22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 EKİM 1990 CUMHURİYET/17 HAVA DURUMU TURKİYE'DE BUGÜN Meteoroloji Genel Müdürlüğü'n- den alınan btlgtye göre yurdun kuzBy kesımieri parçalı bulutlu di- ğer yerter u buluöu ve açtk ge- çeçek. H/^SICAKLIĞI: Artacak. RÜZGÂR: Kuzey ve batı, yurdun güney kesirntennöe gûney ve batı yönlerten hafrf, ara sıra orta kuv- vette esecek. Denızlerde. Gûney Ege ve Akdeniz'de gûnbatısı ve k> dos diğer denizterde kıble ve lo- dostan 2-4, yer yer 5 kuvvetinde, saatte 4-16, yer yer 21 deniz mili hda esecek. Van Gölü'nde hava; az butuflu ve açık geçecek. Rüz- gâr güney ve bat yönlerden hafif, ara sıra oria kuvvette esecek. Göl küçük daigalı olup, görüş uzaktığı 10 km. do- layında bulunacak. Adana Adapazarı Adıyaman Afyon AOn Ankara Antakya Antaıya Artvin *dın Balıtesır Bııecik BınoıM aois ç D A 33° 18° Oıyartakır A 25"M7«Edıme A 32° 15° Etancm A 25° F'Eraırum A 20° 6°Estaşehır A 26° 8° Gaaamep A 30° 19° Gıngsun A 32° 16° Gûmûşhane B B 23° 12° HaMön A A 31° 16° Ispam A A 25° 13° ISanbul A A 21" 12° lanır A A 28° 10° Kars A A 29° 14° Kasfcmomj B B 26° 8°Kays«ı A A 25° 14° Kjrktara* A A 22° 15° Konya A B 25° 4°Kûalıya A A 29° 14° Mabtya A 31° 13° Mnsa 25° 10° K Maraş 24° 7°Mersn 21° -2° Muflla 28° 7°Mu$ 31° 16° NfOde 21° 14° Ordu 22° 7 ° t a 25° 13° Samsun 28° 10° Snrt 24° 16° Sınop 28°13°SiV9! 19°-r fctonöj 22° 7°Trah2on 25° 7°Tunc«l 23°1O°Uşak 25° 9p Van 25° 9°YQ28at 26° 8°Zongddak A 30° 15° A 31° 14° A 30° 19° A 30° 14° A 26° 9° A 25° 9° B 22° 15° B 24° 14? B 23° 18° A 31° 17° B 22° 13° A 22° 6° A 25° 13° A 24° 14° A 28° 9° A 24° 12° A 22° 9° A 23° B° B 21° 15° y. ** 'yaftmurtu A açık B-buMlu G-gûneşiı K-kan; DÜNYA'DA BUGÜN Amsttrdam Y 18° Amman A 32° Aina BaOdat Bareekna Bclgrad Befim Bonn Budapeşffi Onevra Cezayır Octde Dubaı Frankfurt Hme Kahıre Kopenhag KMn Letaşa A 27° A 36° A 22» A 20» Y 19° Y 20° Y 21° Y 20° A 18° A 21° A 28° A 37° A 35° Y 20° A 30° H 8° h 29° Y 13° Y 21° A 31° Lemngrad Londra Madnd Mlano Mûntı Nmtort Oslo Pms Prag ftytf Roma Ş Tel Awv Tünus Vtaedık Vtyana Y KP B 16° A 23° A 21° A 22° B 8° Y 22° A 23° B 13° A 24° A 19° A 36° A 24° B 18° A 28° A 33° A 28° Y 16° A 22° B 18° VfeshmgtonA 21° Zûnh B 26° BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Siislü bir at ara- bası... Arabistan'ın çeşitli yerlerinde ku- rulan pazar yerlerine verilen ad. 2/ Tarla- larda saban ve pul- lukla açılan su yo- lu... Tanntanımaz. 3/ Müslüman ülke- lerde oturan Yunan asıllı kimse... Ince pide halinde ekmek. 4/ Hicap... İçecek koymaya yarar cam kap. 5/ Kırşehir'in bir ilçesi. 6/ Güver- 1 2 3 4 5 9 cine benzer bir av kuşu... "O" gös- terge sıfatının eski biçimi. 7/ Çağ, mevsim... Eleman. 8/ Bir göz rengi... Altının, simgesini aldığı Latince adı. 9/ Kimileri uğur sayar... Yayvan sepet. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Inzva da denilen ve Güney Ana- dolu'da yaşayan Türkmenler arasın- da yaygın olan telli çalgı. 2/ Gereğin- den çok yemek yiyen... Baş örtüsü olarak kullanılan bir tür ipekle dokuma. 3/ Bir ağaç cinsL.. Bilgi ve erdem bakımından olgunluk. 4/ Tümör... Ayakkabmın yu- muşak olan üst bölümü. 5/ Çelikten oksit giderme işlemi sıra- sında çok ince ve sert kalıntılar biçiminde oluşan artık madde. 6/ "Çalma, hırsızlık" anlamında argo sözcuk... Akıl. 7/ Pamuk ıpliğinden yapılan kahnca kilim... Danimarka, Norveç ve İsveç'in ufak para birimi. 8/ ABD'nin bir eyaleti... Bey denilen bir dişi anyla kovandan çıkan arı topluluğu. 9/ Guneydoğudan esen yel. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet Feriha Tevfik Hanım 7 EKİM 1930 Galveston'da yapılan beynelmilel güzellik miisabakasına iştirak etmiş olan 1929 senesi Türkiye güzellik kraliçesi Feriha Tevfik Hanım elyevm Paris'te bulunmaktadır. Feriha Tevfik Hanım Paris'te saçlarını beş bin Türk lirasına sigorta ettirmiştir. Feriha Tevfik Hanımın uzun kıvırcık saçlan Paris'te Halk ve bilhassa berberler arasında büyük bir alâka uyandırmış ve esasen çok olan uzun saç modası taraftarlarmı bir kat daha arttırmıştır. Paris berberleri Feriha Tevfik Hanıma, saçlarını daha fazla uzatmamasını tavsiye etmişlerdir. Bugün san'atin manevîbabası olan ticaret, maksadını terviç ettirmek için hiç bir şeyden çekinmemektedir. Geçen sene Feriha Tevfik Hanımın uzun saçlarını kıskanan bir el, buklelerinden birini makasla kesmiş idi. Feriha Tevfik Hanım, bugün saçlarını sigorta ettirmiş olduğundan, badema sigorta şirketinin nezareti altında bulunacak olan ve umumun takdirini celbeden bu hazinenin paraya inkılâp etmesine imkân kalmıyacakur. 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet Kararlar dağıtılıyor 7 EKİM 1960 Yüksek Adalet Divanı Başkanı Salim Başol, son tahkikatın açılması hakkındaki kararnamelerin nazırlanarak tabedildiğini ve dünden itibaren Yassıada'da bulunan sanıklara dağıtılmaya başlandığını söylemiştir. Hariçle teması tamamen önlenmiş olan Başkan, dun saat 15.40 da Salim Başol Yüksek Adalet Divanı mensuplarına tahsis edilmiş olan Heybeliada'daki Panorama Otelinden çıkmış ve otelin önüne özel olarak yapılmış olan iskeleden Acar motörüne binerek Yassıada'ya gitmiştir. Bu sırada etrafta çok sıkı emniyet tedbirleri alınmış ve iskeleye halkın yaklaşması önlenmiştir. Buna rağmen Acar motörüne binerken görüşmeye muvaffak olduğumuz Salim Başol, sorduğumuz soruları aşağıdaki şekilde cevaplandırmıştır: Sonı - Duruşmalann 14 ekimde başlayacağı, fakat birkaç gün aksamanın mümkün olduğu Adalet Bakanlığı tarafından bildirilmiştir. Bu hususta kesin kararı siz vereceksiniz. Duruşmalarm başlangıç tarihinin birkaç gün geriye kalması ihtimali var mıdır? Cevap — Sanmıyorum. Soru — Son tahkikatın açılması hakkındaki kararnameler basılıp sanıklara dağıtılmış mıdır? Cevap — Evet.. Başlandı... Sonı — Yüksek Soruşturma Kurulu bütün dosyaları eksiksiz olarak Yüksek Adalet Divanına teslim etmiş midir? Cevap — Evet İşte şimdi o dosyaları görmeye gidiyoruz. öte yandan, Yüksek Adalet Divanı Mensuplannın ikamet ettikleri Panorama Otelinin önüne helikopterlerin inebileceği küçük bir alan yapılmasına başlanmıştır. Bilindiği gibi fırtınalı havalarda motörle Yassıada'ya gitmek imkânsızlaştığı takdirde, Yüksek Adalet Divanı mensuplarının Ada ile irtibatlan helikopterlerle sağlanacaktır. Otelin etrafında devamlı olarak devriye gezen Bahriye erleri,halkın civara yaklaşmasına engel olmaktadırlar. Evleri otelin yakınında bulunan kimseler arka yoldan geçebilmektedirler. Otelin etrafı tel örgülerle çevrilmiştir. Devriye gezen hücum botları sandal, motör veya diğer vâsıtalarla denizden otele yaklaşılmasına imkân bırakmamaktadırlar. Otelde çalışmalar yapan Divan Üyelerinin teleobjektifli fotoğraf makineleri üe resimlerinin çekilmesi ihtimalleri dahi düşünülmüştür. Bu maksatla otelin pencereleri perdelerle sımsıkı kapatılmıştır. GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet Anayasa bunalımı 7 EKİM 1989 SHP Genel Başkanı Erdal Inönü, yüzde 21.80'lik çoğunluğuna dayanarak Başbakan Özal'ın cumhurbaşkanlığı seçimini yaptırmasıile ülkede bir "anayasa bunalımı" patlak vereceğini bildirdi. Özal'ın "daha iyi mevkiye gelmek için halkı feda ettiğini" kaydeden Inönü, bundan sonraki mücadelelerinin yeni bir anayasa yapma mücadelesi olduğunu söyledi. TARTKMA Körfez Olayları ve Türkiye Batı'nın güvenliği için Avrupa'da asker bulunduran ve Batı Avrupa'yı nükleer başlıklı füzelerle donatan ABD, kıtalar arası egemenliğinin en büyük dayanağı olan silahlı birliklerini Avrupa'dan nereye kaydıracaktı? ^ rini Hitter görüntülü Saddam Httseyin'den korumak için Suudi Arabistan'a taşınma- ya başladılar. Böylece Avrupa, hem SSCB'nin ve hem de ABD'nin askeri gucünden arındırılmış . . . . . . . . , , ,j x v- olacaktı. Hem de Dogu-Batı blokunun gü- ğu-Batı çelışkısının ana momentı olan düğü ve sıcak savaşın egemen olduğu Kor- venjjğj jçm g e r e kli petrol kaynaklan güven- ya ölçeğinde sanayileşme ve dünya pa- fez'de bir kıvılcımın parlaması yeterli ola- c e a j U n a a ım mış olacaktı. c a k t l - ,, „ „ , , lş bununla da bitmiyordu. Doğu-Batı ya- Körfez'in en zayıf halkası Kuveyt'e sal- dırtılan Irak birlikleri hiçbir direnişle kar- şılaşmaksızın ve kan dökülmeksizin bir ge- cede bu fllke işgal ediliverdi. Do "dünya ölçeğinde zarında birlikte yer alma" sorunu Malta'- da Bush-Gorbacov gorüşmeleri sonunda cözüme bağlandı. Bunun bir sonucu olarak iki "Almanya" birleşti. SSCB, Doğu Avrupa'daki askeri varlığıriı çekmeye başladı. Batı ülkeleriyle var olan tüm zıtlaşmalarını bir kenara bı- raktı. Sıra ABD'ye gelmişti. Batı'nın güvenli- ği için Avrupa'da asker bulunduran ve Batı Avrupa'yı nükleer başlıklı füzelerle dona- tan ABD, kıtalar arası egemenliğinin en bü- yük dayanağı olan silahlı birliklerini Avru- Da'dan nereye kaydıracaktı? Çare bulundu. Batı'nın güvenliğinin özündeki mesele, dünya ölçeğinde sanayi- leşme için gerekli hammadde kaynakları ve özellikle de petrol kaynaklan değil miydi? O halde, hem Batı'nın güvenliği ve hem de ABD'nin içinde bulunduğu ekonomik çıkmazın bir sonucu olarak ABD'nin Av- Tupa'daki askeri gücünü petrol kaynakla- nnın bulunduğu bölgeye kaydırmak gere- kiyordu. Bunun için çağdışı rejimlerin hüküm sür- Batıh haber ajanslarının abartılı biçim- de yarattıkları kaosun arkasından gelecek "dolu" belliydi. "Tanrının kendilerini insanlığın konın- ması için görevlendirdiğini" söylemekten çekinmeyen ABD askerleri; Körfez ülkele- kınlaşmasının bir sonucu olarak bu zama- na kadar kendilerine büyük bir yük olmuş olan askeri harcamalar bundan böyle ulus- lararası sermaye tarafından karşılanmış olacaktı. Körfez hikâyesinin özündeki gerçeklik bu kadar sade ve duru. Biz bu olayların neresindeyiz? Bu soruya verilecek cevap, Türkiye'nin sanayileşmenin neresinde olduğunu bilme- mize ve Washington'un Türkiye için Orta- doğu'da biçtiği "rol"ün de bilinmesine bağh. Bilinen odur ki Türkiye Batı'nın güven- liği için Körfez'de oluşturulacak uluslara- rası "askeri güç"ün içinde yer almamalı. Dünya pazan ve borç ödemeleri için "re- kabet gücii olan mallar" denilen ucuz eme- ğe dayalı şeyleri uretmeye son vererek kendi kendimize yeterli, halk sektörune dayalı sa- nayi, temel ihtiyaçlann karşılanması yolun- da mücadele etmeliyiz. Av. CELAL TOPRAKOCLU 4 Modüler Koordina^voıüa Tasanm İlkolerî Orijinal metinleri, ilgili kuruluşlardan alınan yayıma kabul edildiğini ifade eden yazılarla YÖK'e sunulan dosyada mevcuttur. Değerli gazetenizin 22 Eylttl 1990 günü yayımlanan 23737 sayıh nüshasının 7. say- fasında, "Bilimsel yayına karşı YÖK Tarafımdan hazırlanan bu bilimsel çalış- malar bir gerçektir. Orijinal metinleri, il- gili kuruluşlardan alınan yayıma kabul edil- ilgisiz" isimli, Ankara Cumhuriyet Biiro- diğini ifade eden yazılarla YÖK'e sunulan su çıkışlı yazıda adımın okuyanlar nezdin- dosyada mevcuttur. de kuşku uyandırıcı ve yanılgılara neden olacak biçimde yayına konu edildiğini üzü- lerek görmüş bulunuyorum. Doçentlikten profesörluğe yukselme aşa- masında ilgili birimlere sunduğum 70'e ya- kın bilimsel, sanatsal eser ve çalışmalanm arasında yer alan 3 adet makale ve bir adet kitabın bulunamadığı, bu eserleri profesor- Hacettepe Lniversitesi Giizel Sanatlar Fakiiltesi Sanat III dergisinde de yayımla- nan "Modüler Koordinasyonla Tasanm Ilkeleri" isimli makale başta olmak uzere her turlü eser ve makale Ana Sanat Dalı- mızda mevcuttur ve kolayca ulaşılacak yer- dedir. Her tür araştırmacı anılan kaynak lüğe yukselme aşamasında "YÖK'e yayunj; eserlerLkolayca tonin edip yararlanmakta lanmış gibi bildirdığim konusu yazınızda ve çahşmalanna kaynak eser olarak göster- yer aldığı gibi değildir. mektedır. Yazınızda anılan kişi, diğer araş- tınnacılardan niçin başka ve değişik yolu seçmiştir? Hakkımda bu konuyla ilgili soruşturma açılması olayını ilk defa gazetenizde oku- muş bulunuyorum. Bu da olayın gerçekle- re ne denli uyduğunu ortaya koymaktadır. Yazınızda bahse konu olan her tür olayın bizzat benden de sorulmasını beklerdim. Değerli gazetenizin saygın mensubunu iç- tenlikle karşılar, dosyamdan belgelere da- yalı gerçek bilgileri seve seve verirdim. Ma- alesef yazıda belirtildiği gibi Cumhuriyet gazetesi muhabiri beni arayıp bilgi istemiş değildir. Bunun yanı sıra Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde, güzel sanat- lar kökenli profesör olarak bir tek ben kal- mış bulunuyorum. Bu ortamda bu tür ya- zıların sürpriz.,ye, rastiaAU ,qlınadığn»f dü- şünüyorum. Prof. Dr. AYHAN AZZEM AYDINÖZ VEFAT Merhum Hüseyin Hüsnü Bey ve merhume Fatma Nebile Hanım'ın oğlu, merhume Sakine Şehbenderler'in eşi, merhum Sezai Şehbenderler'in kardeşi, Hayriye Şehbenderler'in kay)nbiraderi, Mercanlı ve Aray ailelerinin büyüğü, Jale ve Remzi Kamman'ın babalan SAMİ ŞEHBENDERLER 6 Ekim cumartesi günü vefat etmiştir. Cenazesi 7 Ekim pazar günü (bugün) Teşvikiye Camii'nde kılınacak öğle namazını müteakiben Yeniköy Mezarhğı'na defnedilecektir. AİLESİ Not: Çelenk göndermek isteyenlerin TEV'na bağışU bulunmalann rica ederiz. Tuzla katliamı 2.ci yılını doldururken dört karanfılimizi I. HAKKI ADAU KEMAL SOĞUKPCVAR FEVZİ REFA YALÇEN ŞEN özlem ve sevgiyle kucaklıyoruz. TUZLA ŞEHİTLERİ AİLELERİ ADINA M. KEMAL ADALI Biricik DENİZ'imiz ebediyete göçtü. Hep bizlerle olacak, bizimle yaşayacak. ANNESt: GÜL TOY BABASI: ALİ HAYDAR TOY ANNEAJV>T5l-DEDESİ. TLRKAN VE A. BAKİ ÖZELGÖRÜ TEYZESİ: HÜLYA EREN VE MEHMET EREN KARDEŞİ: YEKBAN EREN ÖZELGÖRÜ, TOY VE OĞUZTAŞ AİLELERİ İSMAİEe O sonsuz akışın O en coşkun kabanşın Yüreğimizi ısıtan bakışıydı Tuzla'da katledilişinin 2'nci yılını doldururken seni ve can yoldaslarını özlemle kucaklıyoruz. M. KEMAL ADAU - MUSTAFA DEMİREL Büyük bir kuruluşun reklam bölümü için İngilizce bilen • ART DIRECTOR, Akademi (Grafik Bölümü) mezunu, ajans ve karanlık oda deneyimli, tercihan İngilizce bilen • GRAFİKERLER, En az lise mezunu, tercihan İngilizce bilen, diksiyonu düzgün, büro makineleri kullanabilen • SEKRETER aranmaktadır. İlgilenenlerin telefonla randevu almaları rica olunur. R.T.T. A.Ş. 356 25 49-359 04 21 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ (NİHAD SAYAR YAYIN VE YARDIM VAKFI) 1990-1991 GÜZ DÖNEMİ İNGİLİZCE KURSLARI Genel katılıma açık olarak düzenlenen kurslarımızda izlenecek programlar aşağıda sunulmuştur. Genel İngilizce Yoğun Genel İn- gilizce Çevlri Conversation Hafta içi-Hafta sonu Hafta içi İktisat, Işletme, Maliye, Bankacılıkkonu- larında çeviri çalışmaları - Hafta sonu Kbnuşma becerılerini geliştirmeyi amaç- layan çalışmalar: Cumartesi. NOT: Kurslarımızda başarı gösteren oğrencilerin Cambrldge Üni- versitesi tarafından düzenlenen Flrst Certificate of English sına- vına girerek İngilizce eğitım veren Yüksek Eğitim Kurumlarınca uluslararası düzeyde geçerli yetertilik sertifikası almalan sağlanır. Bilgi için başvuru: Dekan Sekreterltği-Ressam Namık İsmail Sk. No: 1 Bahçelievler/İST. Telefon : 57516 58 Hafta içi : 09.00-19.00 Hafta sonu : 09.00-12.00 Son başvuru tarihi : 10 Ekim 1990 AİNKARA N0TLAR1 MUST4FA EKMEKÇİ Kıyak Ayhklar... (1) Milletvekillerine kıyak aylıklarla kıyak emekliliklere ilişkin yasa önehsi, 26 eylül çarşamba günü Meclis'te görüşülüp şıpınişi geçirilirken tek ses çıkaran SHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç pldu. Yasa önerisi, bağımsız Siirt Milletvekili Zeki Çeliker'indi. Önerinin adı, "Yasama organı üyeliğinden emekJİ olanların özlük haklarına dair kanun tekifi" idi. Meclis Baş- kanı Kaya Erdem, İstanbul'da, Ankara'da gazetecilerle özel toplantılar yapmış, yanlış anlayıp cıngar çıkarmayalım diye bizlere bilqiler de vermişti. Milletvekili aylıklarına yapılacak arttırımlar da Kaya Erdem'in açıklamalanna göre hemen yü- rürlüğe girmeyecek, gelecek dönem milletvekilleri bundan yararlanabileceklerdi. Söyleşi sırasında Kaya Erdem'e takı- larak sormuştum: — Efendim, bu zamlardan gelecek dönem milletvekilleri yararlanacağına göre şimdi milletvekilleri, bundan yararlan- mak için erken seçime gidebilirler. Yoksa ufukta erken se- çim mi var? Uğur'la yan yana oturan Cüneyt, başkandan önce söze ka- rışmış, şöyle demişti: — Yukarıdan işaret gelmezse, erken seçim olmaz. Erken seçime, ancak TO karar verir! 26 eylülde yasa önerisi, Meclis'te görüşulürken ben "Dil Bayramı"ndaydım. Bir yandan da SHP kurultayında neler ola- cağını kestirmeye çalışıyordum. Meclis Başkanı'nın açıkla- dığı öneri görüşülmemişti. Veto edilip dönen, Yarkurul'da bekleyen Zeki Çeliker'ın önerisi, aşağı indirilerek değişiklik- lerle benimsendi. Milletvekilleri kıyak aylıkları hemen aimak istiyorlardı. Anlaşmaya da varılmıştı, kimse söz alıp konuş- mayacaktı. Değiştirge önergelerini, şu üyeler vertyoriardı: Zeki Çeliker (Sürt-Bağımsız), Nafiz Kurt (Samsun-DYP, Meclis İda- re Amirlerinden), Kazım Özev (Tokat-SHP, Meclis İdare Amir- lerinden), Mehmet Deliceoğju (Adıyaman-ANAP), Muzaffer Arıcı (Denizli-ANAP), İsmail Üğdül (Edime-ANAP, Divan üye- si), Şakir Şeker (Sıvas-ANAP, Divan üyesi). Zeki Çeliker, DYP'den seçildi, bağımsız kaldı. Çeliker, 29.3.1989 günü Mec- lis'te, İdris Arıkan'm hemşerisi Abdürrezzak Ceylan'ı vurup öldürmesi sırasında orada mıydı? İdris Arıkan, "asıl, Zeki Çe- liker'i vuracağını" söylemiş miydi? Arıkan'm yargılanması dö- nem sonuna bırakıldı. Olayiar, Zeki Çelker'in, SHP'li Kamer Genç'in yanına gi- derek konuşmamasını istemesiyle başlar. Yasa, sessiz se- dasız geçmelidir. Tutanaklarda, kavgalar şöyle geçmektedir; Başkanlık kürsüsünde, başkanvekillerinden SHP'li Aytekin Kotil vardır: (Tunceli Milletvekili Kamer Genç ve Siirt Millet- vekili Zeki Çeliker arasında ayakta tartışmalar) Sayın İdare Amirleri lütfen... Sayın Kamer Genç... Sayın Çeliker... Zeki Çeliker (Siirt)— Aşağılık herif, pezevenk. Başkan- Sayın İdare Amirleri, lütfen müdahale edin... Kamer Genç (Tunceli)- Paraların hepsini sana iade ede- ceğim. Parayı görünce köpekleşiyorsun değil mi... Başkan- Sayın Genç lütfen... Sayın Çeliker... Sayın Genç... Lütfen Meclis adabına aykın hareket etmeyelim.. Lütfen... Önergeler okunmaktadır. Kamer Genç, Zeki Çeliker karşı- lıklı sataşmaktadırtar biribirlerine. Başkan SHP'li Aytekin Kotil; iki üyenin de bu oturum için Meclis'ten çıkarılmalarını öner- mek ister. Kamer Genç savunma hakkı ister, özetle şöyle der: Kamer Genç (Tunceli)- Sayın Milletvekilleri, ben imtiyazlı her kanuna karşıyım. Burada TBMM'nin bir üyesi olarak ya- sama görevimi yaparken vicdanıma göre hareket etmek zo- rundayım. Burada bırtakım insanlar bizi baskı altında tutarak "ille bu kanunda konuşmayacak" demeye hakları yoktur. (ANAP sıralanndan "Kim demiş onu?" sesi.) Zeki Çeliker ge- liyor, yanıma oturuyor, "Bu kanunda konuşmayacaksın" di- yor. Ondan sonra da "Çıkar konuşursan ben çıkacağım, senin Ijakkında şöyle laflar söyleyecegim" diyor. Ben kendimi sa- vunmayacak mıyım? Şimdi, TBMM olarak biz evvela yasa- lara, anayasaya, hukuka mı riayet edeceğiz; yoksa cebimizin •menfaatine mi riayet edeceğiz. ... Ne karar verirseniz verin ben bu kanuna karşıyım, ben her türlü imtiyaz kanunlarına karşıyım. İnsanlar 25 sene ça- lışıyor, memuriyet yapıyor, zamanında emekli keseneğini ödü- yor ve çalışarak bileğinin hakkıyla emekli oluyor; ama bir defa milletvekili seçildin diye 5 senede siz o insana, 25 senede kazandığı hakkı, kendi reylerinizle kendinize verirseniz, bun- da ne hak var, bunda ne adalet var, bunda ne vicdan var ne de başka bir adalet ölçüsü var. Bu kanunları müzakere ederken, menfaat birliği var diye hepimiz birleşirsek, insanları zorla susturursanız, o zaman burada, TBMM içinde anarşi doğar, orada sükûnet olmaz. O halde, ben TBMM üyesi olarak burada özgürce fikrimi söylemeliyim; ama zaman zaman bu tertipler içinde olursâ- nız, "Efendim, biz bunu konuşturmamak için Meclis'ten ge- çici ihraç cezası verelim" derseniz, bu en ilkel toplumlarda bile yoktur. TBMM'nin seviyesini bu duruma getirmeye hak- kınız yok. Mehmet Onur (Kahramanmaraş)- Bu Meclis'te en çok kc- nuşan sensin. Kamer Genç (Devamla)- O itibarla bu Meclis'te ben istedi- ğimi konuşurum. Kürsü masunıyeti vardır. Çık sen de konuş. Yani menfaat birliği olduğu yerde hepimiz birleşeceğiz. Memlekette bu kadar sıkıntı var; asgari ücretle çalışan insan- lar sürünüyorlar: insanlar açlıktan, işsizlikten çoluk çocuğu- nu satmaya çıkarıyorlar, mahkûm oluyorlar; onların dertlerine çare bulamıyoruz, kendi cebimize çare buluyoruz, buna karşı çıkan insanları da Meclis'in dışına çıkanyoruz. Size yakışan buysa, buyurun bana geçici ihraç cezasını verin. Saygılar sunarım. CAUSANLARIN SORULARI/SORUNLARl YILMAZŞİPAL 'Maaş Bağlama Oranun 9 SORU: 3. derece 8. kademeden emekli olan bir öfcretmenim. Hizmet sürelerimin toplamı 33 yıl 9 aydır. Gazetede yayımlanan tablolara göre maaş bagla- ma oranları: 33 yıl için yüzde 83, 34 yıl için yüzde'84'tür. Bu durumda maaş baglama oranım: a) 9 aylık fazla hizmetim degerlendirilip yüzde 84 mii olur? b) Sadece 33 yıllık hizmetim göz önüne alınıp yüz- de 83 mü olur? M.G YANIli 5434 sayılı TC Emekli Sandığı Yasası'nm 41. maddesi emekli aylığının hesaplanmasına Uişkindir. Emekli, adi malullük, vazife malullüğü ayükları, genel ay- lık göstergesi, ek gösterge ve kıdem göstergesi toplamının ge- nel aylık katsayısı (320) ile "çarpılması sonunda bulunacak tutarın fîili ve itibari hizmet toplamı 25 yıl olanlara yüzde 75'i, 25 yıldan az olanlara her tam yıl için yüzde 1 eksiği, fazla olan- lara da her tam yıl için yüzde 1 fazlası üzerinden bağlanır. Fiili ve itibari hizmet toplamındaki ay kesirleri tam ay sayı- lır. Yıl kesirlerinin her ayı için emekli aylığı bağlanmasına esas ayük tutannın yüzde l'üıin 12'de biri emekli aylığma aynca ek- lenir!" Bu kural taban aylığı için de geçerlidir. Bir tam yıldan artan aylar için uygulanacak oranlar: 1/100/12x1 = »ToO.083 (1 ay) 1/100/12x2 = <7oO.167 (2 ay) 1/100/12x3 = %0.250 (3 ay) 1/100/12x4 = %0.333 (4 ay) 1/100/12x5 = %0.416(5ay) 1/100/12x6 = %0.500 (6 ay) 1/100/12x7 = <%0.583 (7 ay) 1/100/12x8 = %0.666 (8 ay) 1/100/12x9 = <%O.75O (9 ay) 1/100/12x10 = %0.833 (10 ay) 1/100/12x11 = %0.916(U ay) 1/100/12x12 = %1.000 (12 ay) 33 yıl 9 ay için uygulanacak aylık bağlama oranı 1/100/12x9 ay = %83.750'dir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle