Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/6 DtZİ-RÖPORTAJ 9 OCAK 1990
1954 seçimleri kaybedilmişti, Malatyalı hemşerileri Ismet Paşa'ya sitem ediyorlardv
Nereden çıkardın şu demokrasiyi?
3Kent
3 Başbakan
Röportaj: Necati
Güngör
CH^ Malatya'da seçimi kazanmış, ama
Türkiye genelinde kaybetmişti '54
seçimlerini. İktidar olamamanın
acısıylakimileri İsmetİnönü için 'Kendini
de yaktın, bizi de5
diye düşünüyorlardı.
İsmet Paşa ise şöyle demekteydi: 'Ben
yanmadım. Malatyalılara gelınce, hiçbir
köyde, mahallede yangın çıkarmıyor
diye kahraman olan kimse gördünüz
mü? Yangın çıkarmayan kahraman
olmaz; ama çıkan yangına bir kova
suylakoşan kahraman olur. Malatyalılar,
siz de yanmadınız, kahraman oldunuz!
— 7 —
Bir anlamda Malatya halkıyla DP iktidarı arasında
geçen uzun mücadeleyi hemşerilerinin kazanması, İs-
met Paşa'yı da sevindirecekti. Paşa, Malatya'ya gön-
derdiği mesajında şöyle diyordu:
"Malatyalı hemşerilerime:
Hürriye! rejiminde bir şehir halkımn kendi iradesi-
ni seçmenleri} le tain elmesi hakkını bir seneden beri,
bir insanın gıiç lahammul edeceği zorluklar içinde mu-
dafaa ediyorsunuz.(...) Malatya belediye seçimi, hadi-
selerin sevkiyle memleket ölçüsunde bir siyasi ehem-
miyet kazanmıştır. Bütün memleket, Malatyalılann
azimli ruhunda demokrasi rcjiminin kuvvetli bir mes-
nedini bulrnuştur..."
Tam o gunlerdi: Malatya caddelerinde bir sabah, po-
lisler koca bir köpeği kovalıyorlardı. lri yarı bir Kan-
gal köpeğiydi bu. Kuyruğuna bir teneke bağlıydı hay-
varun. Boynuna da bir karton asılmıştı... Polisler ya-
kalamaya çalışırken zavallı köpek korkudan kaçıyor;
kaçarken de kuyruğuna bağlanmış olan teneke güriil-
tülü sesler çıkarıyordu.
Polislerin arkasında da bir insan kalabalığı... Polis-
ler koşuyor, köpek kaçıyor, insanlar merak içinde olayı
anlamaya çalışıyorlardı... Bir anda bütun bir çarşı es-
nafı bu olayı konuşmaya başlamıştı. Birileri köpeğin
boynuna vaJinin adını yazmış, kuyruğuna da teneke
bağlayıp sokağa salmıştı geceden. Kimin yaptığı belli
değildi.
Bu olaydan kısa bir süre sonra, Vali Turgut Baba-
îsmeı inonu, 27 MayısTan 1 yıl soara Malatya'da. '1960 tbtflali', Adnan Menderes'in memleketi AyAn'da soguk bir etki yaratırken, 10 yıl süreyle Mendcres hüknmetleriyle gerginlikler vasayan Malatya'da güler ytirie karşılanratşü.
oğlu bu kente yararlı olaraayacağını anlıyor ve sessiz
sedasız çekip gidiyordu.
1954 Genel Seçim Kampanyası'nı, tsmet İnönü Ma-
latya'da açıyordu. Kampanyaya buradan başlaması
rastlantı değildi elbet. Aradan geçen dört yıl içinde, tno-
nu, koskoca bir hükümeti karşılarma alma pahasına
kendisine bağlı kalan heraşerilerinin gönlünü oksama
amacını güdüyordu.
"MalalyaJılar, sevgili bemşerilerim,
tlk seçim nutkumu Malatya'da veriyorum. Yalnız-
ca seçim bolgem oldugu için değil. Dört senelik muha-
lefet devrinde, iktidann en çok eziyet etmiş oldugu yer-
lerin arasında bulunduğu için. MalatyaJılar kendi ev-
latlanndan birinin resim çerçevesine karşı makineli tü-
fekle askeri harekât tertip edildiğini gormuşlerdir. Ma-
latya, muhalefet devrinde vatandaş haklannı bilen ve
bütün Turkiye halkımn bimayesine güvenen şerefli va-
tan köşeJerinden biri olarak siyasi bünyemizde yer al-
mışOr."
'54 seçimlerini Malatya'da CHP büyük bir çoğun-
lukla kazanıyordu. Ama Türkiye genelinde kazanan DP
idi... înönü ve partisi, yine muhalefette kalmıştı... İk-
tidar olamamanın acısı kimilerinin yüreğine usulcana
.çöküyor; bu nedenle de Inönu'ye sıtem ediyorlardı:
"Paşam nereden çıkardın şu demokrasiyi? Kendini
de yaktın bizi de!"
tsmet Paşa, demokrasiyle birlikte kendisini yaktığı
endişesine kapılmış mıydı hiç; orası belli değildi; ama
bu endişe içindeki hemşerisini şöyle avutuyordu:
"Ben yanmadım... Malatyalılara gelince: Sen hiçbir
köyde, hiçbir mahallede \angm çıkarmıyor diye övü-
len, kahraman olan kimse\i gordun mu? Yangın çıkar-
mayan kişi kahraman olmaz. Ama çıkan yangına bir
kova sujla koşan kahraman olur. Malatyalılar, siz de
yanmadınız. kahraman oldunuz, kahraman!"
1955 yerel seçimleri sonucunda, Türkiye'nin butun
belediye başkanlıklarını Demokrat Parti adayları ka-
zanmıştı. CHP Parti Meclisi, iktidarm anti-demokratik
uygulamalannı protesto için seçimleri boykot etme ka-
ran almışu. Türkiye'de yalmzca Malatya il örgütü kendi
başına seçimlere katılma kararı alıyor ve doğal olarak
seçimi de kazanıyordu.
Ne var ki DP iktidannın, Türkiye'nin tek CHP'li be-
lediyesiyle olan savaşımı da süruyordu! O yıllarda bir
süre belediye başkanhğı görevinde de bulunan Avni Ge-
beş kaleme aldığı anılarında, bu konuyla ilgili olarak
şu notları düşecekti: " D P iktidannda, Ticaret Bakan-
hğı'nca bütün belediyelere üçer beşer kamyon, otobus
verilirken, Malatya'ya ambulans, itfaiye arabası bile
verilmiyordu. tller Bankası butun belediyelere comertçe
inşaat kredisi açarken, Malatya Belediyesi'nin bitmiş
yapılan için cam parasını bile esirgiyordu. Birinde. Sa-
na>i Sitesi'nin temelini atmak üzere çagnlan \e kendi-
si de gerçekte Malatyalı olan tçişleri Bakanı Namık Ge-
dik, törene katılan haikı azımsayarak, temeli almadan
geri dönüyor ve böylelikle Malatya'yı cezalandırmış
oluyordu."
Dabası da vardı: Belediye başkanı DP'ye geçsin di-
ye yoklamalar yapılıyordu. Kentin elektrigini veren Su-
merbank, bu konuda problem yaratıyordo sık sık...
Malatya'nın "İsmelpaşa" adlı bucağı ilçe yapılırken
adı da değiştiribp Yeşilyurt denilmişti. Malatya'nın Adı-
yaman ılçesi, Malatya'dan koparılıp il yapıldı. İsmet
Paşa Parkı'nın adı değiştirildi... Hükümet binası önün-
de duran İsmet İnönü heykelinin yıkımı için girişim-
lerde bulunuldu. Heykelin boynuna zincir takılıp sü-
rükleneceği söylentileriyle, Inönü'nün hemşerilerine
manevi işkence yapılıyordu...
Malatya'nın eski CHP'li milletvekillerinden Musta-
fa Kafıan, geçmiş yıllarda, Türkiye'nin borçsuz tek be-
lediyesinin Malatya Belediyesi olduğunu anlatıyordu:
"Borçsuzdu.'çünkü tller Bankası bir kuruş bile borç
vermiyordu! Evet, Malatya'nın tsmet Paşa donemin-
de kayrıldıgını başka iilerin millervekilleri de zaman za-
man soylerdi; ama İnönu bolgecilik ya da kayırmacı-
lık yapacak bir devlet adamı değildi. Onun zamanın-
da DDY 5. işletmesi >apılmıştı; ama bu Malatya'nın
cografyası gcregiydi.
Bir mensucat fabrikası, bir sigara fabrikası yapılmış-
tır, evet... Bunlar o devrin programında bulunan şey-
lerdi, kayırma sonunda yapıldığını sanmak yanılgı
olur... Düşünün, Türkiye'nin her yerine bir şeyler yap-
mak için çaba gösterilen yıllardı... Bunun aksine ola-
rak, Elazıg DP'li oldugu için Malatya'da yapılması
planianan DSİ, komşumuza kaydınlnuşü. Ahmet Tah-
takılıç zamanında yapüan Elazıg Üniversitesi de keza
Malatya'nın hakkıydı... Bir havaalanı yaptırtamamı-
şızdır sözgelüni. Aneak kuçuk uçaklar inerdi Malatya'-
nın havaalanına. Askeri bir havaalanıdır burası. Bir ha-
vaalaru girişimimiz oldu; istedik ki buyiık uçaklar da
inebilsin... Kâmil Ocak, bu havaalanını kendi bölged
olan Gaziantep'e kaydırdı... Hâlâ Malatya'nın sivil bir
havaalanı yok. Yine eskisi gibi, askeri bir alana, kü-
çuk uçaklar iniyor...
İsmet Paşa bütün bu kayırmacılardan yılmışü. Her
şeyin bir plan program içerisinde gerçekleştirilmesini
istiyordu. Nitekim 1960'tan sonra kurulan Devlet Plan-
lama Teşkilatı fikri Paşa'dan çıkmıştır."
1960 Ihtilali Aydın'da soğuk bir etki yaratırken on
yıl süreyle Menderes hükümetleriyle gerginlikler yaşa-
yan Malatya'da güler yüzle karşılanıyordu. Ustelik, 27
Mayıs'a gelmeden bir ay kadar önce çıkan öğrenci olay-
larında Malatya bir evladını yitirmişti: Turan Emek-
SİI...
O donemin Valisi Cczmi Kartty öncülûğünde ilkin
bir büstü yapüacaktı Turan Emeksiz'in; sonra adı bir
liseye ve bir caddeye verilecekti... Ancak daha sonra-
ki dönemlerde 27 Mayıs'ın getirdiği anayasayla birlik-
te bu büst de caddeye ve okula verilen adlar da kaldı-
nlıp unutturulacaktı.
SCJRECEK
R O S A p ı a n o b a r
^ördünüz mü,
duydunuz mu,
yaşadmiz m\,
Kosa bar \arkfnh..
Atmosfer, yemek ve canlı miizik
IfTlTlTTlHllTlT".
T U R K I N K I L A P T A R I H I E N S T I T U S U
HasanAM YüceFden bugüne
V. /-1>—-\ / - ^ Bağaras. Sok 2/A Bebek Tel" 165 13 73 (Akbank ve Yapı Kredi Bankası Sokağı)
Süper fiyatlar ödemede
kolayhklar, senelerin tecrübesiyle ^
TATIL için•fül!fİfî!^S.se<
Adres: Valikonağı Cad. 33/1 Başaran Apt. Harbiye-IST.
740 60 03-147 98 11' 131 50 78/79
— 1 —
Prof. Dr. NEJAT
KAYMAZ
DU ve Tarih-Colrafya FakuUes, T.C.
Tarihı Anabilim Dalı Başkanı.
Ankara Üniversitesi Türk tnkı-
lap Tarihı Enstitüsü 1982 yılından
bu yana, Cumhuriyel gazetesi
başta olmak üzere çeşitli basm
organlarında, sık ya da seyrek
aralıklarla haber. eleştiri, yorum
konusu olmuş ve Aydın Taneri,
Mustafa Kafalı, Hasan Köni gibi
adlann unlenmesine yol açnuş bir
YÖK kunımudur. Durum böyley-
ken, anılan tarihten sonra yöne-
timde bulunanların bir bölumüne
karşı, görevi kötüye kutlandıkla-
n savıyla son zamanlarda açılan
ceza davasının ilk duruşması sıra-
sında, adliye koridorlarında bir
arbede yaşanınca, kurum, sansas-
yonel bir atmosfer içinde, yüksek
tirajh gazetelerin manşetlerine
çıkmış ve geniş kamuoyunun ilgi
odaklarından biri dunımuna gel-
miştir.
Bir akademik kuruluşla ilgili
olarak bunca gurultü niçin kopu-
yor? Yedi yıldır süregelen ve bu
boyuta varan olayın aslı nedir?
Enstitu hangi amaçla kurulmuş?
Nasıl bir işlev öngörulmüş? Ey-
lemde ne olmuş?
"Türk İnkılap Tarihi Ensütü-
su", (TtTE) adı altında ilk kuru-
luş, Hasan Âli Yücel'in Maarif
Vekilliği sırasında 4204 sayılı ve
15 Nisan 1942 tarihli bir yasayla,
Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'-
ne bağlı olarak doğmuştur. Ata-
türk'un ölmeden once verdiği yö-
nergeye uygun olarak kurulan
enstitüye, "Türk tstiklâl Savaşı,
Türk tnkılabı ve T.C. Rejiminin
dayandığı esaslar hakkında her
hirlü araştırmalarda bulunmak",
"ilgili kütüphane,.. maze,.. arşiv
kurmak", "konferanslar vennek
ve yayında bulunmak", "fakül-
te ve yüksekokullardaki tnkılap
Tarihi ve T.C. rejimi derslerini...
kendi kadrolanndaki... profesor,
docenl ve ögretmenleri" ile okut-
mak görevi verilmiştir. Enstitü-
nun "vekil'"ce atanan prof. un-
vanlı bir müdür başkanlığında,
anılan dersi veren öğretim üyele-
riyle birer CHP, TTK, TDK tem-
silcisinden ve uç bakanlık görev-
lisinden oluşan bir "tlmi Danış-
ma ve Yönetim Kurulu" olması,
burosunda çalışacak memurlar ve
raüstahdem içinse DTCF kadro-
larma gerekli eklemelerin yapıl-
ması öngörülmüştür.
1946 yılında üniversitelere
özerklik tanıyan 4936 sayılı yasa
çıkınca, TÎTE'nin statusünde bir
karmaşıklık ortaya çıkmıştîr.
"Maarif Vekili"ni birinci derece-
de yetki sahibi sayan kuruluş ya-
sası ve 1943 tarihli "tç Talimat-
TE Müdürlüğû'ne beni seçmiştir.
Enstitünün tuzel bakımdan ismi
var cismi yok duruma geldiği, pa-
rasal olanaktan yoksun olarak
bir sığıntı gibi kalmış bulunduğu
bir dönemde, alanın tek ilgili ol-
mam dolayısıyla verilen bu yöne-
ticilik görevi, kütüphane ve arşiv
memurluğu kadrolan yerine, 27
Mayıs ertesinde "özd olarak
konmnş" iki asistanlık kadrosu-
na, biri eski müdürlerden birinin
kızı olmak üzere yerleştirilmiş ve
Darustay karanyla akademik hak-
lara kavuşmuş, sonra da şımara-
rak ısi sermiş iki kayuılmış yüzün-
den 1980 eylülünde istifa etmek
zorunda kalmamla noktalanmış-
tır. O zamanki DTCF Dekam,
anılan kişilere dokunamadığın-
dan, zaten çalışamaz duruma gel-
miş enstitünün Uç ay da başıboş
kalmasına neden olmuştur. Üç ay
sonra, salt Atatürk'ün doğumu-
nun 100. yılı kutlamalan etkinlik-
Jolly Tour
Cocugu.ıuza zeka gelisliricı
3 T OYUN
HAMURU
kıriasıye ve oyuncakcıtardan
araymız
SATILIKYLGO-
TOPOLINO
OTOMOBİL
1985 model 60.000 km, san,
peşin 5 milyon
Tel: 158 76 71
Oğlum Tuncay Demir ve
kendi nüfus cüzdanımı
kaybettim.
Hukümsüzdür.
HATİCE DEMİR-
TUNCA Y DEMİR
ULUDAG
KERVANSARAY OTEL
TUR OTEL
AK OTEL
BURSA
KERVANSARAY TERMAL
KERVANSARAY BURSA
ABANT
ABANT PALACE
YALOVA
TURBAN TERMAL OTEL
BOLU
BOLU TERMAL OTEL
ŞİLE
DEĞİRMEN OTEL
GÖNEN
YILDIZ OTEL
KIBRIS
ACAPULCO TATİL KÖYÜ
DOME OTEL • GRAND ROCKS OTEL
Valikonağı Cad. 33/1 Başaran Apt. Harbiye-IST,
740 60 03-147 98 11-131 50 78/79
Türk İnkılap Tarihi
Enstitüsü adı
altında ilk kuruluş,
Hasan Âli
Yücel'in
Maarif Vekilliği
sırasında 4204
sayılı ve 15 Nisan
1942 tarihli bir
yasayla Dil ve
Tarih-Coğrafya
Fakültesi'ne bağlı
olarak doğmuştur. Hasan Ali Yücel
name"si yürürlükte kalırken, ey-
lemli olarak DTCFye bağlılığı ön
plana geçmiştir. Müdür fakulte
kurulunda seçimle belirlenir, öde-
neği kesilir, kurullar belirsizkşir,
enstitu bütçesi DTCF'den yana
kırpmalaıia gide gide sıfu-larurken
ve iyileştirme yolundaki tüm gi-
rişimler sonuçsuz kalırken, ku-
rum, düşe kalka da olsa tam kırk
yıl yaşamıştır.
Enstitünün müdürlüğünü Prof.
Yavnz Abadan, Prof. Enver Zi-
ya Karal, Prof. Afet İnan gibi hu-
kukçu ve tarihçileT yapmıştır.
Enstitu, geçen kırk yıl içinde,
ağırkk ilk yıllarda bulunarak, sa-
yısı 70.000'e ulaşan belgenin yer
aldığı bir arşive, 7200 kitap ve ga-
zete, dergi koleksiyonları içeren
bir kitaplığa, 1688 kayıtlı eşya bu-
lunan bir muzeye, yuzlerce bant-
tan oluşan bir orijinal filnı,
13.500 pozluk bir fotoğraf ve zen-
gin bir pul koleksiyoruına sahip
olmuştur. Beş cilt tutan "Ata-
riirk'ün Söylev ve Demeçleri"
başta olmak üzere bir dizi de ya-
yın yapmıştır.
1977 yıhnda Prof. Afet İnan
emekli olunca, DTCF Kurulu, o
sırada doçent olmama karşm, Tl-
lerine katümayı sağlar ve göze gir-
meye yarar hesabıyla bir devir-
teslim işlemine bile yanaşmadan,
usulsüz bir seçimle müdürluğü üs-
tüne almıştır. Enstitu kitaphğının
fîş sistemini, -fakülte kitaplığm-
daki gibi- yeni bir tasnif yaptıra-
rak altüst eden, filmlerin soğutu-
culu kamyona doldurulup bir
semt-i meçhule götürülmesine se-
yirci kalan, tş Bankası Ankara
Merkez ve Yenişehir şubelerindeki
iki hesapu kayıtlı olan ve Atatürk
albumü bastuılması amacıyla kul-
lanılması kararlaştınlmış bulunan
400.000 TL dolayındaki enstitu
parasını çektirip bir maksad-ı
meçbnl için harcayan bu müdür,
1982 kışında, bir ara, YÖK öncesi
rektörüyle birlikte, arşivdeki bel-
gelerin en göz alıcı olanlanndan
bir sergi düzenletip o vesileyle
"büyük paşalar'ın önünde ardin-
da dolaşmış ve aferin almıştır.
100. yılın kutlanması amacıyla,
her yerdeki gibi Ankara Üniver-
sitesi'nde de etkinlikler (!) göste-
rilirken, özellikle DTCF Dekanı
yüdızlaşmıştır. Rektör bile 12 Ey-
lülcülere yaranamazken dckanı-
mız, başarısımn ödülunu, önce
yerini koruyarak, sonra da resmı
Türk Tarih Kurumu'nun başkan-
lığına atanarak görmüştür.
Bizim olanaktan yoksun, gös-
terişten uzak TİTE, var olan ya
da yeni kurulan oteki enstitüler gi-
bi, amacı, "öfrencilerini" bir
yandan "Atanırk inkılaplan ve il-
keleri dogrultusunda Atatürk mil-
liyetçiligine" öte yandan "örf vc
âdetlerimize baglı" olan, hem
"hür ve bilimsel düşünce gücüne,
gem'ş bir dünya görüşüne sahip,
insan haklanna saygılı" olan,
hem "Tıirk milktinin milli, ahlaki
... manevi degerkrini taşıyan"
"vatandaşlar olarak yetişünnek"
biçiminde belirlenmiş (2547 sayı-
lı yasa, madde: 4-5) yükseköğre-
timin, "Üniversite ve fakülteler-
de birden fazla benzer ve ilgili bi-
lim dallarında lisans üstü eğitim
- öğretim, bilimsel araştırma ve
uygulama yapan bir ... kununu"
diye tanımlanmak (madde: 3-f).
fakulte düzeyinde haklar ve yet-
kilerle donatılmak ve benzeri bir
yönetim düzenine sahip kılınmak
(madde: 19) suretiyle görkemli bir
YÖK "birim"i kıhğuıa sokulmuş-
tur.
Ancak bu yapıhrken, ona,
yasal tanım ve açıklamaların ar-
kasında saklı kalan ve eskisiyle
kesınkes çelişen bir temel işlev
yuklenmiştir. Bu, Tilrk Devrim
Tarihi araştırma ve öğretiminin,
devrim ilkelerinın anlatım ve de-
ğerlendirilmesinin, bir tür
"sınırlı" ya da "duraksaınalı"
Türk-İslam Sentezciliği olan 12
Eylül Atatürkçülüğü açısından
yapılmasını sağlayacak koşulları
yaratmak işlevidir. Atatürkçülü-
ğün önce rayından çıkanlıp sap-
tınlması, sonra yok edilmesi de-
mek olacak böyle bir iş, ancak mi-
litan yönetim ve öğretim eleman-
lan kullanılarak, çok sayıda aka-
demik kadro sağlanarak ve bun-
lar çabucak uygun niteliidi gereç-
lerle doldurularak, lisans ustu öğ-
retimi içm olabildiğince çok sayı-
da öğrenci alıaıp, hızla yüksek li-
sans ve doktora sahibi yapılarak,
yükseköğretim kurunüanndaki il-
gili kadrolara yerleştirilerek ya da
"Atatürk tlkeleri ve tnkılnp
Tarihi" dersinin okutulmasıyia
görevlendirilerek kadrolaşmakla
yerine getirilebilirdi.
20 Temmuz 1982'de MiUi Gü-
venlik Konseyi'nce çıkarılan 41
«ayılı "Yükseköğretim Kurumlan
Teşkilatı Hakkında Kanun Hük-
münde Kararname" ile Ankara
Üniversitesi Rektörlüğu'ne bağla-
narak yeni niteliğine sokulan Tİ-
TE, "Atatürk İlkeleri ve tnkılap
Tarihi Enstitüsü" adını taşıyan ve
Hacettepe. Boğaziçi, Atatürk -23
Mart 1983 tarih ve 2809 sayıb ya-
sayla da- lstanbul ve Dokuz Ey-
lül Üniversitesi Rektörlüklerine
bağlı olarak oluşturulan benzer-
leriyle birlikte, bu temel işlevin ye-
rine getirilmesi için işe koşulmuş-.
tur.
StRECEK