13 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbl Curtlhun>«t Matbaacıtık vç GazeıecıliK Turk ^noiım Şîrkeu adma K Potu na telal i«*l»ıeıç. Dt> Hab«Wr Eıtsa lakı. Ekonomı Cenb T«rtM. U S N«lir Nadi 0 GeTICt Yavm Muduru* Hasan Cemal. MlKSrfSe Muduru Haberkr 1 'kenui hııçıjı. Egttım G?ra> Şa>tM. Hab« \rasıınna Isael Bertsn. Emıne Lşaklıgil, Va2i tskrı MudUru Ofcıy CoiKnsia. 4 Habsr Merkezı (Mılkadıt >ıu*Mn I),.- ı»..Uı b n a ÇaJqkaa \rastirma ŞaUa Alp«>. IXjt ınw Muduru Yalçın B«>«t, Sa>fa Du2enı Yonetmem Ali \car % Temst^ıler 0 Mal [>teî fcrol Erfcıl 0 Muhasetoc BaleH te«er 0 Bus« Ptanlama !**tı IMlınctTın. IZMIR Hikmet Çetinkra. ADANA Çmn Yıgenoglu H.I-. M>ol 0 HmaGvn 0 Ulnnıc Ş«hrM Kcfrorı. kulmr telal LMer. h anbul Habcrlc- Nrcricl Dot». S[x>» Danısmanı «acı 0 k.oord[naıor U H b n m O*aıabe>eotlıı 0 Rr«[am \>H TWM 0 Ek mk 0 Bılp ;şk- Vı» U«l 0 »*.-at .[ CHd.. Aktal lalpa Bava. H*ra Cnul Hıkrtrt (.rfınka*» O4i' L t»ı Muacu. llhaa \b Mrmrn MıfliH T*a fiojtfn .e Yatan. Cumhun>«t Maıbaaolık *< Gazçtccıhk T A Ş Turk Ocagı Cad 39'41 Catalojlu "Î43ÎJ [M PK 24* Istarbul Td 5)2 05 05 120 ha'>, Tele* 22246. Fax (I) 526 «1 71 0 Burotjr \akan: ZıyaGokalp B • inkılapS No 19'4 Tei 133 11 41-47, Teles 42344, Fax (4) 133 05 65 0 laur H Zı)a Blv 1352 S. 2'3, Td 13 12 30. lcia 52355. Fta: (511 19 53 «0 0 \daaa inûnu Cad 119 S So I ka' 1 Td 19 î^ 51 14 haıy, Telex 62155, Fax <">ı* 19 25 78 TAKVİM: 12 EKİM 1990 Imsak: 4.40 Guneş: 6.04 Öğle: 11.56 Ikindi: 15.03 Akşam: 17.37 Yatsı: 18.56 Karpov karşısında unvanını 3. kez korumaya çalışan Kasparov: Insan bilgisayarı yenebilirjt Bobby Fischer satranca spor ve bilim Çjl") açısından yenilik getirdi. Karpov bu «3» yenilikleri geliştirdi. Bense bu yeniliklere sanatı ekledim. Yeni bir güzellik düzeyi getirdim satranca. însanların bilgisayarı yenebileceğine »inanıyorum. Çok güçlü bir bilgisayarı da programlayan, insanlar. Başka biri çıkar, ona karşı ciddi bir strateji geliştirir. Kültür Servisi — Gari Kas- parov'la Anatoli Karpov üç yıl sonra yeniden karşı karşıya. Belki de dunya satranç tarihin- de gerek kişilik, gerek siyasal tutum açısından birbirine bu kadar karşıt iki büyükusta kar- şı karşıya gelmemişti. Kaspa- rov, dünya şampiyonluğu un- vanını üçuncü kez savunmaya başlamadan kısa bir süre önce •Time' dergisinden Lawrence Mondi'nin sorulanru yarutladı. —Kişiliğiniz, oyun Urzınıza nasıl yansıyor? —Satranç, insanın kendini ifade etmesinin bir yoludur. Gerçi benim oyun tarzım sal- dırgan, ama temelde pozisyon- lann gerektirdiği hamlelere da- yanır. Çok riskli oynanm, ama büyük bir riske de girmem. Pervasız değilim. —Sizden önceki iki şampi- yoola, Bobby Fischer ve Ana- toli Karpov'la kendinizi kıyas- lar mısınız? —Fischer satrançtaki ilk ger- çek profesyoneldi. Profesyo- nellik çağını açtı. Satrancı spor, bilim ve sanat açılarından dü- şünürsek, Fischer spor ve bilim yönünden yenilik yaptı. Kar- pov da bu iki yönü geliştirdi. Bense onların kazandırdığı ye- niliklere sanatı getirdim. Asün- da ben profesyonel sanat dün- yasına hayat getirdim. Ruh da denebilir buna. Satranca yeni bir gıizellik düzeyi getirdiğim söylenebilir. —Satranç, Fischer'den bu yana daha mı karmaşıklaştı? —Asla. Daha fazla gerilim kazandı. Satranç, 10 yıl önce- ye oranla çok daha faila ener- ji istiyor. Kendinizi tumden satranca vermeniz gerekiyor. Yeterince enerji harcamazsa- nız, gerilime dayanamaz, raki- binize boyun eğdiremez ve kay- bedersiniz. Yeni bir satranç bu. —Oyun sırasında duygular ne kadar önemli? —Çok önemli. Bir kavga bu. Eğer psikolojik olarak yenilir- seniz, masada da yenik düşer- siniz. Şampiyonluk karşılaşma- sında psikolojik yon son dere- ce önemli. Çünkü 2 ya da 2.5 ay boyunca karşınızda tek bir rakip var. Güçlerinize olan gü- veninizi koruyabilir, bu güve- ninizi hamlelerinizle de ortaya koyabilirseniz, rakibiniz gide- rek zayıf duşer. —Satrançta fiziksel yön için neler denebilir? —Fiziksel sağlamlık, güç ve psikolojik üstünlük verir. Ha- nrlı|a daha çok vakit ayırabi- lirsiniz. Çevrenizdeki psikolo- jik ortamı geliştirebilirsiniz. Üstelik şampiyonluk maçı iki aydan fazla sürüyor. Bitkin düşmekten yılmazsınız. —Gecen >T1 'Derin Düşünce" adlı satranç bügisayanyla kar- şılaştımz. Kazanacağınızdan emindiniz, kazandınız da. O giinden bugüne düşttncenizde bir değişiklik oldn mu? —İnsanlann bilgisayarı ye- nebileceğine hâlâ inanıyorum. 5 yıl sonra da yener miyim bi- lemem, bu o zamanki enerjime bağlı. Ama çok güçlü bir bilgi- sayan bile programlayan insan- lardır, başka bir insan da ona karşı ciddi bir strateji geliştire- cektir. Satrançta insanın gele- ceğinden kuşkum yok. Emni- yetteyiz. —Bu inancınız neye dayanı- yor? —Bilgisayarın bir sorunu var. Pozisyonu her hamleden sonra düşünmek, her pozisyo- nu değerlendirmek zorunda. Her pozisyonun farklı değerleri olabilir. O zaman her pozisyo- nu bütün farklı değerlerle kar- şüaştırmanız gerekir. Söz geli- mi, hangisi önemlidir, bir pu- an mı yoksa saldırı mı? Bu noktada bilgisayar her zaman yanılacaktır, çünkü bu açıkla- nabilir bir şey değildir. Sezgi- lerle sağlanan bir şeydir. Bilgi- sayar, bir ya da ikisi dışında bütün oyuncuları yenebilir. Dünya şampiyonları satranca yeni bir yaklaşım getirirler, öte- kiler de bunu izler. Görebildi- ğimiz şu ki ilerde satranca ye- nilikler getirüecek, ama bilgisa- yar bunlan kullanamayacaktır. —Nasıl hazırtanıyorsunuz? —Zamanımızın yaklaşık yüzde seksenini acıhşlara hazır- lanmakla geçiririz. Bu son ma- ça hazırlanırken günde 5-6 sa- at açılış çahştık. En önemlisi, yeni bir açılış stratejisine sahip olmaktır. Yeni buluşlarınız varsa, inisiyatifi ele alabilirsi- niz. Bizim maçlarda en önemli şey inisiyatiftir. Açılış hazırh- ğı da inisiyatifi ele geçirmenin en önemli yoludur. Daha son- ra, özel bir strateji geliştirebi- lirsiniz. Ağırdan mı başlaya- caksımz, yoksa hemen saidıra- cak mısınız? En iyi buluşlannı- zı ilk oyunda mı kullanacaksı- nız, yoksa onlan daha iyi bir zamana mı saklayacaksınız? Bir yeniliğiniz varsa, can alıcı bir buluşunuz varsa, onu he- men de kullanabilirsiniz, biraz bekleyebilirsiniz de. Bazen oyun sırasında bir bunahma düşersiniz, işte o zaman yeni ve güçlü silahımı kullanmanın tam sırası dersiniz. —Karpov'u tam bir partili olarak tanımladınız. Kendini- zin de degişim ruhunu temsi) ettiğini soylediniz. Hâlâ böyle mi düşünüyorsunuz? —Karpov hâla Sovyet siste- mini temsil ediyor. Şimdi çatış- ma daha da acık. Karpov, Gor- baçov'u ve Komünist Partiyi temsil ediyor. Bense antikomü- nizmi. Son zamanlarda bizim maçlanmızdan Rusya'da 'sivil soğuk savaş'ın başlangıcı diye söz ediyorlardı. —Bir ara âz de Gorbaçov'u desteklemediniz mi? —Bizi gerçek değişiküklere yönelteceğini sanıyordum. İki >ıl önce, görüşlerimiz arasında- ki farkı fark ettim. Gorbaçov, sistemde perestroyka (yeniden yapılanma) istiyor, biz toplum- da perestroyka istiyoruz. —Bir giin siyasal bir görev ustlenmeyi düşünüyor musu- nuz? —Evet, ama şimdi değil. Şimdilerde Kasparov adı bazı konularda yarduna olmaya ya- rıyor, ama henüz özel düşün- celerim yok. 2. OYUN KASPAROV'UN 5. Sayfada Adv Demokratik Sol Parti. Amblemt Meşe ağacı îtalyan usulti komünizmNtLGÜN CERRAHOCLU Amblemi protesto Komünisr Partisi militanlanndan bir grup, parti binası önünde orak çekiçli bayraklarıyla toplanarak yeni adı ve amblemi protesto etti. Kızgın militanlar, yeni amblemi simgeleyen meşe ağacımn kartondan maketini de yaktılar. Yine de partinin 'orak çekiç'i tamamen atmadan uzlaşma ile yavaş geçişi seçtiği belirtiliyor. Modası geçmiş ad: İtalyan Komünist Partisi uzun süren ateşli bir tartışma döneminden sonra adını ve amblemini değiştirdi. Komünist Partisi adını terk eden komünistler "Pemokratik Sol Parti" admı kullanacaklar. İKP lideri Occhetto, "İşçi Partisi" adını da modası geçmiş bir ad olduğu için kullanmadıklarını söyledi. ROMA — "DSP'nin benim- le ne ilgisi var? Ben kırk yıllık komünistim." "Şu hale bak sen. Biz toplumu degiştirmek istiyor- duk. Toplum bizi değiştirdi..." "Artık militanlıgın bir anlamı kalmadı. Komünist parti öldü. Ve bizler için vülardır komünist parti adına verdigimiz mücade- leyi, sivil haklar adına verilen bir mücadeleye çevirmekten başka yol kalmadı..." Eski İKP (İtalyan Komünist Partisi), yeni DSP (Demokratik Sol Parti) Genel Sekreteri Achil- le Occhetto, parti merkezinde önceki gece yaptığı tarihi konuş- mayla 8 aydır beklenen yeni adı açıklarken dısarda toplanan mi- litanlar bu sözlerle düş kınklık- larını dile getiriyorlardı. Orak çekiçli İcızıl bayrakları ve havaya kaldırdıklan sol yum- ruklanyla parti binasırun bulun- duğu "Botteghe Oscure" önün- de toplanan militanlar, DSP'nin amblemi olarak seçilen karton- dan yapılmış bir meşeyi de yak- tılar. Tepkilerini dışa vuran mili- tanların tekrar tekrar dile getir- dikleri nokta, İKP'nin Doğu Avrupa ülkelerindeki komünist partilerin aksine iktidara gelme- diği için utanılacak kirli bir geç- rnişi olmaması ve bilakis İtalyan siyasi yaşamında verdiği demok- rasi mücadelesi ile tanmmasıy- dı. Gercekten de İtalyan Komü- nist Partisi, pek çok İtalyan için bu ülkenin sayısız skandallarına karışan iktidar panilerinin ak- sine elleri nispeten temiz kalan tek siyasi seçeneği simgeliyordu. Ne ki 1989 Doğu Avrupa dev- riminden sonra "komünist" adı, hâlâ İtalyan seçmenlerinin dört- te birinin oyunu alan ve Batı Av- rupa'nın en büyük komünist partisi olan İKP için bile taşına- maz bir vuk haline geldi. "Ar- tık komünist adını taşımaya ce- saret etmek" diye yazdı ömeğin "Corriere della Sera", "Nazi ya da faşist adını taşımaya benze- di. Kimse masum oldugunu id- dia ederek bundan böyle komü- nist mirasa sahip çıkamıyor. Bu- nu Gorbaçov'dan bizdeki komü- nistlere dek herkes kabul edi- yor." îtalyan solunun en etkin dü- şünürü Norberto Bobbio da, "Artık idealist bir komünizme sığınmak mümkün değildir. Ta- rihi komünizm öyle bir hezime- te ugramıştır ki bunu bir siyasi secenek olarak da savunmak olanaksız hale gelmiştir" dedi. Birbiri arkasına hızla komü- nist partilerin adını değiştiren Macaristan, Polonya, Dofu Al- manya, Bulgaristan ve Roman- ya gibi Doğu Avrupa ülkelerinin aksine bir yıl boyunca uzun bir can çekişmeye benzeyen bir ad ve kimlik bunalımı yasayan İKP, neticede İtalyan usulü bir "tarihi uzlaşma"da karar kıldı. Partinin ambleminden İtal- yancada İKP'ye tekabül eden "PCI" harflerini ve küçülen orak çekiç simgesini tamamen yok etmeye cesaret edemeyen Achille Occhetto, bunlan yeni amblem olarak seçtiği meşe ağa- cımn tüm gövdesini karşılayacak biçimde muhafaza etti. Özellikle önümüzdeki ilkba- harda yapılması beklenen erken seçimler göz önüne almarak ve- rilmiş bir taviz olarak değerlen- dirilen bu formül, "geçmişten kopuş" yerine "yavaş bir degişimin" yeğlendiğini gösteri- yordu. 1917 öncesi sosyalistlerin sim- gesi olarak seçilen meşe sembo- lünü Occhetto, "Özgürliiğün, Fransız Devrimi'nin tobumlan- nın, yaşam ve solun ağacı" di- yerek açıkladı. "Dileğinin bu koca ağacın hiçbir kolunun bu- danmaması oldugunu" açıkla- yan Occhetto, bu sozleriyle so- lun birliğine de çağrı yaptı. DSP'nin "iscilerin partisi" ol- dugunu vurgulayan ve öyle kal- mak istediğini söyleyen Occhet- to, "yenilenmenin" solun dün- ya çapında geçirdiği dönüşüm tarafından zorlandığım belirtti. Doğadan alınmış bir simgenin çevreciliğe ağırhk veren bir me- sajı olduğuna da değinen eski İKP, yeni DSP lideri, feminist harekete de ağırhk verecekleri- ni bildirdi. Occhetto, "DSP'nin, İtalyan komünizminin deneyim ve ide- alleriyle sosyalizmin reformcu li- beralizmini ve sosyal ve demok- ratik Katolikligi birleşüreceğini" söyledi. Bir başka deyişle DSP'nin herkese açık bir sol olacağını açıkladı. "Herkese açık sol" kavramı- nın hiçbir ayırıcı özelliği olma- yan genel niteliği eleştirilere he- def oldu. Bir yıl süren bir dü- şünme ve tartışma aşamasından sonra DSP'ye somut bir prog- ramla kan verilememesi îtalyan siyasi liderlerinin büyük çoğun- luğu tarafından "dag fare dogurdn" diyerek değerlendiril- di. Kimisi çok "kalabalık" bulu- nan parti amblemini bir zeytin- yağı markasına ya da Timber- land pabuçlan üzerindeki dam- gaya benzetti. Ülkenin ileri ge- len reklamcıları ve "imaj mi- martan", "Demokratik Sol adını dinanmmi olmayan, eski bir de- yiş olarak" nitelendirdiler. Ünlü sosyoloji ve siyaset uz- manı Gabriele Calvi, şunları söyledi: "ttalyan koraünistleri geçmişte 'demokrasi' sözcüğünü zaten çok bol kuılanmıştı. 'Sol' sözcügü de bugun artık tüm içe- riği boşalmış bir genellemeden başka bir şev değil. Meşe ağacı- na gelince; o da komünistlerin geleceğe değil, hep durup durup geçmise baktığını gösteriyor. Belki taktik açıdan haklılar, ama komünistler stratejik açı- dan kaybetmişlerdir." DSP'nin çok söz ve çok fazla imajla özdeşleştiğine dikkati çe- ken imaj yapıcüan, aym zaman- da bu partinin İKP'nin kitlele- re aşıladığı tutkulardan, düşle- rin itisinden yoksun oldugunu belirttiler. Yeni ismi beğenenier arasında başı çeken düşunür Norberto Bobbio ise "DSP, 40 yıllık siya- si seçeneği ozetleven bir isimdir" dedi ve ekledi: "Artık sag ile sol arasında bir fark yoktur diyen- ler yanılıvorlar. Solla kastedilen aşağıda kalanlann gucüdur. Sag ise iki yüzyıldan beri yalnız yu- kardakilere sahip çıkmıştır. İKP bu adda yeniden kendini bula- bUir." İKP'nin DSP'de kendini bu- lup bulamayacağmı onümüzde- ki ocak ayında yapılacak kong- re ortaya koyacak. O AĞACIN ALTINDA — İtalvan Komünist Partisi'nin adıyla birlikte amblemi de değişti ve geleneksel oraç çekiç. İtalyan solunun eski simgesi olan meşe ağacımn köklerini anımsatan bir biçimde ağacın altına kondıı. İtalyan Komünist Partisi lideri Achille Occ- hetto >eni amblemi basına tanıtırken. (Fotoğraf: Reuter) 80 bilim adamı, SSCB gemisiyle Karadeniz'in kirliüğini inceledi Bilimsel araştırmada Türkiye yoktu Karadeniz kıyılarını araştıran bilim adamlarına göre Karadeniz giderek kirleniyor. Denizdeki oksijen oranı azalıyor, yosunlaşma oranı artıyor, balık nesli tükeniyor. FİGEN ATALAY "Karadeniz giderek kirleni- yor. Çünkü Çernobil olayı son- rasında yaydan radyasyon hâlâ Karadeniz'de. Kıyısı olan kent- lerin zehirli aüklan bu denize boşaltılıyor. Denizdeki oksijen oranı giderek azalıyor, yosunlaş- ma oranı artıyor. Denizdeki can- lılann beslenme dengesini bozan bir tür deniz anası çogalmış ve Odesa kıyılarında balık nesli gi- derek tükeniyor." Bu iç karartıcı veriler, Kara- deniz'deki çevre kirliliğini ince- lemek amacıyla SSCB'ye ait bir bilim gemisiyle araştırmalarda bulunan çeşitli ülkelerden bilim adamlarına ait. Peki, Karade- niz'e kıyısı olan ülkelerden biri olan Türkiye'nin kıyılannda kir- lilik ne düzeyde? Bu sorunun ya- nıtı, bu araştırma gezisine katı- lan 80 bilim adamı tarafından verilemiyor. Çunkü Türkiye, res- mi davet yapılmasına karşın ne bu geziye katılmış, ne de kara- sulannda araştırma yapümasma izin vermiş. SSCB, Bulgaristan, Romanya, Ingiltere, Yunanistan, ABD, Avusturya, Italya, Fransa ve Yu- goslavyalı bilim adamlarının 1 ekimde SSCB'nin Odessa lima- nından hareket ettikleri "Acade- misya Vernadsky" adlı gemi, uç gündür tstanbul'da. Araştırma gezisine katılan bilim adamları, dün İstanbul Valiliği ve Istanbul Büyükşehir Belediyesi temsilci- leri ile İTÜ, Boğaziçi ve tstan- bul Üniversitesi'nden konuyla il- gili öğretim üyeleri ile gemide, Karadeniz'deki çevre kirüliği ve Türkiye'nin bu konuda neler yaptığı ve yapacağı konulannda görüş ahşverişinde bulunmak amacıyla bir toplantı düzenledi- ler. Toplantı öncesinde Karade- niz'deki araştırmaları konusun- da bilgi veren "Çevre ve Banş" adh bir Sovyet kuruluşunun başkanı Sergei Zalygin, gezinin asıl amacının, Karadeniz'in ko- runmasına yonelik uluslararası düzeyde bir anlaşma imzalan- masınm sağlanması oldugunu söyledi. Geziye katılan bilim adamla- nndan Prof. Keonozhyan Vitary de gazetecilere yaptığı açıklama- da, Karadeniz'in kirlenmesi ile ilgili sorumluluğu, bu denize kı- yısı bulunan Türkiye, SSCB, Bulgaristan ve Romanya'nın ta- şıması gerektiğini belirtti. Prof. Vitaly, "Çünkii, SSCB kıyüann- daki bir kirlilik Türkiye'yi etki- ler, Türkiye'ııin kıyılanndaki bir kirlilik SSCByi etkiler. Bu, 4 ül- kenin sorunu ve bu konuda iş- birttği yapmak gerekir" diye ko- nuştu. Kirlilik sonucu Odessa'da ba- lık kalmadığından, balıkların beslenme dengesini bozan bir tür deniz anasının çoğaldığın- dan yakınan Dr. Alexandr Ku- din ise Çernobil sonrası yayılan radyasyonun Bulgaristan ve Türkiye'ye yakın bir bölgede yo- ğunlaştığını söyledi. • Afrodisias'ta müze töreni • İZMİR (Cumhuriyet Ege Biirosu) — Cumhurbaşkaı Turgut Özal bugün Afrodisias antik kentini ziyaret edecek ve burada 30 yıldır kazı yapan New York Üniversitesi öğretim üyesi Arkeolog Prof. Dr. Kenan Erim'in ortaya çıkanp restore ettiği anıtsal kapıyı açacak. Özal ayrıca kazı çalışmalan sonucu elde edilen eserlerin sergilenmesi için yapılacak ek müzenin de temelini aıacak. Kahve temize çıktı • BOSTON (AA) — Kahve ve kafeinli gıda maddelerinin kalp hastalıklanna etkisi konusundaki araştırmalannı tamamlayan Amerikah bir grup bilim adamı, kahvenin, kalp krizini arttırma riskinin sanıldığı kadar yüksek olmadığını ve "ihmal edilebilir" bir düzeyde bulunduğunu savundu. Sonuçlan, "New England Journal Of Medicine" dergisinde yayımlanan araştırma süresince, daha önce kalbinden hiç rahatsız olmamış 40-75 yaş grubu arasındaki 45 bin Amerikab üzerinde incelemeler yapıldı. Aralarmda, kafeinden arındınlmamış kahve içenlerin bulunduğu bu kişilerde, çalışmalann yapıldığı yaklaşık üç yıllık süre içerisinde koroner kalp rahatsızlıklan ya da kalp krizi riskinde önemli bir artış görülmedi. Kuaförleriınize Oscar • İSTANBLL (AA) — Türk kuaforlerinden oluşan ekip, 29-31 eylül tarihlerinde Fransa'nın Cannes kentinde yapılan yarışmada, "Cannes Festival Oscan"nı kazandı. İstanbul Kadm Kuaförleri, Manikurcüler Derneği Başkanı Ömer Aydıner, Cannes'da Türkiye'yi temsil eden ekiple birlikte dün Pera Palas Oteli'nde bir basın toplantısı düzenledi. Yarışmada Sevda Bulut, Fahri Kal, Akif Kurtkaya, Recep Yıldız, Zeynep Kayhan ve Erol Yılmazturk'ten oluşan ekip, "Cannes Festival Oscan"nı alırken, ferdi yarışmalarda Mustafa Gökçe, Adnan Serter ve Birol Yılmaztürk "beğeni" ödüllerine değer görüldü. Adana'cia aile anketi • ADANA (AA) — Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü'nce püot il olarak seçilen Adana'da ail anketi çalışmalanna başlandı. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu İl Müdürü Bayram Merdan, anket çahşmalanna 12 ilçede başlandığını bildirdi. Merdan, 70 anketörün yürüttüğü çalışmalarda, ailelere sosyal ve ekonomik konulan içeren 57 sonı yöneltildiğini kaydetti. Kocaeli turizm kitapçıgı • KOCAELİ (AA) — Kocaeli'ndeki tarihi ve turistik yerleri tanıtan bir turizm kitapçığı yayımlandı. İzmit'teki bir sosyal yardım kuruluşu tarafmdan yayımlanan kitapçık İzmit Ticaret Odası Başkanvekiü ve Kocaeli Amatör Sanatçılar Derneği üyesi fotoğraf sanatçısı M. Sabri Yalım tarafından derlendi. Dünya Bankası, kredi verilmediğini açıkladı: Menderes Deltası ile ilgimiz yok 207 kuş türünün yaşadığı, 120 tepeli pelikanın bulunduğu Menderes Deltası'nda DSI tarafından gerçekleştirilen drenaj çahşmalanna Dünya Bankası kredi vermedi. HAKAN KARA İZMİR — Dünya Bankası- nın, "tepeli pelikan cenneti" di- ye adlandırılan Menderes Delta- sı'nda DSİ tarafından gerçekleş- tirilen drenaj çalışmaları için kredi vermediği açıklandı. Dün- ya Bankası projeler sorumlusu Bradford Herbert, "Bu konuda haksız yere suçlandık. Bir yan- lış anlaşılma var. Menderes Del- tası'ndaki çalışmalarla hiçbir il- gimiz yok" dedi. Çevrecilerin Dünya Bankası'na yaptıkları başvunıya VVashington'dan gön- derilen yazılı yanıtta da, "Men- deres Deltası'nın korunması için gösterdiğiniz çalışmalarda size başanlar diliyoruz" denildi. Menderes Deltası'nda Alman çevreciler tarafından 1989 yılın- da yapılan araştırmalar sonucu, deltamn uluslararası öneme sa- hip bir sulak alan olduğu orta- ya çıkmıştı. Bölgede 207 kuş tü- rünun yaşadığı saptandı. Yapı- lan sayımlarda 120 tepeli pelika- nın bulunduğu ortaya cıkınca Menderes Deltası'na gösterilen ilgi daha da arttı. Dünyada te- peli pelikan türünün hızla azal- dığını ve bu turün yok olmaması için çeşitli çevre örgütleri tara- fından yoğun çaba harcandığı- nı belirten uzmanlar, deltada ya- şayan tepeli pelikan kolonisinin dünyadaki ikinci büyük koloni oldugunu açıkladılar. Alman çevreciler tarafından 1989 yılı ekim ayında yayımla- nan raporda ise deltanın ve bu- rada yaşayan kuşlann tehlikede olduğu vurgulandı. DSİ tarafın- dan gerçekleştirilen drenaj çalış- malan, yeni tanmsal alanların açılması, ilaçlama ve avcılık ne- deniyle deltamn yok olacağı di- le geürüdi. Aynca buradaki pro- jenin Dünya Bankası tarafından da desteklendiği belirtilerek, "banka desteğiyle TUrkiye'de doga katliamı gerçekleştirildigi" vurgulandı. Alman çevrecilerin raporu, Almanya'da "In Sachen Natur" (Doğa Konulan) adlı çevre programında birinci haber olarak verildi. Eleştiriler DSt- den öte Dunya Bankası üzerin- de yoğunlaştı. Uluslararası Kuş- lan Koruma Konseyi'nin yam sı- ra Türkiye'deki çeşitli çevre ör- güt ve grupları, buradaki çalış- malan protesto ederek Mende- res Deltası'nın koruma altına alınması için kampanya başlat- tılar. Menderes Deltası'nın kurta- nlması için çe\Tecilerin kampan- yalan sürerken İzmir'e gelen Dünya Bankası projeler sorum- lusu Bradford Herbert, "Olay- da bir yanlış anlaşılma var" de- di. Herbert, şunları söyledi: "Bu konuda haksız yere suç- landık. Türk hükümeti sulak alanların kurutuhnası çalışma- lan Üzerinde 19601ı yülardan iti- baren çalışmaya başladı. Bu iş DSİ tarafından yapılıyor. Dün- ya Bankası'mn ise bununla ilgi- si yok." Mühendisi ordusu "Hiç duymamıştnn! Fabrikanın Yangın Sigortası'nı Halk Sigorta'ya yaptırmaya karar verdiğimizde. Risk Mühendisleri incelemeye geldiler. Fabrikamızın öyle bir risk analizini yapölar ki, şaşırdım kaldım. Gelenler gercekten Yüksek Mühendismiş. Sonunda bize en uygun yangın poliçesini önerdiler. Halk Sigorta'ya güvenim daha da arttı." Yangın SigortasıSigorta Bir yaşam 3ereğiî Ekım 1900 dan ıtıbaren vang'n ve nan ıva: branşlarında başlayan serbest prım jygulannası Halk Sıgorta da 'oze 'dır
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle