Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 EKİM 1990 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3
Denktaş'tan
BM'ye eleştiri
• LEFKOŞA (AA) —
KKTC Cumhurbaşkanı
Rauf Denktaş, BM
Güvenlik Konseyi'nin, 21
Filistinli'nin Israil polisi
rafından katledilmesi
Karşısında bir kınama
karan bile alamadığjnı
belirterek, "Işte Vasiliu'nun
istediği güvenlik konseyi
garantisi böyle bir çerçeveye
oturtulacaktır" dedi.
Denktaş, Lefkoşa'da yaptığı
açıklamada, Rumların
hesabının "işlemeyecek bir
garanti" olduğunu belirttL
Rumlann yeni
atağı
• WASHINGTON (AA)
— Kibns Rum yönetiminin
Washington büyükelçisi
Micahel Serifıs,
VVashington'daki Ulusal
Basın Kulübu'nde yaptığı
konuşmada, Kuveyt
konusundaki uluslararası
tepkinin Türkiye'ye de
gösterilmesini istedi. Elçi,
Kıbrıs konusunda Avrupa
Güvenlik ve İşbirliği
Konferansı'nın devreye
girmesi için girişim
yapacaklarını söyledi.
Serifıs, AGtK'in insan
haklan ilkelerinin Kıbrıs'ta
da uygulanmasını
isteyeceklerini ve AGİK'in
bu konuda "yükümlülüğü
olduğunu" ileri sürdü.
Duruşma
ertelendi
1 ATtNA (AA) —
unanistan'da Yüksek
Seçim Mahkemesi,
Gümülcine Bağımsız
Milletvekili Dr. Sadık
Ahmet ile lskeçe Bağımsız
MilJetvekili Ahmet
Faikoğlu'nun
milletvekilliklerine yapılan
itirazlarla ilgili duruşmayı S
aralık tarihine erteledi.
Yüksek Seçim Mahkemesi,
Sadık Ahmet ve Ahmet
Faikoğlu aleyhindeki
itirazlarla ilgili duruşmanın
ertelenmesine gerekçe
olarak gerekli belgelerin
tamamlanmamasıru gösterdi.
Başkırlar da
egemen '_
• MOSKOVA (AA) —
Sovyetler Birliği'nin en
büyjik cumhuriyeti Rusya
Federasyonu sımrları içinde
yer alan Baskır Özerk
Cumhuriyeti, egemenliğini
ve Rus Federasyonu'ndan
bağımsızlığını ilan etti.
Başkır Cumhuriyeti Yüksek
Sovyeti'nin dünkü
toplantısında oybirliğiyle
alınan kararda, Başkır
özerk Cumhuriyeti'nin adı
"Başkorkostan Sovyet
Sosyalist Cumhuriyeti"
olarak değiştirildi, statüsü
de özerk cumhuriyetten
"birlik cumhuriyeti"
düzeyine yükseltildi.
Romanya'da
A BÜKREŞ (AA) —
Romanya'nın
Karadeniz'deki en büyük
limanının bulunduğu
Köstence'de, 10.000'den
fazla demiryolu işçisinin
greve gittiği bildirildi.
Erken emeklilik, ücretlerin
arttırılması, ücretsiz taşıma
kartı, vergi iadesi, eski
komünist sendikanın sahip
olduğu mal varlığını
kontrol etmek gibi haklar
isteyen işçilerin grevi dün
geç saatlerde sona erdi.
Ulaştırma Bakanhğı'ndan
bir yetikili grevin haksız bir
eylem olduğunu bildirerek,
işçilerin isteklerini
karşılamak için yeterli mali
kaynakları olmadığını
söyledi.
Prag'da KFye
karşı gösteri
• PRAG (AA) —
Çekoslovakya"nın başkenti
Prag'ta on binlerce kişi
Komünist Partisi aleyhinde
gösteri düzenledi.
Çekoslovakya Haber Ajansı
CTK, Prag'da dün yapılan
gösteriye en az 25 bin
kişinin katıldığını ve
göstericilerin Komünist
Parti'nin yasaklanmasını ve
komünistlerin
parlamentodan
çıkarılmalarını istediklenni
duyurdu. Gösterinin işçiler
ve sendikalar tarafından
düzenlendiğini belirten
ajans, diğer kentlerde de
benzer gösterilerin
yapıldığını kaydetti.
BAB GenelSekreteri Van Eekeleriin Cumhuriyet'e demecv
Türkiye onemli bir güçBatı Avrupa Birliği Genel Sekreteri Willem
Van Eekelen, soğuk savaş döneminde Merkez
Cephe'nin Batı Almanya'da olduğunu, ancak
artık Merkez Cephe'nin Doğu Akdeniz'e
kaydığını söyledi.
EDtP EMİL ÖYMEN
LONDRA — Batı Avrupa
Birliği Genel Sekreteri WiUem
Van Eckeien, soğuk savaş döne-
minde Merkez Cephe'nin Batı
Almanya'da olduğunu, ancak
artık Merkez Cephe'nin Doğu
Akdeniz'e kaydığını söyledi.
Türkiye Atlantik Assamblesi
Derneği'nin 18-21 ekimde Alan-
ya'da yapacağı toplantıya katıl-
mak üzere Türkiye'ye gidecek
olan "Van Eekelen", 18 ekimde
de Ankara'da Türkiye Dışişleri
Bakanbgı yetkilileri fle temaslar-
da bulunacak. NATO Genel
Sekreteri Manfred Wörner de
aynı toplantıya katılacak. Ayrı-
ca ittifakın bu iki savunma ör-
gütünün en üst düzeydeki yetki-
lileri ile çeşitli konularda görüş
Van Eekelen, Türkiye'nin
NATO ve Onadoğu'daki konu-
mu hakkındaki sorularımızı
şöyle yanıtladı:
"Tiirkiye, Körfez bnnalımın-
da oynadıgı rol konusunda bem
Avrupada hem NATO içinde
begeni kazandı. Bu çok önemli
bir nokta, çünkii Türkiye, Bir-
lesmis Milleüer yapünmJannı
ilk uygnlayan ülkelerden biri ol-
du, önemti rol oynadı. Ziyaretim
sırasında Türkiye'nin bu tutu-
munu ne kadar takdir ettfgimi-
zi belirtmek istiyorum."
— l>oğu Avrupa'daki geliş-
meler sırasında Türkiye'nin ar-
tık soguk savaş senaryosu dışın-
da kaidıgı ve stratejik öaenini
yitirdifi görüşü bir anda ortaya
atıldı. Ardından da Körfez bo-
nalımı çıkınca, Tnridve'nin stra-
tejik öneminin aslında biç kav-
bolmamış olduğu fark edildi.
Türkiye'nin, Avrupa'nın savun-
masında, soğuk savaş bitmiş da-
hi olsa, başka yönlerden, ber za-
man stratejik bir rolü olacağı ar-
tık kabul edüiyor mn?
EEKELEN — Kesinlikle...
BAB açısından düşünecek olur-
sak, bizim Türkiye ile özel bir is-
tişare ilişkimiz var. Bilgi aüşve-
rişi içindeyiz. Soğuk savaş sıra-
sında Avrupa'ya yönelik olan
tehdit ortadan kayboluyor. Ama
Avrupa'nın güney sınırlannda-
ki yeni tehditlere bakmak gere-
kiyor. Avrupa için sağladığımız
ilerleme, henüz Akdeniz Bölge-
si'nde görülmüyor. Ortadoğu ise
ayn bir sorun. BAB üyeleri, dik-
katlerini şimdi Avrupa'dan Ak-
deniz'e çevirmiş durumdalar.
Akdeniz Bdlgesi'nde oluşabile-
cek yeni risklere, istikrarsızlıkla-
ra dikkat etmek gerekiyor.
