05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HABERLER 30 EKİM 1990 P A R T I L E R D E N "Pl"*PVİt DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit *-*•*• V11 tstanbul ve Zonguldak'da düzenlenecek iki ayn toplantıya katılacak. İstanbul Üniversitesi (1Ü) Iktisat Fakültesi Uluslararası Ilişkiler Bölümü öğrencilerinin düzenlediği "Körfez Krizi" konulu ~ toplantı yarın Gazeteciler Cemiyeti toplantı salonunda yapılacak. Ecevit öğrencilerin sorularını yaıutlayıp Irak'a yaptığı geziye ilişkin izlenimlerini anlatacak. DSP Genel Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre Ecevit 3 kasım cumartesi gunü de Zonguldak'ta "Işçi sorunları, Zonguldak'ın sorunları, _ Rejim sorunu" konulu toplantıya katılacak. Ecevit Zonguldak'a tstanbul uzerinden Düzce, Akçakoca, Karadeniz Ereğli yolunu izleyerek ulaşacak. (lç Politika Servisi) e t k i n ı i e i S H P tstanbul ll Kültür ve C l l l l l l l l ğ l E g j t i m Komisyonu, "Eğitim ve öğretim sorunlannı sosyal ve bilimsel boyutlarıyla incelemek ve bu sorunlara çağdaş bilimsel çözüm önerileri saptayabilmek" amacıyla 3-4 kasım tarihleri arasında tstanbul'da bir dizi etkinlik düzenliyor. Odakule iş merkezinde gerçekleştirilecek etkınliklenn programını hazırlayan Komisyon Başkanı Prof. Dr. Tolga Yarman eğitim ve öğretim düzeninin, yıllardır halkı adeta büinçlendirmemek üzere, kasıtlj olarak yozlaştınldığını belirtti. Toparlanma gezisi S ğ bölgesine Genel Başkan Erdal tnönü'nün de katıldığı bir "toparlanma gezısi" düzenliyor. Perşembe günü Malatya'dan başlayacak ve 4 gün sürecek gezide Inonu'nun "Guneydoğu Raporu" ile son ı\çıkartlan ve disiplin suçlarının kaldırılmasını föngören parti meclisi kararıru anlatması bekleniyor. Gezi süresince lnönu, belediye ve il, ilçe örgutleri kuruluş temsilcileri ile toplantılar yapacak, halka hitap edecek. Malatya'dan Elazığ'a geçecek olan Inönü, Yazıkonak, Kovancılar ve Tunceli'de temaslanru surdürecek. tnönü, aynı gün Bingöl'de halka hitaben konuşacak. 3 kasımda Tatvan, Ahlat Adilcevaz ve Patnos uzerinden Ağn'ya geçecek olan lnönu, Doğu Beyazıt'ta konaklayacak. 4 kasım pazar günü de Taşlıçay, Ağn uzerinden Horasan ve Pasinler'e uğrayarak Erzurum'a geçecek • S P G e n e l Başkanı Ferit tlsever, Kadınm statüsu ve sorunları genel mudürluğu" ile hayatın her alanında mucadele eden kadınların onünün tıkanmak istendiğini ileri surdü. tlsever dün yaptığı açıklamada, hükümetin kurulacak "Kadırun statüsü ve sorunları genel müdürlüğu" ile çeşitli kadın kuruluşlarımn milli görüş ve değerler doğrultusunda yönlendırilmesini giindeme getirdiğini belirtti. Danıştay "Cumhurbaşkanı'na hakaret"suçunun oluşmadığına karar verdi Görevden alma bilmecesiÇanakkale Belediye Başkanı Ismail Özay'ın görevden alınmasından sonra gelişen olaylar, tam bir "hukuk kaosu"nun yaşanmasma neden oldu. İçigleri Bakanlığı'nın savunmasında Ozay için 8 ayn soruşturma açıldığı ve suçların "sabit" olduğu öne sürüldü. konulan olarak gösterdi. Bursa 2. tdare Mahkemesi de tçişleri Bakanlığı'nın gerekçelerine da- yanarak, özay'ın, görevden alın- masına ilişkin işlemin durdurul- ması istemini reddetti. Danıştay 2. Dairesi'nin, özay hakkında, görevden almmasına gerekçe gösterilen "Cumhurbaş- kanı'na hakgret" suçundan ce- za davası da açılması amacıyla, Çanakkale İl tdare Kurulu'nca verilen "lüzum-u muhakeme" karannı, suçun oluşmaması ne- deniyle reddetmesi, yeni bir "hukuk kaosu"nun yaşanması- na yol açtı. Bu kararla birlikte, Danıştay ca "oruşmadığı" sapta- TURAN YILMAZ ANKARA — tçişleri Bakan- kğVnca görevden alınmasına ge- rekçe gösterilen "Cumburbaşka- nı'na hakaret" suçunun oluşma- dığına ilişkin Danıştay'ın kara- n, Çanakkale Belediye Başkanı İsmail Özay'ın durumunu bil- meceye dönüştürdü. lçişleri Ba- kanlığı, Cumhuriyet SavcıhğY- nın takipsizlik kararı verdiği öza/ın haklılığı mahkeme ka- rarı ile kesinleşen ve mülkiye müfettişinin ciddi görmeyerek soruşturma raporuna bile alma- dığı olayları, görevden alma ge- rekçesi oluşturan soruşturma nan bir suçtan ötürü görcvden alınmış -durumuna düşen Özay için lçişleri Bakanlığı'nın takın- dığı tavır da dıkkat çekti. tçiş- leri Bakanlığı Hukuk Muşavir- liği'nce, görevden alma işleminin iptaline ilişkin davarun görüldü- ğü Bursa 2. tdare Mahkemesi- ne, "Bakan adına" iletilen sa- vunmada, Özay için 8 ayn ko- nuda soruşturma yürütüldüğü belirtildi. Bakanlık, özay için ilk olarak "meclis toplantısında usulsüz komisyonlar kunnak, meclis üyeterine icrai görev vererek gö- revini kötüye kullanmak, resmi otoyu parti işlerinde kullanmak ve usuîsuz işgal harcı tahakkuk ettinnek, kömör nakli ihalesin- de yolsuzhık yapmak" savlanyla mufettiş soruşturması sürdüğu- nu belirtti. özay, bu savlaruı ön- ce Çanakkale Valiliği'nce soruş- turma konusu yapıldığını, daha sonra kendisi hakkında soruş- turma yapan Mülkiye Müfettişi Refik Uçarcı'ya iletildiğini, bu mufettişin ise 21 Aralık 1989'da hazırladığı raooruna, bu olaylan ciddi bile görmeyerek aimadığı- nı bildirdi. Çanakkale'nin eski Belediye Başkanı Orhan Uğur'un ağabe- yinin inşaatına kanunsuz olarak 30 milyon lira para cezası kesti- ği de öne sürülen Özay, şunları söyledi: "Biz saptadığumz bu usulsüz inşaat için önce 50 milyon lira para cezası kestik. Buna yetki- miz vardı. Ama ceza makbuzu eskiden hazniannuş, bunun için de üzerinde '25 milyona kadar' ibaresi olduğu için yapılan itirazı kabul ettik, encümenimizde bu kez 16 milyon ceza kestik, ayn- ca yıkım karan aldık. Bu ceza ve yıkım karan, açılan davalar sonucunda verilen kararlarla onandı." Özay'ın görevden alınma ge- rekçeleri arasında, Çan ilçesi Ta- şıyıcılar Kooperatifı'nin Bursa tdare Mahkemesi'nden aldığı yürütmeyi durdurma kararuıı uygulamaması da gösterildi. Özay, önce yürütmeyi durdurma kararı veren mahkemenin, kısa bir süre sonra kendilerıni haklı görerek, kooperatifin açtığı da- vayı 28 Aralık 1989'da reddetti- ğini söyledi. Yine Özay için gösterilen "üniversite öğrencilerinin Top- lantı ve Gösteri Yünıyuşleri Ya- sası'na aykın davranış ve pan- kart asma eyiemlerine yardım ve destek olma" suçlaması için ise İstanbul DGM Savcılığı'nın 17 Eylul 1990'da takipsizlik karan verdiği saptandı. Danıştay 2. Dairesi de özay için Çanakkale Zaferi'nin 75. yıldönüm törenlerinde, Cum- hurbaşkanı geldiğinde ayağa kalkmayıp tutum ve konuşma- larıyla Cumhurbaşkanı'na ha- IHD'de gözaltına kınamaHEP Genel Başkanı Fehmi Işıklar, ÎHD Genel Kurulu'nda 3 delegenin gözaltına alınmasım kınadı. Işıklar, "Bazı yöneticilerin 'Kürtçeyi kim yasaklamış, Kürtçe serbesttir' gibi demeçlerinin demagoji olduğu ortayaçıkmıştır" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — HEP Genel Başkanı Fehmi Işıklar, IHD Genel Kurulu'nda Kurtçe konuşulması üzerine 3 delegenin gözaltına alınması- ru kınadı. Işıklar, "Bazı yöneticilerin 'Kürtçe'yi kim yasaklamış, Kürtçe serbesttir' gibi demecJerinm bu uygula- mayla demagoji oldngn orttya çıkmıştır" dedi. Bu arada tnsan Hakla- rı Derneği Genel Kurulu'nda dün gece geç saaüerde sonuçlanan seçimlerde Nevzat Helvacı 203 oyla yenıden genel başkanlığa getirildj. ÎHD'nin yeni Mer- kez Yurutme Kurulu'na da Akın Birdal, Hıdır Oktay, Zubeyr Aydar, Yusuf Aia- nigûn, İsmet Demirdogan ve Hasan Uy- sal seçildiler. HEP Genel Başkanı Işıklar, Kürtçe konuşma yapan Diyarbakır delegesi Ve- dat Aydın ile partisinin Diyarbakır İl Başkanı Mustafa Özer, tstanbul Barosu avukatlanndan Ahmet Zeki Okçuoglu ve bazı delegelerın neden gösterilmeden keyfi gözaltına alındıklannı savunarak şöyle dedi: "Zaman zaman bazı yetkflfleriıT 'Kim Kürtçe'yi yasaklamış, Kurtçe serbesttir' gibi demeçkrinin de bu uygulama ile bir ta$, Mustafa Ekmekçi, Ömer Fanık Ye- demagoji ve çifte standart olduğu orta- ym çıkmıştır. Söylediklerinde ciddi iseler otaya tepki göstenneteri gerekir. tngilizce vc başka Avrupa dillerini öğrenmek için insanlar yarış yaparken, anadilin yasak- lanması Türkiye'deki mevcut yönetimin kanıödır." DGM Başsavcısı Demiral, onceki gün yapılan tnsan Hakları Derneği Genel Kurulu'nda Kurtçe konuşma yapan Ve- dat Aydın, sözlerini tercume eden Ah- met Zeki Okçuoglu ve konuşmayı des- tekleyen tavırlan nedeniyle Mustafa Özer hakkında da soruşturma başlatıl- dığını bildirdi karet ettiği yönündeki suçlama- nın ise yasal dayanağının oluş- madığına karar vererek yargüan- ması için alınan lüzum-u muha- keme karannı yerinde gönnedi. Tum bu örnekler, özayın gö- revden alma gerekçesi gösterilen suçlamaları yasal dayanaktan yoksun bırakırken, Bursa 2. lda- re Mahkemesi, Özay'ın görev- den alınmasına ilişkin işlemin öncelikle durdurulması yönün- deki istemini, tçişleri Bakanliğı savunmasında beürtilen ve so- ruşturulduklan bildirilen bu olaylan gerekçe göstererek red- detti. özay, Bakanhğın savun- masında yer alan savlara ilişkin bilgilerin tümünü, tdare Mahke- mesi'ne önceden sunduklannı da söyledi. Bakanhğın savunmasında, özay'ın tüm bu "sucjan" işledi- ğine ilişkin "buvvetli ve inandı- rıcı belge ve delülerin bulunduğunu" öne sürerek bun- lardan en az birinden mahkûm olması halinde belediye başkan- lığı sıfatım zaten yitireceği belir- tildi. özay'ın tüm bu olaylar ne- deniyle "bclde halkımn güveni- ni yitirdiği" de ıddia edilen sa- vunmada, "Iddia edilen ve bu aşamada toplanan delillere gö- re subut derecesine vardığı an- laşılan nihai takdir yargıya ait olmak uzere suç ve suçluhık hal- leri ile bunlann faili olma dnnı- munu kesinlikle etkilemez ve de mazur göstermez" denildi. Sa- vunmada, özay'ın görevden alınmasıyla birlikte hizmetin yü- rütülmesinde herhangi bir aksa- ma söz konusu olmadığı gibi hizmetin kalite ve etkinliğinin arttınldığı, halka daha sUratli hizmet sunma ortamı yaratıldı- 5ı da öne sürüldü. ÜÜlkemizde65banka var... Birde62yıllık yenibanka: EGEBANK Hedefi:Hizmette INumara Yeni Igebank: Yönet/rnf... ak//c/, at/firrfciÇyepyen/. H/zmet/eri... Gü/eryüz/ü, h/z//, sayg///. fş/em/er/... Türn şuöe/ercfe ö//g/sayardanb//g/sayara. VerimL. Yüksek, tam güven//. Egebank, bankac///k h/'zmetyanş/nda, yenfyönetfm/, yen/bf/inc/y/e, ön saftad/r. tZİN VERMEYİZ — Kibar Takır, Se>ve Aktaş ve Hanım Kavak, "Ölıirüz de izin vermeyiz" diyor. 'Önce bizi assınlar 9 OSMAN YILDIZ DİYARBAKIR — Dağkapı- daki Guçlu Pasajı'nın dordun- cu katındaki Sosyalist Parti il bi- nası tıklım tıklım. Koridora ta- şan insanlar halay çekiyor. SP Başkanlık Kurulu uyesi Yusuf Cacım'a idamla yargılananlarla göruşmek istediğimizi anlatıyo- ruz. Duyan geliyor söyleşiye. Yüze yakın insan ya açlık gre- vinde ya da onlan desteklemek üzere gelmiş. Bir tutuklu yakını, "Bizim amaçlanmızın ara- sında idamlan protesto da var" diyor. Açlık gre- vindeki tutuklu ve hukumlu yakınları arasında üç kişi, diğerlerinden sıynlıyor. Yakınları idam edilmek istenen kişiler bunlar. "Ne diyorsunuz" sorusuna hep birlikte yanıt veriyorlar: "Öliirüz de izin vermeyiz." SHP il binasında açlık grevi yapanlann tümü- nun soylediği de aynı. Soyleşı uzadıkça "Ya idam edilirterse" sorusunun getirdiğı tedirginlik yaşa- nıyor. Kibar Takır, 16 gundur açlık grevinde. Gozlerinin feri sonmuş. Avurtlan çokmeye baş- lamış. Eşi Mehmet Takır, 1979'da Diyarbakır'- da bir polis memuruyla kızının öldürülmesi ola- yında gözculuk yaptığı savıyla yargılanmış. Sı- kıyonetim Mahkemesi 7 yıl önce "idam" dıye ka- rannı vermış. Çanakkale Cezae\ı'nde ınfaz tar- tışmasını izliyor. Eşi Kibar, "İdamlar çözüm ol»-' maz. Önce beni, çocuklarımı oldurmek zonın- dalar" diye atılıyor. Sev>e Aktaş da 16 gundur açlık grevinde. Onun da kardeşi Alaaddin Aktaş idam hükumlüsü. Sevve Aktaş, açlık grevine katılanların en yaşlı- sı. Okuma-yazma bilmediğı için idam tartışma- sıyla ilgıli haberleri yakınlan aracılığıyla öğreni- yor. PKK adına bazı eylemlere kanşmaktan idam cezası alan kardeşinin suçsuz olduğunu soylüyor. "Alaaddin'i suçlu duruma getiren de suçjudur." Hanım Kavak'ın oğlu da Meclis'te dosyası bek- leyenlerden. Adı Bedrettin. Kibar Takır, soze giriyor tekrar: "İdam edemezler. Etseler de sonınlar kalkmaz ortadan. Aksine Türkive'nin kangreni olur. Asa- caklarsa önce bizi assınlar." CÛNEYT ARCAYÖREK yaayor " H e d e f : H i z m e t t e 1 n u m a r a " AlışmakL ANKARA — "Tartışmah Cumhurbaşkanı" Anrt Kabir'- de, arkasmcia halkın yüzde 80'ni Meclis'te temsil eden muhalefet partileri yok. "Tar- tışmalı Cumhurbaşkanı" Millet Meclisi'nde, kutlamaları kabul ediyor. Önünden geçenler ara- sında Meclis'te halkın yüzde 80'ni temsil eden muhalefet partilerinin temsilcileri yok! Fakat "iki olay" ya önünden geçiyor ya da arkasından yü- rüyor. "Çankaya'dan başörtü- süne onay" manşeti dün, laik- liği, özgürlükleri kısrtlayan öğe kabul eden yayın organlannda. Maaşların dokuz buçuk milyo- na çıkarılmasına öncülük ya- pan ANAP milletvekillen Mec- lis'teki törende koşar adım önünden geçiyor. Tören sona ermiş; TÖ, Çan- kaya'ya çıkacak, nefes alıp dınlenecek, sonra hipodrom- dakı geçıt törenini izleyecek. Faruk Bildirici, iki töreni TV'den izleyenlerin aklından geçen soruyu merdivenlerde TÖ'ye yöneltiyor "İki muhalefet partisinin tö- renlere katılmayışını nasıl de- ğerlendirıyorsunuz?" TÖ'de bir duraksama, ulusal bir günde siyaset yapmamaya özen gösteren kımi hareket- ler... Bir iki adım attıktan son- ra konuşan yanı susan yanını bastırıyor ve soruyu yanıtlıyor "Onlar da alıştılar. Biz de alıştık." Muhalefetin TÖ'nün Cum- hurbaşkanlığı'na alıştığından söz edıyorsa, dünkü eylemler tersini vurgulayan son kanrtlar. Muhalefetin katılmayışına alış- tığını anlatmak istiyorsa, dün- kü gazeteterde yayımlanan de- meçleri tekrar tekrar okuyarak geleceğini düşünmeli. SHP li- deri İnönü, "Tartışmah bir Cumhurbaşkanı, ülkenin birlik ve beraberliğtne verdiği zararta Anrt Kabir"e gidiyor" derken bi- çemsellikten öteye, özde ve genelde demokratik yaşamla bağlantılı "rejım sorunundan" söz ediyor. Muhalefet eylemlerini hafife alır gorünmekle gerçeği orta- dan kaldıramıyor TÖ. Bu dav- ranışlardaki önemi kavrar gö- rünmemek, kamuoyundaki titiz değerlendirmenin değerini azaltmıyor. Zaten alışan alışmış TÖ'ye. Kendilerınden birini umut eder, hatta beklerken Keçeciler'm cok yakın dostu ve kader arka- daşı Hüsnü Doğan'ın Mıllı Sa- vunma'ya atanmasına liberal kardeşlerimizin sesi çıkıyor mu'' übarellere karşı TÖ'nün muhatazakâr kanadın önde gi- denini yeğlediği buz gibi orta-; dayken Mesut Beycilerden, sertınden geçtik cicili bicili yc- rumlar geliyor mu kulağınıza? Üç beş ay önce Mesut Bey- ciler, anayasal konumuna uy- gun davranarak TÖ'nün hükü- met ve parti ışlerinden elini çekmesini kuliste mırıldanıyor- lardı. Hatta kimi demeçlerinde açık seçık bu noktaya degini- yoriardı. Bir de son günlere ba- kınız. Çankaya Köşkü'ne bir gece ansızın çağrılıp Körfez bunalımı uzerinde uzun söyle- şiler yapmayı lideriiğe yeşil ışık diye tanımlamaktan, kamuoyu- na sindirmeye çalışmaktan yorgun düştüler. Sonunda Mesut Beyciler parti liderliği savaşımında TÖ'- den destek veya olumlu işaret almayı başarının sırrı diye ka- bul ettiler. Kısacası Mesut Beyciler de TÖ'ye ve Çankaya'daki yöne- timine alıştılar. Böylece ANAP'ta birlik ve beraberlik alışkanlığa dönüştü. Halkın çoğunluğunu temsil edenlerden Çankaya alışkan- lığı aramak nıye? ANAP yeter de artar bile.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle