Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 EKİM 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/5
Karpov 'Kedilerie
• NEW YORK (AP) — Sovyet satranççı Anatoli
Karpov, yarm Nevv York'ta başlayacak olan büyuk
karşılaşmaya hem çaJişarak hem eğlenerek hazırlanıyor.
Yann Dunya Satranç Şampiyonu Gari Kasparov'la unvan
için karşı karşıya gelecek olan Karpov, onceki akşam
New York'taki Winter Garden Theatre'da sahnelenen
ünlu "Cats" (Kediler) müzikalini izledi ve oyundan sonra
sanatçıları kutladı. "Cats" muzikali Broadway'de tam
sekiz yıldır sahneleniyor. Gari Kasparov iJe Anatoli
Karpov, yarından başlayarak 24 karşılaşmalık bir dünya
şampiyonluğu maçı için karşı karşıya gelecekler.
Kasparov, bir süredir elinde tuttuğu dunya satranç
şampiyonluğu unvanını Karpov karşısında korumaya
çalısacak.
'Beyaz Kale' yabancı dilde
• Kültiır Servisi — Orhan Pamuk'un uçuncu romanı
"Beyaz Kale" İngilizce ve Almancaya çevrildi. "Beyaz
Kale" Ingiltere'de Victorıa Holbrook'un çevirisiyle ve
"The White Castle" adıyla Carcanet Yayınevi tarafından,
Almanya'da da Ingrıd Iren'in çevirisiyle ve "Die Weisse
Festung" adıyla Insel Yayınevi tarafından yayımlandı.
Pamuk'un son romanı "Kara Kıtap" ise onümüzdeki yıl
Münevver Andaç çevirisiyle Fransa'da Gallimard
Yayınevi'nce basılacak. Ote yandan, Orhan Pamuk,
Kanada'da 10 yıldır duzenlenen Uluslararası Yazarlar
Şenliği kapsamındakı "Harbourfrom Okumalan" adlı
okuma gunlerıne katılmak uzere Toronto'ya gitti. Toronto
'entindeki okuma gunlerıne katılacak yazarlar arasında
jüney AfrıkaJı yazar J.M. Coetzee, Amerikalı polisiye
yazarı Elmore Leonard, Amerikalı kadın yazar Joyce
Carol Oates, Mısırlı femınist yazar Neval el Saddavi ve
ünlü tngiliz romancı Peter Ackroyd da var.
4
Dick Tracy' geliyor
• Kiiltiir Servisi — Geçen aylarda gösterildiği ülkelerde
hasılat rekorları kıran ancak kendi benzeri "Batman -
Yarasa Adam" filminin hasılatmın yansına ulaşamayan
"Dick Tracy", 12 ekimde Türkiye'de gösterime giriyor.
1930'larda yayımlanan bir çizgi bant kahramanından
esinlenilerek çekilen filmi, Hollyvvood'un popüler
oyunculanndan VVarren Beatty yönetmiş. Beatty aynı
zamanda başrolü de ustleniyor. Dick Tracy adındaki
dedektifın maceralannı konu alan filmde Madonna, Al
Pacino, Dustin Hoffman da rol ahyor. Beyoğlu Emek,
Kadıköy Reks ve Ankara Akun sinemalannda gösterime
girecek fılme ek olarak "Roger Rabbit "Lunapark'ta" adlı
bir çizgî film de oynayacak. (Fotoğraf: Filmin iki başrol
oyuncusu- Warren Beatty ve Madonna)
Bedri Rahmi sergisi
• Kiiltiir Servisi — 1913-1975 yıllan arasında yaşayan
jnlü Türk ressamı Bedri Rahmi Eyuboğlu'nun resim
sergisi Elektromak A.Ş.'nin katkılanyla 8 ekimde Almelek
Sanat Galerisi'nde açılacak. Güzel Sanatlar Akademisi'ni
bitirdikten sonra Paris'te Andre Lhote'nin atölyesinde
çalışan daha sonra Türkiye'ye donerek kendi adıyla
anılan atölyesinde çalışmalarını sürduren sanatçı, 1958
yıhnda Bruksel Sergısi'nde Türk pavyonu için yaptığı
mozaik panosuyla altın madalya kazanmıştı. Ressamlığı
kadar şairliğiyle de tanınan Eyuboğlu'nun "Yaradana
Mektuplar", "Karadut", "Tuz", "Karadut 69", "Dol
Karabakır Dol", "Yaşadım" gibi şiir kitaplan bulunuyor.
Sanatçının en tanınmış yapıtlarından-bazıları "Köylü
Kadını", "Beylerbeyi îskelesi", "Bahklar", "Mavi Siyah
Kuş", "Anadolu Hisarı", "Mangal" ve "İbrik".
Ahilik Haftası baslıyor
• ANKARA (AA) — Kültür Bakanlığı'nca 8-14 ekim
tarihlerinde Ankara, Bilecik, Çankırı, Denizii, Erzincan,
Gaziantep, Isparta, lstanbul, Kırşehir ve Konya'da
"Ahilik Kültür Haftası" düzenlenecek. Kültür
Bakanlığı'ndan yapdan açıklamaya göre Ahilik
kültürünün Türk toplumunun yapısına olan etkilerinin
incelenmesi, açıklanması ve tanıtılması amacıyla
düzenlenecek haftada sempozyum, panel, açıkoturum
yapılacak ve konferanslar verilecek. Hafta boyunca
aynca tiyatro, opera, haik oyunları gösterileriyle halk ve
sanat müziği konserleri, resim, kompozisyon yarışmaları
ve çeşitli sergi etkinlikleri gerçekleştirilecek. Ote yandan
Ahilik kıiltürünü araştırma yanşması da sonuçiandı. Dr.
Halime Doğru'nun "XVI. Yüzyılda Sultanönü
Sancağında Ahiler ve Ahi Zaviyeleri" adlı eseri birinci,
Cemal Anadol'un "Türk-lslam Medeniyetinde Ahilik
Kültürii ve Fütüvvetnameler" adh eseri ikinci, Merih
Baran'ın "Ahi Emir Ahmet (Baybuni)" adlı eseri de
uçüncü seçildi. Öduller, Ahilik Kültürii Haftası
çerçevesinde 8 ekimde Milli Kütupharie'de yapılacak
törenle dağıtılacak.
Devlet Opera ve Balesi kitabı
• ANKARA (AA) — Devlet Opera ve Balesi'nin
kuruluşundan bugune uzanan etkinlikleri kitap haline
getırildi. Edinilen bilgiye göre muzik eleştirmeni Asım
Cem Konuralp tarafından hazırlanan kitapta, Osmanlı
İmparatorluğu doneminde Köprulu Fazıl Ahmet Paşa'nın
girişimleriyle Venedik'ten getirilen ilk opera topluluğuna
da yer veriliyor. Tanzimat ve Meşrutiyet doneminden de
Ornekler verilen kitapta, modern Turk ve bale sanatının
ortaya çıkışı anlatıhyor. Sevgi Feyman'ın Turk balesi
konulu incelemesinin de yer aldığı Turkçe-Ingilizce
kitap, opera ve bale bölumu yönetıcı, sanatçı ve teknik
adamlarının listeleri, yabancı konuk sanatçılar, genel
repertuar hakkında bilgileri de içeriyor. Istanbul ve Izmir
Devlet Opera ve Balelerinın ayrı avrı tanıtıldığı kitapta,
opera ve bale gosterilerinin yapıldığı sahnelerin oturma
planlan ve çeşitli eserlerin fotoğraflanndan oluşan bir
album bölüm bulunuyor. Devlet Opera ve Balesi
seyircileri için hazırlanan tanıtıcı kitap 6 bin liraya
satılıyor.
Gazetemiz mensuplarından ressam Agop Arad'ıyann toprağa veriyoruz
Babıâli'ııbı Tarabyah ressamı4 ekim günü
yitirdiğimiz Agop
Arad'm cenazesi, yann
saat 12.00'de
Gazeteciler Cemiyeti
önüne getirilecek.
Arad'ın cenazesi, saat
14.00'te Galatasaray Üç
Horan Ermeni
Kilisesi'nde
düzenlenecek dini
törenden sonra toprağa
verilecek.
RECEP BİLGİNER
Geriye doğru, 46 yıllık bir ar-
kadaşlığın anılan kaldı sadece.
Agop Arad da öteki dostlar gi-
bi, donuşu olmayan o sonsuz
yolculuğa çıktı.
40 yıl once "Vatan" gazete-
sinde çalışırken arkadaşlarla
birlikte, sevgili Agop sanki öl-
muş gibi tabutu başında topla-
nır gibi yapar, "O ölmedi
yaşıyor" derdik. O da gözluğu-
nun arkasından o sevimli göz-
leriyle gulerdi. Her turlü şaka-
dan hoşlandığı için, olum gibi
yaşamın en büyük dramına bi-
le bir arkadaş şakası gozüyle ba-
kardı. Ama ölümden çok kor-
kardı. Biraz hastalanacak olsa
"Gebereceğim galiba!" derdi.
Bir de silahtan çok korkardı.
Gazetedeki arkadaslar bunu bii-
dikleri için, sık sık yanında
mantar tabancası patlatarak
onu korkuturlardı. Boş silahı
görduğünde bile "Yapmayın!
Şeytan doldurur!" derdi. Nite-
kim, kardeşi Onnilt, Kore'de
sıhhiye iken tufeğini temizledi-
ği sırada kaza kurşunuyla öl-
müştü. O büyük acısı içinde,
bizlere "Ben şeytan doldurur
dememiş miydim?" dıye haklı-
lığını ispatlamaya çalışnuştı.
Arad'ın silah kadar, ölüm ka-
dar korktuğu başka bir şey da-
ha vardı: Polis. Elli yıldır en
gözde yazarlann, şairlerin bir-
çok kitabının kapaklannı dü-
zenlediği, portrelerini çizdiği
için "şüpheli kişiler" arasına
girmişti.
Dostluklanndan gurur duy-
duğu insanlar MeMh Cevdet-An-
day, Orhan VeM ve Sait Faik idi.
"Vatan" gazetesine girdiğimde,
yani 1945'te, ba^ıa en çok yakın-
lık gösteren insan o olmuştur.
Hatta ilk günlerde, aduıı bilme-
diğim için, ona "Agop" diye
seslenmelerine uzulmüş, "Yap-
mayın, sonra alınır" demiştim.
Arad, Türkçeyi a denlı duzgün
konuşuyordu. Sonra taklidini
yapa yapa diksiyonunu bizler
bozduk.
\
TVR \BYA'NEV KIYILARINDA VE SIRTLARINDA — Agop Arad, Dev let Guzel Sanatlar Akade-
misi'nde Nazmi Ziya, tbrahim Çallı ve Leopold Lev> 'nin atolyelerinde ögrenim görmuştü. Çok sevdi-
gi ve uzun yülar yaşadığıTarabya'nın kıyılan, sırtlan bir renk cumbuşujle Arad'ın tablolannayansınuştı.
hüzun doludur. Aydın, ileri du-
şünceli, ama birtakım dinsel
inanışlara bağlıdır. 1964yümda,
benim "İsyancılar" piyesim Şe-
hir Tiyatrolarf nda oynanacağı
sırada, kaç kez "Recep, gel
Eyüp Sultan'a gidelim. Piyesin
başanlı olması için dua edelim"
demiştir.
Bir zamanlar, yani gençlik
dönemlerimizde, o Kumkapı'-
da, ben Cankurtaran'da oturur-
ken, hemen her gece Beyoğlu'-
Bir keresinde, rahmetli Muh-
sin Ertuğrul, Nadir Nadi Bey,
Agop ve ben Kumkapı'da unlu
Kör Agop'un meyhanesinde
birlikte olduğumuzda, O'na ait
bir anıyı biraz Ermeni taklidiy-
le anlatırken Muhsin Bey sözu-
mü kesmiş, "Nadir Bey, Re-
cep'in böyle taklit yaptığına
bakmayın, Agop'un Tiirkçesi
böyle değildir" demişti.
Bir gun Sıraselviler'de, Eski-
şehirli bir avukat arkadaşımızın
kaldığı pansiyona uğramıştık.
Yıl 1970. Pansiyoncu nıadam
bizi şüpheyle karşılamış, Arad
da onunla Ermenice konuşmuş-
tu. Sonradan pansiyoncu mada-
mın soylediği şu: "Ermeni de-
sem, bir Ermeni Ermeniceyi
böyle bozuk konuşmaz. Türk
desem, bir Türk Ermeniceyi
böyle konuşmaz..."
Dış dunyası alabildiğine neşe-
li, alabildiğıne caniı olan Agop
Arad dostum, iç dunyasında
PORTRE AGOP ARAD
Cumhuriyet'te yirmi yıl
1913 yıhnda Eskişehir'de dünyaya gelen Agop
Arad, Gedikpaşa Saint Assomption Koleji'ni
bitirdikten sonra lstanbul Devlet Güzel
Sanatlar Akademisi'ne girdi. Akademi'de
Nazmi Ziya, tbrahim Çallı ve Leopold Levy
atölyelerinde öğrenim gören Arad, daha sonra
Paris'te de Frochot Akademisi'nde J.
Metzinger'in öğrencisi oldu. 194O'lı yıllarda
Yeniler Grubu'na katılan ve adını Yeniler
Grubu'yla birlikte duyuran Agop Arad, aynı
zamanda Vatan, Akın, Şehir ve Hakikat-i
Tasvir gazetelerinde gazete ressamı olarak
çaiıştıktan sonra aynı gorevi 27 Mayıs'tan
sonra girdiği "Cumhuriyet" gazetesinde de
uzun yıllar sürdürdü. Arad, 1955 yılından bu
yana da çeşitli kişisel sergiler açtı, karma
resim sergilerine katıldı. Yaklaşık 45 kişisel
sergi açan Agop Arad, Yeniler Grubu'nun
öteki üyelerine oranla daha göz alıcı renkler
kullandı. Arad'ın yapıtlarında, yoksul
insanlann yaşamından kesitlerin parlak
renklerle yansıtıldığı görulür.
nun meyhanelerinde gece kuşla-
n gibiydik. Akşam oldu mu, gu-
neş çekilip ortalık kararmaya
başladı mı, Arad yanıma yak-
lasırdı:
— Mek kadeh?
— Olmaz. Dun gece hem çok
içtik, hem de eve sabaha karşı
dönduk.
— Sadece mek kadeh!
— Ya ağzımızın kokusu?
— Bende "Sen Ben" var, onu
alınz, kanlarınuz anlamaz.
Böylece Arad'la diyalog çe-
kişmesi başlar ve sonunda Be-
yoğlu'na çıkmaya karar verir-
dik. Önce Balıkpazan'ndaki
Lambo! Kuçük, herkesin ayak-
ta, sıkış sıkış birkaç kadeh yu-
varladığı meyhanedir bu. Son-
ra ya Galatasaray'daki taverna-
lardan biri, ya Bomonti'deki
Ideal Gazinosu... Evlerimize
donduğumuzde artık Sultanah-
met Camii minarelerinden ezan
sesi gelmektedir.
Arad "Vatan", "Akın",
"Şehir", "Hakikati Tasvir" ga-
zetelerinde çaiıştıktan sonra
"Cumhuriyet"e girdiğinde hu-
zura kavuştu diyebilirim. Ken-
disi de ay baslannda aylığını al-
dığında "Cumhuriyet'in parası
berekelli" diye hoşnutluğunu
bildirirdi.
Gece âlemleri zamanla öğle
içkilerine donüştü. Her seferin-
de Kumkapı'daki ıçki soframız-
da -çoğunlukla Melih Cevdet,
Oktay Akbal, Sami Karaoren'-
le birlikte olurduk - yenilir içi-
Iir, sonunda Arad, Melih Cev-
det'e döner "Melih can, fazla
şarje degUiz" derdi. Arkasından
Kumkapı'daki Sutçû Boris'ten
kaymaklı ekmekkadayıfı getir-
tir, sonra da "Bende şeker var,
kahve sade olsun" derdi.
Tatlı adamdı Agop Arad.
Dost canlısı, dost delisiydi. Esp-
risi boldu. Insanhğı, insansever-
liği boldu. Cömertti, kendi öl-
çüleri içinde yaşamasını bilirdi.
Övüncü, "Cumhuriyef'te çalı-
şıyor ve Tarabya'da oturuyor
oluşuydu. Uzun yıllar sonra Ta-
rabya'da oturduğu evden çık-
mak zorunda kalıp Boyacıköy'e
taşuıdığı zaman çok üzülmüştü.
Tarabya kıyılannın, Tarabya
sırtlarımn Tarabyalı ressamı,
BabıaJi'nin gerçekten gülü, sev-
gUi Agop Arad'ımız, bu sonsuz
yolculukta ne diyelim sana? Ar-
kandan güle güle mendil salla-
yamayız. Biraz acı, biraz gözya-
şı! Ama şunu yaparız: Seni hep
ıyîlikle anarız ve seninle birlik-
te gittiğimiz meyhanelerde yine
senin sevdiğin dostlarla bulu-
şup, senin anına birkaç kadeh
parlatınz. Bir de, o hayat dolu,
renk cumbüşu tablolanna ba-
kar, duygulanırız...
Arad'ın resimleri sıcak ve sevecenAgop Arad, resim sergilerinden birini de 1983
yıhnda Parmakkapı Iş Sanat Galerisi'nde
acmıştı. Turhan Ilgaz'ın, Arad'ın resmini
anlatan bir yazısı o sıralar Milliyet Aktüalite
Eki'nde çıkmıştı.
HEP YALNIZDIRLAR—AgopArad'ın cudıfigürleri valnız baş-
lannadıriar. Durakta beklerken, balık tutarken, otururken, bir yer-
lere bakarken hep yalnızdırtar.
TURHAN ILGAZ
Agop Arad ressamdır, ama
once bızim sokağın insanıdır.
Yıllardır kuçuk ve seri adımla-
nyla Babıâli'yi arşınladı. Şimdi
emekli, ama bugün de onu,
"Cumhuriyet"in bulunduğu
Türk Ocağı Caddesi'nin köşe-
sinden, başı önde, elleri cebin-
de, şişman ve sempatik görünu-
şüyle kıvnlırken gormek, her za-
man münıkün. Çünku Babıâli-
de "iş"ten emekli olunur, ama
yokuştan kopuhnaz. Marazi bir
alışkanhktır bizim yokuş...
Ne güzel!.. Agop Arad Babı-
âli'yi sanatının semtine uğrat-
mamıştır. Çünkü ne yalan söy-
Iemeli, Babıâli alışkanlığını bes-
leyen şey, bu yokuşun dedikodu,
entrika ve rekabet soluklanan
havasıdır. Tıpkı uyuşturucu ip-
tilası gibi, bir yandan yadsınan,
ama bir yandan da onsuz olu-
namayan bir tutkudur bu hava-
yı soluklamak.
Agop Arad'ın resimleri, yıl-
lardır içinde yaşama kavgası ver-
diği bu atmosferin tam zıddıdır
işte. Babıâli ressamı Agop
Arad'ın tabloları, anti-
Babıâli'dir.
önce aydınlıktır bu resimler.
Sanatçının benliğınden gelen bir
guneşin ışıkları ile yıkanmıştır.
Pınl pınl gökyüzunde, sımsıcak,
mutlu bulutlar topaklanır, bu
tablolarda... İnsanlar, çoğu kez
tek başlanna, en sade, en gun-
delik jestleriiçinde, görünmeyen
guneşin aydınlattığı mekânı dol-
durmaz, canlandınrlar...
Arad'ın tekniği, ilk bakışta,
resmettiği şeyleri -insan, hayvan
ya da doğa- "sabitleştiriyommş"
izlenimini verir. Ama bu sabit
gibi görünen "obje"lerin, yaşa-
yan "süje"ler olduğunu fark
edersinizresimlerebaktıkça. Bu
büyuyü yaratan, hiç kuşkunuz
ohnasın, o görünmeyen ve gune-
şin üzerlerine serptiği ışıktır.
Resmedilen her figür, bu ışığın
altında, uzayan gölgesiyle can-
lanmaktadır tablolarda...
Bir de bu canlı figürler yalnız
başlarınadırlar. Durakta bekler-
ken, balık tutarken, otururken,
bir yerlere bakarken hep yalnız-
dırlar. Ama dramatik bir yani
yoktur bu yalnızlıklann. Görün-
meyen guneşin aydınlığı ve can
yoldaşı gölgeleri arkadaşhk eder
onlara... Işık ve gölgenin kafa-
darlığı. sıcak ve parlak renkler-
le, öylesine belirgindir ki tablo-
larda, seyredenin dışanda kal-
masına imkân yoktur...
Agop Arad son sergisini Par-
makkapı'daki İş Bankası Sanat
Galerisi'nde açtı. Bu kez, gölge-
leriyle arkadaş, >alnız insanlar
azınlıkta, tablolarm çoğunda
doğa var. Ve ağaçlarla baharı
resmettiği için olacak, yalnızca
gölgenin getirdiğı farkulık ölçü-
sünde bozulan o sıcak tekdüze-
lik yok renklerinde Aynı ağaç-
ta yeşılin çeşiüi tonlannı görmek
ve izlenimcileri anımsatan bir
boyama tekniği, alışılmış Agop
Arad resminden oldukça farklı
yapıtlar karşısında olduğunu he-
men fark ettiriyor seyirciye.
Ama bir bahar dalında çiçekle-
nen eflatun, göğün ışıltılı mavi-
liği içinde yüzen pembemsi bu-
lutlar, altlanndaki imzayı araş-
tırtmaksızın, kimin elinden çık-
tığını söyluyor bu resimlerin.
Agop Arad'ın sıcak, aydınlık ve
sevecen kişiliği yine yansımakta
tablolarından. İnsan yine bir Sa-
it Faik öykusunün lezzetini du-
yuyor bu resimlere bakarken.
MaçkaMezat'tan ilk müzayedeMarmara OtelVnde
90 milyona şamdanBugün saat 14.30'da başlayacak
müzayedede İbrahim Çallı,
Hikmet Onat, Cemal Tollu, Şefik' Bursah,
İbrahim Safi ve Naci Kalmukoğlu'nun
tabloları da satışa sunulacak. Müzayedede
toplam başlangıç fiyatları 1 milyar lirayı aşan
250 parça açıkarttırmaya çıkarılacak.
Kültür Servisi — "Maçka
Mezat" mevsimin ilk müzaye-
desini bugün düzenliyor. "The
Marmara Oteli"nde saat
14.30'da başlayacak olan müza-
yedede 250 parça eşya satışa su-
nuluyor. Başlangıç fiyatlarının
toplamı 1 milyar lirayı aşan eş-
yalar arasında 90 milyon liralık
fıyatıyla Tombak Havan Şam-
dan, müzayedenin en pahalı
eserleri arasında yer ahyor. 16.
yüzyıl döneminin özelliğini ta-
şıyan ıki parçadan oluşmuş 65
santûnetre yuksekh'ğindeki şam-
danuı benzerlennden bir çıft ha-
len Kanunı Sultan Süleyman
Türbesi'nde bulunuyor.
Müzayedede Osmanlı tarihi-
ne ilişkin oldukça ilginç kitap ve
haritalar da satışa sunuluyor.
Kitaplar arasında Katalan dilin-
deki 1984 tarihinde basılmış,
"Memorias Historic de Los
Monarcos Othomanos" adlı ki-
tap, Osmanhlann kuruluşundan
1744 yüına kadar olan dönemi
kapsıyor. Avusturya Kraliçesi
Dona Mariana'ya ithaf edilen
kitap, beş yuz yıl önce İspanya'-
daki engizisyondan kaçan Mu-
sevi cemaatinin göçünu de ay-
nntılı olarak anlatıyor. Yer yer
el yazması ve orijinal baskılı
olan kitabın 10 milyon liralık
başlangıç fiyatının üzerine çık-
ması bekleniyor. Müzayedede
Osmanlı tarihi ile ilgili eserler
arasında Abraham Ortelius'un
1573'te gravur tekniği ile basıl-
mış Osmanlı İmparatorluğu ha-
ritası ile ve François Kauffer'in
1776 yıhnda çizdiği, 1779'da
Paris'te basılan İstanbul'un ilk
bilimsel ölçekü planı da bulunu-
yor.
Müzayedede Hoca Ali Rıza
tbrahim Çallı, Hikmet Onat
Cemal Tollu, Şefik Bursaiı, İb
rahim Safi ve Naci Kalmukog-
lu gibi Türk ressamlarının tab-
loları da yer ahyor. 50 milyon
liralık başlangıçfiyatıylamüza-
yededeki en pahalı tablo olan
Hoca Ali Rıza imzalı peyzaj,
"Kayalar, deniz ve yelkenli"
konusunu işliyor. TOMBAK HAVAN ŞAMDAN — Açüış 90 milyon lira.
Sürgün
romanları
• Kültür Servisi — Demir
özlü'nün "Edebiyat
Yazılan" adlı yazınsal
denemeler kitabı kasun
ayında yayımlanacak. özlü,
"Edebiyat Yaalan" adb
çahşmasında, Türk
edebiyatından üç sürgün
romanını uzun bir tematik
incelemeyle ele ahyor. Bekir
Fahri'nin "Jönlcr: 1910",
Yakup Kadri
Karaosmanoğlu'nun "Bir
Sürgün: 1937" ve Refik
Haüt Karay'uı "Sürgün:
1941" adh yapıtlannın ele
alındığı "Edebiyat
Yazılan "nda aynca birçok
yerli ve yabancı yazar
üstüne denemelcre de yer
verilecek.