BAB'da bir "Akdeniz Çaljşma
Grubu"muz var. Buna şimdi ye-
ni bir hız vermek istiyoruz. Bü-
tün bu gel^jjeler konusunda
Türkiye ile görüş ahşverişinde
bulunmak önem taşıyor.
— Akdeniz Çalısma Grubu'na
eskiden sadece denize kıyısı oian
ülkeler katılıyordu, şimdi btitiin
BAB üyeleri temsilci yolluyor
degil mi?
EEKELEN — Eskiden dik-
katimizi Merkez Cephe'ye yö-
neltmiştik. İlerde Akdeniz, bi-
zim Merkez Cephemiz olacak-
tır. Coğrafî bakımdan değil, fa-
kat dikkatimizi yöneltmemiz ba-
kımından.
— 1992 ile birlikte Avrnpa
Tek Senedi'nin yüriirhıge günne-
siyle, Ortak Avrupa sınırian ko-
nnsu da gündeme geliyor. Gerek
muhaceret açısından, gerek ile-
ri savunma hattı olmak açısıa-
dan, Avrupa'nın "coğnfi
olmayan" smırian Gdney ve Do-
ğu Anadolu'da başlıyor denebi-
lirmi?
EEKELEN — Buna bir ölçü-
de evet denebilir. Ancak bildiği-
niz gibi Ortak Avrupa konusun-
da henüz tartışma bitmemiştir.
— NATO'da çokuluslu asker
konuslandınna öoerisine gde-
SOVYETLER BİRLÎĞI
KOMÜNİST OLMAYANA PREZERVATİF — Moskova'da Gorky caddesinde çarşamba günü ilginç anlar yaşandı. Feminist
Yevgenia Debrianskaya, elindeki (Moskova'da oldukça zor bulunan) prezervatifleri se>ircilere dağıUrken hukümetten "hayat ka-
dınlıgı"nın resmileştirilmesini istedi. (Fotograf: AP)
Gazete çalışanları, genel yayın müdürünü istemiyor
Pravdada yönetime isyanMOSKOVA (AA) — Sovyetler Birliği
Komünist Partisi'nin yayın organı ve Sov-
yet basınının "otorite" sayılan gazetesi
"Pravda"nın genel yayın müdürü, göre-
ve atanmasının üzerinden bir yıl bile geç-
meden, ülkedeki "açıklık" politikasından
cesaret alan gazete çalışanlanyla mücade-
leye başlamak zorunda kaldı.
Pravda'nın geçen yıl sonunda göreve
atanan genel yayın müdürü ve SBKP Po-
litbüro üyesi Ivan Frolov, bu ayın basın-
da gazetenin çalışanları arasmda yapılan
bir toplantıda sert biçimde eleştirilmiş ve
Sovyet basınında, Pravda gazetesindeki
SBKP Komitesi'nin Ivan Frolov'un göre-
vinden alınmasını istemeye karar verdiği
yolunda haberler yayımlanmıştı.
Pravda Gazetesi Parti Komitesi, gaze-
tenin dünkü sayısında yayımladığı açıkla-
mada, Frolov'un görevinden alınması için
başvuruda bulunma yolunda karar aldığinı
yalanladı.
Ancak komite, Pravda'nın geleceğini
SBKP Merkez Komitesi sekreteryasının ay-
rıntılı olarak ele almasını istediğini doğru-
ladı.
Tiraj kaybetti
Pravda'nın hemen tamamı komünist
parti uyesi olan çahşanlan, gazetenin son
bir yıldır sürekli tiraj kaybetmesinden ya-
kınıyor ve bu gelişmeyi Frolov'un "zama-
nın gerisinde kalan" yaklaşımına bağlı-
yorlar.
Gazetedeki SBKP örgütü birinci sekre-
ter yardımcısı Madıslav Yegorov.resmi ha-
ber ajansı TASS'a yaptığı açıklamada,
"Artık bu genel yayın müdürüyle çalısma-
nın olanaksız olduğunu" söyledi.
Gorbaçov'un yakın adamlarından biri
olarak bilinen Ivan Frolov'un Pravda'nın
başına getirilmesinden beri gazeteye yöne-
lik eleştiriler artmış bulunuyor.
Yapılan istatistiklere göre 1991 yılı için
abonelerin yaptırdıkıan kayıtlardan, Prav-
da'nın, ülkedeki tüm basın organlan ara-
smda sahip olduğu okuyucu açısından son
sıralarda olduğu anlaşılıyor.
Ivan Frolov, geçen yıl sonunda, Prav-
da'nın Brejnev döneminden beri gorevini
sürdüren Genel Yayın Müdürü Viktor
Afanasyev'in, Boris Yeltsin'i aşağılama
kampanyası başlatması yüzünden görev-
den alınmasından sonra bu göreve getiril-
mişti.
Ote yandan Sovyetler Birliği Başkanı
Mihail Gorbaçov, ülkeyi piyasa ekonomi-
sine geçirecek programın planlandığı şekil-
de 15 ekime kadar hazır olacağını bildir-
di. Gorbaçov, bu arada, radikal muhale-
fet gruplarının, ülkenin içinde bulunduğu
gergin durum nedeniyle bu yıl Bolşevik
Devrimi kutlamalarının yapılmaması yo-
lundaki çağrılannı dikkate almayarak dev-
rimin 73. yıldönümünün tüm ülkede askeri
geçit törenleriyle kutlanması için bir karar-
name yayımladı. AA'ya göre Mihail Gor-
baçov'un dünkü Sovyet basınında yayım-
lanan kararnamesinde, başkent Moskova
ve tüm birlik cumhuriyetlerinin başkent-
leri ile Sovyet ordusunun karargâhlannın
bulunduğu tüm kentlerde askeri geçit tö-
renleri düzenlenmesi istendi.
YUNANİSTAN
lim. NATO Baskomntanı GaJvin
de Uraftar. Türkiye'de böyle bir
knvvet görevlendirilebilir diyor.
EEKELEN — Bunu ilk biz
savunduk. İlerde Avrupa askeri
gücünün ulusal bir güç olmama-
sı gerektiği görüşündeyiz. Ortak
Avrupa olacağını göz önüne
alırsak Amerika'ya şunu anlat-
mamız gerekiyor: Savunmamı-
zı kendimiz yükleniyoruz. On-
lar da katılmak isterse âlâ.
— Türkiye'ye nasıl bir rol dö-
şer?
EEKELEN — BAB'da ilerde
alınacak savunma önlemlerini
sürekli tartışıyoruz. Bu konular-
da henüz berraklık yok. Çeşitli
görüşler var, bunlar tartışılıyor.
Ancak kesin ifadeler kullanmak
istemiyorum. Türkiye elbette
bölgede gözden kaçınlamayacak
bir güçtür. Bunu herkes biliyor.
— Körfez bölgesindeki aske-
ri düzenlemelerde NATO'nun
adı geçmiyorsa da, ismi agza
aJınmasa dabi NATO orada de-
gil mi?
EEKELEN — Buna bir NA-
TO harekâtı demeyi doğru bul-
muyorum. NATO harekâtı, NA-
TO alam içinde olur. Bölgedeki
ülkeler de NATO'yu istemez
orada. Eskiden olsa, NATO'yn
Doğu-Batı çatışması çerçevesin-
de düşünebilirlerdi, şimdi ise yi-
ne de bir süper devletin uzantı-
sı olarak görebilirler. NATO'nun
Avrupa ayağı, yani BAB ile
Amerüca ayağı arasmda gerekli
eşgüdüm ve işbirliği, Körfez bu-
nahmında, yani NATO'nun ala-
nı dışındaki bir yerde başvuru-
lacak en uygun işlem tarzı ola-
rak görünüyor.
Ankara
BAB
rapomna
yalanlama
ANKARA (Cumburiyet Bü-
rosn) — Batı Avrupa Birliği Ge-
nel Sekreteri VVilhelm Van Eke-
len'in Türkiye'de beklendiği şu
sıralarda BAB Assamblesi'ne
sunulan bir raporda, Türkiye'-
nin Suudi Arabistan'a 5 bin as-
ker gönderme taahhüdüne gir-
diğini çağrıştıran ifadelerin yer
alması diplomatik çevrelerde
farklı yorumlara neden oldu.
Ancak Türkiye'nin bu tür her-
hangi bir taahhüde girmediğini
kaydeden üst düzeyli Dışişleri
Bakanlığı yetkilileri, raporda bu
konuda yer alan ifadenin "yan-
Its bilgiierden" kaynaklandığı-
nı bildirdiler. Söz konusu yetki-
liler, Türkiye'nin Suudi Arabis-
tan'a 5 bin asker göndermesi
konusunda "böyle bir şey kesin-
likle yoktur" diye konuştular.
BAB üyelerinden Hollanda'-
nın eski NATO Daimi Temsil-
cisi De Hoop Sbeffer tarafından
birliğin "Savunma Komitesi"
adına kaleme alınan 20 eylül ta-
rihli ve "Kuveyt'in işgalinin so-
nuçlan: Körfez'deki Operas-
yonlar" adlı raporun 5 nolu
ekinde Suudi Arabistan'a gön-
derilen askeri güçlerin ülkelere
göre dökümü veriliyor. Bu dö-
kümde Türkiye için "henüz 5
bin asker gönderecek" ifadesi
kullanıhyor.
Türkiye'nin Suudi Arabis-
tan'a 5 bin asker göndereceği
konusunda raporda yer alan ifa-
de hakkında görüştüğümüz Dı-
şişleri Bakankğı yetkilileri, böy-
le bir ifadeye niçin yer verildi-
ğini bilemediklerini söylediler.
Kısa bir süre önce VVashington
Post gazetesinde de aynı şekil-
de yanlış bir tablonun yer aldı-
ğını belirten yetkililer, "Scbef-
fer, raponınu hazırlarken her-
halde bu gazeteden yarariandı"
dediler.
Atiııa, Gorbaçov'un peşîndeMitsotakis hükümeti Sovyetler'le ilişkileri sıklaştırmak
için yoğun çaba harcıyor. SSCB Dışişleri Bakanı
Şeyardnadze, kasım sonunda ya da aralık başında
Atina'ya geliyor. Başbakan Mitsotakis'le Dışişleri Bakanı
Samaras, Başkan Gorbaçov'u da Atina'ya davet etmek
istiyorlar.
STELVO BERBERAKİS
ATtNA — Yunanistan, Körfez krizin-
deki gelişmelerden sonra dış politikası-
m "hareketlendinneye" çalışıyor. Türki-
ye'nin bölgedeki önemini arttınnasıyla
ABD, AT ve Japonya gibi zengin ülke-
lerden ekonomik yardım almaya basla-
tnası, Yunan Dışişleri Bakanhğı'mn dik-
katlerini Sovyetler Birliği'ne çevirmesi-
ne neden oluyor. Yunan Dışişleri Baka-
nı Andonis Samaras'ın bu çerçevede,
So\'yet]er Birliği Dışişleri Bakanı Eduard
Şevardnadze'yi kasım ayı sonunda ya da
aralık ayı başında Atina'yı ziyaret etmesi
için "ikna" ettiği bildiriliyor. Bu arada
Başbakan Konstantin Mitsotakis, kasım
ayında 35 ülkenin yer alacağı Batı Av-
rupa savunması ile ilgili toplantıda SSCB
lideri Mihail Gorbaçov ile görüşecek.
Gerek Samaras gerekse Mitsotakis,
SSCB liderini Atina'ya davet etmek is-
tiyorlar. Aynı amaçla ünlü besteci ve hü-
kümet üyesi Mikis Theodorakis, önü-
müzdeki yılın nisan ayında Atina yakın-
lanndaki antik kent Delfi'de "Avrnpa
Evi" adı altında bir toplantı düzenlemeye
karar verdi. Bu toplantıya Fransa Dev-
let Başkanı François Mitterrand'dan
başka SSCB lideri Gorbaçov'u da davet
etti. Mitterrand söz konusu daveti kabul
ettiğini açıkladı, ancak Gorbaçov'dan
henüz bir ses çıkmadı.
Yunanistan'ın Sovyetler Birliği'ne yö-
nehnesi, "ulusal" olarak nitelediği ken-
di sorunlanna karşı ABD ve Avrupa ül-
kelerinin gösterdikleri ilginin azalmasın-
dan kaynaklanıyor. SSCB de Yunanis-
tan'ın bu açılmalannı yüreklendiriyor.
Yunanistan, özellikle Kıbrıs sorunu için
SSCB'nin gösterdiği ilgiyi "tatmta edfci"
görüyor. Yunanistan ayrıca, Türkiye ile
ilişkileri ve Balkan ülkelerinin geleceği
konularuıda da SSCB'nin görüşlerini
"yakifldan ögrenmek" istiyor.
Öte yandan İCAO anlaşmasına göre
Ege'deki hava sahası denetimintn büyük
bir bölümunü denetimi altmda bulundu-
ran Yunanistan, radar ağı sistemini mo-
dernleştirmek amacıyla 8 yıldan bu ya-
na askıda bulunan kararuıı uygulayaca-
ğını açıkladı. Başbakan Mitsotakis, Ege
1
deki hava sahasının "daha iyi
denetlenmesi" amacıyla 8 yıl önce satın
alınmasına karar verilen modern radar
sistemlerinin "çok yakmda" Yunanis-
tan'a geleceğini açıkladı. Mitsotakis "Yu-
nan ulusal savunması" ile bağlantılı gör-
düğü bu modernizasyonun yani sıra ha-
va sahası denetimi için 86 memurun da-
ha işe ahnacağım sözlerine ekledi. Söz
konusu radar sistemleri Yunanistan'a 10
milyar drahmiye, yani 170 milyar liraya
mal olacak.
DUN^ADA BUGUN
ALİStRMEN
Bir Örnek...
BERLİN — Eşim ve yıllar sonra çok hoş bir sürpriz olarak
Frankfurt Kitap Fuarı'nda karşılaştığım okul arkadaşımla bir-
likte bavullarımızı emanete bırakıp kente dönmek için Frank-
furt Havaalanı'nı anagara bağlayan trene binmeye çalışıyo-
ruz. Bu arada arkadaşım, Almanların burada çalışan işçile-
rimize gösterdikleri tepkinin haklılığını vurguluyor:
—Hiç kural tanımıyorlar ve yaşam biçimini bozuyorlar di-
yor ve ekliyor:
—Geri kalmış yörelerden, köylerden geliyoruz. Sen bu tür
insanların senin kentinde yaşamı altüst etmelerini hoşnut-
lukla kabul eder misin?
Ben o sırada otomatik makineden bilet alabilmek için ana-
gann haritadaki yerini bulmaya çalışıyorum. Beceremiyorum.
—Erhan (arkadaşımın adını değiştirdim tabii) ben bece-
remedim, bir de sen dene diyorum.
Erhan geçiyor makınenin başına; o da çıkamıyor işin için-
den.
Bu arada ellerinde temizlik malzemeleri, yürüyen merdi-
venin hemen yanında duran ve sakalı ile takkesinden biri-
nin iyice sofu olduğu anlaşılan ıki göçmen Türk işçisinden
biri hemen yanımıza koşuyor. bize yardım elinin uzatıyor ve
biletlerimizi almamızı sağlıyor. Merdivenlerden trene yöneli-
yoruz. Bu arada bakıyorum eşim dalmış. Soruyorum:
—Ne var, ne oldu?
—Hiç, diyor, şu bizim insanlarımızı düşünüyordum. Bir, her
türlü olanağımıza; iki, yabancı dil bilmemıze karşın makine-
nın önünde bocaladık. Bu insanlar ise koylerinden, kimi da-
ha doğru dürüst bir kenti bile görmeden, yol iz, dil bilmeden
kalkıp buralara gelmişler; yepyeni bir yaşama ayak uydur-
muşlar. Bilmedikleri bir sürü şeyi öğrenmişler, buranın yerli-
lerinden çok daha güç koşullar altında çalışıyorlar ve dişle-
rinden tırnaklarından biriktirdiklerini Türkiye'ye gönderiyor-
lar. Hatta belki de dövizi cebimize koyup buralara kadar gel-
memize olanak hazırlıyorlar; hiç değilse bu olanağa katkıda
bulunuyorlar. Onlarla ilgili yargılara varırken işin bu yanını da
düşünsenize.
Bir sessizlik oldu. Tren geldi, bindik.
Mine haklıydı. Türk insanı yadellerde, tırnaklarım kanatın-
caya dek kayalara geçirmiş, onurlu bir yaşam savaşı veriyor-
du.
Berlin'de Kreuzberg semtinde HDB'nin binasının bulun-
duğu Oranien Strasse'ye gelince bu insanların Alman top-
lumuna yalnızca olumsuz etki yapmadıklarını, tam tersine çok
kültürlülüğün bu topluma yeni boyutlar kazandırdığını gör-
mek olanağına kavuştum.
Gerçekten Türklerin çoğunlukta olduğu Oranien Cadde-
si, Alman kentlerinde pek bulunmayan bir renklilik ve canlt-
lık örneği. Burası bana, yeryüzünün en keyifli kenti olarak
algıladığım Parıs'ı anımsatıyor.
Bu cıvılcıvıl caddeye bakarken Almanya'ya göç eden in-
sanlarımızın önlerindeki engeller kaldırıldığında, kendilerine
olanaklar sağlandığında, içinde bulundukları toplumun ya-
şamına nasıl olumlu katkılarda bulunabıleceklerini görü-
yorsunuz.
Evet, göçmenler Almanya'da bir bölümü üstesinden ge-
linmesi oldukça güç, önemli sorunlar yaratmışlar. Ama on-
lara yeterınce gelişme olanağı sağlanab:!:
r
, önlerindeki en-
geller kaldırılır ve daha eşit davranılırsa bulunduklan toplu-
ma olumlu katkılar yapabilirler.
Berlin'deki Türklerin sosyal demokrat örgütü HDB (Halkçı
Devrimci Birliği) ve onlann bağlı bulunduğu tüm Almanya dü-
zeyinde örgütlenmiş oian üst kuruluş HDF (Sosyal Demok-
rat Halk Derneklerı Federasyonu), işte bu çok kültürlülüğü
ve Türklerin. gerek bulunduklan Almanya'da gerekse ana-
vatanları Türkiye'de tüm haklara sahip olmalarının savaşımını
veriyor. HDF'nın eski başkanlanndan Merih Ünel ise hep bu
örgüt içinde, hem de seçilmeyi başardığı SPD Berlin eyalet'
yönetimınde aynı çabayı sürdürüyor. HDB'yle HDF, Alman-
ya'daki göçmenlerin sorunlanna doğru tanı koyan, somut çö-
zümler öneren, politika üreten kuruluşlar.
29 Ekim 1977'de kurulmuş olan HDF bu ayın 20-21'inde
Düsseldorf'ta 13. olağan kurultayını yapacak. Bu kurultaya
Türkiye ve Federal Almanya'dan, aralarında İsmail Cem, Er-
can Karakaş, ANAP'lı Bülent Akarcalı, bir hükümet, bir de
DYP temsilcisiyle Geissier ve Kohn Benitt'ın bulunduğu seç-
kin kişiler çağrılmış. Ayrıca Timur Selçuk. Selçuk konserle-
riyle kurultayı şenliğe dönüştüreoek. HDF, Alman sosyal de-
mokratları ile yakın ilişkiler içinde. Alman sosyal demokrat
geleneğinden esinlenen bu seçkin kuruluşun her kongresi
(bütün kongre kararları sonradan yayımlanıyor) bir ara konu-
nun tartışılıp geliştirilmesine, somut çözüm önerilerine dö-
nüştürülmesıne olanak sağlıyor.
HDF'ye bağlı olan alt kuruluşlar, kendi içlerinde özerk der-
nekler; tek hükümlülüklerı HDF'nin tüzüğüne ve sosyal de-
mokrat ilkelere bağlı kalmak. Bu yapı içinde Almanya'daki
göçmen sosyal demokratlar "uzlaşarak politika üretmeyi" ba-
şarabilmişler.
Bu durumda politika üreten^ birlikte çalışmayı beceren bu
örgütün eski başkanı Merih Unel'in, "Güney Amerika'daki
sosyal demokratlar bile çağdaş düşünceye ayak uydururken
bizimkıler hâlâ parti nedir, hizip nedirtartışmasındalar. Bun-
ları aşıp güncel düşunceyi aramak zorundayız" sözlerinde-
ki aa eleştiriye hak vermemek olanaksız.
Basından yeterince ilgi görmediklerinden haklı olarak ya-
kınan HDF'liler ile alt kuruluşları, Türkiye'deki sosyal demok-
ratların dikkatle ızlemelerı ve ders almaları gereken olumlu
bir örnek oluşturuyorlar.
BULGARISTAN
Piyasa programı
meclise sunuldu
SOFYA (Ajanslar) — Bulga-
ristan'da 20 eylülde kurulan ye-
ni hükümetin başbakanı And-
rei Lukanov, hükümet progra-
mını parlamentoya sundu.
Büyük ölçüde ekonominin li-
beralleştirümesine ilişkin proje-
ler içeren programla ilgili ola-
rak konuşan Lukanov, "Bulga-
ristan'ın, eski ekonomik mode-
le ebediyen elveda demeklen
başka seçeneği yok" dedi.
AP'ye göre komuta ekono-
misinden piyasa ekonomisine
geçişi öngören programda ağır-
lık özelleştirme, yeni bir banka-
cılık sistemi ve rekabete verili-
yor. AA'nın haberine göre Bul-
garistan'da abnacak ekonomik
önlemlerin, ülkede işsizh'ği, enf-
lasyonu ve hayat standardmı
olumsuz yönde etkileyebileceği
yolunda uyanda bulunan Lu-
kanov, sosyal sorunlann orta-
dan kalkması ıçuı sosyal güven-
lik yasalannın geüstirileceği ko-
nusunda söz verdi.
Lukanov, hükümetin, bürok-
rasiye yeniden şekil vermek için
çaüşmaiannı sürdürdüğünü be-
lirterek radyo ve televizyonun
bağımsız olacağını söyledi.
Hükümet kaynaklan, parla-
mentoya sunulan programın,
ekonominin liberaÜeştirilmesi
konusunda tavsiyelerde bulun-
ması amacıyla davet edilen
ABD'li danışmanlann önerile-
rine bağlı kalınarak hazırlandı-
ğım belirttiler.
Bulgar hükümeti, program
uyannca kasım ayı sonunda
özel sektörü kısıtlayan yasayı
kaldırmayı, toprak reformu ve
dış yatınmlarla ilgili yasalan
yürürlüğe koymayı planhyor.
Unutmayın, ALTIN REHBER her an elinizin altında!