Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/18 SPOR 15 KASIM 1990
Milli Takım, Polonya önünde büyük mücadelegöstermesine karşın şanssız bir golleyenildi
Oynadık,gücümüzyetmediTürkiye: 0 - Polonya: 1
GOL: Dk. 33 Dzhekavtse
HAKEMLER: Aleksey Spirin (4), Sergey Khu-
sainov (5), Rustem Ragimov (5)
TÜRKfYE: Engin (3) - Rıza (3), Yusuf(7), K.Bü-
lent (7), Gökhan (5) - Oğuz (2), Muhammed (4)
(Sercan 4), Ünal (5), Ülken (4) (Mehmet ?) - Tan-
ju (2), Hami (3)
TOPLAM PUAN: 45
POLONYA: Wandzig (6) - Kaczmarek (6), Ku-
bicki (6), Wdowczyk (6) - Darajevic (6), Newroc-
kil(7), K. fVarzycha (6), Prusik (6), R.Warzycha
(6) - Kosecki (7) Dzhekawse (6) (Zieber 6)
TOPLAM PUAN: 68
KULLANILAN SERBEST ATIŞ: Türkiye 22,
Polonya 15
CEZA ALANIİÇİNDEN ŞUT. Türkiye 2, Po-
lonya 2
CEZA ALANI DIŞINDAN Şüli Türkiye 3, Po-
lonya 1
KALEYİ BULAN ŞUT: Türkiye 2, Polonya 2
DIŞARI GİDEN ŞUT: Türkiye 3, Polonya 1
KOŞE ATIŞI: Türkiye 7, Polonya 5
OFSAYTA DÜŞME: Türkiye 3, Polonya 3
SARI KARTLAR: Gökhan (Türkiye), tVarzycha
(Polonya)
HtLMİ TÜRKAY
Olmuyor.. Olmuyor.. lşte bizim gücümüz, ka-
pasitemiz bu kadar. Bizim futbolcudan daha faz-
lasını beklemek olanaksız. Ne kondisyonumuz
var ne fiziğimiz, "dan, dun"dan öteye gidemiyo-
ruz. Kendi çalıştıncımızı beğenmedik, yabancı
getirdik. tşte sonuç ortada. fki maçta iki yenil-
gi. Attığımız yok, kalemizde gördüğümüz gol sa-
yısı çok.
Maçtan bir gün önceki basın toplantısında
Scpp Piontek, karşılaşmaya iyi hazırlandıklan-
nı ve kazanmaktan başka bir şey düşünmedikle-
rini belirtmişti. Hepimizin arzuladığı şeydi bu.
Ama çok, çok üstün olan bir ekipti. Hatta bi-
zimle beraber maçı izleyen Turgay Şeren de ya-
nındaki Abdullah Gegiç'e, Polonya takımının iz-
lediği S.İrlanda ve İngiltere'den de iyi bir ekip ol-
duğunu söylüyordu. Eksiğimiz çoktu, hataları-
mız fazlaydü, oynayan oyuncumuz, mücadele ede-
bilecek oyuncumuz azdı. Ne doğru dürüst şut
atabilecek ne de ataklara katılabilecek oyuncu-
muz vardı. Bir ara dikkat ettik, ikinci yarının or-
talarına doğru Sepp Piontek saha kenarına ka-
dar gelmiş, yarım Turkçeşiyle "hucüm.. huciim"
diyordu. Ve sonrasında iki elini birden başına gö-
türerek dövünüyordu. Çiinkü ne koşacak ne de
hucüm yapabilecek fotbulcumuz kaİmıştı saha-
da. Sert oyunumuz biraz fazlaydı, gereksiz yere
vurduğumuz tekmeleri, tükürmeleri Sovyet ha-
kem çogu kez görmemezlikten geldi. Koca maç
OĞUZ ETKtSİZDİ — Milli takımımızın Polonva'ya 1-0 yenildiği maçta Oğuz hayal kınklığı yarattı. (Fotoğraf: Levent Yücdman)
boyunca K.Bülent'le Vusuf ayakta kalabilen isim-
diler. Engin'e bir top geldi o da gol oldu. Şu an-
da liglerin en formda kalecisi olarak gösteriliyor
Engin, ama bıze göre en kötüsü. Yine Torgay Şe-
ren'in bir sözünü sırası gelmişken aktaraJım:
"Milli takım maç kazanacaksa her şeyden önce
kalecisinin iyi olması gerekir". Gerçekten de doğ-
ru söyluyor Şeren. Bir takımın kalecisi ne kadar
iyi olursa o takıma daha çok giiven gelir, müca-
deleciliği artar, kazanma hırsı doğar. Ama En-
gin gibi bir kaleciye sahip olursan ne kazanma
hırsın ne de oynama zevkin kalır sahada. lşte En-
gin kalesine gelen bir topu ters yumrukla kalesi-
niy içine doğru atarken Polonyalının gol vuruşu
yapmasına da yardım etmiş oldu. Sayın Piontek
milli talumı gencleştinneyi nasıl düşüniiyorsa bi-
raz da kaieci arayışına geçsin. Çiinkii bu milli ta-
kım Engin ve Engin gibileri ile olmaz. Evet, iyi
olarak Vusuf ve K.Bülenı'ten söz etmiştik. Bu
futbolcularımız dün üzerlerine giydikleri milli
formanm hakkını en iyi bicimde veren futbolcu-
larımızdılar. Rıza her zamanki gibi Beşiktaş'ta
oynadığının aymsını tekrarladı >ani klasikti yi-
ne. Milli takımımızın yenisi Ülken orta aianın s o
lunda görev yaptı çoğu kez köşe bayrak dibine
giderek buradan orta yapmayı düşündü. Ancak
tam 4 kez orta yapan bu futbolcumuzun ne ya-
zık ki bir kez olsun ortası ceza aianın içine düş-
medi, hepsi kale arkasına gitti. Bir Ognz vardı
orta sahanın ortastnda aman allahım. lllet etti
bizleri, hepimizi. Büyük torpille oynuyor olsa ge-
rek. Hatta bir ara spor yazarı ağabeyimiz Eyüp
Karadayı kendini tutamayarak, Oğuz'un yavaş
hareketleri karşısında "oynasana kız" diye bağır-
madan yapamadı. Ünal, ikinci yarı canlıydı, za-
man zaman iyi toplar attı arkadaşlanna ancak
agır bir Tanju ve egoist Hami bu topların hiçbi-
risini değerlendiremediier.
Polonya takımı, bizi kendi evinde çok rahat ye-
ner, hem de hiç zorlanmadan. "Çiinkii göriinen
köy kılavuz istemez." Oynadıkları futbolla bu işi
profesyonelce yaptıklan bir gerçek.
Futbolcu gözüyle
Üzülmeyelim
çalışahm
METİN TEKİN
Avrupa şampiyonası eleme
grubundaki 2. maçımıza üze-
rünizde Serbest trlanda'dan
aldığımız farklı mağlubiyetin
ezikliği ile başladık. Polonya
milli takımı ise bizim tam ak-
simize oyuna çok çok iyi baş-
ladı. Ve oyunun ilk 10 dakika-
sında ağırlığını yaptığı üst üs-
te ataklarla hissettirdi.
Maçın ilerleyen dakikalarında biz oyunda
dengeyi kurduk. Ancak "iyi oynamaya
başladık" dediğimiz anda golü yedik. Polon-
ya golü bulduktan sonra daha temkinli bir fut-
bol sergıledi. Defansını çok adamla kaparken
kontrataklarla farkı artürabilecek gol aradı. Biz
ise golü yedikten sonra oyuna ağırlığımızı ko-
yabildik ancak bu da kopuk kopuk oldu, de-
vamlılık sağlayamadık. Oyunun 2. devresinde
Polonya'nın yarı sahasında daha çok gözük-
meye başladık. Ancak bu kez de net bir gol po-
zisyonuna giremedik. Irlanda ile oynarken ara-
mızdaki fızik gücü bariz bir şekilde görulüyor-
du. Ancak bunu Polonya karşısında yaşama-
dık. Polonya milli takımı topla çok iyi oynu-
yor bu becerilerini de golü bulana kadar çok
iyi sergilediler.
Evet bir önemli maçımıza daha hüzünle bi-
tirdik. Ancak üzülmek yerine durmadan, din-
lenmeden çaûşmamız ve bu işin başındaki in-
sanlara güvenip sabretmemiz gerekli. Bizim en
büyük eksikliğimiz sabretmesini bilmemek.
Fenerbahçe'ye
Polonyah libero
Sarı-Lacivertliler maç sonrası
Jacolcewicz'le görüşerek
anlaşmaya vardılar.
Spor Servisi — Dün gece oynanan milli maç-
tan sonra Polonya milli takımının yedek libe-
rosu Jacolcewicz ile F.Bahçeli yöneticiler bir
görüşme yaptılar ve iki taraf da prensipte an-
laştüar. Polonyah futbolcu ile bugün sözleşme
imzalanacak ve Jacolcevvicz büyük olasılıkla ta-
kımı ile dönmeyecek ve Istanbul'da kalacak.
MAÇSONRÂST
İZLENİMLER
Ücretsiz tribünlere hücumERCAN TURCAN
• İnönü'nün yeşil düzlüğüne inen "bugulu ge-
ce"sinde "futbol savaşçılarının "milli görev"ine
"ulusal davetiye" alanlann gözlerinde yaşlar var-
dı.
Tribünlere dolan salkım, saikım heyecan gir-
dabının içine düşenlerin "trajedisi" ve "gözyaşı"
Türk futbolunun bitmeyen "senfonisi"ne düşen
yeni bir "siyah nota"ydı. Irlanda sonrası Polon-
ya yenilgisi ve "bunar" olup uçan Avrupa kupa-
sı final "umud"umuz.
• Maça bir saat kala tribünler bomboştu. Fut-
bol Fderasyonu'nun açık tribünlere ücretsiz se-
yirci alınacağını açıklamasından sonra stada dal-
ga dalga gelen futbolseverler bir saat gibi kısa
zamanda tribünlerin tamamını doldurarak ay-
yıldızlı formaya görülmeye değer desteklerini ver-
diler.
• Çağdaş futbolun fızik, nefes üstünlüğü, pres,
tempo, ikili mücadele ve gol noktalarında bitiri-
cilik gibi ana özelliklerini sergileyemeyen ay-
yıldızlı takımdan galibiyet beklenemezdi. Nite-
kim, öyle oldu. Milli Takımın renksiz futbolu
"simsivab" karanlıklara kahredercesine dönüş-
tü.
• Sızmadık delik bırakmayıp, milli takım de-
fansını "hallaç pamuğu" gibi atan Kosecki, sa-
hada'basmadık yer bırakmayıp Inönü'yü parsel-
leyen Navroski, takımını her pozisyonda milimet-
rik paslarla ateşleyen Prusik, adeta "Polka" oy-
namanın zevkinde tabeladaki "skorun baş
mimarlan" oldular.
Millilerde ise biraz olsun kişilikli oynamaya ça-
lışan K. Bülent ve Yusuf arzulu, "dinamo 'gibi
çalışan Muhammed' diriy"di.
• Türk futbolunun patronu Sepp Piontek'e sa-
haya çıkarken Türk bayrağı verildi.Bayrağı öpen
Piontek eriyen dakikalar içinde heyecanını ağ-
zından eksik etmediği piposuyla yok etmeye ça-
Iışırken sık sık kenara gelerek futbolculan "ileri"
gidilmesi için uyardı.
• Kulüp bayraklan ile ay-yıldızlı bayrak ların
uçuştuğu tribünlerde Robert Koleji ile Avustur-
ya Lisesi'nin getirdikleri pankartlar dikkatleri üs-
tünde topladı. Aynı tribünlerde Futbol Federas-
yonu Başkanı Şenes Erzik, Fenerbahçe Kulübü
Başkanı Metin Aşık, Galatasaray Kulübü Baş-
kanı Alp Yalman yan yana üzüntü ile maçı izle-
diler. Son yanda aralarında "Uğur" için yerleri-
ni değiştiren başkanların maç sonunda suratla-
nnda "üzüntü" vardı.
• Fenerbahçe Teknik Direktörü Hiddink, bü-
tün maçı ayakta heyecanla izledi. Maç sonrası
uzüntüsünü iki elini yana açarak, "Olmuyor,
olmuyor" gibi kısacık cümlesi ile ifade eden Hid-
dink, maç sonrası stattan uzun süre ayrılamadı.
Adalılar
yenişemedi
S.İrlanda: 1
İngiltere: 1
HAKEMLER: Piedro (ftalya)
(61
S.tRLANDA: Bonner (6),
Morris (6), Stauton (7), Whe-
lan (6), (McLoughlin 5), O'Le-
ary (6), McCarthy (6),
McGrath (7), Houghton (6),
Quinn (6), (Cascarina 6), Afd-
ridge (7), Towsend (6).
İNGİLTERE: Woods (5), Di-
xon (5), Pearce (6), Adams (6),
Des Walkers (6), Wright (6),
Platt (6), CoM/ens (6), Beard-
sley (5), Lineker (7), McMa-
hon (6).
SARI KARTLAR: Beardsley,
O'Leary, Whelan, Cowens.
GOLLER: Dak. 67 Platt, Dak.
82 Cascarino.
• » ^ • • • • • • • • • • i ^ ^ B tmmmmmmmmmm^m^mmmmmmm^^^m^^^^^^^^^^^^^^^^^^^ Avrupa rutool jampiyo:
UMUTLARIN BIl lİĞı GOL — Avrupa Şampiyonası grub eleme maçlannın ikincisinde de >enilerek şansımızı eleme grubunda İrlanda ile
iyice azaittık. Dzhekawse'nin kaleye yönelttiği topu Bülent ve Engin önleyemediler. (Fotoğraf: Mustafa Ersoy) giltere 1-1 berabere kakh.
' ' 1 — f T—*~ı n i i ——
DUBLİN (Cumhuriyet) —
Avrupa Futbol Şampiyonası
eleme grubunda İrlanda ile In-
Piontek: Seyirciye yazık oldu
Teknik Direktör Piontek asıl hedeflerinin
1994 olduğunu belirtti. Polonya Teknik
Direktörü Strejlau ise ilk atakta gole
kavuştuklarını söyledi.
ARİF KIZILYALIN
HAKAN AKARSU
Avrupa Futbol Şampiyonası
grup elemesinde Polonya'ya 1-0
yenilen (A) milli futbol takımı
maç bitiminde üzgün bir biçim-
de soyunma odasının yolunu tu-
tarken, Polonyahlar sevinç çığ-
lıkları atarak galibiyeti kut-
ladılar.
Teknik direktör Sepp Pion-
tek, Polonya maçında milli ta-
kımın elinden geldiğince müca-
dele ettiğini, ancak henüz iste-
nilen seviyeye ulaşamadıklarını
söyledi. Polonya'nın geliştirdi-
ği ilk tehlikeli atakta gole kavuş-
tuğunu, buna karşın milli takı-
mın eline geçirdiği 2-3 fırsatı de-
ğerlendiremediğini vurgulayan
Sepp Piontek, "Polonya giiçlü
bir takım. Giiçlü ekipler karşı-
sında daha iyi oynuyoruz. Fut-
bolumuzun iyi bir yolda oldu-
ğunu söyleyebilirim. Geçen
maçtan daha iyi oynadık. Bazı
pozisyonlarda daha güçlü ola-
bilsek gole ulaşabilirdik. Gök-
faan, Yusuf, Bülent ve Ünal iyi
bir mücadele öraeği gösterdi-
ler" dedi.
Grubumuzda Ingiltere'yi fa-
vori olarak gördüğünü de belir-
ten milli takım teknik direktö-
rü Piontek, asıl hedeflerinin
1994 Dünya Kupası elemeleri ol-
duğunu kaydetti. Inönü Stadı'-
nı dolduran 25 binden fazla se-
yirci ile ilgili olarak da konuşan
Piontek, "Bu mükemmel seyir-
ciye galibiyet hediye etmek ister-
dik. Ama olmadı Polonya ma-
çını kaybettiğimiz için üziintü-
lüyüm. Artık çalışmalanmızı
ileriye dönük olarak gerçekieş-
tireceğiz. Yapmamız gereken
çok iş var" dedi.
İlk maçlannda İngiltere'ye
2-0 yenildikten sonra dün gece
(A) milli futbol takımımızı 1-0
mağlup eden Polonya ise grup-
ta ilk iki sıra için ümitlendi. Po-
lonya'run teknik direktörü And-
rej Strejlau, Türkiye'nin grup-
taki iddiasının tamamıyla sona
erdiğini söyledi. Polonyah çahş-
tıncı, "Türkler ileriye dönük
için çalışma yaparlarsa iyi bir
ekip oluştururlar. Bu geceki
(dün) maçta tek atakta goiü bul-
duk. Türkiye ise arzuladığı oyu-
nu oynayamadı" dedi.
Polonya milli takımı maç ön-
cesi sahaya cıkarak ısınmak is-
tedi. Ancak soyunma odasını
sahaya bağlayan tünel girişleri-
nin kapalı olması Polonyalıları
bir hayli sinirlendirdi.
GüNÜNİÇİNDEN
• HAFIZ AMELİYAT OLDU — Macaristan'da yapılan
Dünya Şampiyonası'nda altın madalya kazanan ancak
omuzundan sakatlanan milli halterci Hafız Süleymanoğlu
dün ameliyat oldu. Hafız'ın koluna 5 cm'lik pla'tın çivi
takıldı.
• BOLU MAÇI EKRANDA — Futbol Federasyonu
tarafından cumartesi gününe alınan Bolu-Karşıyaka maçı
TV l'den naklen yayımlanacak. Karşılaşma saat 13.00'ten
itibaren ekrana gelecek.
• AVRUPA — Avrupa Gençler Judo Şampiyonası bugün
Ankara'da başlıyor. Şampiyonaya 25 ülke katılacak.
• ELTOPU — Uluslararası Gaeta Kupası'nda bayan
eltopu milli takımı Finlandiya'yı 23-22 yendi. Italya'daki
turnuvada milli takım bugün Belçika ile oynayacak.
• MASATENİSİ — Japonya'da yapılan Dünya
Masatenisi Kupası'nda Isveçli Waldner ile Çinli Wenge
finale kaldılar.
• TOTO — Spor-Toto'nun 13. haftasmda Giresun-Ordu
maçı değerlendirilme dışı bırakıhrken Loto'da da Kütahya-
Buca, Göztepe-Alanya, Giresun-Ordu maçlannın
sonucunun noter tarafından belirleneceği açıklandı.
• ATYARIŞI — Dün koşulan tstanbul atyarışlarında altılı
ganyan 2-10-7-12-10-5 şeklinde sonuçlandı.
MAÇIN ELEŞTİRİSİ
Belki bir gün
ABDÜLKADİR YÜCELMAN
Futbol bir sistem ve beceri işi. Buna mücadele de eklenirse
ortaya hem güçlü ve kazanan bir takım, hem de güzel bir fut-
bol şov çıkar.
Polonya karşımıza güçlü ve organize bir ekip olarak çıktı.
Kondisyonu da mükemmele yakındı. Tekniği bizden daha iyi
ve beceride ise bizden daha üstündü. Hele bir Kosecki vardı
lci Galatasaray ve Fenerbahçe'nin peşine düştükleri bu futbolcu
gerçekten bir şovmendi. Kıvrakhğı, sürati, becerisi ve futbol
sanatı ile herkesi büyüledi. Ama Polonya maçı bu tek Kosec-
ki ile almadı. Çünkü Polonya takımında ona yakın daha 9
futbolcu vardı. Futbolun bir ekip oyunu olduğunu kavramış,
teker teker yeteneklerin bif potada erimiş Polonya'sma karşı
yenilgi kaçınılmazdı ve 1-0 iyi bir sonuç sayılmalıydı.
Peki ama milli takım bu Polonya karşısında ezildi mi; as-
Ia. Savunma ağırhkh ve Tanju ile Hami'den gol bekleyişi için-
deki milli takımımız maç boyunca ve hele ikinci yanda ger-
çekten go! atma hırsı içinde saidırdı. Ama orta sahada çok
iyi organize olan ve bize nazaran çok daha az top ka*ptıran
Polonya'yı "belki" ilk yanda Oğuz'un hazırladığı becerikli bir
adamla geçebilir, "belki" de Engin'in elinden kaçırdığı top
da gol olmayabilirdı. Ama bu kez "bplki" ikinci yanda yan
hakemin bize ofsayt olarak kestiği bir Polonya atağından ye-
nik duruma düşebelir, "belki" de Tanju'nun "kaçar mıydı"
diye hayıfladığunız pozisyonu ile beraberhği yakalayabilirdik.
Ama futbolda beceri ve şans saniyelerinin çakıştığı anı yaka-
layan golü atıyor, bize de "belki'ii yorumlar yapmak düşü-
yor. Bu da bizim kaderimiz. Ne var ki Polonya karşısındaki
futbolumuzla geleceğe daha bir umutla bakmak istiyoruz. Bir
gun "belki" biz de yenmesini öğreneceğiz, ama kuşkusuz önce
futbol oynamayı ve becerikli omıayı öğrenerek.
Gücümüz bu kadar
AYDIN GÜLEŞ
Dün, Polonya karşısına bana göre çıkabilecek en iyi kad-
royu sahaya sürdük. Tüm oyunculanmız da 90 dakika bo-
yunca ellerinden geldiğince didindiler ve mücadele ettiler.
Engin, Unal, Oğuz, Tanju, Rıza ve Hami'nin eski perfpr-
manslannın çok altında olmalarının oyunumuzu etkilediği-
ni kabulleniyorum, ama bu Polonya'ya karşı bu
oyunculanmız yüksek performansla da oynasalardı bana göre
yine sonuç değişmezdi. Polonya çok klas oyunculardan ku-
rulu bir ekip değil. Ama en gerideki adamlanndan en uçtaki
adamına kadar adeta bir makine duzeni içinde çalışıyorlar.
Oyun anJayışlan, yardımlaşmaları, ikili mücadelelere katı-
lımlan, özellikle de savunma organizasyonları fevkalade iyiy-
di. Her oyuncusu en az iki kişilik koşuyor. Topu kaybeden
her oyuncuda savunma düşünce ve eylemi hemen devreye gi-
riyor. Her oyuncusu bizim oyuncuyu kovalayıp rakipleri ile
kendi kaleleri arasında bir yer alıyor ki bu da rakiplerine, yani
bize ne oyun oynama alanlan ve ne de topu kullanma zama-
nı bırakıyor ki üstünlük hemen kendilerine geçiyor. İkili mü-
cadelelere katılan oyunculan ya topu devre dışı bırakıyor, ya
bizim oyunculanmızı. Böyle olunca da dün olduğu gibi doğ-
ru dürüst bir atak geliştiremediğimiz gibi kaptığımız toplan
da rakiplerimize adeta teslim ediyoruz. Çok şanssız ve hatalı
bir gol yediğimizi, bazı oyuncularımızın formsuzluğunu da
kabulleniyorum. Ancak şu anda bu oyuncuların alternatifı
olan oyuncularda eski formJarından çok uzaktalar. Engin'-
in yerine Hayrettin veya Süleyman, Oğuz'un yerine Mehmet,
Rıza'nın yerine Mustafa Yücedağ, Tanju'nun yerine Metin,
Hami'nin yerine de Feyyaz'ı veya Sercan'ı koymuş olsaydık
belki biraz daha güzel mücadele ederdik ancak sonuç bun-
dan farklı olmazdı. Zira Polonya ve onun gibi ekiplere üs-
tünlük sağlamamız için bizim oyuncularımızın tümünün
dünkü Yusuf, K.Bülent, Ülgen ve Muhammet gibi üstün per-
formansla oynamalanna rakiplerimizin ise ya çok formsuz
ya da amaçsız bir maç oynamalanna bağlıdır. Kaptanlan 5
numaralı Kaczmarek 6 numarah Newrockil 11 numaralı Ko-
secki gerçekten çok iyi oyuncular. Bu arada fevkalade güzel
bir maç yöneten Sovyet hakemleri de kutlamak gerek.
Piontek düşüncesineuyum
METİN TÜKENMEZ
tsveç 92 için kuralar çekildiği zaman "dişimize göre takım
yok" diye düşünmüştük. Çünkü İngiltere, İrlanda ve Polon-
ya futbol ekollerinde fizik gücü her zaman ön planda tutan
takımtar olmoşlardır. Bizim ise bu tür takımlara karşı başa-
nmız yok denecek denli azdır. Kaldı ki Polonya fizik gücüne
tekniği de eklemiş. Kanımca bizim bu takımlardan puan al-
mamız bile çok zor.
Dün grubumuzdaki dört takımda bir kez daha izledik. Yıl-
lardır futbolun var olan gerçeğini dünkü pratikte bir kez da-
ha gördük. Futbol koşmadan, mücadele etmeden oynanmı-
yor. Oynayabilirsiniz. Ancak kazanamazsınız. Spor motorik
yetenekleri ve özellikle de kondisyonel yetenekleri gelişmeyen
futbolcular sahada kayboldular. Piontek'in de zaten istediği
budur. Önce koşan ve mücadele eden bir takım yaratmak.
Bu anlamda dünkü ulusal takım Piontek düşüncesine uyura
göstermek açısından hiç de fena olmayan bir başlangıç yap-
tı. Çok güçlü bir takım olan Polonya'ya karşı iyi mücadele
ettik. Futbolcular bilgileri \e güçler ölçüsünde mücadeleyi sür-
dürdüler. Fizik ve mücadele olarak iyi olan Bülent ve Yusuf
çok başanh olurken, daha çok teknik kapasitelerini ortaya
koymak isteğinde olan Oğuz, Tanju, Hami sahada kaybol-
dular. Ülken sol kanatta çok iyi görev yapmasına karşın son
hareketlerde başarılı olamadı. Çünkü makine disiplini ile oy-
nayan rakiplerinin baskısından bir türlü kurtulamadı. Aynı
şeyi Rıza için de söyleyebiliriz. Yediğimiz gol için talihsizlik
denilebilir mi? Engin Beşiktaş ve ulusal takım kalesinde bu
tür golleri sık sık yiyor. O zaman bu tür gollerin nedenlerini
talihsizlikte değil de Engin'in kalecilik yeteneklerinde aramak
gerekir.
Polonya ise tüm hatları ile güçlü bir takım, görevini yap-
mayan oyuncu yoktu. Özellikle libero Kacmrak, Wdowezyk,
Newrockil, VVarzyhk çok iyi oyuncular. Kosecki gibi bir oyun-
cu ise Avrupa'nın futbol devlerinde bile az yetişir.
POKTRE
Kosecki
HALİT DERİNGÖR
Polonya gibi
takımlan gör-
dükten sonra
bir spor yazarı
olarak yerli
maçlan yazdı-
ğımıza, yöneti-
cilerin bizim
futbolculara
verdikleri mil-
yarlara, seyircilerin yaz kış de-
meden maçlara gitmelerine in-
san üzülüyor.
Polonya takımı iyi calışan
bir makine gibi. Bütün birey-
ler görevlerini eksiksiz yapı-
yor. Hele Kosecki tam anla-
mıyla klas bir futbolcu. Ince
ve çelimsiz vücuduna karşın
futbolun gerektirdiği bütün
yeteneklere sahip. Sadece boz-
ma görevi olan defansımız
arasında adeta bir sincap gibi
dolaştı ve defansımızı yerlere
yatırdı. Bu futbolcunun arka-
sından Galaıasaray ve Fener-
bahçe koşuyormuş. 5 milyar
istiyormuş. Yugoslavya'nm
çaptan düşmüş futbolculanna
mÛyarlar verilmesi karşısında
bu oyuncunun da 15 milyar is-
temesi kanıksanmamalıdır.
Ama hangi takım alırsa alsın,
hem bu futbolcuya, hem de
verdikleri milyarlara yazık
olur. Çünkü böyle bir bozuk
düzen içinde o da kendinden
öncekiler gibi kaynayıp gider.