Kafka'dan
mektuplar
• Kiiltiir Servisi—
Kafka'nın ölümünden 65 yıl
sonra bulunan anne
babasına yazdığı mektuplar
(1922-24) çeşitli Avrupa
ulkelerinde aynı anda
yayımlanıyor. İtalya'da
Rizzoli Yayınevi tarafından
basılacak olan kitap ekim
ayının ikinci yansında
satışa çıkacak.
Gürcistan
Haftası
• Kültür Servisi —
"Gürcistan Haftası", 12-18
ekim tarihleri arasında
Sheraton lstanbul Oteli La
Coupole Restoraru'nda
düzenleniyor. Geleneksel
Gürcistan yemeklerinin
tanıtılaeağı hafta boyunca
Tbilisi Grubu da özgün
Gürcü müziği ve
folklorundan ornekler
sunacak. Topluluk daha
önce Mısır, Israil,
Yunanistan, Batı Almanya,
Avusturya, Suriye, Polonya
ve Yugoslavya'da da
gösteriler sunmuştu.
Yazı
yanşması
• Kültür Servisi — Çağdaş
Yaşamı Destekleme Derneği
"Atatürkçülüğün Çağdaş
Yorumu" adı altında ödüllü
bir yazı yanşması
düzenledi. Son başvuru
tarihi 30 ekime kadar
uzatılan yanşmada yazılar
iki arahklı, beş daktilo
sayfasını aşamayacak. Tüm
üniversite ögrencilerinin
katılabileceği yanşmada
başvuruda açık ev ve okul
adresi, telefon bildirilecek.
Yanşma adresi PK 330
Sirkeci tstanbul. Birinciye 1
milyon, ikinciye 750 bin,
üçüncüye 500 bin Ura ödül
verilecek olan yanşmada
sonuçlar 10 kasımda
açıklanacak.
Halikarnas
Balıkçısı
anılaeak
• tZMİR (AA) —
Halikarnas Balıkçısı diye
bilinen ünlü yazar Cevat
Şakir Kabaağaçh,
ölümunün 17. yıh olan 13
ekimde, Bodrum'daki
mezan başında
sanatseverlerce anıJacak.
Bahkçının manevi oğlu,
yazar Şadan Gökovalı, bu
yıl ilk kez İzmiı- Kültür ve
Sanat Derneği ile Tarih ve
Toplum dergisince, Balıkçı
için Bodrum'a kültür
ağırlıklı bir anma gezisi
düzenlendiğini açıkJadı.
Uluç'un
sergisi
• Kültür Serrisi — ömer
Uluç'un resim sergisi,
Derimod Kültür
Merkezi'nde 19 ekim günü
açılacak. 27 kasım gününe
kadar sürecek olan Ömer
Uluç Sergisi, kanşık
malzeme kolaj, serigrafı
olarak çok tualli bir
biçimde düzenlendi. Sergi
dolayısıyla Ömer Uluç'la
ilgili bir de kitap
yayımlanacak. Derimod
Kültür Merkezi'nde Ömer
Uluç Sergisi'ni 30 Kasım-30
aralık arasında Tomur
Atagök, 4 ocak-28 şubat
arasında Altan Gürman, 9
mart-30 Nisan arasında
Burhan Doğançay, 6
nisan-6 mayıs arasında
Mustafa Ata ve 10 mayıs-10
haziran arasında Server
Demirtaş sergileri izleyecek.
BUGÜN
• Banş sergM tstanbul
Büyükşehir Belediyesi
Karikatür ve Mizah
Müzesi'nde "Banş" sergisi
saat 14.00'te açüıyor.
(Gazanferağa Medresesi
Atatürk Bulvan Kovacüar
Sok. 12 Fatih).
• Söytoşi Bogaziçi Ekin
Sanat Derneği'nde Hasan
Kıyafet'in "Kültür-Sanat ve
Politika" konulu söyleşisi
saat 15.00'te başhyor.
(Dereboyu Cad. 150/1
Ortaköy.)