02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 EKİM 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 SSCB'de plan karmaşası • MOSKOVA (AA) — Sovyetler Birliği'nde, parlamentonun ekonomik reform için kilit önemde sayılan bir yasayı arlamentodan geçirdiği gün, ülkenin çeşitli iktidar odaklarından ekonomik reformla ilgili anlaşılması zor işaretler yayılmaya başladı. SSCB'nin en büyük cumhuriyeti olan Rusya Federasyonu'nun parlamentosu, dün Rusya halkına hitaben bir bildiri yayınladı. Bildiride, SSCB Yüksek Sovyeti'nin, 15 ekimde, Başkan Mihail Gorbaçov tarafından sunulacak ekonomik reform programını derhal kabul etmesi halinde, Rusya Federasyonu hükümetinin, 1 kasım tarihinde, SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov'un desteklediği Aganbegyan planını uygulamaya, hiç kimseyi beklemeden başlayacağı açıklandı. Bildiride, ekonomik reformun "birük tarafından" tümüyle uygulanmasının daha yararlı olacağının bilinmesine karşıhk, Rusya Federasyonu'nun daha fazla beklemeye niyetji olmadığı belirtildi. Jelev'den SSCB'ye suçlama • SOFYA (AA) — Bulgaristan Devlet Başkanı Jelyu Jelev, ülkesinin 40 ıllık bir süre sonunda ekonomik yönden başarısız kalmasının sorumlusunun Sovyetler Birliği olduğunu savundu. Uzun yıllar süren komünist yönetimin ardından devlet başkanlığına seçilen ilk muhalif olan Jelev, Demokratsia gazetesinde önceki gün yayınlanan demecinde, "Ülkemizin bugün felaket içerisinden bulunmasının nedeni, Sovyetler Birliği ile olan yakın ekonomik bağlantımızdır. Bu durum, Bulgaristan Komünist Partisi ile liderlerinin, Bulgar halkına karşı işledikleri belki de en büyük suçtur" dedi. Brandt: 90'lar demokrasinin • NEYV YORK (AA) — Sosyalist Enternasyonal, ABD'deki ilk toplantısına başladı. Ünlü VV'aldorf- Astoria Oteli'nde düzenlenen toplantıya tüm dünyadan 91 demokratik sosyalist parti ile örgütlenmelerden temsilciler katılıyor. Grubun başkanlığını yapan Federal Almanya eski başbakanlarından Willy Brandt, açilış oturumundaki konuşmasmda "199O'lı yıllann, insanhğın tamamına yakın bölümü için demokrasi ve insan ıakları dönemi" olacağını söyledi. Beloganov Ankara'da • ANKARA (Cumhuriyet BUrosu) — Sovyetler Birliği'nin Ortadoğu'dan Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Beloganov, ikili temaslarda bulunmak üzere dün Ankara'ya geldi. Beloganov, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Turgay Özçeri ile ikili siyasi istişarelerine bugün başlayacak. Bu arada, Devlet Bakanı Adnan Kahveci de İhraç Ürünleri Sergisi'nin açılrşına katılmak üzere pazar günü Moskova'ya gidecek. ABI>Arnavutluk ilişki kuruyor • VVASHINGTON (AA) — ABD'nin, yıl sonundan önce Arnavuluk ile diplomatik ilişkiler kurabiieceği bildirildi. Dışişleri Bakan Yardımcısı Raymond Seitz, dün Kongre'de bir komisyon önündeki konuşmasmda, komünistlerin yönetimindeki Arnavutluk'un Devlet Başkanı Ramiz Alia'nın haziran ayırida yaptığı bir açıklamasında, 35 ülkeli Avrupa Güvenlik ve Işbirliği Konferansı'na (AGIK) üye olmayı ve Washington ile diplomatik ilişkiler kurmayı •stediklerini söylediğini anımsattı. Seitz, Alia'nın bu açıklamasından beri, diplomatik ilişkilerin kurulması yolunda göruşmeler surdürdüklerini kaydederek "Neden olmasııı? Bu konuda, doğru yönde ilerliyoruz ve yıl sonundan önce diplomatik ilişkiler resmen kurulmuş olabilir" ifadesini kullandı. Ljpğu Kudüs'teki Filistinli katliamını dünya kınıyor IsraiPe büyük tepkiDış Haberier Servisi Doğu davranmasını istedi. Ancak konusunda nvanldı FVanca rvcie rekir."' Kudüs'te israil askerlerinin ön- Bush, Doğu Kudüs'teki olayla- ceki gün Filistinli göstericilerin nn, Irak'a karşı kurulan koalis- üzerine ateş açarak en az 20 ki- yonu çatlatabileceğine ilişkin şiyi öldürmeleri dünyada sert görüşleri reddetti. Reuter ajan- tepkilere yol açtı. Kanh olay bir- sına gore Bush şöyle dedi. "Is- çok ülke tarafmdan kınanırken, rail güvenlik güçleri sosyal hu- BM Güvenlik Konseyi de topla- zursuzluklara karşı daha hazır- narak olayı görüştü. b k h Y.e d a h a x r i n k a n h olmalı- Doğu Kudüs'te önceki gün dır. Özellikle ölüme >ol açacak meydana gelen olaylann ardın- davranışlardan kaçınmalan ge- dan önceki gece de Batı Şeria'- da bir, Gazze şeridinde de 2 Fi- listinli israil askerleri tarafmdan öldürüldü. Olaylarda 60 kadaı Filistinli de yaralandı. İşgal al- tındaki topraklardaki İsrail güç- leri alarma geçirilirken, FUistinli liderler de Araplara genel grev çağnsında bulundular. • Israil'in en büyük müttefiki ABD, Tel Aviv'e karşı uluslara- rası tepkilere katıldı. ABD Başkanı George konusunda uyanldı. ABD Dışişleri Bakanhğı, bu olaydan yararlanılarak Filistin sorunu ile Itak'ın Kuveyt'teki saldırganlığı arasında ba&lantı kurulması çabalarına ise ödün verilmeyeceğini kaydetti. • BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar, sözcüsü tarafından ba- sına okunan açıklamasında, Doğu Kudüs'teki kanb olayı kı- nayarak Israil'in uyguladığı şid- Fransa Dışişleri Bakanı Ro- land Dumas da en az 20 Filis- tinlinin ölümüyle sonuçlanan Doğu Kudüs olaylannın Irak Devlet Başkanı Saddam Hüse- yin'in işine yaradığını söyledi. Europe-1 radyosunda yaptığı açıklamada Dumas, tsrail'de tehlikenin arttığını ve daha şid- detli çatışmaların çıkabileceğini vurguIayarak"Ortadoğu'da bir dizi barul fıçısı var ve bu banıt Tel Aviv'e karşı tepkilere Washington da katıldı. ABD Dışişleri Bakanhğı, Amerikalılann Doğu Kudüs'e gitmekten kaçmmalarını istedi. Filistin'deki ayaklanma liderlerinin, işgal altındaki topraklarda bulunan İsrail askerlerinin yok edilmesi emrini verdiği bildirildi. Bush olaylardan "büyuk te- essür duyduğunu" söyleyerek, "Bu olaylan kınıyonız. Bir da- ha tekrar edilmemeli" dedi. Busb, Filistinli göstericilerin îs- ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan rail polisi tarafından öldürülme- yapılan açıklamada da Israil'in sini kınayarak, Tel Aviv'in tutumu eleştirilerek, Amerikalı- olaylar karşısında daha ılımlı lar Doğu Kudüs'e gitmemeleri det politikasından büyük üzün- tü duyduğunu belirtti. • Fransa Cumhurbaskanı Fran- çois Mitterrand, İsrail1 in davra- nışını kınayarak "losan halklan bir yerde savunulurken, başka bir larafla ihmal ediiemez. Halk, bıktı" dedi. fıçıları arasında da bağlantı var" dedi. Dumas, BM nin Filistinlilerin kendi devletini kurma istegine yamt vermediği sürece bu tür olaylann, kendisini İsrail'e karşı yürütülen Arap mücadelesinin şampiyonu olarak gösteren Irak I' .mmm ,;<AĞIT — Bir Arap hastanesinin öniinde, vunılan çocuklannın ölülerini bekleyen kadınlar, agıtlar yakarak lanetler okudular. Mescid-iA ksayakınında Filistinlilerle tsrailpolisi çatıştı Doğu Kudüs'te yeni olaylar FKO, Doğu Kudüs'teki kanlı olaylardan BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyelerini ve özellikle ABD'yi sorumlu tuttu. KUD^S/TUNUS/BACDAT (Ajanslar) — Doğu Kudüs'teki Mescid-i Aksa Camii yakınlannda dün saban yüz kadar Filistinli göstericiyle polis arasında çatışma çıktığı haber verildi. AA'mn haberine göre, gör- gü tanıkları, cami avlusu yakınlannda top- lanan yüzlerce Filistiniinin Mescid-i Aksa'ya girmek istediklerini söylediler. Doğu Kudüs'te önceki gün en az 20 Fi- listiniinin ölmesine, yüz elli kadar da kişi- nin yaralanmasına yol açan olaylardan sonra polis dün sabahtan itibaren camiye girişleri yasaklamıştı. Polisin camiye girmek isteyen Filistinli göstericileri gözyaşartıcı gaz kullanarak da- ğıttığı belirtildi. Filistinli göstericilere gerçek mermilerle ateş edilmemesi konusunda, yüksek ma- kamların polise emir verdiği de kaydedili- yor. Görgü tanıkları, camiye girmeyi başara- mayan Filistinlilerin duvar dibinde namaz kıldıklannı söylediler. Bu arada, Israil'de yayınlanan, politik rengi ne olursa olsun, bütün gazeteler, Do- ğu Kudüs'te önceki gün meydana gelen olaylarla ilgili olarak polisin hatalı olduğu görüşünde birleşiyorlar. Bu arada 11 aydan beri ilk kez bugün Tu- nus'ta toplanması beklenen Filistin Kurtu- luş Örgütü Merkez Konseyi'nin Irak'ın Kör- fez krizi ile Filistin-Israil çatışmasınm bir arada ele alınması görüşünü desteklemesi bekleniyor. Füistin Kurtuluş Örgütü, BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyelerini ve ilk planda da ABD'yi, işgal altındaki topraklarda "İsra- il'in cinayetlerinin ve vahşi baskı politika- sının devam etmesinden" sorumlu tuttu. Tunus'ta Filistin Haber Ajansı WAFA ta- rafıdan yayımlanan bir bildiride, FKÖ, "Son yıllarda tek kaygısı tsnül'in konınması olan" ABD'yi kınkdı. FKÖ, Doğu Kudüs'te önceki gün mey- dana gelen ve İsrail Güvenlik Kuvvetleri'- nin ateş açması sonucu 32 Filistinli'nin öldüğü, 900'ünün de yaralandığı bildirildiği kanlı olaylardan sonra BM Güvenlik Kon- seyi'nin acilen toplanmasını istedi. Örgüt, ABD'nin BM Güvenlik Konseyi'- nde sürekli olarak israil lehine veto hakkı- nı kullanmasının, "Orla Doğu'daki sorunlan haksız bir yanlılıkla ele alan ABD'nin sahte yiizünü gösterdiğini" kay- detti. FKÖ ayrıca, "Körii köıüne işgalci siyo- nist saflannda yer aldığı, finanse ettiği, si- iahlandırdığı ve Filistin topraklarındaki işgalin devam etmesini teşvik ettiği için" Washington'a sitemde bulundu. Ebu Abbas'ın önerisi Filistin Kurtuluş Cephesi lideri Ebu Ab- bas, Doğu Kudüs'te İsrail askerlerinin çok sayıda Filistinliyi öldürmesi üzerine, işgal topraklanndaki Filistinlilerin silahlandınl- ması gerektiğini söyledi. Ebu Abbas, dün Bağdat'ta düzenlediği basın toplantısında, Doğu Kudüs'te mey- dana gelen olaylardan, ABD'nin sorumlu olduğunu belirterek, tsrail'in, Körfez kri- zinde Irak'ı desteklediği gerekçesiyle Filis- tinlileri cezalandırdığım kaydetti. Ebu Abbas, Filistinlilere kendilerini sa- vunmalan için silah dağıtdması onerisini, Tunus'ta yapılacak FKÖ merkez komite toplantısında gündeme getireceğini belirt- û. Arap Birliği'nden çağrı Arap Birliği, BM Güvenlik Konseyi'ne, Ortadoğu konusunda uluslararası bir kon- ferans düzenlenene kadar, İsrail işgali al- tındaki topraklarda yaşayan sivil halkın güvenliğinin sağlanması için karar alınması çağrısında bulundu. Arap Birliği açıklamasında, "Doğu Ku- diıs katliamı, İsrail hükümetinin Filistin ayaklanmasını ortadan kaldınnak ve işgal topraklarında Yahudi yerteşim birimleri kurmak konusundaki niyetlerini açıkça or- taya koyuyor" ifadesi yer aldı. KlBRIS SORUNU De Cuellar'dan görüşme çağrısı BM Genel Sekreteri, Denktaş ile Vasiliu'ya gönderdiği mektuplarda kendilerini görüşmeleri başlatmaya davet etti. Taraflann eşitlik ilkesini teyit eden Cuellar, Rumların AT başvurusuna değinmedi. seyine vereceği rapor nedeniyle dolaylı görüşmeleri başlatmaya davet etti. Genel sekreter mek- tupta Rum tarafının AT başvu- rusuna değinmedi. Genel Sekreter'in Kıbns özel Temsilcisi Oscar Camillion ve barış görevlisi Gustave Feissel önümüzdeki hafta taraflarla do- laylı görüşmelere başlayacaklar. BM Genel Sekreterliği ve Ba- tılı ülkeler Rum tarafının AT başvurusuna rağmen "bir an önce dolaylı görüşmelerin başlamasına" öncelik veriyor. Dışişleri Bakanı Ali Bozer, Nevv ŞEBNEM ATtYAS NEW YORK — BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar geçen hafta Dışişleri Bakanı Ali Bozer ile görüşmesinden sonra Rauf Denktaş'la Yorgo Vasiliu'ya bi- rer mektup gönderdi. Cuma gü- nü gönderilen mektupta Cuel- lar, Türk tarafınm ve Türkiye 1 nin istediği "göriişınelerde taraf- lann eşitliği" ilkesini 649 sayılı son Kıbns Güvenlik Konseyi ka- rarından söz ederek diplomatik bir dille teyit etti. Cuellar taraf- lan ekim sonunda güvenlik kon- York'ta 45. genel kurul nedeniy- le yaptığı tüm görüşmelerde bü- tün Batılı dışişleri bakanların- dan Kıbns'ta görüşmelerin baş- laması için "elinden geleni yapmaya" çağırdı. Washington- dan da aynı talep geldi. Cum- hurbaskanı Turgut Özal'ı Nevv York'ta iken ziyaret eden ABD Dışişleri Kıbrıs Koordinatörü Ndson Ledsky'nin de aynı şekil- de Kıbrıs'ta görüşmelere devam edilmesi için girişimde bulunul- masım istediği bildirildi. 30 eylülde KKTC Cumhur- baskanı Rauf Denktaş, Genel Sekreter Cuellar'a yazdığı mek- tupta AT başvurusundan duy- duğu hoşnutsuzluğu dile getir- di. Bozer 4 ekimde Cuellar ile yaptığı görüşmede aynı şekilde AT başvurusu ve AT'nin cevabı- nın Kıbrıs'ta taraflann eşit ola- rak görülmediğini kanıtladığını söyledi. KKTC, ABD diplomatlan ge- nel sekreterin ve banş görevlile- rinin dolaylı görüşmelerin baş- laması yönünde girişimlerde bu- lunmaya baslamalannı oldu bit- ti şeklinde değerlendiriyorlar. "KKTC'den istenilen az değil, söylediklerimizin kaale alınma- dığı bir dönemde toplumlararası görüşmelerin başlatılmasını istiyorlar" diyerek bu hoşnut- suzluğu dile getiriyorlar. BM Genel Sekreteri, Güven- lik Konseyi'ne ekim sonunda bir Kıbrıs raporu sunacak. Konsey 649 sayılı karannda Cuellar'ın görüşmelerin devam etmesi için dolaylı görüşmeleri öneren "ha- reket planını" onaylamıştı. Devlet Başkanı Saddam Hüse- yin'in davasına hizmet edeceği- ni belirtti. Roma muhabirimiz Nilgiin Cerraboğlu'nun bildirdiğine gö- re Italya Başbakanı GiuBo And- reotti İsrail 'i sert biçimde kına- yarak BM'nin duruma müdaha- le etmesini istedi. Andreotti, Or- tadoğu sorununun çözümü için bir uluslararası konferansın top- lanmasımn kaçımlmaz olduğu- nu söyledi. Andreotti, "Kudüs katliamı- nın Ortadogu'da Knveyt'in is- galinden sonra bardağı taşıra- cak son damlayı yaratan bir provokasyon olabileceğini" de sözlerine ekledi. • Ingiltere Dışişleri Bakanı Do- uglas Hurd, Arap-lsrail çatış- masıru "zehirli bir kavga" ola- rak niteleyerek bu sorunun, uluslararası toplum tarafından bir banş anlaşmasıyla sonuçlan- dınlması çağrısında bulundu. • Mısır Devlet Başkanlığı'nca yapılan bir açıklamada ise İsra- il'in, "vahşi bir baskı uyguladığı" belirtilirken taraf- lara, sorunu daha da karmaşık- laştıracak tutumlardan kaçın- malan çağnsı yapıldı. Suudi Arabistan ve Tunus da Israil'i sert biçimde kınadılar. AT'den tepki • Avrupa Topluluğu, dün yaptığı açıklamada, İsrail hükü- metini polisin gösteriyi dağıt- mak için "aşın giiç" kullanması nedeniyle kınadı. Sert bir dille kaleme alınan AT açıklamasın- da şöyle denildi: "Topluluk ve üyeleri, İsrailli işgal ku»etlerinin Filistinli gös- tericileri dagıtmak için kabul ediiemez şeklinde aşırı güç kul- lanmasından endişe duyduğunu belirtir ve bu durumu kınar." Açıklamada, önceki gün ola- yın, Israil'in sık sık tekrarladı- ğı, özellikle sivillefe yönelik in- san haklan ihlalleriniiı bir yenisi olduğu belirtilerek, "Toplulu- ğun, Arap-lsrail anlaşmazlığına genel, kalıcı ve adil bir çözüm bulunması şeklindeki tutumu ile BM gözetimi altında uluslarara- sı bir konferans toplanması çağ- nsına verdiği desteğe bağlı oldu- ğunu bir kez daha teyit ettiği" kaydedildi. • Yunanistan hükümeti de önceki günkü olaylar nedeniyle israil'i böyle bir olayın meyda- na gelmesine izin vermekle suç- layarak, sert bir şekilde kınadı. • Japoaya Dışişleri Bakanlı- ğı Sözcüsü de hükümetinin "İs- rail yetkililerince aşın giiç kul- lanılmasını kınadığım" açıkla- dı. • Sovyetler Birliği. de İsrail Güvenlik Kuvvetleri'nin Filis- tinli göstericileri oldürmesini kı- nayarak Birleşmiş Milletler Gü- venlik Konseyi'ni, Israil'e kar- şı, Irak'ın Kuveyt'i işgaline kar- şı olduğu gibi kararlı bir tavır al- maya çağırdı. • FederaJ Almanya hüküme- ti de, Doğu Kudüs'te çok sayı- da kişinin ölmesine yol açan ça- tışmalardan duyduğu Uzüntüyü bildirdi. Dışişleri Bakanlığı'- ndan yapılan açıklamada, "Bu olaylar ve somıçlan, Ortadoğu'- daki çatışma ortamına acilen bir çözüm bulunması geregini orta- ya koyuyor" ifadesine yer veril- di, Ankara'ıun tepkisi Doğu Kudüs'te meydana ge- len ve çok sayıda Filistiniinin öl- mesine yol açan olaylann, Türkiye tarafından ciddi bir tahrik olarak değerlendirildiği ve şiddetle kınandığı bildirildi. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapı- lan açıklamada, Türkiye'nin, iş- gal altındaki Arap toprakların- da mevcut olan gergin durumun tehlikeli ve patlayıcı boyutlara tırmanmasından ciddi şekilde kaygı duyduğu kaydedilerek "İşgal altındaki Arap toprakla- nnda yaşayan Filistirılileri hedef alan bu tür şiddet hareketlerine bir an önce son verilmesi zanı- reti bu son olay ile bir kez daha kanıtlanmıştır" denildi. israil maslahatgüzarının ba- kanlığa çağnldığı bildirilen açık- lamada, Türkiye'nin görüşleri- nin maslahatguzara iletildiği ve İsrail hükümetinin sağduyuyla hareket etmesine atfedilen bü- yük önemin vurgulandığı belir- tildi, 'Yok edin' emri Filistin'deki ayaklanma lider- lerinin, Doğu Kudüs'teki kanh olayın ardından, işgal altındaki topraklarda bulunan tüm tsrail askerlerinin yok edilmesi emri verdiği bildirildi. AA'mn Reuter'e dayanarak verdiği habere göre ayaklanma liderlerinin emrinde, "bu top- raklarda bulunan tüm askerle- rin ortadan kaldınlması gerek- tiğinin belirtilmesi", işgal top- raklarındaki tüm askerlerin 'öl- dürülmesinio emredfldiği' anla- mına geliyor. Gerüimin doruğa ulaştığı böl- gede dünden itibaren, 1 milyon 750 bin Filistiniinin yaklaşık ya- nsı için 'sokağa çıkma yasağı' getirUdi. Küçük yerieşim birim- lerinde yaşayan diğer Filistinli- lere ise bulundukları köy ve ka- sabalardan ayrıunamalan emre- dildi. Aynca İsrail polisi, Kudüs müftü yardımcısı Şeyh Muham- med El Omal'i tutukladı. DUNY4DA BUGUN ALİSİRMEN Duvar BERLİN — Duvar yok olmuştu. Belki mahalle aralarında- ki bazı bölgelerde, kalıntılarına rastlamak olasıydı. Ama ar- tık duvarın işlevi kalmamıştı. Adıyia hiç bağdaşmayan rejimi ayakta tutamamıştı. Duvarla birlikte yıkılmıştı Demokratik Alman Cumhuriyeti. Gerçekten duvann ve sistemin birlikte yıkılması, yalnız A(- manların çabasıylaolmadı. Çekoslovaklar sınırı açınca, Ma- cariar göçmenlere olanak tanıyınca, duvar tek kaçış noktası olmaktan çıktt, işlevini yitirdi. Duvarın arkasında kalanların ne menem sosyalist olduk- larını ise yıkılmayla birlikte, Batı yakasını sel gibi kaplayan ırkçılık dalgası gösterdi. Sanki duvarı aşıp gelenler, Hitler döneminden bu yana za- mana, gelişmelere karşı direnmiş olanlardı. "Yenıden kurulacak Almanya, ama Polonyalılar ve Türk- ler olmadan" diyorlardı köpükler saçarak. Daha şimdiden, Türklerin çoğunlukta olduğu Kreuzberg- de olaylar patlak verdi bile. Frankfurt Kitap Fuan'ndaki oküriar "Biz Türkler artık, Ak manya'nın yeni Yahudileriyiz" diyorlardı. Yoksullar, Batı'daki kardeşlerine oranla daha da ırkçı çık- tılar. Ama duvarın yıkılması uyanık yurttaşlarımızın işine yara- madı da değil. Uğur Mumcu görmüştü ilk duvarın hemen di- binde köfteci dükkânı açan ve de üstüne fiyakaiı bir Mc Faruk' yazan yurttaşın dükkânını. Alman televizyonu, Doğu Berlin'de 6 tane dönerci dükkâ- nını birden açan girişimci Türk kadınımn öyküsünü geniş bi- çimde verdi. Doğu Almanların muz ve egzotik olan veya olmayan meyveye düşkünlükterine yerinde tanı koyan kimi yurttaşlarımız da şimdi Doğu kesiminde manav dükkânı açı- yorlar. Duvarın yıkılması, iki Almanya'nın birleşmesi her şeyi alt- üst etmiş, tabii başta fiyatları. Şimdi kimi malların, hizmetle- rin ederi artıyor, kimilerininki düşüyor. Berlin'de artanların hem de baş döndürücü biçimde artan- ların başında ev kiraları geliyor. Bu durum özellikle, bir za- manlar yıkıntı halindeyken, sonra Türt< mahallesine dönüşen (isterseniz 'getto'su diyebilirsiniz) Kreuzberg'de oturan yurt- taşlarımızı olumsuz biçimde etkileyecek gibi görünüyor. Çün- kü bir zamanlar düşkünler diyarı diye bakılan Kreuzberg ar- tık gözde. Yakında buradaki binaların onarılmalan ve kirala- rın büyük ölçüde artması bekleniyor. Daha şimdiden girişim- ler başlamış bile. Bu gelişmenin sonunda doğallıkla düşük kira ile oturan Türklere yol görünecek. Fiyatı düşen maddelerin başında ise et geliyor. Etin gide- rinin düşüşü şu anda yaşanan karmaşayı da çok iyi yansıtı- yor. Doğu Almanya'da yaşayan lar toptan sürü satıyorlar Gü- cü olup da bir sürüyû tümüyle alabilen Batılıya, bir koyu- nun 1.5 marka, evet yanlış okumadınız '1.5 mark'a mal oldu- ğu durumlarla bile karsılaşılmış. Almanya gibi her şeyin dü- zenli, kuralına uygun olduğu kılı kırk yaranların ülkesinde, bu hayvanlar kaçak olarak kesiliyorlar ve kamyonetlerle, kam- yonlarla, yalnız Berlin'de değil, yeni başkentin yakınındaki merkezlerde de satılıyorlar. 50 marka, kaçak kesilmiş olma- sı şartıyla bütün bir koyunu satın alabiliyorsunuz. Yani ko- yun etinin kilosu 3 marka kadar düşmüş kural dışı kesimler- le. Berlin artık yeni bir kent, 1960'ların 7D'lerin Berlini hızla yok oluyor. Leidecke, çoktan tarihe kanşmış. Kreuzberg'de varlığını yüzyıla yakın sürdüren, çalışantarı da kendisi gibi tarih olan bu şaraphane yok artık. Kurfürstendam'ın yanındaki sokak- lardan birinde 68 kuşağının, kendılerinden yaşlılarla birlikte K dans edip bira ictikleri ye bunun için yalnızca 2 mark öde- dikleri Old Eden de tarih. Duvar daha bir çok şeyıkendisiyte birlikte yıkıpgötüreealc gibi görünüyor. Ama yine de herkes duvarın yıkılmasından memfıUByyf Ben pek fazla hoşnut değilim. Bu hoşnutsuzluğum, belki de onu ilk gördüğüm 1968 yt- lında olaya bakış açımdan kaynaklanıyor. 1968 kışının kartı bir gününde Almandan çok Berlinli olan ve bu niteliğiyle övünen bir arkadaşım götürmüştü beni ilk olarak duvara. "Bak" demisti "Ne utanç verici, ne yabanıl bir görünüm." — "Bana hiç de öyle gelmiyor. Pek hoş görünüyor" de- dim. Arkadaşım hem bozuldu hem de şaşırdı. Açıklamak durumunda kaldım. — Çok değil, daha 30 yıl önce "Drag nach Osten- Doğu- ya açılma" diye bağıran bir adamın arkasından kaz adımla yürüyordu tüm Almanlar. — Eee ne ilgisi var bununla? — ilgisi şu ki insanlığın gördüğü en büyük barbarfığın ve en çılgın tutkunun sonunda, doğuya yayılmak ne söz. Re- ichstag'ın iki kilometre doğusunar dahi gidemiyorsunuz. Sonra gülümseyerek ekîedim. — Bir zamanlar Hitler'in başkenti olan Beriin'in doğusu ile batısını ayıran duvar, sanki kutsal bir yanıtı o çılgınlığın. — "Ama" dedi, "duvar onun için dikilmedi." — Biliyorum. Hatta öbür yandakilerin kaz adım merakın- dan da haberim var Ama amaç kötü bile olsa sonuç, sizin çoktan hak ettiğiniz bir sonuçtu. Dostum sesini çıkarmadı. Eğer o günkü konuşmamızı anımsıyorsa hâlâ kimbilir ne kadar gülüyordur şimdi. İşte duvara bakış açım öyleydi. Şimdi bile yıkılan duvarla saklanan şovenizmi görünce, ürperiyorum. Ve inanın buna ürperen yalnız ben değilim. Bir çok politikaci ve devlet ada- mı da aynı şeyieri düşünüyortar Gerçi Almanya o zamandan bu yana çok yol aldı. Almanların eski Cumhurbaskanı Gustav Heinemann gibi bugün aynı görevi yürüten, Von VVeizsaecker de açık görü- şün, demokratlığın, canlı somut bir simgesidir. Demokrasiden yana olan birçok ülke ve kişi bu iki cum- hurbaşkanına bakarak Almanları, haklı olarak kıskanabilir- ler. Ama bir tek VVeizsaecker veya politika sahnesindeki ben- zerlerı acaba eski alışkanlıkları ve eğilimleri frenleyebilecekler mi? Umarız başanlı olurlar da yarın öbür gün bütün insanlık "Yıkılmaz olaydı şu duvar" demez. Çünkü her şeye karşın duvarın yıkılması iyi oldu. 21. yüz- yıla bu ayıpla girmek daha çirkin olacaktı. ITALYA Komünist# Parti yeni ismini arıyor NtLGÜN CERRAHOĞLU ROMA — Köklerini küçük bir orak çekiçten alan bir meşe ağacı... Bugün ad değiştirmesi beklenen İtalyan Komünist Partisi'nin (İKP) büyük bir ola- sılıkla yeni amblemi bu olacak. Parti ambleminden orak çeki- cin tamamen kaybolmasını is- temeyen parti liderleri, yeni simgelerinde bu eski sembole giderek küçülen bir yer verecek- ler. 1917 Sovyet Devrimi önce- si sosyalizminin simgesi olan meşe ağacı ise bundan böyle Batı'nın en büyük komünist partisi olan İtalyan komünist- leriyle özdeşleşecek. Bugün parti merkezine, hâ- lâ İtalyan seçmenlerinin dörtte birinin oylanna sahip olan par- tinin yeni künyesini açıklama- sı beklenen Genel Sekreter Ac- hille Occhetto'nun kararlaştır- dığı yeni ad ise hâlâ sürpriz ko- nusu. "Yeni vaftiz töreni" eşi- ğinde parti merkezinde önceki gün beklenmedik bir basm top- lantısı düzenleyen Occhetto1 'nun yaptığı son açıklamalara göre partinin yeni adı içinde muhakkak "demokrasi" ve "sol" sözcükleri bulunacak. Ne ki İtalya'mn en büyük sol par- tisinin adındaki son nüanslar, ancak bugün belli olacak. Bü- yûk bir olasılıkla iKP'nin "de- mokratik sol" olarak vaftiz edilmesini bekleyen gözlemciler Occhetto'nun son ana dek çe- şitli isimler ortaya atarak oya- lanma taktiği kullanmasmı, ge- nel sekreterin nabız yokiaması- na bağlıyorlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle