sınıf öğrencilerinde yaptığı-
mız araştırmanm bulgularına
göre karşı cinsle arkadaşlık et-
memiş gençler en yüksek oran-
da imam hatip lisesi mezunları-
dır. Bu öğrencilerin, başka so-
rulara verdikleri yamtlar açıkça
ortaya koymuştur ki en yüksek
oranda cinsel sorunlan ve kor-
kuları bulunanlar da imam ha-
tip lisesi mezunlandır. Sa>m Ce-
mil Çiçek ile bir açıkoturuma
katılmayı gerçekten çok ister-
dim.
Jale Candan (SHP Parti
Meclisi üyesi, Gölge Kabine ka-
dın bakanı): Geleneksel Müslü-
man Türk kadını modelini ye-
niden dokumak, nehirleri geri-
ye akıtmak gibi boş bir heves.
Kadın-erkek ilişkilerine gelince
çağdaş yaşamda görücülük usu-
lüyle evlenilemeyeceğine göre
kadın ve erkeklerin birbirlerini
tanıyarak evlenmeleri mutlu bir
ailenin başlıca koşuludur. Bu
konuda tüm dünyada evlilik
okulları kurulmuştur. Kendisi
sanınm flörtün ne olduğunu bil-
miyor.
bunu ÇOK ayıp görüyorum.
Cahilliğine veriyorum. Fahişelik
bu gün özenilmeyecek bir mes-
lek olmakla birlikte bir meslek
olarak değerlendiriliyor. Çiçek'-
in cins aynmcıhğına düşerek er-
rumluluk altına sokmaktadır.
Dinsel inanca dayalı görii-
niim ve kıyafetle yüksekögretim
kunımlanna girilmesinin anaya-
saya aykırılığının ilgili mahke-
mece karar altına alınmasına
karşın konunun ısrarla >eni ya-
sal düzenlemelerle guncelkştiril-
mesi, üniversite mensuplannın
haklı ve duyarlı tepkilerine ne-
den olmaktadır. Laik devlet dü-
zenine karşı olan çeşitli iç ve dış
güçlerin üniversitelerimizi ken-
di amaçlan doğrultusunda kul-
lanmalanna ve yönlendirmeleri-
ne engel olma ve bu uğurda her
türlü mücadeleyi vermek gele-
cek kuşaklara olan en büyük
borcumuzdur."
Sungurlu, TBMM'ye gelişin-
de" gazetecilerin öğretim üyeleri-
nin boykotu ile ilgili sorularını
cevaplandırdı. Sungurlu, dersle-
re girmemek suretiyle öğretim
üyelerinin suç işlediklerini, Mec-
lis'ten çıkan yasalara ve vatan-
daşlann özgürlüğüne karşı eyle-
me giriştiklerini kaydetti.
kekler için doğal gördüğu bir şe-
yi kadınlar için bu şekilde ifade
etmesi yanlıştır. Oncelikle bu
Birleşmiş Milletler'in kadınlar
için her türlü ayrımcılığin önlen-
mesi sözleşmesine aykındır.
Yusnf Uludag (Emekli öğret-
men): Bakan oluşu nedeniyle
Sayın Cemil Çiçek'in açıklama-
lannı ülkem ve kendim adına
utanç kabul ediyorum. Böyle
bir bakanın 20. yüzyılda değil
orta çağda olması gerektiğini
düşünüyonım.
Tomris Uyar (Yazar): önce
ben de bazı insanlar gibi bu
açıklamalara inanamıyorum.
Ama biraz düşününce bugünkü
ortamı yansıttığı için bakanın
görüşlerini başarıh buluyorum.
Nejat Yavaşogulları
(Müzisyen-Crup Bulutsuzluk
özlemi): 1990 yılında böyle çok
gerilerde kalması gereken dü-
şünceleri duymak üzücü. Türki-
ye'de bunlar halledilmişti, aile-
ler flörtü kabul etmişlerdi sanı-
yorum.
tbrahim Eren (Radikal Yeşil-
lerden): Ben artık bu tür insan-
larla nasıl muhatap olunur bi-
lemiyorum. Böyle insanların
bulunduğu bir hükümetin hat-
ta Meclis'in bulurunası bana
utanç veriyor. Her yerde fahi-
şelik arıyorlar, tüm kadınlara
fahişe gözuyle bakıyorlar. Bü-
tün bunlar bir gelişimin, devle-
tin tepeden aşağı Islamlaştırıl-
masının bir sonucu. Arkasından
daha kötüleri, dehşet vericileri
gelecek, hazırhkh olmalıyız.
Ayla Kutlu (Yazar): Bakanla
çıkalım, tartışalım. Flört fahişe-
likten farklıdır. 21. yüzyıla gir-
Ankara, Gazi ve Hacettepe
üniversitelerinde "laiklige aykı-
n hareketleri protesto" amacıy-
la öğretim üyelerince yapılan
ders boykotu hakkında Ankara
Cumhuriyet Savcıhğı'nca incele-
me başlatıldığı bildirildi.
Bu arada TBMM'deki çahş-
ma odasında dün TMMOB Yö-
netim Kurulu üyelerini kabul
eden SHP Genel Başkanı Erdal
İnönü, burada yaptığı konuşma-
da, laiklige yönelik saldırılara
karşı kurum ve kuruluşlann da-
ha duyarlı olmalarının büyük
önem taşıdığını söyledi. Inönu.
"Öğretim üyeleri de laiklik kar-
şıtı hareketlere duyariılığını gös-
terdi, yüriiyüş yaptı. Bu yuniyü-
şe 'hukuka aykırı' denmesi son
derece ters. Şimdi dini duygulan
istismar eden bir siyasi akım
üniversite yöneticilerine müda-
hale ediyor. Öğretim üyeleri de
buna karşı gösteri yapıyor. Bu-
nun üniversite siyasete giriyor
diye degerlendirilmesi yanlış"
diye konuştu.
diğimiz şu günlerde, böyle talih-
siz beyar'ar verilmemeh. Bu tür
sözlerin ülkeyi geriye götürece-
ği anlamı çıkanlmamalı. Bunla-
nn toplumları ilerletmediği, ai-
leleri bir arada tutmaya yetme-
diği anlaşılıp çağdaş yaşam bi-
çimi seçümiş. Türkiye'nin bu
kadar lüks davranmaya hakkı
yok. Yanlız, bir aydınlar günde-
mi saptama işinde eksik kalıyo-
ruz.
Enise Arat (Türk Kadınlar
Birliği Federasyonu Şeref Baş-
kanı ve kurucusu): Devlet Baka-
nı'nm bu sözlerini Türk kadını
olarak kabul etmemiz olanak-
sız. Bunlar kadını kafeslerin ar-
kasına tıkmak istiyorlar. Bunu
yapamayız. tnsan hakları,
kadın-erkek eşitliğini kabul et-
miştir. Çagdışı görüşler bunlar.
Görücü usulüyle olan evlilikle-
rin ne neticeler doğurduğunu
gördük.
Ayşe Dogangiin (Halkla iliş-
kiler uzmanı): Çiçek'in sözleri-
ne bakılırsa, 60 milyonluk nü-
fusta, biz 30 milyon fahişeyiz.
Bir kez 'alleden sonımln' dev-
let bakanı ne dernek. Ben 18 ya-
şımda flört etmeye başladım,
kimse benden sorumlu olamaz.
Doç. Eser Köker (AÜ Basın
Yayın Yüksek Okulu öğretim
üyesi): Devlet bu işte. Bizim, şu
gün tepki göstermemiz gereken,
flört edenleri fahişe olarak gö-
renler. Şu örgüt bu örgüt değil,
devletin ta kendisi. Tepki gös-
termemiz gereken. En doğal in-
sani ihtiyaçları hayvani ihtiyaç
olarak niteleyen, bu konuda ko-
nuşabilen insanlar.
Emd Sungur (SHP Ankara İl
Kadın Komisyonu Başkanı): Sa-
yın Çiçek'i istifaya davet ediyo-
rum. Türkiye'yi idare eden
adamların 21. yüzyıla girerken
bu kadar geri bir düşünceye sa-
hip olmalarını endişeyle izliyo-
rum. Kadını aşagılayan bu dü-
şüncelere karşı, kadın-erkek bir-
likte tavır konulmasını istiyo-
nım.
Türkhan Bagcıoglu (SHP
Çankaya llçesi Kadın Komisyo-
nu Başkanı): Saglık bakanının
aile kurumu hakkındaki düşün-
celerini pek hayretle karşılama-
dım. ANAP iktidarının, kadın-
ları eve kapatma isteği bir kere
daha ortaya koyuldu. Ailede
olan gecimsizliğin din adamlan
tarafından uzlaştınlması düşün-
cesi insanlan 'kadere' dogm ite-
cektir. Kadın veya erkek kade-
rin verdiği her tür kötülüğe bo-
yun eğecektir. Kadın için beş sa-
at mesai de bir yutturmacadır.
Bu, kadını eve kapatma isteği-
dir. Flörtle arkadaşhk ise en
sağlıklı olaydır. Görücü usulüy-
le evlenmek insanları alınıp sa-
tılma durumuna düşürdüğün-
den, en büyük ahlak yoksun-
luğudur.
GÖZLEM UĞUR MUMCU
(Baştarafı 1. Sayfada)
Yıl 1972...
THKC (Türkiye Halk Kurtuluş Cephesı) lideri Mahır Çayan ve
arkadaşları Istanbul Kartal Maltepe Askeri Tutukevi'nden ka-
çıp Ankara'ya gelmişlerdir. Amaçlan büyük bir eylem yapmak-
tır. Planladıkları eylem, Süleyman Demirel'ın kaçırılmasıdır. Bu
amaçla Demirel'in evinin çevresinde dolaşırlar. Demirel'i ka-
çırmayı başaramayacaklarını anlayınca Ünye'ye gitmeye karar
verirler.
Ünye'de ABD radar üsşünden ingiliz teknisyenlerini kaçıra-
caklardır. Mahir Çayan, Ömer Ayna, Cihan Alptekin, Ertuğrul
Kürkçü ve Ertan Saruhan, Aydınlıkevler'de postane önünde bu-
luşarak makarna yüklü bir kamyona binerler.
Kamyonu, Ertan Saruhan kullanmaktadır. Saruhan, sıkıyö-
netim tarafından her yerde aranmaktadır. Araç, sıkıyönetım ka-
rargâhının önünden geçer. Ankara çıkışında polis. kimlik de-
netimi yapar. Saruhan, kendi kimliğini gösterir. Polis, "Geç'der.
Çayan, Kürkçü ve arkadaşları, Unye'de bir Kanadalı ve İngi-
liz uzmanı kaçırıp Tokat'ın Niksar ilçesi 'Kızıldere Köyü'ne gi-
dip muhtarın evınde saklanırlar. Sonra bilinen dram yaşanır.
Köy, güvenlik güçlerince sarılır. Yapılan çatışma sonunda Ça-
yan ve dokuz arkadaşı güvenlik kuvvetlerince açılan ateş so-
nunda öldürülürler. Kaçırılan teknisyenler de çatışma başlar
başlamaz Çayan ve arkadaşlarınca öldürülmüşlerdir.
Bu olaydan bir sonuç çıkıyor:'
Sıkıyönetim, MİT ve Emniyet Genel Müdürlüğü gereği gibi
çalışmıyor. Çalışsa; kendi kimlıği ile araç kullanan Ertan Saru-
han Ankara çıkışında yakalanır ve Kızıldere olayı daha başla-
madan önlenebilirdi.
Daha da geriye gidebiliriz.
Çayan ve arkadaşları, İstanbul'da Kartal Maltepe Cezaevi1
nden nasıl kaçmışlardı?
Bu olaylar, insanın aklına başka soru işaretleri de getiriyor.
Acabaşu ünlü 'tonöper(//a'örgütü, olacakları baştan bılıyordu
da bu kaçışlara göz mü yumdu?
Bilemiyorum. Böyle kesin yargı sahibi olacak ölçüde kanıt-
ların ele geçeceğini de pek sanmıyorum!
Bir başka olay anlatayım:
Yine 12 Mart dönemi...
Yıl 1971'dir. Denız Gezmiş'in liderlığindeki THKO (Türkiye Halk
Kurtuluş Ordusu) milıtanları Ankara'dan kaçıp, Elazığ ve Ma-
latya'ya gelip, yöreyi araştırırlar Elde ettıklerı bilgileri Ankara1
ya gidip Sinan Cemgıl'e bildirırler. Örgüt, Teslım Töre aracıiığı
ile kaçakçılardan silah satın alır
Örgüt üyeleri, Atilla Keskin ve Alpaslan Özdoğan, sıkıyöne-
timin kuş uçurtmadığı günlerde, küçük bir motosıklet ile yola
çıkarrar. Motosikleti trene yükleyerek Sıvas'a gelırler.
Amaç, Akçadağ Kürecik bucağı Karahan geçidindeki Ame-
rikan üssüne düzenlenecek baskında görey almaktır.
Sıvas ili Altınoba ıstasyonu şefi, Kesktn ve Özdoğan'dan kuş-
kulanarak durumu Malatya Emniyet Müdürlüğu'ne bildirır. Ör-
güt üyeleri, ayrıca Elbistan'da Nurhak bucağında bir bakkal ta-
rafından ihbar edilir!
MİT'ten Jandarma Komutanlığı'na THKO ile ilgili hiçbir bilgi
gelmez.
Devlet, bu olaylardan 'resmen' habersizdir. Tipkı bugünkü
gibi!
Sinan Cemgil ve arkadaşları da -bir rastlantı sonucu- Göl-
başı ilçesi İnekli koyünde bir çoban tarafından jandarmaya ih-
bar edilirler.
Cemgıl'ın Nurhak'a gelişinden ne MİT'in haberi vardır, ne
emniyetin...
Çobanın ihbarı üzerine bir jandarma astsubayının komuta-
sındaki birlik, THKO militanları ile çatışmaya tutuşur Çatışmada
Sinan Cemgil ve Kadir Manga ötürler. Hacı Tonak yakalanır.
Mustafa Yalçıner yaralanır. Ahmet Erdoğan ve Metin Güngör-
müş olay yerinden kaçarlar. Her ıkısı de sonradan yakalanırlar.
Buradan da aynı sonuç çıkıyor:
Sıkıyönetim, MİT ve Emniyet Genel Müdürlüğü, THKO'nun
Ankara'dan eylem yapmak üzere Nurhak Dağları'na kadar gi-
dişi konusunda yerel güvenlik güçlerine hiçbir bilgi vermemiştir.
Bütün bunları nereden biliyorum?
O günlerdekı Nurhak operasyonunda görev alıp THKO üye-
lerini sağ olarak yakalayan jandarma albayı Yılmaz Erkekoğ-
lu'nun 'Nurhak, Ey Nurhak' adlı kitabından.
THKC ile ilgili olayiarı da 1979 yılında Niğde Cezaevi'nde Er-
tuğrul Kürkçü ile yaptığım konuşmada öğrenmiştım.
Bütün bu olaylar düşündürücüdür.
Bu olaylardan bugün için dersler çıkaranlar olacak mıdır der-
siniz?
Bırakın işleri AEG yapsın...
Siz keyfinize bakın!
Eko Lavamat 2S03
•EKo-Sıslem >Sessız çalışma
•Sarsıntısız sıkma sağlayan UKS
Sıstemı -31 program •Sıcak-soğuk
sugınş,
Favortl BulaşıK Makınesi
•Su damiatrraya- ozel su tıs» yes
•5 program •EkcnoTvk yıkama prog-
ramı »On ıkj ^'şılık yemek taktmını
yıkama kapasıtest
Oç Kapıh No-Frost Soğutucu
•Kartanma, buzlanma ve nemlenme-
yi önleyen Far Sıstemı -Başka hıçöır
soğutucuda olmayan "derın soğutu-
o j
-
böJümu -Meyve ve setzelenr
hücre zartarının patiamasını ve pro-
teınlennın kaytsolniasını engetteyen
•şok" dondurtna -Dort yildız' denn
dondurucu.
3900 Üç KapOi Soğutucu
•Meyve ve sebzeler ıçm "senn koru-
yücu" «Dört yıkjızh denn dondurucu
•Otomatık defrost
Sûpor Buhartı Utû
•Teflocı taöan • Ayarianabılıt buhar
m*ktan »Kendı kenotnı temızteme
ozellığı •Han*etı kordon g>rışı.
Deluxe Minı Fınn
•100 Oakıkaya kadar programlanabt-
ten ümer 'Pılıç çevırme düzeneğı
•Üç kaderr>efı program dûğrnesı
•Paslanmaz ızgara ve beş adet şış
Vampyr 410 Elektnklı Süpürg»
•Yuzeye göre 250-1OOC wan arasın-
da otomatık ayarianabılen efnış gûcu
•Dûz yüzey-tıah ayaıit değışken fırça
•Koltuk ve -aöyatör toz emıalen
•Otomatık kordon toplama
D»hıxe E Otomatık Fmn
•12 saate kadar progıamıanaOten
ümer •Turt» ısı dağılım sıstemı -Lk;
tepsı -Bıı etekınklı ocak OtomaBk
çakmak -Cam ast kapak.
Yoğun istek nedeniyle kampanyamız 15 Kasım 1990 tarihine kadar uzatılmıştır.
Üstelik şimdi çok kolay taksitlerle
Şöyle bir uzanıp en ve sabit fiyat garantisiyle! Hemen
sevdiğiniz yazarı okumak.,. sinemaya, AEG Yetkili Satıcınıza koşun,..
tıyatroya gitmek sızin de hakkınız. Bu fırsat) değerlendirin.
AEG sıze, gönlünüzce yaşa- ^ w \ ^ ^ İşleri AEG'ye bırakın...
mak için iyi bir fırsat veriyor. / ^ V " ^ • W Siz yaşamaya bakın!
AEG
S A B İ T F İ Y A T A E G T A K S İ T K A M P A N Y A S I
Seçtığiniz AEG'yı terah ettiğiniz teslim tarıhı sûtununda x ile ışaretleyin. Peşinatı aşağıdakı banka hesaplarından birıne yatırın. Katılma formunu ve banka
havale makbuzunu. AEG Turkıye Genel Dağıtıcısı Grunberg Ticaret AŞ, Cemal Sahır Sokak 24. Mecidiyeköy, 80300 Istanbul adresıne iadelı taahhutlü
postalayın. Işlemlerın tamamlanması için satış sözleşmesı adresınıze gönderilecektir.
Ürün
SOGUTUCULAR
1200 Tek Kapıh
1350 Tok Kapıh
1700 Tek Kapılı
2500 İkı Kapılı
2700 ikı Kapılı
2700 No-Frost Iki Kapıh
SR 271 No-Frost İkı Kapılı
SR 368 No-Frost İkı Kapılı
SR 332 No-Frost Uç Kapılı
3500 Uç Kapıh
ÇAMAŞIR MAKİNELERİ
25C1 Lavamat
2502 Eko-Lavamat
2503 Eko-Lavamat
555 Eko-Lavamat
Lavakn
_avamer Mını Merdanelı
BULAŞIK MAKİNESİ
Favorıt
FIRINLAR
Star (İkı tepsıhj
Star ES (İkı tepsılı)
Elektro Turt» (Oç tepsili)
Elektro Turbo ES fUç tepsılı)
Elektro Star (Otomatık, üç teps*)
Delınce E (Otomatık. üç tepsili)
Mını Fınn
Mını Fınn Deluxe
Set Üstü Dörtlü Ocak E
ELEKTRİKLİ SÛPÜRGELER
Vampyr 406
Vampyr 410
DİĞER
Super Burtarlı Utu (Tetlon tabanlı)
Fırın Ustu Aspıratör
H
Kod
• 101
• 102
• 103
• 104
• 105
• 106
• 107
• 108
• 109
• 110
• 111
• 112
• 113
• 114
• 115
• 116
• 117
• 118
• 119
• 120
• 121
C1122
D123
D124
• 125
• 126
• 127
• 128
• 129
• 130
emenTesl
IPeşin,
4Taksrt
273.000
318 000
356.000
345.000
382.000
474 000
430 000
558.000
524.000
448.000
512.000
585.000
634.000
738.000
270.000
121.000
751.000
137.000
183.000
199.000
225.000
298.000
337.000
65.000
75.000
40.000
122 000
145 000
30 000
64 000
Toplam
1 365.000
1.590 000
1 780.000
1.725.000
1.910.000
2 370 000
2 150.000
2 790.000
2.620.000
2.240.000
2560 000
2 925.000
3.170.000
3.690.000
1 350.000
605.000
3.755.000
685.000
915.000
995.000
1.125 000
1.490.000
1.685.000
325.000
375.000
200 000
610 000
725.000
150.000
320.000
Arehk-Ocak Teslim
Kod
a 201
• 202
• 203
• 204
• 205
• 206
• 207
• 208
Û209
• 210
• 211
• 212
• 213
• 214
• 215
• 216
• 217
• 218
• 219
• 220
• 221
• 222
• 223
• 224
• 225
• 226
• 227
• 228
• 230
8Taksit
162.000
189.000
212.000
205.000
227.000
282.000
246.000
320.000
300.000
266.000
304.000
348.000
377 000
439 000
161.000
72 000
446 000
82 000
109 000
119000
134 000
177 000
200.000
39.000
45 000
24 000
72 000
86.000
37.000
' Toplam
1 458.000
1 701.000
1.908.000
1.845.000
2 043.000
2.538.000
2.214.000
2.880.000
2.700.000
2.394.000
2.736.000
3.132.000
3.393.000
3.951.000
1.449.000
648.000
4.014 000
738 000
981 000
1.071 000
1.206 000
1.593.000
1.800.000
351.000
405 000
216000
648 000
774 000
333.000
Ocak Şubat Teslim
Kod
• 301
• 302
• 303
• 304
• 305
• 306
• 307
• 308
• 309
• 310
• 311
• 312
_313
• 314
• 315
• 316
• 317
• 318
• 319
• 320
• 321
• 322
• 323
• 324
• 325
• 326
O327
• 328
• 330
IPeştn,
10Taksit
140 000
163.000
182.000
177 000
196 000
243 000
212 000
275 000
258 000
229 000
262 000
300.000
325.000
378 000
138 000
62 000
384 000
70.000
94.000
102.000
115 000
152.000
173.000
33.000
39.000
20.000
62.000
74 000
32 000
Toplam
1 540 000
1.793.000
2.002.00C
1.947.000
2.156.000
2.673.000
2.332 000
3.025 000
2.838 000
2519000
2882 000
3300 000
3 575 000
4.158 000
1 518 000
682.000
4 224 000
770 000
1 034.000
1 122 000
1 265 000
1 672.000
1 903 000
363.000
429 000
220.000
682 000
814.000
352.000
"Teslımal peşınatın yatırılma sırasına rpre yapılacaktır
Nor Fıyatiara % 20 KDV dahıkiır KDV oranında btr artış okırsa, fark tesfonatta alıodan talep editecektır Kampanyamız Merkez Bankası'nca
23 Ocak 1986 tarıhli Resmı Gazetede ılan edılen teblığe uygun 6ze< bir uygulamadır. Üredct firma Kefaletjndedir.
AEG Türkiye Genel Dağrbctsı Grunberg Ticaret AŞ bölge teletonlan: Istanbul *) 175 33 06,175 02 29 Ankara: (4) 127 59 83 (7 hat)
Izmir 51 22 66 5 : Adana- 7\ 14 47 gOSamsun (361ı 100 70Antaiya: ı3' 17 70 59 Erzurum: '01 n 44800