Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 EKÎM 1990 EKONOMİ CUMHURİYET/13
Eximbank
kanunu
• ANKARA (ANKA) —
Türkiye lhracat Kredi
Bankası'nın (£ximbank)
politik rislder nedeniyle
doğabilecek kredi, sigorta
ve garanti zararları Hazine
carafından karşılanacak.
Eximbank'ın kuruluşuna
ilişkin kanunda değişiklik
yapümasını öngören kanun
Resmi Gazete'de
yayımlandı. 1 Ocak 1988
tarihinden itibaren geçerli
olması öngöriUen
değişiklikle, Eximbank'ın
yapabileceği sigorta
sözleşmeleri ile sözleşmeJer
nedeniyle alınacak
primlerin nasü
değerlendirüeceğine ilişkin
yeni düzenlemeler yapıldı.
Banka tutacağı teminatlan
kendi bünyesinde
bulunduracak ve Türk
Lirası, döviz, devlet iç
borçlanma tahvili, Hazine
bonoları, gelir ortaklığı
senetleri, şirketlerin borsada
kota edilmiş tahviUere ve
Türkiye'deki gayri
raenkullere yatırarak
değerlendirecek. Eximbanlc,
kurumlar vergisinden de
muaf tutuldu.
Bütçenin bir
saati
• ANKARA (AA) —
Bütçe için bir saatte 25
milyar lira gelir toplanırken
30 milyar lira harcama
yapıhyor. 1 saatlik sürede
yaptığı 7.9 milyar liralık
harcama ile Maliye ve
Gümrük Bakanlığı ük
sırada yer alıyor.
İTO'dan
karşılıksız burs
• Ekonomi Servisi —
lstanbul Ticaret Odası'nın
(İTO) iktisat dalında
yükseköğreıim gören
öğrencilere yönelik
karşılıksız burs uygulaması
bu yıl da devam ediyor.
Herhangi bir karşılık
beklenmeksizin verikcek
olan burslardan,
üniversitelerin işletme,
iktisat, idari bilimler ve
endüstri mühendisliği
fakültelerinde okuyan,
başanlı ve maddi imkânlan
yetersiz öğrenciler
yararlanabilecek.
Burslardan yararlanmak
isteyen öğrencilerin en geç
30 hazirana kadar İTO
personel servisine
başvurmalan gerekiyor.
ABD Bütçesi
• Ekonomi Servisi —
ABD Başkanı George
Bush'un bütçe açıklarının
kapatılmasıru öngören
kanun teklifîni
imzalamasıyla, 3 günlük
aradan sonra resmi
kuruluşlar çalışmaya
başladı. Kasannın 19 ekime
kadar Kongre'den geçmesi
gerekiyor. Başkan Bush
yaptığı açıklamada "Tasan
Kongre'den geçerse,
tarihinin en büyük tasarruf
programı uygulamaya
konulacak" dedi. Yeni yasa
«asansıyla, Kongre'nin
reddettiği yasa tasarısı
arasında sağlık sigortası ve
vergi komitelerine daha
büyük yetkiler tanınması
konularında farkhlıklar
bulunuyor.
Ziraiilaçta
Italyan
sermayesi
• ANKARA (ANKA) —
Gübre sektörünün önemli
kuruluşlarından Toros
Gübre, ttalyanlarla ortak
zirai ilaç üretecek. Şirket bu
amaçla Itajyan Enichem
Agricoltura SPA fırmasıyla
birlikte bir anonim şirket
kurdu. Edinilen bilgiye göre
'Entoros Zirai İlaç Sanayi
ve Ticaret Anonim Şirketi'
adıyla kurulan şirketin
sermayesi 275 milyon lira
düzeyinde bulunuyor. Şirket
sermayesinin yüzde 49.1
düzeyindeki 135 milyon
liralık kısmı ttalyan ortağa
ait olurken 140 milyon
liralık bölümü Toros Grubu
şirketleri arasında pay
edildi.
Erdemir
hedefiniaşü
• KARADENİZ/Eregli
(Cumhuriyet) — Kısa adı
ERDEMİR olan Ereğli
Demir ve Çelik
Fabrikaları Basm
Müşavirliği'nden yapılan
yazılı açıklamaya göre
şirketin 1990 yılı Uk dokuz
îylık sıcak maden üretimi
1.492.016 ton, sıcak mamul
üretimi 981.724 ton, soğuk
mamul üretimi 494.666 ton,
teneke üretimi 76.127 ton,
sıcak rulo-levha üretimi
1.062.050 ton olarak
gerçekleşti. Bu miktarlann
bugüne kadar
gerçekleştirilen en yüksek
üretim rakamlan olduğu
beliıtüdi.
4
Para reformu gereklF
Saracoğlu:Birpaketin ufakparçası olarakparadan sıfıratılabilir
Ekonomi Servisi — Merkez
Bankası Başkanı Rüşdii Sara-
coğlu, Türkiye'de artık bir para-
saJ reformun tartışılması gerek-
tiğini belirterek paradan sıfır
atılmasının "bir paketin ufak bir
parçası olarak düşünulebilecegı-
ni" söyledi. Paranın iç ve dış de-
ğerinde istikrarı sağlamak için
Merkez Bankası'nın bağrmsızh-
ğını savunan Rüşdü Saracoğlu,
bu konuda iddialı konuştu ve
"10 yıida mutlaka Merkez Ban-
kası bagımsız olacak" dedi.
Merkez Bankası Başkanı Rüş-
dü Saracoğlu, Finansklüp'ün
aylık toplantısında yaptığı ko-
nuşmada, Merkez Bankası'nın
(MB) bağımsızlığı üzerinde dur-
du.
1984 yıhndan itibaren kurulan
"piyasalarla" MB'nin bağımsız-
lığını bir ölçüde arttırdığım ifa-
de eden Rüşdü Saracoğlu, Tür-
kiye"nin orta vadede mutlaka
MB'yi bağımsızlaştırması gerek-
tiğini vurguladı. Saracoğlu şöy-
le devam etti:
"Merkez Bankası'na bir tek
görev verilroeli; paranın iç ve dış
istikrannı sağlamak. Bunun ya-
nında MB'nin birtakım enstrii-
manlan da olmalıdır. Kredilerini
kendisi kontrol etmeli, verdigi
kredüer kısa vadeli oimalı, fai-
zini de kendisi belirlemelidir.
Merkez Bankası'na ne zaman
tek görev verilir o zaman mali
sonımiuiuk da verilir. Bugiin
tartışüır hale gelen MB bagım-
ri inanmayanlar da inana-
Merkez Bankası Başkanı'ndan:
Merkez Bankası'na tek
bir görev verilmeli:
Paranın iç ve dış
istikrarını sağlamak.
Paradan sıfır atmak
çözüm değil. Çok
marjinal yararlar
sağlar. Bir paketin
ufak bir parçası
olarak düşünülebilir.
Merkez Bankası'nın elindeki eri önemli silah
inandıncılıktır. Bu, uzun yıllarda kazanılır,
çok kısa zamanda kaybedilebilir.
caklardır. MB 10 sene içinde
rnDÜaka bağımsız olacaktır. Ne-
ticede serbest pazar düzeninin
temelinde paranın iç ve dış de-
ğerinde istikrar yatmaktadır."
Toplantıda daha sonra soru-
ları yanıtlayan Merkez Bankası
Başkanı Rüşdü Saracoğlu,
Türkiye'de enflasyonla mücade-
lede Israil ve Yugoslavya benze-
ri bir para reformuna ve para-
dan üç sıfır atılmasına ihtiyaç
olmadığı konusunda şunları
söyledi:
"Paradan sıfır atmak bir çö-
züm değil. Çok marjinal birta-
kım yararlar sağlar. Neticede
fiktiftir. Bir para reformuna sı-
fır atmak olarak görmek yanlış-
tır. İsrail ve Yugoslavya'da cid-
di parasal reformlardan sonra
paradan sıfır atılmıştır. Ben de
Türkiye'de artık bir parasal re-
formun tartışılması gerektigini
söylemiştim. Sıfır atmak bir so-
nuç. Bir paketin ufak bir parçası
olarak düşünülebilir."
Soru: MB'nin bağımsızlığını
gerçekleştirebilmek için acaba
Saracoğlu görevinde kalabılecek
mi?
Cevap: tktidariar degiştiginde
MB yönetimi degişmemeli. MB
başkanlarının görev siiresi
ABD'de 14 yıl, Almanyada 8
yıl. İtal>-a ve Hollanda'da 40 yıl-
da 3. MB başkanı degişmiş.
Türkiye'de 1970'ten bu yana gö-
rev süresini tamamlayarak yeni-
den atanan tek başkan benim.
MB başkanının görev suresi ka-
nunla belirienmiş, ama bunları
kanuna koymak yetmiyor. Esas
olan kamuoyunun bu konuda-
ki duyarlüıgı. Ben asgari 10 yıl
BM başkanlıgı yapmak istiyo-
rum. Başka bir işte gözöm yok.
Bu kanunla olmaz. Kanunla ve-
rilen kanunla alınır. Siyasi oto-
ritenin bunu destekieînesi la-
zım."
Soru: Merkez Bankası'nın ba-
ğunsızlığı ne zaman our?
Cevap: Bu konular için za-
man vermek çok zor. Para bas-
ma yetkisiyle palronaj dagıtma
olunca siyasi iktidar bu hakkı
knilanmak ister. Önemli olan bu
yetkiyi almamak. Bu silahı ya-
nn kendi kendimi vunırum di-
yerek denize atabiliyor musun?.
Önemli olan MB'yi paranın de-
gerini korama dışındaki görev-
lerden temizlemek. 45 lik taban-
cayı eve hiç sokmamak mesele.
Soru: Merkez Bankası bağım-
sız olsaydı ne yapardımz?
Cevap: Sihirli formiil yok.
MB'lerin elindeki en önemli si-
lah inandıncılıktır. MB'ler bu-
nu uzun yıllarda kazaaıriar ve
çok kısa sürede kaybederier. Bu-
giin biz bu inandıncdıgı kazanı-
yoruz. Bir bakıma bu yıl inan-
dıncılık yönünden risk aldık.
Parasal program açıkladık. Bu-
nu 9 ay golurduk. 12 ay da gö-
lürebüecegimizi zannediyorum.
Ancak böyle kredibilitemizi za-
man içinde arttırabiliriz. Biz şu
anda bu inandıncdıgı kazanma
dönemindeyiz. Benim de gece-
leri niyalanma giriyor, ya tuttn-
ramazsak diye. Ama bu yıl he-
defleri rutturabüecegiz. Bu ama-
cumz vakit alacakür. Sihirli for-
miil diye bir şej yok.
Türkturi&ninipazarlayan seyahat acentelerinin gözü Körfez krizinde
Turizm, hâlâhazırlıksızCEM HAMULOĞLU
Turizmde 1990 bitti. Artık
gözler 1991 'de. Ama Körfez kri-
zi yüzünden 1991 yılı için hiç de
iyimser tahminler yapılmıyor.
Çünkü turizmde pazarlama ça-
lışmalarının yoğunlastığı sonba-
har aylarında, kriz bölgeyi teh-
dit etmeyi sürdürüyor.
Türk turizmini pazarlayan se-
yahat acenteleri, kriz sürdfiğü
için 1991 hazırlıkiarını gecikti-
riyor. Türkiye Seyahat Acente-
leri Birliği (TÜRSAB) Başkanı
Bahattin Yücel, "1991in hâlâ
vakalanma ihtimali var. Ama 15
kasundan sonra her şey biter.
Biterse de turizmde çok ciddi
düşiiş olur. Şu anda bu düşüşün
boyutlarını kestiremiyonım.
Daha doğrusu kestirmek
istemiyomm" diyor. Aynı görü-
şü, Turizm Yatınmcılan Derne-
ği (TYD) Başkanı Barlas Kün-
tay da paylaşıyor:
"1990'ın büyük bir kısmı geç-
miştir. Asıl önemMsi önümüzde-
ki sene bu krizin devam edip et-
memesidir. Temenni ederim ki
kısa bir zaman içinde bu buna-
lım banşla çözümlensin. Eğer
süriincemede kalırsa, Türk tu-
rizmine asıl zarannı 1991'de
göstermeye başlayacakür. Bu
zarann nerelere ulasacağını şim-
diden söylemek mömkün degil-
dir. Ama Türk turizmine çok
kötü bir darbe vunılur."
Turizmde "1991 kaygısı"nı
tüm sektör paylaşıyor. Turistik
Otelciler ve tşletmeciler Birliği
(TUROB) Başkanı Sinan Babi-
la, 1990'm kriz öncesi "çok
verimli" geçmesi ve krizden do-
ğan iptallerin yüzde 25 oranm-
da kalması sonucu fazla etkilen-
mediklerini hatırlatarak. "Ama
1991 çok önemli. Biz 1991in
kötü geçmesi korkusu Mİ/unden
Bu cuma günkü alacaklı bankerler toprantısı Asil Nadir için çok önemli. FotoğraftaNadir ilk top-
lantıya girerken görülüyor.
Nadir, hisse satıyor
EDtP EMtL ÖYMEN
LONDRA — Polly Peck'in
önümüzdeki 4 ayda ödemesi ge-
reken 200 milyon sterlin borca
karşıhk taze para temin etmek
için girişimlerini sürdüren Yöne-
tim Kurulu Başkanı Asil Nadir
Polly Peck'in varlıklannı satma-
ya başladı. Nadir, Jngiltere'de
faaliyette bulunan Türkiye Fo-
nu'ndaki (Turkey Trast PLC)
yüzde 9.42 hissesini I milyon
880 bin sterline sattı. Satışın,
Türkiye'de sahibi olduğu Impex-
bank'a yapıldığı açıklandı.
Bu arada AP'nin bildirdiğine
göre, Asil Nadir dün, ayrıca,
Hong Kong'da faaliyet gösteren
Shell Electric Manufacturing
Co. Ltd'deki yüzde 25 hissesini
de 5.5 milyon sterline elden çı-
kardı.
Asil Nadir, Polly Peck'in kur-
tarılması aoıacıyla kişisel ser-
vetinden yararlanmasının söz
konusu olmadığını daha önce
söylemişti. Türkiye Fonu hisse-
sini satması, basm tarafından,
Polly Peck'e taze para bulma ça-
balannın bir parçası veya kişisel
borçlannı düzenleme amacına
yönelik bir girişim şeklinde yo-
rumlandı. Asil Nadir'in, Poll
Peck hisselerinin değer kaybet-
tiği sırada aldığı hisseler için
borsa simsarlarına olan borcu
35 milyon sterlin olarak hesap-
lanıyor.
Asil Nadir'in sahibi olduğu
Impexbank tarafından Londra
Borsası'nda oluşturulan Türki-
ye Fonu geçen haziran ayında
kuruldu ve 3 ağustostan itibaren
de faaliyete geçti. Asil Nadir de
fonun yönetim kurulunda görev
aldı. Ingiltere'nin fon yöneticisi
Fırmalanndan Argosy Manage-
ment tarafından yönetilen Tür-
kiye Fonu'nun yüzde 30'u İstan-
bul Borsası'ndaki kârlı şirketle-
rin hisselerine yatınlmış durum-
da. Polly Peck'e bağlı Vestel'ir
düşmeye başlayan hisselerine ge-
çenlerde 'kimligi belirsiz' bir alı-
cı talip olmuştu. Fonu yöneten
Asil Nadir, "Türkiye
Fonu"ndaki
hissesini
Impexbank'a sattı.
Hong Kong Shell
Electric şirketindeki
hissesini de elden
çıkardı.
Argosy daha önce de Endonez-
ya, Malezya, Filipinler, Şili ve
\feksika gibi ülkeler için fon yö-
neticiliği yapmıştı.
Türkiye Fonu'na 921.888 his
seyle katılan ve hisse oranı yüz-
de 9.42 olan Asil Nadir'den baş-
ka, Polly Peck'e mali danışman-
lık hizmetleri veren Barelays d«
Zoete Wedd Bankası, ayrıca ba
zı sigorta şirketleri, yatınm fon-
ları ve Polly Peck hissedarlan-
mn bazılan var. Fonu, Ingiltere-
de Argosy, Türkiye'de Impex-
bank yönetiyor. Fonun satış ga-
rantisini (Underwriting) lngilİ2
VV'arburg yatınm bankası verdi.
Fonun portföyü 20 milyon ster-
lin.
Türkiye Fonu'nun yöneticisi
Anne Higgins, amaçlarının ls-
tanbul Borsası'nda kote olan fir-
malara yatınm yaparak uzun va-
deli bir sermaye büyumesi sağ-
lamak olduğunu söyledi, "lstan-
bul Borsası canlı ve dinamik bir
borsa" dedi. Amerika'da 50 ka-
dar ülke fonu bulunmasına kar-
şın İngiltere'de bir düzineyi geç-
miyor. Yabancı sermayenin ya-
tınm yapmasını özendirmek
amacıyla kurulan ülke fonlan,
ülkeye taze sermaye çekmekte
kullanılıyor.
Türkiye Fonu'nun faaliyete
geçtiği günlerde patlak veren
Körfez krizi nedeniyle lstanbul
Borsası'nda yüzde 30 dolayında
değer kaybı olmuştu. Fonun
portfolyo yöneticisi Radhika
Ajmera, bu sırada kurumsal
müşteriler adına hisse alımına
başladıklarını söyledi.
İlk Türkiye Fonu, Amerika'-
da geçen yıl kasım ayında New
York Borsası'nda kurulmuştu.
Gözlemciler Avrupa, Japonya
ve Amerika'da, Türkiye'deki
menkul kıymetlere yatınm yap-
mak isteyen 'çok sayıda' özel ve
tüzel kişi olduğunu, Türkiye ha-
zinesine yöneltilen taleplerin
'y üzlerce milyon dolan' buldu-
ğunu ifade ediyorlar.
Bu arada AP'nin Londra'dan
verdiği bilgiye göre, dün, ayn-
ca Polly Peck International
PLC'nin Hong Kong'daki ko-
lu da, Shell Electric Manufac-
turing Co. Ltd.'de sahip oldu-
ğu yüzde 24 oranındaki hisseyi,
5.5 milyon sterlin karşılığı elden
çıkardı.
oldukça endiseliyiz" diyor.
Körfez krizinin turizm sektö-
ründe yarattığı ilk şaşkınlığın
ardından artık geleceğe yönelik
değerlendirmeler yapıhyor.
Türkiye'nin Irak'la komşu ol-
masının, kriz sürdükçe Türki-
ye'ye olan turistik talebi etkile-
yeceği biliniyor. Bu arada kri-
zin süriincemede kalması, çö-
zümdeki belirsizliğin sürmesi,
Türk turizminin yeniden eski
konumuna gelmesi için gereke-
cek olan zaman dilimini uzatı-
yor. Ama uzun vadede en bü-
yük kaygıyı, kriz yüzünden gi-
derek yükselen petrol fıyatlan
oluşturuyor. Bahattin Yücel,
petrol fiyatlannın yükselerek
dalgalanmasının, Türk turizmi-
nin ahcısı olan Batı Avrupa ül-
kelerinde yeni ekonomik düzen-
lemeler yapümasına neden ola-
bileceğini hatırlatarak şunları
söylüyor:
"Bu durum, sanıyonım 1990
yılını bunalım dönemine kadar
iyi geçirmiş olan Batı Avrupa
ülkelerioin ekonomilerini de
önemli ölçüde sıkıntıya soka-
caktır. Uygulanacak ekonomik
poliükalar bu ülkelerde enflas-
yona yol açabilir. Enflasyonun
etkisini karşılamak için söz ko-
nusu ülkelerde akla gelen ilk
yöntem de faiz oranlannı arttır-
maktır. Faiz oranlannın arttuıl-
ması, tükericiierin turizm için
para ayırmamaya başlamasıyla
eşaniamiıdır."
Körfez krizinin tüm dünya
turizmini olumsuz etkilemesi
bekleniyor. Yücel, "GeneMe ne
kadar azaima olur, bunu petrol
fiyaüan beürieyecektir" diyerek
şunları söylüyor:
"Bence dünyadaki genel dü-
şüşün üzerinde bir düşüşe ma-
nız kalmamak lanmdır. Dünya
rurizmi yıida yüzde 20 oranın-
da düşüş gösterirse Türk turiz-
minin de bu oranda düşmesini,
daha fazla bir düşüşe sahne o\-
mamasını sağlamak için çalışıl-
malıdır. Bunun yolu da, yogun
bir tanıtam ve pazarlama kam-
panyasından geçer."
Petrol
yeniden
40 dolarda
Ekonomi Servisi — Petrol pi-
yasalan Irak Devlet Başkanı
Saddam Hüseyin'in dudaklan-
nı okuyor. Saddam Hüseyin'in
tsrail'e saldın tehdidi üzerine
ham petrol fiyatı varil başına
yaklaşık 2 dolar artış gösterdi.
28 eylülde 40 dolar barajım aşa-
rak son 10 yüın en yüksek sevi-
yesine çıkan petrol fıyatlan dün-
kü gerginlikten sonra yeniden
aynı düzeye ulaştı.
Dün yaptığı açıklamada Isra-
il'in Arap topraklannı terk et-
mesini isteyen Saddam Hüseyin,
Irak'ın sahip olduğu uzun men-
zilli füzelerle Israil'i vurabilece-
ğini söyledi. Saddam Hüseyin'-
in bu konusmasının ardından
ham petrolün varil fiyaü 12 gün-
lük aradan sonra yeniden 40 do-
lann üzerine çıktı. önceki gün,
Londra'da varil başma 38.05 do-
lardan işlem gören Kuzey Deniz
petrolü, dünkü işlemler sonun-
da 40.07 dolara yükseldi.
öte yandan Lefkoşa'da ya-
yımlanan \liddJe East Econo-
mic Survey dergisinin yaptığı
araştırmaya göre, OPEC üyesi
ülkeierin günlük ham petrol üre-
timi eylül ayında 3 milyon varil
artarak 22.49 milyon varili bui-
du.
T U K E T I C I G O Z U Y L E
MERAL TAMER
Fosforlu mayo almaymMavo mevsimi değiL, ama bu hafta konumuz
mayolar. Çünkü son 15-20 gün içinde siz okur-
larunızdan mayolarla ilgili pek çok şikâyet al-
dık. "Gelecek yaz sizin de başınıza gelebilir?"
diyerek okurlarımızın mayolarla ilgili sorun-
larına ve bu sorunlara firmalann nasıl yaklaş-
tığına geçiyoruz:
î\k mektup fstanbullu okurumuz Ayla Al-
bayrak'tan:
"Bakırköy Kayalı Pasajı'nda tlter Butik-
ten 75 bin lira ödeyerek Kom marka bikini al-
dım. Bikininin üzerindeki etikette kumaşınm
özel olarak ttalya'dan ithal edildiği yazıyordu.
Tatile çıktık. Abartmasız 4. giyişimde ithal ku-
maşh bikinim, kullanılamaz hale geldi. Kuma-
şın görüntüsü iri gözenekli bir portakaldan
farksızdı. Dikişleri yer yer atlamalar yaparak
sökülmeye başladı. tlter Butik'e dunımu bil-
dirdim. "Hata bizde degil. Fabrikaya gönde-
relim. 15-20 gün sonra ugrayın" dediler. 15-20
gün sonra gitnğimde ise bana verüen mesaj çok
ilginçti.
Fabrikâ yetkilileri "Olaya «aşmadıklarını,
bunun bekledikleri bir
sonuç olduğunu, ku-
maşın o hale donüşece-
gini zaten bildiklerini,
ama y^pılabilecek bir
şey bulunmadıgını"
söylemişler. 4 kez kul-
lanımdan sonra vinylex
bir deri çantamn soyul-
maya yüz tutmuş şek-
lini alan Kom marka
bikinimi bağnma mı
bassam, ne yapsam
acaba?
Bu mektubu Kom
fırması baş stilisti Eren
Hattatoglu'na ilettiği-
mizde tlter Butik'in al-
dığı yanıttan daha
olumlu bir yanıt aldık:
"\f ilyonlarca mayo üretiyonız. Arada bir ta-
ne de de böylesi çıkabilir. Getirsin, derhal de-
giştirelim."
Ikinci örnekteki okurumuz Leyla Ercan, Ay-
la Albayrak kadar şanslı değil. Ayyıldız fırma-
sından satın aldığı mayoyu kendisi değiştirmeyi
denemiş, ama başaramamıştı. Bunun üzerine
geçen haftaki köşemizde bu konuya yer ver-
miştik. Ayyıldız Mağazası Müdurü Recep Ça-
faskania bir de biz görüşelim dedik. Ancak so-
nuç değişmedi. Recep Çalışkan, "Floresan
renklerin soldngunu heıİces bilir" diyordu.
"Ama yine de etiketine yazmanız gerekmez
miydi?" di>« sorduğumuzda ise, "Herkesin bü-
digi şeyi aynca etikete yazmaya gerek var mı?
Siz deterjanla diş fırçalar mısınız?" diye ya-
nıt veriyordu.
Üçüncü mektup Giresun'un Görele ilçesin-
den yazan okurumuz Sıdıka Dülger'e ait:
"Bu yaz tatile çıkamadık. Karadeniz'in ha-
vasını da bilirsiniz. Toplam denize girebildiği-
miz günler 20'yi geçmez. Haziranda Ankara-
da Yeni Karamürserden kızımiçin 38 beden
mayo aldım. Sözüm ona paraya kıydık, uzun
süre giysin diye 87 bin 500 liralığını, en iyisini
aldık. Penyelnks fırmasına ait olan mayo, la-
civert, belinde beyaz kumaş, kemer biçiminde
aksesuar, ait kısmında yine pembe kumaş ak-
sesuarlı.
Ama ne yazık ki bu mayo, 20 günlük kulla-
nım sonunda beyaz iplikleri sökülmüş, pem-
be bölümü de solmuş hale geldi. Acaba firma-
nın adresini bulsam, iplikleri yeniden dikip
pembe bölümünü değiştirebilirler mi?"
Penyelüks Pazarlama Müdürü Hasan Ver-
bay'a konuyu aktardık. Mayoyu Penyelüks'e
gönderdikleri takdirde mümkünse onanlaca-
ğım, mümkün değilse yenisiyle değiştirileceğini
öğrendik.
Son mektup ise Adana'dan yazan okurumuz
Emel Özer'den:
Bu yaz 3 yaşındaki kızıma Adana'da Volkan
Bebe'den bir mayo aldım. Btttün dolaşmala-
rımdan sonra piyasadaki mayolann 2 misli
fiyatarazıolup çok şi-
rin görünüşlü Roy
marka 2 parçah bir
mayoya 54 bin Hra öde-
dim. Mayo daha ilk gi-
yişte kumaşınm doku-
suna giren toz ve kum
zerreciklerinden kirli
görünüşlü bir hal aldı.
Kumlar mayo kuru-
duktan sonra da çık-
madı ve özeilikle lastik
kısunlannın içine yer-
leşti. Ikinci giyişte ise
fosforlu rengi tama-
men soldu ve alacaü
bir renge büründü. Bu-
nun üzerine 2 yıldır te-
pe tepe giydiği eski ma-
yosunu giydirmek zo-
runda kaldım. Tatilden dönüşte mayoyu aldı-
ğım bebe mağazasına götürdüm. "Yapacak bir
şeyimiz yok" dediler. Israr edince zor da olsa
Roy firmasının telefonunu verdiler. Roy firma-
sının yetkilisi Selahattin Bey'e durumu anlat-
tım. "Fosforlu renkler solar, bunu da herkes
bilir" dedi ve benim bugüne kadar solan bu
mayonun, hiç değilse etiketinde böyle bir uya-
rının bulunması gerektigini hatırlattım. Sela-
hattin Bey'den, "Herkes mayonun modeline
ragbet ediyor, kimsenin dayanıklılıgı düşündü-
gü yok" şeklinde bir yanıt aldım.
Roy firmasının yetkilisiyle biz de görüştük.
Fosforlu renkli mayolann havoıza girildiğinde
derhal, denize girildiğinde ise 3 ayda solduğu-
nu, bunu da herkesin bilmesi gerektigini söy-
ledi. İthal maiı olan kumaşm yüzeyinin pütürlü
olması nedeniyle içine kum çökmesinin de nor-
mal olduğunu söyledi.
Demek ki uzun süre kullanabileceğiniz bir
mayo sahibi olmak istiyorsanız, fosforlu, yü-
zeyi pütürlü kumaştan yapılmış olanları "asla"
seçmeyeceksiniz.
T U K E T I C I N I N S E S I
• Benetton beni oynattı
Beyoğlu Benetton mağaza-
sından indirimli satışlardan
kendime bir blucin aldım. An-
cak eve geldiğimde fermuann
ait kısmında bir defonun oldu-
ğunu fark ettim. Ertesi sabah
erkenden aynı mağazaya gidip
blucini değiştirmek istedim.
Fakat şans bu ya... Benimki
sonuncuymuş."Bir başka Be-
netton mağazasına gidip
degiştirin" dediler. Bunun üze-
rine Şişli Benetton mağazasına
gittim ve oradaki bayan bana
"Benetton magazalan farklı
kişilere aitür. Hepimizin girişi-
çıkışı ayndır. Bunun için satın
akügınız magazadan başkası si-
zin pantolonunuzu degiştire-
l '
bilmemesi çok garip değil mi?..
O anda defolu pantolon aldı-
ğımdan çok, böyle koşuşturul-
mama sinirlendim. Bu kez de
bana kotu fabrikaya gönderip
tamir ettirmeyi önerdiler ve
"Bir hafta sonra gelin" dedi-
ler. Bu arada belirteyim, ben
Kadıköy'de oturuyorum. Bir
hafta sonra gittiğimde ise ko-
tun tamir edildiği takdirde da-
ralacağı bildirildi ve "2-3 gün
bekleyin, yeni bir tane aratıyo-
nız" dendi. Artık sabrun tü-
kendiği için paramı geri iste-
dim. "Veremeyiz" dediler. Ben
ise Benetton mağazalanna gü-
venimi kaybettiğim için daha
fazla beklemek istemedim ve
yeni sezon için aldığun bir kot,
üzerine ödediğim 70 bin Ura ve
bu olayın yarattığı yorgunluk
ve sinirle evime döndüm. Ben-
ce artık markanın, fırmanın ne
kadar büyük ve dünya çapın-
da olduğu önem taşımıyor.
önemli olan o firmanın malla-
nnı satmak için yetkiyi kime
mez" dedi. Tekrar Beyoğlu'na verdiği... SERDA KIRÇICEK-
döndüm. Bu durumu onlann tSTANBUL
Benetton fırması Genel Müdürü Serdar Sunay,
mağaza sahipleri ayrı olsa da Şişli mağazastnm bu
mali değistirmesi gerektigini, ancak bu mağaza yeni
olduğu için tezgâhtann olumsuz bir yanıt vermiş
olabileceğini söyledi. Sunay, aynca bu tür
şikâyetlerin Benetton Genel Müdürlüğü 'ne
aktarıldığı takdirde tüketiciyU yakından
ilgüendiklerini beürtti.
PTT neden oyaladı?
Çevirmeli telefonumu tuşlu
telefonla değiştirmek üzere 16
temmuzda PTT Erenköy Tele-
fon Müdürlüğu'ne sözlü olarak
başvurdum. Makinemi de ya-
nımda getirmiştim. 'Dilekçe
yaz' dediler, hemen yazdım.
Dilekçem ahnıp içeri götürül-
dükten sonra bir memure gelip
işlerinin yoğun olduğunu, bir
hafta içinde beni mektupla ça-
ğıracaklannı söyledi. Bu işin
anında yapılacağını hem duy-
muş olmama hem de müraea-
at yerinde ilan edilmiş olması-
na rağmen, telefon makinem
elimde geri dönmek zorunda
kaldım. Aradan bir aydan faz-
la süre geçip de çağn alamayın-
ca posta kanalıyla ikinci bir
başvuruda bulundum. Birkaç
gün sonra adı geçen müdürlük-
ten telefonla arandım. Ertesi
gün gittiğimde hemen gerekli
evrak hanrlandı, vezneye gidip
71 bin 500 lirayı yatırdım. Eli-
me bir kutu içinde telefon ve-
rildi. Ancak bana verilen tele-
fon Belkıs modeliydi. Halbuki
ben her iki dilekçemde Efes is-
tediğimi bildirmiştim. Kutuyu
elime alana kadar da kimse b->-
na bu konuda uyarıda bulun
mak gereğini duymadı. Sonuç
olarak geçen süre içinde fiyat
artışı olduğu için hem daha
fazla para ödedim hem de is-
tediğim modeli alamadım. Ve
başıma daha başka dertler açıl-
maması için sesimi çıkartma-
dan evime döndüm. MAHİR
TOKTAN-tSTANBUL
Altın Rehber'in clikkatine..
ITT-Bilka üe aralık 1989'da
Altın Rehber'de her 3 bölgede
ve Adana'da yayımlanmak
üzere reklam sözleşmesi yaptık.
Birimiz 1 milyon 936 bin lira,
diğerimiz 1 milyon 485 bin lira
ödedik. Ancak 3. bölge rehbe-
ri dağıtıldığında rehberde ilanı-
mızın olmadığını gördük.
ITT'ye başvurduğumuzda
1991'de yayımlanacagım söyle-
diler. Bu arada 75 kodlu reh-
berin haziranda yayımlanaca-
ğı vaat edilirken, şimdi 11. ay-
da diyorlar. Reklamın gayesi
anında sağlayacağı faydadır.
Siz olsanız, bir yıl sonra yayım-
lanacak reklam için o kadar
para bağlar mısınız? EKREM
EROL - AHMET SAMİ BE-
LEK / İSTANBUL
ÜRETİCİYE
TEŞEKKÜR
Saks'ın jesti
4 yıldan beri SAKS marka
çoraplann Night Star türünü
kullamyordum. Fakat geçen
yıl sonlanna doğru aynı ma-
gazadan aynı renk ve aynı
numara, yani her zamanki
çorabı aldığımda dokuması-
nın farklılaştığım, kısa süre-
de bombeleştiğini ve daha
kolay kaçtığını fark ettim.
Köşenızden aldığım güçle
"Neden bunu firmaya bildir-
miyorum. Acaba sabote et-
mek için taklidi mi
çıkanlıyor" diye düşünerek
firmaya yazdım. Mektuba
adres ve telefonumu da ekle-
miştim. 10 gün kadar sonra
APS kanalıyla eve bir paket
geldi. Paketi açınca hem se-
vindim hem saşırdım. Çünkü
benim sevdiğim çoraplardan
2 kutu ve bir de mektup var-
dı. Aradan zaman geçti. Bir-
kaç gün önce postacı yine ko-
caman bir kutuyla kapımı
çaldı. Yine SAKS'tan, yine
aynı renk, bu kez 4 kutu ço-
rap gelmişti. Ben firmama
sahip çıkarak onu uyarmış, o
da tüketicisine sahip çıkmış-
tı. Bu hazzm lezzetini anla-
tamam. ÖZNURGÜLŞEN
Kalebodur'a
teşekkür
Ben emekli öğretmen ola-
rak bir yıl önce bozuk çıkan
Kalebodur seramiklerinin pe-
şine düştüm. Evimizin mut-
fak ve banyosunun tadilatı
için bir hayli Kalebodur aldık
ve döşettik. Ancak döşendik-
ten birkaç gün sonra defolu
ve dalgalı olduğunu fark et-
tik. Firmanın Levent'teki ka-
lite kontrol bölümüne bir
mektup yazdım. Mektubuma
3 gün içinde telefonla yanıt
verildi. Daha sonra da evime
bir heyet göndererek kontrol
yapıldı. Kaiebodurlann ger-
çekten de bozuk olduğu tes-
pit edildi. Ancak ellerinde
beyaz Kalebodur yoktu. Sık
sık aramamı söylediler. Çok
uzun surdü bu arama, ama
her seferinde Ali Kayıaslan
Bey çok nazik ve ilgili bir dil-
le beni aydınlattı. Sonuçta
aradan 1 yıla yakın bir süre
geçtikten sonra bizim Kale-
bodurlar işcilik parası da ver-
meden sağlamlanyla değişti-
rildi. ÜLKÜ KARATEKIN-
İSTANBUL