25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7EKÎM 1990 HABERLER CUMHURÎYET/11 Bahriye Uçok'abombalı saldırı(Baftarafi 1. Sayfada) Üçok'nn kalbinin çalışmadığını" hastaneye gelen SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin'e de söylediler. Ancak de- vam eden suni teneff üs nedeniy- le bu haber kapıda bekleyen ya- lunlarından da saklandı. Olayın haber ahnmasından hemen sonra SHP Genel Sekre- teri Hikmet Çctin, Inönü'yü îs- tanbul'dan arayarak bilgi verdi. Olay üzerine tnönü, Ankara'ya döndü. Saat 20.00 sıralannda Hasta- ne Müdürü Erdal Emil, bir açık- lama yaparak Üçok'un öldüğü- nü restnen duyurdu. Bunun üze- rine SHP yöneticüeri genel mer- keze gelirken, baaJan da Üçok- un yakmlanru teskin etmeye ça- lıştılar. Bu sırada SHP genel merkezi çevresinde polis geniş Önlemler aldı. Bahriye Üçok'un cenazesi, sa- h günü Ankara'da toprağa veri- lecek ve cenaze töreni hazırlık- lannı da SHP MYK üyesi Seyfi Oktay başkanlığında Ankara milletvekillerinden oluşan heyet yürütecek. SHP GeneTBâskanı Erdal tnönü, Kumru Uçok'u saat 21.50 sıralarında akrabalannın Bahçelievler'deki evinde ziyaret ederek başsağlığı diledi. Örgüt parmağı Olay sonrasında bir açıklama yapan Ankara Valisi Saffet An- kan Bedük, olayın örgüt işi ola- bileceğîni belirtti. Paketin "gönderen" kısmında "tlmi Arastınnalar Vakfı" yazısının yer aldığını kaydeden Bedük, "Yalnız bu Üp olaylarda mak- buz özerinde yazan gönderici çogunlnkla dognı değildir. Pa- ket tstanbul'dan gönderildigi için şu anda fstanbul Emniyeti ile Ankara polisi işbirtigi halin- de çahşmaktadır" diye konuştu. Vali Bedük, Üçok'un evinin polis korumasında olduğunu, ancak bombalı kitap paketi ev- de patladığı için olayda herhangi bir ihmalin söz konusu olmadı- ğını söyledi. Bedük, olayın fail- lerinin arandığını belirterek "Bu işin bir örgüt işi oldugunu zan- nediyoruz. Eski çalışmalarla bu çakşmayı birleştirdik, olayın âzerindeyiz" dedi. Daha sonra saat 18.50'de An- kara Devlet Güvenlik Mahke- mesi (DGM) Başsavcısı Nnsret DemiraJ, olay yerine geldi. ince- lemelerde bulunduktan sonra gazetecilerin sorularını yanıtla- yan Demiral, "Biz sonışturma- ya basladıgımıza göre, suikast- ta illegal örgüt eylemi söz konusndur" dedi. Demiral, Cumhuriyet muhabirinin Üçok'un laiklik konusundaki çı- kışlarıyla tanındığı, olayda aşı- rı dinci bir örgütün parmağı olup olmayacağı şeklindeki so- rusu üzerine, "Şimdilik bir şey söylemek için çok erken, her- hangi bir bulgu, not yok" yanı- tını verdi. Ankara Emniyet Müdürü Mebmet Ağar da kargo şirketin- den alınan bilgiler çerçevesinde olayın ilk aşamada tek ve en önemli ipucunu oluşturan bu bilgi doğrultusunda soruştur- manın genişletildiğini bildirdi. EVİNİN BAHÇESt — Doç. Dr. Bahriye Üçok adına tstanbul'dan özel bir kargo şirketine verilen ve Çankaya'daki evine tesnm edilmesi istenen kitap paketi dün saat 16.30 sıralannda ulastınldı. Paketi açan Üçok şiddetli patlamanın etkisiyle iki kolu ve bir bacağını kaybetti. (Fotoğraf: AA) İNÖNÜ ÜÇOKLN KIZIYLA — SHP Genel Başkanı tnönü, olayı duyduktan sonra, tstanbuT- dan Ankara'ya döndü. tnönü, bir basın toplantısı düzenleyerek, iktidan göreve çagırdı. Bahriye Üçok'un kızı Knmnı Üçok'u teskin ederek, olayla ilgili bilgi aldı. (Fotoğraf: AA) Ağar, tstanbul emniyetiyie de iş- birliği ile bombalı paketi kargo- ya verenlerin saptanmasına ça- lışıldığını ifade etti. "İslami Hareket" üstlendi Dün saat 21.35'te gazeternizi arayan bir kişi Bahriye Üçok su- ikastını "İslami Hareket" örgü- tü adına yapttklannı söyledi. "Tesettür konusundaki diişün- celeri yüzünden Üçok'u cezalandırdıkiannı" söyleyen ki- şi, konuşmasını şoyle sürdurdü: "Türkiyedeki yetkililere sonı- yoruz: Kişisel ozgürluklerin sı- mn nelerdir? Eylern, SHP için beıiıangi bir ikaz taşımamakta- dır. Eylemin asıl amacı dini, ls- lamı sınııiayanlara karşıdır. ts- lama sınır konmasıoı savaş ila- nı kabnl ediyoruz. Bunu yapan kisiyi de idam etmeyi bir borç biliyoruz." Telefon eden kişi, "Bazı gaze- telerin de İ$lama karşı tavırian konasunda dikkat çekiyoruz" dedi. Bombanın gflcti Üçok'un elinde patlayarak ölümüne neden olan bombanın tahrip gücünün yüksek olduğu beürlendi. Patlamanın etkisiyle Üçok'un Çankaya'daki iki katlı svinin birinci kat camlan kınlır- ken, giriş merdiveninin bir bö- lümü de parçalandı. Antrenin üzerindeki odanın ise tüm cam- lan kınldı. Görgü tanıklarının ifadesine göre yüksek tahrip gü- cündeki bombanın etkisiyle bi- üşikte bulunan pastanenin cam- larının bir bölümü de parçalan- dı. Bombayla gönderilen kitabın parçaları ise tüm bahçeye yayıl- dı. Kitabın dini içerikli olduğu belirtildi. Daha sonra olay yeri- ne gelen bomba uzmanlan, çev- redeki hasarı değerlendirerek bombanın gücü ve türü hakkın- da bilgi edinebilmek için incele- meler yaptılar. üzmanlar, bom- banın kitap paketine, ipinin çö- zülmesiyle patlayacak bir şekil- de yerleştirildiğini tahmin ettik- lerini söylediler. Emniyet yetkililerinin Anka- ra'daki Ekspres Kargo'da çahşan 6 kişinin ifadelerine başvurdu- ğu öğrenildi. Patlama sonrasın- da şokta olduğu belinilen Kum- ru Üçok ve evin bekçisinin ise daha sonra bilgilerine başvuru- lacağı belirtildi. İstanbui Fatih'te de polisin şüpheli görülen 8 ki- şiyi gözaltına aldığı öğrenildi. Tehditler SHP'nin laiklik konusundaki raporunun hazırlıklarını sürdü- ren Üçok'un uzun süredir ölüm tehditleri aldığı biliniyordu. Ge- çen yıl TRT'deki "Türban" ko- nulu açıkoturuma katıldıktan sonra artan tehditlerin son gün- lerde yeniden yoğunlaştığı bil- dirildi. SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin, "Atatiirk ilkeleri doğrul- tusunda çalışan Sayın Üçok'a, Sayın Muammer Aksoy'un öl- düriümesinden sonra sık sık teb- dit mektuplan geliyordu. Üçok, buna rağmen, laik Tiırkiye için çahşmaiannı sardüıüyordu" de- di. Ankara Emniyet Müdürlüğü yetkilileri de Üçok'un son za- manlarda sık sık tehdit aldığını öğrendiklerini bildirerek bu teh- ditlerin siyasal ve sosyal konu- lara yaklaşım biçimi nedeniyle Üçok'a yöneltüdiği yönünde bü- gileri bulunduğunu söylediler. 1978 nisanında da AP'li Ma- latya Belediye Başkanı ve eski milletvekillerinden Hamit Fen- dogJu da benzer bir biçimde, gönderilen paketin patlaması sonucu ölmuştü. Fendoğlu'na paketi gönderenler bulunama- nuştı. 31 ocakta Türk Hukuk Kunı- mu Başkanı Prof. Muammer Aksoy'un öldürülmesinden son- ra bazı gazete ve ajanslan saat 21.30'da arayan bir şahıs, Ak- soy'un "tesettür konusunda ts- lama karşı takındığı tavır nede- niyle Müslümanlar tarafından cezaiandınldıgını" bifdirdikten sonra cinayeti "İslami Hareket" adına üstlenmişti. 8 martta öldürülen Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Koordina- törü Çetin Emeç'in öldürülme- sinden sonra yine çeşitli gazete ve ajanslara telefon eden kişiler, "Türk lslam Komandolan', "Türk lslam Komandolan Bir- liği" adlı örgüt isimleri adına olayı üstlendiler. Yüzyıl Dergi- si yazan Turan Dursun cinaye- tini ise üstienen olmadı. Iııöııü: Iktidar görevîni yapsın Haber Merkezi — SHP Parti Meclisi Uyesi Doc. Dr. Bahriye Üçok'un evine gönderilen bom- balı paketin patlaması sonucu öldürülmesi büyük tepki yarat- ü. SHP Parti Meclisi ile TBMM grubunun saldırı olayını değer- lendirmek üzere salı günü ola- ğanüstü "ortak toplantı" yapa- cağı açıklandı Cumhurbaşkanı Turgut Özal, y^ıyımladığı mesajda, Doc. Dr. Üçok'un öldürülmesinden derin üzüntü duyduğunu söyledi. özal, Üçok'un, bulunduğu tüm görevlerde ülkeye değerli hiz- metler verdiğini belirterek "sal- dınyı nefretie telin erügini" vur- guladi. TBMM Başkanı Kaya Erdem de SHP Genel Başkam Inönü^ ye gönderdiği telgrafta saldınyı kınayarak şöyle dedi: "Toplumumuzda aydın fikir- leriyle temayiız etmiş insanlan- mıza karşı girişilen bu tür insan- lık dışı saldınlann gerçekte cumhuriyet ve demokrasimizi hedef aldığı şüphesizdir. Türk müietinin cumhuriyet ilkelerine ve demokrasiye olan inanç ve güveni karşısmda bu karanhk odaklann çirkin emeüerine ulaş- malan asla mümkün değildir. Hepimizi derinden yaralayan, Saym Üçok'a yapılan saldınyı şiddetle ve nefretie lanetliyo- rum." Basbakan Yıldınm Akbulut, Üçok'a yapılan saldınyı Erzin- can'da vilayeti ziyareti sırasında kendisini Ankara'dan telefonla arayan lçişleri Bakanı Abdülka- dir Aksu'dan öğrendi. Akbulut, olaydan büyük üzüntü duydu- ğunu belirterek "Bu gibi oiaylan lanetliyoruz. hiç kimse bu gibi olaylarla bir yere vannayı arzu etmesin. mümkün degil" dedi. Akbulut, bir gazetecinin, "Bu, Türkiye'yi anarşi ortamı- na çekmek için bir zorlama mı? Konusmanızda bunu mu soyle- mek istiyorsunuz" sorusuna, "Ben bir şey demek istemiyorum" yanıtını verdi. Basbakan, "Bu oiayın, diğer ci- nayetlerle bir iliskisi var mı" şeklindeki soruya da "Digerteri ile mahiyet farkı olabilir. Tah- kikat sonuçianmadan bu konu- da bir şey söylemek istemiyorum" dedi. Akbulut, katillerin yakaianarak cezalan- dınlacaklarını söyledi. SHP Genel Başkam Erdal tnönü,- Bahriye Üçok'a yönelik bombalı saldınnın, demokrasi düşmanlannın, cağdaş Türkiye düşmanlarının hâlâ böyle cina- yetlere yeltenebildiklerini bir kez daha gösterdiğini söyledi. Inö- nü şöyle dedi: tktidan, görevini yapmaya ça- ğınyoruz. Bir fikir kadınım, ha- yaünı Türkiye'nin cağdaş yasa- mına adamış bir bilim ve siya- set insanım, devletimizin koru- yabileceğini arük göstermeli)iz.* 1 SHP Genel Başkanı Erdal Inönü, Üçok'un ölüm haberinin ardından SHP Genel Merkezi'- ne gelerek bir basın toplantısı düzenledi. lnönü, olaydan duy- duğu üzüntüyu dile getirdikten sonra, "Güvenlik güçferinin fa- illeri bulacak güçleri vardır. Ama istekleri var mı, onu bil- miyorum. Bunlan hükümet or- taya çıkarmazsa biz çıkaraca- ğız" dedi. înönü şöyle konuştu: "Tek tek hepimiz öldürülsek de, biz bunlan demokrasi için- de aşacağız. Bir kişi de kalsa cağdaş olarak yaşayacağız. Kimsenin kuşkusu olmasın. Ama iktidar nerede?" SHP Parti Meclisi ile TBMM grubunun salı günü saat 09.30'da olağanüstü bir "ortak toplantı" yaprnak üzere topla- nacağı açıklandı. DYP Genel Başkanı Süley- man Demirel de olaydan sonra yayımladıfı mesajda, Bahriye Üçok'a yöneük saldınyı "tertip" olarak nitelendirdi. Demirel'in, SHP Genel Başkanı Erdal tnö- nü'ye de mesaj göndererek olay- dan duyduğu üzüntüyu dile ge- tirdiği öğrenildi. Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan da saldırı üzerine yaptığı açıklamada, ola- yı "insanlık dışı bir davranış" olarak nitelendirerek "Hiçbir se- bepten dolayı, hiçbir kimseye böyle bir muamele yapılması düşünülemez" dedi. Turkiye Barolar Birliği Baş- kanı Önder Sav, Bahriye Üçok- un öldürülmesinin, Türkiye'de aydınların, demokrasi ve cum- huriyet savunuculannın cileleri- nin dolmadığını gösterdiğini söyledi. Ankara Barosu BaşkamEr- zan Erzurumluoglu, 1970'lerden bu yana işlenen siyasi cinayetle- rin faillerinin yakalanamadığım belirterek hükümeti etkin ön- lemler almaya cağırdı. TMMOB Genel Başkanı Teoman Alptürk de bir mesaj ile bombalı saldı- rıyı kınadı. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Doc. Bahriye Üçok'un yakın dostları ve Çağdaş Yaşamı Des- tekleme Derneği üyeleri, Üçok suikastının faillerini ortaya çı- karmanın "devletin görevi" ol- duğunu belirterek, devleti "Çağ- daş Türkiye için çaba gösteren insanlann can giıvenliğini korn- maya davet ettikJerini" bildirdi- ler. Prof. Ttrkan Saylaa • Türkiye'nin yetiştirdiği.ender bi- lim kadınlarından biriydi. Tür- kiye'nin geriye gitmemesi için büyük çaba sarfediyordu. Ayrı- ca da çok dindar bir insandı. MüslUmanlığın çağdaş yorumu- nu yapmaya çalışıyordu. Böyle bir insanın kurban edilmesi iğ- renç bir şey. Bugüne kadar bu kökten dinci kesimlerin tehlikeli boyutlara geldiği defalarca söy- lendi, fakat hep gözardı edildi. Pr«f. \ecl« Arat • Sayın Bahriye Üçok Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği üyesiydi. Devamlı tehdit edildiğini ve çok huzursuz olduğunu, bizlerin de de dikkatli olmamızı istediğini söylerdi. öyle büyük bir şok ol- du ki bu. Bu noktada herhalde, her iki ayda bir bu ülkenin ay- dınlan kurşunlanırken, cevap vermesi gereken birtakım yerler olmalı diye düşünüyorum. Bir bâşka ülkede bu olaylar olsa Basbakan ve lçişleri Bakanı is- tifa ederlerdi. Pref. Â^8el Ekşl - Bir hafta önce Almanya'da birlik- teydik. 26 eylül gunü Almanya- da Tübingen şehrinde bir ko- nuşma yaptı. Konuşması tslami- yetle ilgiliydi. lslamiyeti çok iyi bilen bir insandı. lslamiyeti bu- na rağmen belli yerlerde eleşti- ren bir insanın hedef seçilmesi bana çok anlamiı geliyor. Dr. Deaıet Işık • Bu olay şunu gösteriyor: Bahriye Hanım hiç dine karşı olmayan bir insan- dı. Müslümanlığa ne kadar hiz- meti geçmişse devlete de hizmeti geçmişti. Laiklik yanhsı, şeriat karşıtı insanlann güçlenmesi an- lasılan istenmiyor. Bu olay, laik ve demokratik güçlere karşı kökten dincilerin içten ve dışar- dan desteklendiğini gösteriyor. İŞ DÜNYASINDAN KARA HABER! PORTRE /ÜÇOK Türbana karşı tavır Laikliğin savunucusu ilahiyatçı olarak tanınan Bahriye Üçok, 1919 yılında Trabzon'da doğdu. Ilk ve ortaokulu Ordu'da bitiren Üçok, Kandilli Kız Lisesi'nden rnezun olduktan sonra, Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültcsi'ne girdi. Ortaçağ Türk lslam Tarihi Bölümü'nü bitiren Üçok, II yıl öğretmenlik yaptıktan sonra 1953 yılında Ankara Üniversitesi llahiyat Fakültesi'ne asistan olarak girdi, 1957 yılında doktor, 1964'te doçent oldu. 1971 yıhnda Cevdet Sunay tarafından kontenjan senatörlüğüne seçildi. 5 yıl Senato divan üyeliği yaptı. 1977 yıhnda CHP'ye girdi. 12 Eylül sonrasında Halkçı Parti'nin kurucu üyesi olan Üçok, aynı yıl yapılan seçimde Ordu'dan milletvekili oldu. HP- SODEP birleşmesinde etkin rol oynayan Üçok, geçen yıl TRT'de türban konulu açıkoturumda, Kuran'dan ayetlerle örnekler vererek, lslamiyette örtünme zorunluluğu bulunmadığını anlatmıştı. Üçok, bu acıkoturumdan sonra çok sayıda tehdit telefonu ve mektubu almış, kendisine koruma görevlisi verilmişti. Son kurultayda SHP Parti Meclisi'ne seçilen Üçok, SHP tarafından hazırlanmakta olan laiklik raporunun çabşmalanm yürütüyordu. Rapor, önümüzdeki gunlerde Parti Meclisi'ne ve Merkez Yürutme Kurulu'na sunulacak, ardından kamuoyuna açıklanacaktı. Üçok, Parti Meclisi'nin son toplantısında da laiklik kadın ve irtica faaliyetleri üzerinde durmuş, bunlann üzerine gidilmesi gerektiğini belirtmişti. Üçok, ANAP'ın Merkez Bankası ile ilgili yasa görüşülurken üniversitelerde türbanın serbest bırakılması yönünde TBMM'de madde eklemesini de eleştirmişti. Üçok'un tslamdan Dönenler, Yalancı Peygamberler, ve lslam Devletlerinde Kadın Hükümdarlar adlı kitaplan var. Üçok Fransızca, Arapça, Farsça biliyordu, evli ve bir çocuk annesiydi. ı Panorama-Makro işbirliği ile 101 işadamı ve yönetici arasında yapılan anketin sonuçlannı açıklıyoruz: • Körfez Krizi nedeniyle maliyetler arttı. Zam bombardımanı sırası özeJ sektörde. • İşadamlan geleceği nasıl görüyor? Önümüzdeki aylarda işler nasıl gidecek? • Ekonomide ahnması istenen acil önlemler.... ÇUKUROVA ELEKTRİK'TE KAVGA BİTMEDİ Yaptığı şok açıklama ile borsayı kanştu-an Cahit Kavak. Çukurova'nuı bedelsiz sermaye arunmı konusunda yine iddialı konuştu. • Maliye Bakanı Kahveci, bu konudaki son karannı Panorama'ya açıkladı. • Borsa Başkanı Yaman Törüner, Çukurova olayını anlattı. • Alarko Holding, Eczacıbaşı Yatınm, întema, Arçelik. Kartonsan, Akçimento, Pimaş, Finansbank ve İş Bankası hisselerinin geleceğine ilişkin haberler. • Borsacılara göre bu haftanın favori hisseleri. ŞİHKETİNİZ Sİ2E NE KADAR DEĞER VERİYOR? Birçok şirket, çalışanlanna daha iyi imkanJar sağlamak için însan Kaynaklan Bölümü kurdu. • 5-10 yıl sonrası için insana yatınm yapılıyor. »ÂNORAMÂ* DÜNYASINDAI KARA <m" «yvı **» nM* «• 1 OTOMATIK VE2NELER SİNİR EDİYOR Büyuk rahatlık sağlayan vezneler, en sıkışık anlarda güç durumda bırakıyor. • Petrol bulma umudu yine alevlendi. • Ata'ya barajdan trilyonluk mal kaldı. • Tek Almanya bize de kazandıracak. EK0S0M1K Yı^AMLNTZ DEĞİŞEBBJR BUGÜN YOK'te profesörlük karmaşası GENCAY ŞAYLAN ANKARA — Geçen hafta içinde lstanbul'da, Boğaziçi Üniversitesi'nde toplanan Üni- versitelerarası Kurul, giderek sancılı bir sorun haline gelen profesörlüğe yükseltihne soru- nunu tartışrruş, ancak kamuoyu- na ve basına yansıdığı ölçüde belirgin bir çözüme ulaşamamış- trr. Bu arada Milliyet gazetesin- de Prof. Doğramacı'ya atfen çı- kan bir haberde bu alanda çok farkh ve yeni bir düzenlemeye gidileceği duyurulmuş bulun- maktadır.Bugünkü* düzenleme içinde profesörlüğe yükseltilme, YÖK Yasası'mn 3589 sayılı ya- sa ile değiştirilen 26. maddesi uyannca yapılmaktadır. Bu maddeye göre profesör olmak isteyen doçentlerin başvurulan YÖK Başkanhğı'na bağlı olarak kurulan sürekli bir inceleme ko- misyonunda ele alınmakta; ko- misyon, başvuru sahibinin aka- demik değerlendirmesini yap- maktadır. Değerlendirme sıra- sında başvuru sahibinin doçent- liği sırasında yurtdışında yayım- lanmış ve "uhıslararası başvuru endeksine" giren ya da yıırtdı- şında yabancı araştırıcılar tara- fından kaynak gösterilen çalış- maları olup olmadığına bakıl- makta ve olumlu ya da olumsuz yönde bir karar verilmektedir. YÖK BaşkanlığVna bağh ola- rak çahşan inceleme komisyonu son Üniversitelerarası Kunıl'a sunduğu raporda, "Profesörlü- ğe yükseltilme sürecinin Türki- ye universitelerinde de uluslara- rası düzeyde kabul edilecek be- lirli ilkeler doğrultusunda oluş- masına ve bu ilkelerin, üniver- sitelerimizde bundan böyle de- ğiştirilmeyecek bir geienek ola- rak yerleşmesine" gerek olduğu vurgulanmıştır. Rapor, şimdiye kadar komisyona 386 doçentin başvurduğunu ve bunlardan 338'inin işleminin tamamlana- rak dosyalarının YÖK Başkan- hğı'na yollandığını belirtmekte- dir. Dosyaları tamamlanan baş- vurulardan 171 tanesi olumlu bulunmuş ve bu doçentlerin profesörlüğe yükseltilmeleri önerilmiş, 167 başvuru ise aka- demik ölçütlere uymadığı gerek- çesi ile geri çevrilmiştir. ARÇEUK FIRSATl 15 EKİM'DE. HEMEN TESLİM KAMPANYAMIZ YETKİÜ SATICILARIMIZDA DEVAM ETMEKTEDİR. tnceleme komisyonunun, profesörlüğe yükseltilme için yurtdışında yaym yapma ve bu yayınlann "başrnrn endeksinde" yer alması ya da yurtdışındaki akademik çalış- malar tarafından kaynak göste- rilmesi koşullanru araması üni- versite öğretûn üyeleri arasında huzursuzluklara vol açmış göz- Ukmektedir. Bir kısım üniversi- te öğretim üyesi, "uluslararası başvuru endeksinin" daha çok Ingilizce dilinde yapılmış yayın- lan kapsadığmı ve örneğin Fran- sa'da bilimsel yayın yapmış bir doçentin haksız değerlendirme- ye tabi tutulduğunu öne sür- mektedirler. Bir kısım öğretim üyesi de ge- çen yıl uygulanan ve kamuoyun- da "kolay profesörlük" olarak tanınan 3455 sayılı yasa çerçeve- sinde profesörlüğe yükseltilen- lerden sonra simdiki sistemin haksız, çifte standardı gündeme getiren bir uygulama olduğunu ifade etmektedirler. Yükseköğrenim sisteminde profesörlüğe yükseltilmenin tam bir karmaşa göriinümü verme- si, komisyon incelemesi yanın- da tek tek üniversitelere olanak tanıyan eski 1750 sayılı yasanın öngördüğü yolun kullanılabilir- liği gibi nedenler öğretim üyeleri topluluğu içinde huzursuzlukla- ra yol açmış gözükmektedir. Kuşkusuz akademik yetkinliğin en yüksek basamağı sayüan pro- fesörlük için belli düzeye gelme, uluslararası ölçütleri tutturma üniversitelerin geleceği açısından yaşamsal öneme sahip gözük- mektedir. Bu ilkeden özveride bulunmadan huzursuzluklara ve adalet duygusunu yaralayan ge- lişmelere bir çözüm bulmak ge- rekmektedir. YÖK ve Üniversi- telerarası Kurul gibi organlann çözüm yollan geliştirmeleri ve bunlan karar verici siyasi orga* na sunmaları gerekmektedir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle